Page 1 of 1

[Susumu & Teki] Savaş Sisinin Gizledikleri

Posted: July 5th, 2025, 11:39 pm
by GM - Naruto
İkiniz de sabahın erken saatlerinde hazırlanmaya başlıyorsunuz. Güneşin ilk ışıkları bu mahzene ulaşmasa da biyolojik saatiniz ve askeri disiplininiz sayesinde hazırlıklarınızı vakitlice bitiriyorsunuz. Kizashi ise çoktan ayakta. Sizden sonra da yatmış olmalı.

Şöyle bir düşündüğünüzde onu uyurken gördüğünüzü hatırlamıyorsunuz. Eğer uyumuşsa bile sizle birlikte uyumamış olmalı.

Tüm bunları kafanızdan silen bir dinç ve enerjik sesiyle size durumu aktarıyor. Bu esnada vücudunuzdan uykunun son demlerini de atıyorsunuz.

"Buradan güneye ineceksiniz. Çok uzaklaşmanıza gerek yok, yaklaşık 2-3 saatlik bir yolunuz var. Tanigakure, Kinkawa adında terkedilmiş bir kasabayı üs olarak kullanıyor. Buraya ulaşmanızı, olabildiğince fazla bilgi edinmenizi ve dönmenizi bekliyorum. Temel beklediğim bilgiler kaç kişiler, arayışlarında ne kadar ilerlemişler, ne kadar hızlılar ve genel atmosfer. Bunlara ek olarak operasyonun başında kimin olduğunu öğrenmeniz de bize artı puan kazandıracaktır."

Derin bir nefes verdikten sonra temkinli gözlerini size çeviriyor tekrar.

"Şunu hatırlatayım, Tanigakure ile savaşta veya açık bir çarpışma halinde değiliz. Köylerimiz barış halinde. Bir kışkırtma durumu yok, bizim bölgemize girme durumları veya sınır tehditi yok. Aksine biz onların duyurduğu ve kendi askeri kontrolleri altında tuttukları bölgede bir operasyon yapıyoruz. Yani buradaki barış durumu angajman kurallarını bozan taraf biziz. Bu konuda fit olalım."

İkinizin de konuyu anladığını düşündüğü noktada devam ediyor.

"Şimdi. Tanigakure'nin benim casus ağımdan haberi yok. Efektif olarak bizim burada bir operasyon düzenlediğimizi de bilmiyor. Yani fark edilirseniz ve Kusagakure'ye bağlı birer shinobi olduğunuz ortaya çıkarsa bu dünyanın sonu değil. Tanigakure illa onların işine burnumuzu soktuğumuz noktasında bazı sorular yöneltecektir Kusagakure yönetimine ama o noktada top Gyaku'ya gelmiş oluyor. Aktif olarak onları kışkırtıp bir operasyonun olduğu kokusunu burunlarına vermediğiniz sürece bu göreve nasıl yaklaştığınız size kalmış."

Tekrardan bir derin nefes verdikten sonra Genin'ler de dahil olmak üzere hepinizi sakince süzüyor. "Sorular varsa alayım ancak fazla vaktimiz yok, bu kısmı kısa tutalım." dedikten sonra sakince ellerini önünde birleştirip beklemeye başlıyor.
Off Topic
Yeri geldiğinde, önemli durumlarda Genin'ler ile alakalı tasvir ve konuşma yapıyor olacağım ancak genel yönlendirmelerini ve tavırlarını Teki'ye bıraktım.
Off Topic
Konudaki Oyuncular: Kitamura Susumu, Kasumikage Teki
Pasiflik Süresi: -

Re: [Susumu & Teki] Savaş Sisinin Gizledikleri

Posted: July 6th, 2025, 5:47 pm
by Kitamura Susumu
"Sizi ay parçası gibi dev bir kıza emanet ediyorum bir süre. Biraz sert görünür ama iyi biridir, merak etmeyin." Uyanmış, yattığım yeri toparlamış, arabayı son bir kez kontrol etmiştim. Mahzene inmeden hemen önce de bi' tüttüreyim demiş, tüttürürken de bir yandan atlarla yüz-göz olmaya koyulmuştum. Bir elim sağdakinde, bir elim soldakinde, bazen yelelerini okşuyor, bazen de duraksayıp düşüncelerimi iletiyordum kendilerine. "Eh, böyle olması gerekti. Yoksa burada günler boyunca yalnız kalacaktınız." Uzayan külü sağ elimle döküp, devam ettim. "Yalnız kalmanıza da içim el vermezdi. Böyle en azından kıza da bir faydanız olur." dedikten sonra son bir kez okşadım yelelerini. "Haru-chan'a zorluk çıkarmayın tamam mı? Hadi, kalın sağlıcakla." diyerek sigaramı söndürdüm ve malikaneye ilerledim. Mahzene indim.

Herkes buradaydı, benim kadar hazır ve de nazırlardı. "Günaydın." diye girdim ortama. Haru'ya "Araba hazır. Fazla yanlama da kayışlar kopmasın." dedikten sonra Kizashi'nin karşısında yerimi aldım. Bir an önce son sözlerini dinlemek, buradan ayrılıp kendimi göreve vermek istiyordum. Odaklanmalı, kafamı meşgul tutmalı, Iori meselesini kafamdan uzaklaştırmalıydım. Bu yüzden de Kizashi'nin vereceği her bir bilgi tanesini muhtaçmışımcasına dinleyip kafama sokmalıydım. Benim gitmeye hazır olduğum kadar, Kizashi de bizi def etmek için bir o kadar hevesli olmalıydı ki, laf salatasını transit geçmek suretiyle nereye gideceğimizi anlatmaya başladı güçlü bir ses ile. Nereye gideceğimizi, Tani'lilerin nereyi üs bellediklerini birbir anlattı, bizden beklentilerini ve karşılaşırsak neler olabileceğini de.

"Senin casus ağından bizim bile haberimiz yoktu." diye kafamdan geçirdim, Kizashi artık son cümlelerini kurarken. "Hani şu Iori'yi köyden koparıp kattığın ağ." Evet, uyumadan önce girdiğim derin düşünce spirali Kizashi'ye olan kıl kapışımı yok etmek yerine, onu sevmediğim kanaatine dönüşmüştü. Onu kurtardığımız görevde zihninin delinip geçilmediği muammaydı, sırf bu sebepten ötürü tecrit edilmiş ve yok olmuştu. Şu an her şeyin yolunda olduğu ve bizi felakete sürüklemediği ne malumdu? Garip hareketleri, anlam veremediğim mimikleri. Ben mi okuyamıyordum yoksa gerçekten ayrı bir cins miydi? Tabi, bir de şu kehaneti vardı değil mi? Yağmur ülkesine bana kurduğu cümleleri... "Dokuz kalp atışı." demişti o gün. Sahi, güneşin ulakları vermişler miydi garabetleri?

Eh, hal böyle olunca, tüm bunların üzerine Iori'yi çekip götürmesi de tuz biber oluyordu bu acayip çorbaya.

Çatılmaya başlayan kaşlarımı toparlayarak zoraki bir şekilde gülümsedim, "Anlaşıldı, Kizashi-san." dedim. Sevmiyordum sevmesine de, belli etmeye gerek de yoktu. "Yolda neden burada olduğumuza dair bir kılıf bulmaya çalışalım biz yine de. Belki olayların etrafından dolaşmamızı sağlayacak 'bahaneler' buluruz. Olabildiğince barışçıl ve 'aptal' davranırsak çatışma riskini en aza indiririz diye düşünüyorum." diyerek Teki'ye ve geninlere döndüm. "Ben alın bandımı burada bırakacağım. Yakalanırsak başka köydenim diye yalan söyleyeceğimden değil, illa anlaşılır o mesele. Ama birilerinin ilk görüşte Kusa'lı olduğumuzu anlamasına da gerek yok diye düşünüyorum. İsterseniz, siz de bırakın." diyerek ayağa kalktım.

Tekrar Kizashi'ye dönerek "Tanigakure'liler hakkındaki bilgileri biz sana getireceğimiz için senin de kısıtlı bilgin vardır diye düşünüyorum Kizashi-san, ama yine de sorayım. Dikkatli olmamızı istediğin bir isim ve tasvir var mı? Görürseniz uzak durun diyeceğin cinsten biri mesela? Dalaşma niyetimiz olacağından değil de, yine de varsa bilelim." dedim. Başka bir sorum yoktu, bu yüzden Kizashi'nin söyleyeceklerini dikkatlice dinleyecektim. Bitirdiğinde ise mahzenin çıkışına doğru yavaş yavaş ilerleyip Takım Teki'yi bekleyecek, onlar da hazır olduklarında artlarından çıkacaktım ben de. Fakat, çıkmadan önce Kizashi'ye son bir kez dönecek, iki parmağımla alnımdan çıkardığım bir selam vererek "Sağlıcakla." diyecektim. "Biz gelmeden Iori dönerse selam söylersin, Kizashi-san"