[Lejant] Ikura Joaryu

Burada karakterinizin diğerleriyle olan bağlarını açıklayabilir ve sosyal çevrenizi oluşturabilirsiniz.
Post Reply
User avatar
Ikura Joaryu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 12
Joined: March 20th, 2025, 6:12 pm
Künye:

[Lejant] Ikura Joaryu

Post by Ikura Joaryu » June 14th, 2025, 4:47 pm


Image
Dare mo Shiranu Saidai no Nazo | Sembol
Joaryu'nun babasından miras kalan ve anlam taşıdığını düşündüğü tek emanet. Elini mektubun üzerinde her gezdirdiğinde, bu üçgen-çember sembolu ve içindeki mühürlerde dolaşan çakrayı hissedebiliyor. Göğsünün sağ altında bulunan, babası tarafından yapılmış minik dövme ile neredeyse birebir benzer bir sembol. Köydeki herhangi birine bu sembolü veya mektubu göstermekten çekinmeye devam ediyor, babasıyla ilgili tüm araştırmayı tek başına yürütüyor.





Image
Ikura Artaru | Baba
Kusagakure'li bir Jounnin, IV. Shinobi Savaşı gazisi, bir baba. Joaryu hiç tanışmamış olsa da, annesinden ve çevresindeki insanlardan duydukları bunlar. Ha bir de sürekli Artaru'yu zamanında tanıyan insanların ona verdikleri isim "Kusa no Miezaru Fūin". Çimenin görünmez mührü. Joaryu babası hakkında köy eşrafından çokça kez hikayeler dinlemişti. Onun köy için ne kadar değerli bir shinobi olduğu ile ilgili bir sürü hikaye. Sırtında taşıdığı diyapozona benzeyen neredeyse kendi boyu kadar olan iki başlı savaş silahı, çizdiği etkileyici işlevsel mühürler, yardımseverliği, savaş görmüş olması... Kendi jenerasyonunda parlayan biriymiş vakti zamanında. Joaryu için ise baştan aşağıya gizem dolu bir ortadan kaybolma hikayesi. Karısı ve çocuğu hariç arkasında bıraktığı neredeyse hiçbir şey olmadan ortadan kaybolan bir adam. Ne anlama geldiği belli olmayan, yolculuğa çıkmasına vesile olan bir mektup. Sandıkta beklemekten şişenin dibinde kurumuş mürekkep ve yanında bakımsızlıktan tel tel olmuş fırçası. Neden geri gelmediği hakkında hiçbir fikri yoktu Joaryu'nun. Herkesin ağzında destanvari bir şekilde dolaşan Görünmez Mühür, lakabı gibi sessizliğe gömülmüştü. Joaryu'nun hayatındaki en büyük sır perdesi, babasının akıbetidir.





Image
Ikura Mitsu | Anne
Kantou Bayırı bölgesinde, narenciye yetiştiriciliği yapan çiftçi bir ailenin kızı. Yeni doğan çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalan bir anne. Kavgayla, savaşla, kuru gürültüyle, kaos ile yakından uzaktan alakası olmayan bir insan. Artaru'nun görev için bölgede olması sebebiyle tanıştıklarını biliyordu sadece Joaryu. Nasıl evlendiler, ne zaman evlendiler, ilişkileri nasıldı. Bunların hepsi birer muammaydı. Annesi mutsuzdu, her ne kadar anlatmasa da veya bu konu hakkında konuşmasa da, onun mutsuz olduğunu iliklerine kadar hissedebiliyordu Joaryu. Aklı kemale erer yaşa geldiğinde annesi evde daha fazla oturmak istememiş, Kusagakure içinde ufak tefek işlerde çalışmıştı. Paraya hiçbir zaman ihtiyaçları olduğunu hissetmemesine rağmen, annesinin çalışma motivasyonunun da para ile ilgili olduğunu düşünmemişti hiçbir zaman. Sevdiği adamı kaybetmenin verdiği acıyla yalnız başına mücadele edememe duygusuydu onu evde tek başına oturup dinlenmekten alıkoyan. Albatros gibi bir hayat yaşamıştı. Aşık olduğu adam öldükten sonra, kahrı ona yaşamaktan daha ağır gelmişti belli ki. Joaryu her gün onun için dua etmeye devam ediyor.






Image
Kusagakure Takım 6 | Norao-sensei, Akechi-san, Oriharu-san
Çok uzun zaman olmamış olmasına rağmen, hepsinin suratları yavaş yavaş siliniyorlardı sanki Joaryu'nun zihninden. Bu insanlar onun takım arkadaşları mıydı, onlarla yüksek bağlar mı kurmalıydı, birlikte bitirdikleri görevleri birbirleri için mi bitirmişlerdi. Bilemiyordu. Tek bildiği şey biri onların hocası olmak üzere toplam üç kişiyle birlikte onlarca kez göreve çıkıp, yer yer zorlanmış olsalar bile makine gibi savaşmaya devam ettikleriydi. Chuunin olmasının ardından takım dağıldığından beridir hiçbiriyle görüşmemişti herhalde. Bu tek taraflı bir şey olmasa gerek, onlar da Joaryu'yu arayıp sormamışlardı. Belki de en iyisi böyle olmasıydı, birbirlerinin zayıflıklarını defalarca kez deneyimlemiş shinobilerin, bir süre birbirlerinden uzakta kalmaları; kolluk kuvvetlerinin yapısı ve işleyişi için önemli olmalıydı, en azından Joaryu böyle düşünmeye başlamıştı. Muhtemelen Akeci ve Oriharu; Joaryu'nun onları hatırladığı gibi gözükmüyorlardı artık. En azından Oriharu'nun boyunun çok daha uzun olduğunu hayal edebiliyordu. Norao-sensei'yi ne zaman hatırlasa, uzak diyarlardaki bir görevlerinde terkedilmiş köyde bulunan evin duvarında yazıyı Joaryu'ya işaret edişi aklına gelir. "Geçme namert köprüsünden, koy aparsın sel seni. Yatma tilki gölgesinde koy yesin aslan seni.". Ne Norao'nun neden bu yazıyı işaret ettiğini ne de sözün ne anlama geldiğini tam kavrayamamış olsa da; çok hoşuna giden bir deyimdir.




Image
► Show Spoiler
Post Reply

Return to “Lejant Deposu”