Itabe Hana
Posted: September 23rd, 2018, 1:02 am
Künye
İsim: Itabe Hana
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 164
Kilo: 55
Köy: Kusagakure
Element: Raiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm
Beline kadar uzanan beyaz saçları genelde at kuyruğu şeklinde toplanır. Chuunin kıyafetinin altına rahat bol ve kullanışlı kıyafetler giymeyi tercih eder. Uzaktan bakıldığında öyle çok farklı yada özel bir insan değildir. Sessiz sakin kendi halinde bir insan portresi görünüşünden yürüyüşüne kadar her yerine sinmiştir işte.
Kişilik
Sessiz ve sakin kelimeleri onun kişiliğini fazlasıyla özetlemeye yeter aslında. Genel olarak pek konuşmayan ama öyle insanlardan falanda kaçmayan biri onunla iletişim kurmaya çalıştığında dinleyen ve cevap veren normal bir insandır işte. Hayalperest biridir, boş olduğu zamanlarda kendisiyle ilgili hayaller kurar ve bu hayaller çoğunlukla uzun zamandır kayıp olan bir şeyi yada eşi benzeri görülmemiş bir yeri keşfedip ünlü olmasıyla ilgilidir. Çizim yapmayı sever ve küçük not defterini yanından asla ayırmaz, günde mutlaka bir iki kez o defter açılıp içine bir şeyler çiziktirilir. Gezmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi fazlasıyla sever. Şiddet yanlısı bir birey değildir. Akademiye yazılma sebebi sadece ama sadece kendisini koruma ve görevler vasıtasıyla dünyayı gezebilme isteğinden dolayıdır. Şiddetten kaçınmaya çalışır, öyleki birini öldürmesi gerekeceğini düşündüğü görevlere adını yazmaktan itinayla kaçınır.
Kapalı havaları sevmez, güneşin yukarıda olduğu, gezmeye elverişli olan hava şartları her zaman mutlu etmiştir onu. Çizim yapmaktan arta kalan zamanlarda genellikle bilinmiş kaşiflerin seyahatnamelerini yada bunlara benzer kitapları okur.
Kolay kolay sinirlenmez, bunun sebebi çelik gibi sinirlerinin olmasından değilde. Aklının genelde başka başka yerlerde olmasından ve söylenen çoğu şeyi umursamamasından kaynaklıdır. Kendi kendine bir insandır aslında Hana. Kendiyle vakit geçirmeyi, yalnız kalmayı doğada yada kültürel yerlerde olmayı tercih eden biridir. Bu yüzden dolayı da köy hayatı yavaş yavaş onu sıkmaya başlamıştır. Önünde uçsuz bucaksız bir dünya varken o köyünde adeta kafese tıkılmış bir kuş gibi hissetmektedir.
Özgeçmiş
Ebeveynlerinin shinobi olması sebebiyle neredeyse tüm çocukluğunu teyzesiyle geçiren Hana, arkadaşsız izole bir biçimde büyümüş ve içine kapanık bir birey olarak yetişmeye başlamıştı. Pek konuşmuyor, genelde ona yapılanı sorgulamadan yapıyor gıkını çıkartmıyordu. Sıkıntıdan patlasada dile getirmiyor kendi kendine eğlenceler uğraşlar bulmaya çalışıyordu. Belkide yapmaktan hoşlandığı yegane şey teyzesiyle çiçek ot meyve ve tarzı şeyler toplamak için yaptıkları kır gezileriydi. Hana belkide bu tür gezilerde kendini özgür hissediyor ve sıkılmıyordu. Anne ve babasının meslekleri gereği köy dışına çok çıktıklarını biliyordu. Sırf bu yüzden oda akademiye yazıldı. Verilen görevlerle köy dışına çıkma, yeni yeni yerleri keşfetme düşüncesi içini kıpır kıpır ediyordu. Elbette dünyayı gezmek için shinobi olmasına gerek yoktu. Lakin o dünyayı tek başına gezmek ve bunu yaparken de kendini koruyabilecek biri olduğundan emin olmak istiyordu.
Akademi yıllarında da sessizliği devam etti. Pek arkadaşı olmadı. Zamanının çoğunu ya orda burda gezip çizimler yaparak yada antrenman yaparak geçiriyordu. Ailesinin vakti olduğunda onlarlada geçirebildiği kadar zaman geçiriyordu. Mezun olup tıfıl bir genin olduğunda başlarda hayal kırıklığına uğramıştı. Zira o dağları, karları ve fırtınaları görmek isterken köy büyükleri onu kedi peşinde koşturuyordu. Neyseki ilk köy dışı görevi bir kaç ay sonra gelmişti ve oda doğru kararı verdiğinden emin olmuştu. Tabi görev sırasında durup bir yerlerin resmini çizmeye çalıştığı için çok azar yemişti.
Hana'nın yılları böyle geçmeye devam etti. Köy dışı görevlere çıkıyor çizimler yapıyor yeni yeni yerler keşfediyordu. Chuunin olduktan yada Chuunin sınavında görev aldıktan sonrada bu değişmedi. Ancak Chuunin sınavından sonra Hana kendisini bir Kusagakure vatandaşı olarak değilde, bir dünya vatandaşı olarak görmeye başladı. Kusagakure'nin bir askeri olarak dünyanın sadece belirli bir kısmını görebileceğinin farkına vardı belkide. Köyünden kaçıp bir kaçak olmaya çok sıcak bakmasada dünyayı keşfetme dürtüsü çok ama çok ağır basıyor. Şimdilik sadece kendini her türlü tehlikeden koruyacak seviyeye gelmeye çalışıyor, gelecek ne gösterecek oda net olarak göremiyor.
Motivasyon
Kaşif
Hana'nın belkide en büyük hayali kimsenin görmediği, bilmediği yerleri keşfetmek kim bilir belki bir tepeye bir dağa kendi adını vermektir. Küçük çizim defterinde Kusagakurenin çeşitli yerleri, göreve gittiği farklı mekanlardaki ilginç yapıları yada doğal güzellikleri resmeder. Eğer gideceği bir yolun sonunda egzotik bir mekan varsa ve bundan haberdar ise küçük bir çocuk gibi heycanlanır.
Komplikasyon
-
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 2
Zeka: 4
İsim: Itabe Hana
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Boy: 164
Kilo: 55
Köy: Kusagakure
Element: Raiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm
Higuchi Kaede - Virtual YoutuberKişilik
Sessiz ve sakin kelimeleri onun kişiliğini fazlasıyla özetlemeye yeter aslında. Genel olarak pek konuşmayan ama öyle insanlardan falanda kaçmayan biri onunla iletişim kurmaya çalıştığında dinleyen ve cevap veren normal bir insandır işte. Hayalperest biridir, boş olduğu zamanlarda kendisiyle ilgili hayaller kurar ve bu hayaller çoğunlukla uzun zamandır kayıp olan bir şeyi yada eşi benzeri görülmemiş bir yeri keşfedip ünlü olmasıyla ilgilidir. Çizim yapmayı sever ve küçük not defterini yanından asla ayırmaz, günde mutlaka bir iki kez o defter açılıp içine bir şeyler çiziktirilir. Gezmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi fazlasıyla sever. Şiddet yanlısı bir birey değildir. Akademiye yazılma sebebi sadece ama sadece kendisini koruma ve görevler vasıtasıyla dünyayı gezebilme isteğinden dolayıdır. Şiddetten kaçınmaya çalışır, öyleki birini öldürmesi gerekeceğini düşündüğü görevlere adını yazmaktan itinayla kaçınır.
Kapalı havaları sevmez, güneşin yukarıda olduğu, gezmeye elverişli olan hava şartları her zaman mutlu etmiştir onu. Çizim yapmaktan arta kalan zamanlarda genellikle bilinmiş kaşiflerin seyahatnamelerini yada bunlara benzer kitapları okur.
Kolay kolay sinirlenmez, bunun sebebi çelik gibi sinirlerinin olmasından değilde. Aklının genelde başka başka yerlerde olmasından ve söylenen çoğu şeyi umursamamasından kaynaklıdır. Kendi kendine bir insandır aslında Hana. Kendiyle vakit geçirmeyi, yalnız kalmayı doğada yada kültürel yerlerde olmayı tercih eden biridir. Bu yüzden dolayı da köy hayatı yavaş yavaş onu sıkmaya başlamıştır. Önünde uçsuz bucaksız bir dünya varken o köyünde adeta kafese tıkılmış bir kuş gibi hissetmektedir.
Özgeçmiş
Ebeveynlerinin shinobi olması sebebiyle neredeyse tüm çocukluğunu teyzesiyle geçiren Hana, arkadaşsız izole bir biçimde büyümüş ve içine kapanık bir birey olarak yetişmeye başlamıştı. Pek konuşmuyor, genelde ona yapılanı sorgulamadan yapıyor gıkını çıkartmıyordu. Sıkıntıdan patlasada dile getirmiyor kendi kendine eğlenceler uğraşlar bulmaya çalışıyordu. Belkide yapmaktan hoşlandığı yegane şey teyzesiyle çiçek ot meyve ve tarzı şeyler toplamak için yaptıkları kır gezileriydi. Hana belkide bu tür gezilerde kendini özgür hissediyor ve sıkılmıyordu. Anne ve babasının meslekleri gereği köy dışına çok çıktıklarını biliyordu. Sırf bu yüzden oda akademiye yazıldı. Verilen görevlerle köy dışına çıkma, yeni yeni yerleri keşfetme düşüncesi içini kıpır kıpır ediyordu. Elbette dünyayı gezmek için shinobi olmasına gerek yoktu. Lakin o dünyayı tek başına gezmek ve bunu yaparken de kendini koruyabilecek biri olduğundan emin olmak istiyordu.
Akademi yıllarında da sessizliği devam etti. Pek arkadaşı olmadı. Zamanının çoğunu ya orda burda gezip çizimler yaparak yada antrenman yaparak geçiriyordu. Ailesinin vakti olduğunda onlarlada geçirebildiği kadar zaman geçiriyordu. Mezun olup tıfıl bir genin olduğunda başlarda hayal kırıklığına uğramıştı. Zira o dağları, karları ve fırtınaları görmek isterken köy büyükleri onu kedi peşinde koşturuyordu. Neyseki ilk köy dışı görevi bir kaç ay sonra gelmişti ve oda doğru kararı verdiğinden emin olmuştu. Tabi görev sırasında durup bir yerlerin resmini çizmeye çalıştığı için çok azar yemişti.
Hana'nın yılları böyle geçmeye devam etti. Köy dışı görevlere çıkıyor çizimler yapıyor yeni yeni yerler keşfediyordu. Chuunin olduktan yada Chuunin sınavında görev aldıktan sonrada bu değişmedi. Ancak Chuunin sınavından sonra Hana kendisini bir Kusagakure vatandaşı olarak değilde, bir dünya vatandaşı olarak görmeye başladı. Kusagakure'nin bir askeri olarak dünyanın sadece belirli bir kısmını görebileceğinin farkına vardı belkide. Köyünden kaçıp bir kaçak olmaya çok sıcak bakmasada dünyayı keşfetme dürtüsü çok ama çok ağır basıyor. Şimdilik sadece kendini her türlü tehlikeden koruyacak seviyeye gelmeye çalışıyor, gelecek ne gösterecek oda net olarak göremiyor.
Motivasyon
Kaşif
Hana'nın belkide en büyük hayali kimsenin görmediği, bilmediği yerleri keşfetmek kim bilir belki bir tepeye bir dağa kendi adını vermektir. Küçük çizim defterinde Kusagakurenin çeşitli yerleri, göreve gittiği farklı mekanlardaki ilginç yapıları yada doğal güzellikleri resmeder. Eğer gideceği bir yolun sonunda egzotik bir mekan varsa ve bundan haberdar ise küçük bir çocuk gibi heycanlanır.
Komplikasyon
-
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 2
Zeka: 4