[Lejant] Yamato Kazuya

Burada karakterinizin diğerleriyle olan bağlarını açıklayabilir ve sosyal çevrenizi oluşturabilirsiniz.
Post Reply
User avatar
Yamato Kazuya
Amegakure
Amegakure
Posts: 44
Joined: May 20th, 2019, 3:17 pm
Künye:

[Lejant] Yamato Kazuya

Post by Yamato Kazuya » March 19th, 2025, 8:32 pm

Yetimhane


Image

Imai Arata
Biz çocuklarla ilgilenen görevli Arata-san, hayatımdaki ilk otorite figürüydü. Kırklı yaşlarının ortalarındaydı. Beslenme, barınma, giyinme ihtiyaçlarımızla ilgilenir, kavgalarımızı ayırır, öğrenmek istediğimiz konularda elinden geldiğinde yardımcı olurdu. İyi niyetine rağmen hep suratı asıktı. İyi biri olduğuna eminim ama kimseyle samimiyet kuramazdı. Şimdilerde aynı göreve devam ettiğini sanıyorum, savaşın durgunlaşmasıyla belki yüzüne gülümseme gelmiştir.














Image

Kaneko Ayame
Benden iki yaş büyük olmasına rağmen hiçbir zaman en küçük olgunluk belirtisi göstermezdi. Ayame-chan hep şımarıklık peşindeydi, tüm ilgi üzerinde olsun isterdi. Ben akademiye girmeye hazırlanırken çiçeklerle ilgili bir şeyler öğrenmeye çalıştığını hatırlıyorum. Son görevime giderken köy meydanındaki çiçekçinin yanında görmüştüm kendisini. Sanıyorum ki çırak olarak orada çalışmaya başladı.














Image

Miyajima Hideki
Aynı yaşta olduğum tek arkadaşım Hideki-kun’du. Yetimhanenin en küçükleriydik. İkimiz de ilk zamanlar çok çekingen ve soğuk olsak da zamanla birbirimize alışıp yakın arkadaş olmuştuk. Akademiye girmediği için kendisine en çok kızdığım arkadaşımdı, çünkü daha eğitim almadan elektrikli chakrası olduğunu keşfetmişti. Hem de kendi kendine! Ancak Hideki, bu gücünü insanlara faydalı olacak şekilde kullanacağını söyleyerek elektrikçi olmaya karar vermişti. İşler yolunda giderse mühendis bile olabilirim diyordu. Ben akademiden mezun olduğumda o da çırak olarak bir elektrikçinin yanında çalışmaya başlamıştı.




Akademi


Image

Nakahara Ichiro
Benim sınıfımdan sorumlu öğretmenimiz Ichiro-san. Yirmili yaşlarının sonlarındaydı. İlk görüştüğümüzde açıkçası öğretmen olarak daha yaşlı birini görmeyi umuyordum. Demek ki başarılı bir shinobiydi. Biz başarılı olduğumuz zamanlarda da bütün köyün duyacağı kadar yüksek sesle kahkaha atardı. Başarısız olduğumuzda suratını asar ve daha sıkı çalışmamız gerektiğini söylerdi. Gitgelli biriydi ama sosyal hayatında keyifli sohbetler ettiğine şahit olmuştum.














Image

Okamura Hana
Akademideki ilk arkadaşım Hana-chan’dı. Diğerleri neyse de, Hideki’yi akademiye yazılmaya ikna edemediğim için kimseyle yakınlaşma niyetim yokken o bana gelip sert ve zorlu olmasına alıştığım yaşamın yumuşak ve katlanılır olduğunu öğretmişti. Gerçekten sevgiyle yoğrulmuş biriydi, antrenmanlarda bile olsa yaralanmamız onun üzülmesine sebep oluyordu. Akademinin son dönemlerinde biraz daha sertleşmiş olsa da hep aynı sıcak gülümsemesiyle insanlara yaşamın güzelliklerini hatırlatıyordu. Savaşta öldüğünü duyduğumda yıkılmıştım.













Image

Aikawa Fumiko
Fumiko-chan, akademide dönemimizin birincisi ve en güçlü shinobisiydi.Hep birlikte antrenman yapardık, her seferinde o kazanırdı. Her şeyi çok hızlı öğreniyordu. Ben de hiçbir konuda başarısız olmamıştım ama Fumiko hep farklı bir seviyedeydi. Çok havalı biriydi, rahatsız edici derecede yüksek özgüvene sahipti. Kendisi hakkında çok köklü bir shinobi ailesinden geldiği söylentisi bile yayılmıştı. Ona sorduğumda yalan olduğunu söylese de sarkastik konuşmasından şaka yapıp yapmadığını anlayamamıştım.













Image

Hamaguchi Junpei
Sınıfın haylaz çocuğuydu Junpei-kun. Sabrı çatlayana kadar öğretmenleri kızdırır ve en sonunda hep ceza alırdı. Böyle giderse akademiyi asla bitiremeyeceğini düşünüyorduk ama Hana-chan sayesinde son dönemde yola girip derslerini düzeltmeyi başarmıştı. Her zaman iyi niyetli olmasa da kötü biri değildi. Savaş sırasında öldüğünü duyduktan sonra çok üzülmüştüm.















Image

Ikeda Ichiro & Ikeda Jiro
Akademi sınıfımızın ikizleri Ichirou ve Jirou. Birbirleriyle hep kavga eder ama kimsenin, öğretmenlerin bile kavgalarına karışmasına izin vermezlerdi. Böyle bir durumda adeta tek vücut olur, sanki hiç kavga etmemiş gibi aynı safta buluşurlardı. Aralarına kimseyi sokmadıkları için kimse onlarla samimi olmak istemezdi. Onlar da benim gibi zamanla yumuşadılar ama onlarınki epey uzun sürdü. Ancak mezun olduktan sonra onları biraz tanımayı başarmıştım ki savaşta Ichirou’nun öldüğünü duymak canımı çok yakmıştı.













Image

Kuroki Miyu
Miyu-chan çok konuşmazdı ama uzun sessizliklerin ardından çok komik şakalar yapardı. Junpei’nin tutarsız şakalarının aksine Miyu-chan’ın şakalarında hep bağlam olurdu. Bu da onun şakalarını kat kat daha komik yapardı. Yakınımda bulunmasından keyif aldığım biriydi. Sevdiğim arkadaşlarımdan olarak kalmasını ümit ediyorum.



Genin Takımı


Image

Fujiwara Hikari
Hayatımı doğru ve güzel bir yola sokan o kadın, Hikari-sensei. Otuzlu yaşlarının başındaydı. Yetişkin erkeklerden nefret ediyordu. Geri kalan herkese karşı muhteşem bir ilgi, sıcaklık, şefkat ve tolerans sahibiydi. Başta ben de bu nefretin hedefiyim sanıyordum ama konuştukça çoğunu aklımda tutamadığım mantıklı şeyler söylemişti ve beni sevdiğine inanmıştım. İnsanlarla arkadaşlık kurmanın ne kadar önemli olduğunu ondan öğrenmiştim. Dört yana dağılmış hayatıma nasıl yeniden odaklanacağımı ve her şeyi yoluna sokacağımı bana gösteren kişiydi. Kendi söylediği kadarıyla ortalama altı taijutsu ve ninjutsu, iyi seviyede genjutsu kullanıcısıydı. Artık takımının bir parçası olmamak üzücüydü. Belki biraz daha güçlendiğimde ben de kendi takımımı kurup ondan öğrendiklerimi yeni shinobilere aktarırdım.










Image

Sanada Yuki
Hikari-sensei’nin takımından önce akademiden tanıştığım Yuki-chan’ın olayı tamamen ninjutsu. Genellikle durgun bir karakteri vardı. Kendisini heyecanlandıran tek şey yemekti. Yemeğe düşkünlüğüne rağmen köyün hiçbir zaman yeterli stoğu olmadığından kilo almıyordu. İyi mi oluyordu kötü mü bilmiyordum açıkçası ama bu onun vereceği karardı. Birlikte çok şey atlatmıştık, en sonucusunda da Yuki-chan’ın hayatını kurtarmak için düşman bir shinobiye ölümcül saldırıda bulunmuştum. Bu konuda kendimle baş başa kalmam gereken düşüncelerim doğmuştu.













Image

Chiba Daigo
Daigo-kun akademiden tanıştığım ama pek muhabbetimiz olmayan biriydi. Birlikte Hikari-sensei’nin takımına seçildikten sonra epey yakınlaşmıştık. Çok iri ve biraz da şişman bir çocuktu. Aynı yaşlarda olmamıza rağmen benden üç tane gibi cüssesi vardı. Benim ufak tefek olmamın da etkisi vardı bunda tabi ama Daigo-kun büyük büyük adamları bile yanında küçük bırakıyordu. Bu da onu çok güçlü yapıyordu ama hızdan dezavantaj veriyordu. Zaten hiç göründüğü gibi biri değildi. Antrenman yapmak yerine çiçek toplamakla vakit geçirmeyi seviyor, dev vücuduna rağmen taijutsu yerine genjutsu ile daha çok ilgileniyordu. Bunlar tabi ki beni ilgilendirmiyordu, kendisi neyi seçtiyse öyle biriydi ve onu olduğu gibi seviyordum.
Image
► Show Spoiler
Post Reply

Return to “Lejant Deposu”