Chouwano Kagi
Posted: June 5th, 2020, 11:19 pm
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.80
Kilo: 61
Köy: Kaçak / Kusagakure
Element: Katon
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:
Siyah saçları boyun hizasına kadar ulaşmakta ve genelde de tek tip taranmaktadır. Ela renginde gözleri vardır ve kirpikleri kalındır. Genellikle farklı yüz makyajları yapsa da çoğunlukla sıradan bir göz makyajının yanında sağ gözüne iki çizgi çizer. Çizgilerden uzun ve geriye doğru olanın anlamı geçmişte yapılan ve yaptıkları için duyduğu pişmanlığın, kısa ve aşağı doğru uzananın ise gelecekte dökeceği gözyaşlarını simgeler. Diğerinin kısa olmasının nedeni gelecekte dökülecek gözyaşının geçmişte olduğundan daha az olacağına duyduğu inançtır. Buğday renginde bir teni vardır. Kadınsı vücudu yaşıtlarına göre daha erken oturmuş durumdadır. Boyu birçok erkeğe göre bile oldukça uzundur.
Her zaman sade bir elbise giymeye çalışır. Ne göze batmak ne de gözden tamamen kaybolmak ister. Yanında her zaman uzunca bir beyaz ya da lacivert bir şal taşır. Bunu yerine göre üzerine örter, yerine göre başına örtü olarak kullanır.
Kişilik:
Sâkindir. Bu sükunet öylesine bir raddeye ulaşır ki taş çatlar, Kagi çatlamaz. Bir düşmanı ya da yok olması için savaştığı bir köy, güruh ya da olgu yoktur. Kimseye zarar vermek istemez, birisi küfür etse aldırmadan devam eder, birisi tokat atsa toparlanıp yoluna gitmeye çalışır. Mutluluk, üzgünlük ve de korku dışında hissettiği bir duygu kalmamış gibidir. Kusa'dan ayrıldığından bu yana ne bir şehvet ne bir özlem ne de buna benzer duygulara kapılmıştır. Kıskanmaz, iğrenmez ya da kimseden bir beklentiye girmez. Ar duygusu tamamen yok olmuştur. Köyünden ayrı olması sebebiyle de dağlarda bayırlarda ya da bir sokak lambasının altında kaygısızca uyuyabilir. Acıkır ve de para bulamazsa çöp karıştırmaktan da gocunmaz. Pis görünür ya da kokarsa bunu kendine zarar verdiği için değil çevresindekilerin rahatsız olmasından dolayı gidermek ister. Mutlu olursa bir tebessüm eder fazlasını yapmaz. Üzülürse iki damla gözyaşı döker fazlasını yapmaz. İnsanlığın geliştirdiği ilk duygunun korku olduğuna inanır ve bu da onların
hem yaşamlarını sürdürebilmek için verilen bir lütuf hem de bâtılın yaşamı sonlandırmak için kullanacağı lanettir. Kagi'nin düşüncesine göre diğer insanlar ile kendi duygularının birleştiği tek ortak nokta korkudur. Bir şeyden az korkmak ya da çok korkmak diye bir şeyin mümkünlüğüne inanmaz. Kagi korktuğunun bilincindedir lakin neyden korktuğu bilmemektedir. Kagi bütün bu yolculuğunu neyden korktuğunu bulmak için yapmaktadır.
Kaze no Kuni içinde tanıştığı Chagama sayesinde keşiş öğretileri ile tanışmış ve bunu benimsemiştir ancak 4. Shinobi Savaşı'nda Yu no Kuni üzerinde yapılan çatışmalar sırasında kaybolan eserler ve Beş Büyük Ulusun tahakkümü dolayısıyla silikleşen bu öğretide kuralına göre ustalaşamamış ve inancı kendi biçiminde şekillendirmeye başlamıştır. Panenteist birisidir.
Ağzı iyi derecede laf yapar. Uzun cümleler kurmaz; gereksiz ünlemleri ise hiç kullanmaz. Cümleleri arasında daima bir 5-7-5 veya 5-7-9 ya da sıradan bir kafiyenin olması ve kulağa hoş gelmesi için gayret gösterir. Yolculuğu boyunca da vardığı sonuçları ve öğütleri birilerine iletmeye çalışır. Bu tavrı ile bir dâ'i ve de tebliğci gibi davranmaktadır. Sözlerini özenle seçmesinin sebebi de budur aslında. Zira ona göre bir sözün kabul edilebilirliği sözün doğruluğu ya da yanlışlığına veyahut kişilerin elde edeceği faydaya bağlı değildir. Sadece ikna ediciliğine bağlıdır. Söz ikna edici olursa muhattap seppuku yapmaya bile râzı gelir. Öyleyse doğrunun, erdemin ve gerçeğin sözü ikna edici olmayacaksa ne olacaktır?
Kagi'nin arkadaş tanımı alışılagelmişin dışındadır. Birisiyle konuşmak için herhangi bir neden ya da koşul aramaz, lakin bazı koşulların iletişime daha yararlı olacağına inanırsa o anı kollar. Aksi takdirde bir pazarda mandalina seçen birisinin yanına süzülüp herhangi bir konu hakkında rahatça konuşur. Arkadaşlığa kendisinden parçalar verebilir ancak bu durum bir tavize asla dönüşmez. Onun için herkes birer potansiyel arkadaştır ancak gerçekten kazanmak istediği arkadaşlıklar, arkadaşlarına zarar veren kişilerin arkadaşlığıdır.
Motivasyon:
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.
Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.
Korkutan karanlık değil ışıksızlık.
Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon:
Felekte hasılı bir insan.
Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özgeçmiş:
Kusagakureli sıradan bir ailenin mensubuydu Kagi. -Hoş, şu an Kusagakure'deki bütün ailelerin sıradan olduğunu düşünüyordu.- Bir shinobi ailesiydi Chouwa Ichizoku. Bu yüzden de belirli bir shinobi geleneğinin ortasında doğan Kagi de haliyle Shinobi olacaktı. Ailesinin birkaç Katon yeteneği dışında da büyük bir şeyi yoktu doğrusu. Shinobi eğitimi alan sıradan birisi de kendisiyle aynı şeyleri başarabilirdi. Bu yüzden güçlenmek ve diğerlerinden sıyrılmak için her shinobinin yaptığı ve yapmakta zorunlu olduğu gibi saatlerce eğitim yapardı. Köyünü çok sever ve birgün Beş Ulus kadar güçlü ve onurlu bir konuma yükseleceğine her zaman emindi.
Akademiye girince kendisinden birkaç yaş büyük olan Hane Yutaka'ya çok özenmişti. Onun gibi yetenekli, güzel ve kendinin ne olduğunun farkında ve bununla gurur duyan birisi olmak istiyordu. Onun sivri dili dolayısıyla yakınına pek girmese de Yutaka'nın da kendisini bir arkadaş olarak gördüğüne inanıyor daha doğrusu inanmak istiyordu. Akademiden mezun olup Geninliğe adım attığında Ryokaku-sensei'nin öğrencilerinden birisi olmuştu. Yadoya ve Kyuji ile beraber oluşturdukları bu takım Kusagakure adına birçok göreve çıkmış ve oldukça da başarılı bir çizgide ilerlemişlerdi. Her bir başarı Kagi'yi köyüne daha da bağlıyordu. Köyü için savaşmak ve bu uğurda da can vermek istiyordu. Köy'ün düşmanı Kagi'nin yegane düşmanıydı. Kagi her görev sonrası düşmanlarına daha çok acımasızlaşıyor ve bunu oldukça olağan buluyordu. Zira bu insanlar Kusagakure'nin öldürülmesini istediği kişiler değiller miydi?
Chuunin olduktan sonra da bu delidolu tutumundan vazgeçmemişti. Her zaman en zor görevleri seçmeye çalışır, kendinin ve köyünün adını duyurmak için uğraşırdı. Nihayetinde bu tutumu onun hayatını kökten değiştirecek bir olaya gebe bırakmıştı. Yağmur Ülkesi'nde düzenlenen bir göreve katılmış ancak işler planlandığı gibi gitmeyerek takım arkadaşlarından ayrı düşmüş ve bir binanın üstüne yıkılmasıyla yaralanmıştır. Hayatını kökten değiştiren kişi ise onu o göçükten kurtaran Keşiş Chagama olmuştur. Keşiş öğretileri ile tanışmış ve de eskiden insanları öldürmek için kullandığı Tanto'sunu bir nehre atmıştır. Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıla yakın süre sonucunda pasifist bir dünya görüşüne sahip olmuş ve ölümcül teknikleri hiçbir koşulda kullanmamaya ant içmiştir.
Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.80
Kilo: 61
Köy: Kaçak / Kusagakure
Element: Katon
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:
Siyah saçları boyun hizasına kadar ulaşmakta ve genelde de tek tip taranmaktadır. Ela renginde gözleri vardır ve kirpikleri kalındır. Genellikle farklı yüz makyajları yapsa da çoğunlukla sıradan bir göz makyajının yanında sağ gözüne iki çizgi çizer. Çizgilerden uzun ve geriye doğru olanın anlamı geçmişte yapılan ve yaptıkları için duyduğu pişmanlığın, kısa ve aşağı doğru uzananın ise gelecekte dökeceği gözyaşlarını simgeler. Diğerinin kısa olmasının nedeni gelecekte dökülecek gözyaşının geçmişte olduğundan daha az olacağına duyduğu inançtır. Buğday renginde bir teni vardır. Kadınsı vücudu yaşıtlarına göre daha erken oturmuş durumdadır. Boyu birçok erkeğe göre bile oldukça uzundur.
Her zaman sade bir elbise giymeye çalışır. Ne göze batmak ne de gözden tamamen kaybolmak ister. Yanında her zaman uzunca bir beyaz ya da lacivert bir şal taşır. Bunu yerine göre üzerine örter, yerine göre başına örtü olarak kullanır.
Kişilik:
Sâkindir. Bu sükunet öylesine bir raddeye ulaşır ki taş çatlar, Kagi çatlamaz. Bir düşmanı ya da yok olması için savaştığı bir köy, güruh ya da olgu yoktur. Kimseye zarar vermek istemez, birisi küfür etse aldırmadan devam eder, birisi tokat atsa toparlanıp yoluna gitmeye çalışır. Mutluluk, üzgünlük ve de korku dışında hissettiği bir duygu kalmamış gibidir. Kusa'dan ayrıldığından bu yana ne bir şehvet ne bir özlem ne de buna benzer duygulara kapılmıştır. Kıskanmaz, iğrenmez ya da kimseden bir beklentiye girmez. Ar duygusu tamamen yok olmuştur. Köyünden ayrı olması sebebiyle de dağlarda bayırlarda ya da bir sokak lambasının altında kaygısızca uyuyabilir. Acıkır ve de para bulamazsa çöp karıştırmaktan da gocunmaz. Pis görünür ya da kokarsa bunu kendine zarar verdiği için değil çevresindekilerin rahatsız olmasından dolayı gidermek ister. Mutlu olursa bir tebessüm eder fazlasını yapmaz. Üzülürse iki damla gözyaşı döker fazlasını yapmaz. İnsanlığın geliştirdiği ilk duygunun korku olduğuna inanır ve bu da onların
hem yaşamlarını sürdürebilmek için verilen bir lütuf hem de bâtılın yaşamı sonlandırmak için kullanacağı lanettir. Kagi'nin düşüncesine göre diğer insanlar ile kendi duygularının birleştiği tek ortak nokta korkudur. Bir şeyden az korkmak ya da çok korkmak diye bir şeyin mümkünlüğüne inanmaz. Kagi korktuğunun bilincindedir lakin neyden korktuğu bilmemektedir. Kagi bütün bu yolculuğunu neyden korktuğunu bulmak için yapmaktadır.
Kaze no Kuni içinde tanıştığı Chagama sayesinde keşiş öğretileri ile tanışmış ve bunu benimsemiştir ancak 4. Shinobi Savaşı'nda Yu no Kuni üzerinde yapılan çatışmalar sırasında kaybolan eserler ve Beş Büyük Ulusun tahakkümü dolayısıyla silikleşen bu öğretide kuralına göre ustalaşamamış ve inancı kendi biçiminde şekillendirmeye başlamıştır. Panenteist birisidir.
Ağzı iyi derecede laf yapar. Uzun cümleler kurmaz; gereksiz ünlemleri ise hiç kullanmaz. Cümleleri arasında daima bir 5-7-5 veya 5-7-9 ya da sıradan bir kafiyenin olması ve kulağa hoş gelmesi için gayret gösterir. Yolculuğu boyunca da vardığı sonuçları ve öğütleri birilerine iletmeye çalışır. Bu tavrı ile bir dâ'i ve de tebliğci gibi davranmaktadır. Sözlerini özenle seçmesinin sebebi de budur aslında. Zira ona göre bir sözün kabul edilebilirliği sözün doğruluğu ya da yanlışlığına veyahut kişilerin elde edeceği faydaya bağlı değildir. Sadece ikna ediciliğine bağlıdır. Söz ikna edici olursa muhattap seppuku yapmaya bile râzı gelir. Öyleyse doğrunun, erdemin ve gerçeğin sözü ikna edici olmayacaksa ne olacaktır?
Kagi'nin arkadaş tanımı alışılagelmişin dışındadır. Birisiyle konuşmak için herhangi bir neden ya da koşul aramaz, lakin bazı koşulların iletişime daha yararlı olacağına inanırsa o anı kollar. Aksi takdirde bir pazarda mandalina seçen birisinin yanına süzülüp herhangi bir konu hakkında rahatça konuşur. Arkadaşlığa kendisinden parçalar verebilir ancak bu durum bir tavize asla dönüşmez. Onun için herkes birer potansiyel arkadaştır ancak gerçekten kazanmak istediği arkadaşlıklar, arkadaşlarına zarar veren kişilerin arkadaşlığıdır.
Motivasyon:
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.
Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.
Korkutan karanlık değil ışıksızlık.
Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon:
Felekte hasılı bir insan.
Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özgeçmiş:
Kusagakureli sıradan bir ailenin mensubuydu Kagi. -Hoş, şu an Kusagakure'deki bütün ailelerin sıradan olduğunu düşünüyordu.- Bir shinobi ailesiydi Chouwa Ichizoku. Bu yüzden de belirli bir shinobi geleneğinin ortasında doğan Kagi de haliyle Shinobi olacaktı. Ailesinin birkaç Katon yeteneği dışında da büyük bir şeyi yoktu doğrusu. Shinobi eğitimi alan sıradan birisi de kendisiyle aynı şeyleri başarabilirdi. Bu yüzden güçlenmek ve diğerlerinden sıyrılmak için her shinobinin yaptığı ve yapmakta zorunlu olduğu gibi saatlerce eğitim yapardı. Köyünü çok sever ve birgün Beş Ulus kadar güçlü ve onurlu bir konuma yükseleceğine her zaman emindi.
Akademiye girince kendisinden birkaç yaş büyük olan Hane Yutaka'ya çok özenmişti. Onun gibi yetenekli, güzel ve kendinin ne olduğunun farkında ve bununla gurur duyan birisi olmak istiyordu. Onun sivri dili dolayısıyla yakınına pek girmese de Yutaka'nın da kendisini bir arkadaş olarak gördüğüne inanıyor daha doğrusu inanmak istiyordu. Akademiden mezun olup Geninliğe adım attığında Ryokaku-sensei'nin öğrencilerinden birisi olmuştu. Yadoya ve Kyuji ile beraber oluşturdukları bu takım Kusagakure adına birçok göreve çıkmış ve oldukça da başarılı bir çizgide ilerlemişlerdi. Her bir başarı Kagi'yi köyüne daha da bağlıyordu. Köyü için savaşmak ve bu uğurda da can vermek istiyordu. Köy'ün düşmanı Kagi'nin yegane düşmanıydı. Kagi her görev sonrası düşmanlarına daha çok acımasızlaşıyor ve bunu oldukça olağan buluyordu. Zira bu insanlar Kusagakure'nin öldürülmesini istediği kişiler değiller miydi?
Chuunin olduktan sonra da bu delidolu tutumundan vazgeçmemişti. Her zaman en zor görevleri seçmeye çalışır, kendinin ve köyünün adını duyurmak için uğraşırdı. Nihayetinde bu tutumu onun hayatını kökten değiştirecek bir olaya gebe bırakmıştı. Yağmur Ülkesi'nde düzenlenen bir göreve katılmış ancak işler planlandığı gibi gitmeyerek takım arkadaşlarından ayrı düşmüş ve bir binanın üstüne yıkılmasıyla yaralanmıştır. Hayatını kökten değiştiren kişi ise onu o göçükten kurtaran Keşiş Chagama olmuştur. Keşiş öğretileri ile tanışmış ve de eskiden insanları öldürmek için kullandığı Tanto'sunu bir nehre atmıştır. Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıla yakın süre sonucunda pasifist bir dünya görüşüne sahip olmuş ve ölümcül teknikleri hiçbir koşulda kullanmamaya ant içmiştir.
Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6