[Lejant] Kurosawa Haru
Posted: April 30th, 2025, 12:54 am
Nanmin Ekibi

Kiragawa-san, astım olarak çalışan Shinobilerden en iyisi. Köyü için her şeyi yapmaya hazır bir emir eri. Aslına bakarsak, ortalama bir Kusagakure Jounin’i kadar yetenekli olduğuna inancım çok yüksek. Şimdiye kadar verilen herhangi bir emri kusursuzdan bir tık aşağı bile yerine getirdiği olmadı.
Simsiyah, omzuna kadar bile gelmeyen kısa saçları ve koyu kahverengi kocaman gözleri var. Minyon bir boyutu ve şeker bir kız suratı var, ancak bu kesinlikle sizi yanıltmasın.
Fazlasıyla atılgan ve yürekli bir kız. Bazen ona bakarken bir aynaya bakıyormuşum gibi hissediyorum, ve onun da böyle hissettiğini düşünüyorum. Emir komuta zincirine ölümüne bağlı, saygılı ve aciliyet hissiyle hareket eden, dört dörtlük bir asker.
Bu kişiliği elbette ki diğerlerine karşı daha mesafeli ve soğuk davranmayı da yanında getiriyor olmalı. Arkadaş olması zor, sınırları ve ilkeleri, aşılması zor duvarlar gibi. Bir keresinde istemeden bir devresiyle konuşurken biçki dikiş konusunda çok ilgili ve yetenekli olduğunu duymuştum.
Bu da dövüş stiline kesinlikle yansımış elbette. Savaş alanında planlı ve ölümcül bir asker. Ben hiç Ninjutsu veya Genjutsu kullanırken görmedim. Savaşmak için yaklaşık 120 santimlik çelik bir makas kullanıyor. Standart Kunailer yerine kendisi yaptığı normal boyutta makaslar kullanıyor, isterse de bu makasları açıp bir Shuriken gibi kullanabiliyor! İnanılması güç düzeyde hızlı ve kuvvetli. Savaş alanında çok yaratıcı ve çok başarılı. Çok kısa zaman içinde daha mühim mevkilere ve rütbelere getirilmesini bekliyorum. Bunun için her türlü referansı da vermeye hazırım.

Hakari-san benim gördüğüm en sessiz kişi. Sesini sadece rapor vermek zorunda kaldığı zaman duydum. Puslu ve yorgun bir sesi var, tıpkı kişiliği gibi. Hiçbir zaman ikili bir diyalog içine girmiyor. Sadece hayatını devam ettirebilecek kadar konuşuyor.
Çok yetenekli bir Shinobi değil. Zaten böyle bir derdi olduğunu da düşünmüyorum. Yetenek ve istek olarak gelebileceği en yüksek makama gelmiş, sadece hayatını idame ettirebilmek için bu mesleği seçmiş birisi. Onu hiçbir zaman talim yaparken görmedim. Hiçbir zaman izin almadı ve onu sivilde hiç görmedim.
Herhangi bir arkadaşı var mı yok mu bilmiyorum, ama onu akademi döneminden tanıyan askerler, bir dedikodu olarak çok travmatik ve acıklı bir geçmişi olduğunun kulaklarına çalındığını söylediler. Bu konuda ne Mitsuo’nun ne de benim bir bilgimiz yok, kendisinin de hiçbir zaman söylemeyeceğine eminiz.
Savaş alanında ise ortalama bir Shinobi, bu yüzden onu paslaşabileceği, takım olma duygusunu paylaşabileceği, arkadaş canlısı ve desteklenebileceği Shinobi’lerle aynı takıma koymaya özen gösteriyorum. Genelde de aynı Shinobi’ler oluyor bunlar.
Bir gün onunla bir şeyler paylaşabilmeyi, konuşabilmeyi, onu gülümserken görebilmeyi istiyorum.
Bir Wakizashi kullanıyor ve çakrası Raiton elementinin özelliklerine sahip. Savaş alanında onu diğerlerinden ayırabilecek yeteneklere ve tekniklere sahip değil, ancak elinden geleni yapıyor ve bu benim için yeterli.

Rina-chan Nanmin’in en güzel çiçeği. Gülüşü öyle güzel ve bulaşıcı ki, içinde bulunduğu ortamın tadını bir yaz meyvesi tadına çeviriyor. Görenlerin unutamadığı, hatırlayanların içinden bir şair çıkaran, güzelliği şarkılara ve destanlara konu olan Rina-chan. Bakışları kuru toprağa hayat veren, ölü ağaçları yeşerten ve somurtan yüzlere güller açtırandır.
O nadide çiçektir ki Nanmin’deki herkesle tanışmış ve herkesin de adını hatırlayabilendir. Kusa’nın Nanmin’deki yüzü yapma çabama gerek bile kalmadan halkın sevgisini ve takdirini kazanabilmiş harika bir insan o. Hayatımda hiç bu kadar içten, bu kadar mutlu, bu kadar neşe saçan biriyle tanışmamıştım. Bu dünyanın acımasız gerçekliğine değil de, dikensiz bir gül bahçesinin güzelliğine doğmuş biri.
Kabul ediyorum, bazen ona karşı hissettiklerimin, onu kayırıyor olmamı sağladığından korkmuyor değilim. Herkese karşı aynı mesafede durmak zorundayım, herkese benzer zorlukta emirler vermeliyim. Ne kaldıramayacağından daha fazlası, ne kolaylıkla taşıyacağı kadar eksiği. Ancak bu tavrı sadece benden değil, Nanmin Ekibindeki herkesten gördüğünü de biliyorum.
Bu konuda da yapabileceğim pek bir şey yok.
Görünüşünün aksine oldukça yırtıcı bir dövüşçü (elbette ki bu bazı insanların daha da hoşuna gidiyor). Katon ve Suiton elementlerini zarif ve etkili bir şekilde kullanabiliyor. Yakın dövüş konusunda çok başarılı olmasa bile yeteneklerini uzaktan sergileyebiliyor ve yetenekli denebilir.

Ailesinin onu reddetmesi üzerine buraya tayinini istemişti Akira.
Korkak, çekingen ve kabuğuna kapalı bir çiçek gibi geldi buraya, çocukluğunu ve gençliğini ve geçmişini tamamen reddetmiş, yepyeni bir hayata başlamış bir kadın olarak başladı Nanmin’deki hayatına.
Kimsesiz, yalnız ve yepyeni. Burada da reddedileceğini, hor görüleceğini, yer edinemeyeceğini düşünüyordu. Bu konuya dair tek bir kişiyle bile konuşmak zorunda kalmadığım için Nanmin Ekibi ile gurur duyuyorum. Kaybettiği çocukluğu, gençliği yerine ona güzel bir geleceğin umudunu verdik. Kaybettiği ailesi yerine aile olduk.
Nanmin’e geldiğimden beri beni ağlatan tek olay buydu.
Geçmişinden kalan hiçbir yeteneğini kullanmıyor. Hayatını değiştirmek için bunun önemli olduğunu söylüyor. Bu yüzden yeni öğretmenleri olduk. Dövüşebilmek için üç adet efsanevi yaratık ile kontrat imzaladı. Üçü de normal boyutta kediler. Ninjutsuya dair geçmişte öğrendiği hiçbir şeyi uygulamıyor. Buradaki diğer görevliler ile talim yapıyor ve geride bıraktığı geçmişindeki Shinobi’den her anlamda daha iyi bir Kunoichi olabilmek için her gün muazzam bir istekle uğraşıyor.
O bu alanda en saygı duyduğum kişi. Bunun da kolay kolay değişeceğini düşünmüyorum.