[5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 15th, 2021, 3:02 am

Lanet olsun.

Yutkunamadı. Savaşıyordu, dövüşüyordu sadece... Herkes dövüşüyordu. Sınavın doğası gereği, vahşice, bazen adaletsizce. Karşılaştığı manzara karşısında donup kalmadı elbet. İlk defa birine bu kadar ağır yara vermemişti. Daha önce can da almıştı. Lakin bu durum karşısında hissettikleri, hala yutkunmasını engelliyordu. Elindeki kunaiyi koydu tekrar cübbesine. Ardından kafasını çevirdi. Usagi ve çocuk oldukça yakındı. Usagi'nin üstün geleceği barizdi. Bu durum artık kazanmaktan veya kaybetmekten ötedeydi. Kazanmıştı, ama kaybetmiş gibi hissediyordu. Alnı boncuk boncuk terlerle doldu.

Hala yutkunamıyordu.

"Usagi, dur!" dedi. Usagi'nin de devam etmesi halinde daha fazla hasar vereceklerdi onlara, bundan emindi. Lakin artık bu durum sınavın sınırlarını aşıyordu. İyi niyet, hırs, yetenek gösterisi.. Hayır hiç biri değil! Gece vakti shinobi köpekler tarafından az kalsın yakalanacak olmaları, karnının kesilmesi, Butsuo'dan yediği yumruk! Hiç biri bu kadar telaşa düşürmedi Ringo'yu. Çocuğu kafasından tuttu. Şu an yaranın açtığı delik, vücudunun arka tarafından devam etmekteydi ve çocuğun kanaması tüm hızıyla yeri doldurmaktaydı. Hareketsizdi. Bilincini ya yitirdi, ya da yitirmek üzere. Böyle devam ederse...

"Hey sen... Buraya gel." seslendi sarışın çocuğa telaşla. Hala gardını indirmemişti. Dili dolanmıyordu birbirine. Fakat üşüyordu. Fiziksel olarak değil belki, ama kafası zonkluyordu stresten. Sunalı çocuğun hala bir şansı olabilirdi. Ona bu şansı vermeliydi. Zaru'nun sözleri geldi aklına. Büyük köylerin shinobileri onlar gibi değildi. Onlara göre her şey güllük gülistanlıktı. Ringo, savaşı yeni vermiş bir köyün shinobisiydi. Bu manzara karşısında oturup ağlamazdı. Ancak mantığı ve vicdanı, ona hala yutkunma şansı tanımıyordu. Tıp konusunda aldığı eğitim aşırı temeldi. Bir yaraya nasıl ilk yardım yapacağını biliyordu fakat çocuğun yarası, normal bir yara olmaktan çok uzaktı.

"Gin-chan! Medikal çantaları getir, ikisini de." dedi yukarı dahi bakmadan. Çocuğu kaldırıp en azından üst bedenini dikleştirecekti. Bunun ona hiç bir faydası yok. Sadece bu pozisyonda daha fazla kan kaybedecekti. Daha iyi olacağına kanaat getirirse çocuğun bedenini yüzüstü de çevirebilirdi. Hatta burada çocuğu tedavi etseler dahi bu sadece basit bir ilk yardım olacak. Çok kötü yaralamıştı onu. Bir şey yapmalıydı. Hala gardını indirmemişti. Bir gözüyle sarışın çocuğu kesmeye devam ediyordu. Fakat şu an için, odağı zincirli shinobideydi. Korkuyordu. Korkunun bedenini sardığını hissediyordu. İnce bir korku bu, belki de bir tereddüt. Elini çocuğun boğazına götürdü. Nabzının ne durumda olduğunu kontrol edecekti. "Sunalı... Kendine gel. Uyan." dedi usulca. Parmakları yavaşça ilerliyordu halen çocuğun boğazına. Sarışın elemanın, hatta diğer kızın tıp yeteneklerinin ondan daha iyi olması için dua etmeliydi. Hatta medikal alanda bir kaç şey biliyor olmaları bile şu an işine yarardı.

Sarışın çocuğun yanına geleceğini tahmin ediyordu. Durum analizinin kendisinden iyi olduğunu tahmin ediyordu. Elbet insan sarrafı değildi fakat burada arkadaşının hayatı söz konusu iken artık bu dövüşün sona ereceğini ve istilanın duracağını düşünüyordu. Tüm bunlar olurken, sarışından gelecek bir hamleye dikkat kesilecekti. Bir şey denemesi durumunda kendini geriye fırlatıp, Usagi'nin araya girecek olmasına bel bağlıyordu. Fakat bunun olmasına haklı olarak ihtimal vermiyordu henüz. Vicdanlı biri hiç bir zaman olmadı. İyi biri de sayılmazdı tam olarak. Bir shinobi, bir silah, keskin bir kılıçtı. Hayatını hep buna göre yaşadı. Lakin çocuğun hala bir şansı varsa, hala yitip gitmesine biraz olsun varsa; bir şekilde telafi etmeye uğraşacaktı.

Shinobi, attığı her adımın ağırlığını üzerinde taşımalıydı.

Buraya gelmeleri, devasa bir golem ile tüm üssü yıkmaları, Suta'ya zarar vermeleri gibi bir çok örnek sayabilirdi attıkları adımlar için. Pes etmediler. Ya da konuşarak anlaşmaya çalışmadılar. Sınavın ölümcül olması ve kimsenin müdahale etmeyecek olmasını da hesaba katarsa, tamamen suçlu görmüyordu kendisini. Çocuğun başına bir şey gelmesi durumunda kendisini belki bir süre kötü hissederdi. Bunu belli etmezdi dışarıya ancak içinde bir karartı belirirdi kısa süre de olsa. Lakin sonrasında hayatına devam edebileceğinden emindi. Kendi hayatı da, bir çok shinobinin hayatı gibi kısa sürecekti zira. Ancak bu, insanlığını hepten yitirmiş bir canavar olmamak için vereceği çabaydı. Ringo'ya göre savaş çoktan bitmişti. Elini hala götürüyordu çocuğun boynuna. Ürkek elleri bu yolu gitmemek için direniyor olsa gerek. Nabzının zayıf olacağını tahmin ediyordu. Ancak yine de hissetmek istiyordu.

"Kanamaya tampon yapalım birlikte. Tek başıma yapamam. Bu hızla kan kaybetmeye devam ederse daha kötü olacak. Hadi."

Bu kelimeleri sarfederdi herhalde. Hala çocuğun yaşadığına kanaat getirirse. Sarışın çocuğa başka ne söyleyeceğini bilmiyordu. Böyle garip bir durumda konuşma yapmak zorunda kalmamıştı. Ne derece arkadaş, ne derece iyi olduklarını da bilmiyordu. Önünde yatan çocuğun Ryoken, Usagi ya da Butsuo olduğunu düşündü bir anlık. Yoldaşını bu halde görmenin acısının yüreğinin en ücra çatlaklarından girip, tüm hücrelerini kavurduğunu hissetti o an. Ne diyebilirdi ki? Bir şey diyecek durumda değildi.

Zaten durum ortadaydı. Onunla konuşup daha beter hale getirmemeye karar verdi. Yapılacak olan neyse, onu yapacaktı. Artık yutkunabilirdi.

Kita Usagi wrote:Usagi hamlesine hazırlandığı sırada, önce çocuğun aceleci bir ifadeyle dur işaretini görmüş ve yakaladığı açığa sevinerek devamını getirmek istemişti. Sonrasında ise Ringo'nun olduğundan emin olduğu sesin, durmasını istediğini işitti. Savaş postürünü bozmadı ve soğuk akımları kapatmadı. Lakin saldırısını iptal etmişti. Kafasını çevirdi ve yere baktı. Sarışın çocuktan gözünü bir an olsun ayırmadan ne yapacağını bekledi. Çocuğun olası ters bir hareketinde üzerine gitmekten çekinmeyecekti ve suratına yumrukları indirecekti. Fakat Ringo'nun boş yere durmasını istediğini düşünmüyordu. Ringo'nun dövüştüğü çocuğun ağır yaralanmış olabileceğini düşündü. Bu durum her ikisinin de şu an durmasını açıklıyordu ona. Gardını indirmeden çocuğa ve Ringo'ya doğru bir kaç adım alıp durumu inceleyecekti. Sunalılara en ufak bir sempati beslemiyordu. O çocuğun verdiği yara oldukça canını acıtmıştı. Ama en acısı da Sutaya yaptığı beleşçi saldırıydı. Yine de yardım edebileceği bir şey varsa, en azından ondan bir şey istenirse elinden geleni yapabilirdi. Eğer yapabileceğine, mümkün olduğuna kanaat getirirse; Kristal Sargı yeteneğini çocuğun üzerinde kullanmayı deneyebilirdi.
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » April 15th, 2021, 11:49 pm

Sıfır noktasına geri dönmüştü Haru, yine rakibini göremiyor, yine Meka kukla ile başbaşaydı. Bu, her an üstünlüğü değişen kedi fare oyununa son vermek zorunda hissediyordu artık kendini. Evet, şimdiye kadar iyi savaşmıştı, ancak trajedinin ne zaman saldıracağı belli olmuyordu. Uyluğundaki acı giderek kendisini hatırlatıyor, onu zor duruma düşürecek olduğunu fark ettiriyordu. Her adımı biraz daha sızlatıp, gerçeğe dönüşünü kutlayan bir havai fişekti, ancak havai fişekler kuşları öldürür.

Kaçış planını hatırladı Haru, kaçmak istediği noktadan birkaç adım uzakta, ancak önünde hiçbir şey olmadığı noktadaydı. Biraz nefes alabildi bu boşlukta. Meka heykel kukla şey'in kendine doğru döndüğünü, ancak hareket edemediğini fark etti. Oraya buraya zıplayamaz, sadece bıçak tükürebilirdi. Haru'nun başa çıkabileceği bir problemdi bu.

Öncelikle geriye doğru sıçradı, kuklayla olan mesafesini dört beş metreye kadar açmak istiyordu. Sıçradığı yer, önceki patlamanın olduğu yerdi. Planını sürdürüyordu. Sıçramadan önce Gerçekliğin Kumaşı'nı kalkan yapabileceği düşüncesini yerleştirdi kafasına. Üzerine doğru ateşlenecek bir kunai'de bunu oluşturacak ve kendine gelen kunai'lerden veya usturalı koldan korunacaktı. Yere dokunduğu anda bu dokunuşu yere vuracaktı yaralanmayan bacağının ayağıyla, kendi ve kuklanın arasında, kendinden birbuçuk metre kadar uzakta, normal boyutta, normal hızıyla çıkan bir Doryuu Shiki sütunu yaratacaktı. Bu, direkt üzerine gelecek kunai problemini çözerdi. Aynı zamanda sütun kuklayı görüşünü tamamen kapatmayacaktı, sağdan ve soldan gelecek Meka kol saldırılarına karşı hazırlıklı olabilirdi. Ardından, eğer sağ salim ulaşabildiyse istediği noktaya ve kendi sütundan kalkanını yaratabildiyse el mühürlerini uygulayacak ve Gansetsukon tekniğini uygulayacaktı, bu onun iki elinin de boş olması durumuna engel olacaktı. Yerden çıkan Gansetsukon mızrak, eski ve parçalanmış mızrağından çok daha sağlam ve keskin olacaktı zaten. Yeni taş mızrağını edindikten sonra havayı koklayacak ve ona göre hareketini tekrar düşünecekti.

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 16th, 2021, 12:12 am

Ringo & Usagi: Usagi karşısındaki rakibiyle gözleri kenetlendiğinde 'DUR' sinyalini alıyor, tam bu anda Ringo'nun verdiği komutla hareketini durdurmaya karar veriyor. Sarı saçlı shinobi kendisine gelen saldırının durduğunu farkettiği salise hızla yerde yatmakta olan takım arkadaşına doğru koşmaya başlıyor. Ringo ikinci cümlesini kurmaya fırsat bulamadan shinobinin hareketlendiğini fark ediyor. Aradaki mesafe 1 metre civarına inmişken shinobi hızla bir dizinin üzerine doğru çöküp kalan mesafeyi kayarak geçiyor. Yere çökmüş biçimde yanında bitiyor Ringo ve zincirli shinobinin bu kayma sonlandığında. Baldırları kanla bulanmış durumda. Ringo'dan önce hareketlenerek bir elinin iki parmağını hızla yerdeki shinobinin boynuna götürüyor. Ringo bu esnada yapmayı planladığı şeylerin sarı saçlı tarafından gerçekleştirildiğini fark ettiğinde hareketsiz olarak beklemeyi tercih ediyor. Sarı saçlı nabzı kontrol ederken bir yandan da başını eğip kafasını yan çeviriyor ve kulağını shinobinin ağız kısmına yaklaştırıyor. Aynı anda hem nabzını, hem de solunumunu kontrol ettiğini algılayabiliyorsunuz. Hiç bir şey demeden bir saniye kadar bu pozisyonda kalıyor. Devamında hızla kendi üst vücudunu kaldırıp yerde yatan shinobiyi sırtından tutuyor ve sol yana doğru çeviriyor. Bunun nedeninin çocuğun kendi kanında boğulmasını engellemek olduğunu farkediyorsunuz. Vücudu yana dönen shinobinin ağzından neredeyse kustuğu kadar kan boşalıyor yere.

Ringo ani gelişen bu hareketler sonucunda yapabileceği ekstra pek bir şey olmadığını farkederek Gin'e doğru sesleniyor medikal çantaları getirmesi için. Bu esnada sarı saçlı shinobinin boynuna asılı kum gözlüğünü çıkarıp fırlattıktan hemen sonra üzerindeki yelek benzeri gömleği hızla çıkarıp elinde dertop ettiğini, devamında sol eliyle shinobinin sırtını desteklerken sağ eliyle tampon yapmaya başladığını görüyorsunuz. Giysi topu yaraya değmeye başladığı anda kanı emiyor ve kızıllaşıyor yükselerek. Shinobi ise fileli bir atletle kalmış oluyor. Ringo, yapabileceği yegane şey bu olduğu için bilinci kapalı gibi görünen shinobinin başını destekleyerek boynunun zarar görmesini engellemeye çalışıyor. Sarı saçlı shinobi, Ringo'nun kötü bir niyeti olmadığını düşünüyor olsa gerek, herhangi bir tepki vermiyor buna. Shinobinin tüm hareketlerinin soğukkanlılıkla bezeli olduğunu farkediyorsunuz her ikiniz de. Ancak Ringo, bir anlığına ellerinin titrediğini görür gibi oluyor.

Bu esnada Usagi de üçlünün yanına ulaşmış oluyor. Tamponla beraber kanama bir miktar azalmış, ancak asıl sıkıntı bu değil. Tıp bilginizin çok derin olmamasına rağmen burada gerçek problemin kanamayı durdurmaktan ziyade kaybedilmiş kana vücudun verdiği tepki olacağının gayet iyi farkındasınız. Zincirli shinobi muhtemelen şiddetli ve ani kan kaybına bağlı şok durumunda. Usagi'nin ortama girmesiyle beraber Ringo derisini hafifçe çizen buz parçacıklarını hissetmeye başlıyor. Hafif bir soğukluk dalgası yayılıyor Usagi'den. Usagi de eğilip halihazırda tampon yapmakla meşgul olan shinobinin elinin yanına götürüyor elini. Yeleğin neredeyse tamamen kırmızıya boyanmış olduğunu görüyor o an. Üçlünün dizleri kan gölüne temas etmekte.

Aniden duyduğunuz büyük bir gürültüyle istemsizce bakışlarınız bir anlığına arkaya dönüyor. Devasa taş heykelin bir dizi üzerine çöktükten sonra çatlamaya başladığını, en nihayetinde parçalanarak yere dağıldığını görüyorsunuz. Tüm bu olaylar bir saniye içerisinde gerçekleşiyor. Geride yalnızca büyükçe bir taş yığını kalıyor. Odağınızı önünüzdeki yaralı shinobiye geri çeviriyorsunuz.

Usagi'nin elini kendi elinin yanına koyduğunu gördüğünde sarı saçlı shinobi gözlerini bir anlığına Usagi'ye çeviriyor. Bakışları donuk, ancak içten içe bir yardım çığlığı hissediyor Usagi o bakışlarda, kısıtlı empati yetenekleri sebebiyle. Normalde Kristal Sargı'yı vücudunun herhangi bir yerinde oluşturması için odaklanması yeterli Usagi'nin. Gelgelelim farklı bir hedef üzerinde uygulayacağı için elinin o hedefe temas etmesi gerektiğini düşünüyor ve bu şekilde uygulamaya geçirmeye çalışıyor tekniğini. İlk defa yeteneğini böyle bir pozisyonda kullanacağı için ne yapması gerektiğine tam emin olamıyor. Yine de elinden geleni denemek için harekete geçiyor.

Usagi, sağ eliyle tampon için kullanılan ve artık kandan kıpkırmızı olmuş yelek yığınını aralıyor ve yaranın bir kısmını açığa çıkartıyor. Sol elini iyice yaraya yaklaştırıyor ve tüm kristal parçalarını yaraya hücum etmeleri için komut veriyor. Etrafta dönen ve hem Ringo'yu hem de sarı saçlıyı hafif hafif çizen kristal parçaları birden duruyor, önce Usagi'ye, oradan da eline, en son da Usagi'nin açtığı aralıktan yaraya akmaya başlıyorlar. Işık kırılmaları sebebiyle çevrede minik parıltılar oluşuyor, ancak bu parıltılar git gide yarada toplanmaya başlıyor. Bir süre daha Usagi odaklanmalı ve yarayı soğutmalı. Bu sırada ince ince kan Usagi'nin araladığı kısımdan sızmaya devam etmekte.

Sarı saçlı shinobinin bakışları aniden aklına bir şey gelmiş gibi değişiyor bunlar gerçekleşirken. Bu bakışlarına tezat oluşturacak sakinlikte bir tonlamayla "Tutar mısın?" diyor Ringo'ya hitaben. Ringo çocuğa baktığında yerdeki shinobinin sırtını destekleyen elini gösterdiğini farkediyor bakışlarıyla. Tereddüte yer bırakmadan bir eliyle boynu desteklemeye devam ederken diğer elini shinobinin sırtına gönderiyor ve yan tutmaya devam ediyor shinobiyi. Gin şimdilik ortalarda görünmüyor, ancak hafif bir kuş çığlığı duyuluyor uzaklardan. Ringo, Gin'in muhtemelen medikal çantaları bulmuş olduğunu anlıyor.

Bir eli hala yarayı tamponlamaya çalışırken, diğer eli boşta kalan shinobinin hızla kolunu yukarı kaldırıyor. İster istemez temkinkli davrandığınız için bu hareket ikinizin de dikkatini çekiyor ve her an hamle alabilecek bir pozisyona sokuyorsunuz kendinizi. Ancak, beklediğiniz şekilde bir saldırı gelmiyor. Sarı saçlı shinobi başını yukarı doğru kaldırıp haykırıyor: "SARI TAKIM OLARAK SINAVDAN ÇEKİLİYORUZ! ÇOK ACİL BİR ŞEKİLDE MEDİKAL NİNJA TALEP EDİYORUZ!"

Sözü bittiğinde gözleri hafifçe kısılıyor ve ağaçları taramaya başlıyor. Eli hâlâ havada.
Haru: Geriye sıçramak adına vücudunu hazırlıyor ve bacaklarını gerdirerek zeminden ayrılıyorsun. Havada süzülüşün sürerken, kuklanın sağlam olan sağ kolu daha önce de görmüş olduğun şekilde aniden dirsek kısmından hızla ayrılıyor ve sana doğru uçmaya başlıyor. Halihazırda Gerçekliğin Kumaşı'nı kalkan formuna getirmek adına odaklanmış olduğun için planını hayata dökmek zor olmuyor. Sen yere iniş yapmadan hemen önce oluşturmuş olduğun kalkanına çarpan metal pençelerin tok sesini duyuyorsun. Aradan yarım saniye bile geçmeden, sağlam olan bacağın yere temas ediyor ve Doryuu Shiki aktifleşiyor. Kuklayla aranda oluşmakta olan sütunun diğer tarafından 'TIK' 'TIK' 'TIK' şeklinde üç farklı ses duyuyorsun. Bu sesler sayesinde, kuklayla aranızda çıkarmış olduğun sütunun sana fırlatılmış olan bir takım silahları engellemiş olduğunu farkediyorsun.

Az önce kalkanına çarpmış olan kol, kuklaya doğru geri çekiliyor hızla sen postürünü yeniden oluştururken. El mühürlerine başladığın an, kuklanın kolunun mekanik bir sesle yerine oturduğu zamanla eşdeğer oluyor. Kukla biraz daha kıpırdanıyor yerinde hareket edebilmek adına sen mühürleri sürdürürken, ancak iyiden iyiye kısılıp kaldığını anlamış olacak ki, saldırmak adına elini yeniden kaldırıyor bir an sonra. El mühürlerini tamamlıyorsun ve yerden fırlayan mızrağı kavrıyorsun boştaki elinle. Kalkanın ve mızrağın hazır durumda. Postürün düzgün. Kuklanın kolu sana doğru bakmakta, ancak henüz fırlamış değil. Kızı görmüyorsun.

Tam bu esnada, dövüşünüz boyunca uzak olduğunuz kamp alanından olağanın dışında bir ses duyuyorsun. Bir süredir oradan gelen çatırtı sesleri, muhtemelen devasa taş heykelin adımları sonucu yerin zangırdaması savaşınızın bir parçası haline gelmiş durumda. Gelgelelim bu ses 'savaş' seslerinden çok farklı. Tanımadığın bir sesin sınavdan çekilmeye ve medikal ihtiyaca dair bir şeyler bağırdığını duyuyorsun. Ringo veya Usagi olmadığına eminsin. Bu sesin kaynağını ve sebebini kavramaya çalışarak geçirdiğin bir saniyenin ardından daha önce duyduğun bir ses duyuyorsun. Kuklanın arkasından geliyor. Şaşkın bir tonu var: "Koshiro?" Yarım saniyelik bir duraklamanın ardından derin bir iç çekiş duyuyorsun, korku dolu olduğunu sesi duyduğun an hissedebiliyorsun. Devamında "TOSHİ!?" diye haykırıyor aynı ses. Kuklanın kolu cansız bir bebek misali serbest kalıyor. Başı ve üst vücudu kontrolsüzce öne doğru eğiliyor garip bir formda. Muhtemelen bacağı sıkışmamış olsa tamamen yere yığılacağını farkedebiliyorsun. Kız hızla kuklanın arkasından fırlayıp senin doğrultunda koşmaya başlıyor. Spesifik olarak 'sana' koşmadığına emin oluyorsun o an. Muhtemelen arkanda kalan kamp alanı var hedefinde. Sağ kolu cansız bir şekilde sallanıyor kızın yanında koşarken. Daha önceden attığın kesiler yüzünden olsa gerek, üst bacaklarının dizlerine kadar kanla kaplı olduğunu görüyorsun. Kız, sağ çaprazında ve aranızda 4 metre kadar bir mesafe var. Sana bakmıyor. Yüzünde korkuyla karışık bir şaşkınlık seçebiliyorsun. Tamamen açık hedef halinde.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 16th, 2021, 3:28 am

Kırmızı gerçekliğin acı ve kekremsi kokusu burnunu doldururken, yanına doğru sokulan yabancının arkadaşı için verdiği çabaya şahit oldu. Kılıcı saplayan elleri, yayı geren parmaklarıydı. Emri veren sözleri, harekete geçen beyniydi. Her şey kafasına daha net oturuyordu artık. Sarışının aniden ardında bitmesi, acele etmesine sebep olmuştu. Bacaklarına, omzuna ya da kollarından birine atabilirdi o kunaiyi. Paniklemişti ama. Bunu lanet gururu yüzünden itiraf etmekten çok uzakta dahi olsa biliyordu. Lakin önemi yok, olan oldu. Çocuğun çırpınışları, her ne kadar soğukkanlı davranmaya çalışsa dahi, acelesi ve tedirginliği; ellerinin bir an dahi olsa titrekliğe vurmasıyla açığa çıkmıştı. Ona yardım edecekti. Yardım etmediği takdirde kendine shinobi diyemezdi.

Çocuğun kustuğu kan, yarasından sızan kan... Kırmızı bir çamurun ortasında dikilen çaresiz bakışlara şahit oluyordu. Onun sebep olduğu bu kızıllık dizlerini kaplıyor, çocuğun tampon yaptığı ceketi komple dolduruyor... Her yer kıpkırmızı. Çocuğun vücudunun şok geçirdiğini çok rahat anlamıştı. Kalbine saplansaydı, oracıkta öldürecekti yüksek ihtimalle onu. Ama Ringo, şu an çocuğun ciğerinin delindiğini ve oradaki dokuların tamamen hasar gördüğünün bilincindeydi. Lanet olası Sairi... Gizli ve yüksek seviyeli bir tekniği, bu kadar hedef gözetmeksizin kullandığında olanları görmüştü. Buradan çıkaracağı ders buydu. Usagi'nin gelişiyle, onun yeteneğinin etki alanında olduğunu farketti. Lakin Usagi'nin hedefi, çocuğa kristalleri kullanarak bir tampon yapmaktı. Başlamıştı yapmaya. Bunun işe yaradığını farketmişlerdi. Tam da o an, çocuğu tutmasını istemişti sarışın. Onun yaptığına benzer şekilde desteklemişti shinobiyi sırtından. Kafasıyla onaylamıştı ardından. Usagi'ye döndürdü kafasını. Sessizce, "Devam et." dedi. Ardından tekrar gömüldü sessizliğine.

"...Ama sakın o sikik kağıt parçaları ile hayatlarınız arasında tercih yapmak zorunda bırakmayın beni. Tercihim belli çünkü."

Kendi takımına ikinci gün sarfettiği sözler aklına saplanmıştı bir anlık. Çocuk da bunu yapıyordu. Şu an onun yerinde olsa, Ringo da farklı bir hareket yapmazdı zira.

Haykırıyordu çocuk. Çekileceklerdi. Biliyordu çünkü, bu müdahaleler yalnızca zaman kazandırabilirdi. Ringo'nun yüzüne bir karaltı düştü. Bu bir üzüntü değil. Bir hayal kırıklığıydı sadece. İçine sıçmış gibi hissetti sınavın. Kazanmayı istiyordu elbet. Bu şekilde kazanmak onu mutlu etmeyecekti ama. Daha öncesinde, Usagi ve Haru'ya hayatları söz konusu olduğunda sınavı da parşömenleri de umursamayacağını söylemişti. Sarışın çocuğun davranışını o yüzden garipsemiyordu. Yapması gereken buydu. Shinobiye yakışan hareket buydu. Üslerine ilk geldikleri andan itibaren bu çocuğun farklı olduğunu, biraz bile olsa kendisine benzediğini fark etmişti. Hiç tanımadığı biriydi üstelik. Farklıydı o. Ondan aldığı hava farklıydı. Golemin üzerinde ona fırtına yağdırırken, Gin ile birlikte üzerine cehennem kadar sıcak alevleri üflerken... Dövüşmekten aşırı zevk aldığı bir rakipti. Potansiyelinin ve yeteneklerinin kendisini aştığını düşünüyordu. Ancak böyle bir adamın burada sınavdan çekilmesi, içine öküz oturtmuştu resmen. Adil olan bu değildi belki de. Gururu yine gün yüzüne çıkmıştı. Jounin rütbesi ne kadar değerli olsa da, o da yoldaşını bu halde bırakmazdı. Sınavı kazansa dahi, Sunalı'nın bu davranışı, onu gözünde daha yüce bir konuma getirmişti. Bunun zihnindeki yansıması bir anlığına da olsa onu rahatlatsa da, tereddütleri vardı. Tıpkı çocuk gibi o da etrafına bakınmaya, ağaçları taramaya başlamıştı. Bu esnada zincirli shinobiyi tutmaya devam edecekti. Usagi de yeteneğini kullanmayı sürdürüyordu hali hazırda. Bekleyişi, sessizlikle harmanlandığından mütevellit; nabzının kulaklarında çalan davullara dönüştüğüne şahitlik ediyordu.

"Üzgünüm. Amacım bu değildi." dedi. Basit, ama hislerini en doğru tercüme edebilecek şekilde. Belki de gerek yoktu buna, bilemiyordu. Gözlerine bakacaktı bir anlık dahi olsa çocuğun, Gözleri, onun gözleriyle bir anlık dahi kesişebilirse, belki de doğruyu söylediğini anlayabilirdi. Tekniğinin gücünü hesaba katamayışı, paniklemesi, rakibinin son durumunu gözden kaçırması... Bunun pek bir önemi yok aslında. Tuttuğu çocuğun iyi olması daha önemliydi. Yine de sahip olduğu o gururlu yapı, özür dilemesine ve mahcubiyet duymasına engel olurken aynı zamanda anlaşılmayı istemesine sebebiyet veriyordu. Suratı ifadesizlikten ziyade, donuktu ve kasvet doluydu.

Çocuğu tutmaya ve ona tampon yaparak beklemeye devam edecekti sonrasında. Medikal ekip bir süre daha gelmezse, Gin geldiğinde; alevlerini bir işaret fişeği gibi kullanmasını rica edecek, sarışın çocuğun ise bu sırada tekrar bağırmasını bekleyecekti.


Kita Usagi wrote:Usagi durumu incelemek için Ringo ve sarışının yanına vardığı zaman, takım arkadaşının neden durmasını istediğini anlamıştı. Usagi belki de durmayacaktı. Yine de Ringo için yardım etmeyi deneyecekti. Elini çocuğun yanına koyarken sarışın çocuk ile göz göze geldi. Hala gardını indirmemişti. İndirmeyi de düşünmüyordu. Lakin bakışlarının en derinlerinde, arkalarda bir yerlerde bir yardım çığlığı işitir gibi oldu. Soğuk ve acımasız kalbinin derinlerine ulaşmayı başarabilmişti bu çığlık. Akabinde odaklanmış ve kristal sargıyı yaralı Sunalı'nın üzerinde kullanmıştı. Sonrasında çocuğun bağırdığını ve destek istediğini duydu. Desteğin geleceği zamana kadar, yeteneğini kullanmaya devam edecekti ve yarayı soğutmak için çabalayacaktı.
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » April 21st, 2021, 1:33 pm

"Doğru duruyorum, karşılıyorum, savaşıyorum. Savaşın her anını damarlarımda hissediyorum. Kan akıtmak, zafere gitmenin tek yolu. Köşeye sıkıştırdım onu. Hiç durmadan, hiç usanmadan, korkmadan devam savaşmaya. Sesler kesilse de, ölenler olsa da, dünya bile dursa, devam savaşmaya."

Postürünü edinirken içinden geçenler gitgide artırıyordu adrenalinini. Acılarını hissetmiyor, korkularını fethediyordu tek tek, öldürüyordu şeytanlarını. Düşmanın göğsüne sapladığı her mızrak onu bir adım daha yaklaştırıyordu zafere. Karşısındaki kız da öyle. Savunmasız, küçük ama şeytani birinin yapabileceği her türlü pisliği, tuzağı, adiliği yapmıştı o da. Gerçek ninjalığın tüm hünerlerini sergiliyordu, yetersiz olsa da. Karşıladı kendine gelen bıçakları, mekanik saldırıları. Korkmuyordu artık, rakibinin yapacağı her şeyi çözmüştü bile çoktan. Kazanmak ile arasındaki uçurumu tırmanmıştı bile. Birkaç adım, düşmeden birkaç dikkatli tırmanış daha gökyüzüne... Her şeyin bitmesine çok az kalmıştı.

Odaklıydı, saldırgandı, özgürdü kar saçlı kız. Rakibini ezip geçmeye, biçmeye doğru harekete geçeceği o an ise, belki de savaşın kendi kontrolü dışında bittiğini gösterecekti. Önce büyük kukla durdu önünde Haru'nun, hareket etmeyi bıraktı. Satori'yi gördü o an kuklada Haru, dağıldığını, yıkıldığını anımsadı onun da. İki gün önce geride bıraktığı korkuları gün yüzüne çıkmaya çalışıyor gibiydi. "Bu da mı bir sanrı?" diye geçirdi içinden. Kız, Haru'nun zihninin en derin yerinde saklanan kaybetme korkusuna mı dikmişti gözlerini? Satori'nin taklidini mi yapacaktı şimdi de? "Alçak." diye geçirdi zihninden. Sinirlendi, çattı kaşlarını, taş mızrağı daha da sıkı tutmaya başladı. "Bakalım bunu göğsüne sapladığım zaman da zihnimle oynayabilecek misin?" Bir aslan olsaydı, taş heykelin gümbürtülerini bastıracak şekilde kükreyebilirdi.

Kızı gördü sonra, anlam veremedi önce. Teslim mi oluyordu? Yetmiş miydi ona bu kadar oynamak, Haru'nun zihnine girip parçalar seçmek, gerçekliği şekillendirip onunla alay etmek yetmişti belki ona. Yüzündeki korkuyu gördü, korkuyor olmalıydı. Tanrıya bile saldıracak olsa korkuturdu Haru, böyle gaddar, böyle vahşi bir savaşçıydı. Bir Amazon'du Haru, tüm gücü kendinden gelen biriydi. Kızın yüzündeki korkuyu böyle tanımladı kafasında, söylediği şeyleri duymadı. Kızın bir teknik ismi zikrettiğini hayal etti Haru, savunma pozisyonuna geçti bir anda, kalkanı önünde, mızrağı yere bakacak şekilde, vücudunun arkasında. Hedef küçülttüğü bir duruştu bu.

Ama herhangi bir şey olmadı. Bir sanrı tekniği miydi bu? Herhangi bir şeyin değiştiğini göremiyordu, kız ona koşmaya başladığı anda. Dersini almamış mıydı? Yakın dövüşte Haru'dan daha iyi olabileceğini mi düşünüyordu? Bir şey mi kanıtlamaya çalışıyordu. An be an hızla yanına yaklaşan kıza tüm nefretiyle saldırmak için vücudundaki her hücrenin nefretinin taşmasını bekledi. Bu sanrı tekniklerine, bu çirkin akıl oyunlarına, bu gereksiz tuzaklara son verecek hamleyi yapacaktı. Kızı kalkanıyla ittirecekti hayalinde, ardından saplayacaktı mızrağı. Aklında her şeyi kurmuştu, her mekaniği sonuna kadar tartıp ölçmüştü. Kızın ukalalığı, sonu olacaktı.

Ama durdu.
Kız yanından geçip giderken onu sadece seyretti.
Belki bedeniydi ona saldırmasına mani olan, belki zihniydi. Ama bıraktı onu, gitmesine izin verdi.

Neden olduğunu bilmiyordu. Bilinci yalvardı Haru'ya saldırmaması için. Kasları hareket etmedi bir anlığına. Kızı orada etkisiz hale getirip bu kötü güne son vermesi için Ne kadar zor olabilirdi ki, yarım metre yanından geçip giden savunmasız, zayıf bir kızı öldürmek?

Bugün yapmadı. Belki başka bir gün. Aklındaki soruları cevaplayabilmek için kızı birkaç metre öteden izledi sesini hiç çıkarmadan. Nereye gittiğini bilmiyordu, sesin nereden geldiğini duymamıştı. Yaralı bacağının üzerine basmamaya gayret ederek kızı takip etti.


Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 22nd, 2021, 11:38 pm

Ringo & Usagi: Gin, yanınıza uçarak hep beraber durduğunuz yerin yarım metre kadar uzağına konuyor. Konmadan hemen önce de pençelerini hafifçe savurarak medikal çantaları sarışın shinobinin önüne doğru bırakıyor. Shinobinin bakışları hala ağaçları taramakta, tek eli ise havada. Birkaç saniye kadar daha böyle bekliyor medikal çantalar dibinde durmaktayken. Kimse gelmiyor.

Sarışın shinobi elini indirerek medikal çantalardan birine uzanıyor ve kurcalamaya başlıyor hızlı bir şekilde. Ardından bir şey bulmuş gibi hızla elini geri çıkarıyor. Minik bir enjektör görüyorsunuz elinde. Ağzına götürüp kapağını dişiyle çıkarıyor ve direkt olarak omzuna saplıyor yerde yatmakta olan shinobinin. Muhtemelen adrenalin enjekte ettiğini tahmin edebiliyorsunuz. Bunu hepiniz biliyorsunuz, bu yapabileceğiniz en temel ilkyardım hareketlerinden biri. Bu, akademi düzeyinde öğrendiğiniz bir tıp bilgisi. Siz de muhtemelen farklı bir şey yapmazdınız böyle bir durumda.

Enjeksiyondan sonra, yeniden kafasını kaldırıyor ve gözlerini ağaçlara dikiyor shinobi. Bu esnada Ringo ona dönüp sözlerini söylüyor. Shinobi cevap vermiyor, yalnızca bir saniyeliğine bakışlarını Ringo'ya çeviriyor. Gözlerinde öfke yok, fakat ne düşündüğünü çözemiyor Ringo empati yeteneği sınırlı olduğu için. Bir anlığına bakıştıktan sonra kafası yeniden yukarı dönüyor shinobinin gelen birilerini görmek umuduyla. Kimse gelmiyor.

Ağaçların arasından fırlayan yeni bir figür farkediyorsunuz bu esnada. Bacakları tamamen kan içinde, sağ kolu vücudunun yanında bomboş bir şekilde sallanmakta. Uzun sarı saçları terden tiftik tiftik olmuş, yüzü gözü toz içinde. "Toshi?" diyor titrek bir sesle. Hızla yanınıza adımlıyor. İstemsizce her ikiniz de olası bir saldırı ihtimaline karşı kendinizi hazırlıyorsunuz ancak bir saldırı gelmiyor. Kız dibinize kadar girip yere çöküyor sayıklamayı sürdürürken: "Toshi? Toshii? Bakatoshi? Cevap ver be!" Gözlerinden yaşlar süzüldüğünü görebiliyorsunuz. Kızın bacaklarından akan kan yerdeki kan gölüne karışmaya başlıyor. Sizin orada olduğunuzun farkında değil gibi. Tüm odağı yerde yatan shinobide gibi görünmekte. Sol elini uzatarak baygın shinobinin yüzüne götürmeye yelteniyor.

Tam bu esnada sarışın shinobinin boştaki eliyle hızla kızın bileğini kavradığını görüyorsunuz: "Rena, çekil de işimizi zorlaştırma." Kız kafasını aniden kaldırıp sarışın shinobiye ölümcül bakışlar atıyor. Ancak direnmiyor. Vücudunu geriye doğru itip kıçüstü düşüyor ve dizlerini karnına toplayıp suratını dizlerine gömüyor. Kızın arkasında, ağaçların arasından çıkıp yavaşça kendilerine doğru yaklaşan Haru'yu görebiliyor ikili.

Ringo'nun komutuyla Gin havaya doğru alev püskürtüyor. Usagi, yaranın aşağı yukarı yarısını dondurduğunu tahmin edebiliyor. Normalde yarayı daha hızlı dondurabileceğini düşünüyor, ancak hem tekniğini farklı biri üzerinde uyguluyor oluşu hem de yaranın boyutu ve ciddiyetinin oldukça fazla oluşunun bu sonucu doğurduğunu farkediyor.

Haru: Rakibi yanından geçip giderken hiç bir şey yapmamayı tercih eden ay saçlı kız da yürüyerek yaklaşıyor ortama. Yerde yan yatmakta olan shinobi ve başındaki üç kişiyi görüyor. Hepsi adeta bir kan gölünün ortasında durmaktalar. Ringo'nun bir eliyle shinobinin sırtını desteklerken diğer eliyle başını tutarak boynunu sabitlediğini görebiliyor. Sarı saçlı shinobi yerde yan yatmakta olan shinobinin arka kısmında kalmakta. Bir eliyle elinde tamamen kırmızı renge boyanmış garip bir şey tutmakta. Bu garip şey yerde yatan yaralı shinobinin göğsünü kapatıyor. Aynı noktada Usagi'nin de eli var. Usagi'nin elinin çevresinde mavi ve beyaz hareler görebiliyor Haru. Buz olduğunu tahmin edebiliyor. Ortamdaki herkes kan revan içinde. Ancak hiçbiri bilinçsiz bir şekilde yerde yatmakta olan shinobi gibi değil. Haru bu kadar kanı en son ne zaman ve nerede gördüğünü hatırlamaya çalışıyor istemsizce. Bir süredir dövüştüğü kunoichi onların birkaç metre ötesinde yere çökmüş durumda ve hareketsiz. Sarı saçlı shinobi yere bakıyor.

Kimse gelmiyor.

Haru hafifçe kafasını kaldırıp etrafa, eskiden üslerinin olduğu yere çeviriyor gözlerini. Her yer darmadağın olmuş durumda. Devasa kayalıklar, kırılmış ve paramparça edilmiş ağaçlar, hala yanmakta olan çalılar, kül olmuş dal ve yapraklar. Yangın daha fazla büyümeyecek ve bir süre sonra kendiliğinden sönecek gibi duruyor, ancak Haru'nun buraya ait hatırladığı neredeyse hiç bir şey kalmamış geriye.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » April 23rd, 2021, 9:17 pm

Nutku tutuldu Haru'nun, yutkunamadı. Kız yanından geçip giderken de tutuktu, hareket edememiş, hiçbir kasını oynatamamıştı. Şimdi de yapamıyordu. Konuşamıyor, hareket etmekte de güçlük çekiyordu. Etrafı tanıyamıyordu, "Bu yanan ağaçlar, bu ölü bedenler de nereden geldi? Ringo... Usagi? Neden dövüşmüyorlar? Sonuna kadar gitmeyecek miydik, acıyacak mıydık kimseye?" Cehennemin en derininden gelen bir sahneyle karşı karşıyaydı Haru, bildiği her şeyi unutturacak bir görü, gerçeklik algısını tekrardan bozmaya yetmişti.

Konuşmak istedi, anlamak için sorular sormak istiyordu. Cevabını alamayacağını biliyordu. Bu tehlikeli oyunun zaferini böyle edinmekten nefret ediyordu. Kendisi öldürmüş olmalıydı birini, bu yükü başkasının omuzlarına bırakmak istememişti. Gin gökyüzüne alevler saçarken de anlamıştı aslında zaferin onların olduğunu. Bu buruk zaferi istemiyordu, bağırmak istiyordu tüm gücüyle "Kazandık!" diye, öyle bir zafer değildi bu. Savaştan dönerken de düşündüğü şeyler aklına geldi, hiçbir savaşın kazananı olmaz.

Gerçeklik gittikçe rahatsız edici hale gelirken sessizliği bir şekilde bozmak zorunda olduğunu hissetmeye başladı Haru, durumu kavramıştı zaten. Bu durumun rahatsız ediciliğini takım arkadaşlarının üzerine bırakamazdı. Kim olursa olsun, birinin ölmesine izin veremezdi Haru. Bu acıyı sırtlamayacaktı. Kimsenin de sırtlamasına izin vermeyecekti.

"Gaddarca." diye tısladı, "Çekilseniz bile gelmiyorlar, öyle mi? Acımasızlık bu." diye de devam ettirdi. Kime sinirli olduğu herkes tarafından anlaşılmıştır diye ümit ediyordu. "Dokuzuncu alanın içinde bir Medic-nin var. Kör kızın ekibinde. Mor takım, sanırım. Şimdi yola çıkarsak gece vakti orada olabiliriz. Ne denli iyi bir medikal ninja olduğunu bilmiyorum, ama kör kızın yaralarını hızlıca düzeltebilmişti. Elimizi çabuk tutabilirsek, bi' şey... olmadan oraya gidebiliriz. Topraklarımda kimsenin ellerimde ölmesine izin vermeyeceğim." dedi, çatık kaşlarıyla. Sinirliydi Ringo'ya, Usagi'ye, belki de kendisine de sinirli olmalıydı bu durumda. Kızı eline geçirebilseydi, öldürürdü muhtemelen o da. Mızrağını sırtına taktı, çatık kaşlarını hiç bozmadan yaklaştı ekibe.

Aptalca bir laf etmekten çok çekinse de, bu yükü onların sırtına atmak zorundaydı. "Karar sizin, elbette. Ama, harekete geçmek zorundayız."

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 24th, 2021, 2:01 am

Adalet, vicdan ve gururunun bastırdığı öfke karşısında dipsiz kuyularda buldu kendini. Boğuşması gereken bir kan gölü, boğulmak zorunda kaldığı bir feryat silsilesi vardı şimdi. Gözlerinin önünden geçen her şey bir anda anlamını deryalarda bırakan izi ve mürekkebi silik mektuplardı. Kelimeler içinde hapsolmuştu. İçindeki durumu hazmetmesi en başında pek de kolay olmamıştı elbet. Lakin sindiriyordu. Güçlüydü, hiç olmadığı kadar. Sabırlıydı, hep olduğu gibi. Bir yarar görememişti ruhunu alıp, karşısında çırpınan shinobinin kalbine koymaktan. Sarı saçlı çocuk ve kızın ruhlarındaki yaralar, en az önünde hareketsiz yatan çocuğun yarası kadar derin olmalıydı. Bir yandan ise buram buram kokusunu alıyordu yalnızlığın, acımasızlığın. Ve de gaddarlığın. Kimse gelmiyordu. Bir şeyler yapıyorlardı elbet. İnsanlık ölmemişti ya... Sahi, Ringo içindeki çocuğu uzun zaman önce bıraktı o karanlık zindanda. Köyü için yolu aydınlatan bir meşale, kimi zaman keskin uçlu bir hançer olmayı gururla kabul etti. Şu an ne anlamı vardı ki? Nasıl bir anlam yükleyebilirdi buna, bilemiyordu.

Yalnızlık, bu sefer kendi içine işlemiyordu belki. Ancak basit bir örneğini, yanındaki shinobiler üzerinde kolaylıkla seçebiliyordu.

Kendini suçlamak veya bu durum için feryatlara boğulmak pek onluk değildi. Olan olur, ölen ölür. Bir şeyler yaptı ve sorumluluğunu alacaktı. Gözlerine baktığında bir öfke görememişti çocuğun. Sonuç olarak onlar da kendi eylemlerinin karşılığını omuzlarında taşıyacaktı. Çocuk iyiydi, ama Ringo'nun yapabilecekleri karşısında zayıf düşmüştü. Çabalayacaktı yine. Ne yapabilir, ne edebilir bilmiyordu. Bir hayat sonuçta, bir insan. Kolay değil, hiç bir zaman olmamıştı. Ama yapılacak her şeyin tükendiğini hissediyordu. Soğukkanlı kalabilmesi, bir nebze olsun içine güven aşılıyordu. Hala kendisindeydi.

"Neden lan?" dedi. Yuttu boğazındaki ağrı dolu yumruyu. Hırıltıyla verdiği nefes havaya karışırken, bitkin çehresindeki her bir derinin buruştuğunu hissetti. Düşünmenin pek fayda sağlamadığı anlardan birindeydi. Sarışının kendisine verebileceği cevabın ne olduğuyla ilgilenecekti. Fakat, ne diyeceğini az çok tahmin ettiği için bu duruma "Tsch.." diyerek tepki verecekti. Nitekim sohbet edebileceği anlardan değildi bu. Zaten parlak fikirlerin de ardı arkası kesilmiyordu.

"Yardım edeceklerinden emin misin Haru?" dedi kısık bir sesle. Haru'nun kaynak alanından döndüğünde söylediklerini hatırlamaya çalıştı. Satori denen kız Haru'yu dövebilecek kadar güçlüydü. İyilik meleği falan da değilse, bu yolculuk açıkca büyük bir risk taşıyordu. Ancak opsiyonlar kısıtlı. Bu seçimi yapacak olan sarışındı. Ona bir opsiyon daha vermek istedi. Sürdürecekti konuşmasını. "Alanın dışına çıkmak da bir seçenek. Ormandan çıkıp, sınav alanını terkederseniz; diskalifiye olacaksınız. Ama bu durumda yardım almanız daha mümkün." dedi sakin bir tonda. Şaka yapacak, cıvık konuşacak bir vakit değildi. O yüzden tonlamasına dikkat etmişti aslında. Karşısındaki shinobilerin hislerini paylaşmıyordu belki. Dostları da değildi. Ancak halden anlamaya çalışıyordu.

"Seçim sizin..." dedi ve kısa bir süreliğine sustu. Haru'nun sanki gitmeye hazır bir poz kestiğini gördü. Kusalı kızı kısa zaman içinde sevmişti. Lakin sürekli patronluk taslaması ve kendisini en büyük ve en çok bilen olarak görmesi bir hayli canını sıkıyordu. Belki de bu doğru değildi. İçinde biriken stres ve siniri ona yansıtmaya hakkı yoktu. "Dur sen." dedi ona bakmadan. Bakışlarını sarışın çocuğa yönlendirdi. Ardından adının Rena olduğunu öğrendiği kızın da durumunu hafifçe kontrol etti gözleriyle. Tekrar başladı konuşmaya. "Kız da yaralı. Yavaş kalacaksınız. Ne yapacağına çabuk karar vermelisin. Eğer kabul edersen seninle gelirim."

Kita Usagi wrote:"Bunlar ne diyor be?" diye geçirdi içinden Usagi. Sunalıların başına gelen her şey, kendi problemleriydi. Zaten takım olarak ellerinden gelebilecek olanı yapıyorlardı. Sınavın kuralları katı diye, kendi planlarından ve düzenlerinden mi olacaklardı bir de? Lanet olası Ringo ve Haru. Zaten üssün hali ortadaydı. Bir de kendilerini riske mi atacaklar yani? Bir mucize olsun ve şu sınav görevlileri buraya gelsin diye dua ediyordu. Yeteneğini kendi üzerinde uyguladığı kadar rahat uygulayamıyordu çocuğun üzerinde. Fakat yine de elinden geleni yapıyordu. Konuşmalara katılmadı. Haru'nun sözlerine Ringo'nun cevap verdiğini duyduktan sonra söz aldı. "Bu bir medikal yardım değil. Elimden geleni yapıyorum ama bir karar verecekseniz çabuk verin." dedi. Ardından tekrar sustu.
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 24th, 2021, 8:43 pm

Önce Haru, hemen ardından Ringo ve en son Usagi konuşuyor. Sarı saçlı shinobinin bu esnada gözleri kapalı. Suratı kasılmış durumda, bir şeyler düşünüyor olduğuna eminsiniz ancak bu düşünce akışının bir sonucu olup olmayacağına emin olamıyorsunuz. Yüzünü dizlerine gömmüş olan kız ise, kafasını kaldırıp sırayla Yeşil Takım üyelerine bakıyor onlar konuşurken. Onun da sesi çıkmıyor söylenenler karşısında. Kir ve toz içinde kalmış yüzünde gözyaşları tarafından oluşturulmuş birkaç temiz hat görebiliyorsunuz.

Sarı saçlı shinobi, gözleri hala kapalıyken mırıldanmaya başlıyor kendi kendine. Bu mırıltı o kadar sessiz ve o kadar hızlı ki, sadece dibindeki Ringo ve Usagi duyabiliyor: "Mor Takım'ın üssüne gitmemiz en iyi ihtimalle akşamı bulur. Alanın dışına çıkmamız ise birkaç saatten kısa sürmez. Düşün Koshiro. Yolculuğu kaldırabilir mi? Bilmiyorum. Akciğerinin yarısı parçalandı, kalan yarıdan gelen oksijen hayati fonksiyonları için yeterli olur. Ama oksijeni vücuda dağıtmak için yeterli kan yok. Düşün. Kanı durdurmamız bir noktaya kadar işe yarar, kaybedilen kanı yerine koymazsak organları tek tek iflas etmeye başlar. Bilmiyorum." Kafasını sağa sola sallıyor birkaç kez, ve boştaki eliyle kendi yanağına bir tokat atıyor konsantre olmak için: "Düşünmek en iyi yaptığın şey, düşün. Damar yolu açmak için setimiz olsaydı belki bir şeyler deneyebilirdik. Düşün. Bilmiyorum. Damar yolu açmayı bilen var mı ki? Sanmıyorum. Tıp konusunda akademi bilgisinin üstünde bir şeyler bilseydik işler farklı gider miydi? Bilmiyorum. Bilmiyorum." Kafasını kaldırıp gözlerini açıyor ve hepinize bakıyor tek tek: "Bilmiyorum." Sesi sakin ve oldukça soğukkanlı, yüzü ifadesiz. Ancak soğukkanlı oluşunun bu duruma bir çözüm getirmesine yardımcı olmadığını farkediyorsunuz. Nihayetinde böyle bir duruma halihazırdakinden daha ileri bir müdahale yapabilmek için soğukkanlılığa ek olarak 'bilmek' gerekiyor.

Sarışın shinobi susuyor, kunoichi başını dizlerinin arasına gömüyor yeniden. Bir şey yapamayacak olduklarını farkettiklerine emin oluyorsunuz. Benzer şekilde, şu anda yapabildiğinizden daha fazla bir şey yapamayacak olduğunuzu biliyorsunuz.

Bir anlığına herkes birbirine bakıyor. Hiç kimse bir şey yapamıyor.

Hemen sonra, esen hafif bir rüzgarın çevrenizdeki ağaçların yapraklarını hışırdattığını duyuyorsunuz. Ortamdaki sessizliği bozan bu minik ses bile dikkatinizi çekmeye yetiyor. Sesi duyduğunuz andan yarım saniye sonra, iki figür beliriyor ağaçların arasından. Biri tamamen siyah giyimli, kapuşonu açılmış ve terden sırılsıklam halde. Diğeri ise beyaz tonlarında giyinmiş ve genel görünümü itibariyle bunun bir medic-nin olduğunu kolaylıkla anlayabiliyorsunuz. Benzer şekilde onun da yüzü parlıyor güneş ışığı altında terden.
Image Image

Medic-nin hızla yerde yan pozisyonda tutmakta olduğunuz ağır yaralı shinobiye doğru fırlıyor ve sakin, ancak emir tonunu çok net bir şekilde algılayabildiğiniz bir sesle "Lütfen çekilin." diyor. Bu yeni iki kişinin ortama girişi o kadar ani gelişiyor ki, olayı tam manasıyla çözemeden dediklerini uyguluyorsunuz kadının. Usagi geri çekilip kimseye zarar vermemek için özel yeteneğini kapatıyor. Koshiro hala elinde tutuyor olduğu kanlı yeleği bırakıp geri çekilmek üzere hareketleniyor, ancak Ringo çocuğun hem sırtını hem de boynunu desteklemeyi sürdürdüğü için geri çekilmekte tereddüt ediyor. Ona bakıp az öncekine kıyasla nispeten daha nazik bir tonda konuşuyor medic-nin: "Sorun yok, bana bırakabilirsin."

Ringo'nun da bırakıp geriye çekilmesiyle birlikte Medic-nin yaralı shinobiyi hızla sırtüstü yatırıp yalnızca kafasını yana doğru çeviriyor ve artık paçavraya dönüşmüş kanlı yeleği tek hamlede alıp yana doğru fırlatıyor. Az önce başı dizlerine gömülü olan kızın merak ve heyecanla ayağa kalkmaya meylettiğini görüyorsunuz. Ancak Kankuro, sakin bir şekilde kızın yanına gidip elini omzuna atıyor ve ayağa kalkmasına engel oluyor. Bir savaş kahramanı olarak tanıdığınız, hem görev yaptığınız chuunin sınavında hem de katıldığınız bu sınavın başlangıcındaki brifing toplantısında gördüğünüz bu shinobiyle belki de ilk kez böyle karşılaşıyorsunuz. Kafasından çok nadir çıkardığı kapuşonu açılmış, saçları ve yüzü terden sırılsıklam. Her zaman yanında taşıdığını bildiğiniz sırtındaki devasa parşomenler yok. Hiç bir hazırlık yapmadan, gelebildiği en yüksek hızda buraya ulaşmak için harekete geçmiş gibi görünüyor. Gözleriniz istemsizce medic-nin'e dönüyor yeniden. Bir elinin iki parmağını shinobinin boynuna götürüp nabzını almaya çalışırken diğer eliyle shinobinin gözlerini açıyor sırayla. Devamında aynı elinin başparmağıyla shinobinin gözüyle kaşı ve burnunun birleştiği noktanın arasına bastırıyor tüm gücüyle. Shinobiden yanıt gelmiyor. Bunun üzerine bir elini sırtındaki çantaya atıp karıştırdığını görüyorsunuz. Bir yandan da Usagi'nin artık büyük oranda buzla doldurmuş olduğu yarayı incelemeye başlıyor. Yüzü ifadesiz. "Nabzı yok denecek kadar zayıf. Göz bebeği refleksi yok. Ağrılı uyarana yanıtsız." diye mırıldandığını işitiyorsunuz.

Çantasına atmış olduğu eliyle hastanede görmeye alışkın olduğunuz cinsten garip bir enjektör seti ve buna ince plastik bir boruyla bağlı bir kan torbası çıkarıyor. Hızla yaralı shinobinin dirseğinin iç kısmına enjektörü saplayıp sabitliyor ve devamında iki elinin birden yeşil yeşil parlamaya başladığını görüyorsunuz. Parlayan ellerini buz sebebiyle artık pek göremediğiniz yaranın üzerine götürüyor.

Kankuro'nun Rena'yı yere geri oturttuktan sonra artık yaralı shinobi ve medic-nin'den birkaç metre uzakta konumlanmış olan sarışın shinobiye doğru yürümeye başladığını görüyorsunuz. Çocuk, Kankuro'nun kendine doğru yürümeye başladığını farkedince ayaklanıp "Kankuro-sa-" diyecek gibi oluyor. Tam bu anda Kankuro'nun tokadının çocuğun suratında patladığına şahit oluyorsunuz. Çıkan sesin ardından, her şey yeniden sessizliğe bürünüyor. Rena yüzünü dizlerinin arasına gömüyor yeniden. Sakin, ancak oldukça sert bir tonda konuşmaya başlıyor Kankuro: "Savaşta da elinizi kaldırıp bağırarak birilerinin sizi mucizevi bir şekilde kurtarmasını mı bekleyeceksiniz Koshiro? Ya da düşmanınızın size acıyarak yardım etmesini mi umacaksınız?" Adının Koshiro olduğunu öğrendiğiniz sarı saçlı shinobi başını öne doğru eğiyor. "Sen bu takımın en aklı başında üyesi değil misin? Bu iki deliyi kontrol edebilecek kapasiten olmasına rağmen onların aklına uyup bu işe girişmek-" -her iki elini yana açarak abartı bir şekilde darmadağın olmuş üssü gösteriyor "-mantıklı mıydı?" Derin bir nefes alıp yanaklarını şişirerek dışarı doğru üflüyor Kankuro. İlk geldiği andan farksız bir şekilde, oldukça sakin görünüyor ancak öfkesini hissedebiliyorsunuz. Yine de bu öfkenin direkt olarak Koshiro'ya ya da herhangi birinize odaklanmadığının farkındasınız.

Kankuro yeniden elini kaldırıyor. Koshiro, ikinci tokadın geleceğini bilirmişçesine sabit duruyor darbeyi almak için. Ancak Kankuro'nun eli, bu kez yumuşak bir şekilde başına yöneliyor ve nazikçe saçlarının üzerine konuyor shinobinin. "Bu sınavdan sorumlu olan biri değil, bir senpain olarak konuşuyorum; yaptığın seçimden çok memnunum." Koshiro'nun katı ve ifadesiz yüzünün biraz gevşediğini görüyorsunuz. "Yaptığımız seçimler kim olduğumuzu belirler. Arkadaşının canını rütbeye tercih ettin. Ne demiştin sınavın ilk günü Ishi'li shinobiye? Silah arkadaşlarını yarı yolda bırakanların beş para etmediğine dair olan cümle. Sözüne sadık olmana sevindim." Usagi, zekası gereği Kankuro'nun sondan bir önce kurduğu cümleyle sınavın bir şekilde izlendiği hissine kapılıyor.

Koshiro cevap vermiyor. Ancak yüzünün bariz bir şekilde rahatladığını görüyorsunuz. Kankuro'nun ise söyleyecek başka bir şeyi kalmamış gibi gözüküyor. Koshiro arkasını dönüp ceplerini karıştırıyor. Kankuro ise yaralı shinobiye müdahalesini sürdüren medic-nin'e çeviriyor kafasını. Koshiro'nun cebinden ezik büzük bir sigara paket ve çakmak çıkarıp yaktığını görüyorsunuz. Aradan 5-10 saniyeden fazla geçmemiş olmasına rağmen uzun bir süredir aynı yerde duruyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

Her şey çok yavaş gerçekleşiyor. Beklemek dışında yapabileceğiniz bir şey yok gibi görünüyor. Boşluk hissiyle dolu yarım dakika daha geçiyor. Tam bu anda, Medic-nin kafasını kaldırıp Kankuro'ya doğru dönüyor ve konuşmaya başlıyor sakin bir tonda: "Shousen'e cevap vermiyor. Doku canlılığını yitirmiş. Kalbi minimal de olsa hala çalışıyor. Ancak yalnızca bu kadar." Kankuro'nun yüz ifadesinin hafifçe değiştiğini görüyorsunuz. Sakinliğini korumaya çalışıyor, ancak pek beceremiyor gibi. Kankuro sizler için yalnızca bir sınav görevlisi, belki biraz da tarihi bir figür. Ancak diğer takım için büyüdükleri köyde sürekli karşılaştıkları, hatta belki de ders aldıkları ustaları. Rena kafasını kaldırmadan hafifçe inlemeye başlıyor. Hala sırtı dönük olan Koshiro'nun ellerini yumruk yaptığını görüyorsunuz. Medic-nin konuşmasını sürdürüyor: "Geri dönüşü yok." Ellerinden yayılan yeşil parlaklık sönüyor kunochinin.

Tam bu esnada, bir süredir yerde oturmakta olan Rena ayağa fırlıyor ve öfkeyle Ringo ve Usagi'nin olduğu yöne doğru yürümeye başlıyor. Koshiro'nun ise hızla arkasını döndüğü ve bakışlarını Ringo'ya kilitlediğini görüyorsunuz. Shinobi hisleriniz uyanıyor. Sensör yeteneklerine sahip olmamanıza rağmen, çok net bir öldürme isteği duyuyorsunuz sarı saçlı shinobiden gelen. İçiyor olduğu sigaranın bitmeye yakın olmasına rağmen külünün düşmediğini görüyorsunuz. Burnundan üflediği dumanla beraber bir adım atmaya hazırlanıyor shinobi.

Medic-nin'in algılayamadığınız bir hızla kaybolduğunu görüyorsunuz. Aradan bir an bile geçmeden ikiliye yönelen kızın hemen arkasında beliriyor. Bacakları tamamen kan içinde, sağ kolu yanında cansız bir şekilde sallanan Rena, Ringo ve Usagi'ye hitaben "OROSP-" diye haykırmaya başladığı anda medic-nin kızın boynuna bir enjektör saplıyor. Kızın bilinci kayıp giderken sözleri yarıda kalıyor ve medic-nin kucağına alıyor kızı.

Koshiro, adımını atmaya fırsat bulamadan kolu sert bir şekilde kavranıyor Kankuro tarafından. Refleksif olarak kurtulmak için bir hamle daha yapıyor ilk anda. Ancak kendisini tutan kişinin kim olduğunu farkettiği anda hareketini durduruyor. Az önce shinobiden geldiğini hissettiğiniz şiddetli arzu bir anda yok oluyor. "Artık sınavda değilsin. Müttefik shinobilere mi saldıracaksın?" Koshiro cevap vermiyor ve yüzünü diğer yöne doğru çeviriyor başını eğerek. Saçları yüzünün önüne düşüyor ve burnundan üstü kararıyor shinobinin. Gözlerini seçemiyorsunuz. Tek hamleyle Kankuro'nun tuttuğu kolunu savuruyor ve kendisini kurtararak arkaya dönüp birkaç adım ilerliyor. "Herkes elinden geleni yaptı Koshiro." diyor Kankuro ona bakmadan. Yerdeki yaralı shinobide gözleri. Yüzündeki yarı-şok ifadesini görebiliyorsunuz. Usagi, kısıtlı empati yetenekleriyle Kankuro'nun da olayın shinobinin ölümüyle sonuçlanacağını düşünmediğini farkedebiliyor. İlk geldiği anda bu olayı Koshiro'ya bir ders vermek için kullanmış olabileceğini düşünüyor. Ancak Kankuro olayın ciddiyetinin bu denli olduğunu farketseydi, kelimelerini farklı seçeceğini ya da sessiz kalmayı tercih edebileceğini hissediyor Usagi.

Kimse başka bir şey söylemiyor. Yerde yatan, muhtemelen birkaç saniye sonra hayattan tamamen kopacak olan shinobiye bakıyorsunuz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 25th, 2021, 2:37 am

Yaptığıyla gurur duyacak değildi. Fakat pişman hiç değildi. Yüreğindeki kıvılcımlar tekrar harlanmıştı. İnsanlıktan henüz pek uzaklaşmamış ancak donmaya yüz tutmuş kalbi, biraz olsun ısınabilirdi. Lakin hesaplamadığı şeyler vardı. Yardımın gelişi dahi kar etmemişti nihayetinde. Halen pişman değildi. Kankuro'nun gelişi, devamında olanlar ve artık kesin sonuca giden geminin yavaş yavaş yol alması. Devam edecekti. Pişmanlık duymamaya devam edecekti. Shinobi olarak, yaptığı şeyin sorumluluğundan kaçmayacaktı. Yerde yatan Usagi de olabilirdi. O anı nasıl aklına getirmek istemiyorsa, bu durumun da vahimliğini anlayamayacak kadar aptal değildi. Sarışın çocuğun bakışlarını üzerinde hissettiğinde de bunu anlayabildi. Kendini yerine koymadı elbet. Lakin anlıyordu.

Korkmadı. Çatık kaşlarını bir miktar daha çatıp, parıldayan mor gözünün tüm ışığını yansıttı ona 'hodri meydan' dercesine.

Yanılmıştı. Koshiro ile benzeştiği noktalar olduğu gibi, ayrıştığı noktalar da vardı. Koshiro kendi suçunun farkında değil. Kankuro bunun belki az çok farkına varmıştı. Lakin o, tüm bunların bir oyundan ibaret olduğunu sanıyor. Ne bekliyorlardı? İki golemle üssü paramparça ettikleri zaman onlara çiçek mi vereceklerdi? Tek meziyeti bir zinciri çok iyi sallamak olan bir shinobinin karşısında nasıl bir şansı olabilirdi? Arkadaşını koruyamaması kendi hatasıydı. Olanları bir kez daha taradığında anladı bunu. Ringo acımadı. Suta, Haru ve Usagi'nin haline bakılacak olursa, kimse kimseye en başından beri acımıyordu. Ona söylenmek istedi elbet. Kendisininde biraz olsun hata bulabilirse, ne ala. Lakin bunu düşünemiyorsa bu herife harcanan mesaiye yazık. Ringo olan biten için elbette üzülmüştü. Ancak kısa kesmeyi uygun buldu. Artık çekip gidecek, çocuğun rahatça yas tutmasına izin verecekti.

Bir şey konuşmak niyetinde değildi en başından beri. Burada polemik çıkarıp işleri yokuşa sürme isteği de yoktu. Yanında bu sınavın sorumlusu vardı. Kankuro karşısında bir saygısızlık yapmayacaktı elbet. Tavırları hala ciddiyetini koruyordu. Ortamı terketmeden önce son bir kez baktı yerde yatan canlı cenazeye. Sunalı ile vedalaşacak hali yoktu. Lakin bir anlığına gözleri devrilir gibi oldu. Tekrar topladı kendini. Durumu kendi içinde dramatize etmeye fazla uğraşıyordu belki. Bir kaç aya hafızasından da silinirdi yüksek ihtimalle. Devam etmesi gereken bir sınav vardı. Devam edecekti ilk günün motivasyonuyla. Bu geceyi atlatırsa tamam. Sonrası için içinde bir hesaplaşma kalmazdı. Alacak verecek yok, pişmanlık yok. İlk kez can almıyordu. Oyunun kuralını bozmadı, kanunsuz bir iş de yapmadı. Haru ve Usagi iyi. Takım arkadaşları iyiyse, her şey iyi. Eğer bir hata varsa, gücünü hesaplayamayışındaydı. Bir de şımarık Koshiro'nun iğneyi kendine batıramamasında tabii.

Artık umursamıyordu onu. Üzerine gelmek gibi bir hata yaparsa, karşılık verirdi. Kankuro'nun onların bakıcılığını yapmasını gururuna yedirecek de değildi sonuçta. Lakin ortamda kaldığı her dakika rahatsız oluyordu. Sonuç olarak sınav devam ediyordu ve kendini toplayıp geceye hazırlanmalıydı. Tek bir an bile bakmadı sarışın çocuğa. Lakin utancından ya da pişmanlığından değil. Yüzünü kaldırdı. İfadesizliğini ve ciddiyetini korudu. Tek bir kelime dahi etmedi ona. Değmezdi. Acısını yaşasın, hatasından ders alsın. O bakmaya devam etsin.

Üzüntüsünü ya da öfkesini elinden almayacaktı onun. Saygısızlık yapmayacaktı.

"Üzgünüm." dedi kısık bir sesle bir süredir yanlarında olan medikal ninja ve Kankuro'ya hitaben. Suratı ciddiyetini koruyordu. Ringo savaşmayı kesmiş, elinden geleni yaparak bir şeylerin önüne geçmeye çalışmıştı. Belki de bu yeterli değildi. Daha iyi bir insan yapmıyordu onu. Varsın yapmasın. Öyle bir hedefi falan da yoktu. Hiç bir zaman olmadı. Kankuro yahut diğer shinobinin bir şey diyip demeyeceğinden emin olmadığı için bir süre bekleyecekti. Ardından dönecekti arkasını. Haru ve Usagi'ye de pek bakmadan yürüyecekti. Koluna saplı shurikenleri tek tek çekecek, bulaşan kanı üstüne sürerek temizledikten sonra atacaktı cübbesine. Biraz açılırdı belki. Kavrulmuş ve simsiyah olmuş ormana doğru adımlayacaktı. Kafasını öne eğecek, düşünüyormuş gibi yapacak ancak düşünmeyecekti.


Kita Usagi wrote: Gelişen olaylar karşısında sakinliğini korumayı başarmıştı Usagi. Çocuğa medikal müdahale yapılmıştı ancak sonuçsuz kalmıştı. Böyle bir şeyin olmasına zaten hazırlıklıydı. Biraz olsun umursamıştı. Ringo üzülecekti belki de. Köydaşı için umursamıştı. Ancak kızın ve çocuğun üzerlerine yürümeye cüret etmesi artık umursamaması gerektiğini gösteriyordu. Çekildi geriye. Ringo'nun söylediklerini işitti. Bir şey söylemeyecekti Usagi. Ringo'nun gideceği zamanı bekleyecekti. Bu durumda daha fazla burada kalmanın da bir anlamı yoktu zaten. Kankuro ne kadar çocuğu sakinleştirse de olası bir sinir krizinde Usagi çocuğa o atamadığı tekmeyi memnuniyetle atardı. Bunun olmaması için Ringo'nun uzaklaşacağı zamanı bekleyecek, ardından peşine takılacaktı. Uzun bir süre ilerleyip, uzaklaştıktan sonra kolunu yakalayıp içini dökecekti yoldaşına. "Kaldır kafanı. Orada yatan Haru ya da ben olabilirdim. Kendileri kaşındılar. Yapman gerekeni yapıp takımını korudun. Toparlan."
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
Locked

Return to “Yeşil Takım Özel Alanı”