Page 1 of 2
[4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: January 29th, 2021, 2:27 pm
by GM - Naruto
Her ikiniz de, yemekten sonra söz konusu hazırlıkları tamamlayarak Usagi'yi üste dinlenmeye bırakıyor ve gecenin karanlığına karışıyorsunuz. Ay yavaş yavaş tepeye yükselirken olabildiğince temkinli bir şekilde ilerleyerek bir süre yol alıyorsunuz. Yarım ay, bulutsuz gökyüzünde parlarken yolunuzun ilk birkaç saati nispeten sakin geçiyor. Arkanızda üssünüze ev sahipliği yapan ormanın silüeti iyiden iyiye kaybolduktan sonra, daha önce birden fazla kez bu yolları katetmiş olmanıza rağmen ilk defa gece ilerlediğinizi farkediyorsunuz. Pektabii, bu durum Haru için geçerli olmayabilir. Geçmişinde bu bölgede birkaç göreve geldiğini ve gece ilerlemek durumunda kaldığını hatırlıyor. Ancak spesifik olarak bu rotayı kullanıp kullanmadığına emin değil.
Bir süre sonra, yaklaşık 100-150 metre ileride olağan akışın dışında bir ışık parıltısı farkediyor ve refleksif olarak yakınlarınızdaki bir koruluğa doğru hızlıca adımlıyorsunuz eğilerek. Dış görünüşünüz itibariyle pek dikkat çekici olmasanız da tamamen açık olan gökyüzü sebebiyle görünme ihtimaliniz sizi ister istemez endişelendiriyor. Koruluğa ulaştığınız anda Ringo kendini bir çalılığın altına atıyor. Haru ise geniş sayılabilecek bir ağaç gövdesinin arkasına saklanıyor. Ardından her ikiniz de, ışığın olduğu yönü gözetlemeye başlıyorsunuz.
İlerideki ışığın, klasik eski tip bir fenerden geldiğini farkediyorsunuz kısa bir süre sonra. Bir çubuğun ucuna takılmış küreye benzer ışık geçiren bir kumaş parçası ve kürenin içine yerleştirilmiş bir ışık kaynağı. Işık kaynağıyla aranızdaki mesafe takribi 50 metreye düştüğünde ışık kaynağını taşıyanla birlikte toplamda üç kişi olduğunu görüyorsunuz. Ringo bu kişilerin shinobi yeleklerini farkedebiliyor ve Sunagakure'li olduklarını tahmin edebiliyor kıyafetlerinden.
Haru, nispeten fena olmayan zekasına bağlı olarak bu durumda normal olmayan bir şeyler olduğunu düşünmeye başlıyor. Shinobi hayatı boyunca çıktığı pek çok gece devriyesi ve gece görevi aklında dönmeye başlıyor. Çok spesifik durumlar haricinde ne bir devriyesinde, ne de bir gece görevinde ışık kaynağı kullanmaya ihtiyacı olmadığını hatırlıyor. Bu devriye shinobilerinin jounin oldukları varsayımı da göze alınırsa, bu durumun anormal olduğu çıkarımında bulunabiliyor.
Ringo'ya ise durum tamamen normal geliyor, olağan dışı bir şey yok. Shinobilerin ışığı onlara yaklaşan birilerini daha kolay farkedebilmek için kullandıklarını düşünüyor.
Off Topic
Pasiflik süresi 24 saattir.
Rplerinizde karakterinizin genel düşünce akışı dışında çok ekstra bir tasvir beklentimiz bulunmamakta. Tabii ki istediğiniz stilde yazabilirsiniz ancak olayların nispeten hızlı akışı için böyle bir kolaylık sağlıyoruz.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: January 30th, 2021, 5:01 pm
by Kurosawa Haru
Sinsi gece gezileri bir ışığın gözlerini almasıyla Haru'yu gerçekliğe döndürmüştü. Burada yakalanırlarsa, Jounin olma hayallerinin suya düşeceği farkındalığı tüm bedeninde bir irkilmeye sebep oldu. Hızlı hareket etmeliydi. Bu çıktığı en tehlikeli görev değildi, ancak en gizlisiydi. Hayatı için yapacağı bir dövüşte karşısındakini öldürmeye izni vardı, boyunlarından akacak kan Haru'yu galip ilan ederken, burada hakedilmiş bir diskalifiyeye, ve cinayet suçlamalarına dönüşecekti. Bunu yapamazdı. Bir gölge gibi hareket etmeliydi.
Hızlıca iri bir ağaç gövdesinin ardına saklandı, ışık onu buradayken gösteremezdi. Ancak, "bir ışığa ihtiyaçları var mı?" sorusu zihninde yankılandı. Kendisi toprağın altından ilerleyebilirdi, ancak Ringo bunu yapamazdı. Ringo için bir açıklık oluşturmak zorundaydı. Nefes alıp verişini bile yavaşlattı, Jouninler onu bile duyabilirlerdi.
Ringo'ya doğru bakıp onun dikkatini çekmeye çalıştı. Dikkatini çektiği anda da elleriyle şu işaretleri yapacaktı.
"Bekle.",
"Dinle.",
"Ay.".
"Koş.", İleriyi göstererek,
"Ben. Bekle... Tamam?"
Anlayacağını umarak ondan bir onaylama bekleyecekti, onayı aldığı anda ise kendisi de kafasıyla onaylayacak Ringo'nun ve Jounin ekibinin yaklaşık 30-50 metre uzağında, gitmek istedikleri yerin doğrultusunda ancak bulundukları yerin 50 metre uzağında bir ağaç arayacaktı gözleri. Sağ tarafta veya sol tarafta olabilirdi. Sadece arkasında saklanabileceği bir ağaç arıyordu, tıpkı şu an saklandığı gibi. Ağacı gördükten sonra cübbesinin sağ kolunu, dirseğine kadar kıvırıp planına başlayacaktı. Moguragakure no Jutsu uygulayıp yerin altından o ağacın arkasına doğru ilerleyecekti. Çıktığı yer tekrardan ağacın, Jounin'lere bakmayan yüzü olacaktı. Çıktığı anda da tekrar saklanıyor olacaktı.
Ardından gökyüzüne bakacaktı gözleri. Ay'ı arayacaktı, "Yardımına ihtiyacım var." diye fısıldayacaktı. Ay'ın enerjisi damarlarında akmaya başlarken, hiç bekletmeden ay ışığını biriktirmeye başlayacaktı. Ne kadar biriktirdiğinin bir önemi yoktu aslında, sadece onlara, burada bir şeyler yaşandığına dair bir görünüm oluşturması gerekiyordu. Parlak bir ışık bahçesi, yeterince dikkat çekiciydi. Ringo için de yeterli zamanı oluşturmuş olacaktı. En azından böyle umuyordu.
Yeterli ışığı soğurduğu an elini Jounin'lerin ters yönüne doğru açacak ve kendinden ileri doğru giden konik şekilli bir ışık patlaması yaratacaktı. Bu patlamayı yarattığı anda da tekrar el mühürleri uygulayıp bir kez daha Moguragakure tekniğini uygulayacak, ilerleyecekleri yön doğrultusunda, yani Ringo ve Jounin'lerin oluşturduğu doğrultuda, onların göremeyeceği bir mesafeden çıkıp Ringo'nun geçmeyi başarmış olmasını umarak onu bekleyecekti.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: January 30th, 2021, 5:28 pm
by Okawa Ringo
Açık ve ferah gökyüzü, Ay ve yıldızların sakınmaktan çekinmedikleri cömert ışıklarla selamladı genç adamı. Sınavın yarısını atlatmış olmanın rahatlığını üslerinde bırakmıştı. Yine stresin kol gezdiği zamanlara kucak açmıştı. Kafasına dolan türlü düşünceyi bertaraf etmek için karanlığa odaklandı, karanlıkla bir oldu. Sevdiği ve sevmediği her şeyi kenara bırakıp yapması gerekeni yaptı. Shinobi oldu.
Gizliliğini korumaya devam ediyordu. Bir sorunla karşılaşmayı umuyordu esasen. Buraya kadar gelip, hiç bir şey yokmuş gibi elini kolunu sallayarak dolaşması haksızlıktı. Kendini kanıtlamalıydı. Çok ilerde parlayan ışığı gördüğü gibi Haru'nun kendini bir ağacın kovuğunun ardına attığını gördü. Onunla birlikte bir koruluk görmüştü gözleri. Kendini o koruluğa attıktan sonra ışığın yaklaşmasını ve görüntünün netleşmesini bekledi. Düşünmeliydi.
Üç Suna shinobisi vardı görüş alanında. Parıldayan şey ise büyük ihtimalle bir fener olmalıydı. Gece vakti üssünde olmayan shinobileri tespit etmek amacıyla aldıkları bir önlem olmalıydı. Fazlası olduğunu düşünmüyordu. Sınav güvenliğini Sunagakure'li Kankuro sağlıyordu. Her türlü tedbiri almış olması Ringo'yu şaşırtmazdı. Haru'ya çevirdi kafasını. Bir sonraki hamlelerini dikkatlice, aceleye getirmeden planlamaları gerekiyordu. Konuşmaları sessizliği bozacaktı. Fevri bir hareket ise gizliliği. Shinobilerin Jounin olduklarını öngörüyordu. Bu durumda yapacakları her ne ise ekstra dikkat ederek yapmaları gerekiyordu. Haru'nun el hareketleriyle bir şey söylemeye çalıştığını farketti. Gözlerini kısıp ona baktı. Anlamaya çalıştı. İdrak etti ve Haru'nun planını uygulamak için hazırlandı.
Bekleyecekti, Ay'dan gelecek sürprizi bekleyecekti. Koşacaktı, tekrar bekleyecekti. Yakalanmamalıydı, gizlenecekti. Haru'yu bekleyecekti. Haru bir şey yapmadan hiç bir şey yapmamalıydı. İyice anladığına emin oldu. Kendince bir dakika duraksadı. Yapabilirdi. Çevik birisiydi, geceyi kullanarak daha gizli hareket edebilirdi. Haru'nun ne yapacağını az çok kestirebiliyordu anlattığı kadarıyla. Ancak daha önce hiç görmediği için şaşkınlığını kısa tutmalıydı. İşaret geldiğinde zaten anlayacaktı.
"Yerli.."
"Kulak memesi!"
"Gökyüzü."
"Gitti... Götürgeç?!" Minik, anlaşılmaz ve anlık bir tebessüm ile tatlandırdı kendini. Haru'nun dediklerini anlamıştı. Ona güveniyordu.
Elleriyle basitçe 'Tamam' dedi ve kafasıyla minik bir onaylama işareti yaptı. Nefes alış verişini yavaşlattı, bir gözü ile Haru'yu beklerken diğer gözü ile ışığı ve shinobileri gözlemeye koyuldu. Işığı bekliyordu. Ses olmayacaktı, hareket olmayacaktı. Sadece ışık. O hazırlıklıydı. İlk o görecekti. Sonrasında ise kendi kısmını planlamalıydı. Shunshin. Basit, hızlı ve etkili bir çözüm. Düpedüz kullanıldığında ne kadar işe yaramazsa, karanlıkta, sessizlikte ve Haru'nun dikkat dağıtıcı planıyla kullanıldığında o kadar etkili olabileceğini düşündü. Güzergahını planlamaya başladı. Parmaklarını dudaklarına götürdü.
İşaret geldiği zaman hiç zaman kaybetmeden, en uygun güzergahı izleyerek ormana ulaşmak istiyordu. Varacağı konuma kadar shunshin tekniğini bozmak istemiyordu. Zira açıkta kalırdı ve ona ulaşıp yakalamaları bir son olurdu. Bu nedenle önündeki alanda saklanabileceği ve bir terslik durumunda kullanabileceği ağaç kovuğu, çalılık gibi yerleri aklına kazıyacaktı. Geriye parıltıları beklemek kalıyordu. Hazırdı.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: January 31st, 2021, 12:02 am
by GM - Naruto
Aranızda sessizce etkileşime geçiyorsunuz. Ringo, Haru'nun işaretlerle anlatmak istediğini bir şekilde anlamayı başarıyor.
Haru, Ringo'ya ifade etmek istediklerini ilettikten sonra artık 40-45 metre uzakta olan üç shinobiye doğru çeviriyor gözlerini. Arkalarında tekniğini uyguladıktan sonra yerin altından çıktığında arkasına saklanabileceği bir ağaç veya çıkıntı arıyor. Gelgelelim, dikkat çekmeyeceği herhangi bir şey göremiyor.
Shinobileri gördüğünüz anda telaşla içine daldığınız koruluğun yarıçapı yaklaşık 15-20 metre. Her ikiniz de bu koruluğun dış kenarının 4-5 metre kadar içlerindesiniz. Shinobiler hala açıklıktalar, çevrelerinde bariz ağaç-kaya gibi bir oluşum yok. Kabaca koruluğa doğru yürüyor shinobiler. Ancak rotalarının tam olarak koruluk mu olduğu, yoksa koruluğu teğet mi geçeceklerini tam kestiremiyorsunuz. Sizin hafif sol çaprazınızda kalıyor shinobiler ve aranızdaki 40-45 metrelik mesafenin yaklaşık 5 metresi koruluğun ağaçlıklarından oluşuyor.
Durum değerlendirmesi yaptığınızda, Haru tekniğini kullanmaktan ve ayla iletişime geçmekten vazgeçiyor. Ringo da doğal olarak gelebilecek herhangi bir sinyal olmadığı için tekniğini uygulamıyor. Az önceki konumlarınızla aynı noktadasınız. Durum analiziniz maksimum birkaç saniye sürüyor.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: February 1st, 2021, 3:08 pm
by Kurosawa Haru
"Hay aksi," diye sitem etti içinden kendine, keklik gibi kalmışlardı koruluğun içinde. Işığın onlara yol gösterici olarak davranması her geçen saniye biraz daha anlam kazanıyordu Haru için. Işığın varlığı, onlara etrafta tanımadıkları birinin olduğunu anlatıyor olabilir miydi? Işığın üzerinde deney yapmadıkları sürece bilemezlerdi, ama o ışık, diğer üç askerden çok daha tehlikeli bir teçhizatmış gibi parlıyordu. Ne işe yaradığını bilmeden, onlara doğru harekete geçmeleri, sınavı kaybedecekleri anlamına gelebilirdi.
"Işık işte. Her zamanki düşmanım."
"Kaçmak."
"Tek yapabileceğimiz şey bu."
Hızla elleriyle bir hikaye daha anlatmaya başladı Ringo'ya.
"Geri."
"Uç."
"Yukarı."
"İleri."
İşaret parmağıyla ağzını gösterdi sonra. Dilini ağzının içinde yukarı doğru kıvırdı, içerideki havayı yanaklarıyla sıkıştırdı. Tiz sesli, ince, kısa bir ıslık çaldı, elinden geldiğince kuş sesine benzetmeye çalışarak. Ringo'nun bunu anlayacağını düşünüyordu. El mühürlerini yapacak ve Moguragakure no Jutsu uygulayıp toprağın altına girecekti. Koruluğun dışına, geldikleri yöne dik olacak şekilde kendi tarafına doğru 50 metre kadar gidecek, ardından yerin altından 300 metre kadar orta alana kadar ilerleyecekti. Jounin'leri alarm durumuna getirmemek için elinden gelen her şeyi yapmaları gerektiğini düşünüyordu. Dövüşmek bir seçenek değildi.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: February 1st, 2021, 6:02 pm
by Okawa Ringo
En ufak bir yaprağın titreşimi bile onu tedirgin ederken, bekleyişin sürmesine iyiden iyiye kuruluyordu. Haru'dan hala bir ses, hareketlenme yoktu. En nihayetinde göz ucuyla onu incelediğinde harekete geçmeyeceğini anlayabilmişti. Bu durum ise artık bir miktar korkması gerektiğini gösteriyordu ona. Paniğe kapılacak değildi; sadece daha hızlı karar vermeleri gerekiyordu. Koruluğun içinde kalmaları, açıkça durumu çok büyük bir çıkmaza sürükleyeceklerdi. Konumları avantajlı dahi olsa, bu avantajı kaybetmelerine 45 metre gibi bir mesafe kalmıştı. O üç görevlinin koruluğa girme ihtimali çok fazlaydı. Ringo olsa girerdi, en azından bir arkadaşını bakması için yollardı. Bu nedenle risk bu kadar büyükken, daha da büyütmeye lüzum görmedi. Düşük seviye tekniklerle Jounin seviyesindeki görevlileri ekemeyeceğinin de bilincindeydi. O nedenle etkili bir kaçış planına ihtiyaçları vardı. Son kez Haru'ya döndü. Yine el hareketleri ile fısıldıyordu ona.
Elleri geriyi gösterdi ilk başta. Hafifçe kafasını çevirdi Ringo. Koruluğa girdikleri güzergaha baktı. Kanat çırpar gibi yaptı, yukarı gösterdi ardından Haru. Tekrardan gülümsedi, eliyle işaret etmeye başladı.
"Anladım."
"Ben de seni beğeniyorum."
Ardından Ringo'nun kafasında yapması gereken şey, gitmesi gereken doğrultu canlanmaya başlamıştı. Uçması gerekiyordu, hızlı olması gerekiyordu. Haru'nun daha sonrasında ne yapacağını bilmiyordu fakat bir planı olduğuna emindi. En azından güvendiği bir yeteneği olabilirdi. Ringo ise tekrardan kendi becerilerine güvenmeliydi. Yavaş ve tutuk bir nefes aldı. Baş parmağını ağzına götürüp kanattı. Ardından bir kez daha dostunu çağırmak üzere chakrasına yoğunlaştı.
Gin yanında belirdikten sonra çok vakit kaybetmeden ona hızlıca aklındaki planı fısıldayacaktı. Eliyle önce kafasını usulca okşayacak ve ağzını kulaklarına sokacakmış gibi konuşmaya başlayacak, kendisinin bile zor anlayabileceği bir seviyede fısıldayacaktı. "Gin.. Üç shinobi geliyor. Görülmemeliyiz. Onlar koruluğa girdikten sonra beni çıkarman gerekiyor." Bu esnada eliyle koruluğa girdikleri, çıkış istikametini işaret edecekti. "Koruluğun gerisine 4-5 metre kadar çekildikten sonra beni olabildiğince yükseğe çıkar. Olabildiğince sessiz." Ardından ona yardım etmesini umduğu gözünün gücünü bir kez daha açığa çıkaracaktı. "Merak etme, işini kolaylaştıracağım."
Gin'in onu daha yükseğe çıkarabilmesi için kendi bedenine uygulanan çekim kuvvetini olabildiğince azaltacaktı. Ağırlığını düşürecekti ve böylece Gin onu çok daha yükseğe çıkarabilecekti. Shinobilerin koruluğa girmesini umuyordu. Bu durumda görüş alanları kısıtlanacak, Ringo'nun çıkışını görmeleri zorlaşacaktı. Yeterli mesafeye ulaştığında ise olabildiğince yükselecekti. Gideceği yöne ise shinobilerden gelecek bir hamle olup olmadığına göre karar vermeyi düşünüyordu. Koruluğa girmemeleri durumunda ise her şey daha kolay olurdu. Geçip giderlerdi. Hepsinin girmeyip, birinin girmesi durumunda ise geriye kalan tek çare olabildiğince hızlı bir şekilde uçarak uzaklaşmak olmalıydı. Farkedilirse, ardına bile bakmadan uzaklaşmalıydı. Öyle ya da böyle, asla sınav görevlileriyle dalaşmak istemiyordu.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: February 1st, 2021, 11:47 pm
by GM - Naruto
Haru bir kuş sesi çıkartıyor ıslığıyla. Gayet inandırıcı oluyor bu ses, en azından ikiniz de öyle düşünüyorsunuz. Yürüyen shinobilerden ışık tutmayanlardan bir tanesi, yürümesini kesmeden sesin geldiği yöne doğru kafasını çeviriyor hafifçe. Bu ince ve seri ses onun dikkatini çekmiş olmalı. Diğerleri pek iplemiyor.
Haru tekniğini uygulayıp yerin dibine giriyor, görüşü kapanıyor. Hareket etmeye yeni yeni başlamış durumda.
Ringo: Haru yerin içerisine girdikten hemen sonra Gin'i çağırmış oluyorsun. Etrafta ani bir sis patlaması ve kısık bir "pon!" sesi duyuluyor. Sen Gin'e laflarını anlatmaya başladığında, ışığın geldiği yönden bir hareketlilik seziyorsun. Sözlerin
"Görülmemeliyiz" kısmında kesiliyor sonraki gördüğün olayların neticesinde.
Halihazırda o yöne odaklanmış olan shinobi, aniden duruyor, diğer ikilinin omzuna dokunuyor ve koruluğu gösteriyor. Üçlü durup tam olarak senin bulunduğun yöne doğru bakmaya başlıyorlar. Bu mesafeden ne gördüklerini çok tayin edemiyorsun fakat hem ıslık, hem de Gin'i çağırmış olman büyük dikkat çekmiş gibi, hele devriye bu kadar koruluğa yakınken. Şu ana kadar görülmediysen bu çalıların, karanlığın ve ağaçların bir avantajı.
Shinobiler şimdilik o yöne doğru bakıyorlar. Harekete geçmiş değiller, sanki birilerinin orada olduğuna dair bir sinyal daha arıyor gibiler. Tüylerin diken diken oluyor. Gin, gözünün içine bakıyor ve ses çıkartmıyor. Bir şeylerin senin için ters gittiğini fark etmişe benziyor.
Off Topic
Bu tur sadece Okawa Ringo RP yazacaktır.
Haru'nun yerin altından ilerlediği yönü tam olarak algılayamadık, yeni bir mesajda bir out ile RP yazmadan bunu detaylandırırsa bir sonraki turu ona göre yorumlayacağız.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: February 2nd, 2021, 9:37 pm
by Okawa Ringo
Eziyet gibiydi bazen saklanmak. Ringo'ya göre değildi çoğu zaman. Kendisini göstermeyi severdi, varlığını gizlemeyi değil. Şu an onu farketmeleri yakalanmasına sebebiyet verebilirdi. Onun için bir hazine kadar anlamlı ve değerli olan bu sınavı tehlikeye sokabilecek bir şeydi. Haru gitmeye hazırlanıyordu. Onu gizleyecek bir teknik biliyordu, Ringo'nun tahmin ettiği gibi. O da kendi yeteneklerine başvurmaya karar vermişti. Fakat her şey bu kadar kolay değildi.
Dostunu çağırıp planını ona anlatması ise kısa sürdü. Tam kaçış planını ona anlatacakken duraksadı. O kadar sessizleşti ki, karanlıkla bir gibiydi. Bu durumu Gin de farketmiş olsa gerek, Ringo'ya doğru bakmaya başlamıştı. Bir anda duraksayan ağız hareketleri, ebedi sessizliğe büründü. Tek bir akire çıkarmamaya çalışan bedeni, sadece kısık ve titrek gözlerinden oluşuyor gibiydi. Bir shinobi, Gin'i çağırdığı sırada çıkan sesi duymuş olmalıydı. Mesafe ne kadar yakın olmasa dahi, duyulmayacak kadar da uzak değil gibiydi o an. Ringo bunu biraz geç farketmişti. Korkmamalıydı, paniğe kapılmamalıydı. Eğer onu bulurlarsa, Haru için zaman yaratabilirdi. Ancak bunun tam tersi, başka bir tehdit için de etrafı süzebilirlerdi. Kendini topladı ve hareketsiz kalmaya devam etti. Neticesinde arkadaşlarını uyaran görevli, diğerlerinin de koruluğa dikkat kesilmesini sağlamıştı. Bir sinyal... Tek bir sinyal daha verirse ona doğru yöneleceklerdi. Hala kaçabilirdi, izini kaybettirebilirdi. Ancak Haru'yu yarı yolda bırakmak istemiyordu. Kendine bunu yakıştıramıyordu. Aptallığı çoğu zaman daha çok yedirirdi kendine. Son bir şey daha denemek istiyordu, pes etmeden evvel.
Hareketsiz kalmaya devam etti. Bekleyecekti, şu an için görevliler aşırı odaklanmıştı. Karanlık onu saklıyordu, ancak az önceki gürültüyü saklayacak bir uyarı yoktu çevrede. Her türlü bu koruluğa bakacaklarını düşünüyordu. Bu korulukta saklanan o olmamalıydı, başka bir şey olmalıydı. Az önceki sesin kaynağı da Ringo olmamalıydı, onları burada olmadığına inandırmalıydı. Burada bir başkasının olduğuna inanmaları gerekiyordu. Shinobilerin dikkatleri çok tazeydi, biraz daha sessiz ve hareketsiz kalıp bekleyecekti. Ardından tek bir eliyle ona bakan dostuna işaret edecekti, minik hareketlerle.
"Sen, dışarı..." dedi Gin'in çıkması gereken yönü işaret ederken.
"Uç, dal, kon." İşaret ve orta parmağını aşağı yukarı hareket ettirip yükseltirken.
"Beni. Bekle."
Koruluktan çıkacak bir kuş, az önceki sesin sebebi olabilirdi. Bir başkası yoktu, sadece bir kuş. Dikkatleri kendisinden alıp Gin'e çekmek istiyordu. Korulukta kimse yoktu. Sadece bir kuş vardı. Bunu düşünmelerini istiyordu. Görevlilerin ise rahatlamalarını, endişelenecek bir şey olmadığını düşünmelerini istedi o an için. Gin koruluktan çıkacak ve onu görebilecekleri bir dala konacaktı. Görevlilere bakmayacaktı, ilgilenmeyecekti. Onun 'birine' ait olduğunu düşünmelerini istemiyordu. Tek bir sinyal daha verirse onu farkedeceklerdi ve Haru'yu yüz üstü bırakmış gibi hissedecekti. Bunu yapmayacaktı, gururu buna izin vermiyordu. Dikkatlerini koruluğun içinden çekmeyi başarabilirse eğer, sessiz kalmaya devam edecekti. Onlar yaklaştıkça, yönlerinin değişip değişmediğini inceleyecekti. Sonuçta Gin bir yere gitmiyordu, dala konmuş bekliyor olacaktı. Korulukta birinin olması, onu kaçırabilirdi ya da koruluktaki kişiye saldırmasına sebebiyet verebilirdi. Böyle düşünmelerini umuyordu. Böyle düşünürlerse, koruluğa girmeden geçip gidebilirlerdi. Eğer hala bunu başaramamış olduğunu görürse, geri çekilmek için yeni bir plan yapacaktı.
Bunun olmamasını istiyordu. Başarabilirdi.
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: February 2nd, 2021, 9:47 pm
by Kurosawa Haru
Haru geldikleri yöne dik şekilde, Ringo'dan uzaklaşacak doğrultuda 50 metre, ardından gidecekleri yöne doğru 250-300 metre kadar (yerin altında nasıl algılar bunu bilmiyorum ama, bir 15-20 saniye kadar gitse yeter herhalde) ilerleyecek. Uzun çizgisi 60 derecelik açı yapan bir L gibi düşünebilirsiniz
Re: [4. Gün - Gece Safhası | Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Gıda Tentesi
Posted: February 3rd, 2021, 10:50 pm
by GM - Naruto
Ringo: Gin ile beraber bir 5, 10 saniye kadar bekliyorsunuz heykel gibi. Hareket etmiyor, ses çıkarmıyorsunuz. Birbirinizin nefes alış verişlerini duyamayacak kadar temkinlisiniz. Shinobiler, o yöne doğru bakışlarını bir kaç saniye daha sürdürüyorlar, ardından aralarında bir kaç söz alışverişi gerçekleştiriyorlar. Sonrasında, koruya doğru bir kaç adım atıyor elinde feneri taşıyan Shinobi. Bu sırada, Gin'e talimatı veriyorsun. Gin havalanıyor.
Koca kartal havalanıp gece karanlığında ağaçların üzerine doğru yükseliyor, ardından havada çok beklemeden gözüne yüksekçe bir ağaç kestiriyor. Bu ağacın dalına ağır ve sakin bir iniş yapıyor, ardından etrafına bakıyor. Shinobileri görmüş gibi pek davranmıyor. Ringo, onu aşağıdan hayal meyal seçebiliyor. Gagasıyla kendini temizlemeye başlıyor sakince. Arada sırada etrafına bakarak temkinli bir avcı süsü veriyor Gin.
Shinobilerin o an duraksadığını görüyor Ringo. Eli fenerli, koruluğa doğru bir adım daha atsa da yanındaki adam omzuna dokunup kartalı gösteriyor. Ardından, eski istikametlerine yürümeye devam ediyorlar. Bu sırada fark ediyorsun ki, grup koruluğun yanından geçip gidecek bir rota izliyor.
Aradan bir 30 saniye kadar geçiyor. Shinobi grubunun artık sırtını görmektesin. Koruluktan bir 15-20 metre kadar uzaktalar ve geldiğiniz yöne doğru kabaca yürümekteler. Gin hâlâ dalın üzerinde, rol kesmekte.
Haru: Kabaca istediğin yerde olduğunu tahmin ediyorsun. Bir 30 saniye geçmiş olmalı. Zeminde bir tıkırtı veya hareketlilik hissetmiyorsun.