Okawa Ringo
Posted: March 18th, 2025, 4:52 pm
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.73
Kilo: 65
Köy: Ishigakure
Profil
Rank: B - Rank
Rütbe: Jounin
Başlangıç Statları:
Görünüm
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.73
Kilo: 65
Köy: Ishigakure
Profil
Rank: B - Rank
Rütbe: Jounin
Başlangıç Statları:
- Güç: D+ Rank
- Çeviklik: B Rank
- Potansiyel: B Rank
- Kondisyon: C+ Rank
- Zihin: D Rank
- Varlık: D Rank
Görünüm
-
Çehresi nasıl görünüyor? Saçları ne renk ve hangi boyda? Suratında dikkat çeken özellikler mevcut mu?
Ringo'nun çehresi akılda oldukça kolay yer eden, ayırt edici bir simadır. Okyanus mavisine çalan saçları genellikle dağınıktır. Bazenleri ise ortadan ikiye ayırmayı tercih eder. Saçları kulak arkasına dökülecek ve yüzünün önüne döküldüğünde gözlerini kapatacak kadar uzundur, ancak kulaklarını kapatmaz. Bazı günlerde saçlarını yüzünün bir tarafını, genellikle dövmesinin olmadığı gözünü kapatmak için kullanır. Yüzünün simetrik olmadığını bildiği için, asimetriyi ve kontrastı arttırmaya çalışır. Yüzündeki her şey oldukça seçilebilirdir. Büyük gözler, iri dudaklar, düzgün konturlu bir burna sahiptir. Gözleri yüzünün en dikkat çekici noktasıdır. Koyu kızıl renkte, keskin bakışlı gözlere sahiptir. Bununla birlikte sağ gözünde en iyi kaligrafların dahi anlamını çözmekte zorlanacağı, unutulmuş dönemlere ait olduğu tahmin edilen bir kanji dövmesi vardır. Sağ gözünün üstündeki kaşın daha tepesinden, alnının ortasından başlar ve sağ gözünün altına, neredeyse yanaklarına kadar devam eder. Erkeksi yüz hatları olsa da yumuşak ve pürüzsüz bir tene sahiptir.
-
Vücut şekli, rengi ve ten yapısı nasıl? Vücudunda kalıcı bir yara, doğum izi veya dövme mevcut mu?
Ringo zayıf yapılı bir vücuda sahiptir. Genetik olarak iri kemikli, uzun ve geniş bir bedeni yoktur. Ancak yağ oranı düşüktür ve kasları da belirgindir. Boyuna göre vücut preporsiyonu oldukça dengelidir. Bu sebeple atletik bir görünümü vardır. Özellikle omuzları ve baldırları kısa boyuna rağmen geniştir. Bu da onun olduğundan bir miktar daha cüsseli görünmesine neden olur. Bacakları da boyuna göre uzundur. Bu sebeple yan yana gelinmediği sürece olduğundan daha uzun görünmeye devam eder. Ten rengi tam anlamıyla buğdaydır. Yüzü daha beyaz olsa da, bedeni bir miktar daha esmere çalar. Çok az tüye, kıla sahiptir. Çenesinin altında bir miktar sakal çıkar ancak gözle seçmek dahi oldukça zordur. Genelde kesmeyi tercih eder. Vücudunun belirli başlı yerlerinde yara izleri mevcuttur. Her iki kolunda bir kaç derin kesik, sırtında nakış gibi işlenmiş bir kaç kesik ve yanık izi mevcuttur. Yüzündeki dövme haricinde vücudunda bir dövme veya onu ayırt edecek bir doğum izi yoktur.
-
Günlük hayatta ne giymeyi tercih ediyor? Bu tercihlerin sebepleri neler?
Ringo salaş giyinir. Rahatlığı onun için daha önemlidir. Genellikle bol tişörtler ve içine gömüleceği ceketler tercih eder. Eğer giydiği kıyafetin bir kapüşonu varsa onu takar ancak bere takmayı tercih etmez. Rahat edemez. Pantolon olarak bedenine pek yapışmayan, ancak bol da olmayan paçaları yerlere sürtmeyecek kadar yukarıda olan kıyafetleri tercih eder. Rahat bulduğu için eşofman da tercih eder. Yaz aylarında kısa kollu tişörtler ve kolsuz atletler tercih etse de şort giymeyi tercih etmez. Kışın postal giymeyi sever, yazın ise rahat spor ayakkabılar ve tahta terlikler giymeyi sever. Bileklik ve saat takmayı sevmez. Kolunda sallanan ve ses çıkaran şeyleri rahatsız edici bulur. Ancak kolye ve küpe takmayı sever. Genelde gümüş, metalik tonlarda oldukça basit ve genelde herhangi bir şekli olmayan kolye, zincir ve küpeler tercih ettiği olur.
-
Görevlerde ne giymeyi tercih ediyor? Bu tercihlerin sebepleri neler?
Görevlerinde shinobi flak ceketini tercih eder. Üzerine ise cübbesini geçirir. Tam teşekküllü gezmeyi sevdiğinden mütevellit, ekipmanlarını yanında bulundurmak ve onlara erişim sıkıntısı yaşamamak adına basit, sade fakat işlevsel giyinir.
-
Giyilmesi zorunlu kılınan alın bandını nasıl kullanmayı tercih ediyor? Alnına mı takıyor yoksa giysisine mi iliştirmiş?
Cevap: Ringo genellikle köy içerisinde ve çevresinde alın bandını saçlarını da derleyip toplayacak şekilde kafasına geçirir. Oldukça sıkı bağlar ve ipleri sarkarak sanki saçıymış gibi görünür. Daha nadir durumlarda, genellikle köyden uzak kaldığı zamanlarda alın bandını kolunda, omzuna yakın bir noktaya bağlayacak şekilde iliştirir. Eğer gizlilik içeren bir aksiyon almayacaksa muhakkak alın bandını takar ve bakımını yapar. Siler, temizler ve parlatır.
-
Spesifik jest ve mimikleri mevcut mu? Bunları hangi şartlar altında yapıyor? Bunlardan utanıyor mu?
Ringo bir şeylere kafayı taktığında, sinirlendiğinde ya da anlam veremediği durumlarda tıslamaya benzer bir ses çıkarır. Uzun sürmez, ancak yüzünün gerildiği ve üst dudaklarının yukarı kalkarak çatık kaşlarıyla birleşmeye çalıştığı görülebilir. Yüzünün aldığı bu şekil genellikle ruh halini ele verir. Bununla birlikte rahat hissettiği, eğlendiği ve huzurlu olduğu anlarda kollarını kafasının arkasında birleştirip gözlerini kısma gibi bir huyu vardır. İkili diyaloglarda bunu yapmayı sever. Düşünceli bir ruh haline sahipse dudaklarını büzer ve büzülmüş dudaklarını sağa doğru, tıpkı öpücük atıyormuş gibi kıvırır. Bunu genellikle istemsiz yapar ve bu durumu farkettiği zaman genellikle kendisini düzeltmeye çalışır. Bunun hoş görünmediğini düşünür.
-
İlk defa gören biri onun hakkında ne düşünür?
İlk bakışta soğuk ve mesafeli görünen Ringo, bunu suratına ve beden diline yansıtır. Fakat her şeye rağmen suratında masumiyet kırıntıları ve yaşanamamış bir çocukluğun izleri mevcuttur. Bu sebeple genellikle sıcak kanlı, tecrübeli ve yaşlı insanlar onun iyi tarafını daha rahat görürler. Eğer sinirli ve ciddi bir anında görülürse, bir miktar korkutucu olabilmektedir. Zira beden dili ve tavırları gaddar ve zalim biriymişcesine bir izlenim verebilir.
-
Nasıl kokuyor? Bu kokusu için spesifik bir şey yapıyor mu yoksa umrunda değil mi?
Ringo düzenli duş alır. Yaz aylarında sabah akşam, kışın ise günde muhakkak bir kez alır. Duş alırken meditasyon yapmayı sevdiği için duşta geçirdiği süre genelde fazladır. Onun haricinde kokusu için bir şey kullanmaz. Hijyenine önem verdiği için genellikle kötü kokmaz. Görevlerde ağırlık yaptığını bildiği için bu tarz malzemeleri yanında taşımaz.
-
Sesi ve konuşması nasıl? Tok mu, ince mi? Görünüşüyle bir tezatlık oluşturuyor mu? Şivesi var mı?
Oldukça kalın bir sesi vardır. Bu durum yüzü ile pek tezat oluşturmaz, zira jest ve mimikleri, yüzü oldukça maskülendir. Ancak zayıf yapılı ve kısa boyludur. Bu durum bir noktada ondan daha çocuksu bir ses tonu beklendiği için tezatlık oluşturabilir. Tok, erkeksi ve gür bir ses tonuna sahiptir. Bazı durumlarda daha sıcak, ince ve yumuşak tonlama ile konuştuğu olur. Genellikle agresif bir şaka yaparken, sevdiği biriyle konuşurken ya da kadınlarla muhabbet ederken tonunu ayarlamaya dikkat eder. Onun haricinde buna pek önem vermez. Genelde kelimelerin sonunu fazla uzatır. Bir şive sayılmasa da, kaba ve bunaltıcı duyulabilir.
-
Aynaya baktığında gördüğü şeyden hoşnut mu? Onun canını sıkan bir tarafı var mı?
Ringo nasıl göründüğü ile pek ilgilenmez. Bu tarz kompleksleri yoktur. Eğer bir oyuktan burnu yüzünden geçemez ise, burnunun olmamasını diler. Eğer boyu yüzünden saklandığı noktada kendisini açık ederse gerekirse bir cüce olmayı diler. Bu sebeple ortalama bir yüze ve bedene sahip olmanın onun için bir mahsuru yoktur.
-
Bir alerjisi mevcut mu? Bu alerjiyle baş edebiliyor mu?
Ringo'nun ananasa alerjisi vardır. Pek bilinmese de bir çok insanın esasen asidik bir yapısı olan ananasa alerjisi vardır. Bu alerji çok şiddetli değildir ancak ananas yediğinde ya da ananas katkılı bir şeyi içtiği zaman boğazında kaşıntı ve şişiklik hisseder. Çözümü ise ananas tüketmemektir.
-
Duygularını suratı ile ifade etme konusunda nasıl? Bunu başarabiliyor mu, yoksa kendini göstermemeyi mi tercih ediyor?
Ringo hayal kırıklığını çabuk belli eder. Yüzünü buruşturmayı tercih eder. Ancak bu jest genelde kısa sürer. Mutlu olduğunda tek taraflı, çarpık bir gülüş ile belli etmeyi sever. Sinirlendiğinde veya hırslandığında yüzünde belli olan gülümseme çoğu zaman bir şeylere gıcık olduğunda ve rekabetçi bir ruh haline girdiğinde olan ile aynıdır. Bu gibi durumlar hariç diğer duygularını pek belli etmez. Pozitif sayılabilecek duyguları yüzünden okumanın daha zor olduğunu söylemek mümkündür.
-
Akademi öncesi yaşamı nasıldı? Arkadaşları var mıydı, yoksa yalnız bir küçüklük mü geçirdi?
Ringo Ishigakure ninja akademisine başlamadan önce yaşanabilecek en yalnız hayatı yaşadı. Küçüklüğünü mahzenlerde ve zindanlarda geçirdi. Arkadaşları vardı lakin onların seslerini ve gölgelerini görürdü. Aynı kaderi paylaşan, minik yoldaşlar. Işığın yüreklerine bir an olsun dolmasına izin verilmeyen, gözlerini açsa da kapasa da aynı karanlığa çarpıp duran kelebekler. Bir mahkum ya da rehine değildi, daha çok bir tutsaktı. Bazı zamanlar kendisini damızlık bir koyun gibi düşünürdü. Yasadışı bir tarikat tarafından kontrol edilen arazide, mahzenlerde tutuldu ve ailesi olduğunu tahmin ettiği silüetler onu çoğu zaman ziyaret etmeye gelirdi. Tarikatın çarpık öğretilerini zihnine yerleştirmeye çalışırlardı ve daha çocuk yaşta zihnini yıkamaya çalışırlardı. Ringo bir çocukken dahi oldukça dirayetliydi ve irade sahibiydi. Kaçmaya çalıştı, öldürmeye çalıştı hatta zaman geldiğinde kendisini dahi öldürmeye çalıştı. Onunla ilgilenen keşişler haricinde kimseyle muhattap olmuyordu. Genellikle yalnızlığına ve karanlığına gömülüyor, ona biçilen bu değersiz hayatın dışında bir hayat olup olmadığını sorguluyordu. Dışarıda bir hayatın onu beklediğini ise Ishigakure'nin tarikat yerleşkesine yaptığı şafak operasyonuyla öğrendi. Tarikatı tamamen temizleyen ve bölgeden süren Ishi ekibindeki shinobiler tarafından kurtarıldı. Ardından evi olarak bileceği Ishigakure topraklarına gitti. Burada önce shinobi akademisi, mezuniyetinin ardından genin takımı ile atıldığı serüven, sonrasında ise chuunin olarak kariyerinin devamını getirdi.
-
Akademi hayatı nasıl geçti? Favori dersi veya favori hocası var mıydı? Performansı nasıldı?
Ringo Shurikenjutsu ve ninja ekipmanlarının genel kullanımı konusunda çok başarılıydı. Taijutsuda da iyi bir performans gösterse de, ekipmanların basit ama etkili çalışma mekaniğini iyi anlıyordu ve onları yönlendirme konusunda başarı gösteriyordu. Nişancılık konusunda da akranlarının hepsinden açık ara öndeydi. Bütün hocalarını aşırı sevip saydığı için favori bir öğretmeni yoktu. Hepsi onun gözünde zaten olabilecek en iyi mertebedeydi. Ancak ara sıra akademide kendisini göstermeyi seven ve dersleri denetlemeye gelen efsanevi Ishigakure shinobisi Yajima Juzo'ya ayrı bir hayranlığı vardı.
-
Mezun olduktan sonra Genin hayatını nasıl geçirdi? Chuunin olana kadarki dönemde nasıl bir takımdaydı? Takım hocasını benimsedi mi yoksa kendi yolunu mu çizdi?
Genin takımındaki arkadaşlarını çok severdi. Hotaru narin, nazik ve ortalama yetenekte biriydi. Araları çok iyiydi. Zaru ise açık ara kendi döneminin dehası olarak gösterilen, aşırı yetenekli bir Kunoichiydi. Ringo bu ekibin çimentosu gibi hissederdi kendisini. Joker bir eleman gibiydi. Gerektiği zaman, gerektiği yerde olmaya çalışan, işini yapan. Shima-sensei ise ilk genin takımını almış, nispeten deneyimsiz ve genç bir Jounin idi. Onu da severdi. Ancak Zaru ile aralarındaki ilişki diğerlerinden farklıydı. Onunla hem bir rakip, hem de çok yakın iki dostlardı. Ne kadar çalışırsa çalışsın Zaru gibi olamayacaktı. Kılıcıyla savaş alanında dans eden, neredeyse bütün shinobi sanatları ve disiplinlerinde aşırı yetenekli, bir o kadar da düşünceli, iyi kalpli biriydi. Ringo için bir kamçı gibiydi. Ekibiyle geçirdiği vakit Chuunin sınavlarına katılıp hepsinin başarıyla rütbelerini almasına kadar devam etti. Shima, başka bir genin takımında görevlendirildi. Zaru, sınırdışı operasyonlara özel bir timin liderliğini yapmak için atandı ve bir daha görülmedi. Hotaru ise genellikle köy devriyesinde bulunan ve masabaşı işlerde görev alan bir kariyer planı çizdi. Neticede hepsi bir noktada hayatından yavaşça çıktılar. Ancak onları halen çok iyi hatırlamakta.
-
Hayatından minik bir kesit sunması istenseydi, ne anlatırdı?
Büyük ihtimalle esaretten kurtarıldığı geceyi anlatırdı. Karanlığı aydınlatan ışıklar, patlama seslerine eşlik eden küf kokusu, ciğerlerine dolan duman...
Zindanının kapısını aralayan Ishigakure shinobisi. Kanlar içinde, ancak mağrur bir gülümseme. Bir çocuğun minik kalbini ürkütmeden, ona yeni bir hayat sunacak kadar cesur. Her şey geride kaldı... Her şey geçti... Yeni bir hayat, yeni bir ev. Minik bedeni ile hayatında ilk defa birisine sarılmış, birisine sevgisini gösterebilmişti. Karanlığı bir ışık oku gibi yarıp geçen Ishigakure alın bandının ışıltısı. Tek amacı, tek isteği oluvermişti. O gün yaşamı tekrar başlamış, nefesi tekrar harlanmıştı. Shinobi olmaktan başka bir hayali yoktu, evini; ishigakure'yi korumaktan başka emeli kalmamıştı.
-
Köyünün hangi kısmında yaşıyor? Buradan memnun mu? Taşınmayı düşünüyor mu?
Ringo Ishigakure'nin kast sistemi dolayısıyla ve shinobilere sunulan konutlar ve yaşam alanında hayatını sürdürmekten memnundur. Burada spor yapabileceği, yürüyüşe çıkabileceği çok fazla sayıda alan var. Bununla birlikte sevdiği lokantalara yakın olmak, meslektaşları ile komşu olmak ve küçük olsa da kullanışlı bir konuta sahip olma konusunda oldukça mutlu. Taşınmayı şu zamana kadar hiç düşünmedi.
-
Hayatında yer etmiş en önemli kişi kimdir? Bu şahısla neler yaşamıştır?
Chuunin sınavlarında tribünde kendisine ait ayrılmış locada köyünün her shinobisini gurur dolu gözlerle izleyen ve destekleyen, pes etmek istediği zamanlarda onu ayağa kaldıran, güvenen ve ona kendisine inanmasını sağlayan kişi. 6. Ishichou Shinkai Kurumi.
Kurumi ile çok seviyeli bir ilişkisi vardı. Kendi jenerasyonu köyünün en gelecek vaad eden jenerasyonu olduğu için akranları arasında hep öne çıkmak istemişti. Ancak Ringo Genin ve Chuunin olduğu yıllarda ortalama yeteneğinin ve kısıtlı dehasının zincirlerini kıramadı. Ne kadar hırslı ve iradeli bir kişiliği olsa dahi çoğu zaman koyvermişliği, salıvermişliği olmuştu. Tüm bu zamanlarda onun tekrardan ayağa kalkmasını, kendisine güvenmesini sağlayan kişiydi.
Shinano'ya giden kervanın koruma görevi, Asakura geçidinde Gin ile tanıştıkları ve yalnızca ona verilmiş özel görev, Jin Ryoken'in özel durumu ve akabinde birlikte çıktıkları görev. Her defasında ona güvendiğini göstermişti. Bu sebeple onun varlığı ve ona duyduğu hayranlığa sırtını yaslayarak hep daha iyiye gitmeyi hayal etmiş, hep daya iyisi olmak istemişti. Shinobi olarak hayatındaki en büyük rol modellerinden birisi olmuştu.
-
Etkileyen en önemli olay neydi?
Ringo pek de uzak olmayan bir geçmişte, Jounin sınavlarında her shinobinin yaşaması muhtemel; talihsiz sayılacak bir olay yaşamıştı.
Sunagakure ekibinden rakibi olan Shibuya Koshiro ve Mita Toshiyuki ile girdiği dövüş sonrasında, karşılaşma oldukça kızışmış ve Suna ekibinin cüretkar hamleleri sonucunda üsleri dahi büyük bir yıkımla karşılaşmıştı. Dövüş, Ringo'nun sert hamlesi sonucunda Mita Toshiyuki'nin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı. Bunun akabinde Sunagakure ekibi sınavdan çekilmişti. Ancak kendileri için sınav devam etmişti. Tüm riskler ve sınavın yapısı düşünüldüğünde bir suç işlemediğini biliyordu. İlk kez can almamıştı lakin bir rütbe uğruna düzenlenen sınavda, kendisi gibi hayalleri olan, köyünün ve kendisinin iyiliği için savaşan bir shinobinin ölümüne sebep olmuştu. Bu olayı sınav devam ettiği esnada çabuk atlatsa da sınav sonrasında oldukça düşünme fırsatı buldu. Bir daha başına gelse belki yine aynı şey yaşanırdı, kendisini geri tutmazdı. Neticede bir shinobi her gün yataktan öleceğini aklında bulundurarak uyanır. Bu işin fıtratında ölüm vardır. Ölmek ne kadar kötüyse, öldürmek de o kadar kötüdür; kara bir lekedir. Ancak bu durumdan hoşnut olduğu anlamına da gelmiyor bu.
Bu olaydan sonra elde ettikleri bir ekipman sayesinde neredeyse tanrısal bir güce, sınırlı bir süre için kavuşmuş ve çoğunluğu kendi köyünden olan diğer katılımcıların hepsini yenmişti. Onlara o kadar büyük zarar vermişti ki, bu durum sınavdan ve elde edeceği rütbeden tiksinmesine dahi sebebiyet vermişti. Ne kadar hırslı da olsa, daha ileri gitmeyi ne kadar istese de insanlara bu denli zarar verme, hayatlarını ellerinden alma, onları kalıcı sakat bırakma fikri artık ona eskisi kadar ihtimalsiz gelmiyordu. Çünkü güçlendikçe ve ilerledikçe bunu yapabilme ihtimali artıyor ve bir noktada artık gereksiz yere birilerine zarar verme fikri ona tiksindirici geliyordu.
Bu sebeple yaptıklarından ne kadar pişman olmasa da, bunların olmamış olmasını dilerdi. Öldür ya da öl durumunda bulunmadığı sürece, masumların hayatı tehlikede olmadığı sürece birine bu denli zarar verme fikri onu yıpratıyordu artık. Ancak bu durumla nasıl baş edebileceğini de bilmiyordu. Zira bir anlık dahi zaaf göstermek, biraz olsun acımak onun fıtratında yoktu. Bu sebeple eskisi kadar çabuk sinirlenen, hızlı öfkelenen yapısının törpülendiğini hissediyordu. Vicdanıyla olmasa dahi, mantığıyla düşünebilme yetisini bu olaylar sonucunda biraz olsun elde edebilmişti.
-
Ailesi nasıldı? Annesi ve babası birer Shinobi'miydi yoksa sivil mi?
Ringo ailesinin büyük ihtimalle shinobi olduğunu tahmin ediyor. En azından bağlı bulundukları tarikatın shinobi öğretilerine bağlı olmasından bu sonuca varıyor. O ikisini, onu ziyaret etmeye gelen gölgeler olarak bildiği için; ve silüetlerinden başka bir şey görmediği için onun için çocukluk kabusundan başka bir şey değiller. Uzun yıllar boyunca onlardan haber almadı ve karşısına da çıkmadılar. Bundan sonra da onların karşısına çıkacağını düşünmüyor.
-
Dışarıdan nasıl bir benlik çiziyor? Başkaları onu ilk görüşte nasıl tanımlar? Onu tanıyanlar için bu tanım değişir mi, yoksa ilk görüldüğü anda neyse hep o mu?
Çoğunlukla dışarıdan bakıldığında daha soğuk, daha kaba ve saygısız biri olarak göze çarpar Ringo. Ciddiyetsiz, sakin ancak bir o kadar rahatsız edici bir çerçeve çizebilir. Mizacı ve espiri anlayışı insanlarla kavga etmeye çok uygundur. Bu sebeple ilk görüşte komik ve eğlenceli bulunup sevilebilir de, iğrenilebilir de. Bu çerçeve kişiden kişiye göre oldukça değişir. Ancak Ringo ilk görüldüğü andan sonra hep aynı değildir.
Karşılıklı saygı, güveni doğurur ve güven bir süre sonra sevgiye dönüşebilir. Ringo dost olarak addettiği insanları sever ve sakınır. Bu sebeple onu tanıyan ve sevmeyen bir çok insan için Ringo'nun mizacı ve tavırları katlanılır hale gelebilir. Bir süre sonra kendisi de güvendiği insanlara karşı ilgisini ve sevgisini az da olsa belli eder. Bunu sözleriyle değil, icraatleri ve davranışları ile belli etmektedir. Zamanla daha sıcakkanlı, daha sevecen bir portreye bürünmektedir.
-
İnsan ilişkileri nasıl? Başkalarına kolay açılabiliyor mu, yoksa kendini kapatmayı mı tercih ediyor? Başkalarına karşı tahamülü ne seviyede?
Ringo kapağı yarı açık bir kutu gibidir. Kolay kolay niyetini, davranış ve düşünce kalıplarını karşıya belli etmez. Ancak ortak amaçların ve ortak kaderin bir tutkal etkisi olduğuna inanır. Yanındaki insanlarla kaderinin bir şekilde bağlandığını hissederse, düşüncelerini dışarıya sızdırmaktan çekinmez. Sahip olduğu esnek mizacı sayesinde fikir ve düşüncelerini hicivle bezeli bir şekilde belli etse de net olmaya özen gösterir. İş başkalarını dinlemeye geldiğinde de farklı değildir. Onun için ortak amaç ve kadere hizmet etmeyen düşünceler ve fikirler pek de önemli değildir. Ancak takım arkadaşlarının, sevdiklerinin fikirlerini dinlemeye özen gösterir. Bir şekilde önemsediğini belli eder. Tahammül ise Ringo için bir değişkendir. Mızmızlardan hoşlanmaz. Birisinin bir konu hakkında mızmızlanması, pek tahammül edebileceği bir şey değildir. Aynı şekilde boşboğazlardan, egoistlerden ve kasıntı tiplerden de hoşlanmaz. Bu tiplere tahammül eşiği düşüktür ve yer yer rahatsızlığını kendi iğneleyici tarzı ile belli eder.
-
En büyük zaafı nedir? Bu zaafı hakkında neler düşünüyor?
Ringo kadın ve çocukların zarar görmesinden hoşlanmaz. Bir şekilde kendisini sorumlu hisseder ve kendisini öne atar. İnsanların eşit doğmadıklarına inanır ve güçlünün zayıfı her daim sakınması gerektiği konusunda kararı nettir. Eğer birisi zayıf ise, kendi gücü yettiğince onu korumak ister. Bu durum, riskli kararlar alması gerektiği zamanlarda cüretkar davranmasına sebebiyet verir. Aynı sorumluluğu köyü ve takım arkadaşları için de hisseder. Köyünün iyiliği için canından vazgeçmek çok zor bir karar değildir onun için. İntihara meyilli değildir yine de. Hayatına değer verir.
Ringo'nun kontrolü olmayan tek zaafı ise esarettir. Çocukluk travmasından kurtulamayan Ringo, özgürlüğüne düşkündür. Esaret altında bulunduğu her an, onun için katlanılmaz bir eziyettir. Kapalı bir yerde tutulmak, özgürlüğünün kısıtlanması, bağlanmak, bir başkasının insafına kalmak Ringo için felaket senaryosundan başka bir şey değildir. Böyle bir durumun onun en büyük zaafı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
-
En güçlü tarafı nedir? Hangi özelliğinden gurur duyar?
Ringo bir deha değildir. Ancak hırslıdır ve çalışkandır. Yetenekli değildir, ancak savaşmayı bilir. En güçlü tarafının da bu olduğunu düşünür. Nasıl ayakta kalacağını bilir, düştüğünde kalkmak onun için zor değildir. Vazgeçmemeyi bilmek, hırsını kaybetmemek ve ruhunu sürekli ateşlemek onun için kolaydır. Zira minik bir çocukken dahi karanlıkta yüzen bir savaşçı olmak, ona bazı özellikleri hiç kaybetmemek üzere işlemiştir. Güzel yemekleri, refahı ve sevgiyi çok ama çok sonradan tatmıştır. Tüm bunlara maruz kalmak bile sıradan bir insan olmasının önünde engeldir. Ancak pozitivist yapısı sayesinde hepsinin üstesinden gelmiştir. Karalar bağlamayı sevmeyen, sürekli çıkar yol arayan hırslı yapısının en güçlü özelliği olduğunu düşünür.
-
Kendini nasıl ifade etmeyi tercih ediyor? Kendi fikirlerini ortaya atarken baskın bir kişilik mi sergiliyor, yoksa karşıt bir argüman duyduğunda çabucak sönüyor mu?
Ringo fikirlerini aktarırken baskın olmayı sever. Kendi fikirlerini mizahi bir dille, çoğunlukla doğrudan söylemeyi sever. Çok iyi bildiği konularda ise tartışmaya girmekten çekinmez. Zira ortak akıl oluşturmanın tartışmaktan geçtiğini düşünür. Bilmediği konularda ise susmayı tercih eder. Ancak kimsenin bir şeyi bilmediği, belirsiz durumlarda susmaktan ziyade yine fikir yürütmenin en doğru yol olduğunu düşünür. Kendisinden daha mantıklı ve bilgili birisi olmadığı sürece kolay kolay fikrini yutmayı sevmez. Bir noktada birisinin haklı olduğunu anlarsa, bir şekilde yine kendine has mizahıyla ortamı hiç tartışma yaşanmamış gibi yumuşatır ve konuyu değiştirir. Haksız çıktığında da benzer davranış kalıbını sergiler.
-
Önem verdiği değerler neler? Bunlar onun için ne kadar katı? Başkalarına bu değerleri empoze etmeye çalışıyor mu?
Kendi shinobi yoluna inanır. Seçtiği bir yol değildir bu. Yürümekte zorunlu olduğu tek yoldur, başkasını bilmez. Shinobi dünyasının acımasızlığı ve tüm kurallarına rağmen kuralsızlığı karşısında herkesin bir evi olması gerektiğini savunur. Bu günü geldiğinde köyüdür, köyü yoksa sırtını dayadığı dostlarıdır. Bu sebeple kuralların esnetilebileceğini ama kırılamayacağını bilir. Evsiz ve yalnız kalmak bir daha asla deneyimlemek istmediği bir şey olduğu için buna sıkı sıkıya sarılır. Zira Ringo hiç bir şeyi olmayan, bir eve, aileye ve dostlara sahip olmadan dünyaya gelmiş birisi olarak bunları çok sonradan kazanmıştır. Kazandığını bir daha kaybetmemek, sonuna kadar korumak tek amacıdır. Bu sebeple vatanseverdir. Bir şekilde onun için iyisi ve doğrusu budur. Lakin bu ideolojiyi başkalarına empoze etmeye çalışmaz. Birisine mentorluk yapmak onun için hoş bir olgu da olsa, bir başkasının ondan etkilenerek bunu kendi mantık süzgecinden geçirerek kendine almasını tercih eder. Çünkü insanların değerleri farklıdır ve onun için gurur verici, iyi ve hayati olan bu ideoloji bir başkası için o kadar özel olmayabilir. Bu da onların eksikliğidir; bazen onun için özel olanın ona kalmasını ister. Bu ona göre bir bencillik değil, özfarkındalıktır.
-
Başkalarının hisleri hakkında neler düşünüyor? Empati yapabiliyor mu? Yapabiliyorsa bile, karşı tarafın hislerini önemsiyor mu?
Ringo işine geldiği zaman empati kurabilir. İşine gelmediği zamanlarda karşıdakini yok sayabilir. Genellikle takım arkadaşlarının fikirlerini önemseme ve sorunlarına çözüm bulma eğilimindedir. Onun mızmızlık olarak addedebileceği, sürekli şikayet eden tiplere karşı empati yapmaz. Aynı şekilde kendisini olabildiğince üstün gören, üst perdeden konuşan egoist tiplere karşı zaten olabildiğince mesafelidir. Kuruntularda boğulan, şüpheci ve anksiyete hastası tiplere karşı hiç empati yapmaz. Bu insanların hislerini önemsemez. Ancak saygısını kazanmış, bir şekilde üstün yanlarını bilen ve kendisine iyi yaklaşan insanlara karşı dostane yaklaşır. Kendi pasif-agresif tutumundan vazgeçmeden onları dinler ve kendi mizacıyla onlara tavsiye verebilir.
-
Kısa dönemdeki amaçları neler? Uzun dönemde başarmak istedikleri nedir?
Ringo'nun kısa dönem amaçları dönemseldir. Dönem dönem değişebileceği gibi, günden güne amaçladıkları değişebilir. Ancak motivasyonu sabittir. Görevlerinde başarılı olmak, onu seven insanların yüzünü kara çıkarmamak ve bir şekilde kendisine bir şeyler katmak. Bu sebeple işinin yanında sert antremanlar yapar ve sürekli çalışır. Kısa dönemde kendisine katmak istediği shinobi yetenekleri vardır. Mühürleme teknikleri öğrenmek, Göz tekniğini daha iyi kontrol etmek ve Ninjutsu alanında kendisini daha da pekiştirmek gibi. Uzun dönemli amaçları ise kariyerine odaklıdır. Kariyerist birisi olmasa da bir şekilde Shinobi dünyasında bir etki bırakabilmek, hedeflerini gerçekleştirebilmek amacıyla kariyerinde ilerlemek istemektedir. Bununla birlikte kendi çocukluğunun onda yarattığı travmayı başka çocukların yaşamaması adına bireysel olarak yetim çocuklarla özel olarak ilgilenmektedir ve gelecekte de ilgilenmeye devam edecektir.
-
Daha önce bir can aldıysa; bu olay gerçekleşirken ve gerçekleştikten sonra neler düşündü?
Işık yolu tarikatının peşine düştüğü zamanlarda güç kullanmaktan hiç çekinmedi. Köyü tarafından yasadışı olarak kabul edilen bir yapılanma olması sebebiyle, gerektiğinde güç kullanmaya yetkisi vardı. Bu sebeple karşısına çıkan bir kaç havariyi öldürmüştü. En bilineni ise Kosuke idi. Güçlü, kuvvetli ve onu bilgiye götürecek olandı. Canını alırken tereddüt etmemişti. Onu öldürdüğü esnada cansız etinin yere yığılışını izlerken burukluk yaşamadı, üzülmedi. Ancak kendisini daha yüce ve gururlu da hissetmedi. Yalnızca yitip gitmiş bir hayatın ardından bakakaldı. Onun cehennem alevlerinde kavrulup ruhunun sonsuz bir ızdıraba sürüklenmesini istemedi, bedenini parçalara ayırmak istemedi. Kosuke'nin cesedini usulüne uygun bir şekilde gömerek olay yerini terk etti. Neticede, bir suçluyu öldürmüştü. Olay her ne kadar kişisel de olsa, günün sonunda köyüne hizmet eden bir askerin yapması gerekeni yapmıştı.
Görevleri esnasında bir kaç haydutu öldürmüştü. Bu esnada aynı duyguları yaşadı. İşini yapan, burukluk yaşamayan bir kafadaydı hala. İşini yaptığının bilincindeydi. Zira biliyordu ki, tereddüt ederse karşısındakiler kılıcını böğrüne saplamaktan geri durmayacaklardı. Aynı şekilde yaşamak için öldürmek ona bir üzüntü vermiyordu. Lakin mutluluk da vermiyordu. Biliyordu ki, öldürmek kara bir lekeydi. Bu lekeyle yaşamak çoğu zaman ölmekten de zordu.
Jounin sınavları esnasında kazara da olsa bir shinobinin ölümüne sebep olmuştu. Bu ise diğerlerinden biraz daha farklıydı. İlk kez karşısında bir suçlu yahut haydut yoktu. Aksine kötü niyeti olmayan, kendi hayalleri için çabalayan ve tıpkı kendisi gibi bir yerlere gelmeye çalışan saygın ve güçlü bir rakip vardı. O elinden geleni sakınmamıştı, kendisi de sakınmadı. Ancak hırsının kurbanı oldu. Belki geriye dönse, bir şeyleri farklı yapardı. Ancak yine aynı sonuçla karşılaşsa, yine pişman olmazdı. Biliyordu ki, yaşananı geri alamazdı. Yapması gerekeni yapmıştı. Yine de bu farklıydı. Farklı hissettiriyordu, buruk hissetiriyordu. Bir süre geçtikten sonra ise adını koymuştu, üzgün hissettiriyordu. Keşkelerle yaşamak acizliktir. Ama büyük bir keşke'si olmuştu bu olay onun.
-
Nasıl rahatlar? Nasıl stres atar?
Ringo'nun ekipmanlarla arası iyidir. Atış talimi yapmak kadar onlarla birer yapboz gibi oynamak, bazen elinde çevirmek dahi rahatlatıcıdır. Bununla birlikte yemek yemeyi sever, abur cuburla arası yoktur fakat oldukça iştahlı biridir. Yemek bir nevi meditasyon gibidir. Yemek yerken düşünmez ve konuşmaz. Odağını yemeğe verir, olabildiğince yavaş yer.
-
Liderlik vasfı var mıdır? Bundan bağımsız olarak, lider olmayı aktif olarak kovalar mı? Liderlik pozisyonunda kendini bulduğunda nasıl davranır?
Ringo kendisinde liderlik vasfı olduğunu düşünür. Zira komuta etmenin en iyi yolunun ortak akla ve kadere inanmak olduğunu bilir. Günün sonunda herkes için en doğru ve sağlıklı kararı almak zordur, ancak imkansız değildir. Ringo çoğunluğun iyiliği konseptini iyi anlamıştır. İnsanların güçlü ve zayıf yönlerini analiz edip bu yönlere göre hareket etme konusunda iyidir. Lider olmayı kovalama hususunda ise bunu sözleri ve doğrudan isteği ile belli etmek yerine, davranışları ile belli etmeyi sever. İcraatlerin kalıcılığına ve etkisine inanır. Bu sebeple üstlerine ve rol modellerine karşı kendisini sürekli kanıtlama eğilimindedir. Liderlik onun için günü geldiğinde geçmesi gereken bir yoldur. Yol değişmeyecektir, patika biraz daha taşlı ve engebeli olacaktır. O gün geldiğinde felsefesi ve dünya görüşünde bir şey eksilmeyecektir. Yalnızca bazen alması gereken kararların daha ciddi, daha acımasız olacağının bilincindedir. Bu kararları alabileceğinden şüphesi yoktur.
-
Arkadaşlık ilişkileri ne durumdadır? Onunla arkadaş olmak kolay mıdır? Güveni kolay kazanılır mı?
Ringo kolay kolay güvenemez. Ancak güvendiği insanlarla iyi ilişkiler kurar. Genellikle soğuk, kırıcı ve iğneleyici tavırları, belli bir süreden sonra gerçekten iyi ilişkiler kurabildiği insanlar tarafından olumlu karşılanmaya başlar. Yine de onunla arkadaş olmak kolay değildir. Zira önyargıları vardır yabancılara karşı. Kurosawa Haru, bir shinobi olarak onun güvenebileceği profildeki ender insanlardan olmasına karşın ona tam manasıyla güvenmesi belki de bir haftayı bulmuştur. Güvenin sözlerle değil, icraatlerle kazanılacağına inanır. Bu sebeple bir hareket görmediği sürece laflar ile karşıdakine tam manasıyla güvenmesi zordur.
-
Kırmızı çizgileri neler? Bunları ne kadar savunuyor?
Masumların zarar görmesi, çocukların eziyet çekmesi. Bunlara sebep olabilecek her türlü davranış ve kimsenin cezalandırılması gerektiğini düşünür. Aynısı hayvanlar için de geçerlidir. Aynı şekilde köylerini ve dostlarını satmış shinobilerin basitçe 'çöp' muamelesi görmesi gerektiğini savunur. Buna verilecek en uygun yanıt, ölüm döşeğinde olsa bile bunu savunacağıdır. Zira, kendisi tam anlamıyla bunun için nefes almaktadır.
-
Hobileri neler? Ne seviyede? Bu işi ciddiye alıyor mu?
Ringo mutfak sanatlarına ilgilidir. Geleneksel yemekleri iyi bir seviyede yapabilir. Çok yetenekli olduğunu düşünmese de bu konuda çalışmaktan keyif alır. Yeni tarifler dener ve yemeklerini geliştirmeye çalışır. Çevresindeki insanlara yemek yapmak ona keyif verir. Kim bilir, belki günün birinde bu konuda bir eğitim dahi alır.
-
Shinobi olmasaydı nasıl bir kariyere sahip olurdu?
Ringo muhtemelen bu soruyu bir gün dahi düşünmemiştir. Çünkü emekliliği de düşünmemiştir. Zira emekli olacağı günün, savaş alanında yığılıp bir daha kalkamayacağı gün olduğunu bilir. Ancak bir şekilde bu gerçekleşirse, ne yapacağını pek bilemez. Aktif shinobiliği sonlanırsa, yeni jenerasyonları eğiten bir hoca olmak ister. Eğer hiç shinobi olmasaydı, muhtemelen yine öğretmen olmak isteyebilirdi. En azından çocuklara bir şeyler katabilmenin, erdemli bir iş olduğunu düşünmektedir.
-
Ölüm hakkındaki düşünceleri neler? Eğer yarın öleceğini bilse bu durumu nasıl karşılar?
Ringo bir shinobi olarak ölüm ile burun buruna yaşadığının bilincindedir. Yarın ölmeyeceğinin onun için hiç bir garantisi yoktur. Bu durumu çok uzun zaman önce kabul etmiştir. Bu sebeple kesinlikle şaşırmaz, gözleri açık gitmez. Ancak ölmekten memnun da olmaz. Zira yapacağı çok şey vardır ve muhtemelen hepsi yarıda kalacaktır. "Tamam, şimdi oldu." demeden göçmeyi istememektedir.
-
Nasıl yemeklerden hoşlanır?
Ringo fazla baharat sevmez. Abur cubur sevmez, Tatlıyla arası yoktur. Geleneksel yemeklerden hoşlanır. Sebze ve et dengeli öğünleri sever. Her daim taze ve doğru sürede pişmiş ürünleri tüketmeyi sever. Örneğin Soba, Yakitori ve salata onun için harika bir öğündür. Deniz ürünlerini sever. Yediği miktar ise genellikle bir porsiyonun üzerindedir. Bir ramen onun istediği gibi yapılmış ve doğru ürünleri içeriyorsa 5 kase içmesi oldukça mümkündür. İçkiyi ise kararında içer. Genelde sake ve pirinç birası tercih eder; ancak hiç bir zaman sarhoş olacak kadar içmez.
-
Romantik olarak aktif mi? Değilse bile, bu konu hakkında ne düşünüyor?
Ringo için romantizm zor bir olgu değil. Ancak şu zamana kadar deneyimleri basit flörtlerden öteye gitmemiştir. Aşk denen duyguyu yaşayıp yaşamadığını dahi bilmemektedir. Ancak Ringo takıntı yapacak seviyede hayranlık duyacağı karşı cinslerle tanışmıştı. Bunlardan birisi, Genin takımından arkadaşı Zaru idi. Aralarındaki ilişki dostluktan öteye gitmese dahi; her an onu düşünecek kadar büyük bir hayranlık beslemekteydi ona. Aynı şekilde Ginbushi'ye de hayranlık duyuyordu. Bunu aşk olarak addetmek çok zor olsa da, bir şekilde Ringo için bazı kalıpları ortaya koyduğu bir gerçektir. Onun birinden etkilenebilmesi için ve romantik bir aksiyon alabilmesi için öncelikle bir özelliğine hayran olabilmesi gerekmektedir. Bir şekilde Ringo'yu şaşırtan, etkileyen ve hayran bırakan insanlara karşı romantik olarak etkileşim kurabileceğinin farkındadır.
-
Rol modeli kim? Onu ne kadar imite ediyor?
Shinkai Kurumi, Yajima Juzo ve Jounin Fujimi Chiriku köy içerisinde tanıdığı, sevdiği ve saydığı rol modelleridir. Hepsinin bir ya da bir kaç özelliğini almıştır. Kurumi'ye duyduğu hayranlık, onun pozisyonu ve shinobi kariyerinedire. Juzo için sarsılmaz, kırılmaz bir irade olduğunu düşünür ve mental yapısını örnek alır. Chiriku onu kurtaran Ishi Jounin'i olarak belki de hayatı boyunca borçlu kalacağı tek insandır. Bu sebeple minnet duymaktadır.
Shinobi tarihinde ise kendisine yakın gördüğü ve hayranlık duyduğu kişi Hatake Kakashi'dir. Onun hayatının her yönüyle bir mücadele olduğunu bilir ve kendisine büyük saygı duyar. Özellikle dostlarına ve köyüne olan bağlılığını örnek almaya çalışır.
-
Fobileri neler? Nelerden çok korkar? Bu korkularını yenmek için spesifik bir şeyler yapıyor mu?
Ringo esaret altında kalmaktan hiç bir şekilde hoşlanmaz. Hoşlanmayı bırak, deli olur. Aklını kaybeder ve bununla ilgili çalışma yapıp üzerine gitmek dahi bir şekilde onu delirtir, korkutur. Yaşı ilerledikçe bu konuda çok ilerleme kaydetmesine karşın, hiç bir zaman içindeki ürkek çocuğu söküp atamayacağını bilmektedir.
-
Geçmişiyle barışık mı? Onu yaralayan olaylar hakkında ne düşünüyor? Bunu atlatabileceğini hissedebiliyor mu?
Ringo geçmişiyle barışık falan değildir. Yaşadığı çocukluk, onun için bir lanet gibidir. İşin en acı tarafı ise kendisi bir kurbandır. Hiç bir suçu ve günahı yoktur. Geçmişe dönse, hiç bir şeyi değiştirecek gücü de yoktur. Bu yüzden öfkeden başka bir şey hissetmez. Ancak buna takılmadan geleceğini düzeltmek için çabalayacak kadar da güçlüdür. Bunu atlatamayacağını ve yaşayamadığı çocukluğun içinde hep ukte kalacağının farkındadır.
-
Ne kadar sabırlıdır? Öfkelenirse yatışma süreci nasıl olur?
Ne çok sabırlıdır, ne de hemen gürleyip taşar. Bir noktada insandır ve öfkesini yoğun yaşadığı anlar olur. Ancak çabuk yatışacağı durumlar da olabilir. Genellikle yalnız kaldığında kolay yatışmaz. Öfkesini kusabileceği birini bulabilirse, bir şekilde bunu sözleri ya da icraatleriyle belli edebilir. Bu yanındaki insanlara da bağlıdır. Onunla birlikte öfkelenen, onunla birlikte gaza gelen insanlardan güç bularak hiç yatışamayadabilir. Daha sakin mizaçlı, kontrollü insanlar sayesinde çok daha kolay yatışabilir. Ancak mantıklı düşünmeyi ihmal etmez. Bir şekilde kendisini sakinleştirecek yolu bulur. Genellikle gözlerini kapatıp derin nefesler alır ve bir kaç an sonrasını düşünür. Bu onun için etkili bir yatışma yoludur.
-
Yeniliklere ne kadar açıktır? Kabul edici ve töleranslı bir tavır mı sergiler, yoksa gelenekçi midir?
Ringo geleneksel yöntemlerin işlevselliğine ve basitliğine inanır. Shinobi öğretileri konusunda gelenekçi olduğu gibi hayatı konusunda da geleneklerine bağlıdır. Ancak insanların özgürlüğüne karışmaz. Kendisi için geleneksel bir yöntem seçtiyse, bir başkasının denediği alternatif yolu pek de umursamaz.
-
Kültürü ve köyünün ortak geçmişi hakkındaki düşünceleri nelerdir?
Köyünün kültürünü ve shinobiliğe addettiği pozitif ayrımcı değeri sever ve benimser. Köyünün geçmişini iyi bilir ve kendisinin de bu geçmişe dahil olduktan sonra bunun bir parçası olduğunun bilincindedir. Köy değerlerine aykırı davranmayı sevmez. Bu durum hakkında zaman zaman böbürlendiği olur ve kendisi gibi düşünmeyenlere karşı pasif agresif tutumlar sergileyebilir.
-
Kendi minik ritüelleri (mutlaka yatmadan önce yastığının altına bir kunai koymak, güneş doğmadan kahvaltı etmek vs.) var mıdır
Ringo kunai ile taşlara ya da toprağa bir şeyler kazımayı, yazmayı sever. Genelde bunu yaparken düşüncelere dalar ve kendisini rahat hisseder. Aynı şekilde sabah uyanır uyanmaz kendisini yere bırakıp çekebildiği kadar şınav çeker. Akşam uyumadan önce gökyüzüne bakma imkanı varsa dakikalarca bakar.
-
Bu ritüelleri ne sıklıkla tekrarlar? Bu ritüeller onun için ne kadar önemlidir?
Bu ritüelleri takıntı seviyesinde benimsemez. Ancak rahatlaması ve içinin ferahlaması için önemli şeyler olduğunu düşünür. Ona bir zararı da yoktur zira. Hemen her gün, tekrarladığı işlerdir.
-
Dünya görüşü nedir?
Ringo güçsüzlerin kaderinin bir noktada gücü elinde bulunduranlar tarafından çizildiğine inanır. Bu yüzden güçsüz insanların birbirlerini kollaması gerektiğini düşünür. Ancak bu da yetmez. Gücü olup, vicdana sahip olanların da güçsüzleri koruması ve gözetmesi gerektiğini düşünür. Dünyada savaşlar ve kavga her zaman olacak bir olgudur. Dünya barışı sağlansa dahi, bir gün birisi çıkıp bundan sıkılacaktır. Parayı, kuvveti ve idareyi isteyenler her daim olacaktır. Açgözlülü insanları sevmemesinin bir diğer nedeni de budur. Zira onlar kendi dünya görüşü için zararlı bir düşmandır. Dünyayı yiyip bitiren parazitlerdir.
-
Kendini hangi politik eksende görmektedir?
Otoriter ve vatansever olmasının yanı sıra, ekonomik ve sosyal adaleti savunur. Ona göre bir babanın yeterince özgür olamaması, sıkı kurallara tabi olması ancak evine ve çocuklarına ekmek götürüp ailesinin güvenliğinden endişe etmeyerek ve yarını düşünmeyerek uykuya dalması, her şeyden daha iyidir. Bu sebeple bir yönetimin otoriter olduğu kadar adil olması gerektiğini savunur. Sosyal ve eşitlikçi bir çizginin yanı sıra otoriter bir çizgiyi de barındırdığı söylenebilir.
-
Evren içerisindeki güncel siyasi olaylar hakkındaki görüşleri ve düşünceleri nelerdir?
Ringo kendi köyü içerisinde vuku bulan son olaylardan memnun değildir. Özellikle hayranlık derecesinde sevdiği Ginbushi'nin yerine pek hoşlanmadığı Kageyasu'nun gelişi ve Ishigakure'nin shinobi birliğinden çekilmesine katlanamamaktadır. Bu durum onu öfkelendirmektedir lakin artık büyüdüğünün ve fevri davranma yaşının geçtiğinin de farkındadır. Bir şekilde akılcı, uzlaşmacı ve köyü için doğru olan yolun karşısına çıkmasını beklemektedir.
-
Favori sözü, deyimi veya atasözü nedir? Bu sözü kimden duymuştur? Ona göre ne anlama gelmektedir?
Ringo bazı tamlamaları kurarken "fena" sözcüğünü sıklıkla kullanır. "Fena hareket", "Yemek fena olmuş", "Fena adam sayılmazsın." gibi. Bu tarz sözcükler Ringo'nun günlük hayatında sıklıkla kullandığı sözcüklerdir. Bununla birlikte insanlara lakap takmayı sever. Benzetmeler yapar. Örneğin saçını anlamsız derecede sarı bulduğu insanlara "Sarı vileda, mutfak bezi" gibi lakapları sıklıkla takar.
Favori deyimi ise "götü başı oynatmak" olsa gerek. Genelde birisinin zıvanadan çıktığını hissederse, birisinin fazla cıvıttığını anlarsa bu tarz bir deyimi farklı versiyonlarıyla sıklıkla söyler. Bu deyimi Chiriku-san ile geçirdiği vakitlerde ondan öğrenmiştir.