[Teki & Susumu & Haru] Rapor

Kusagakure'ye ait Nanmin kasabasının bulunduğu yöre.
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 268
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kitamura Susumu » April 6th, 2025, 8:29 pm

Nanmin... Buraya her uğrayışımda yeni bir yapı daha dikildiğini görsem de, buna rağmen kasabanın dışındaki tenteler de azalmıyor gibi de hissediyordum. İç kısımlar ne kadar ihya edilse de dışarıdaki yitik nüfus daha da artıyor ve hiçbir şey değişmemiş gibi duruyor günün sonunda. Ya da... Bana öyle geliyordur, ne bileyim. Benimkiler arada bir malzeme yenilemek için buraya uğrayan gezgin birinin düşünceleri sadece. Vaktimi sürekli burada geçirsem konuya daha hakim olurdum elbette.

Tentelerin arasından arabayı sürerken artık pek gerek kalmadığını düşündüğüm için daha normal bir hızla ilerlettim atları. Yol kenarındaki insanları ürkütmek, rahatsız etmek istemiyordum zira. Şöyle bir baktım buradaki insanların yüzüne. Haru'nun özellikle birilerini göndermesine sebep olacak bir endişe hali gerçekten var mı, varsa sivillerin suratına yansımış mıydı anlamaya çalıştım. Görünürde bir şey yoktu ama bu insanların suratlarında. Her uğrayışımda gördüğüm klasik yaşama telaşından başka bir duyguyu taşımadan yemek sırasına giriyorlar, kendi hallerinde takılıyorlardı sadece. Hallerinden memnun muydu bilinmez, fakat devriye gezen bu kadar shinobi arasında güvende olduklarına emindim, bu da benim için yeterliydi.

Ana binaya ulaşmamızla beraber bahçede uygun bir yere arabayı park edip atları bağladım. Takım Teki de arabayı terk ettiğinde tentenin en arka perdesini indirerek girişi kapattım. Kaçağı taşımalarına yardım ederek yavru ördekleri peşimize taktık ve binaya girdik. Bizi toplantı odasına yollayan kadına "Peki, teşekkürler." dedim merdivenleri çıkıp odaya yollanırken. Sonrasında ise yolda önümüze çıkan chuuninler gelip Takım Teki'nin kaçağını aldı ellerimizden. Olayla pek ilgim olmadığı ve günün sonunda kendi görevleri olduğu için karışmadım, Teki de aksi şekilde davranmadı zaten. Götürülen kaçak ile beraber benim de burada Teki'lerle aynı odada gerek kalmamış gibi hissetmeye başladım. Günün sonunda sadece buraya daha hızlı ve rahat bir şekilde gelmelerine yardım etmiştim ve sunacakları rapor ile pek alakam olmamalıydı. Yine de, çıkmadım. Haru geldiğinde çık derse çıkardım ama şimdilik insanların arasında kalmayı tercih ettim. Toplantı odasındaki ufak pencereye iyice yaklaşarak dışarı seyretmeye koyuldum, bir elim çantamdan bir sigara paketi çıkarırken.

"Kusa'ya uğramayalı epey oluyordu. İki sene falan." Bir dal çıkarıp dudaklarıma götürerek yaktım konuşmaya devam etmeden önce. "Yaralanınca geri dönmem gerekti iki ay önce. Köy hiç değişmemiş." Elimi tekrar çantama atarak ufak, yuvarlak kapaklı bir cep küllüğü çıkardım. Odaya silkeleyecek değildim ya! "Yine de artık bir takım eğittiğini yeni duyuyorum. Nereden çıktı? Keyifli mi bari?" Çocukları çenemle işaret ettim, "Yoruyorlar mı seni?" dedim iki fırt arasında. Pek muhabbet havasına girdiğim söylenemezdi, fakat bu hava gelmişken de kaçırmak istememiş, iki laf edeyim demiştim. Ne yazık ki çok uzun sürmedi konuşmamız. Haru'nun içeri girmesiyle yarıda kaldı.

Kızın bağırmaya başlamasıyla bir fırt daha almak için kaldırdığım elim havada öylece kalakaldı. Masaya öyle bir vurdu ki, sigaranın ucundaki kül kendi kendine yere düştü yavaş ve hüzünlü bir şekilde. Kaşlarımı kaldırdım şaşkınlıkla. Götüm götüm küllüğe ilerletip söndürdüm sigaramı yavaşça. Teki'ler sağsalim döndü diye çıldıran Haru, tüttürüyorum diye bana neler yapmazdı? Birkaç kere gözlerimi kırpıştırıp sindirmeye çalıştım olanları. En sonunda sakinleşti ve ben de kalp krizi geçiren üç genine ilk yardım yapmak zorunda kalmadım. Odağı artık bendeydi Haru'nun.

Omuz silkerek "Yoo, görevim falan yoktu. Güvenlik hattında gezmeye geri döndüm ben." dedim bilmiş bir şekilde. "Malzemem bitince bi' uğrayıp hem stoklanayım, hem de vereceğin görev var mı bakınayım dedim." Sağ elimin baş parmağıyla Takım Teki'yi işaret edip "Yolda da bunları gördüm. Arabama aldım getirdim. Bıraksa mıydım?" İki elimi de belime götürüp cevap bekler bir şekilde baktım Haru'nun suratında. Gülümsememeye çalışıp vicdanına oynadım "Bu çocuklar aç, aç! O kadar kaçak avlamışlar, Sensei'lerini bir güzel pişirtmişler, yağmurda çamurda koşturmuşlar. Bir de azar yiyorlar..." Dilimle cık-cıklayıp bir elimi yeleğimin iç cebine attım. Bir kağıt çıkarıp Haru'ya uzattım. "Şaka, şaka. Buyur, son bir haftada güvenlik hattında yaptıklarım. Pek bir olay olmadı tabi."
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 394
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kasumikage Teki » April 6th, 2025, 10:01 pm

Susumu'nun arabası ile Nanmin'e giriş yaptıkları gibi içini bir rahatlama kaplamıştı Teki'nin. Dışarıda ilginç bir durum varmış gibi durmuyordu ilk bakışta. Susumu da farklı bir olay görse sözünü elbet yapardı diye düşünerek o ihtimali kafasından tamamen kaldırmıştı. Haru'nun aceleci davranıp, kontrol amaçlı 2 chuunin yollamış olmasının sebebi içsel bir tehlike ya da acil durum olması değildi. Arabanın durması ile park etmiş olduklarını anlayıp bulunduğu alandan çıkış yapmıştı. Kendisinin ardından öğrencileri de bir bir arabayı terk etmiş ve Teki'nin yüzüne bakmaya başlamışlardı. "Topluca Susumu-san'a teşekkür edin bakalım. Yoksa hala yürüyor olacaktık." Susumu'nun bu üçlü çocuk teşekkürüne nasıl tepki vereceğini bilmiyordu ama insanlara bunu yapmayı seviyordu da. Birden 3 çocuk Susumu'nun gözünün içine bakıp senkronize bir şekilde "Teşekkürler Susumu-saaaaannnn!" diyerek başlarını eğmişti ve sözleri bittikten sonra 2-3 saniyelik bir sessizlik olmuştu. Gururlu bir baba gibi 32 dişini de göstererek gülüyordu Susumu'ya bakarak Teki. Çocukların yaptığı bu hareketten keyif aldığını net bir şekilde yüz ifadesi ile anlatıyordu köydaşına.

Sıra kaçağı taşıma kısmına gelmişti. Susumu'nun da yardımıyla adamı arabadan çıkarıp Haru'nun da bulunduğu ana binaya götürmeye başlamışlardı. Aslında Teki içten içe adamı Seito'ya taşıtmak istiyordu ancak Susumu'nun yardım etmek istemesi üzerine bu planını rafa kaldırmak zorunda kalmıştı. "Madem Susumu-san yardım ediyor, o zaman Seito yerine benim taşımam gerekir..." diye düşünerek adımlarını sürdürmeye başlamıştı. Seito, ustasının bu centilmence davranışını net bir şekilde fark etmişti elbette. Sırf Susumu'ya yardım etmiyor gibi görünmemek ve ona öğrencisinin yardım etmesinin yeterli olacağını düşündürmemek için Teki, Seito'yu cezalandıramamıştı. Yüzünde oluşan büyükçe ve çirkin gülümseme ile Teki'ye bakmaya başlamıştı Seito. Teki öğrencisinin kendine bakışını fark ettiğinde yüzüne en az onunki kadar çirkin bir gülümseme yerleştirmişti. "Bir noktada başbaşa kalacağız Seito-kun. Sonrasında takım planlamasını kimin bozduğu hakkında takımca güzel bir konuşma yaparız..." Teki'nin ağzından çıkanlar sonrasında Seito'nun gülüşü sabit kalmış ancak bakışlarının odağı kaymıştı. Boş bakıyordu adeta. Durumu fark etmiş olan Miyacho da tam o anda Seito'nun koluna girmişti. "Bana yetişmek için çok daha çalışman lazım Seito-kunnn." Konuşmasında özellikle Teki'nin konuşması gibi bir vurgulama yapmıştı Miyacho. Teki'nin ne kast ettiğini anlamıştı ve Seito'nun mesajı daha net anlaması için baskı yapmak istemişti.

Binaya girmelerinin ardından 2 chuunin gelerek Amegakure kaçağını Teki'lerden teslim almıştı. Haru'nun adamı görmek isteyeceğini düşünmüştü ilk olarak Teki. Fakat chuuninlere adamı vermemezlik edemezdi de. Belli ki bu istek de Haru tarafından yapılmıştı. "Adam baygın halde, uyanma ihtimali yok değil ve katon kullanıcısı. Buna göre önlem alın." Diyerek chuuninlere en azından elindeki bilgilerin bir kısmını vermek istemişti. Şimdi odada Takım Teki ve Susumu bekliyordu sadece. Susumu'nun kendi görevleriyle bir alakası olmadığını biliyordu Teki. Zira, eğer bir alakası olsaydı bundan çoktan bahsederdi diye düşünüyordu. Fakat buna rağmen halen odada duruyor olması ilginç gelmişti Teki'ye. Elbette buna dair bir laf etmeyecekti ama Susumu'nun yerinde kendisi olsa kesin odayı terk ederdi diye düşünüyordu. "Haru-san geldiğinde durduk yere lafa dalmayın sakın." Çocukların durduk yere rütbeli shinobilerin lafına dalma huyu yoktu ancak onlara bunu yapmamaları gerektiğini de hatırlatmak istemişti. Haruka çok ses yapmıyor olsa da Miyacho ve Seito haksızlık gördüklerinde ya da çok mükemmel bir plan veya teori ürettiklerini düşündüklerinde hemen lafa dalabiliyorlardı.

Birden Susumu'nun konuşmaya başlaması ile bakışları çocukların üstünden kalkmış ve toplantı odasındaki küçük pencerenin yakınında sigara içmeye başlayan Susumu'ya dönmüştü. "İki sene köyden uzakta kalmak yorucu olmuş olmalı Susumu-san." Eskiden Teki de köyün dışında daha uzun zamanlar geçirirdi. Özellikle jounin sınavı sonrasında Konohagakure'de katıldığı kampın dönüşünde takımını teslim alması ile köye daha bağımlı hale gelmişti. Eğitmesi gereken çocukları olduğu için köy dışı görevlerde aktifliği düşmüş ancak bu zamanı Kusagakure'nin gelecek jenerasyonunu eğiterek geçirmişti. "Çok geçmiş olsun." Susumu'nun yaralandığını duyunca içi sıkılmıştı. Shinobi dünyasında tüm yaraların fiziksel olmadığını net bir şekilde öğrenmişti Teki. Şu saniyede bile içini acıtabilecek yüzlerce zihinsel yarası olduğunu biliyordu. Susumu'nun köye dönme sebebi fiziksel bir yaraysa ve geçmişse bile içinde zihinsel ağrılarını hale hissediyor olması çok muhtemeldi. Açık açık bunları dile getirmeyecekti ancak Susumu'ya iyilikler dilemişti içinden. "Biz de bir süredir köyde duruyorduk. Gerçekten pek değişmiyor Kusagakure." Çocuklardan bir kaç adım uzaklaşarak Susumu'ya doğru yürümeye başlamıştı. "Fakat huzur da veriyor insana. Bilmiyorum... Sanırım değişmemesi işime de geliyor. Geri döndüğümde bıraktığım gibi görmenin hissi de çok ayrı." Seviyordu köyünü Teki. Hatta fazlasıyla bağlıydı köyüne. Neredeyse her sokağında ayrı anılar biriktirmişti hayatı boyunca. "Bir sonraki köye dönüşünde Sessiz Gölge'ye uğra derim. Keyifli bir bar. Maki veya Mizupan'a benden selam söylersen ilk içkini bedavaya alabilirsin bile... Belki..."

Susumu'nun öğrenciler hakkındaki sorusu karşısında gülüşü bir kat daha artmıştı Teki'nin. "Ahahahah! Bir anda sensei oldum gerçekten." Bakışlarını arkasında duran ve kendi aralarında konuşmaya başlayan çocuklara çevirmişti. "Jounin olduktan sonra Aisu-san'ın talebiyle Konoha'da bir kaç ay eğitim aldım. Geri döndüğümde de bu üçlüyü teslim aldım." Ellerini beline koyarak göğsünü kabartmıştı. Gururlu hissettiğini odanın dışındakiler bile hissediyor olabilirdi. "Fazlasıyla eğlenceli. Gergin kısımları yok diyemem ancak Kusagakure'nin yeni jenerasyonunda benim de emeğimin olacağını bilmek fazlasıyla iyi hissettiriyor." Susumu'nun son sorusundan sonra ise kabarık göğsü yavaşça küçülmüş, dik duran beli bükülmüş ve çökmüş göz altları ile usulca çıkarmıştı sözlerini ağzından; "Bazen.."

Susumu ile muhabbeti birden toplantı odasına giren Haru'nun hiddeti sebebiyle direkt olarak sonlanmıştı. Haru'dan böylesi yüksek bir şiddet beklememişti. Postürünü düzeltmişti ilk olarak. Sonrasında öğrencilerine bakış atmış, dik ve düzgün durmalarını tembihlemişti üçlüye bu şekilde. Haru'nun hiddeti durmak bilmiyordu. Masaya vuruyor, bağırıyor ve rapor zamanından 15 dakika önce gelmeye dair bir şeyler söyleyip küfür ediyordu. Gülüşünü zor tutuyordu Teki. Sanki görevleri başarısız olmuş ve hatta birileri ölmüş gibi tepki veriyordu Haru ancak ortada hiçbir sorun yoktu. Bu da haliyle olayı komik bir hale getiriyordu Teki için. Teki ve takımına patlaması bittikten sonra bir tur da Susumu'ya söylenmişti Haru. Susumu da doğru yolun ışığından ayrılmayarak haklı olan tarafın yanında bulunmuş ve Teki'leri savunmuştu. Ardından da Haru'ya görev raporunu uzatmıştı. Usulca konuşma sırasını bekleyen Teki'deydi şimdi sıra. Haru'ya doğru bir adım atmıştı ilk olarak ve ciddiyetini hiç bozmadan göz teması kurmaya çalışmıştı. "Gecikme için Takım Teki olarak özür dileriz Haru-san. Kaçağı yakaladık ve toplantı odasına gelmeden önce 2 chuunin'e teslim ettik." Tekrar bir adım geri çekilmişti. "Kaçağın bir hamlesini yanlış hesaplamamız üzerine biraz zaman kaybettik ancak ceketim dışında zarar gören hiçbir şey olmadı." Şimdi biraz da öğrencilerini eğitmesi gerekiyordu. "Öğrencilerim yanlış hesaplanan hamle ile alakalı ek bir rapor hazırlayarak ne daha iyi yapılabilirdi bu konuda da bilgi vereceklerdir." Haruka, Miyacho ve Seito'ya da ayak üstü ödev vermeyi başarmıştı bu sayede.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2786
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by GM - Naruto » April 7th, 2025, 9:29 pm

Takım Teki'nin geninleri Haru'nun zılgıtı çekmesi ile Teki gibi tek sıra diziliyorlar ve elleri yanda dimdik duruyorlar. Haru her bağırdığında geriye doğru bir kaç derece daha eğiliyorlar. Her masaya vurduğunda ek bir kaç derece daha... Haru'nun tiradı bittiğinde ise üç genin resmen geriye 10-15 derece kadar yatmış, gözleri bembeyaz birer yuvarlak, ağızları düz çizgi, burunları ise bir nokta olmuş oluyor. Nefes dahi almadan ortamdaki diğer yetkili şahısların konuşmasını dinliyorlar.

Teki'nin çocuklara ek görev kitlemesi ile ilk kendine gelen Seito oluyor. Tam ağzını açıp bir şey diyecekken Miyacho kesinlikle duruşunu ve surat ifadesini bozmadan Seito'nun kafasının arkasına, tam da bıngıldağının denk geleceği yere sert bir tokat atıyor. Seito, ses bile çıkarmadan direkt eski surat ifadesine dönüyor ve üç biblo olarak dikilmeye devam ediyorlar.

Aranızda kısa bir süre daha konuştuktan sonra, toplantı odasının kapısı tekrar aralanıyor ve yıllardır görmediğiniz bir sima usulca, sanki ekmek almaya gitmiş de anca dönmüş gibi bir ifade ile içeri giriyor. Sakince kapıyı arkasından kapatıyor ve "Yo." diyor tek elini kaldırıp selam vererek.
Jounin Kizashi
Image
Kizashi hepinizi baştan aşağı süzüyor ve derin bir nefes veriyor. "Nanmin efsane olmuş." diyor neşeli bir tonda. "Güvenlik açısından da." diyor ve Haru'ya bakarak hafifçe başını eğiyor saygıdan. Teki'ye dönüyor, göz ucuyla biblolaşmış gençlere de göz atıyor arada. "İyi iş. Eline sağlık." diyor etkilenmiş bir surat ifadesiyle. En son ise Susumu'ya dönüyor. "Iori'nin selamı var." diyor basitçe, ardından kafasını kafasını selam verircesine sallıyor.

Sonrasında derin bir nefes vererek cam kenarı bir yere geçiyor ve bir sigara yakıyor. "Çekinmeyin. Muhabbetinizi bitirin. Ben en son şeyaparım." diyor ve derin bir nefes çekiyor sigarasından.

Kizashi'nin üzerinde bir gezgin kıyafeti var. Bu kıyafetin ana elemanı siyah/gri tonlarında yırtık bir cübbe. Cübbenin deliklerinin altından flak setini giydiğini görebiliyorsunuz. Gri ve ince bir kaşkol da geçirmiş. Gözlerinin altı torbalı ve genel olarak uykusuz ve bakımsız görünüyor. Fakat onu tanıyanlar için bu bir norm olmuş durumda.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 394
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kasumikage Teki » April 7th, 2025, 11:10 pm

Haru'nun hiddetli öfke siniriyle konuşması devam ederken Teki bir yandan sakince görevle alakalı raporunu vermeye devam ediyor, bir yandan da ortamın gerginliği tarafından kötü şekilde etkilenmekte olan öğrencilerine bakıyordu. Halen mantıklı gelmiyordu bu tavır Teki'ye. Kendisi de kötü düşüncelere kolay kapılmaya müsait bir insan olsa da şu an Haru'nun verdiği şiddetli tepkiyi yersiz buluyordu içten içe. Yine de bulundukları ortamda Haru'nun sözü daha çok geçiyor olduğundan ötürü sakinliğini sürdürmeye çalışıyordu. Eğer Haru'nun sinirine benzer şekilde dönüş yapacak olursa hem gerginlik büyüyebilirdi hem de öğrencilerine kötü örnek olabilirdi. Hoş, Haruka, Miyacho ve Seito'nun gerginliklerini bir de kendisi bağırmaya başlayarak kat be kat artırabilirdi de... Fakat istemiyordu. Şu an öğrencilerinin daha da gerilmesini kaldıramazdı. Sonrasında Haru ve Susumu kendi işlerine dönecekler ancak bu çocukların ağlayışlarını Teki çekecekti.

Toplantı odasının kapısının açıldığını fark ettiği gibi o yöne doğru dönmüştü Teki. Gelenin kim olduğunu görmek amacıyla usulca kapıdan içeri giren kişiye odaklanmıştı dikkati. Kizashi... Başarılarından haberdar olsa da bizzat tanışmadığı ve ortak göreve çıkmadığı birisiydi Kizashi. Fakat saygı duyuyordu kendisine karşı. Köy için bir çok iş yapmış ve köy uğruna zarar da görmüş biriydi. Eski sağlığına kavuştuğunu ve tekrar aktif görevlerde rol almaya başladığını duymuştu Kizashi'nin, başka shinobiler ile yaptığı muhabbetler sayesinde fakat birebir görmemişti kendisini. "Selamlar." demişti sadece içeri giren Kizashi'ye. Aralarındaki samimiyet eksikliğinden ötürü nasıl bir başlangıç yapması gerektiğini bilemediğinden ötürü basit tutmuştu konuşmasını. Öğrencilerine kaymıştı bakışları. Halen biblo gibi durmaktaydılar. "İşinize gelince uslu olmayı nasıl iyi biliyorsunuz..." diye içlenmişti. Özellikle Seito... Çoğu kişi aslında nasıl bir enerji canavarı olduğunu bilmeden sadece böyle anlarda gördüğü için Seito'yu uslu bir çocuk sanıyordu. Halbuki Seito'yu sakince ve hareketsiz bu kadarcık süre tutabilmek için Teki kaç gün, hatta hafta harcamıştı... Miyacho ve Haruka'nın da hakkını yiyemezdi gerçi. İki kız da bu tarz durumlarda nasıl davranılması gerektiğini bildiği için Seito'yu düzgün tutma konusunda Teki'ye çok yardımcı oluyorlardı. Hatta şu odaya girdiklerinden beri kim bilir kaç defa Seito'nun saçma bir lafını ya da hareketini engellemişti Haruka ve Miyacho.

Kizashi, Teki'nin öğrencilerine bir göz gezdirdikten sonra Teki'yi övmüştü. Çok rahatlamıştı o an Teki. Mutlulukla dolmuştu içi. Haru'nun yanına döndüklerinden beri süregelen gerginliğin yorgunluğu birden çıkmıştı zihninden. Güneşli bir gökyüzünün ardında göz aldığınca çimenlik olan bir alanda hiçbir şeyi umursamadan koşuyordu sanki. Yüzünde belirginleşmeye başlayan gülümsemesi ile "Elimden geleni yapıyorum Kizashi-san. Yeni nesil gümbür gümbür." demişti. Susumu'ya da İori'den selam yollamıştı Kizashi. Sahi... İori'yi çok uzun zamandır görmemişti Teki. Susumu ile yakın olduklarından haberdardı ancak Susumu'yu tek gördüğünde de hiç sorgulamamıştı bu durumu. Bu konu hakkında bir şey söylemesinin doğru olmayacağını düşündüğü için hiç girmemeyi tercih etmişti İori hakkındaki muhabbete.

Kizashi'nin sigarasını yakıp cam kenarına konumlanması ile tekrar Haru'ya dönmüştü Teki. "Kaçağın sorgusu ile alakalı ilgilenmemiz gereken bir şey var mıdır Haru-san?" Cümlesine devam ederken bu sefer Susumu'ya kaydırmıştı bakışlarını. "Gerçi Susumu-san elemanın yakın zamanda uyanmasını biraz zorlaştırmış olabilir ancak elbet bir noktada uyanacaktır." Haru'dan gelecek potansiyel yeni emirleri beklemekten başka şansı olmadığını düşünüyordu ancak tam o anda aklına atladığı detay gelmişti. Hızla çantasından Seito'nun adamın üstünde bulduğu kunaiyi çıkartmıştı bu sebeple.

"Adamın üstünden bu kunai çıktı bu arada. Üstüne işlenmiş bir sembol var. Ben, takımım veya Susumu-san daha önce benzer bir işleme görmedik.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 268
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kitamura Susumu » April 8th, 2025, 3:48 pm

Kağıdı Haru'ya verdikten sonra ruh gibi olmuş Genin'lerin yanından geçerek az önce bulunduğum yere, pencere kenarına geri döndüm. Hala çık git dememişti kimse bana ve açıkçası çocukların kıvranmasını, Haru'nun çıldırmasını izlemek de pek keyifliydi. Kollarımı önümde kavuşturarak pencere kenarına yaslandım ve izlemeye devam ettim içeride olanları, hafif bir gülümseme ile. Çok geçmeden, kapı açıldı ve Kizashi içeri girdi. "Oha!" dedim pek de sesimi bastırmaya çalışmadan.

Şaşırmakta haklı sayılırdım. Zira Kizashi'yi en son iki sene önce görmüştüm ve bu görüşmemiz hiç de iç açıcı veya hatırladıkça keyif verecek cinsten değildi. Riaru'nun adamlarına esir düşmüştü bir kere, onu o mağaradan çekip çıkarma görevi de Iori ve bana düşmüştü. Muhteşem ötesi planlama yetim sayesinde kıskıvrak yerini tespit etsek de çıkarmamız o kadar kolay olmamıştı. Iori, o kılıçlı manyakla dövüşürken benim de ağır yaralı olan Kizashi'yi iyileştirmem gerekmişti. Lakin o yaralarına harcadığım bütün chakramı hiçe sayarak dövüşe katılmayı ve kendini daha da yaralamayı tercih etti. Bir yanım Iori'yi kurtardığı için minnettar olsa da, diğer yanım kendisini öldürmemizi istediği için hala kızgındı ona.

Bana bakıp Iori'den selam söylemesiyle gözlerim faltaşı gibi açıldı. Odadaki hiçbir sesi duyamamaya başladığımdan mıdır nedir, "Ne?!" diye bağırdım tiz bir sesle. Daha ne yaptığımı fark edemeden aynı yükseklikte bir "Gerçekten mi?!" sorusu da ağzımdan dökülmeye devam etti. Kalbim hızlanmaya, nefeslerim sanki yetmemeye başladı. Iori... Hislerimde haklıydım demek, ölmemişti. Kanlı canlıydı ve beni unutmamış olmalıydı. Birden bir sürü duyguyu aynı anda hissetmeye başladım. Şaşkınlık, sevinç, korku, hüzün ve öfke iğrenç bir sarmala dönüşüp karnımı ağrıtmaya başladı. Kalbimin sesi de odada konuşulanları bastıracak seviyede hala kulağımdaydı.

Bir süredir gözlerimi yerdeki döşemeye dikmiş olduğumu fark ettim. Salak salak tepki verip dona kalarak kendimi muhtemelen rezil ettiğimi de. Belki kimse umursamayacaktı, fakat günün sonunda insanın kendine rezil olup olmadığı da önemliydi ve ben pek de memnun değildim tek bir haberle bu hale gelmemden. Aklım kendisini toparlamaya ve konuşulanlara odaklanmaya çalışsa da kalbim Kizashi'nin yakasına yapışmak, "Iori nerede ulan?!" diye hesap sormak istiyordu. Cidden, neredeydi? Burada olacağımın haberini nereden almıştı? Kizashi ne alakaydı? Beraber mi takılıyorlardı? Iori de Kizashi gibi ayda yılda bir köye uğrayan bir avcı mı olmuştu, bu muydu yani? Derin bir nefes alarak tavana çevirdim gözlerimi ve toparlanmaya çalıştım. "Hı? Anlamadım?" dedim Teki'ye doğru. Sorgu diyordu, bir de bir şeyler, Susumu falan. Iori... Belki de buradaydı. Paranoyak gibi camdan etrafa bakmamak için kendimi bastırdım. "Hıhı." diye kafamı salladım sağa sola bakıp biraz daha toparlanmaya çalışırken. Öksürmeye başladım yalandan, sanki bir faydası olacakmış gibi.

"Şu eleman..." dedim boğazımı temizleyerek. Zor olsa da anı yakalamıştım, fakat aklımın bir köşesi hala Kizashi'de takılıydı. Neden burada olduğunu anlattıktan, buradaki mesele çözüldükten sonra sanırım cidden yakasına yapışacaktım. Tabi, kendimi meslekten men ettirmeyecek, daha medeni bir şekilde ve kuytu bir köşede. "Uyandığında beni de çağırın. Anılarına bakarak son bir haftada neler yapmış anlarım." dedim sesim iyice kısılırken. "Bir faydası olacaksa yani..." Gözlerim, Teki'nin çıkarıp gösterdiği Kunai'ye dikildi tekrar. Kaşlarım çatılırken dikkatimi sembol üzerinde toparlamaya, geçmişten bir bağlantı çıkarıp çıkaramayacağımı anlamaya çalıştım.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 334
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kurosawa Haru » April 9th, 2025, 12:25 am

Susumu'nun uzattığı kağıdı bir şey söylemeden alıp masanın üzerine koydu. Tam lafa girip bu sefer çocukları da azarlayacakken, bir anda içeri giren figür gözlerini kamaştırdı Haru'nun. Aklındaki tüm kızgınlıklar, dargınlıklar, yanlış anlaşılmalar ve şakayla karışık gerginliklerin hepsi kuş olup uçtular. Kizashi'yi ne zaman görse yorgunluğu kaybolur, çocukluk kahramanı gözünün önüne gelir. Tüm genç kızların aşık olduğu o adam işte, bir anda karşısına çıkmıştı. "Kizashi-san!" Selam durdu.

En son Kizashi'yi görmesinin üzerinden iki seneden fazla geçiyordu. Kawakami'de, Jouichirou'yla çıktığı görevde görmüştü. Her şeyi başlatan o an, Kizashi'nin Gyaku'ya harekat fişeğini ateşlediği an görmüştü en son. Bu harekatı başlatan fişek de Haru'nun ta kendisiydi elbette...
Kafasını sallayıp anıları etrafa saçtı ve dikkatini tekrardan topladı. Ünlü birini görünce donakalan genç kızlar gibi hissediyordu.

Kizashi'nin övgülerine selamını bozmadan "Sağ ol!" dedi ve tekrardan konuya döndü. Teki'nin uzattığı Kunai'ye bakarken, aklından birçok şey geçti ama, fikir yürütmeye çalışmaktansa bilginin kendisine yönelmesi gerektiğine inandığından, "Herhangi bir fikrim yok. Belki Mitsuo-san'ın bu işaret hakkında bir bilgisi vardır. O böyle şeyleri aklında tutabiliyor. Kizashi-san? Senin bir bilgin var mı? Mitsuo'yu çağırayım mı? Hem o da sizi gördüğüne çok sevinecektir." dedi.

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2786
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by GM - Naruto » April 9th, 2025, 9:45 pm

"Sen hep beyaz saçlı mıydın ya?" diyor Kizashi Teki'ye, ardından sigarasını ağzına götürüyor.

Kizashi, Haru'nun konuştuğu sırada işaret ve orta parmağı arasında sıkıştırdığı sigaradan derin bir fırt çekiyor. Haru'nun laflarına karşılık aniden cevap verme isteği ile harekete geçip, sigarayı bu sefer baş ve işaret parmağı ile kıç tarafından tutup ağzından çıkarıyor. Bu esnada ise yanlışlıkle ek bir nefes alıp, öksürmeye başlıyor. Boştaki eliyle "bir saniye" dermişçesine hareket yaparken suratını ve sigarayı camdan dışarı çıkarıyor ancak çoktan külleri odanın içine dökmüş oluyor.

"Hay amına koyim." diyor bıyık altından, sigaranın kafasının yanmayan kısmını parmaklarıyla dürüp onu söndürerek dışarı atıyor. "Pardon." diyor, ardından gözleri sembole kayıyor. Ancak odağı pek orada değil gibi. "Mitsuo'ya gerek yok şimdilik. Sonra o işlerle siz ilgilenirsiniz." dedikten sonra kendini düzeltmek için son bir defa öksürüyor ve üstünü başını düzeltiyor.

"Muhabbetiniz bittiyse konuya geçiyorum." diyor, cebinden kırmızı yapraklı bir papatya çıkarıp masaya koyuyor. "Mihari Nise'nin bahçesinden." dedikten sonra, hepinizin suratına teker teker bakıyor.

Bu papatya eğer yanlış hatırlamıyorsanız "Toprağın Kalbi" olarak bilinen, çok nadir yetişen bir çiçek. İzcilik veya bilim noktasında becerilerini geliştirmiş biri aranızda olmadığından bunun ötesinde bir bilginiz bulunmamakta. Mihari Nise'nin özel olarak yetiştirdiğini anımsayabiliyorsunuz sadece. Fakat asıl can alıcı nokta, Nise'nin bu papatyayı birine vermesi onun net ve mutlak bir şekilde emirlerine sanki o Nise'ymiş gibi uyulması anlamına gelmekte. En azından iradesinin bu yönde olması anlamına geliyor.

"Gyaku'nun haberi var, merak etmeyin." dedikten sonra ufak bir öksürük silsilesi daha atlatıyor ve lafına devam ediyor. "Şu an bu odadaki herkes ile çok önemli bir göreve çıkmamız gerekiyor." diyerek laflarını bitiriyor ve tekrar hepinizi süzüyor.

Aranızdan bazıları şunu aklından geçiriyor; Şu anda Nise Kusachou değil. Hal böyle olunca eğer Kizashi'nin lafı Nise'nin lafı ise ona uyma noktasında teknik olarak bir bağınız bulunmamakta. Pratikte ise... o size kalmış bir şey gibi.

Takım Teki'nin geninleri biblo gibi dizilmeye devam ediyorlar ancak olan olaya kesinlikle akıl sır erdirebilmiş değiller. Fakat gıkları çıkmamakta. Seito özellikle kendini zor tutuyor gibi. Haruka'nın da çıkan dumandan epey bir can sıkıntısı yaşadığı da bariz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 268
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kitamura Susumu » April 9th, 2025, 11:42 pm

Kizashi'nin piç ettiği sigaradan üzerime doğru gelmekte olan külleri elimin tersiyle kışkışladım. Yahu, ben burada hayatımın şokunu yaşıyorum, ona rağmen görev adamlığımdan vazgeçmiyorum, adamı sorgulayayım falan diyorum, sikine takan yok arkadaş. Kizashi'nin dünya umrunda değil resmen, adama kaçak yakaladık şöyle kunai çıktı diyoruz, tık yok. Afyonu patlamamış heralde. Gerçi, patlayacak bir afyonu kaldığından bile emin değilim ya, neyse. Adamın öksürüklerinin arasında kafamı sabır çekercesine sağa çekip geri düzelttim. Çok geçmeden muhabbetimizin bittiğini varsayarak kendisi tüm olayı devraldı ve bir çiçek çıkardı bir tarafından.

Bir kaşımı kaldırarak kırmızı renkteki ufak çiçeğe baktım. Bu şey değil miydi ya... Hani şey... Var ya hani işte, heh o. Ne bileyim, Nise-sama'nın çiçeği işte. Kizashi bunu bize getirdiğine göre "Bana itaat edeceksiniz, piçler." deme hakkını da saklı tutuyor olmalı, yani en azından bu işin raconunun bu minvalde olduğunu biliyorum o kadar. Kalkık kaşımı diğeriyle değiştirerek Kizashi'nin bitkin suratına baktım. Gözlerim, konuşmasını dinlerken yavaş yavaş kısılmaya başladı. Laflarını bitirdiğinde ise bakışlarımı çevirmedim, adamın suratına dediklerini tartarcasına bakmaya devam ettim bir süre daha.

Neden şu an? Neden bu odadaki herkes? Ben burada "tesadüfen" bulunuyorum. Girmemeyi tercih etseydim de beni çağıracak mıydı? Bunu kendisine de sorabilir, "Tamam da ben ne alaka?" diyebilirdim pekala. Fakat "Doğru lan, çık git sen." tarzı bir cevap alırsam ne olacak? Kizashi ile işimi kısa kestirecek bir riski, ne kadar ufak olsa da almak istediğime emin değilim. Ona soracak sorularım var, yakasından kolay kolay düşemem. Iori ile alakalı en ufak bir bilgi kırıntısına bile muhtaçken ellerimden kaçıp gitmesine izin veremem.

Bu görev mevzusu ise... Eh, Gyaku'nun her ne kadar haberi olsa da Aisu ağzıma iyi bir sıçacak gibi duruyor. Malum, bu tarz görev nanelerini o ayarlayıp organize ediyor ve güvenlik hattında gezmem için beni buraya o gönderdi. Çekip gittim diye zılgıt çeker, orası kesin. Fakat olayı genel hatlarıyla düşününce iki yıldır yaptığım şeyden o kadar da farklı değil Kizashi'ye takılıp gitmek. Millet bana şurada lazımsın diyor, oraya gidiyorum. Burada kal diyorlar, kalıyorum. Kizashi gelmiş gideceğiz demiş fark eder mi? Üstelik bu emri Nise-sama'dan getirmişken ve onun iradesini taşıyorken? Açıkçası yalan yok, şu selam mevzusuyla kafamı karıştırmayı başarmamış olsaydı daha çekinceli davranırdım, ona eminim. Aklım hemen Kizashi ile gitmeye bu kadar düşmezdi, bir ikna sürecine ihtiyaç duyardım. Teker teker odadaki insanların suratına baktım. Ne düşündüklerini, ne karar vereceklerini ifadelerinden çıkarmaya çalıştım. Ortada bir tekliften ziyade emir olsa da diğerleri de mevzuyu benim kadar hızlı kabullenecek mi anlayabilsem daha rahat olacaktım.

Kizashi'ye döndüm. Az öncekinin aksine daha çekinceliydi ifadem. "Ne yapacağız ki?" diyerek ilk konuşan olmayı tercih ettim. "Ne görevi, nasıl bir şey?" diye sonlandırdım konuşmamı, bakışlarımı kaçırarak.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 394
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kasumikage Teki » April 10th, 2025, 7:53 pm

"Jounin sınavından sonra saçlarım beyazlamaya başladı... Neyin sebep olduğundan ben de emin değilim."

Kizashi'nin saçıyla alakalı sorusuna gülerek cevap vermişti Teki. Gerçekten de bilmiyordu saçlarının neden beyazladığını. Jounin sınavı esnasında saçlarındaki ilk beyazları görmüştü. Sınavın ardından süregelen 1 yıl boyunca saçları hızla beyazlamaya devam etmiş ve en sonunda tamamen beyaz hale gelmişlerdi. Düşününce ilginç geliyordu Teki'ye bu durum. Eskiden göz rengini annesinden, saç rengini ise babasından almış biriydi. Fakat Kasumikage klan güçlerinin aktif hale gelmesi ile Dokuton kullanmaya başlamasından sonra saçlarında bu beyazlamalar başlamış, çakra ve jutsusal olarak babasına benzemeye başlarken tipi tamamen annesine benzer hale gelmişti. Şu anda aynı annesi gibi bembeyaz saçlara ve mavi gözlere sahipti. Fakat ne annesi ile aynı kenjutsu stilini ne de annesinin jutsularını kullanıyordu. O açıdan babasının kopyası haline gelmişti. Artık her ne kadar bu detayları aşmış olsa da bir noktada bu değişimi yüzünden kimlik krizi yaşamıştı. Kim olduğunu sorgulamış, aynada gördüğü kişiyi kendisi olarak kabul edememişti. Emin olduğu tek şey saçlarındaki bu değişim ile klan zehrinin bir şekilde bağlantılı olduğuydu. Nasıl olduğunu halen anlayamamıştı. Yamamoto da bir çok kez klan zehrinin böyle bir değişime sebep olmaması gerektiğinden ve daha önce böyle bir fenomenin yaşandığını hiç duymadığından bahsetmişti ancak Teki'yi ikna edememişti babasının sözleri. Klan zehrinin bu durumla bir şekilde alakası olduğunu düşünüyordu. Hatta emindi...

Kizashi'nin içtiği sigara tarafından boğulması sonucu çıkardığı seslerle kafasındaki düşünceler dağılmış ve ana konuya geri odaklanmıştı Teki. Seito'nun bulduğu kunaiden pek anlam çıkmayacak gibi duruyordu. Ne Susumu ne Haru ne de Kizashi benzer bir işleme görmemişlerdi. Gerçi Kizashi'den tam emin değildi Teki. Adamın sembole dikkat etmediğini net bir şekilde görebilmişti. Fakat bildiği bir şey olsa söyleyeceğini düşündüğü birisi olduğu için Kizashi'nin bu hareketini dikkate almamıştı. Kizashi de benzer bir düşüncede olacak ki, kunai konusunun bir yere varmasını beklemeden konuyu değiştirerek, cebinden çıkardığı çiçeği masaya koymuştu. Teki'nin aurası da bu aşamada değişmişti. Az önce konuşurken yüzünde belirmiş olan gülüş yerini ciddi bir ifadeye bırakmış, bakışları Kizashi'nin suratına odaklanmıştı. Çiçeğin anlamını biliyordu. Fakat bu anlamın halen aynı yeterliliğe sahip olup olmadığını tartıyordu kafasında. Şu durumda Kizashi'yi Nise olarak kabul edip dediklerine uyması gerekiyordu Teki'nin fakat Kusachou şu anda Nise değildi. Kizashi, Gyaku'nun haberinin olduğunu da ilettikten sonra odadaki herkesle önemli bir göreve çıkmaları gerektiğini söylediğinde Teki'nin iç huzursuzluğu daha artmıştı.

Öğrencilerine doğru dönmüştü Teki yüzündeki ciddi ifadeyi koruyarak. Halen biblo gibi diziliyordu üçlü. Seito sanki enerji patlaması yaşayacakmış gibi dursa da kendini tutuyordu. "Takım. Dışarıda beni bekleyin." Net ve emir verici bir şekilde konuşmuştu. Öğrencilerin bu durumda Teki'nin ciddi olduğunu ve söylediğinin hemen yapılması gerektiğini anlayacaklarını biliyordu. Öğrencileri odayı terk ettikten sonra konuşmaya başlayacaktı Teki. Kafasına takılan sorular vardı ve bunlara cevap alması gerekiyordu.

Susumu o sırada sorusunu sorarken Teki, elindeki işlemeli kunaiyi Haru'nun masasına bırakmış ve halen masanın üstünde duran papatyaya odaklamıştı bakışlarını. Gyaku'nun bilgisi olan bir durumda neden Nise'nin imzasının kullanıldığını sorguluyordu. Görev Nise'den mi geliyordu? Onu en son ne zaman gördüğünü bile hatırlamıyordu. Tek bildiği Gyaku'dan izin alarak köyden ayrılmış olduğuydu. Nise'ye mi yardım edeceklerdi? Yoksa tahmin bile edemediği garip bir durumun içinde bulmak mı üzereydi kendisini? Normalde böyle bir durumda fazlasıyla heyecanlanması gerekirdi ancak Teki artık eskisi gibi değildi. Çünkü tek başına değildi. Artık köyün geleceğini korumaya çalışan bir eğitmendi ve öğrencilerinin güvenliğini ilk düşünmesi gereken de Teki'ydi.

Kollarını göğüs hizasında birleştirip Kizashi'ye çevirmişti bakışlarını. Net bir şekilde mesajını iletmek ve derdini anlatmak istiyordu. "Bu görev için bu kadar çok kişiye gerek var mı gerçekten Kizashi-san?" Bir adım atmıştı Kizashi'ye doğru. "Yoksa benden 3 Kusagakure geninini ne olduğunu bilmediğim ancak ciddiyetini algılayabildiğim bir tehlikeye atmamı mı rica ediyorsunuz?" Tabii ki de öğrencilerini dert ediyordu Teki. Gyaku'nun haberdar olduğu ve Nise'nin imzası ile Kizashi tarafından açıklanan bir görevin 3 genin için uygun olmayacağını düşünüyordu. Miyacho'nun sakatlığını yeni atlatmışlardı. Hepsinin halen gelişmesi gereken kısımlar vardı. Her ne kadar öğrencilerine güveniyor olsa da onları fazlasıyla tehlikeli gördüğü bu duruma körlemesine sokamazdı. "Gyaku-san'ın bundan da haberi var mı?" Sakince dinleyecekti Kizashi'nin vereceği cevapları.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 334
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Teki & Susumu & Haru] Rapor

Post by Kurosawa Haru » April 11th, 2025, 10:03 am

Kizashi'nin Toprağın Kalbi'ni çıkarmasıyla Haru durumun ciddiyetini kavradı. Gözlerini kıstı ve Kizashi'ye daha ciddi bir şekilde bakmaya başladı. Çocukluk aşkının buraya gelmesi, Nanmin'in havasının çok temiz olmasından dolayı değildi. Yarım aklının yettiği kadarıyla Mihari Nise'nin onlara Kizashi aracılığıyla bir görev verdiğini anlamıştı. Buraya Kizashi değil, Mihari Nise'nin iradesi gelmişti.

Diğerlerinin verdiği cevapları dinledi Haru, ama çok da dikkate almadı. Kendini düşünüyordu. Buraya geldiğinden beri bir gün olsun izin kullanmamıştı. Canla başla, uyumadan, dinlenmeden çalışmaya devam ediyordu. Kağıtların, emirlerin, istihbaratların, hatta yalan istihbaratların içinde boğulduğu bir koca iki sene olmuştu. Belki de biraz nefes alması sadece kendi için değil, herkesin iyiliği için daha uygun olacaktı.

"Burada oturmuş bir sistem var. Her ne kadar şef pozisyonunda olsam da, bu makinenin sadece bir dişlisiyim. Şimdilik ben olmasam da döner. Hem geldiğimden beri bir gün bile izin almadım. Bazen delirmiş gibi hissediyorum. Birkaç gün burada olmamak bile bana çok iyi gelecektir, her ne kadar gittiğim yer daha ciddi ve daha önemli bir yer olsa bile. Göreve Mitsuo'nun da gelmesini isterdim ama birisinin burada durması gerekli." dedi. Kafasını biraz sağa eğerek: "Kaldı ki, herhangi bir görev çağrısını hiç reddettiğim olmamıştır. Hele ki Mihari-sama'nın iradesi kapıma geldiyse. O yüzden gidip Mitsuo'ya bilgi vermeli ve hazırlanmalıyım Kizashi-san." dedikten sonra başını öne eğerek selam verdi ve odadan çıkmak için Kizashi'nin onayını beklemeye başladı.

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
Locked

Return to “Nanmin Yöresi”