[Teki & Susumu & Haru] Rapor

[Kitamura Susumu]

İnsana her şeyi yaptırtabilen sonsuz bir güç kaynağı demek. "Taşa bak amına koyayım." diye mırıldanarak kaşlarımı kaldırdım, bakışlarımı boşluğa çevirirken. Herkesin neden istediği aşikar olsa da elimize geçirmeyi başardığımızda "Tamam, siz kazandınız. Taşınızı güle güle kullanın!" denmeyeceği bariz belli. Her ikilemde olduğu gibi böyle bir güce sahip olmak yanında belayı da getirecek. Peki biz bu bela geldiğinde, Kumogakure'nin aksine, taşın bahşettiklerini doğru kullanmayı becerebilecek miyiz? Kusagakure çeşitli saldırılar için daha da cezbedici hale geldiğinde bu taşı, uğruna kimsenin ölmemesini sağlayacak şekilde kullanmayı kim becerecek? Umarım Nise-sama'nın taşa dair bildiği tek şey nerede olduğu ile alakalı değildir. Zira biri çıkıp taştan ısırık alırcasına şov amaçlı parçalar koparmaya başlar, bunu millete dağıtırsa, isyan çıkarabilirim.

Daldığımı fark ederek geri toparlandım şöyle bir sallanarak. Olmamış şeylerin üzerine birkaç saniye içerisinde düşünülmedik şey bırakmayıp kendi kendime kurulmuştum hayali mevzulara. Öyle ki, bir anlığına Kizashi'nin dediklerinin başını kaçırmış, cümleyi tamamlama işini hayal gücüme bırakmıştım. Dediği çok hayati bir şey değildi neyse ki, araba işinin sıkıntı olmadığını söyleyerek geçiştirmiş ve oda içerisinde hareketlenmeye başlamıştı. Lakin yürüyüp gitmek yerine yanımda durmuştu Kizashi. Vakti zamanında onu kurtardığımız için de omzuma elini koyarak teşekkür etmişti içten bir şekilde. Bir an şaşkınlıktan açılmış gözlerle suratına baktım ve söyleyecek kelime bulamadım. Unutmaması minnet duygumu harekete geçirmiş, teşekkürü ise bir gıdım gururlandırmıştı. Fakat sadece "güzel" olarak kalması gereken bu an, sadece işimi yapmış olduğumu ve bir teşekkürü haketmediğmi kendime hatırlatmamla, "rahatsız edici" bir hale girmişti bir çırpıda. Bu yüzden gözlerimi kaçırarak kafamı yukarı aşağı sallamakla yetindim sadece, kısık bir şekilde "Her zaman." diyerek.

Kizashi'nin hepten kapıya yönelmesiyle ben de arkasından hareketlendim. Maksadım arkasından çıkıp malzeme deposuna giderek işimi halletmekti. Bir de yalan yok, bu bahane ile Haru ve Teki ile tekrar toplanmadan önce depoda biraz yalnız kalarak duyduklarımı, aldığım haberleri sindirmekti. Fakat ayaklarımın önüne dökülen geninlerle yalnız kalma planı kurma işini biraz ertelemem gerekti. Şöyle bir baktım önce yere yapışan veletlere, ardından saçlarımı savururcasına fırlayıp dikilmelerini seyrettim. Kaşlarım cüretlerini sorgularcasına havaya kalkarken, ellerimi belime koydum. "Ulan." dedim çocuklara doğru. "Bizim zamanımızda şunu yapanın a-..." diye başlamışken cümlemin yarısında kendimi durdurup dudaklarımı ezdim. Şimdi Teki'ye ayıp olur ana avrat gitmek öğrencilerine, falan. O yüzden vazgeçtim. Bir iki tripli nefes alıp verdikten sonra Teki ve Haru'ya sırayla baka baka "Ben depoya gidiyorum. Bir şey konuşmak isterseniz beni bulursunuz." dedim. Ardından, önce çocuklara tekrar bir baktım, bir de tekrar Teki'ye. "Bence malzeme taşımama yardım edebilir ve bu sırada kapı dinlemenin ne kadar ayıp olduğuna dair bir zılgıt dinleyebilirler."

[Kurosawa Haru]

Çıkmadan önce Kizashi'nin söylediklerini dinledi. Kafasından hesapladı yarına kadar yapması gerekenleri. En önemlileri, verdiği görevlerin raporlamaları için burada olması gerekliliği ve Mitsuo'ya takip etmesi gerekenleri söylemekti. Yaklaşık 24 saatlik bir süresi vardı. Kizashi'nin çocuklar için yaptığı yoruma sahte de olsa gülümsemeden Geninlerin ayağa kalkmasını izledi yargılayan bakışlarla.

Hiçbir zaman böyle çocukça bir çocuk olamamıştı.

Farkında olmasa bile, içten içe Geninlerin bu göreve dahil olmasını istemiyordu. Onların ayak bağı olacağından, görevi tehlikeye atacağından korkuyordu. Onlar yalnızca tecrübeli Shinobiler değil, aynı zamanda köyün en iyi shinobilerinden birkaçıydı. Oysa ki Geninlerin elbette ki tecrübeye ihtiyacı varken, belki de bu görevde olmamaları gerektiğine inanıyordu. Bu konudaki hoşnutsuzluğunu elbette ki dile getirmeyecekti. Herhangi bir şeyden memnun olmadığını asla dile getirmezdi zaten.

Herhangi bir şey söylemeden aralarında konuşmalarını ve çıkmalarını izledi. Bugünün planları tamamen değişmişti haliyle. Mitsuo'ya uğrayıp önlerindeki haftada yapılacakların bir listesini vermeliydi. 12 saat ve 18 saat sonra gelecek raporları alıp derlemeliydi.

Ve elbette, biraz dinlenmek zorundaydı. Planlarını yapabilmek için Mitsuo'nun odasına doğru yola koyuldu.

[GM - Naruto]

Kizashi'nin koridorda uzaklaşarak binayı terk ettiğini görüyorsunuz ve siz de hazırlıklarınızı yapmak için dağılıyorsunuz.

Off Topic

Yakında yeni konu açılacaktır. Bu konunun ödülleri açılacak yeni konuya dahil edilecektir. Eğer yola çıkmadan önce yönetici eşliğinde yapmak istedikleriniz varsa bir konu açıp yönetici talebinde bulunabilirsiniz.