Kita Usagi
Posted: September 11th, 2018, 4:11 am
Künye
İsim: Kita Usagi
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişli bir dişi
Boy: 1,61
Kilo: 52
Köy: Ishigakure
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:
Jaina Proudmoore - World of Warcraft
Saçının orijinal rengi sarı olsa da, yaşadığı bir olaydan sonra saçı komple beyazlamıştır. Maviş maviş parlak gözleri vardır. Dış görünüşüne çok fazla önem vermese de, çok fazla umursamamazlık da yapmaz. Giydiği kıyafetlerde genelde kapüşon olur. Çoğu zaman gümüş, mavi ve altın sarısı renginde bir kıyafet giyer.
Kişilik: Her ne kadar havalı bir duruşu olsa da, yakınına gelince ne kadar cana yakın birisi olduğu hemen anlaşılır. Etrafındakilere karşı oldukça iyi niyetli olmakla birlikte, tanımadığı insanlara karşı bir o kadar uzaktır. Onun için en zor nokta ise zaten tanışma kısmıdır. Az ama öz dostum mantığıyla hareket eder. Etrafındakileri dikkatli seçer. Konu ailesi olduğu zaman ağzını bıçak açmaz, o konudaki düşüncelerini tamamı ile kendisine saklar, hatta bazen kendisinden bile o düşünceleri sakladığı olur.
Bilgisi çoktur, ama sürekli yeni şeyler öğrenmek ister. Her türlü bilgi bir gün işime yarar diye düşünmektedir. Bu sebeple yanında daima kitap bulunur. Kütüphanedeki tüm kitapları bitirmeye çalışır. Bu yüzden boş zamanlarında onu kütüphanede bulmak çokta zor değildir.
Denizden azda olsa korkmaktadır. Ne var ki, yatkın olduğu elementin suiton olması da ayrı bir ironi olsa gerek. Bu korkusu, denize yaklaşamayacak kadar olmasa da, deniz kenarında iken içini hafif bir ürperti kaplamaktadır.
Rakiplerine karşı genellikle acımasız olmayı tercih eder. Çok spesifik bir durum olmadığı sürece de(hedefin canlı yakalanması vb.) öldürmekten çekinmez. Bu, onu etrafındaki kişilere hafif cani birisi gibi gösterse de, onu yakından tanıyanlar, içinin ne kadar sıcak olduğunu bildiği için bu durum bir sıkıntı oluşturmamaktadır.
Eklentiler:
Eğitimlerin başlayacağı günden bir gün öncesinde, şafak vakti, köyün doğu tarafına doğru ilerleyip abisinden son dersini alacaktı. Abisinden aldığı bu dersler öyle çok abartılacak türden dersler değildi. Sadece bir kaç turluk hafif dövüşler yapıyorlardı. Sonrasında köye geri dönüyorlardı. Bu son gün ise öncekilerden biraz daha farklıydı. Normal günlerde yaptıkları derslerde abisiyle birlikte giderdi. Lakin bu gün, abisi ona gidecekleri yeri söylemeden çıkmıştı. Abisinin söylediği tek şey vardı. O da gideceği yerin izlerini bulması gerektiğiydi. Tabi bunu yapmak, Usagi için daha çok erken olduğundan bir kaç ipucu vermişti.
Usagi şafağın ilk ışıkları ile yola çıkmıştı. İpuçlarını bulmak için çok fazla çaba sarf etmesi gerekmeyeceğini söylemişti abisi. Usagi ise kulağına gelen her bir sesi, derisini yüzecek gibi esen her bir rüzgarı dikkatlice analiz etmeye çalışıyordu. Bunlardan herhangi birisi bir ipucu olabilirdi. Normalde çalıştıkları yere doğru yaklaşık on dakika kadar yürümüştü. Lakin hiç bir ipucuna rastlayamamıştı. Biraz daha yürüdükten sonra, kayanın üzerine kazınmış bir ok işareti görmüştü. Altında ise "Bu Taraftan" yazıyordu. "Abi, ciddi olamazsın. Biraz daha zorlayabilirdin. O kadar salak değilim ben."
Abisine söylenerek okun gösterdiği yöne doğru gitmeye başladı. Biraz yürüdükten sonra bir kaç metal sesi duydu. Duyduğu sesler, metallerin birbirine çarptığında çıkan türden seslerdi. Sesleri duyduğu yöne doğru biraz ilerleyince, abisinin birkaç shinobi ile dövüştüğünü göremüştü. Tabi, bu dövüş arkadaşça bir dövüşten çok uzaktaydı. Usagi, şoka uğramış bir halde olduğu yerde dikilirken, arkadan belini kavrayan bir el ile kendisine geldi. "ABİİİİİİİ!"
Gözlerini açtığında, kendisini evdeki yatağında yatarken buldu. Annesi yanındaki sandalyede uyuyordu. Başta kötü bir rüya gördüğünü sandı. Ama sonrasında, bilincini yavaştan kazanıp uyku sersemliğini üzerinden atmaya başladığında olanların gerçek olduğunu hatırladı. Hemen yatağından kalkıp kapıya doğru koşmaya başladı. Odasının kapısını açıp koridora çıktığı anda babasına çarpıp yere düştü. "Usagi! Ne bu acele? Senin dinlenmen gerekiyor." Babasının yüzündeki şaşkınlık, Usagi'yi korkutmaya yetmişti. "Abim! O nerede?" Babasının sessizliğinden ne olduğunu anlamıştı. Abisi, o shinobiler tarafından öldürülmüştü. Abisinin cesedi incelendiğinde, ölüm nedeninin büyük bir kılıç yarası olduğu ortaya çıkmıştı. Usagi ise o olayda yaşadığı hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Baygın bedeni donmuş gölün yanında bulunduğunda saçları beyazlamıştı. Ve neredeyse her gece, suyun altında boğulduğu bir kabus görüyordu.
Chuunin olduktan sonra ailesinden ayrı yaşamaya karar verdi. Kendi ayakları üzerinde durmak, ailesinin baskısından biraz olsun uzaklaşmak, geçmişte yaşadığı kötü olayların etkisinden bir nebze olsun kurtulmayı ümit etmek başlıca sebeplerindendi. Ne var ki, ilk iki amacında başarılı olmuş olsa da, geçmişte yaşadığı olayları unutmakta güçlük çekiyor. Günlük yaşamında çok fazla etkisi olmasa da, deniz kenarında, hele ki o deniz kokusunu içine çektiği andan itibaren, beyni eski anıları bir bir Usagi'nin gözüne sokuyor, gerçeklikle olan bağlantısını koparmaya çalışıyor. Tabii, görmeye devam ettiği kabusları da bonusu olarak geliyor.
Motivasyon: Hiçbir insanın kendi yaşadığı acıları yaşamasını istemiyor. Bir yakınını, sevdiği birisini kaybeden insanlar kalmasın istiyor. Bütün dünyada barış olsun, tek bir savaş dahi olmasın istiyor. Günün birinde bu hayalini gerçekleştirebilmek için iyi kötü durumlarını kenara bırakıp her şeyi yapabilecek konuma getiriyor kendisini. Bundan zerre pişmanlık duymuyor.
Motivasyon: Ishigakure Uğruna!
Yaşadığı olaylardan, Ishigakure için feda ettiği şeylerden sonra artık daha rahat söyleyebiliyordu. Ishigakure'nin geleceği için, Ishigakure'nin onuru, Ishigakure'nin refahı için çalışacaktı. Her görevine daha sıkı sarılacak, her durumda Ishigakure için uğraşacaktı. Bu uğurda yapabileceklerinin bir sınırı yoktu neredeyse.
Komplikasyon: Büyük su birikintileri yakınında savaşırken ister istemez abisinin öldürüldüğü o güne geri döner. O gün hissettiği korku, acı, üzüntü duygularını aynı şekilde hissetmeye başlar. Gözü önüne sürekli gördüğü kabuslar gelir. Eğer o sırada durup, düşünmeye vakti varsa en az 10-15 dakikasını durup düşünmeye harcar. Oturup abisini düşünür, eğer ölmeseydi neler olabileceğinin hayallerini kurmaya çalışır. Durup düşünmeye vakti yoksa bütün dikkati kaybolur, ne önündeki işe kendisini tam anlamıyla verebilir, ne de kafasındaki kötü düşüncüleri atabilir.
Profil
Güç: 4
Çeviklik: 9
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 5
İsim: Kita Usagi
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişli bir dişi
Boy: 1,61
Kilo: 52
Köy: Ishigakure
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:
Jaina Proudmoore - World of Warcraft
Saçının orijinal rengi sarı olsa da, yaşadığı bir olaydan sonra saçı komple beyazlamıştır. Maviş maviş parlak gözleri vardır. Dış görünüşüne çok fazla önem vermese de, çok fazla umursamamazlık da yapmaz. Giydiği kıyafetlerde genelde kapüşon olur. Çoğu zaman gümüş, mavi ve altın sarısı renginde bir kıyafet giyer.
Kişilik: Her ne kadar havalı bir duruşu olsa da, yakınına gelince ne kadar cana yakın birisi olduğu hemen anlaşılır. Etrafındakilere karşı oldukça iyi niyetli olmakla birlikte, tanımadığı insanlara karşı bir o kadar uzaktır. Onun için en zor nokta ise zaten tanışma kısmıdır. Az ama öz dostum mantığıyla hareket eder. Etrafındakileri dikkatli seçer. Konu ailesi olduğu zaman ağzını bıçak açmaz, o konudaki düşüncelerini tamamı ile kendisine saklar, hatta bazen kendisinden bile o düşünceleri sakladığı olur.
Bilgisi çoktur, ama sürekli yeni şeyler öğrenmek ister. Her türlü bilgi bir gün işime yarar diye düşünmektedir. Bu sebeple yanında daima kitap bulunur. Kütüphanedeki tüm kitapları bitirmeye çalışır. Bu yüzden boş zamanlarında onu kütüphanede bulmak çokta zor değildir.
Denizden azda olsa korkmaktadır. Ne var ki, yatkın olduğu elementin suiton olması da ayrı bir ironi olsa gerek. Bu korkusu, denize yaklaşamayacak kadar olmasa da, deniz kenarında iken içini hafif bir ürperti kaplamaktadır.
Rakiplerine karşı genellikle acımasız olmayı tercih eder. Çok spesifik bir durum olmadığı sürece de(hedefin canlı yakalanması vb.) öldürmekten çekinmez. Bu, onu etrafındaki kişilere hafif cani birisi gibi gösterse de, onu yakından tanıyanlar, içinin ne kadar sıcak olduğunu bildiği için bu durum bir sıkıntı oluşturmamaktadır.
Eklentiler:
- Ohta Razan'ı öldürmek için çıktığı son görevinde, Ishigakure'nin birliğini ve bütünlüğünü korumak için kişisel olarak ne kadar ileri gidebileceğini, sınırlarını ne denli zorlayabileceğini az çok görmüş oldu. Normal şartlar altında tanımadığı insanlarla hiç muhabbete girmezken, görevi gereği tanımadığı bir çok insanla yakın muhabbete girmesi gerekmişti. Bu durumsa onun tanımadığı insanlara bakış açısını değiştirmiştir. Artık tanımadığı insanlara karşı önceki kadar soğuk davranmamasını sağlamıştır.
Aynı şekilde, Ishigakure için girdiği bu zorlukların karşılığı olarak Ishichou'dan aldığı bir aferin Usagi'yi o kadar mutlu etmişti ki, bir an için hafıza kaybının verdiği üzüntü ve buhranı unutmaya yetmişti. Bu durumdan sonra, Ishigakure için daha fazla çalışmaya ant içmişti.
Tabi, yaşadığı böyle ağır şeylerin üstüne pozitif olaylar yakaladığı gibi negatif olaylarda Usagi'yi takip etmişti. Artık sadece abisi ve deniz korkusu ile ilgili kabuslar değil, aynı zamanda Razan ve yanındaki shinobi ile ilgili de kabuslar görmeye başlamıştı. Bu kabusların hepsi hafızasını kaybettiği geceyle ilgiliydi. Farklı farklı olayları tekrar tekrar yaşıyordu uykusunda.
Dil
Özgeçmiş: Hayata gözlerini shinobi bir ailenin kızı olarak açmıştır. Küçük yaşlardan itibaren ailesi tarafından mükemmel bir kunoichi olması için yetiştirilmiştir. Babası ve annesi rütbeli bir jounindir, abisi ise kendisini Taijutsu ve Ninjutsu'da geliştirmiş, adını köyde duyurmuş shinobilerden birisidir. Usagi ise yeni yetme olarak akademiye gönderilmeden önceki eğitimlere katılmak için hazırlanıyordu.
- Sagi Riaru'nun kuvvetleri karşısında girdiği büyük savaş sonucunda Usagi'nin kişiliğinde büyük değişimler olmuştur. Bir savaş tecrübesi yaşamak, hayatın ne kadar kolay kaybedilebileceğini göstermiştir Usagi'ye. Daha önce tanımadığı iki kişinin kendi komutası altına verilmesi, üstelik bunun direkt olarak savaştan hemen önce gerçekleşmesi de Usagi'nin kişiliğindeki gelişmenin başlıca nedenleridir.
Bir önceki görevinden sonra yaşadığı değişimlerin üzerine bu tip konumda kalmak, Usagi'nin artık yabancı insanlarla daha da rahat konuşabilmesini sağlamıştır. Komutası altına verilen kişilerle daha önceden tanışmışlığı olmamasına rağmen savaş alanında güzel bir koordinasyon sergilemiş olması, Usagi'nin yabancılara artık daha rahat yaklaşabilmesini sağlamıştır.
Ishigakure uğruna girdiği bu savaş sonucunda aldığı büyük yara, Usagi'nin Ishigakure için yapabileceklerini bir kez daha fark etmesini sağlamıştır. Buna ek olarak savaş sonrasında köyüne döndüğünde gördüğü durumlar, yurttaşlarının rahat yaşayabilmesi için verdiği bu büyük mücadele sonucunda yeni bir motivasyon kazanmıştır.
Ishigakure Operasyon
Eğitimlerin başlayacağı günden bir gün öncesinde, şafak vakti, köyün doğu tarafına doğru ilerleyip abisinden son dersini alacaktı. Abisinden aldığı bu dersler öyle çok abartılacak türden dersler değildi. Sadece bir kaç turluk hafif dövüşler yapıyorlardı. Sonrasında köye geri dönüyorlardı. Bu son gün ise öncekilerden biraz daha farklıydı. Normal günlerde yaptıkları derslerde abisiyle birlikte giderdi. Lakin bu gün, abisi ona gidecekleri yeri söylemeden çıkmıştı. Abisinin söylediği tek şey vardı. O da gideceği yerin izlerini bulması gerektiğiydi. Tabi bunu yapmak, Usagi için daha çok erken olduğundan bir kaç ipucu vermişti.
Usagi şafağın ilk ışıkları ile yola çıkmıştı. İpuçlarını bulmak için çok fazla çaba sarf etmesi gerekmeyeceğini söylemişti abisi. Usagi ise kulağına gelen her bir sesi, derisini yüzecek gibi esen her bir rüzgarı dikkatlice analiz etmeye çalışıyordu. Bunlardan herhangi birisi bir ipucu olabilirdi. Normalde çalıştıkları yere doğru yaklaşık on dakika kadar yürümüştü. Lakin hiç bir ipucuna rastlayamamıştı. Biraz daha yürüdükten sonra, kayanın üzerine kazınmış bir ok işareti görmüştü. Altında ise "Bu Taraftan" yazıyordu. "Abi, ciddi olamazsın. Biraz daha zorlayabilirdin. O kadar salak değilim ben."
Abisine söylenerek okun gösterdiği yöne doğru gitmeye başladı. Biraz yürüdükten sonra bir kaç metal sesi duydu. Duyduğu sesler, metallerin birbirine çarptığında çıkan türden seslerdi. Sesleri duyduğu yöne doğru biraz ilerleyince, abisinin birkaç shinobi ile dövüştüğünü göremüştü. Tabi, bu dövüş arkadaşça bir dövüşten çok uzaktaydı. Usagi, şoka uğramış bir halde olduğu yerde dikilirken, arkadan belini kavrayan bir el ile kendisine geldi. "ABİİİİİİİ!"
Gözlerini açtığında, kendisini evdeki yatağında yatarken buldu. Annesi yanındaki sandalyede uyuyordu. Başta kötü bir rüya gördüğünü sandı. Ama sonrasında, bilincini yavaştan kazanıp uyku sersemliğini üzerinden atmaya başladığında olanların gerçek olduğunu hatırladı. Hemen yatağından kalkıp kapıya doğru koşmaya başladı. Odasının kapısını açıp koridora çıktığı anda babasına çarpıp yere düştü. "Usagi! Ne bu acele? Senin dinlenmen gerekiyor." Babasının yüzündeki şaşkınlık, Usagi'yi korkutmaya yetmişti. "Abim! O nerede?" Babasının sessizliğinden ne olduğunu anlamıştı. Abisi, o shinobiler tarafından öldürülmüştü. Abisinin cesedi incelendiğinde, ölüm nedeninin büyük bir kılıç yarası olduğu ortaya çıkmıştı. Usagi ise o olayda yaşadığı hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Baygın bedeni donmuş gölün yanında bulunduğunda saçları beyazlamıştı. Ve neredeyse her gece, suyun altında boğulduğu bir kabus görüyordu.
Chuunin olduktan sonra ailesinden ayrı yaşamaya karar verdi. Kendi ayakları üzerinde durmak, ailesinin baskısından biraz olsun uzaklaşmak, geçmişte yaşadığı kötü olayların etkisinden bir nebze olsun kurtulmayı ümit etmek başlıca sebeplerindendi. Ne var ki, ilk iki amacında başarılı olmuş olsa da, geçmişte yaşadığı olayları unutmakta güçlük çekiyor. Günlük yaşamında çok fazla etkisi olmasa da, deniz kenarında, hele ki o deniz kokusunu içine çektiği andan itibaren, beyni eski anıları bir bir Usagi'nin gözüne sokuyor, gerçeklikle olan bağlantısını koparmaya çalışıyor. Tabii, görmeye devam ettiği kabusları da bonusu olarak geliyor.
Motivasyon: Hiçbir insanın kendi yaşadığı acıları yaşamasını istemiyor. Bir yakınını, sevdiği birisini kaybeden insanlar kalmasın istiyor. Bütün dünyada barış olsun, tek bir savaş dahi olmasın istiyor. Günün birinde bu hayalini gerçekleştirebilmek için iyi kötü durumlarını kenara bırakıp her şeyi yapabilecek konuma getiriyor kendisini. Bundan zerre pişmanlık duymuyor.
Motivasyon: Ishigakure Uğruna!
Yaşadığı olaylardan, Ishigakure için feda ettiği şeylerden sonra artık daha rahat söyleyebiliyordu. Ishigakure'nin geleceği için, Ishigakure'nin onuru, Ishigakure'nin refahı için çalışacaktı. Her görevine daha sıkı sarılacak, her durumda Ishigakure için uğraşacaktı. Bu uğurda yapabileceklerinin bir sınırı yoktu neredeyse.
Komplikasyon: Büyük su birikintileri yakınında savaşırken ister istemez abisinin öldürüldüğü o güne geri döner. O gün hissettiği korku, acı, üzüntü duygularını aynı şekilde hissetmeye başlar. Gözü önüne sürekli gördüğü kabuslar gelir. Eğer o sırada durup, düşünmeye vakti varsa en az 10-15 dakikasını durup düşünmeye harcar. Oturup abisini düşünür, eğer ölmeseydi neler olabileceğinin hayallerini kurmaya çalışır. Durup düşünmeye vakti yoksa bütün dikkati kaybolur, ne önündeki işe kendisini tam anlamıyla verebilir, ne de kafasındaki kötü düşüncüleri atabilir.
Profil
Güç: 4
Çeviklik: 9
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 5