[Lejant] Sayama Kumo
Posted: January 23rd, 2019, 3:46 pm
SAYAMA AKANE
Sabah uyandırılmayı sevmez evin içinde kendini prenses gibi görünmesinden hoşlanır. Özgüveni zirvede olup çok belli etmesede ukala bir kızdır ki Kumo'ya küçüklükten beri Ku olarak seslenir. Çünkü onun boş bir insan olduğunu düşünür. Kimi zaman Kumo'nun hiç doğmamasını ve annesinin hayatına devam etmesini diler.
Hayatın zor olduğunu kabul etmeyerek herkesin rahat bir hayata ihtiyacı olduğunu savunur. Yani herhangi bir zorluğa sırt geremez. Önüne zorluk çıksa bile bunu kardeşine kakalar ve aslında yapabileceğini fakat istemediğini anlatmak ister. Altta kalmaz. Huy bakımından kardeşiyle nerdeyse eştir, yalan konusu dışında. O yüzden hep zıtlaşırlar ve kavga ederler.
Kardeşini sevmez ve onunla muhattap olmaktan kaçınır, Kumo'nun aksine. Babasını ise, kimi zaman sever kimi zaman nefret eder. Sebebi ise geri kafalılığındandır. Ama bunu belli etmez babasıyla arasının kötü olmasını istemez.
SAYAMA FUJİ
Kumo'ya bakıp onu büyütmek, karısından ona kalan bir görev olarak gelimiştir. Yoksa çoktan onu evlatlık olarak başka bir aileye teslim etmişti. Kumo'yu doğururken ölmüştü karısı. O çok sevdiği karısını belki de hiç kaybetmeyecekti. İşte Kumo'yu sevmemesinin diğer nedeni buydu ve en büyüğü. Kızını oğluna nazaran daha çok severdi çünkü kızı zararsızdı ve babasına iyi davranıyordu. Ayrıca karısıda kızını severdi. Fuji neden sevmeseydi ki? Kızının huyları Fujiye benziyordu. Fuji de gençliğinde hep gezip tozmuş, daha sonrasında ekmek parasının değerini anlamıştır. O yüzden kızını anlayışla karşılayabiliyor Kumo'nun aksine.
Fuji sabahları gazetesini sabah çayı eşliğinde okumayı çok sever ve bu keyfinin kimse tarafından bozulmamasını ister. Sabahları erken kalkar çünkü dükkanı erken açması gerekir. Oğlunun yaptığı saçmalıklara kimi zaman katlanamaz hale gelir ve bir gün ona patlayacağını bilir.
Karısıyla çocukluk aşkı yaşayıp bu aşkı uzun yıllar sürdürmüşlerdi. Karısıda zanaatkar olup onun resimlerine aşık olmuştu. Ölmesine rağmen hayatta en çok sevdiği şey hala oydu. Kimi zaman bir köşeye çekilerek sessizce ağlar ve yokluğunu arardı. Aslında onun herzaman yanında, yani kalbinde olduğunu düşünürdü. Hala birgün imkansız olsada kapıdan çıkıp geliceğini düşünürdü. Böylelikle kafayı yediğini düşünür.
SAYAMA AMAYA
Daha küçükken tanışmıştı Fuji ile. İlk görüşte kalbini bir his sarmıştı. Küçükken bunun ne olduğunu anlamasada büyüyünce sırrı ortaya çıkmıştı. Zanaatlarını ona gösterir o da bunları çok beyenirdi. Ayama genellikle ilgi odağı olmayı sever ama bunu belli etmez. Özgüvenli ve ukala değildir çocuklarının aksine.
Bir kız çocuğu olduğunu öğrenince çok mutlu olmuştu. Sorunsuz bir hamilelik geçirmişti. Kızı kendisine benzediğini görünce daha çok bağlanmıştı ona. Her zaman onunla beraber olmuştu. Akademide bir sorun olduğunda birlikte çözer birlikte üstesinden gelirlerdi. Ona bildiği her şeyi öğretmeyi hedeflerdi Ayama.
Kızı doğduktan 8 yıl sonra başka bir müjdeyle karşılaştı. Bir çocuğa daha hamileydi. Erkek olduğunu öğrenince daha çok sevindi. Her zaman bir erkek evladı olsun istemişti. Nedenini bilmiyordu. Hamilelik süreci sıkıntılıydı Ayama için. Sanki içinde bir canavar vardı ve onu yiyip bitiriyor gibiydi. Sanki kanlarında başka birinin kanı akıyormuş gibi geliyordu ona. Fakat içten içe ona bağlılık hissediyordu. Herkese Kumo'dan bahseder olmuştu üstelik henüz doğmadan. Akame artık kıskançlıktan kafayı yiyordu. Çocukluk aklı işte hep beddualar ile güne başlardı,''Umarım annemin karnından ölü çıkarsın'' ve benzeri şeyler.
Doğum günü geldiği vakit Ayama acıdan ağlıyordu. Kusagakurenin ebesi gelmiş sıcak bir su ile havlu istemişti. Zaten gerisi onun için çocuk oyuncağıydı. Erkekleri dışarı davet etmiş içerde tek Akame kalmıştı yardım için. Doğum 10 dakika sürdü. Doğumun bitiminde kanlar içinde Kumo ağlıyordu. Ayama çok yaşayamayacağına anlamış ve yaşlar içinde o içindeki canavara bakıyordu. Düşündüğünden çok gençti fakat kim bilir ilerde neler olucağını ?
Kumo'nun ablası
Yaşı 26dır. Dış görünüşü tamamen annesine çektiği söylenir. Masmavi gözleri, diğer aile fertlerinden ayıran en belirgin şeydir. Kumo'nun çektiği zorlukları çekmemiştir. Babası tarafından sevilen, ayağını sıcak sudan soğuk suya sokmayan bir kızdır. Gündelik rutini ise; kız arkadaşlarıyla buluşmak ve gezmektir. Parayı çarçur etmekten hoşlanır ve maddi geliri umursamaz. Parasını yakın bir arkadaşı isterse ona borç maksatında verebilir. Kimi zaman babasının cebinden paralarını çaldığı olur. Fakat bazen Kumo'ya yakalandığı için parayı onunla bölüşmek zorunda kalır.Sabah uyandırılmayı sevmez evin içinde kendini prenses gibi görünmesinden hoşlanır. Özgüveni zirvede olup çok belli etmesede ukala bir kızdır ki Kumo'ya küçüklükten beri Ku olarak seslenir. Çünkü onun boş bir insan olduğunu düşünür. Kimi zaman Kumo'nun hiç doğmamasını ve annesinin hayatına devam etmesini diler.
Hayatın zor olduğunu kabul etmeyerek herkesin rahat bir hayata ihtiyacı olduğunu savunur. Yani herhangi bir zorluğa sırt geremez. Önüne zorluk çıksa bile bunu kardeşine kakalar ve aslında yapabileceğini fakat istemediğini anlatmak ister. Altta kalmaz. Huy bakımından kardeşiyle nerdeyse eştir, yalan konusu dışında. O yüzden hep zıtlaşırlar ve kavga ederler.
Kardeşini sevmez ve onunla muhattap olmaktan kaçınır, Kumo'nun aksine. Babasını ise, kimi zaman sever kimi zaman nefret eder. Sebebi ise geri kafalılığındandır. Ama bunu belli etmez babasıyla arasının kötü olmasını istemez.
SAYAMA FUJİ
Kumo'nun babası
Yaşı 60dır. Dış görünüşü ile hiçbir aile ferti ile bağdaşmaz. Bu durum onu biraz üzer ve biraz da sevindirir çünkü ne zaman kızına baksa hep karısını hatırlar. Bu yüzden belki de kızına daha yakındır. Huy bakımından ailede şuanlık ona kimsenin benzemediğini düşünür. Hırslı ve çalışkandır. Sıfırdan bir dükkan açmış ve onu işletmeye çalışmaktadır. Çalışma azmi ve hırsı evlerini geçindiren tek unsurdur. Çevresinde herkes onu dürüst, sevecen ve emektar bir adam olarak bilir. Hiçbir zaman yalan söylemez ve nefret eder. Kumo'yu sevmemesinin bir nedeni buydu.Kumo'ya bakıp onu büyütmek, karısından ona kalan bir görev olarak gelimiştir. Yoksa çoktan onu evlatlık olarak başka bir aileye teslim etmişti. Kumo'yu doğururken ölmüştü karısı. O çok sevdiği karısını belki de hiç kaybetmeyecekti. İşte Kumo'yu sevmemesinin diğer nedeni buydu ve en büyüğü. Kızını oğluna nazaran daha çok severdi çünkü kızı zararsızdı ve babasına iyi davranıyordu. Ayrıca karısıda kızını severdi. Fuji neden sevmeseydi ki? Kızının huyları Fujiye benziyordu. Fuji de gençliğinde hep gezip tozmuş, daha sonrasında ekmek parasının değerini anlamıştır. O yüzden kızını anlayışla karşılayabiliyor Kumo'nun aksine.
Fuji sabahları gazetesini sabah çayı eşliğinde okumayı çok sever ve bu keyfinin kimse tarafından bozulmamasını ister. Sabahları erken kalkar çünkü dükkanı erken açması gerekir. Oğlunun yaptığı saçmalıklara kimi zaman katlanamaz hale gelir ve bir gün ona patlayacağını bilir.
Karısıyla çocukluk aşkı yaşayıp bu aşkı uzun yıllar sürdürmüşlerdi. Karısıda zanaatkar olup onun resimlerine aşık olmuştu. Ölmesine rağmen hayatta en çok sevdiği şey hala oydu. Kimi zaman bir köşeye çekilerek sessizce ağlar ve yokluğunu arardı. Aslında onun herzaman yanında, yani kalbinde olduğunu düşünürdü. Hala birgün imkansız olsada kapıdan çıkıp geliceğini düşünürdü. Böylelikle kafayı yediğini düşünür.
SAYAMA AMAYA
Kumo'nun annesi
Neşeli ve sevecen. Etrafına her zaman neşe saçardı Amaya. Birisi dara düştüğünde koşar ona yardım etmek için elinden geleni yapardı. Fakat bunun aksine yalan söyleme gibi bir alışkanlığı vardı Kumo'ya benzer. Ama o sadece başı sıkıştığı için kullanırdı yalanı. Kimse yalan olduğunu anlamazdı, zeki bir kadındı.Daha küçükken tanışmıştı Fuji ile. İlk görüşte kalbini bir his sarmıştı. Küçükken bunun ne olduğunu anlamasada büyüyünce sırrı ortaya çıkmıştı. Zanaatlarını ona gösterir o da bunları çok beyenirdi. Ayama genellikle ilgi odağı olmayı sever ama bunu belli etmez. Özgüvenli ve ukala değildir çocuklarının aksine.
Bir kız çocuğu olduğunu öğrenince çok mutlu olmuştu. Sorunsuz bir hamilelik geçirmişti. Kızı kendisine benzediğini görünce daha çok bağlanmıştı ona. Her zaman onunla beraber olmuştu. Akademide bir sorun olduğunda birlikte çözer birlikte üstesinden gelirlerdi. Ona bildiği her şeyi öğretmeyi hedeflerdi Ayama.
Kızı doğduktan 8 yıl sonra başka bir müjdeyle karşılaştı. Bir çocuğa daha hamileydi. Erkek olduğunu öğrenince daha çok sevindi. Her zaman bir erkek evladı olsun istemişti. Nedenini bilmiyordu. Hamilelik süreci sıkıntılıydı Ayama için. Sanki içinde bir canavar vardı ve onu yiyip bitiriyor gibiydi. Sanki kanlarında başka birinin kanı akıyormuş gibi geliyordu ona. Fakat içten içe ona bağlılık hissediyordu. Herkese Kumo'dan bahseder olmuştu üstelik henüz doğmadan. Akame artık kıskançlıktan kafayı yiyordu. Çocukluk aklı işte hep beddualar ile güne başlardı,''Umarım annemin karnından ölü çıkarsın'' ve benzeri şeyler.
Doğum günü geldiği vakit Ayama acıdan ağlıyordu. Kusagakurenin ebesi gelmiş sıcak bir su ile havlu istemişti. Zaten gerisi onun için çocuk oyuncağıydı. Erkekleri dışarı davet etmiş içerde tek Akame kalmıştı yardım için. Doğum 10 dakika sürdü. Doğumun bitiminde kanlar içinde Kumo ağlıyordu. Ayama çok yaşayamayacağına anlamış ve yaşlar içinde o içindeki canavara bakıyordu. Düşündüğünden çok gençti fakat kim bilir ilerde neler olucağını ?