RPGTürk

4.Kusachou Shiba Gyaku

Geçmişte Kusagakure'de varlığı en çok sorgulanmış olan isimlerden birisidir Gyaku. Gençliğinde köy halkı ve shinobiler tarafından başarısız olarak görülmüş olması halihazırdaki konumuna büyük bir tezat oluşturmaktadır.

4. Shinobi Savaşı sonrası ülkenin izbe bir kasabasından Kusagakure’ye göç eden bir ailenin çocuğu olan Gyaku eğitiminin ilk yıllarında disiplinsizliği ve kural bilmezliği ile tanınmıştı. Gelgelelim 3. Kusachou’nun bu genç shinobinin potansiyelini görüp üzerine özel ihtimam göstermesi adeta kömürün içindeki elması ortaya çıkardı.

Temel shinobi yetilerini kazandığında Kizashi ile birlikte detayları hala bilinmeyen köy dışı görevlere çıktı. Bu noktadan sonra yükselişi durdurulamadı. Bizzat 3. Kusachou tarafından önce chuuninliğe, sonra jouninliğe terfi edildi. Karakteri de bu hıza ayak uyduracak bir şekilde değişmişti. Gyaku artık disiplini hayat görüşü anlamına getirmiş, kararlarını adeta köy lideri edasında alan birine dönüşmüştü. Bu dönemlerde köyün askeri gücüne liderlik etti, stratejik anlamda sorgulanan ancak eni sonu daima başarıya ulaşan birçok kararı çekinmeden verdi.

Kusagakure’ye bağlı shinobilerin artık tamamen desteklediği Gyaku, kahraman olarak anılmaya başlandı ve Kusagakure'nin Riaru güçlerine düzenlediği operasyon sonrasında 3. Kusachou’nun bizzat önermesi ve görevden çekilmesiyle 4.Kusachou olarak göreve başladı.

Operasyonun ardından geçen 3 yılda Kusachou görevini başarıyla sürdüren Gyaku arkasındaki desteği gün geçtikçe arttırdı, özellikle Yağmur Ülkesi iç savaşından kaçan mülteciler için tasarlanan Taze Filizler Projesi’ni hayata geçirmesiyle Birleşmiş Shinobi Federasyonuna bağlı köylerin kamuoyunda da oldukça pozitif yönde bir algıya sahip oldu.

Gyaku savaş alanında siyah, gözleri beyaz ve sade bir maske takmasıyla biliniyor. Kusachou olduğundan beri aktif görevlerde bulunma oranı sıfıra yaklaşmış olsa da maskesini yanından eksik etmiyor.

3.Kusachou 'Mihari' Nise

Kusagakure'nin tarih kitaplarında efsanelerin arasında yerini almış bir shinobi. 108 sene boyunca Kusagakure'ye liderlik eden Nise'ye köy içinde büyük bir saygı duyulmakta. Dünya genelinde ise saygı kadar şüphe duygularıyla da anılıyor. Belki konuşmaları belki eylemleri, üzerinde hala çözülmemiş gizemler mevcut. Gözcü anlamına gelen 'Mihari' lakabı ise, bu şüpheli sözlere dayanmakta.

Pek çok tarihi olay ve savaşla alakalı bizzat oradaymışçasına yaptığı yorumlar, efsanevi üstad Jiraiya'nın ölüm haberini neredeyse Konohagakure’nin öğrendiği zamanlarda diğer köylere yayan kişi olması, büyük olaylarda orada bulunduğuna dair şüpheler doğurmaktadır.

Çok uzun yıllardır herhangi bir savaş alanında görülmediği için güçleri hakkında bir bilgi bulunmamakta, şahit olanlar vardıysa bile; artık hayatta değiller. Geçmişi, yaşından ötürü muallakta. Ortaya atılan her teoriye karşı elbet karşı bir teori çıkıyor. Kimine göre Kusa'nın eski liderlerinin kehanet olarak sunduğu kişi, kimine göre sadece fazla kurnaz bir yaşlı.

Kusagakure'nin Riaru güçlerine yaptığı başarılı operasyon sonrası 108 senedir taşıdığı ünvanı Shiba Gyaku'ya devretti. Devamındaki birkaç sene boyunca köy için danışmanlık hizmeti vermiş olsa da bir sene önce kişisel işleri olduğu beyan ederek Kusachou’dan aldığı izinle köyden ayrıldı. O günden beri inzivada.

Jounin Kizashi

4. Shinobi Savaşı esnasında Kusagakure korunmasına alınmış bir savaş mağduru. Aynı zamanda, şimdilerde Kusagakure’nin tanınan en iyi avcılarından. Kizashi on üç yaşında savaşın en şiddetli anlarında, Yıldırım Ülkesi sınırlarında yaşayan bir zanaatkar çocuğuydu. Savaş cephelere dökülmeden önce halk tahliye edilse de babası kendi evinden, topraklarından kopmayı reddedecek kadar geleneksel bir görüşe sahipti. Doğduğu ve büyüdüğü kasabanın binlerce insansı forma sahip yaratık tarafından yerle bir edildiğine şahit oldu, bu karmaşadan sonra ailesinden haber alamadı. Yıkıntılar arasında kalan sığınaktan onu çıkaran Kusa shinobileriydi. Ona sahip çıkıp büyüten ise bizzat 3. Kusachou Mihari Nise olmuştu.

Normal şartlar altında 5-6 yaşlarında verilmeye başlanan eğitime Kizashi 14 yaşında başladı. Nise'nin gözetiminde hızlıca yeteneklerini keskinleştirdi ve kısa sürede akademi müfredatını tamamlayıp Genin rütbesine erişti. Chuunin, ardından Jounin olması ise çok uzun bir süre almadı.

Kizashi'nin Kusagakure tarafından sahiplenilip eğitildikten sonra atıldığı görevlerin büyük kısmı resmiyete dökülmeyen ‘özel’ görevlerdi. Yıllarca köye uğramadığı da oldu, gecenin karanlığında aniden belirip rapor verdikten sonra gün doğmadan ayrıldığı da.

Kizashi, Yağmur Ülkesi'nde Riaru güçlerine karşı yapılan operasyondan hemen önce, aniden ortaya çıkarak bir baskını önledi ve pek çok sivilin kurtulmasına vesile oldu ancak bunun bedeli olarak Riaru güçlerine esir düştü. Savaş esnasında Kusagakure’li özel bir tim tarafından esaretten kurtarıldı ancak zihnine nüfuz edildiği ve beyninin yıkandığı şüphesiyle güvenli bir lokasyona nakledildi. Uzun bir süre, nerede ve ne durumda olduğu Kusagakure'nin en üst düzey shinobileri hariç kimse tarafından bilinmemekteydi. Şimdi ise sağlığına kavuştuğu ve eski günlerde olduğu gibi köy dışında gizli operasyonlarda görev almayı sürdürdüğü düşünülmekte.

Jounin Haku Aisu

Birinci Shinobi Savaşı sırasında, savaşın yıkıcı etkilerinden korkarak Kusagakure'ye kaçan Yuki klanı üyesi bir ailenin uzantısıdır Aisu. Kusa'ya sığınan ataları shinobiliği bırakarak sıradan hayatlar yaşamaya başlamışlardı. Kendileri nasıl shinobilikten uzaklaştılarsa, kendilerinden sonra gelen çocuklarını, torunlarını da basit bir yaşama itmişlerdi. Geçen yıllar boyunca ise hem shinobi geleneklerinden hem de klan kültürlerinden uzaklaştılar. En sonunda ise yalnızca adları klanın içerisinde bir dal olan Haku olarak değişti ve basit bir çiftçi ailesine dönüştüler.

Aisu'nun shinobi dünyasına atılması ise bizzat Kusachou'nun tetiklemesiyle gerçekleşti. Büyük çabalar harcandı, sayısız ziyaret gerçekleşti. Aisu'nun potansiyelini harcadığı, ileride köyde önemli bir noktaya gelebileceği hatta dünyada iz bırakabilecek birine dönüşebileceği gibi vaatler. En nihayetinde, Aisu’nun da bu konuda istekli olduğu farkedildiğinde Nise istediğini almayı başardı.

Chuunin rütbesini aldığı tarihten sonra Aisu çoğunlukla 3. Kusachou Nise'nin yanında dolaştı. Politik tüm görüşmelere katıldı, kritik her kararda Nise'nin yanında oldu. Bunlar aynı zamanda eğitiminin bir parçasıydı. Jounin'liğe terfi ettikten sonra ise Aisu adeta köyün dış dünyadaki yüzü haline geldi. Diğer shinobi köyleri ile olan iletişimler, Birleşmiş Shinobi Federasyonu’yla yapılan toplantılar ve resmi görüşmelerin hemen hemen tamamında bulundu. Köyün temsiliyetinin gerekli olduğu çoğu yere o gidiyor, köy hakkında verilmesi gereken kararları Kusachou’nun baş danışmanı sıfatıyla veriyordu. Kalan boş vakitlerini ise genin takımlarını eğitmekle geçirmekteydi. Diğer jouninlerin aksine öğrencilerini özel olarak seçtiği biliniyor.

Yeni Kusachou, kendisi yerine Gyaku seçildiği zaman herhangi bir negatif tavır sergilemeyerek Gyaku'nun en büyük destekçilerinden biri oldu. Bununla birlikte, Gyaku'nun önceden yüklendiği görevler Aisu'ya devredildi. Bir önceki Kusachou döneminde olduğu gibi, yeniden köyün 2. kişisi konumunda görev almakta.

Jounin Yudai Mitsuo

Kusagakure’nin yetiştirmiş olduğu en iyi shinobilerden biri olarak bilinir Mitsuo. Kökenleri de kendisine benzer şekilde başarılarla dolu eski bir Kusagakure ailesine dayanmaktadır. Akademiden mezun olduğu gibi girdiği chuunin sınavını zorlanmadan kazanmış, birkaç sene boyunca Çiy ekibinde çalışmıştır. Jouninliğe terfi ettiği dönemler savaş öncesi olduğu için herhangi bir takımı eğitme fırsatı bulamadan kendini savaşın ortasında bulmuştur. 4. Shinobi Savaşı’nda büyük shinobi birliğinin tarafında yer alıp ön saflarda çarpışmış, savaşın ardından kendini asıl hevesi olan eğitime adamıştır. Birden fazla genin takımı yetiştirmiş, akademide öğretmenlik yapmış ve chuunin sınavlarının organizasyon komitelerine başkanlık etmiştir.

Çoğu zaman sinir bozucu düzeyde olan rahatlığıyla dikkat çeker. Oldukça dobradır ve lafını esirgemez. Ailesinin üyeleri her zaman köy yönetiminde etkili olmuş olsalar da kendisinin böyle hevesleri olmamıştır. Daha sade ve daha az ‘ciddi’ konuların ilgisini yeterince çektiğini pek çok farklı ortamda dile getirmiştir. Ancak bu sorumluluktan kaçtığı anlamına gelmemelidir, çünkü zor zamanlarda birinin orada olması gerekiyorsa bu daima Mitsuo olmuştur.

Köydeki yetkin shinobiler kendisine pek çok kez potansiyelini heba ediyor olduğunu ima etseler de asıl tutkusu olan eğitimden hiçbir zaman caymamıştır. Gelecek nesillerin iyi yetiştiriliyor olmasının o an kritikmiş gibi görünen politik sorunlardan çok daha üst düzeyde bir öneme sahip olduğunu düşünmektedir.

Yağmur Ülkesi'nde Riaru güçlerine karşı yapılan operasyonun ardından, kendisine sınır bölgelerdeki timlerin kumandanlığı görevi verildi. Devamında ise, 4. Kusachou Shiba Gyaku’nun devreye soktuğu Taze Filizler Projesi’nin başına geçirildi. Kişisel tutkusu her zaman eğitim ve gelişim olan Mitsuo için bundan daha uygun bir görev yoktu pektabii.