[7. Gün - Gündüz Safhası] Teçhizat Tentesi

[Kurosawa Haru]

"Evet!" diye haykırdı Haru içinden, ancak bu onu rahatlatmamış, daha da hırslandırmıştı. İlk günün bedelini ağır şekilde yaşamasını istiyordu bu çocuğun. Yeteneği yetseydi eğer ona üç kişi, hatta beş kişi saldırırdı. Ancak, beş kişi gücünde Haru da saldırmak için oldukça yeterliydi. Asla ona boşluk vermemeliydi. Tek bir hata bile sanrılarla saldıran çocuğun üstünlüğü kurabilmesi için yeterliydi.

Asla açıklığa izin veremezdi. Geri çekilemezdi. İleri doğru hareketlenip mızrağının keskin ucunu yere saplayacaktı. Saplanan mızraktan güç alıp, vücudu üzerindeki tahakkümünü de kullanarak tam sırtına bir uçan tekme atacak şekilde kendini ileri atmak istiyordu. Ryoken'e tekme atıp şirazesini kaydırırken de bağıracaktı:

"ŞEREF-SİZ!"

[Oita Butsuo]

Amma belalı herif çıktı. Git gide bildiği jutsuları öğreniyorum ama. VE SONUNDA YÜZÜNE TATLI BİR TEBESSÜM YERLEŞTİREBİLDİM ŞU YAKIŞIKLI ÇOCUĞUN! Savuşturulduk ama olumlu yönlerini görmeye çalışıyorum. Yine salaklık ettim ya. İnat ettim gereksiz bir şekilde. Kendimi zorlamak istedim ama yaptığım şey aptallıktı. Bu ikisi arasındaki sınırı gerçekten anlamıyorum. Ejderhaya da kafa atmamalıydım büyük ihtimalle. Ama atmasaydım o kadar mükemmel bir an yaşayamayacaktım. Güçten etkileniyorum, ne yapabilirim ki...

Önce bir Ryu'yla sonra da TOOUUUUMAAAA-san'la bakıştım. Hortumunu bize doğrultmaya hazırlanıyor yine. Doğal olarak pek çevik değil kendisi. Sayı avantajımız da var. Bana kalırsa Ryobe'yi bitirmek için bir fırsatımız var. TOOUUUUMAAAA-san'ın bize yetişme ihtimali pek yüksek değil bana kalırsa. Ryu benden de hızlı. İkimiz de saldırırsak çaresiz kalacaktır.

Ryu ıslak, benim önden gitmem lazım. Bir yem gerekiyorsa o ben olacağım. Ryobe'nin elektrikle onu hedeflemesini istemiyorum, isterse o hakkını bende kullanabilir. TOOUUUUMAAAA-san'ın hortumunu kaldırmasına izin vermeden Doryuu Shiki kullanarak kendimi tekrar onun sırtına atmaya çalışacağım. Daha doğrusu kafasının üstüne inmeye çalışacağım. Bombeli bir zıplamadan ziyade daha direkt bir yolculuk hedefliyorum yani. Sivri dişleriyle isabetli vuruşlar yapabilmesi zor. O dişler sadece kafası oynarsa oynar ve bunun için boyun kaslarının epey esnek olması gerekir. Sanmıyorum ki öyle olsun. Hortumuyla bana vurmayı veya tazyikli su sıkmayı deneyebilir. Zaten hedefim hortumundan daha hızlı olmak. Havadayken bacaklarımı çakra ile güçlendirmek adına çakra yoğurmaya da başlayacağım. Kısacık bir an olsa bile kazandığım kısacık bir an her şeyi belirleyebilir. Eğer filin kafasına inersem tüm hızımla Ryobe neredeyse üstüne koşup ona okkalı bir yumruk atmak istiyorum. Burada birkaç seçenek var. Eğer yüzü bana dönükse ve elektrik silahını ateşlemeden ona ulaşabilirsem çenesinin altına bir Oukashou patlatıp havaya uçuracağım onu. Eğer yüzü bana dönükse ve elektrik silahını ateşleyebilirse daha önce yaptığım şeyi yapacağım. Yan dönecek ve karnımı içe çekerek hedef küçülteceğim. Bu sefer yakasına yapışmayıp suratına Oukashou'yu geçireceğim farklı olarak. Son olarak eğer arkasına bana dönükse son sefer başarısız olan planımı yapacağım. Yandan karnına sağlam bir Oukashou patlatacağım. Aslında direk gövdesine atmak daha rahat olur ama elim kayar omurgasına falan gelir, hiç istemem sakat falan kalmasını. Başımıza bir Satori daha bela etmeye gerek yok. Ha, bir de bu sefer hangi elim uygunsa onunla geçireceğim yumruğu, dersimi aldım.

Ryu'ya hızlıca ve sadece bizim duyabileceğimiz bir tonda "Benden sonra." dedikten sonra hiç beklemeden planımı uygulamaya koyacağım. Ayrıca bu işte Ryu ile ortak olduğumuzdan ve ikimiz de saldırıya geçeceğimizden yanlışlıkla birbirimize falan vurmadığımızdan emin olacağım.

[Jin Ryoken]

Lan... Ne oluyor? Birisi, birisi var ve arkamdan öyle bir vurdu ki bana, tam her şey güzel gidiyor derken hemde, öyle bir şey yaptı ki bana bir anda gözlerim karardı. Ne olduğunu, neler bittiğini anlayamıyorum şuan. Tek bildiğim, bir şey kafama vurdu, birisi bana saldırdı ve açıktayım. Üstelik buna devam edecek. Yani, sonuçta beni gafil avlamayı başardı, kafamı bir karpuz gibi yardı. Evet, kesinlikle saldıracak. Ama nereme saldıracak? Ulan başımın arkasında öyle bir ağrı var ki doğru düzgün düşünemiyorum. Şu sınavda yakın dövüş konusunda etkisiz olduğum için bir tek kafamın içindeki beynime güveniyordum, onu da yok etti arkamdaki her kimse. Şimdi ne yapacağım ki? Büyük ihtimal şuan arkamda ve saldırmak için hazırlanıyordur. Hatta hazırlanmıyor ve harekete geçmiş bile olabilir. Ulan ne yapsam?

Neyse Ryoken, bu sefer düşünmeyeceğiz. Tahminim şu yönde, kafama saldıran birisi büyük ihtimal bacaklarıma çalışmayacak. Yani ben olsam, kafaya bir darbe daha sallardım. Ama arkamda kim olduğunu bilmiyorum, belki de yürümemi etkisiz hale getirmekte isteyebilir. Aramızda ne kadar mesafe var acaba. Bir anda ulaşabilir mi? Düşünmeyeceğiz dedim Ryoken, sadece gerekli olanı yapacağız. Muhteşem bir teknik uygulayacağız. Kedi olacağız. Evet, hem kafamı kurtaracağım hemde bir kediye dönüşeceğim. Kafama taş mı attı, ne yaptı bilmiyorum ama yakınımda değilse bu daha rahat olacak. Kafama taş attıysa büyük ihtimal zaten bir sürü taşı arkamdan yollayacak ve ben bir anda gözlerimi huzurlu bir şekilde kapatacağım. Uyandığımda akşam olmuş olur, üssüme geri dönerim. Mutlu olduğum şeyse, bu sınavda kahpe saldırıları seven tek kişi ben değilim. İlginçmiş. Belki benden daha da ilginç birisi arkamda bekliyor veya bana taş atıyor. Emin değilim.

Şimdi şöyle yapıyoruz, kendimi bir anda yere doğru salacağım iki elimin üstüne. Ellerime ve ayaklarıma çakra verdikten sonra bir kedi gibi filin kıçına doğru koşturmaya başlayacağım. Aniden kendimi öne doğru saldığımda ve bir kedi gibi eğildiğimde muhtemelen kafama gelecek bir darbeyi savuşturmuş olacağım. Hızlı olmam gerek, bir kedi gibi koşturmalıyım. Ardından, filin kıçına doğru zıplayıp şaplak atacağım. Güzel, sert bir şaplak savuracağım filin kıçına. Bunun aslında iki amacı var, arkamda bana vuran veya beni taşlayan kimse ona dönmesini sağlayabilirim. Aynı zamanda filin dikkatini de dağıtabilirim Butsuo-san ve Ryu-san için. Evet, aynen öyle sol elimle güzel bir şaplak oturtmak istiyorum bu büyük file. Sonuçta ben dövüşürken biri gelip kıçıma şaplak atsaydı muhtemelen kafam oldukça şaşardı. Evet, bu güzel bir plan. Şimdi, kendimi hızlıca öne doğru salmalı ve koşturmalıyım. Koş Ryoken, koş!

Off Topic

Ryu, Butsuo'nun kalkışını gördüğü anda ayaklarına çakra vererek filin hortumuna zıplayacak yukarı doğru koşturmaya başlayacak. Yapabilirse metal dikenlerin üstünden de destek alarak hızlıca yukarı doğru çıkacak. Ryobe'nin Butsuo ile uğraştığını görürse, boştaki eliyle hızlıca Tantosunu çekip Ryobe'nin silahı tuttuğu koluna doğru fırlatacak saplanması için. Eğer elektriğin odağı olmadığını anlarsa, hızlıca üstüne fırlayarak kol kaslarını etkisiz hale getirmek için ardı ardına kesikler gerçekleştirecek.

[Jirou Ryu]

Butsuo & Ryu: Butsuo, Ryu'ya işaretini verdiği gibi ayağını yere vurup bir sütun çıkarıyor ve kendisini havaya fırlatıyor. Ancak filin tüm odağı üzerinde, ve yaklaşık 8 metrelik yükseklik bir anda kapatılmaya müsait bir mesafe değil. Filin de bir heykelden ziyade savaşa hazır tam teçhizatlı bir yaratık olduğu gerçeği düşünüldüğünde, dümdüz bir rotada üzerine doğru sıçrayan Butsuo'ya hortumuyla gelişine bir darbe vurması oldukça kolay oluyor. Filin devasa hortumu Butsuo'nun karnının sol kısmına çarpmak üzereyken, Butsuo refleksif olarak kolunu karnının yan kısmına getiriyor kendini korumak adına. Darbeyi direkt olarak almıyor, ancak saldırının momentumunu tüm vücuduna aniden yemesiyle birlikte kendi sağına, filin soluna doğru uçmaya başlaması bir oluyor. Ryu, filin hortumunu hızla Butsuo'ya doğru savurmasıyla birlikte ilk planını gerçekleştiremeyeceğini anladığı gibi hareket yönünü filin devasa dişlerinden birine yönelecek şekilde değiştiriyor. Filin odağı Butsuo'da olduğu için sol dişinin tam üzerine inmeyi başarabiliyor Ryu, ancak fil halihazırda kafasını salladığı için bir anlığına dengesini kaybedecek gibi oluyor. Akrobasi konusundaki yetenekleri pek de iyi sayılmadığı için devasa ancak hareketli dişte duruşunu toparlayamıyor ve ayağı kayıyor. Son anda, sağ eliyle dişin ucunu yakalamayı başarırken kontrolsüz düşüşünü bu şekilde engellemiş oluyor.

Butsuo, 10-15 metre kadar havada uçtuktan sonra alanın sınırındaki ağaçlardan birine çarpıp durmayı başarıyor. Ağaç hafifçe çatırdayıp dışa doğru biraz eğilirken, Butsuo iniş yapıyor zemine. Akrobasi yetenekleri sayesinde havada kendini döndürüp vücudunu çarpışmadan koruyabileceği bir konum aldığı için pek zarar gördüğü söylenemez. Yalnızca az önce filin devasa hortumundan direkt bir darbe yiyen sol kolunda hafif bir ağrı var. Fil ise dişinin ucunda sallanmakta olan Ryu'yu farkettiği gibi tepinmeye ve kafasını sağa sola sallamaya başlıyor. Ryu, yukarı baktığında burnu ve çenesi tamamen kan içinde kalmış olan Ryobe'nin el mührü yapmaya başlamış olduğunu farkediyor. Odağının kendisinde olduğuna emin. Fil kafasını hızla sağa sola savurduğu için tüm vücudu zangır zangır titremekte ve rüzgara kapılan bir bayrak gibi sallanıyor.

Hem Butsuo, hem de Ryu ilk anda yaptıkları sürpriz saldırı ve Ryoken'in efektif genjutsu tekniği sayesinde ilk anda Ryobe'ye rahatça ulaşabilmiş olduklarını farkediyorlar. Bu noktadan sonra, aynı şeyi aynı kolaylıkla yapamayacaklarına emin oluyorlar. Fil, Ryobe'nin yüksek şatosu. Ryobe ise yüksek şatodaki adam.

Haru & Ryoken & Teijo: Haru, rakibinin öne doğru eğilmiş ve bir an duraksamış olmasını fırsat bilerek hızla ileri doğru hareketlenip mızrağını yere saplıyor ve onu bir atlama sırığı gibi kullanarak tüm gücüyle Ryoken'e doğru fırlıyor. Tekmesi önde bir şekilde havada uçarken, Ryoken'in kendisini aniden öne doğru bıraktığını farkediyor. Ryoken, kendisini öne doğru bıraktığı anda dört ayağı üzerinde file doğru koşmaya başlıyor. Haru, rakibi aniden tekmesinin hedefinden çıkıp garip bir hayvan gibi dört ayağı üzerinde ileri doğru koşmaya başlayınca yere iniş yapıyor. Ryoken ise, kafasında kurduğu fantazideki gibi hızlı değil. Kısıtlı gücü ve oldukça zayıf atletizm yetenekleri onu kısıtlayan asıl faktörler. Fena sayılmayacak çevikliği ve oldukça iyi zekası sayesinde hiç alışkın olmadığı şekilde dört ayak üzerinde koşabilmek için gerekli koordinasyonu kolaylıkla sağlayabiliyor. Lakin file yaklaşmayı bırak, birkaç metre ya uzaklaşıyor, ya uzaklaşamıyor bu şekilde. Bununla birlikte, az önce kafasına aldığı darbeden ötürü anca kendine gelebildiği için tekniklerinin sonlanmış olduğunu yeni farkedebiliyor. Aldığı şiddetli darbe konsantrasyonunu aniden bozduğu için genjutsular kırılmış durumda.

Haru ve Ryoken arasında 2 metre kadar bir mesafe var. Haru her iki ayağı üzerinde, saldırmaya hazır. Ryoken'in sırtı Haru'ya dönük ve dört ayağı üzerinde uzaklaşmaya çalışıyor. Haru bu esnada, karşı sağ çaprazından kendisine doğru koşmakta olan birini farkediyor. Sarı saçlı bir Ishigakure shinobisi, ikinci gün karşılaşmış olduğu Teijo. Teijo, Teçhizat Tentesi alanının Haru ve Ryoken'in olduğu kenarının tam zıt yönünden fırladığı için ilk anda Haru ve Ryoken'e olan mesafesi neredeyse 30 metre. Bununla birlikte filin menziline girmemek için dışarıdan yarım çember çizerek koştuğu için yolunu daha da uzatmış oluyor Teijo. Haru, bir eli katanasının kabzasında olacak şekilde kendisine doğru koşmakta olan Ishigakure'li shinobiyi gördüğünde aralarında yaklaşık 15 metre kadar bir mesafe olmuş oluyor.

Genel: Ryu kafasını hiddetle sağa sola sallamakta olan filin sol dişinin ucunda, tek eliyle zar zor tutunabilir halde. Ryobe Ryu'ya odaklanmış bir şekilde el mührü yapmakta. Butsuo, alanın sınır noktasında ve yamulttuğu ağacın hemen dibinde ayakta durmakta. Fille arasında 15 metre kadar bir mesafe var. Ryoken'in file uzaklığı 10 metre kadar, dört ayağı üzerinde koşmaya çalışıyor. Sırtı Haru'ya dönük. İkilinin arasında 2 metre ya var ya yok. Teijo, alanın içinde filden uzak kalmaya çalışarak çizdiği yarım çamberle Haru'ya doğru koşmakta. Haru'ya 15 metre kadar bir uzaklıkta.

Off Topic

Konudaki oyuncular:

- Oita Butsuo
- Jin Ryoken
- Jirou Ryu
- Kurosawa Haru
- Sekino Teijo

[Sekino Teijo]

Butsuo, savaşın ortasında sağa sola uçmaya devam ederken Ryu ise filin dişine sıkı sıkı tutunarak Butsuo ile aynı kaderi paylaşmamaya çalışıyordu. Bu çalışmasında yüksek efor sarf ettiği her halinden belli olsa da ne yazık ki çok fazla dayanabileceğini düşünmüyorum. Bu yüzden onlara yardım etmesi için bir an önce Ryoken’i Haru’nun hışmından kurtarmam gerekiyor. Eğer Ryoken’in genjutsu saldırıları sonucunda Ryobe’yi etkisiz hale getirebilirsek fil ile de uğraşmak zorunda kalmayız. Diğer türlü ilk önce fille savaşmaya çalışırsak onu geçmemiz için ciddi bir efor ve vakit harcamamız gerekecek. Ne yazık ki yeni düşmanlar ortaya çıkmaya başlamışken buna ayıracak vaktimiz ve enerjimiz yok.

İlk olarak güvenliğe öncelik verdiğim için Haru ve Ryoken ikilisiyle aramda olan mesafeyi doğru hesaplayamadım. Böylece sürpriz bir saldırı yapma şansımı da feda etmiş oldum. Haru’nun beni fark ettiğini gördükten sonra plan değişikliğine giderek sırt çantamdan sis bombasını çıkararak elime alacağım. Ardından da Ryoken’e bağırarak “Sakın arkana bakma! Koşmaya devam et. Haru ile ben ilgilenirim.” Dedikten sonra sis bombasını Haru’nun koşu yoluna doğru fırlatacağım. Bombayı fırlattıktan sonra koşuma kaldığım yerden devam ederek Haru önümde, Ryoken arkamda olacak şekilde bir tampon bölge oluşturmaya çalışacağım.

[Jin Ryoken]

1 gibi yazacağım.

[Oita Butsuo]

Sikicem bu fili de haaa! Touma mıdır nedir, ismini bağırmaktan enerjim bitti. Güzelim ağacı yamulttuk. Doğa, doğaya zarar veriyor, olacak iş değil. Bu fili durdurmak lazım. Ryoken de neyle uğraşıyor, bizi mi sattı ne yaptı anlamadım ne güzel uzaktan genjutsuluyordu hayvanı biz de rahat rahat at koşturuyorduk. Şimdi dana gibi şeyin yanına yanaşamıyoruz. O yetmez gibi tepesinde de bir ibne bize vurup duruyor. Yavaştan sinirlenmeye başladım ve bence bu iyiye işaret. Sinirlenince daha bir enerjik oluyorum bence. O zaman fili döverek işe başlayacağım.

Domu'yu aktive ederken son hız filin bana en yakın olan bacağına, yani sol arka bacağına koşacağım. Yetişir yetişmez de olabildiğince sert iki yumruk atacağım bacağına. Bir sağ Oukashou bir de sol Oukashou. Sandığımdan hızlı ama bu onu yavaşlatacaktır. Ayrıca Ryoken'in genjutsuları da onu bir miktar yormuş olmalı. Bu iki yumruğun o hilkat garibesinin yok olmasına yeteceğini sanmıyorum, yine de epeyce canını yakacaktır. Hem gövdesini ve kafasını koruyan bir zırh olsa bile bu zırh bacaklarını korumuyor. Şu an ikisinin de odağı Ryu'da. Onlar Ryu ile uğraşırken arkadan büyük darbeyi vurmak istiyorum. Tabi odakları orada olsa bile gözlerimle ve sensör yeteneklerimle ikisini de takip etmeye çalışacağım. Koca bacağa yumruk isabet ettirmek pek zor olmasa gerek, iki tarafı da takip edebilirim. Eğer bir hareketlenme sezmezsem de birkaç yumruk daha atarak iyice canını yakacağım. Ki bu da olası çünkü hem filin arkasında olduğum için hortumu buraya ulaşamaz hem de tek bacağı devrilirse Ryobe'nin üstünde durduğu platform da sarsılacak ve bu dengesini kaybetmesine sebep olabilir. Böylece bana saldırmaya fırsat bulamaz. Ha, bir de hayvanın üstüme düşmesi ihtimalini de göz önünde bulunduracağım. Bir de ezilmeyelim filin altında artık. Bir zıplayışla yakın olduğum filin kıç tarafında kaçmak en mantıklı kaçış hamlesi gibi düşmesine karşı, ama duruma göre tekrar değerlendiririm. Umarım gerçekten fili devirecek kadar güçlüdür yumruklarım. Duvarları delmekte pek sıkıntı yaşamıyordum ama bu fil de o duvarları zorlanmadan yıkabilir gibi. Gücümü test etmem için iyi bir fırsat.

Kayadan yumruklarıma karşı kütük gibi fil bacağı. Umarım patlar gider şu fil de Ryobe kıçı yerde karşımda kalır. Bir tane de ona koysam, tadından yenmez. Neyse, hayallere değil gerçekliğe dalalım. Önce elimdeki işi halletmeliyim, gerisine sonra bakacağım.

[Jin Ryoken]

Pekala. Şimdilik arkamdan bir saldırı gelmedi, geldiyse bile savuşturdum. Ancak arkaya bakmak gibi bir lüksüm yok. Zira, bu kullandığım Kedi no Jutsu tekniğim istediğim gibi değil. Ben daha hızlı koşarım gibi hayal etmiştim ancak mümkün olmadı. Belki daha kuvvetli ellerim ve ayaklarım olsaydı daha hızlı hareket edebilirdim. Neyse, her türlü kaçmak gerekiyor. Arkamdan duyduğum bir ses, tanıdık geldi. Kaçmamı söyleyen bir ses. Sakın arkana bakma dediğine göre hala peşimde olmalı. Tamam, arkama bakmak yok. Bu sese bile cevap vermeyeceğim. Zira vakit kaybetme ihtimalim çok yüksek. Ama aslında avantajlı bir durumdayım. Neden mi? Şuan bir kedi gibiyim, muhtemelen ayaklarıma yükleceğim çakra ile zıpladığım zaman iyi bir mesafe katedebilirim. Butsuo-san bana kafa atarken ayaktaydım ve kaçabilmiştim ucu ucuna. O aygırdan, o hayvani heriften kaçabildiysem bu halde daha iyi bir şekilde zıplayabileceğimi biliyorum.

Bu yüzden şimdi plan şu, zaten kısmi bir eğilme durumundayım. Bu yüzden bacaklarımdan iyi bir güç alabilirim. Ayaklarıma çakra yükledikten sonra öyle bir zıplayacağım ki ileri doğru, öyle bir kaçacağım ki. Ardından Teijo-san'ın arkasına gidebilirim destek olmak için. Ben Haru'yu falan tanımıyorum, ancak kafamı yardığına göre güçlü olmalı. Gerçi kafamı herkes yarabilir bilemedim şimdi. Neyse, yine de tek bırakmak pek hoş olmaz. Bu yüzden ilk amacım zıplamak, zıpladıktan sonra ivme alarak Teijo-san'ın arkasına bir yere konuşlanabilirim. Kimsenin önüne çıkmak gibi bir niyetim yok. Zıplarken kafama sol kolumu bassam iyi olacak çakra kullanıp. Ya indiğimde, ya da zıplarken sol kolumun çakrasını kafama basayım. Biraz daha iyi bir duruma getirecektir beni. Zıplarken bende ufak bir bağırış ekleyebilirim belki. "RYU-SAN! TEİJO-SAN'A YARDIM!"

Off Topic

Ryu, filin dişinden hızla aşağı atlayacak. Ryoken'in cümlelerini duyabilirse hızla Teijo-san'ın yanına shunshin kullanarak gitmeye çalışacak görüş açısındaysa. Yerini göremiyorsa, Ryobe'nin ne kullanacağını bilmeden hızla ağaçlıkların içerisine shunshin kullanarak kaçacak. Ağaçlıkların içerisinden ortamı gözetleyecek.

Out: Hamle atarken aklıma farklı bir şey gelmesi sonrası edit attım benden sonra yazan kimse yok diye. Eğer sorun olacaksa eski hali aklımda, anında düzeltebilirim. Ryu'nun hamlesi değiştirildi.

[Kurosawa Haru]

"Rezil..." dedi içinden Ryoken için ölüm saçlı kız. "Bir korkak. Bir aciz gibi kaçıyor." gözlerindeki sinir ve kalbindeki hırs, bir çirkin disonant armoniye dönüşüyor, etraftaki herkesin beynine küfürlü cümleler olarak mıhlanıyordu. Bu disarmonik viskoz irinin herkesin zihninde yer edinmesini istiyordu Haru. Ryoken'e duyduğu nefretin bu alandaki herkes tarafından gözle görülür tezahürü olmasını istiyordu.

Aralarında iki metrelik bir mesafe vardı. Bu mesafe çalışmaları sayesinde edindiği Doryuu Shiki tekniğini uygulaması için yeterliydi. İleri düşüşüyle edindiği momentumunu ileri doğru bir adım atmaya harcayıp, ileri doğru attığı adımıyla Doryuu Shiki tekniğini kullanabilirdi. Bu sütunu Ryoken'in vücudu doğrultusunda başlayıp, bu hayali düzlemde Teijo'ya doğru gelen bir çizgi üzerinde ilerleyen, tam göğsüne gelecek şekilde kullanabileceğini düşünüyordu. Ryoken'i Teijo'ya doğru yollayıp onlara kucak kucağa bir sahne açabileceğine inanıyordu. Bu tanışmadan yüksek derece keyif alacaklarını düşünüyordu Haru. İkiye karşı bir mi? Üçe karşı bir mi? Haru Ishi'lilere oldukça alışıktı zaten.

[GM - Naruto]

Butsuo: Domu'yu aktifleştiriyorsun. Ardından filin sana en yakın olan sol bacağına doğru bir koşu başlatıyorsun. Bu esnada ilk Oukashou darben için chakranı yoğuruyor ve teknik için hazırlanıyorsun. Aradaki mesafeyi kapatman uzun sürmüyor. Filin sol bacağına ulaştığın gibi yumruğunu Oukashou ile destekleyerek patlatıyorsun file! Elin sert deriyi hafifçe içeri göçertirken filin bağırışı geliyor kulağına.

Ryu: Devasa dişe tutunarak savrulmaya devam etmenin sana bir faydası olmadığını farketiğin anda ellerini serbest bırakıyorsun. Serbest düşüşün başlarken, Ryobe'nin el mühürlerini bitirdiğini görüyorsun. Tam bu anda etrafın aniden kararıyor. Öyle ki, adeta karanlık bir kürenin içine hapsedilmiş gibisin. Şaşkınlıkla gözlerin büyürken yere inişine yaklaşık 1.5 metre kala farkediyorsun toprak zemini. Dengeni kurmayı başarıyorsun ve iki ayağın üzerine sağlam şekilde iniyorsun. Ancak çevrendeki karanlık bitmiyor. 1.5 metre yarıçaplı bir alanda zemindeki çimenleri görebiliyorsun ancak bunun dışında hiç bir şey yok. Her yer sessiz.

Haru & Ryoken & Teijo: Ryoken ayaklarına chakra vermeye başladığı anda, Haru da tekniği için konsantre olmaya başlıyor. Gelgelelim ileri doğru olan momentumu kendisine herhangi bir fayda getirmiyor. Tekniği aktive etmek için odaklanması gerektiğinden, adımını attığı gibi Doryuu Shiki sütununu çıkaramayacağının farkında. Halihazırdaki momentumunu kullanarak ileri doğru attığı ilk adımda tekniğinin hazır olmayacağını ve tekniği aktif edebilmek adına ikinci bir adım atmaya ihtiyaç duyacağını biliyor. Bu sebeple ileri doğru olan momentumunu kesiyor, tekniği hazırlıyor ve öyle atıyor ayağını ileri doğru. Teijo bu esnada cümlesine başlamış oluyor.

Haru ayağını yere basıp sütunu çıkarmaya başladığı anda, Ryoken ayaklarına chakra odaklayıp bacaklarını zıplamaya hazır hale getirmiş oluyor. Ryoken oldukça çevik, ancak Haru Doryuu Shiki üzerinde yaptığı çok sayıda antrenman sebebiyle tekniğe oldukça üst düzeyde hakim. Bu sebeple Ryoken'in dizleri kasılıp zıplamaya başlarken Haru'nun sütunu çoktan toprak zeminden yükselmeye başlamış oluyor. Ryoken'in vücudu yerden ayrılmaya yeni başlamışken, sütun Ryoken'in sol arkasından sağ önüne giden bir doğrultuda hızla fırlıyor ve Ryoken'in belinin sol kısmına hızla vuruyor!

Ryoken, ileri doğru sıçramak üzereyken dengesini kaybediyor ve sağ ileri yani Teijo'ya doğru kontrolsüzce fırlıyor. Teijo, Ryoken'in aniden kendisine fırladığını farkettiği için sis bombasını atmaktan vazgeçiyor ve havadaki Ryoken'i tutmak üzere hazırlıyor kendini. Aralarındaki mesafe Teijo'nun Ryoken'i yakalayabileceği düzeye geldiğinde Teijoa aniden durup ayakları arasındaki mesafeyi açıyor ve Ryoken'i sağlam bir şekilde yakalayarak iki ayağı üzerine indiriyor.

Butsuo: İlk yumruğunun ardından filin haykırışını duymanla birlikte, devasa hayvanın tepinmeye ve senin neredeyse iki katı kalınlığındaki bacaklarıyla toprak zemini dövmeye başlaması bir oluyor. İkinci Oukashou için chakranı odaklamaya başlıyorsun sol elin kalkarken, ancak devasa hayvan her yere vurduğunda zemin zangır zangır titriyor ve dengeni sağlamakta zorlanıyorsun. Devasa kafanın sana doğru döndüğünü, hortumun sana uzatıldığını farkediyorsun. Ancak halihazırda tekniğin çoktan hazır olduğu için tereddüt etmiyorsun. Sol yumruğunu az öncekine benzer şekilde hayvanın bacağına geçiriyorsun hızla! Filin sol bacağı hafifçe dizden öne doğru eğimleniyor vurduğun darbeyle. Yeniden kuvvetli bir bağırış duyuyorsun filden, ve bu bağırışı takiben fil hortumundan şiddetli bir tazyikle su püskürtüyor sana doğru.

İkinci yumruğu vurabilmek adına yaptığın minimal zamansal fedakarlık, tazyiğin etkisiyle üç dört metre kadar kendi sağına savrulmanla sonuçlanıyor. Domu aktif olduğu için canının pek yandığı söylenemez, bununla birlikte yere rahatlıkla sağlam bir iniş yapabiliyorsun dengeni kaybetmeden. Fil vücudunu sana döndürmeye başlıyor şiddetle kükreyerek. Ryu'nun filin sana göre arka kısmında, filin dibinde sağa sola baktığını görüyorsun. Kafası karışmış gibi. Ancak farkettiğin asıl şey, filin grimsi cildinin ayaklardan başlayıp yukarı doğru ilerleyerek kararmaya başlamış oluşu.

Genel: Son halde, Haru ve Ryoken-Teijo ikilisi arasında 5-6 metre kadar var ve yüzyüze bakmaktalar. Teijo ve Ryoken yan yana. Fil, Butsuo'ya doğru dönmekte. 3-4 metre kadar mesafe var aralarında. Ryu, filin Butsuo'ya göre arka kısmında yer almakta ve 1.5 metre yarıçaplı bir alan dışında görüşü tamamen karanlık.

Ağaçların arasından devasa bir kartalın fırladığını ve filin tepesine doğru ilerlediğini görüyorsunuz. Kartal, filin tepesindeki platformun üzerinde çember çizmekte.