[4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 421
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi
Hassiktir! Daha istediğim şeyi bile yapamadan öyle bir yumruk yedim ki, ruhumun çıktığını garanti edebilirim. Bu kız benden daha güçlü, üstelik benden daha çevik. Genjutsu bile kullanamıyorken bu kızla baş etme şansım oldukça düşük. Gekiha... Kullandığı teknik beni öyle bir uçurdu ki, nefesimi bile kesmeye başardı. O an içinde bir daha nefes alamayacağımı düşünmeyi saymıyorum bile. Tentenin önüne fırladığımda aldığım nefes, sanki yeniden doğmuşum gibi bir an yaşattı bana. Kılıcım elimden düşmemiş, ancak hareket edebilir miyim hiçbir fikrim yok. Beni oldukça zarara uğratmış olmalı ancak bu durum fiziki olarak birkaç kırıkla mı gerçekleşti, yoksa anlık bir şeyler mi yaşıyorum bilmiyorum. Ryu'nun cümleleri kulağıma geldiğinde hareket etmeyi denedim. Tenteye oldukça yakınım. Hareket edebilecek durumdaysam, Ryu'ya sinyal yollayacağım. Savaşı bitirmemesi için, kızı oyalayabilirse tenteden bir şeyler çalabilirim. Diğer iki çocuğu alabileceğime karşın güvenim tam. Vereceğim sinyal ise, katanamın demirini ritim tutarak kafama vurmak olacak. Tak tak, tatatak. "Ryu-san, bir yumruktan bir şey olmaz. Yoksa pes mi ettin?" diyeceğim katanayı kafama vururken. Eğer hareket edemiyorsam, yapabileceğim hiçbir şey yok demektir.

► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi
Ryu: İç çekişinle birlikte dövüşe hazır ve gergin kasların hafifçe rahatlıyor. Mental olarak dövüşü bitirmeye niyetlendiğin için vücudun da buna tepki veriyor ve bir nebze gevşiyorsun. Yine de elektrik zırhın hala açık. Hemen ardından cümlelerini kuruyorsun. Kunoichi, dövüş postürünü bozmadan sana bakmakta. Daha doğrusu yüzü senin olduğun yöne dönük, ancak daha çok çevrendeki herhangi bir boşluğa doğru baktığını hissediyorsun. Kızın körlüğü, zihninde bir kez daha kanıtlanıyor böylelikle. Herhangi bir şekilde saldırıya geçecek gibi görünmüyor.
Gelgelelim, dövüşü bitirmeye yönelik bu sözlerinin ardından aniden hareketlenip konumunu değiştirmenin söylediğin her şeyin anlamına zarar verebileceğini hissediyorsun ve Ryoken'in yanına ilerlemek için bir açıklık aramaktan vazgeçiyorsun. Gerçi denemiş olsan bile sırtı tenteye dönük olan ve Ryoken'le aranda duran kunoichiyi rahatça geçebileceğine pek emin değilsin. Takım arkadaşınla aranda net bir şekilde açık rota yok.
Ryoken: Ryu'nun söylediği sözleri işitiyorsun. Bu esnada, alanda görebildiğin üçüncü kişi olan ve ortama girdiğiniz andan beri her yeri elektrik akımlarıyla boğan shinobinin de hafif rahat bir duruş aldığını farkediyorsun. Az önce elindeki cihaza odaklanmış ve muhtemelen yeni bir saldırıya hazırlanırken, şuan olası bir saldırısını iptal etmiş gibi görünüyor. Sırayla karşılıklı duran ikiliye ve sana dönüyor gözleri. Sana baktıktan sonra ise bir şey hatırlamış gibi aniden gözlerini kaçırıyor senden. Sen ise hafifçe hareketlenip bir dizinin üzerine kalkabiliyorsun. Kötü durumda değilsin, muhtemelen birkaç saniye sonra alana ilk geldiğin gibi dövüşebilecek performansına geri döneceksin. Yine de yerde çok sert sekmiş olmanın etkisiyle omzunda ciddi bir acı var. Kalıcı bir hasar olduğunu düşünmüyorsun ama.
Rakipleriniz herhangi bir yanıt verme fırsatı bulamadan, kurduğun planı uyguluyor ve katananı ritmik bir şekilde kafana vurmaya başlıyorsun. Gelgelelim, alandaki kimseden buna herhangi bir reaksiyon gelmiyor. Takım arkadaşınla daha önce böyle bir 'sinyal' hakkında konuşmamış olmanız bir yana, Ryu'nun spontan bir şekilde bu kadar spesifik bir anlam taşıyan gizli bir sinyali algılayıp doğru şekilde yorumlayamayacağını farkediyorsun hareketinin sonlarına doğru. En nihayetinde, katananı kafana birkaç kez vurmanla sonuçlanıyor bu aksiyonun.
Ryu: Arkanda hissettiğin hareketlilikle birkaç saniye önce hafifçe gevşemiş olan vücudun aniden yeniden geriliyor ve refleksif olarak dövüş pozisyonuna geçiyorsun. Bu esnada vücudunu ve kafanı hafifçe çevirerek arkana doğru bakıyorsun olası bir saldırıyı karşılamak için. Ancak gördüğün şey, dövüşün başlarında ortadan kaybolan üçüncü shinobi oluyor. Siyah saçları ve uzun yeşil ceketi çekiyor dikkatini. İki elini birden havaya kaldırmış bir şekilde, saldırgan olmadığını gösterircesine 4-5 metre kadar arkanda durmakta. Ağaçlıkların hemen dibinde, açıklığa girmiş gibi. Muhtemelen dövüşünüz esnasında dışarıdan dolanıp seni gafil avlayabileceği bir pozisyona geldiğini farkediyorsun. Kurduğun cümlenin sonucunda ise saldırısından vazgeçmiş olduğunu hissediyorsun.
Hem kunoichiyi, hem de az önce ortaya çıkan shinobiyi gözlerinle kontrol ederken yeni gelen shinobi ellerini indirerek pantolon ceplerine koyuyor. Ellerini ceplerine koyduğunda uzun ceketi hafifçe geriye doğru çekiliyor ve beline asılı nunchakuyu görebiliyorsun. Ellerini çıkarmaya niyeti yok gibi, ancak çıkarmak istediği takdirde nunchakusuna kolaylıkla erişebileceğini farkediyorsun. Tehditkar olmamaya özen gösteren bir tonda konuşmaya başlıyor shinobi: "Sorunsuz bir şekilde alandan ayrıldığınız takdirde size karşı saldırgan davranmayacağımıza emin olabilirsiniz Jirou Ryu-san. Teklifinizi kabul ediyoruz, pektabii takım arkadaşın da onaylarsa. Pek niyetli değil gibi görünüyor çünkü." Göz ucuyla kunoichiye bakıyorsun. Kafasını onaylarcasına hafifçe salladığını görüyorsun. Ancak iki ninja tarafından çevren sarılmış olduğu için üçüncü shinobiye bakma lüksü veremiyorsun kendine. Sözleri ve tavırlarından ikilinin saldırgan olmadığı belli, ancak tetikte olmanın faydası olacağına eminsin.
Gelgelelim, dövüşü bitirmeye yönelik bu sözlerinin ardından aniden hareketlenip konumunu değiştirmenin söylediğin her şeyin anlamına zarar verebileceğini hissediyorsun ve Ryoken'in yanına ilerlemek için bir açıklık aramaktan vazgeçiyorsun. Gerçi denemiş olsan bile sırtı tenteye dönük olan ve Ryoken'le aranda duran kunoichiyi rahatça geçebileceğine pek emin değilsin. Takım arkadaşınla aranda net bir şekilde açık rota yok.
Ryoken: Ryu'nun söylediği sözleri işitiyorsun. Bu esnada, alanda görebildiğin üçüncü kişi olan ve ortama girdiğiniz andan beri her yeri elektrik akımlarıyla boğan shinobinin de hafif rahat bir duruş aldığını farkediyorsun. Az önce elindeki cihaza odaklanmış ve muhtemelen yeni bir saldırıya hazırlanırken, şuan olası bir saldırısını iptal etmiş gibi görünüyor. Sırayla karşılıklı duran ikiliye ve sana dönüyor gözleri. Sana baktıktan sonra ise bir şey hatırlamış gibi aniden gözlerini kaçırıyor senden. Sen ise hafifçe hareketlenip bir dizinin üzerine kalkabiliyorsun. Kötü durumda değilsin, muhtemelen birkaç saniye sonra alana ilk geldiğin gibi dövüşebilecek performansına geri döneceksin. Yine de yerde çok sert sekmiş olmanın etkisiyle omzunda ciddi bir acı var. Kalıcı bir hasar olduğunu düşünmüyorsun ama.
Rakipleriniz herhangi bir yanıt verme fırsatı bulamadan, kurduğun planı uyguluyor ve katananı ritmik bir şekilde kafana vurmaya başlıyorsun. Gelgelelim, alandaki kimseden buna herhangi bir reaksiyon gelmiyor. Takım arkadaşınla daha önce böyle bir 'sinyal' hakkında konuşmamış olmanız bir yana, Ryu'nun spontan bir şekilde bu kadar spesifik bir anlam taşıyan gizli bir sinyali algılayıp doğru şekilde yorumlayamayacağını farkediyorsun hareketinin sonlarına doğru. En nihayetinde, katananı kafana birkaç kez vurmanla sonuçlanıyor bu aksiyonun.
Ryu: Arkanda hissettiğin hareketlilikle birkaç saniye önce hafifçe gevşemiş olan vücudun aniden yeniden geriliyor ve refleksif olarak dövüş pozisyonuna geçiyorsun. Bu esnada vücudunu ve kafanı hafifçe çevirerek arkana doğru bakıyorsun olası bir saldırıyı karşılamak için. Ancak gördüğün şey, dövüşün başlarında ortadan kaybolan üçüncü shinobi oluyor. Siyah saçları ve uzun yeşil ceketi çekiyor dikkatini. İki elini birden havaya kaldırmış bir şekilde, saldırgan olmadığını gösterircesine 4-5 metre kadar arkanda durmakta. Ağaçlıkların hemen dibinde, açıklığa girmiş gibi. Muhtemelen dövüşünüz esnasında dışarıdan dolanıp seni gafil avlayabileceği bir pozisyona geldiğini farkediyorsun. Kurduğun cümlenin sonucunda ise saldırısından vazgeçmiş olduğunu hissediyorsun.
Hem kunoichiyi, hem de az önce ortaya çıkan shinobiyi gözlerinle kontrol ederken yeni gelen shinobi ellerini indirerek pantolon ceplerine koyuyor. Ellerini ceplerine koyduğunda uzun ceketi hafifçe geriye doğru çekiliyor ve beline asılı nunchakuyu görebiliyorsun. Ellerini çıkarmaya niyeti yok gibi, ancak çıkarmak istediği takdirde nunchakusuna kolaylıkla erişebileceğini farkediyorsun. Tehditkar olmamaya özen gösteren bir tonda konuşmaya başlıyor shinobi: "Sorunsuz bir şekilde alandan ayrıldığınız takdirde size karşı saldırgan davranmayacağımıza emin olabilirsiniz Jirou Ryu-san. Teklifinizi kabul ediyoruz, pektabii takım arkadaşın da onaylarsa. Pek niyetli değil gibi görünüyor çünkü." Göz ucuyla kunoichiye bakıyorsun. Kafasını onaylarcasına hafifçe salladığını görüyorsun. Ancak iki ninja tarafından çevren sarılmış olduğu için üçüncü shinobiye bakma lüksü veremiyorsun kendine. Sözleri ve tavırlarından ikilinin saldırgan olmadığı belli, ancak tetikte olmanın faydası olacağına eminsin.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Re: [4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi
Elektriğin cızırtıları, görüşüme ve duyduğum seslere eşlik ederken, dik bir duruşla takip ediyordum olan biteni. Çevremin sarılmış olmasının getirdiği stres, shinobi dürtülerimin inanılmaz ağır bir edayla çalışmasına vesile olurken, bunu dışarıya yansıtmamaya ve bedenimin bu stres ile baş çıkmasına müsaade ediyordum. Adeta bedenimdeki her bir uzuv ve hücre harekete geçmem için beni uyarıyordu, ama düşüncelerim, dürtülerimi baskılayarak, olduğum yere beni mıhlıyordu. Göz ucuyla bana adımla seslenen shinobi’yi süzdüm tam bu anda. Bu bir kaç saniye sürmesine rağmen, herhangi bir amaçtan uzaktı.
“Merak etme…” diye girdim söze bir kaç saniyenin ardından bakışlarım hâlâ üstündeyken, oldukça tok bir tonda. “Takım arkadaşım bana aykırı hareket etmeyecektir, tıpkı yeri geldiğinde benim de ona aykırı hareket etmeyeceğim gibi.” Bakışlarım, elemanın vereceği bir cevap varsa bile onu dinlemeye gerek duymadan Ryoken’e doğru yöneldi. “Gidelim.” Dedim, elimdeki Wakizashi aynı anda kınıma doğru gömülürken. Ama elektrik zırhımı kapatmadım, temkinli olmam gerektiğinin farkında olarak, aynı zamanda karşımdakilerinin hareketlerimi tehdit olarak algılamayacağı bir şekilde beklemeye başladım. Ryoken, kadının arkasından geçip, benim yanıma gelene kadar, aynı postür ve sakinlikte olduğum yerde bekleyecektim. Ryoken yanıma vardığında ise, üssümüzün olduğu ve geldiğimiz yöne doğru sakin adımlarla ilerleyecek ve ağaçlık alana vardığımızda zırhı kapatıp, bir ağacın dalına sıçrayarak hızla oradan uzaklaşacaktım Ryoken’in eşliğinde. Zira, gerçek anlamda bu savaşı uzatmak gibi bir niyetim yoktu. Ryoken’in iyi olduğunu görmem bile bu fikrimi değiştirmemişti. Zira, bu savaşı kazanma ihtimalimiz varsa bile, bu zor ve yıpratıcı olacaktı. Ağır bedeller ödeyebilirdik ve dürüst olmak gerekirse sınavın henüz bitmesine üç gün varken, herhangi bir Pirus zaferine ihtiyacımız yoktu.
Bu aynı zamanda, neden çekildiğimizi sorarsa, Ryoken’e sunacağım açıklamaydı. Büyük bedeller, küçük zaferler için ödenmezdi. Bu öğretilerimden biriydi.
“Merak etme…” diye girdim söze bir kaç saniyenin ardından bakışlarım hâlâ üstündeyken, oldukça tok bir tonda. “Takım arkadaşım bana aykırı hareket etmeyecektir, tıpkı yeri geldiğinde benim de ona aykırı hareket etmeyeceğim gibi.” Bakışlarım, elemanın vereceği bir cevap varsa bile onu dinlemeye gerek duymadan Ryoken’e doğru yöneldi. “Gidelim.” Dedim, elimdeki Wakizashi aynı anda kınıma doğru gömülürken. Ama elektrik zırhımı kapatmadım, temkinli olmam gerektiğinin farkında olarak, aynı zamanda karşımdakilerinin hareketlerimi tehdit olarak algılamayacağı bir şekilde beklemeye başladım. Ryoken, kadının arkasından geçip, benim yanıma gelene kadar, aynı postür ve sakinlikte olduğum yerde bekleyecektim. Ryoken yanıma vardığında ise, üssümüzün olduğu ve geldiğimiz yöne doğru sakin adımlarla ilerleyecek ve ağaçlık alana vardığımızda zırhı kapatıp, bir ağacın dalına sıçrayarak hızla oradan uzaklaşacaktım Ryoken’in eşliğinde. Zira, gerçek anlamda bu savaşı uzatmak gibi bir niyetim yoktu. Ryoken’in iyi olduğunu görmem bile bu fikrimi değiştirmemişti. Zira, bu savaşı kazanma ihtimalimiz varsa bile, bu zor ve yıpratıcı olacaktı. Ağır bedeller ödeyebilirdik ve dürüst olmak gerekirse sınavın henüz bitmesine üç gün varken, herhangi bir Pirus zaferine ihtiyacımız yoktu.
Bu aynı zamanda, neden çekildiğimizi sorarsa, Ryoken’e sunacağım açıklamaydı. Büyük bedeller, küçük zaferler için ödenmezdi. Bu öğretilerimden biriydi.

I'm Kita Usagi's bitch.
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 421
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi
Ryu'nun bu şekilde anlamayacağını biliyordum sinyali aslında. Sonuçta konuşmadığımız bir şeydi, belki bir ihtimal anlayabilir sanmıştım ama nafile. Yapacak bir şey yok. Aslında dövüşmeye devam edebilecek gücü kendimde buluyorum, belki bu tenteyi alma şansımız olabilir. Diğer iki çocukla dövüşme şansım olsa dahi kızla dövüşme şansım yok, üstelik Genjutsu atamıyorken bu imkansız. Ryu'nun cümlelerinden sonra ayağa kalktım. Omzum feci şekilde acıyor. Ancak bu yumruğun etkisinden değil, yerde sekmiş olmamdan dolayı olmalı. "Oof. Omzum çok acıdı." Katanamı geri taktım kınına. Ryu'nun dediği gibi, bugünlük burayı bırakmak en mantıklı seçenek olacak. Daha fazla dövüşürsem büyük ihtimal 3 güne dayanamayacak kadar hasar alacağım. Böyle bir şeyi istemiyorum tabii ki.
Ryu'nun yanına yürümeye başladım yavaş yavaş. "Arkadaşımın dediği gibi biz gitsek iyi olur. Sayonara." Yavaşça ve tehditkar görünmeyecek şekilde ilerleyeceğim Ryu'nun yanına doğru. Ryu'nun yanına gelince, "Ne güç varmış bunda, bir koydu uçtum." diyecek ve devam edeceğim üsse doğru. Bugün ki maceramız sona erdi. Eh, sanırım yakın dövüşe de önem vermem gerektiğini anlamış oldum. Millet beni yerden yere savurabiliyor.
Ryu'nun yanına yürümeye başladım yavaş yavaş. "Arkadaşımın dediği gibi biz gitsek iyi olur. Sayonara." Yavaşça ve tehditkar görünmeyecek şekilde ilerleyeceğim Ryu'nun yanına doğru. Ryu'nun yanına gelince, "Ne güç varmış bunda, bir koydu uçtum." diyecek ve devam edeceğim üsse doğru. Bugün ki maceramız sona erdi. Eh, sanırım yakın dövüşe de önem vermem gerektiğini anlamış oldum. Millet beni yerden yere savurabiliyor.

► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi
Elindeki garip cihazı yere indiriyor eleman ve ona yaslanıp beklemeye başlıyor. Ryoken Ryu'ya doğru ilerlerken, kör olan kunoichi ise bir kaç adım yana açılarak geçmesine izin veriyor. Bakışları boşluğu işaret edecek şekilde, ancak ikinizin de yerini çok keskin bir şekilde bildiğini anlayabiliyorsunuz.
Ryu ve Ryoken en yakındaki ağaç dalına atlayıp alandan uzaklaşmaya başlıyor. Yeşil, uzun ceketli shinobi sizin gidişinize ekstra bir tepki vermiyor.
Alandan 3-5 ağaç uzaklaştıktan sonra Ryu, kızın chakra alanını hissedemez oluyor. Bir kaç saniye sonra bu alanın anormal bir şekilde aniden ve aşırı genişleyip sizi tekrar içerisine aldığını fark ediyor. Alandaki yabancı chakra izi bu sefer çok ince ve seyrek. Bir kaç dakika sonra bu his de yok oluyor.
Üsse dönene kadar herşey normal geçiyor.
Ryu ve Ryoken en yakındaki ağaç dalına atlayıp alandan uzaklaşmaya başlıyor. Yeşil, uzun ceketli shinobi sizin gidişinize ekstra bir tepki vermiyor.
Alandan 3-5 ağaç uzaklaştıktan sonra Ryu, kızın chakra alanını hissedemez oluyor. Bir kaç saniye sonra bu alanın anormal bir şekilde aniden ve aşırı genişleyip sizi tekrar içerisine aldığını fark ediyor. Alandaki yabancı chakra izi bu sefer çok ince ve seyrek. Bir kaç dakika sonra bu his de yok oluyor.
Üsse dönene kadar herşey normal geçiyor.
- Konu sonu
Off Topic
Ryu sensör eğitimine sahip olmadığı için bahsi geçen bu chakra alanının varlığını otomatik olarak fark edemez. Bu alanı tekrar fark edebilmek için kızı fiziksel olarak görmeli ve Ninshuu yeteneklerini kullanarak alanın varlığı hakkında bir ipucu sezmelidir. Bu ipucunu yakaladıktan sonra alanın içinde veya dışında olduğunu kısa bir süreliğine alana odaklanarak tayin edebilir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.