[Teki & Susumu & Haru] Rapor

Kusagakure'ye ait Nanmin kasabasının bulunduğu yöre.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2786
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

[Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by GM - Naruto » April 2nd, 2025, 11:29 pm

Haru: Nanmin'in kalbinde, kasabanın tam ortasında bulunan iki katlı yerleşkede bir toplantı düzenleniyor. Bu rutin toplantının ana konusu asayiş ile alakalı görev ve kararların ilgili ekiplere dağıtılması. Toplantı giriş katındaki geniş bir brifing odasında yapılıyor. İçeride bulunan 20 kadar Chuunin ise toplantı başkanının başında bulunduğu geniş bir masanın etrafında toplanmışlar. Masanın üzerinde kasabanın bir haritası mevcut, yan tarafta ise genel bir yöre haritası var. Sık kullanılan devriye rotaları çizilmiş, yakın zamanda yaşanan olaylar harita üzerinde işaretlenmiş.

Toplantının başkanı ve asayişten sorumlu en yetkili kişi olarak, bütün Chuunin'ler efektif olarak sana bağlı. Hepsi, vereceğin komutları bekliyorlar.

Haritalara tekrar göz gezdiriyorsun. Nanmin, Çevre ve Yöre olmak üzere üç bölgeye bölünmüş durumda. Nanmin, kasabadaki yerleşik binaları kapsayan alanı temsil ediyor. Çevre ise kasaba etrafındaki tenteleri ve tarıma uygun hale getirilmeye başlanan alanı göstermekte. Yöre ise epey geniş ve 10 kilometrekarelik bir alan anlamına geliyor. Tüm bu alanın güvenliğinden sen sorumlusun.

Onlara emirlerini vermeden önce son yaşanan olayları aklına getirmeye çalışıyorsun daha iyi karar verebilmek adına.

Nanmin'in güvenli olması ve yakın zamanda hiç bir olay yaşanmamış olması sen ve Mitsuo için bir gurur kaynağı. Fakat son zamanlarda tentelerde yaşanan bazı gerginlikler ve kasabanın yakınında yakalanan bir Amegakure kaçağı ise başka bir hikâye. Bunun dışında yöre genelinde de, özellikle "Terkedilmiş Bölge"'ye yakın yerlerde bazı çatışmaların olduğu bilgisi peydah oluyor zihninde.

Tentelerde yakalanan kaçağın herhangi bir iç savaş tarafı ile alakasının olmadığı anlaşıldıktan sonra Kasumikage Teki ve takımını kaçağın partnerini yakalamak için görevlendirmiştin, zira başka bir kaçağın yakınlarda oluşu güvenlik için problem teşkil etmekteydi. Özellikle o kaçağın başka yardımcıları var ise, bu husus da kâle alınmalıydı.

Sahi, onlar nerede? Şimdiye köye gelmiş ve sana rapor sunmuş olmalılardı...





Teki & Susumu: Susumu'nun at arabasında ilerlemektesiniz. Nanmin'e kabaca 15 dakikalık mesafedesiniz. Susumu at arabasını sürmekte. Teki ve takımı ise at arabasının arka tarafında, yere oturmuş durumdalar. Zira sedye dolu ve üzerinde baygın bir kaçak shinobi yatmakta.

Bu kaçak Shinobi kel ancak uzun siyah sakallı bir tipleme. Üzerinde yırtık bir flak ceket mevcut. Kolunda ise üzeri çizik bir Amegakure alın bandı bağlı. Arada homurdansa da Susumu'nun köklediği sakinleştiricilerden sonra uyanmayacağı bariz belli.

Teki ve takımı bu kaçağı Nanmin'den bir saat kadar uzaklıktaki bir korulukta buldu ve etkisiz hale getirdi. Kısa süren bu çarpışmada kaçağın kullandığı bir katon tekniği yüzünden hafif yaralandı Seito'yu kollarken Teki. Aslında tam da Seito'nun suçu değildi, shinobi göründüğünden fazla zeki çıkmıştı. Kullandığı tekniğin yönünü son anda değiştirmiş ve shinobinin sağ açığında Teki'nin gösterdiği gibi shurikenlerini fırlatmak için konumlanmış Seito'ya yönlendirmişti. Teki de teknik ile Seito arasına girmiş, Genin'i kurtarmış ancak sırtı yaralanmıştı. Kekkei Genkai'si hasarın büyük bir çoğunu engellemiş olsa bile, kısmi bir yanık bırakmıştı.

Susumu da rutin raporunu vermek ve teçhizat yenilemek için Nanmin yolundaydı ve Takım Teki ile yolda karşılaştı. Teki'nin yarasına ilk yardım uyguladıktan sonra Iryou-nin yetenekleri ile onu iyileştirmiş, Teki'nin yarasından geriye sadece sırtı hafif yanık ceketi kalmıştı.


Sessiz ortamı Seito'nun konuşması kesiyor. "Teki-sensei, cidden kaçardım ben. Ayağıma chakra odaklamıştım zaten, zıplamaya hazırdım." diyor biraz mahçup bir ses tonuyla. O esnada, onun yanında oturan Haruka 8. defa Susumu'nun dezenfektanından sıkıyor eline. "Kitamura-sensei, kusura bakma, galiba bitirdim bu şişeyi." diyor tatlı bir şekilde. "Elime kan bulaşmıştı da, anca temizledim..." diye devam ediyor kendi kendine, hafif anksiyetik gözlerle nemden kabarmış ellerine bakıyor bir yandan.

En sağlarında oturan Miyacho ise ikisine bakıp gülümsemekle yetiniyor. "Ne var ya?" diyor Seito Miyacho'nun tepkisine karşılık. "Cidden zıplayacaktım." Bu lafa karşılık Miyacho sakince "Eminim öyledir." diyor ve gülümsemesi ufak bir kıkırdamaya dönüşüyor, fakat bir kaç saniye sonra kesiliyor.

Açık bir bayırda ilerlemekte at arabası. Ufukta Nanmin'i görebiliyorsunuz. Sağınızda ve solunuzda şu anda başlarında kimsenin bulunmadığı pirinç tarlaları mevcut. Bu tarlaların bir çoğu aktif olarak pirinç üretmektense yöreyi üretime hazır hale getirilmek için kullanılıyor.

Off Topic
Konudaki Oyuncular: Kasumikage Teki, Kitamura Susumu, Kurosawa Haru
Pasiflik Süresi: -

Konu süresince karakter gelişimi & satınalmalar gerçekleştirilebilir. Bu hususun önem arz edeceği bir durum olursa konuya geliştirmeler tamamlanana kadar ara verilecektir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 268
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kitamura Susumu » April 3rd, 2025, 5:01 pm

"Arabada herkese yetecek kadar yer var. Beraber gidelim." dedim, elimdeki iğne ucunu Teki'nin sırtındaki su dolu kabarcıklardan sonuncusuna batırırken. Bu, tedavisine devam edebilmem için mutlaka yapmam gereken ve kesinlikle benim kişisel eğlencemle alakası olmayan bir hareketti. Zaten temizlerken illa patlayacaklardı hem, böyle kontrollü bir şekilde benim yapmamdan bir zarar da gelmezdi. Bir gazlı bez ile akan sıvıyı durdurup yanıkta gözüme batan yerleri temizledim. Kafamı iyice yaklaştırıp çıkarılması gereken toz toprak var mı, başka bir şey duruyor mu falan diye kontrol ettim. Her şey hazır görünüyordu, Shousen tekniğimi aktif edebilir ve yanığın kalan kısmını iyileştirebilirdim. Ellerimi uzatıp chakrama odaklandım. Yayılan yeşil parıltı Teki'nin sırtını hiç yanmamış gibi bir hale geri çevirirken gözlerimi ceketindeki yanık lekesine diktim.

"İlginç..." diye mırıldandım düşünceli bir şekilde, sırtıyla işimi bitirip yerde duran cekete uzanırken. Kaldırıp, şöyle bir baktım arkasına, önüne. "Daha ciddi bir yanık beklerdim, bunun geldiği hale bakınca." diyerek ceketi Teki'ye uzattım. "Neyse, şanslı günün heralde, Teki-san." Elimi arabaya uzatıp önden ilerlemesi için yol verdim. Herkes muhteşem arabamdaki konumlarını alıp yerleştiğinde de atları şöyle bir kafalarından okşayarak şoför koltuğuma geçtim. "Sıkı tutunun, burada hız sınırı pek yok he." diye içeri seslendikten sonra ipleri vurup ilermeye başladım.

Bir yarım saat öncesine kadar tıngır mıngır arabamı sürmekte, ıslık çalarak Nanmin yollarında ilerlemekteydim. İyileşir iyileşmez tekrar bu bölgeye gönderilmiştim. Eh, benim de canıma minnet ya... Köyde kalıp perişan hayatımla yüzleşmek yerine, buralarda dolaşıp kendimi meşgul tutabileceğime daha çok sevinmiştim. Eski günlere, daha doğrusu hayatımın son iki yılındaki herhangi bir güne tekrar dönmüştüm kısaca. Keyfim yerinde sayılırdı, tekrar ölümle yüzyüze gelmediğim sürece.

Sonra, bu dörtlüyü gördüm işte. Beşliyi demek daha doğru olurdu, zira bir de bir kaçak yakalamışlardı. Öyle yolun kenarında sersefil olmuş, Sensei'lerini cızbızlatmış bir halde bekliyordu Takım Teki. Aldım hemen yanıma hepsini, bağrıma bastım, yaralarını iyileştirdim. Yemedim yedirdim demek isterdim ki, çok bir şey kalmadı Nanmin'e zaten, orada yesinler artık banane dedim, ellemedim. İpleri vurduğum arabamı hızlandırarak yolda ilerlemeye devam ettim.
Genin'lerden yeşilli olanı bana doğru seslenince kafamı çevirip arkama baktım. Ufacık arabada yere oturmuş dört kişi bir an komik görünmüştü gözüme, ben böyle sıkış tıkış takılacaklarını tahmin etmemiştim. "Ha, o mu..." dedim yeşilliye. Tekrar devam etmeden önce birkaç saniye kızın suratına ifadesiz gözlerle baktım bir şey demeden. "Onun içinde dezenfektan yoktu ki." dedim aynı ifadesizliği ses tonumda da tutarak. Yani evet, su vardı, son görevimden önce bitirmiştim şişeyi ve o vakitten beri su kata kata çoğaltmaya çalışıyordum dibindekini. Fakat, bunu ufaklığın bilmesine henüz gerek yoktu. Kafamı öne geri çevirip, yola tekrar odaklandım. Nanmin'e varınca şu dezenfektanı da yenilesem iyi olacaktı.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 394
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kasumikage Teki » April 3rd, 2025, 9:12 pm

"Kesinlikle şanslı günümdeyim Susumu-san! Çakrana sağlık."

3 öğrencisi ile etkisiz hale getirdikleri Amegakure kaçağını Nanmin'e kadar taşımayı, hem de bunu Seito yüzünden sırtına aldığı yara ile yapmayı hiç istemiyordu Teki. Neyse ki dönüş yolunda Susumu ile karşılaşmışlar ve Susumu'nun at arabasına binerek dönüş yolunu hızlandırmışlardı. Yıllardır görmemişti Susumu'yu Teki. Onu ismen tanıyor olsa da ortak çok fazla ortak göreve çıkmamış olduklarından dolayı samimiyetleri çok kuvvetli değildi. Fakat Susumu'nun yardımseverliği Teki'de otomatik olarak olumlu duygular belirmesine sebep olmuştu. Hem at arabası ile yol süresini kısaltmıştı Susumu, hem de iryou-nin olması sayesinde Teki'nin yaralanan sırtı ile ilgilenmişti.

Haru'dan aldıkları görev doğrultusunda yakalamaları gereken Amegakure kaçağını başarıyla yakalamıştı Takım Teki. Görev son anlarına kadar sorunsuz ilerliyor gibiydi ancak Teki, Seito'yu korurken yaralanmıştı. Her ne kadar zehir zırhı vücudunu koruyor olsa da, kıyafetinde sağlam bir sırt dekoltesi açılmış, sırtı ise hafif yanmıştı. Susumu tarafından hızlıca işlem yapılmamış olsa akşamına sırtının vıcık vıcık ve yapışık bir hale geleceğinden emindi Teki. Seito'nun zaten saldırıdan kaçabileceğine dair sözlerini duyduğu gibi mavi saçlı öğrencisine döndürmüştü bakışlarını Teki. "Bence de kaçabilirdin Seito ama ben işi sağlama almak istedim." derken sol eli ile Seito'nun saçlarını dağıtmaya başlamıştı. Seito belki gerçekten de saldırıdan kaçabilirdi fakat Teki bunu riske atmamayı tercih etmişti. Özellikle 1 ay önce Miyacho'nun başına gelenden sonra bir daha kolay kolay öğrencilerinin zarar görmesine izin vermeyecekti. "Köye döndüğümüzde yeni ceket alırsın artık."

Aldığı sakinleştiricilerden ötürü yerinden kımıldayamayan kaçağa dönmüştü bakışları. Adam uyanacak gibi durmuyordu fakat temkinli olmaktan zarar gelmezdi. "Adamı dikkatlice izler misin Haruka? Ne olur ne olmaz temkinli olalım. Sahip olduğu katon jutsuları ile Susumu-san'ın bizi misafir ettiği arabasına zarar vermesini göze alamayız." Öğrencisinin ellerini temizleme işlemini bitirmesini özellikle beklemişti. Haruka'nın elinde kan lekeleri varken rahat etmeyeceğini biliyordu.

Seito ve Miyacho'nun atışması sonrasında yüzündeki gülümseme daha da belli hale gelmişti Teki'nin. Seviyordu öğrencileri arasındaki dinamiği. Özellikle Miyacho'nun böyle durumlarda soğuk kanlılığını korurken Seito'ya uygun seviyede çocuklaşabilmesi çok mutlu ediyordu Teki'yi. "Miyacho çevreyi gözlemleme kısmı sende. Bir hareketlilik fark etmen durumunda ne yapacağını biliyorsun."

Sözleri bittiğinde kendisine bir soru işareti gibi bakan Seito'ya kaymıştı bakışları. Diğer iki takım arkadaşına da bir "görev" vermişti Teki. Seito bu durumda kesin dışarıda bırakıldığını hissediyor olmalıydı. Bu yüzden ona da bir "görev" vermeliydi. "Seito sen de adamın üstünü ara bakalım. Belki bir şeyler vardır sakladığı." Sözleri bittiğinde kendisi de Miyacho'ya söylediği gibi çevreyi izlemeye başlayacaktı. Bu saatten sonra bir aksiyon yaşanacağını düşünmüyor olsa da kontrolü elden bırakmak istemiyordu. Elini belinde asılı katanasının kabzasında hazır tutuyordu.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 334
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kurosawa Haru » April 4th, 2025, 1:56 am

Ayağa kalktı. Her zamanki gibi, "Eksiksiz katılımınız için teşekkür ederek toplantıyı başlatıyorum." dedi yüksek sesle. Soğuk, taş gibi katı bir ifadeyle etrafı süzdü. Kaşları hafif çatık, tüm Chuunin'lerin gözlerinin içine, hatta ruhlarına bakarak toplantıyı başlattı.

"Dün kayda geçen raporları okudum. Zorlu bir görevdi, alışık olmadığınız, benim de olmadığım, türde bir görevdi. Emirleri yerine getirmenin ötesine geçen özveriniz için teşekkür ediyorum. Dün devriyede veya istirahatte olan arkadaşlar için özet geçecek olursak, Nanmin'deki asayişi sağlamak için oluşturduğumuz bu operasyonda neredeyse iki senedir gece gündüz demeden çalışıyoruz. Aranızda bu ekibe sonradan katılanlar da oldu, ilk günden beri burada canını dişine takan arkadaşlar da var tabii. Ama bu işi o, bu, şu, Haru bu ekibe dahil diye değil, hepimiz bir ekip olarak çalışabildiğimiz için bu devasa operasyonu sorunsuz şekilde devam ettirebiliyoruz." Övgü dolu sözlerini söylerken bile çatık kaşlarını bir an olsun yumuşatmadı. Bu sert kişiliğini seviyordu.

"Bunları niye anlatıyorum? Çünkü haftaya benim buraya atanmamın ikinci sene-i devriyesi olacak. Bu iki yıllık süreçte elbette ki herkese zeytin dalı uzatamadık. Kırdığımız, zor durumda bıraktığımız insanlar oldu. Herkese eşit uzaklıkta, veya yakınlıkta duramadık. O yüzden dünkü görevimizin amacı, Nanmin halkının operasyonumuz hakkındaki hislerini ve bizim hakkımızdaki düşüncelerini öğrenmekti. O yüzden bazı arkadaşlara tebdili kıyafet şekilde halka karışmalarını ve ağızlarını aramalarını emrettim. Bu sıradışı görevi layıkıyla yerine getirdiniz." yutkundu. Elindeki kağıtların tamamını önündeki masaya bıraktı.

"Bölge halkının operasyonumuza ve bize karşı olan hislerinin büyük çoğunlukla pozitif olduğunu söyleyebilirim. Elbette ki aralarda bizim burada olmamızı istemeyen, veya nedenlerini sorgulayanlar var. Zaten olmayacağını düşünmek de yanlış bir beklenti olurdu. Yine de, yapmamız gerekeni, bu işe niye dört kolla sarılmamız gerektiğini hatırlatanlar da onlar olacaklar. Onların da hayat kalitesini yükseltecek, onların da yaşadığı yeri kalkındıracak işlere imza atabildiğimiz için mutluyum ve gelecekte imza atacaklarımız için de fazlasıyla ümitli ve heyecanlıyım. Hepinize teşekkür ederim." dedi çatık kaşlarını bir an olsun indirip kafasıyla odadakileri selamlarken.

"Şimdi ise gündemimize dönelim." dedi, sadece bir iki saniye çatık durmayan kaşlarını tekrar çatarken. "Gündemimizin ana maddesi Terkedilmiş Bölge'de yaşanan çatışmalar. Dün ve ondan önceki raporlarda geçen ifadelerde ve çevre tanıklarının ifadelerine göre..." Uzun ve ince bir sopayla, raporlara göre çatışmaların yaşandığı lokasyonları işaret ederken, "...bu noktalarda birtakım çatışmaların yaşanmış olması. Bu konuda, "bir çatışma yaşandı"nın dışında hiçbir bilgimiz yok. Bu yüzden bu dokuz kişiyi bugün Terkedilmiş Bölge'yi teftiş etmek için görevlendiriyorum." Az önce masanın üzerine bıraktığı kağıtların en altında, hafif buruşuk, birbirine takılmış uzun ve siyah saçları andıran, kendisinin bile okumasının mümkün olmadığı kötülükteki el yazısıyla karalanmış isimleri okudu. "Aranızdaki en kıdemli sen olduğun için, Kiragawa, seni bu operasyonun şefi olarak atıyorum." dedi Chuunin'lerden birini parmağının ucuyla gösterip onunla göz teması kurarken. "Dört kişilik iki ekibe bölünün. Her ekip kendine bir lider seçsin. Emirleri o lider versin. Bu iki lider de Kiragawa'dan emir alsın. Emir komuta zincirini sakın bozmayın. Asla unutmayın. Çatışmaya girmek yok. Sadece ve sadece kendinizi korumanız gereken durumlarda şiddete başvurabilirsiniz. Çatışmalardan öğrenebildiğiniz her şeyi öğrenin, bölge halkına sorular sorabilirsiniz, ancak sıkıştırmayın. Tehlikede olduğunuzu hissederseniz veya bu çatışmalardan birinin içinde yer alacağınızı tahmin ederseniz, direkt ekibi geri toplayın ve buraya dönün. Çatışma alanında kullanılan Shinobi ekipmanları, kıyafet parçaları, kağıt parçaları, ne bulabilirseniz toplayın. Tam 18 saat sonra raporunuzu almak için burada sizi bekliyor olacağım. Saydıklarım çıkabilir.

"Gündemimizin bir diğer konusu ise köy çevresindeki tentelerde yaşanan gerginlikler. Dün köyün içinin nabzını tuttuk, bugün de çevrenin nabzını tutalım madem. Bu gerginliklerin sebebini öğrenmek istiyorum. Konuşmak istemeyenlerle konuşmayın. Ama derdini dile getirmek isteyen olursa yardımımız olabileceğini söyleyin. Bırakın dökülsün. Dünkü gibi işte. Kimseyle tartışmaya girmeyin. Baskı yapmayın. Gerginliği yatıştırmak için değil, gerginliği yaratan sorunu çözmek için burada bulunduğumuzu söyleyin. Bugün tebdili kıyafet olmanıza gerek yok. Direkt gidin." Aynı kağıttan dört kişinin ismini saydı. "12 saat sonra raporunuzu almak için burada olacağım. Saydıklarım çıkabilir." dedi.

"Geri kalanlardan iki kişi burda kalsın diğerleri devriye noktalarına gitsin. Nöbet değişimine yarım saat var. Yarım saat istirahat veriyorum." dedi. "Çıkabilirsiniz." diye de ekledi. Chuunin'ler birkaç saniye birbirlerine baktılar, sonra da iki bahtsızı odada bırakıp devriye alanına gitmek için odayı terk ettiler.

"Dün Kasumikage Teki ve takımını geçen günkü kaçağın yardakçısını yakalamaları için görevlendirmiştim. Tam bir saat geç kaldılar." uzun sopasıyla tam olarak nereye gittiklerini gösterdi. "Kasumikage-san'a tam buraya gidin dedim ama tabi şu an neredelerdir bilmiyorum. Çok hızlı bu noktaya gidin. Yollara da bakın. Sadece kendinizi savunmak için çatışmaya girin. Onun dışında bu kaçakla sakın dövüşmeyin. Çıkabilirsiniz." dedikten sonra bakışlarını iki Shinobi'ye dikti, resmen gözleriyle onları dışarı çıkmaya zorlarcasına. Anında gözlerini kaçırıp Haru'ya arkalarını dönmeden odadan çıktılar. Haru da çok büyük bir nefes verdi, elini alnına dayadı. Avcunun içiyle önce alnına bastırdı, ardından gözlerine bastırıp sağ şakağını ovaladı. Ne kadar uzun zamandır uyumadığını bile hatırlayamıyordu.

Tüm görevler de dağıtıldığına göre, biraz nefes alabilirdi. Brifing odasından sessizce çıktı, kapıyı dışarıdan kilitledi. Binanın merdivenlerine doğru yürüdü ve üçer üçer merdivenleri atlayarak üst kata çıktı. Mitsuo'nun tamamen evraklarla dolu, tozlu ve renksiz odasının kapısına yanaştı ve kapıyı ikisi için tanıdık bir melodiye eşlik eder gibi tıklattı. Tıklatırken bugün ilk defa gülümsedi.

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2786
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by GM - Naruto » April 5th, 2025, 1:50 am

Haru: Yaptığın konuşmanın sonuna doğru, daha selamını vermeden odanın ortamının pozitif bir şekilde değiştiğini algılayabiliyorsun. Empati becerin toplantıyı sıkıcı bir güncellemeden genel bir gazlama hareketine dönüşmüş olduğunu söylüyor. Sen selamını verdiğinde herkes aynı anda sana selam duruyor ve shinobilerin arasında pozitif lafların yer değiştirdiğini duyabiliyorsun farkındalık becerinle.

Herkesin odağını toplardığından ve tam performansla görevleri yerine getireceklerinden emin olduktan sonra, görevlendirmelerini açıklıyorsun. Her bir emrinle görevlendirilenler sırayla odadan selam vererek çıkıyorlar. Herkes odayı terk ettiğinde omuzlarından kalkan yük, iyi geçen bu toplantının bıraktığı yatıştırıcı bir hisse dönüşüyor.

Odadan çıkıp Mitsuo'nun ofisine doğru yöneliyorsun. Koridorlar nispeten boş, emirlerini alanlar hemen harekete geçmişler gibi görünüyor. Sağda ve solda tek tük toplantıdaki shinobiler dikkatini çekiyor. Bununla beraber yerleşkede çalışan bir kaç siville de selamlaşıyorsun.

Mitsuo'nun ofisine gelip kapıyı tıklatıyorsun. Bir süre bekliyorsun, ancak bir ses gelmiyor. Tam tekrar tıklatacağın vakit ise arkandan bir ses duyuyorsun.

"Selam."


Jounin Yudai Mitsuo
Image


Mitsuo elinde iki bardak, suratında bir gülümseme ile dikiliyor. Bardaklardan birini sana uzatıyor. Sen onu aldıktan sonra ise kapıyı açıyor ve seni içeri buyur ediyor.

Ofis hatırladığın gibi. Parşömenler, evraklar ve odanın uzak duvarında duran ufak bir talim tahtası. Tahtanın üzerinde bu sefer sadece kunai değil shurikenler de var gibi görünyor. Birilerinin canı epey sıkılmış gibi. En azından farkındalık becerin sana bunu söylüyor.

İçeri girdikten sonra Mitsuo sana bakıyor ve "Nasıl geçti?" diyor. Meraklı bir ifade ile cevabını bekliyor. Biraz nefesini de tutmuş gibi. Bu odadaki herhangi bir bilgi, istihbarat veya evraktan daha çok ilgisini çeken şeyin sen olduğunu algılayabiliyorsun. İçeceğinden bir yudum alıyor.

Kendi içeceğine baktığında kahve olduğunu görüyorsun.



Teki & Susumu: Susumu'nun laflarına karşılık Haruka "nE" gibi bir tepki veriyor ve ellerini arabanın tentesine sürtmeye başlıyor. O esnada Teki'nin komutlarını duyuyor ve ekşimiş suratı ile kafasını sallıyor anladığını belirtircesine. Ardından adama gözlerini dikiyor, fakat canı epey sıkılmış gibi.

Miyacho suratındaki sakin tebessüm ile kafasını sallıyor ve arabanın giriş kısmına hareketleniyor. Oradan dışarıyı ve etrafı kolaçan edecek gibi gözüküyor.

Seito ise Teki'ye "E ama o kadar param yok ki... Bu görevden gelecek parayla da başka bir şey alacaktım..." diyor kendi kendine, ardından "Değerli bir şey çıkarsa benim ama ha ona göre sensei." diyor ve adamın üzerinie aramaya başlıyor. Kısa bir süre sonra, adamın ceketinin içerisindeki bir şeye elini atıyor ve gözleri fal taşı gibi açılıyor. "Aha... BOMBA GALİBA!" diye bağırıyor.

Miyacho'nun bakışları inceliyor ve aniden Haruka'ya dönüyor. Haruka ise aklını yitiriyor ve "KİRLİ ÖLECEĞİM!" diye haykırıyor. Miyacho ona koşup sarılıyor ve "Haruka-chan, Seito gene öküzlük yapıyor. Bomba falan yok." diyor onu sakinleştirmeye çalışırken.

Seito ise bir eşşek gibi kahkaha atıyor, "Tabi lan ne bombası, kunai çıktı bir tane." diyor ve adamın ceketinden bir kunai çıkartıyor. Seito fark etmemişe benziyor ama Teki kunaiye baktığında kabza ile keskin tarafın birleştiği yerde bir "血" kanjisi seçiyor. Bu "kan" anlamına gelen sembol el ile işlenmişe benziyor ve kaba duruyor.

Bu esnada sakinleşen Haruka'nın yanından ayrılan Miyacho arabanın dışına baktığında iki tane chuunin görüyor ve Teki'ye işaret ediyor. İki kısa saçlı erkek chuunin koşarak aracın ön tarafına geçiyor ve Susumu'ya sesleniyor bir tanesi.

"Haru-san Takım Teki'yi bekliyor. Acilen yerleşkeye ilerleyin. Geldiğinizi önden bildireceğiz." diyorlar ve koşarak Nanmin'e doğru ilerliyorlar.

Nanmin'in binaları ise uzaktan gayet güzel seçilmeye başlanmış oluyor bu esnada.
Off Topic
Haru eğer isterse bazı Chuunin'leri lejantında detaylandırabilir. Eğer bunu yaparsa konularda o chuuninleri kullanmaya çalışacağız. Eğer bunu yapmazsa biz oluşturacağız ya da suratsız bırakacağız. Bu bir zorunluluk değildir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 394
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kasumikage Teki » April 5th, 2025, 12:28 pm

"Seito saçma sapan şakalar yapma! Halen görevdeyiz."

Mavi saçlı öğrencisinin kafasına yumruk yaptığı eli ile vururken bir yandan da küçük bir kriz geçiren Haruka'ya bakmaya çalışıyordu. "Kimse ölmüyor Haruka... Sakin ol. Nanmin'e döndüğümüzde ellerini güzelce yıkarsın. Susumu-san'ın arabasını kirletme lütfen." Bir an çok mahcup hissetmişti Susumu'ya karşı. Onlara yardım edip arabasına almıştı Susumu ancak Teki'nin takımı sadece gürültü yapıp iş çıkarıyordu. "Çocukların kusuruna bakma Susumu-san." Eğer öğrencileri at arabasına zarar verir veya bir yerlerinin kirlenmesine sebep olursa giderlerle bizzat Teki ilgilenecekti. Susumu'yu rahatsız etmek istemiyordu.

Seito'nun kaçağın üstünü ararken bulduğu kunaiye takılmıştı gözleri. Öğrencisinin ilgisi çekmemiş olsa da kunainin üstüne işlenmiş kanji Teki'nin ilgisini çekmişti. "Seito şu kunaiyi ver ben de bakayım." diyerek öğrencisinden kunaiyi almıştı. "Kan demek..." Bir yandan bu kanjiyi başka yerde görüp görmediğini düşünürken diğer yandan bakışları Miyacho'ya kaymıştı. "Miyacho buna benzer bir şey görmüş müydük hiç?" Kendisi tam emin olamasa da belki Miyacho hatırlardı bu kanjiyi. Teki kendi hafızasına çok bel bağlamasa da Miyacho'nun görevlerde pür dikkat olduğunu biliyordu. Eğer daha önce benzer bir şey gördüyse bundan bahsedeceğini biliyordu Miyacho'nun.

Susumu'nun da görüşünü almak mantıklı gelmişti Teki'ye. Sonuçta o da bu civarlarda görev yapıyor ve ekosisteme aşinaydı. Belki benzer bir kunai görmüş olma ihtimali yüksek gelmişti Teki'ye bu sebeple. Elinde tuttuğu kunaiyi sürücü kısmında oturan Susumu'nun daha rahat görebilmesi için ona doğru uzatırken başlamıştı konuşmaya. "Susumu-san, adamın üstünden çıkan kunaide şu şekil bir kanji var. Benzer bir kunaiye denk gelmiş miydin hiç?" Hem en azından bu sayede Susumu ile muhabbet etmeye de devam edebilecekti Teki. Birbirlerini çok iyi tanıyor olmamalarından dolayı Susumu ile tam istediği gibi bir iletişim kurma şansı olmamıştı ancak denemekten de vazgeçmeyecekti elbette. O da bir Kusagakure shinobisiydi ve her Kusagakure shinobisini arkadaşı olarak görüyordu Teki. Sadece kimisi ile daha samimi oluyordu zaman geçtikçe. Fakat hepsine karşı temelde beslediği büyük bir sevgi ve saygı vardı.

Arabaya gelen 2 chuunin Haru'nun Takım Teki'yi beklediğini ve acilen yerleşkeye ilerlemeleri gerektiğine dair konuşması üzerine bir tık keyfi kaçmıştı Teki'nin. Çok mu geç kalmışlardı? Yoksa başka bir durum mu oluşmuştu? Görevlerini başarıyla tamamladıkları için gönlü rahattı ancak bu acele hissini çok sevmemişti. Nanmin'in binaları artık uzaktan gayet güzel ve net bir şekilde görünüyordu. Teki'nin kafasında oluşan soruların cevapları da az sonra ortaya çıkmaya başlayacaktı.

"Takım! Yerleşkeye vardığımızda yanımdan ayrılmayın. Önce Haru-san'a raporumuzu verip şu kaçağı teslim edeceğiz."
Last edited by Kasumikage Teki on April 5th, 2025, 5:58 pm, edited 1 time in total.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 334
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kurosawa Haru » April 5th, 2025, 12:55 pm

Kahvesinden bir yudum aldı ve Mitsuo'nun masasının karşısında karşılıklı duran ofis sandalyelerinden birine oturdu, önündeki sehpaya bardağını yerleştirdikten hemen sonra çok büyük bir nefes aldı burnundan, nefesi alması 3 saniye sürdü, ağzından geri vermesi ise beş saniye sürdü. Bu Mitsuo'nun ona öğrettiği sakinleşme tekniklerinden biriydi.

"Teki'ler geç kaldı. Çaktırmamaya çalıştım ama çok gerginim. Salak gibi gönderdim çocukları. Evet, bence de Teki kendini koruyabilir. Ama çocuklar? Gerçekten ne düşündüğümü bilmiyorum. Sence hata mıydı?" dedi Mitsuo'ya bakmadan. Haru farkında değildi ama, söylediklerini biraz da teselli edilmek için söylüyordu. "O kadar uzun zamandır dinlenmiyorum ki hata yapacakmışım ya da yapıyormuşum gibi hissetmeye başladım." diye ekledi ve kahve bardağına uzandı. "Kahve diye bi' şey olmasa ölmüştüm. Sağ ol canım."

"Dünkü saha araştırmasını gördün mü? Bizi cidden seviyorlar galiba. Böyle bir sonuç almayı istiyordum ama sonucu beklemiyordum. Ben bizi işgalci olarak gördüklerini, böyle aralarında gezen kötü kalpliler olarak gördüklerini düşünüyordum. Belki de çocuklar araştırmaları yaparken asker olduklarını çaktırdılar ve bize yaranmak için millet yalan söyledi, seviyoruz, oo harikalar falan diye. Bakalım köy çevresinden nasıl bi' sonuç çıkacak. Bence bu sefer bizi sevmedikleri sonucu çıkacak." Gözlerini kapatıp arkasına yaslandı. Uzun süredir iyi bir uyku çekmediğinden, gözlerini kapattığı zaman göz kapaklarında çok ufak bir batma hissediyordu. Kafasını omuzlarının üzerinden geri sarkıttı, boynunu serbest bıraktı. Omuzlarını da aynı şekilde. Bir süreliğine, birkaç saniyeliğine bu kahvenin keyfini çıkarıp rahatlamak istiyordu.

"...Gerçi ben seviyolar sonucu çıksa da yalan söylediklerini düşünüyorum ki. Belki de sorun bendedir. " gözlerini açmadan uzanıp kahve bardağını aldı. Boynunu geri düzeltip, bozuk postürünü düzeltmeden kahvesinden bir yudum daha aldı. Mitsuo'ya döndü tekrardan. Gözlerini açıp, "Sence fazla mı düşünüyorum? Bence eksik bile düşünüyorum." Onaylanmaya ihtiyacı vardı. Dünyada bunu yapabilecek tek kişi ise karşısındaydı.

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 268
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kitamura Susumu » April 5th, 2025, 6:26 pm

Kafamı arkama yaslayıp arabayı sürmeye devam ettim. İçeriden gelen çocuk sesleri kesilmiyor, atların ve arabanın ritmik seslerine karışıyordu. Gözlerimi birkaç saniye kapatıp dalıp gittim bu seslere. Güzel bir his olmalıydı Teki'nin içinde bulunduğu durum. Başarıları fark edilmiş ve Jounin ilan edilmiş, bununla da kalmayıp gelecek nesli şekillendirmesi için kendisine Genin'ler emanet edilmişti. Aralarındaki iletişime bakılırsa da Takım Teki'de herkes birbirini seviyor ve sayıyor olmalıydı. İmrenmeden edemedim; böyle bir ortamda bulunmayalı çok uzun zaman olmuştu. Son iki yıldır bu yolu arşınlayıp duruyor, sürekli yalnız başıma problemleri çözmeye çalışıyordum. En iyi ihtimalle bazen başka takımları desteklemem için gönderildiğim oluyordu, fakat onlarda da görevlerin riski ve önemi nedeniyle takımdaşlarımla muhabbet etmeye pek fırsatımız bile kalmıyordu. Takım Teki ile aramdaki kontrasta bakınca imrenmem gayet doğaldı sanırım.

Yine de hayatımdan çok şikayetçi olduğum da söylenemezdi. Yani, Kusagakure'de yalnız kalmadığım ve kafamı meşgul tutabildiğim sürece. İki yıl aradan sonra ağır yaralanınca ilk defa köye dönmüştüm, bir iki ay kadar önce. Kendime gelip evde dinlenmeye geçtiğim vakitler köyün hiç değişmemiş silüeti suratıma çarpmış ve geçmişimdeki bazı hayaletleri tekrar hatırlatmıştı bana. Zoraki verilen dinlenme süresini atlatana kadar akla karayı seçmiş, göreve hazır hale geldiğimde tekrar gezici doktorluk yapmam istendiğinde ancak rahatlayabilmiştim. Neden bilmiyorum, köyde vakit geçirmek gibi bir "fobi" edindiğimin farkında bile değildim, fakat bu göçebe hayat köydeki rutinimden çok daha iyi geliyordu bana belli ki.

Gözlerimi açmadan "Önemli değil..." diye mırıldandım Teki içeriden seslendiğinde. Kendim bile zor duymuştum, ama fark eder miydi? Temiz havayı biraz daha içime çektim. Çok geçmeden sol omzumda ufacık bir ağırlık hissettim, birkaç saniye sonrasında diğer omzumda da. İki ufak kiraz kuşu yanıma gelmiş, beni ücretsiz dinlenme istasyonu ve toplu taşıma aracı olarak seçmişlerdi belli ki. Gözlerimi devirip hafifçe gülümseyerek azıcık kıpırdandım yerimde. Sonra Teki içeriden zart diye bir kunai uzattı ve kuşlar irkilip gittiler. "Ne bu be?" dercesine tiksintiyle bıçağa bakıp Teki'yi dinledim ben de, oturuşumu iyice düzeltip.

Birkaç saniye sembole bakıp düşündüm kaşlarımı çatarak. Daha önce görmüş müydüm hatırlamaya çalıştım. Bundan birkaç sene önce Iori ile beraber, kanlarının kutsal olduğuna inanan bir grup mahlukatın arasında bulunduğumu hatırlıyorum. Tabi bu illa anında o meseleyi bu sembolle birleştirmem gerektiği anlamına gelmiyordu, yine de aklımdan geçirmeden edemedim. Kan... Düşününce herhangi bir anlama gelebilecek bir sembol, ve hemen çıkarım yapamayacak kadar spesifik de olmamalı. "Sanmıyorum, biraz daha düşüneyim ama." Sembolü biraz daha inceledikten sonra kafamı içeri iyice uzatıp sedyedeki adama baktım, şöyle bir inceledim. "Teki-san, üzerinden başka bir şey çıktı mı adamın? Riaru peçesi falan? Mavi bir kumaş?" Bir kaşımı kaldırarak Teki'nin suratına baktım cevap beklerken. "Eğer Riaru ile bağlantısı varsa Haru-chan'a özellikle belirtmeniz çok önemli. Nanmin'e bu kadar yakınlarda hala bu pezevenklerden gezdiğini bilirse ona göre önlem aldırır bize de." Önüme dönüp, yola tekrar odaklandım. "İyice aramakta fayda var, çıkarsa kunaiyi teslim ederken onu da verirsiniz."

Konuşmamızın bitmesinden kısa bir süre sonra ufukta beliren karartılar, gardımı almama sebep oldu. Daha dikkatlice baktım yola ve içeridekilere bir problem çıkabileceğini söylemek için hazırlandım. Fakat seslenmeme gerek kalmadı, yaklaşan karartılar Kusagakure sembolleri taşımakta ve Nanmin'den gelmekteydiler. Yavaşlayıp, ne diyeceklerini dinlemek için durdum. Haru'nun beklemekte olduğunu söyleyerek, ben daha onları arabaya davet edemeden depar atıp tekrar gözden kayboldular. "Biraz hızlanacağım. Bir sıkıntı var belli ki." diye içeri seslenerek ipleri çarptırdım atların olabildiğince hızlanmaları için. Şimdilik yola odaklanmak ve Nanmin'e varınca kaçağın taşınmasına yardım etmek dışında bir şey düşünmeden sürmeye devam edeceğim.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2786
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by GM - Naruto » April 6th, 2025, 3:30 pm

Haru: Mitsuo laflarını sakince dinledikten sonra bir yudum alıyor kahve olduğundan emin olduğun içeceğinden, ardından gözlerinin içine bakarak gülümsüyor. "Bence az düşünüyorsun. Epey az yani. Beyninin çalıştığından emin misin?" diyerek yaramaz bir ses tonuyla cevap veriyor, ardından biraz daha ciddi bir ses tonuyla devam ediyor. "Yani, bence çok düşünüyorsun. Teki ve takımı kendini koruyabilir. Zaten avlayacakları eleman tek başına. Teki tek başına bile bunu halledebilir. Çocukların başına bir şey gelmesine kesinlikle izin vermez. Saha araştırması konusunda..." duraksıyor biraz, düşünceli gözlerle bakışlarını deviriyor. Bir süre sonra tekrar bakışlarını yakaladıktan sonra "Mutlaka biraz işin içinde yaranma durumu vardır. Ama benim gözlemim o değil. Bu insanlar yıllardır iç savaşın belirsizliği ile yaşadılar. Burada bir meslek sahibiler, karınlarına öyle ya da böyle bir aş giriyor. Çocuklar bir şekilde büyüyor. Buna odaklanıyorum ben. Araştırma ne derse desin insanların gözlerindeki minnet gerçek. Bir ara çık bir dolaş. Sen de bir gözlemle. Kaygıların azalır." diyor, tekrar içeceğini yudumluyor.

"Uyumayı da ihmal etme ama." diyerek tekrar hafif bir alaycı tonla gülümsüyor. Kısa bir süre daha muhabbet ediyorsunuz, ardından kapı tıklatılıyor. Sivil bir görevli kapıyı aralıyor ve "Takım Teki ve Kitamura Susumu rapor teslimi için geldiler Haru-san." diyor orta yaşlı kadın.

Mitsuo sana bakıyor. "Azıcık sert yap. Koskoca Kurosawa Haru'yu bekletmişler." diyor, biraz da sinsi bir ses tonuyla "Teki'nin kıvranmasını izlemekten tad alıyorum da." diye ekliyor. Suratında bir çocuk yaramazlığında ifade mevcut. "Gerçi, Susumu ne alaka..." diye kendi kendine de sorguluyor bir yandan, suratı eski sakin haline dönerken.





Teki & Susumu Haruka sakinleşiyor, Miyacho'da onun yanından ayrılıyor. Seito ise somurtarak ellerini önünde birleştiriyor ve "Haaaaaaaaaaaaaaaaai." diyor tavırlı bir şekilde. Miyacho, Teki'nin elindeki kunaiye bakıyor ve kafasını sallıyor. "Sanmıyorum sensei." diyor. Çocuklar sakinleşiyor ve yan yana geçip oturuyorlar. Eleman ise hâlâ baygın bir şekilde yatmakta araçta.

Yolun geri kalanı Susumu'nun hızı arttırması ile çok sürmüyor. Nanmin'in dışında bulunan tentelerin arasından geçen ana yolu takip ederek giriş yapıyorsunuz kasabaya. Tentedeki insanlar göreceli olarak Yağmur Ülkesi'nin diğer kısımlarına göre iyi durumda olsalar da yine de mükemmel şartlar altında değiller. Tentelerin alarında bir kaç tane aş masası seçebiliyorsunuz. Masalar hazırlanıyor gibi görünüyor. İnsanlar ise şimdiden sıralara girmeye başlamış gibi. Civarda dolaşan bir kaç devriyeye de gözünüz çarpıyor.

Nanmin'in yerleşik yerine girdiğinizde ise sizi nispeten düzenli yapılar karşılıyor. Hemen hemen her bina tek katlı ve ana yol dümdüz ilerliyor. Ana yol hafif sola doğru kıvrılıp köyden bir süre sonra ayrılıyor, ancak bu sola kıvrılma noktasında bulunan Nanmin'deki tek çift katlı binaya gözünüz çarpıyor. Bu binanın bir ön bahçesi bulunmakta ve bu bahçeyi yüksek duvarlar çevreliyor.

Kapıya geldiğinizde dışarı çıkıp dağılan chuuninleri seçiyorsunuz. Grupça farklı yönlere hareket ediyorlar. Orta yaşlı kadın bir sivil görevli ise size bakıp "Haru-san sizleri bekliyor. Toplantı odasına geçin." dedikten sonra, binanın içerisine girip kayboluyor.





Susumu ve Takım Teki toplantı odasına geçiyor ve sandalyelere oturuyorlar, veya ayakta kalıyorlar. Kısa bir süre sonra Haru odaya geliyor. Tam olarak bir saat on beş dakika geç kalmış olan Takım Teki yanlarında Susumu ile peydah olmuş oluyor. Sorgulanacak olan şahıs Takım Teki'yi bulması için gönderilen chuuninler tarafından sorgu odasına taşınıyor bu esnada. Adamın hâlâ baygın olduğunu biliyor Teki ve Susumu.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 334
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kurosawa Haru » April 6th, 2025, 8:03 pm

Çok derin bir nefes aldı Haru, rahatladığı saniye. "Teşekkür ederim Aiko-san." dedi haberi veren kadına. Her gün selam alıp verdiği bir görevli kadındı Aiko. Başıyla onu selamladı oturduğu yerden kalkmadan. Tam kalkmaya hazırlanırken de, Mitsuo'ya cevap verdi: "Koskoca mı!? Sence kilo aldım yani? Bunu mu demeye çalışıyo'sun?"

Sinirli bir çocuk taklidi yaparak son bir bakış attı ve "Baay!" diye fısıldadı, el sallayarak, diğer eliyle odanın kapısını açarken. Üçer üçer çıktığı basamakları tekrardan üçer üçer indi. Teki'lere bir şey olmadığı için gerçekten mutluydu, ancak yine de kızgındı. Teki'lere gerçekten de bir şey olmayacağının farkındaydı. En azından Teki'nin kendisine. Çocukları göndermek konusunda ise hatalı olduğunu düşünüyordu. Ama bir yandan da, çocukların da bir şekilde bu hayata uyum sağlaması, büyüyüp kendilerini geliştirmeleri için böyle durumların da içinde olmaları gerektiğini biliyordu. İçeri girer girmez Teki'yi, takımını ve Susumu'yu görünce kaşlarını bugün hiç çatmadığı kadar çattı ve içeri girdi. Kapıyı kendi ardından sakince kapattı ve arkasını döndü.

"Nerdesiniz lan siz?" diye bağırıp sağ el avuç içini masaya vurdu. Odanın içindeki çınlama bitmeden devam etti azarına: "Cesetlerinizi bulmaya adam gönderdim lan ben! Aklım çıktı korkudan!". Masadaki elini kaldırdı ve elini kaldırıp işaret parmağını Teki ve takımına yönlendirdi. "Geç kalmak yok artık. Bundan sonra rapor zamanından 15 dakika önce geleceksiniz. Sikerim lan!" Söyledikleri hafif şakayla karışıktı. Ama yine de bu 15 dakika kuralı gelecekte telaşlanmasını engelleyecekti. "Bi' şey oldu sandım." dedi sesini oldukça kısıp çok daha düşük ama duyulabilir bir ses düzeyine geçerek. Susumuya döndü elini kaldırıp, avuç içi yukarıyı, dört parmağı Susumu'yu gösterecek şekilde, tekrardan bağırarak: "Senin ne işin var abi burda? Geçen görevlendirilmemiş miydin? Noldu o... Göreve?" ...dedikten sonra gözlerini kıstı ve kafası karışmış şekilde kimsenin olmadığı başka bir noktaya odakladı gözlerini. Düşündü, ama düşündüğü şey bir türlü aklına gelmedi. Öncekinden çok daha kısık bi sesle: "Görevlendirilmiş miydin? Hatırlamıyorum. Görevin yok mu senin şu an?"

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
Locked

Return to “Nanmin Yöresi”