Page 1 of 11

[6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: May 30th, 2021, 6:16 pm
by GM - Naruto
Butsuo ve Turuncu takım üyeleri arasında takribi 40-45 metre var. Birbirinizi yeni farketmiş durumdasınız. Ancak siz herhangi bir şey yapmaya fırsat kalmadan pirinç tarlasından geldiğini tahmin ettiğiniz yüksekçe bir gürültü çekiyor dikkatinizi. Şiddetli ve rahatsız edici bir çan sesi.




Off Topic
Konudaki oyuncular:

- Oita Butsuo
- Kotegawa Chisa
- Jin Ryoken
- Jirou Ryu (Takım arkadaşlarının kontrolünde, NPC olarak)

Pasiflik süresi 24 saattir.

Rplerinizde karakterinizin genel düşünce akışı dışında çok ekstra bir tasvir beklentimiz bulunmamakta. Tabii ki istediğiniz stilde yazabilirsiniz ancak olayların nispeten hızlı akışı için böyle bir kolaylık sağlıyoruz.

Ryu, Chisa ve/veya Ryoken'in kontrolünde. Turları her iki karakter de girebilir. Ryu'nun turunu kendi mesajınıza ek olarak 'offtopic' koduyla girmeniz gerekmekte. Karakterin duygularına odaklanmak zorunda değilsiniz, sadece yapacağı fiziksel hamleleri yazmanız yeterli. Eğer karakterin düşüncelerinin sözkonusu tura bir katkısı olacağını düşünüyorsanız bunlardan bahsetmekte de özgürsünüz. Yani özetle kendi turunuzda Ryu'ya bir şey söyleyip/sorup hemen altında 'offtopic' ile bu sorunuza Ryu'nun ağzından kendiniz cevap verebilirsiniz.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: May 30th, 2021, 7:21 pm
by Kotegawa Chisa
Gizli ayinlerin yapılabileceği kadar uzun otlara sahip olan tarlanın etrafından dolaşarak kasabanın merkezine doğru ilerledik. Bu dolaşma esnasında da kasaba hakkında bir hayli bilgi edinmeyi ve bir şeyi doğrulamayı başardım. Burası gerçekten de bir kasaba değil, köy. Hatta ufacık bir köy! Kasaba kulağa daha havalı geliyor olabilir ama burasının adı "Terkedilmiş Minik Köy" olmalıydı. Yani neresinden bakarsak bakalım burası bana bir kasabayı anımsatmıyor. İki elin parmağını geçmeyecek kadar hanenin yaşadığı bir yer neden kasaba olsun ki... Yoksa... Yoksa burası sadece gerçek kasabanın görünen kısmı mı? Ya buranın birkaç katı büyüklüğünde bir yeri de yerin altına inşa etmişlerse? Belki de burasının terk edilmesinin geçmişte burada yaşayan, şu anda da yerin altında yaşayan insanların dikkat çekmek istememesidir... Neyse! Bu söylediklerim pek olası gözükmüyor ama düşünürken eğlendim.

Otlardan tamamen sıyrıldıktan sonra Butsuo-san'ın tarlanın hemen başında beklediğini gördüm. Daha doğrusu ambarın kapısının önünde bekliyordu. Onu gördüğüm gibi suratımdaki gülümseme biraz daha genişledi. "Butsuo-saaan~~ İyi olduğuna sevindim!" diye bağırdım. Bağırırken bir yandan da sağ elimi olabildiğince havaya kaldırıp salladım. Fakat duyulup duyulmadığını bilmiyorum, ki bence duyulmamıştır çünkü tam bağırdığım anda oldukça şiddetli bir ses duyduk. Kulakları sağır edecek derecede gürültülü olan bu çan sesinin kaynağını göremiyor oluşum biraz garibime gitti.

Sesimi bu mesafeden iletemeyeceğimi fark ettiğim anda Butsuo-san'ın yanına doğru ilerlemeye başladım. Beni duyabileceği kadar yaklaştıktan sonra da az önce söylediklerimi tekrarlayacağım. Yani dün her ne kadar Teijo-san, Butsuo-san'ın iyi olduğunu söylemiş olsa da gözlerimle görmek beni daha da rahatlattı. Eeh~~ Boşuna makine gibi demiyorlar onun için.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: May 31st, 2021, 11:23 pm
by Oita Butsuo
Gerçekten köydaşlarımla aramda güçlü bir cinsel çekim var. Chisa belki sübyancılık sayılabilir onu geçelim, Ryoken de biraz şüpheli, en azından Ryu bariz. Şimdi gölgelerde gizlene gizlene her gece benim evime gelmiyormuş gibi davranmayalım. Göreve beraber gidiyoruz ayağına ormanları az arşınlamadık beraber, el ele...

Bir an tekrar Chisa'yı düşününce Tetikçi Arslan diye bir manga okumuştum, o geldi aklıma. Ergen bir kız vardı, kendisini kurtaran tetikçiye aşık mıydı yoksa babasıymışçasına bir sevgi mi besliyordu anlaşılmıyordu. Chisa'nın beni babası olarak gördüğünü sanmıyorum, bir ihtimal bir abi olarak görüyordur. Chisa'nın yaşını bilmiyorum ama.

Nedense Ryoken'le daha samimi olmamamızın sebebinin onun başkasına ait olması veya kendini ağırdan satması olduğunu düşünüyorum. O da yavaş yavaş yelkenleri indirecektir diye tahmin ediyorum.

Fantezilerimden sıyrılıp tekrar dünyaya dönecek olursak ortada bir çan sesi var. Ne şimdi bu? Dövüş başladı demek gibi bir şey mi? Neden şimdi? Bizimkilerin ishi olsa, evet bugün çok şakacıyım, herhalde bu kadar şen karşılamazdı Chisa beni. Ayrıca bir el mührü falan görürdüm. O tarlaya girmeyerek akıllılık etmişim demek ki. Suratımda memnuniyetsiz bir ifadeyle çan sesinin rahatsız ediciliğini belli ettim köydaşlarıma, tabi bu kadar uzaktan belli oluyorsa. Sonra da Chisa'ya karşılık olarak yerimde zıplayıp kollarımı ve bacaklarımı açtım bağırarak. "Seni görmek de çok güzel Chisa!" Epeyce de bağırdım sesim ulaşsın diye. Çan sesi mükemmel selamlaşmamızı gölgede bıraksın istemiyorum. "Ryu, Ryoken sizin de sağlıklı olduğunuzu görmek güzel!" diye de ekledim zıplamayı kestikten sonra. Sadece Chisa için zıplarım, Ryu ve Ryoken o kadar şen şakrak değiller.

Bir de yalan olmasın, Ryu'nun hafif topalladığını görmek içten içe hoşuma gider. Dün tüm planım uzun süreçte o yaralardan etkilenmesiydi ve şimdi yavaşladığını görürsem göğsümü gere gere dünkü dövüşü kazanabilirdim diyebilirim. Önemli olan da bu zaten...

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: May 31st, 2021, 11:40 pm
by GM - Naruto
 !  Message from: GM - Naruto
Jin Ryoken pasiflik uyarısı almıştır. Yerinde sabit bir şekilde durduğu varsayılmaktadır.
Chisa, Butsuo'yu farkettikten sonra ona doğru ilerlemeye başlıyor. Butsuo'ya ulaşmadan çok kısa bir süre önce kafasını hafifçe çevirip Ryoken ve Ryu'ya göz atıyor. Takım arkadaşları, kendisini takip etmek yerine hala sesin kaynağı olduğunu tahmin ettiğiniz tarlaya bakmakla meşguller.

Chisa ve Butsuo, aralarındaki diyaloğu sürdürüyorlar çanlar çalmaya devam ederken. Oldukça dostane sayılabilecek bir karşılaşma bu. Chisa, Butsuo ve çan sesleri haricinde mırıltı gibi gelen bir takım sesler daha duyduğuna emin oluyor nispeten iyi sayılabilecek farkındalık kapasitesi sayesinde. Gelgelelim bu sesin nereden geldiğini tam manasıyla çözemiyor Chisa.

Butsuo çan seslerinin başlamasından bir kaç saniye sonra ve Chisa yanına gelmek için hareketlenmeden bir kaç saniye önce, kasabaya girdiğinden beri hissettiği alanın hareketlendiğini fark ediyor ilk defa. Kendisi chakra hareketlerini sezme konusunda eğitimli olduğundan bu hareket ona sert bir şekilde esen rüzgârı anımsatıyor. Ancak yeteneklerinin buna el vermemesi ve zekâsının da çok keskin olmaması sebebiyle bu harekete rağmen merkezini belirleyemiyor. Ancak bir kaç saniye sonra alanı hissedememeye başlıyor hareket devam ederken; yüksek ihtimal bu hareket sırasında Butsuo bu alanın dışında kalmış gibi görünüyor. Yine de sınırlı zekâsı, alanın kabaca hareketinin bulundukları konuma göre kasaba yönünde olduğunu söylüyor ona. Alan Butsuo'yu terk edince tüm algıları normale dönüyor ve anormal hiç bir şey hissetmiyor. Etrafta herhangi bir chakra kalıntısı veya benzer bir hareket sezmiyor.

Çanlar çalmaya devam ediyor.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: June 1st, 2021, 2:41 pm
by Kotegawa Chisa
Hehehehe~~ Butsuo-san ile iyi birer arkadaş olduğumuzu biliyordum, baksana beni ne kadar sevinçle karşılıyor... Ama bir dakika, hemen arkadaş olduğumuzu düşünüp haddimi aşmayayım. Henüz ona arkadaşlık teklifinde bulunmadım, belki benimle arkadaşlık etmek istemez... Sorsam mı şimdi? Ya reddedilirsem? Sonuçta henüz birbirimizi pek iyi tanımıyoruz. Hayatım boyunca toplasan 15-20 dakika muhabbet etmişizdir. Bunun çoğu da shinobilikle alakalı şeylerle falan alakalıydı hep. Baş başa da ilk defa iki gün önce muhabbet etme şansı edindim. Onda da birkaç cümleden ötesine geçemedik çünkü Butsuo-san'ın her tarafı kan içindeydi... Tamam biraz abarttım, sadece kafası kanıyordu ve o anda adrenalinle dolu olduğumdan ötürü buna pek dikkat edememiştim. Ama yine de pek konuşamadık. Nasıl birisi olduğunu az çok biliyorum ama hala arkadaşım diyebilecek kadar iyi tanımıyorum onu. Sanırım şimdilik biraz beklemeliyim. Doğru zaman geldiğinde cesaretimi toplayarak arkadaşlık teklifini edeceğim. Evet, kesinlikle edeceğim.

Butsuo-san'ın yanına gittikten sonra "Çan sesi sizin takımın işi mi?" dedim. Kasumikage-san ve Teijo-san'ın böyle bir yeteneğe sahip olduğunu düşünmüyorum ama doğrulamakta fayda var. Belki gerçekten de o ikisinin yaptığı bir şeydir, belki de Teçhizat tentesinden elde ettikleri bir ekipman sayesinde bu sesi çıkartabiliyorlardır.

Butsuo-san'ın cevabını beklediğim sırada oldukça yakından gelen bir ses duydum. Yani tam olarak nereden geldiğini bilmiyorum ama bu yüksek çan sesi esnasında kulaklarım bir mırıldanmayı kavrayabildiyse sesin kaynağı kesinlikle yakınlardadır. Yine de çevreme bakınmak yerine Butsuo-san'ın cevabını beklemeye devam ettim. Bunun iki sebebi var. Birincisi; sesi çıkartan Butsuo-san'ın takım arkadaşlarından birisi olabilir. İkincisi; Butsuo-san ile bir süre daha muhabbet etmek istiyorum. Açıkçası kararımı verirken ikinci seçeneğin biraz daha ağır bastığını itiraf etmem gerekiyor ama bu demek değil ki ilk sebebimin hiç etkisi olmadı. Sadece ikincisine nazaran birazcık daha az oldu.

Butsuo-san'ın cevabını aldıktan sonra da az önce duyduğum sesle alakalı onu bilgilendirdim. "Sen konuşurken birilerinin daha konuştuğunu duydum fakat sesin nereden geldiğine emin değilim." Aslında kısa bir süre daha düşündükten sonra Butsuo-san'ın takım arkadaşlarının bu sesi çıkarma ihtimalinin oldukça düşük olduğunun farkına vardım. Yani neden saklansınlar ki? Bize saldırmak gibi bir niyetlerinin olmadığını düşünüyorum, zira elimizde ne bir parşömen, ne de ona benzer bir şey var. Hatta takım arkadaşlarımdan ikisi yarı ölü vaziyette, bizi bıraksalar da bir şey yapabileceğimiz yok zaten. Eh~~ Hal böyle olunca buraya neden geldiğimizi merak ediyor olabilirler. Söyleyeyim, gözleri görmeyen kadınla dövüşmek istiyorum. Tabii bu sebeplerimizden sadece biri ve karar verirken pek etkisi olmadı. Asıl önemli olan ikinci sebep, sarı takımın ortadan kaybolması. Açıkçası ne oldu da bir anda ortadan kayboldular merak ediyorum ve bunun cevabını mor takımdan alabileceğimi düşünüyorum.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: June 2nd, 2021, 7:16 pm
by Jin Ryoken
Bu gece yazabilirim. Sonunda rahatlıyorum. 1 - 2 sularında yazmış olurum. Küçük bir aksaklık olduğu için sabaha doğruya geciktiricem. Kusura bakmayın. Hala rahatlayamadım, bu sebeple tur gelecekse Ayberk yerime Ozan abi ile konuştuğumuz out turu girebilirse sevinirim. Discorda şuan giremediğim için haber etmek istedim, sevgiler.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: June 4th, 2021, 11:03 pm
by Oita Butsuo
Bu çan sesi sinirimi bozmaya başladı. Ama artık bunun bir tuzak olduğunu biliyorum. Hareket eden çakra sisi öyle olduğunu söylüyor bana. Satori-san görme duyusundaki noksanlığını işitme duyusuyla da kapatıyor gibi. Sis ne iş o zaman? Hareket ettiğine göre benim sensör yeteneğim gibi kullanıcıyı merkeze alan bir şey olsa gerek. E çana ne gerek var o zaman? Bu çanı harekete geçiren şey ne? Tarla belalı bir yere benzediği için orayı sona bıraktım. Tuzağa mı çekmeye çalışıyorlar çan sesiyle falan? Çakra sisinin hareket ettiğini biliyorum, bir daha çanla uğraşmaya pek gerek yok. Ayrıca sisin izini kaybetmek de istemiyorum.

Burada olduğumuzu kesinlikle biliyorlar, hazırlanmadan onları bulup bu işi bitirmemiz lazım. Satori-san anlatılanlara göre tek başına yeterince tehlikeli zaten. Bir de tuzağa düşersek işimiz bitiktir. Çakra izini takip edeceğimizi düşünüp yolumuza tuzak falan döşememişlerdir herhalde, yok artık…

Chisa'nın söylediklerini dinledikten sonra daha fazla zaman kaybetmemek adına hızla sözlerimi sıraladım. Çan sesinin sesimi bastırmayacağından emin olacak bir tonda "Köyde çakradan bir sis var ve çan sesinden sonra köy merkezine doğru hareketlendi. Satori-san'ın işi olmalı. Burada olduğumuzu biliyorlar ve onlara hazırlanacak zamanı vermememiz avantajımıza olur. Benimleyseniz beni takip edin." dedim. Fısıldama meselesi aklımı karıştırmıyor değil, ama çakra sisinin merkezindeki insanın buradaki anahtar kişi olduğunu düşünüyorum. Bu sisi sezeceğimizi düşünerek bir plan yapacaklarını düşünmüyorum, tarlada ne varsa pek de önemli olduğunu düşünmüyorum. Bizimkiler benimle olsalar bile ne kadar güvenebilirim onlara bilmiyorum. Chisa'ya güveniyorum. Ryu'ya da güveniyordum ama dün anladığıma göre bir buhran yaşıyor ve bu durum biraz aklını kurcalıyor olabilir. Ryoken ise benim için bir bilinmez kutu. Bu sınav bitmeden ben de kendimi Satori-san'a karşı test etmek istiyorum. Onunla dövüştükten sonra ihanete uğrasam da pek umurumda değil açıkçası. Onu yenmek için o kadar taktik falan hazırladım dünden beri, en azından onların işe yarayıp yaramadığını görmek istiyorum.

Sözlerimi söyledikten sonra zaman kaybetmeden köy merkezine koşmaya başlayacağım. Sis perdesi nereye giderse ben de peşinden gideceğim. Karşılaşabileceğim bir tuzak veya sürpriz saldırıya karşı da dikkatli olacağım.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: June 5th, 2021, 12:54 am
by Jin Ryoken
Ryu-san ile birlikte Chisa-chan'ın ardından yürümeye başladık. Sanırım bu yemek yememe olayı bizi fazla etkilemiş olmalı. Neyse ki bozuntuya vermeden yürümeye başladık. Butsuo-san'ın selamlamasına karşılık, "Selam." diyerek cevap verdim. Ryu-san'ın ise ardımdan cevap vermesiyle birlikte şiddetli çan sesini dinlemeye başladım. Bu çan sesinin bir manası olmalı, belki geldiğimize karşı bir işaret veya başka bir takımın geldiğine karşı. Bu takımın hepimiz hakkında çok iyi bilgi sahibi olduğunu biliyoruz, bu sebeple aralarında birisi iyi bir gözcü olabilir. Bu sayede çanları çalmaya başlamıştır. Emin değilim, ancak iyiye işaret olmadığı kesin bir bilgi olarak kafamda duruyor. Dikkatli olmalıyız, hepimiz. Chisa-chan ve Butsuo-san'ın ne kadar güçlü olduğunun farkındayım, aynı zamanda Ryu-san'da güçlü yakın bir dövüşte. Ancak ben öyle değilim, üstelik ikimizin performansının düşük olması büyük bir problem yaratabilir. Bu sebeple, asıl gücü ikisine bırakmak iyi olacak. Zaten herhangi bir dövüş durumunda o kızla karşılaşabilecek düzeyde değilim, üstelik uzmanlığım da bir işe yaramıyor. Bu yüzden, aklımdaki fikir Ryu-san ile olabildiğince iyi bir ikili olup diğer iki kişiyi alabilmek. Bir kişiye karşı iki kişi her türlü yeteriz, ancak performansımızın düşük oluşu iki kişiye karşı zorlanmamıza sebep olabilir. Yine de, oyalabilsek bile kardır. Gerçi ben hem kendime, hemde Ryu-san'a güç konusunda güveniyorum. Halledeceğimize eminim.

Butsuo-san'ın sözlerini dinledikten sonra kafamla onayladım. "Satori-san kim bilmiyorum ancak o kıza karşı benim uzmanlığım işe yaramıyor. İşe yarasaydı arkadan tam destek olabilirdim. Üstelik yakın dövüşte sizler kadar iyi değilim. Ryu-san ile benim performans konusunda bir takım sıkıntılarımız var, bu sebeple herhangi bir dövüş durumunda takımdaki diğer iki kişiyi Ryu-san ile birlikte karşılamayı düşünüyorum. Size ise o dediğim kız kalıyor. Umarım sizin için bir problem yoktur." dedikten sonra Ryu-san'a döndüm. O da onayladıktan sonra Butsuo-san'ı takip edeceğim.
Off Topic
Ryu Ryoken'in planını onaylacak ve Butsuo-san'ı takip etmeye başlayacak diğerleri gibi.
Out: RP içerisinde direkt selam verdiği gibi durumları belirtmiş bulunmaktayım. Out dışında turunu belirttim ancak bazı hareketlerini rp'min içerisinde yansıttım. Böylesi daha kolay geldi yazabilmek açısından.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: June 5th, 2021, 7:19 pm
by GM - Naruto
Aranızdaki konuşmaları sürdürüyorsunuz. Herkes cümlelerini tamamlamışken bir süredir devam eden çan sesleri susuyor. Oldukça kısa sürmelerine rağmen gürültüye öyle alışmış durumdasınız ki aniden kaybolunca minik bir boşluk hissi kaplıyor her birinizi. Chisa, az önce duyar gibi olduğu mırıltı seslerinin kesildiğini farkediyor.

Devamında, Butsuo'nun önderliğinde harekete geçiyor ve ambarın diğer tarafından köy meydanına doğru ilerleyişinize başlıyorsunuz. Ryoken ve Ryu, direkt olarak Butsuo'yu takip etmeye başlıyorlar.

Ambarın pirinç tarlası tarafına bakan kenarından ayrılıp kasaba merkezine doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Önde Butsuo, arkada köydaşları. Ambarı geçtikten sonra kasabanın genel şekli iyice belirmeye başlıyor kafanızda. Tam merkeze yerleştirilmiş su kuyusunu görebiliyorsunuz. Kasabanın kuzey-kuzeydoğusunda kalan ambar haricinde güney-güneydoğu-doğu eksenini kaplayan 6 tane yıkık evi seçebiliyorsunuz. Kasabada bunlar dışında görebildiğiniz son bina batı kanadında yerleşmiş olan ve nispeten daha sağlam görünen iki katlı ev.

Butsuo: İlerleyişin sürerken su kuyusuna ulaşıyorsun. Tam bu anda, kasabaya ilk girdiğinde sezmiş olduğun garip his kaplıyor yeniden seni. Hafifçe duraklıyorsun durumu tayin etmek adına. Bu kez, ilk hissettiğin andakine göre bir tık daha yoğun 'chakra sisi'. Chakra miktarının artması gibi bir durum yok, ancak sözkonusu 'alanın' boyutunun küçülmesine bağlı olarak chakra yoğunluğu artmış gibi görünüyor. Gözle görülebilir hiç bir şey yok, ancak sensör yeteneklerin bu hissin ne anlama geldiğini algılayabilmeni sağlıyor.

Köydaşları Butsuo'nun durduğunu gördükleri gibi aradaki kısa mesafeyi kapatıp kuyuya ulaşıyor ve duruyorlar. Aranızda herhangi bir konuşma geçmesine fırsat kalmadan, size göre hafif sağ-ön kısımda kalan iki katlı binanın çatısında bir silüet seçebiliyorsunuz.

Başlarınız istemsizce yukarı kalkıp ortamda yeni beliren kişiyi incelemeye başlıyorsunuz. Onunla daha önce karşılaşmış olanlar bu şahsın Nakada Satori olduğunu biliyor.
Image
Satori, sakin adımlarla iki katlı binanın çatısının size göre arkada kalan kısmından ön kısmına doğru yürümekte. Bir saniye kadar sonra düz olan çatının ucuna varıyor. Yüzünün aşağı, yani size doğru değil de kabaca karşıya bakmakta olduğunu farkediyorsunuz.

Saldırgan görünmüyor, postürü genel manada gevşek ve rahat. Bir yandan çatının ucuna oturmak üzere harekete geçerken bir yandan da söze giriyor: "Görüyorum ki oldukça kalabalık gelmişsiniz." Oturma pozisyonuna geçiyor ve sağ bacağını çatıdan aşağı sarkıtırken sol bacağını dizden kırarak çatının kenarına koyuyor. Sol dirseğini sol bacağının dizinin üstüne konumlandırırken sağ elini de aşağı sarkıtmış olduğu sağ bacağının üzerine konumlandırıyor parmakları diğer bacağına bakacak şekilde.

Ekstra bir şey yapmayacaksanız konuşmaya devam edecek gibi görünüyor. Saldırgan veya tehlikeli bir hava sezmiyorsunuz.

Butsuo, Ryu ve Ryoken kasabanın ortasına konumlandırılmış su kuyusunun dibindeler. Butsuo, diğer ikiliye nazaran bir metre kadar daha önde. Kuyuyla Satori'nin çatısında oturmakta olduğu binanın arasında yaklaşık 15-20 metrelik bir mesafe var. Kuyu, ambara da benzer şekilde 15-20 metre uzaklıkta. Çatı yerden 5-6 metre kadar yüksekte.

Off Topic
Chisa, tur sırası gereği rpsinde Butsuo'yu takip edip etmeyeceğiyle alakalı bir yorumda bulunamamış. Bu sebeple karakter adına karar vermemek için bu konuyu biraz havada bıraktık. Chisa kendi turunda Butsuo'yu takip ettiğini belirtirse kendini Ryu ve Ryoken'in yanında gibi kabul edebilir, bir sonraki turunu buna göre yazabilir.

İlk turu Chisa yazacak.
Off Topic
Yoğun dönemlerde olduğunuzu aşağı yukarı tahmin ettiğimiz/bildiğimiz için pasiflik süresini kısa bir dönemliğine 48 saate çıkarıyoruz. Daha erken yazmanız halinde biz normal olan 24 saatte bir GM turu girmeye çalışacağız. Konunun hızlı ilerlemesini istiyoruz, ancak kimsenin mağdur pozisyona düşmesini de istemiyoruz. Gelgelelim 48 saat kuralını 'net' bir şekilde uygulayacağımızı belirtmek isteriz.

Şimdiki gibi tur sırası verdiğimiz durumlarda da 48 saat her oyuncu için geçerlidir. Yani, ilk sırada yazması gereken kişinin ne zaman yazdığından bağımsız olarak herkes 48 saat içinde yazmak durumunda. Süreniz sıranız geldiğinde değil, GM turu girildiği anda başlayacak. Bu sürenin aranızda organize olup sıralı turlarda dahi yazmanıza yeteceğini düşünüyoruz. Bir mağduriyet oluşması ihtimalinde müdahale edeceğiz.

Pasiflik yaptırımlarını şimdilik uygulamayacağız, ancak süreyi 48 saate çektiğimiz için bildirilmiş pasiflik konseptini geçici olarak askıya alıyoruz. Özetle, herhangi bir şekilde GM turundan itibaren 48 saat boyunca tur yazmayan karakterlerin yerlerinde sabit bir şekilde durup hiç bir şey yapmadıkları varsayılacaktır.

Olabilecek en yakın zamanda pasiflik süresini yeniden 24 saate indirmeyi ve kuralları standarda çekmeyi planlamaktayız. Akış düzene girdiği anda ikinci bir bildirimde bulunulacaktır.

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Posted: June 5th, 2021, 7:52 pm
by Kotegawa Chisa
Burada birilerini bulabildiğimiz için bir hayli şaşkınım. Elbette birilerini bulma ümidiyle yola çıkmıştık fakat gerçekleşmesine pek olanak vermiyordum. Yani elinde parşömen olmayan bir takım neden altıncı gün üssünde beklemeyi tercih etsin ki? Tabii farklı bir amaçları yoksa... İşte şimdi her şey yerli yerine oturdu. Mor takımın da bizim gibi Jounin olmaya niyeti yok. Biz iç karışıklıklardan ve benim bencilliğimden ötürü bu hale geldik, son olarak da eğlenmeye önem göstermemiz gerektiği konusunda anlaştık. Peki mor takımın böyle bir karar vermesine neden olan şey ne? Açıkçası onları tanımadığımdan ötürü bir yorum yapamayacağım. Elbette hala sarı takımı onların elediğini düşünüyorum fakat önemli olan bunu neden yaptıkları. Şahsen ben sınavın başından itibaren kazanmanın en mantıklı yolunun diğer takımları elemek olduğunu düşünüyordum. Sonuçta onları elerseniz sizden parşömen almak için gelecek kimse de kalmamış olur. Basit ama etkili bir strateji, ne yazık ki çeşitli sebeplerden ötürü bu etkili stratejimizi kullanamadık ama olsun. Geçmiş geçmişte kaldı, bu saatten sonra tek önemseyeceğim şey daha fazla eğlenmek. Çocuklara Jounin olarak geleceğimi söylemiştim ama olsun.

Butsuo-san hareket etmeye başladığı anda peşine takıldım. Ambarı geçerek sözde kasabanın merkezine doğru ilerlemeye başladık. Eh~~ yolumuz pekte uzun değildi, dediğim gibi burası bir kasabadan çok bir köye benziyor. Hatta biraz zorlarsak malikane dahi diyebiliriz. Hemen şuradaki iki katlı bina köylüleri yöneten şahsın evi. Diğer yıkık dökük yapılar da tarlayı biçen köylülerin evi olabilir. Tabii direkt bir köy de olabilir, yani bilemeyiz. Ama kesinlikle bir kasaba değil. Kesinlikle.

Su kuyusunun dibine kadar geldikten sonra Butsuo-san bir anda durunca bende onunla birlikte durarak etrafıma bakındım. Birkaç saliselik bir beklemenin ardından iki katlı binanın tepesinde görünen bir siluet bütün dikkatleri üzerine çekti. Diğerleri gibi bende kim olduğunu görmek için başımı yukarı kaldırdım ve kimle karşılaşayım! Adını bilmediğim ama Ryu-san ve Ryoken-san'a oldukça zorlu anlar geçirten, gözleri görmeyen kadın.

Açıkçası buraya gelene kadar onunla dövüşmeyi arzuluyordum fakat onu gördükten sonra biraz yüreğim burkuldu. Hatta bir anlığına kendimden nefret dahi ettim. Nasıl gözleri görmeyen birisiyle dövüşmeyi düşünmüş olabilirim ki? Acaba kendimi sınava fazla mı kaptırdım? Evet, evet bu ben değilim. Normalde böyle bir düşünce aklımın ucundan dahi geçmemeliydi. Hiç yakıştıramadım! Kendime!

Kısa süren burukluğun ardından kadına doğru bakarken konuşmaya başladım. "Merhaba! Ben Kotegawa Chisa! 16 yaşındayım, ten rengim morumsu pembe, saçlarımsa pespembe. Gözlerimin iç kısmı siyah, gözbebeklerim de altın sarısı! Yaklaşık 1.60 boylarındayım ve üzerimde bir shinobi kıyafeti var. Belimde iki adet katana var, birisi kırık. Tanıştığıma memnun oldum!" Kendimi bu kadar detaylı bir şekilde açıklama gereği duymamın sebebi gayet bariz değil mi? O yüzden bu konu hakkında pek bir yorum yapmak istemiyorum. "Bugün turuncu takım olarak, üç kişi, buraya gelmemizin sebebi bir soru sormak istiyor olmam. Sarı takımın sınavdan çekilmesine neden olan siz misiniz? Aah~~ Az önce unuttum ama ekleyeyim, saçlarım orta uzunlukta, ne çok kısa ne de çok uzun ve dalgalı. Kıvırcık değil ama, dalgalı."

Direkt olarak aradığım sorunun cevabını almak istiyorum. Sonuçta buraya gelmemizin ana sebeplerinden birincisi bu. İkincisi de daha önce dediğim gibi dövüşmek istemem ama ondan vazgeçtim gibi. Yani baksanıza kızcağıza...