RPGTürk

Kusagakure ve Ishigakure köylerinin Yağmur Ülkesi sınırları içerisinde gerçekleştirdiği ortaklaşa harekatın ardından geçen 3 yılı aşkın zamanda genel iklim sakinlemiş durumda. Savaşın yaralarını saran Çimen ve Kaya ülkeleri, nispeten ekonomilerini toparlamış haldeler. Yağmur Ülkesi'nde ise dengeler bıçak sırtında.

Yıllardır Yağmur Ülkesi Daimyo’luğu, Amegakure Köyü ve isyancı Riaru Güçleri arasında süregelen kanlı iç savaştan kaynaklı otorite boşluğunda canını kurtarmak için Yağmur Ülkesi’nden kaçan çok sayıda mülteci için Çimen Ülkesi ve Yağmur Ülkesi sınırlarında Nanmin adlı yeni bir kasaba kuruldu. Birleşik Shinobi Federasyonu, bu sivillerin hayatlarını güvenle sürdürebilmesi için bölgenin güvenlik ve yönetimini tamamen Kusagakure’ye bıraktı. Bununla birlikte, maddi olarak ciddi destekler verildiği de bilinmekte.

Operasyondaki üst düzey başarılarının ardından köyünde kahraman olarak anılmaya başlanan ve devamında 4. Kusachou ilan edilip göreve gelen Shiba Gyaku ve yakın ekibinin bölgedeki ekonomik iştiraki arttırmak ve sosyal standartları düzenlemek için ortaya koyduğu ‘Taze Filizler’ projesinin başına savaş sonrası bölgede sınır tim kumandanlığı yapmış olan tecrübeli jounin Yudai Mitsuo getirildi. Kasabanın çevresindeki yabani topraklar işlenmeye ve tarıma uygun hale getirilmeye başlandı. Çadır kampları yerine yavaş yavaş dikine yapılanmalar kurulmaya başlandı. Bölgedeki mülteci sivil halka özellikle çocuklar öncelikli olmak üzere eğitim programları oluşturuldu. Ancak bir kısmı kendini bildi bileli savaşta olan, bir kısmı savaşa doğmuş olan ve bir kısmı da ömrünü bu yolda çürütmüş kişilerin bu düzene ne kadar alışabilecekleri konusunda şüpheler hala mevcut. Yine de, Çimen Ülkesi ve Kusagakure için stabilleşme yolunda sağlam adımlar atıldığı söylenebilir.

Ishigakure’de ise iç işlerde durumlar biraz karışmış halde. Bir yılı aşkın bir süre önce köyün belki de en tecrübeli shinobisi Yajima Juzo’nun tek başına çıktığı bir görevden dönememiş olması derin bir şok etkisi yarattı. Ancak özellikle 6 ay önce yazılı bir bildiriyle görevini bıraktığını açıklayan Ginbushi lakaplı 6. Ishichou Shinkai Kurumi’nin bir daha ortalıkta görünmemesinin yarattığı kriz çok daha büyük oldu. 2 yıl önce Kusagakure ev sahipliğinde gerçekleştirilen Jounin sınavına katılım göstermeyi kabul etmesi ve Yağmur Ülkesi sınır üslerinde Kusagakure ile birlikte çalışması ileri gelenler tarafından Birleşmiş Shinobi Federasyonu’nun uzattığı zeytin dalını kabul ettiği şeklinde yorumlanan Ginbushi’nin ani kararı ve ortadan kayboluşu bir sürü komplo teorisini beraberinde getirdi.

Büyük shinobi köylerinin despotluğu altında yönetilen Birleşmiş Shinobi Federasyonu’nun önce Ishichou-sama’nın güvenini kazanarak onu savunmasız bir pozisyona getirdiği, ardından çeşitli tuzaklarla görevden el çektirdiği yönünde söylentiler Kaya Ülkesi halkı arasında çok yaygın şekilde konuşulmakta. Devamında ise bu kargaşayı kontrol altına almak için devreye giren ve kaosu başarıyla kontrol altına alan yaşlı 5. Ishichou Murano Rikyu’nun talihsiz ölümü son darbeyi vurdu. Bu olaydan sonra Kaya Ülkesi'nde de bir kargaşa ve iç savaş beklentisi doğmuşken köyün ileri gelen shinobileri ve Kaya Ülkesi Daimyo'luğu acil bir toplantı yaparak 7. Ishichou olarak Furuta Kageyasu’nun tayin edildiğini açıkladılar. Furuta Kageyasu'nun 5. Ishichou Murano Rikyu'nun ölümü öncesi en büyük destekçilerinden biri olması halk nezdinde kabulünü hızlandırdı.

Ishigakure 5. Ishichou'nun ölüm sebebini halen kamuoyuna açıklamadı.

6. Ishichou’yla yıldızları pek barışmadığı için yıllarca köyden sürgün gibi yaşamış olsa da hem Çakıl'ların eski liderlerinden biri olan, hem de Riaru’ya karşı yapılan harekatta shinobi komunitesinin tekrar güvenini kazanan Kageyasu’nun varlığı hem ülkeye, hem de köye bir nefes aldırdı ve gerginliği bir nebze de olsa azalttı. Kageyasu ise, göreve geldiği andan itibaren komplo teorilerini meşrulaştırırcasına Kusagakure başta olmak üzere tüm Birleşmiş Shinobi Federasyonu ile olan ilişkileri sonlandıracağını açıklayarak Yağmur Ülkesi ortak üslerinden çekildi. Alınan hızlı kararlarla ve Kaya ülkesi Daimyo’su ile ortaklaşa yaptıkları mutabakat ile Kaya Ülkesi’nin sınırlarını ticari faaliyetler harici tamamen kapattı. Çimen Ülkesi sınırındakinden çok daha küçük olan mülteci kampını ise dağıttığını ilan etti ve güçlerini tamamen ülke sınırlarını denetim altına alacak şekilde düzenledi. Halk arasında bu tutumlar bir önceki Ishichou Ginbushi’nin yaptığı hatalardan ders alınarak ortaya çıkarıldığı konuşulduğundan büyük destek topladı ve Kageyasu’nun popülerliği gün geçtikçe yükseldi. Kageyasu'nun aldığı hızlı yönetimsel kararlarda Ishichou’luğu açıklandıktan bir hafta sonra kendisine danışman olarak özellikle isteyip uzaklardan getirttiği Sohei adlı yaşlı bir danışmanın etkisi shinobiler arasında bahsedilmekte.

Amegakure, Yağmur Ülkesi Daimyo'luğu ve İsyancı Riaru Güçleri arasında hassas bir güç dengesi mevcut durumda. Üç güç odağı da kendilerini savaşta mağlup duruma getirecek bir pozisyona gelmeden başka bir odağa karşı aksiyon alma kudretine sahip değiller. Ishigakure ve Kusagakure'nin üç yıl önce gerçekleştirdikleri sınır ötesi operasyon öncesinde bariz şekilde diğerlerine kıyasla daha güçlü hale gelmiş Riaru güçlerinin aldığı yenilgi, üstüne ittifak halinde oldukları Jashin Tarikatı'nın Shinobi Birliği tarafından yok edilmesi olayları biraz yatıştırmıştı. Bu vesileyle son bir yılda Amegakure yönetimi ve Daimyo Ieyasu arasında elçiler aracılığıyla görüşmeler yapıldığı bilinmekte. Gelgelelim görüşmeler ve müzakereler sonucunda her iki taraf da taleplerinden taviz vermeyince barışa dair umutlar da ülkede gökyüzünden asla eksilmeyen bulutlar gibi karardı.

Yağmur Ülkesi halkı o kadar uzun süredir bu iç savaştan muzdaripler ki savaşta herhangi bir köy ya da kasabada ‘kıtlık’ olarak adlandırılabilecek şiddetteki yokluk hayatlarının rutini haline gelmiş durumda. Ülkeyi terketmemiş ve nispeten daha merkezi konumlarda yaşayan yerel halk ise sonuca bir türlü ulaşmayan bu görüşmelere dair herhangi bir umut taşımamaktalar.