Yüzleşme

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
Locked
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 5th, 2018, 12:05 am

9 ay önce, Yağmur Ülkesi

Kulağımdaki hafif çınlama, dış sesleri duymamı engelliyordu. Her yer yağan yağmurun etkisiyle toprak kokuyordu, ancak o kan kokusu gitmiyordu bir türlü. Önümü doğru dürüst göremiyordum. Yalnızca ağaç silüetleri, gökyüzünden düşen büyük damlalar ve hayali birkaç imge. Sırılsıklamdım, hava soğuktu ancak tüm duygularım körelmişçesine boş hissediyordum. Öfkeli olmalıydım. Çok ama çok öfkeli. Üzgün olmalıydım; bağırıp çağırmalı, ağlamalıydım. Oysa o kadar hissizdim ki. Durdurak bilmeksizin koşuyordum. Hava karanlıktı ve çılgınca bir yağmur yağıyordu. Nefes nefeseydim, ciğerlerimin ve boğazımın yandığını hissediyordum ancak acı duymuyordum. Düşündüğüm tek şey daha hızlı olabilmekti. Ve vücudum izin verseydi, daha hızlı olurdum. Kaçıyordum. Kimden? Nereden? Daha da önemlisi, neden? Bir anlığına vücudum kontrolü eline almış ve koşmaya başlamıştı. Mantığımı kullanamıyordum. Akıl tutulması içerisindeydim. Beynim bir süredir boş bir ağırlıktan ibaretti benim için. Gereksiz bir et parçası.

Ne kadardır koşuyor olduğumu bilmiyordum. İki saat? Üç saat? Nereye gittiğimi bilmiyordum, nereye gitmem gerektiğini de. Gidecek bir yerim var mıydı ki zaten? “Vardı.” diye mırıldandım istemsizce. Konuşanın ben olduğumu anlamam bile birkaç saniyeden uzun sürmüştü. “Artık yok.” Ağzımı açmaya, kendime cevap vermeye çalıştım. Sormak istiyordum; Niye? Ancak vücudum bana karşı cephe almış gibiydi. Ağzımdan hiçbir şey dökülmedi. Bacaklarımı durdurmaya çalıştım, bu kadar çok koşmamam gerekiyordu. Doktor yasaklamıştı her şeyden önce. Mecbur kalmadığım her durumda yürümeliydim. Bacaklarımı olabildiğince uzun süre kullanabilmek istiyordum. Koşmak yalnızca israftı. Ancak duramadım. Kontrolü tamamen yitirmiştim. Bir noktadan sonra umrumda da olmamaya başlamıştı zaten. Elimden gelen bir şey yoktu ki. Vücudum tüm komutlarımı dinlemeyi reddediyordu.

Devamında hatırladığım ilk şey, büyük bir gürültü ve acıydı. Vücudum sınırına ulaşmış, bir adım daha atamayacak hale gelince yuvarlanıp büyükçe bir balçık yığınına yapışmıştım. Her şey geri gelmişti. Acı, sesler, görüntü, ve en kötüsü; hisler. Bacaklarım kopacak gibiydi. Hırıldayarak nefes alıyordum, iç organlarım yanıyordu. Yağmurun ve çakan şimşeklerin gürültüsü kulaklarımı sağır edecek düzeydeydi. Her şeyi tekrar tekrar yaşıyordum, gözlerimin önüne geliyordu her şey teker teker. bir kan yığını içinde, tanınamayacak halde yatan Goku-Sensei, tam önümde, göğsünde devasa bir yarayla son nefesini veren Amami, ve o. Dizlerinin üstüne düşmüş, korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Kafamı hınçla yere vurdum ve yüzüm çamur birikintisine gömüldü. Ancak gözlerimden boşalan sıcak yaşları hissedebiliyordum: “Mio.”
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 5th, 2018, 8:56 pm

Bir şeyden dolayı kızmıştı Mio bize. Neydi? Ha tabii, kağıt mevzuu. Ancak onu kızdırmak hem benim, hem de Amami’nin çok hoşuna gidiyordu. Biraz ilerimizde; yüzü sinir-utanç karışımı bir kızarıklıkla bize, içinde olduğumuz duruma bakıyordu. Bizim yaramaz davranışlarımız, Mio’yu utandırıyordu, bizde pek yoktu utanç denilen şeyden. Yine büyük saçmalamıştık. Genelde kuraldışı şeyler yapmaktan hoşlanıyorduk. Basit şakalar, insanların sinirini bozan türden. Önümüzde yaşlı bir adam, elinde tuttuğu kağıdı gözümüze gözümüze sokarak bağırıp çağırıyordu. Akademi’deki hocalardan Yasu-Sensei’ydi bu. Elindeki kağıt ise sabah akademiye giderken arkasından sinsice yanaşıp sırtına yapıştırdığımız kağıttı “Ben bir eziğim” Saçları öfkeden elektrik yemiş gibi olmuştu. Bir yandan öfkeli bir şekilde bağırıyorken, diğer yandan takma dişleri sürekli yerinden oynuyor, çıkacak gibi oluyordu. Amami de, ben de “pırfht” “fısssph” gibi sesler çıkararak gülmemizi zor tutuyorduk. Çok komik bir görüntü vardı karşımızda.

Bizle birlikte, bir başkasına daha bağırıyordu yaşlı adam. Bu, yüzündeki ifadeden utandığı belli olan ancak gülmemek için en az bizim kadar uğraşan Goku-sensei’ydi. Yüzünde stresten oluşmuş ter damlalarını görebiliyordum. Yasu-sensei, Goku-sensei’nin de akademiden hocasıydı, o kadar yaşlıydı yani anlayacağınız. Şuanda ise ona, gençleri nasıl yetiştirmesi gerektiğiyle ilgili bol salyalı bir nutuk atmakla meşguldü. Neyse ki bizim aksimize Goku-sensei gülmeme konusunda çok daha iyiydi. Ağzından bizim gibi garip sesler çıkarmıyordu en azından. Fırsat bulduğu her anda ise, gözlerini bize çevirip sizi öldüreceğim temalı bakışlar atıyordu. Yaptığımız her altı temizlemekten usanmış olması bir tarafa; bizimle birlikte ve hatta bizden çok azar yemişti. Gerçi bir gün, geninliğin ilk yılında topluca yemeğe çıktığımızda alkolü fazla kaçırmış ve çocukluğunda yaptığı yaramazlıkları anlatmıştı bize. Eksik kalır yanı da yoktu hani! Ayrıca biz şuan iki kişiydik, Sensei ise tek tabanca olduğundan bahsetmişti, tam bir sinsi şeytan.

Nihayetinde bağırış çağırış bittiğinde, ikiz kardeşime dönüp fısıldadım: “Hemen kaçmamız gerekiyor, yoksa günü kafalarımızda birer şişlikle geçireceğiz.” Yüzü ciddi bir ifadeye büründü ve başıyla beni onayladı. Bu sırada Goku-sensei fırtınanın etkilerini üzerinden yeni yeni atıyordu. Az sonra bize dönüp adeta bir iletken madde gibi Yasu-Sensei’nin kendisine boşalttığı enerjiyi bize boşaltacaktı. Gözlerini karanlık bürüyen Goku-sensei’nin yumruğunu kaldırmaya teşebbüs ettiğini farkettiğim an Amami’yi dürttüm ve koşmaya başladık. Bir yandan birbirimize bakıp kahkahalara boğulmuştuk. Arkamızdan gelen bağırışlarını duyabiliyorduk hem sensei’nin, hem Mio’nun. İçinde “kaçmayın”, “küçük fareler”, “dayak”, “kendinizden utanmalısınız”, “antrenman” gibi çeşitli kalıplar geçen bir gürültü senfonisiydi özetle. Sensei bir süre arkamızdan koştu, ancak bir noktadan sonra eline düşeceğimizi ima eden birkaç tehditten sonra kovalamayı bıraktı bizi. Eninde sonunda temiz bir sopa yiyecektik yani.

Şuanlık mini zaferimizin tadını çıkarmak bile yeterliydi bizim için. Akademi günlerinden gelen bir ünümüz vardı haylazlıklar üzerine. Ancak mezun olalı bir seneden fazla geçmişti ve insanlar bizi unutmaya başlamışlardı. Bizim yerimize göz dikenler olduğunu bile duyuyorduk, ne hadlerine! Bu planı da sadece bu yüzden yapmıştık. Akademi öğrencilerinin korkulu rüyası olan Yasu-sensei’yi hedef seçmemizin sebebi de buydu zaten. En çok korktukları şeyin, bir şaka malzemesi olarak kullanıldığını farketmeleri genç dimağları şoke etmiş olmalıydı. Bunun hayalini kurup koca gün sırıtarak ellerimizi ovuşturmuş, okuldan çıkıp yanımıza gelecek, bize hayran hayran bakacak ve belki de imzamızı isteyecek gençleri beklemek için akademinin önünde bulmuştuk kendimizi. Fazla gaza gelmiş olacağız ki nasıl imza vereceğimiz üzerine bir tartışma bile yapmıştık bir ara. Tabii akademinin önünde bize hayran öğrencilerle karşılaşacağımıza, Yasu-Sensei'yle karşılaşmak pek hoş olmamıştı ama olsundu. Bu kadar sinirlendiyse, mutlaka işe yaramış olmalıydı yaptığımız. Bunları düşünürken kahkahalarım devam ediyordu, başarmıştık.

"Ha, bu arada, Amami." diye mırıldandım adımlarımı yavaşlatırken. Kardeşim meraklı gözlerle bana dönmüştü. "Goku-Sensei en son ne dedi hatırlıyor musun?" Ellerimi dizlerimin üstüne götürerek hafifçe çömeldim nefes nefese. O an gözlerinden onun da jetonunun düştüğünü anlamıştım. Bugün takım antrenmanı vardı, yani sensei sakinleşene kadar ondan kaçıp dayaktan kurtulma gibi bir ihtimalimiz yoktu. İstemeye istemeye de olsa geri dönüp ölgün adımlarla akademiye doğru yürümeye başladık. Sabah bizim çocukları beklediğimiz gibi, ellerini ovuşturup sırıtarak bizi beklediğini hayal edebiliyordum Goku-sensei'nin. Tepedeki ağaçlardan birinin üstüne tünemiş bir karganın çığlığıyla hayal dünyamdan çıktım. Bu sayede, kardeşimin bana uzatmış olduğu yumruğu farkedebilmiştim. Azar da yesek, dayak da yesek birlikte yiyeceğimizin bir işaretiydi bu.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 6th, 2018, 11:18 pm

Bazen her şey o kadar çok üstünüze gelir ki, kaçışı uykuda bulursunuz. Uykudayken hiçbir şey düşünmek zorunda değilsinizdir. Tüm yorgunluklarınız, tüm zaaflarınız, tüm hassasiyetleriniz yokolmuştur. Kaldırmakta zorlandığınız gerçeklerden ve sırtınızdaki yüklerden feragat etmişsinizdir. Ancak uykunun kötü tarafı, uyandığınızda yeniden aynı şeylerle karşı karşıya kalacak oluşunuzdur. Bir kısır döngü olarak devam eder bu. Ya düştüğünüz yerden kalkmayı öğrenirsiniz, ya da yattığınız yerde kalırsınız. Böylesi ağır bir yükün altında kalan kişilerin genellikle ya kalkmak için güçleri kalmamıştır, ya da bir el uzatanları yoktur. Bu sebeptendir ki, intihar eden pek çok kişi; bu huzurlu ancak geçici durumu artık dayanamadığı gerçekliğe tercih ettiği için verir bu kararı.

Uyandığımda, yağmur durmuştu. Düştüğüm çamura öylesine yapışmıştım ki, uzuvlarımı bile zar zor hareket ettiriyordum. Her yerim ağrıyordu. Yüzümde ve saçımda, kurumuş çamur birikintilerinin yaptığı ağırlığı dahi hissedebiliyordum. Hava alacakaranlıktı. Kaç saattir bu haldeydim? Hafifçe kafamı kaldırıp çevreme bakındım. Bir yandan nerede olduğumu anlamaya çalışıyor, bir yandan da güneşe bakınıyordum. Güneş, batıdaydı ve gitgide batıyordu. Akşam saatleri. Neden burada uyumuştum ki her şeyden önce? Zar zor da olsa kendimi çamur birikintisinden kurtarıp emekleyerek daha kuru bir bölgeye geçtim ve kıçımın üstüne oturdum. Sağıma soluma bakınıp ciddi bir yara, ya da bir problem aradım. Tamamen çamurla kaplanmış olduğum için üzerimdeki hiç bir renk belli olmuyordu, ancak el yordamıyla aranabilirdim. Birkaç basit kesik ve sıyrık dışında sorun yok gibiydi. Hayati tehlikemin olmadığını garantiye aldıktan sonra, kaç saattir burada olduğumu anlamak için beynimi zorlamaya başladım. Gözlerimi kapattım ve buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalıştım. Karanlığı, yağmuru ve soğuğu hatırlıyordum. Çok yorulduğumu da. En azından bir şeyler gelmeye başlamıştı. Bu sırada hayati bir ihtiyaç olan susama hissim merağımı bastırmayı başarmıştı. Güçbela ayağa kalkıp çevreye bakınmaya başladım. Bir temiz su kaynağına ihtiyacım vardı.

Yağmuru hatırlıyordum. Yağmur vardıysa, temiz su birikintisi olmalıydı. Zaten orman kadar sık olmasa da ağaçlık bir alandaydım. Hafif hafif kuş sesleri duyabiliyordum. Bu, civarda su içilebilecek kaynaklar olduğunu anlamama yetmişti. Biraz bakındıktan sonra tam da işime yarayacak şekilde bir su birikintisi buldum. Birkaç metre çapında, tahmini 25-30 santim derinliğinideydi. Ben yaklaşırken, birikintiden su içen bir sincabın kaçtığını farkettim. Bu, suyun güvenilir olduğu anlamına gelirdi. nispeten temiz görünüyordu zaten. Ayrıca çok temiz su arayacak bir lüksüm de yoktu. Çömelip yüzümü ve saçlarımı hızlı bir şekilde yıkadıktan sonra kana kana su içtim. Biraz üstümü başımı da şu çamurdan kurtarsam fena olmayacaktı. Tişörtümü çıkartıp iki elimin arasına aldım ve su birikintisine götürerek çitilemeye başladım. Neyse ki kurumuş çamur çabuk çözülen bir şeydi. Tişörtümün orijinal rengi olan maviye dönmesini beklemiyordum, en azından üzerimdeki ağırlık gitse yeterd- Kırmızı? Mavi-beyaz olması gereken tişörtüm neden kırmızıyd-

O an her şeyi hatırladım. Geceyi, yağmuru, karanlığı, kanı. Goku-Sensei’nin cesedini. Mio’nun çaresizce dizlerinin üstüne çöküşünü. Göğsü ikiye yarılmış, önümde son nefesini veren Amami’yi. Vücudumdaki tüm güç yeniden yokolmuştu adeta. Gözlerimden boşalan yaşları hissediyordum, öfkeyi de. Yüzümü gökyüzüne doğru kaldırıp ulur gibi ağlamaya başladım.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 7th, 2018, 12:17 am

Hava alacakaranlıktı. Gözlerimde akacak yaş kalmamış, haykırışlarım sona ermişti. Yüzümde boş bir ifadeyle, gökyüzünü izliyordum. Üstüm çıplaktı, kan lekeli tişörtüm iki elimin arasındaydı hala. Öyle sıkıyordum ki tişörtü, parmaklarım öylesine kenetlenmişti ki acıdan uyuşmuşlardı. Gevşetmeyi denedim. Beklediğimin aksine, başarabilmiştim. Dün gecenin aksine, vücut kontrolüm bendeydi en azından. tişörtü katlayıp bir top haline getirdim ve gözümün önünde olmayacağı bir yerlere fırlattım. Her şey yerli yerine oturmuştu. Gece, yapabildiğim tek şey kaçmak olmuştu. Kontrolsüzce, bilinçsizce saatlerce koşmuş ve gücümün tükendiği noktada bayılıp kalmıştım. Yaklaşık 12 saattir uyuyor olmalıydım. Çok da güzel bir rüya görmüştüm. Tamamını hatırlamıyordum, kare kareydi her şey. Ancak herkes bildiğim en güzel hallerindeydi rüyamda. Şuanda ise her şey paramparçaydı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sahiden, ne yapacaktım? Geri dönmeli miydim? Geri dönebilir miydim? Geri dönmek istiyor muydum? Bunlar cevaplanması çok ama çok zor sorulardı. Ve hayatım boyunca cevaplarını bulup bulamayacağımdan emin değildim.

Ne değişecekti? Geri dönünce yani. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bile bile gitmeyi nasıl göze alabilirdim? Bir cenaze töreni düzenlenecekti. Amami için, Goku-sensei için. Herkes üzülecek, bir kısım insanlar ağlaşacaktı ve hayat kaldığı yerden devam edecekti. İnsanlar, kayıplarına rağmen yaşamaya meyillidir. Ancak benim durumum, onlardan biraz farklıydı. Yaşama dair tüm ümitlerimi, tüm gerçekliğimi ve hayatımı adadığım insan gözlerimin önünde ölmüştü. Benden bayrağı devralıp yürümesi gereken oydu. Beni unutması gereken oydu. Mio’nun aşık olduğu kişi oydu. Onunla bir hayat kurabilecek olan oydu. Yaşama dair ümit besleyebilecek olan oydu. Yaşaması gereken oydu, sakat olan ben değil.

Her şeyden öte, geri dönüp dönemeyeceğimden bile emin değildim. Arkamda iki ceset ve masum bir kız bırakmıştım. Ne diyecektim geri dönünce? Ben geldim, şimdi iyiyim mi? Verdiğiniz istihbarat yanlıştı, çok güçlü bir shinobiye denk geldik ve takımımızın yarısı öldü mü demeliydim yoksa. Saçmalık. Dahası, Mio’nun yüzüne nasıl bakabileceğimi bile bilmiyordum ki. Onu orada tek başına bıraktıktan sonra onunla konuşacak cesareti bulmam imkansızdı. Onunla yüzyüze kalmaktan korktuğumu farkettim. Dün gece, bana bakışı aklımdan gitmiyordu bir türlü. Zehir gibi işlemişti beynime. Korku dolu bir bakış.

En kötüsü de kardeşimin ölümünde benim suçlu olduğumu bilmekti.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 12th, 2018, 12:41 am

Hafif bir yağmur çiseliyordu yine. Yağmur ülkesi, isminin hakkını veriyordu durmaksızın. Usulca yürümekteydim, herhangi bir amacım olmaksızın. Tepemden uçmakta olan bir karganın çıkardığı sesler geliyordu kulağıma. Yaklaşık bir haftadır bu şekilde yaşıyordum. Halihazırda zayıf olan bedenim yorgun düşmüş ve hastalanmıştım. Sürekli aksırıp tıksırıyor, öksürük krizlerine giriyordum. Durmaksızın üşüyordum, ancak bu havanın azizliği miydi yoksa ateşim ciddi manada yüksek miydi bilmiyorum. Bunda birkaç gün çıplak dolaşmamın da etkisi olmuştu tabii. Bir hafta önce, saplanıp kaldığım o bataklığın orta yerinde öfke krizi geçirirken bir hınçla çıkardığım tişörtümü fırlattıktan sonra geri almaya yeltenmemiştim. Yalnızca kalkıp yürümeye başlamıştım. Karnım kazındığı zaman yiyor, ağzım kuruduğu zaman içiyor ve daha fazla yürüyemeyecek gibi hissetiğim zaman bulduğum en kuru ve sıcak yere kıvrılıp uyuyordum. Ateş yakmak da pek kolay değildi, yakacak olarak kullanılabilecek her şey ıslaktı zaten. Geri kalan zaman ise yalnızca yürümekle geçiyordu. Ne kadar yol gitmiştim, tam olarak nerdeydim; bilmiyordum. Birkaç kasabadan geçmiştim bu süre zarfında. Bu kasabaların birinde, kaburgalarımın sayılacak kadar sıska olduğumu ve üstüm çıplak dolaştığımı farkeden yaşlıca bir kadın üzerime giymem için bir şeyler teklif etmişti. Zorla vermişti desem daha doğru olacaktı sanırım. Pek bir şey demeden kabul etmiştim. Karşılığında ödeme yapmak istesem de bir şey almamıştı. Bir diğer kasabada ise yağmura karşı korunmak için büyükçe bir cübbe satın almıştım, bu kez parasıyla.

Pek çok şey gözlemleme fırsatı bulmuştum bu süreçte, ve kesin olarak karar verdiğim tek bir şey vardı; halk çok ama çok kötü durumdaydı. Haydut çeteleri ayak basılmadık yer bırakmamış gibi görünüyordu. Bulabildikleri her şeyi alıyor, sıkıntı çıkaran herkesi ya öldürüyor ya da ayağa kalkamayacak hale getirene kadar dövüyorlardı. Ortalıkta hiçbir shinobi yoktu. Yalnızca ezilen halk, ve onları ezen zorbalar. Duyduğum kadarıyla shinobilerin hepsi merkez köye çekilmişti, taşrayı umursayan kimse yoktu anlayacağınız. Henüz hiç kimseyle dalaşmamış, başımı derde sokmamıştım. Zaten ölü gibi çökmüş yüzümü ve bitkin halimi görenler dönüp ikinci kez bakmaya bile tenezzül etmiyorlardı. Ben ise, bu durumu kafamı boşaltmak için kullanıyordum. Kendi sorunlarımı düşünmemek için, başka insanların sorunlarını kullanıyordum.

Yaşadığım pek çok şeyi, kafamda hala tam olarak oturtabilmiş değildim. Her şey yalnızca bir rüya, bir hayal gibi geliyordu. Hiçbir şey olmamıştı sanki. Canım sıkılmıştı ve gezintiye çıkmıştım, oldukça uzun bir gezintiye. Gelip beni alacaklar, onlardan bu kadar uzak kaldığım için beni azarlayacaklardı. Belki de gizli bir görevdeydim, ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre sonunda köyüme geri dönüp takımıma rapor verecektim. Her gün, her saat, her dakika, her saniye ne olduğunu bilmediğim bir şeye kulak kesilmek için hazırda bekliyordum. Birinin bana seslenmesini istiyordum. Hep alışkın olduğum gibi, birinin beni içinde bulunduğum durumdan çekip çıkarmasını istiyordum. Kurtarılmak istiyordum. Ancak bunu yapan insanlar, çoktan gitmişlerdi. Ben kabullenmek istemesem dahi.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 12th, 2018, 5:49 pm

Dönüp baktığımda, hayatın oldukça basit mekanikler üzerinde işlediğinin aslında hep farkındaydım. Yalnızca daha önemli, daha değerli şeyler olduğuna inandırmıştım kendimi. Bu inancım yanlış değildi, nihayetinde insanlar tarih boyunca yaşamlarını idame ettirebilmek ve akıl sağlıklarını koruyabilmek için bir şeylere inanmışlardı. Bu durum toplumsal boyutlarda düşünüldüğünde genellikle “tanrı” olarak tezahür etmişti. Biraz daha özele indikçe iş ülkelere, milliyetlere, klanlara doğru gidiyordu. Yalnızca kendi belirleyemeyeceği şekilde dünyanın herhangi spesifik bir noktasında doğduğu için kendini pek çok şeyi yapabilecek konumda gören pek çok insan vardı dünya üzerinde. Haklılığı konusunda herhangi bir tereddütü olmayan bu insanlar yine aynı şekilde dünyanın farklı bir noktasında doğup kendi davasını dünyanın en haklı davası gibi gören insanlarla savaşıyordu. Shinobi tarihi, ya da daha doğru bir ifadeyle dünya tarihi bunun gibi olaylarla doluydu. Elbette, işin içinde her zaman kar vardı. Belki verimli topraklar, belki muhteşem bir ticaret yolu sebep oluyordu bu savaşlara; bundan daha doğalı yoktu zaten. Kafama asıl takılan sorun, insanların realistlikten uzak bir şekilde, yalnızca belirli bir takım davalar adına savaştıklarına kendilerini inandırmış olmalarıydı. Hiç kimsenin çıkıp bunları açık açık söylediğini göremezdiniz, herkes sözde onuru ve gururu, ataları için savaşıyordu. Belki de kendini ölüme hazırlamanın en kolay yolu buydu, kendini kandırmak.

Çocukluk dönemlerimde, bu gibi konuları pek kafama takmamaya çalışırdım. Zaten kafamdaki düşünceleri oturup saatlerce tartışabileceğim kimse de yoktu çevremde. Amami’nin kafası bu şekilde çalışmıyordu. Goku-sensei bu kadar şeyi düşünmeye üşenirdi, denese bile beşinci dakikada sıkılıp bırakırdı zaten. Mio ise her zaman dediğim gibi, bu tarz realiteler için fazla saftı. İçime kapanıp düşünceler içinde kaybolmamak için düşünme arzumu ve merağımı her zaman baskılamıştım. Yapacak daha önemli işlerim vardı her zaman. Yetişmem gereken yerler, pataklamam gereken adamlar, yapmam gereken görevlerle oyalanıp durmuştum. Akademi, geninlik, chuunin oluşum, gözetmenlik yaptığım chuunin sınavı, durdurak bilmeyen görevler. Gelgelelim, o raddede duraksız yaşadıktan sonra hiçkimseye ve hiçbir şeye bağlı olmadan hayatını idame ettiriyor olmak, bir noktadan sonra insanı yeniden bu düşüncelere sevk ediyor.

Elime aldığım değnekle, sönmeye yüz tutan ateşi hafifçe kurcaladım. Biraz harlasın istiyordum. Sabaha daha vardı, ve keskin ayazın ciğerimi sökmesini engellememin tek yolu bu ateşti. Bu soğukta uyumaya çalışmak intihardan farksızdı, güneş ortaya çıkıp havayı biraz da olsa ısıtana kadar ateşin yanmasını sağlamalıydım. Devamında gün, uyumamı sağlayacak şekilde ılıklaşırdı zaten. Minik, mağarayı andıran bir girintinin içerisindeydim. Çevremdeki yükselti rüzgarın ateşi söndürmesini engelleyebiliyordu. Neyse ki birkaç gündür yağmur yağmamıştı da yakacak bir şeyler bulabilmiştim. Bu işlerde hala pek iyi olduğum söylenemezdi, yalnızca akademide öğrendiklerimle sınırlıydı becerilerim. Yine de idare ediyordum bir şekilde. Ateş bir süre daha devam edecek kıvama gelince, bir süredir gözümün ucuyla bakmakta olduğum alınbandıma yöneldi elim istemsizce. Ne zaman yürümeyi bıraksam, kemerime takılı olan alınbandımı çıkarıyor, nizami bir şekilde bir köşeye koyuyordum. Kirlendiği zaman temizliyor, kuruluyor ve genel bakımını yapıyordum. Bu, bir alışkanlık haline gelmişti aslına bakarsanız. Sebebini bilmediğim bir şekilde bu konuya hassas yaklaşıyordum. Basit bir objeyi, bir imge haline getirmiştim belki de.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 15th, 2018, 9:24 pm

Sağ bacağıma saplanan ağrıyla hafifçe yüzümü buruşturdum. Vücudum, alarmlı bir saat gibi sonumun yaklaşıyor olduğunu bana düzenli olarak hatırlatma konusunda son derece iyi bir performans çıkarıyordu birkaç gündür. Bu şekilde düşünüp olayı biraz kara mizaha vurmaya çalışsam da, işin aslının gayet de farkındaydım aslında. Hastalığımın semptomlarını en hafife indirmem ve ilerleyişin yavaşlatmam için istisnasız her gün bir takım kas antrenmanları yapmam gerekiyordu. Ve hiçbir şey hedeflememeye başladığımdan beri özel antrenmanlarını aksatmayı bir yana bırakın, tamamen boşlamıştım. Hiç bitmeyen yürüyüş seanslarının, bolca nemin ve rahatsız uyku pozisyonlarının da pek yararı olmadığını itiraf etmem gerekiyordu. Uzun süredir kasaba dahi olsa herhangi bir yerleşkeye uğramayıp tamamen vahşi doğada yaşıyor olduğum için zaman mefhumumu yitirmeye başlamıştım. Gece ve gündüz bile birbirine karışmıştı artık. Ancak kaçışımın başladığı günden itibaren yaklaşık 1 ay geçtiğini tahmin edebiliyordum. Daha ne kadar süre buna devam edebileceğime dairse hiç bir fikrim yoktu. Mutlu muydum bu şekilde? Sanmıyordum. Yalnızca memnun olduğumu söyleyebilirdim. Uzun süredir mutlu hissetmemiştim kendimi. Herhangi bir duygu hissedebildiğimden bile pek emin değildim aslında Kızgın da değildim artık. Yalnızca boş hissediyordum. Dipsiz bir kuyu gibi.

Ne yapmam gerektiğiyle alakalı pek bir fikrim yoktu. Dahası, herhangi bir şey yapıp yapmamama gerek olup olmadığını da kestiremiyordum. Bazen hayatımın sonuna kadar bu şekilde yaşayabilirim gibi hissediyordum. Shinobiliğe, geçmişime dair her şeyi arkada bırakıp kimliksiz olarak hayatımı sürdürmek iyi bir fikir gibi geliyordu. Anlamsız ve amaçsız bir yaşam. Bazen yaşamımı sürdürmemin de çok akıl karı olmadığı düşüncesi geçiyordu kafamdan. Gerçekten de, anlamsız ve amaçsızken yaşamanın ne anlamı vardı? İntihar düşüncesi son bir aylık süreçte pek çok kez geçmişti kafamdan, ancak işler ne zaman ciddi boyuta gelse hiç istemememe rağmen Amami'nin yüzü geliyordu zihnime. Sanki tam şuan her şeyi bırakıp gitmeye karar versem, bana çok kızacakmış gibi hissediyordum. Daha önce hiç kızmadığı kadar. Yalnızca bu sebepten, birkaç kez işin ucundan dönmüşlüğüm olmuştu. Birkaç hafta önceki soğuk geceyi hatırladım. Aniden bastıran korkunç şiddetli yağmur yaktığım minik ateşi söndürmüş, beniyse sırılsıklam etmişti. Lokasyonum gereği yakınlarda kolayca ulaşıp sığınabileceğim hiçbir şey yoktu. Ben de bunu pes etmek için bir fırsat olarak görüp, kendimi öylece bırakıvermiştim yere. Tam o an hissetmiştim işte, Amami kurtulmamı isterdi. Pes etmememi isterdi.

İkiz kardeşim, benim için yaşamaya razı gelmişti. Hayallerimi taşıyıp kendininkiler gibi kabulleneceğine, benim adıma da başarı üstüne başarı kazanacağına söz vermişti. Bense vazgeçmek için fırsat kolluyordum her an. O, benim yokluğuma kendini hazırlayabilmişti. İki kişi başladığımız hayata tek kişi devam etmenin sorumluluğunu almayı, benim yüklerimi de üstlenmeyi kabullenmişti. Kendimde ne bu gücü, ne bu sorumluluğu göremiyordum. Kabullenmek istemiyordum, kendime her seferinde hiçbir şeyin planlandığı gibi gitmediğini hatırlatıp duruyordum; benim vazgeçmeye hakkım olmalıydı. “Ölmesi gereken bendim, sorumluluk alması gereken değil.” Gözlerimi kapatıp sağ elimi bir yumruk yaparak alnıma hafifçe vurdum. Sol elim başımın altında, büyükçe bir ağaç dalı üzerinde yıldızları izliyordum. Yağmur Ülkesi'nin nadir bulutsuz gecelerinden biriydi, ve ne yapacağımı bilmiyordum.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 23rd, 2018, 3:48 pm

“Ee? Planın ne?” Kulaklarımda yankılanan ses, oldukça tanıdıktı. Ancak bir türlü kime ait olduğunu çıkaramıyordum. Dahası, nerede olduğuma dair bir fikrim de yoktu. Yoğun, grimsi bir sis bulutu görüyordum yalnızca. Kaynağını tespit edemediğim belli belirsiz bir ışık vardı. Pek bir işe yaradığını söyleyemeyecektim. Öyle ki, kendi vücudumun silüetini bile belli belirsiz seçebiliyordum. “Hey! Kim var orada!” Sesim boşluğa giderek kayboldu. Cevap yoktu. Koşmaya başladım. Ancak ne kadar koşarsam koşayım, çevremde hiçbir şey değişmiyordu. Işık kaynağını bulmayı denedim, çabalarım nafileydi. Ne zaman yerini tespit ettiğimi düşünsem, ne zaman kaynağa yönelsem daha da uzaklaşıyordu benden. Bacaklarım ağırlaşmaya, nefesim derinleşmeye başlamıştı. Bir genjutsuda mıydım? Olduğum yerde durarak gözlerimi kapattım. Chakrama odaklandım ve aniden akımı keserek yeniden başlattım. Bu akademide öğretilen temel yöntemlerden biriydi. Gözlerimi açtığımda buradan kurtulmuş olacağımı umuyordum ancak karşılaştığım manzara aynıydı. Yoğun, koyu gri bir sis bulutu ve nerede olduğunu anlayamadığım bir ışık kaynağı. Korkmaya başlamıştım. Biraz daha ciddi bir yönteme ihtiyacım vardı. Şiddetli bir acı, genjutsudan kurtulmanın bir diğer yoluydu. Elimi hızla bacağıma bağlı ekipman çantama götürd- Yoktu. Aslına bakarsanız, bacaklarım da yerinde değildi. Yutkunarak elimi yüzümün önüne getirdim, görmeye ihtiyacım vardı. Hala varolduğumu görmeliydim.

Aniden gözlerim açıldı, nefes nefese ve ter içindeydim. Bir ağaç kovuğunda, iki büklüm bir şekilde yatıyordum. Dışarıda çiseleyen yağmurun sesi kulaklarıma geliyordu. Birkaç dakika boyunca hareket etmeden nefesimin düzene girmesini bekledim. Su içmeye ihtiyacım vardı, matarama uzandım ve kapağını açarak ağzıma götürdüm. Yalnızca birkaç damla düşmüştü kurumuş dilimin üstüne. Kalkmam gerekiyordu, ancak rüyanın ağırlığını atlatamamıştım henüz. O koyu gri sis bulutunun yoğunluğunu her bir zerremde hissediyordum hala. Kurumuş ağzımdan fısıltı şeklinde döküldü kelimeler: “Ne zamandır rüya görmüyorum ben?” Gerçekten de, en son ne zaman rüya gördüğümü hatırlamıyordum. En azından bu kadar içinde olduğum bir rüya. Son zamanlarda her zaman huzursuz uyanıyordum. Ancak ne görmüş olursam olayım hiçbirini hatırlamıyordum. Peki az önceki neydi? Bir rüyadan çok bir kabusu andırıyordu. Yaşamımın zaten kabus olduğu göz önüne alınırsa, rüyalarımda bile rahat olamamam biraz acımasızlıktı aslında.

Ağaç kovuğundan sürünerek çıktım ve gerinerek ayağı kalktım, tüm uzuvlarım tutulmuştu. Kafamı kaldırıp güneşi aradım. Batmak üzereydi, uyanmak için oldukça ideal bir saat. Bir yandan kafamı sağa sola sallayıp ayılmaya çalışırken diğer yandan su içebileceğim ve yüzüme çarpabileceğim bir su kaynağı arıyordum. Yağmur ülkesinin bu konuda oldukça bereketli olması işime çok yaramıştı. Rüzgar ülkesinde bu şekilde bir hayat sürdürmeyi hayal dahi edemezdim. Arayışım oldukça kısa sürdü, eğilip kafamı direkt olarak su birikintisine daldırdım. Ses, hala kulağımda çınlıyordu. “Planın ne?” Planım neydi?
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 23rd, 2018, 11:18 pm

Bir süredir düşünmeden boş boş yürümek yerine, düşünerek boş boş yürüyordum. Rüyayı göreli bir haftadan uzun zaman geçmişti, ancak rüyamda duyduğum ses hala ara ara çalınıyordu kulağıma. Bir noktadan sonra farketmiştim sesin kime ait olduğunu. Belki de en başından beri biliyordum, yalnızca kabullenmek istemiyordum. Bu Goku-Sensei’ydi. Başka kim olabilirdi ki zaten? Hayatımda verdiğim pek çok kararda, hayatımın en önemli noktalarında her zaman varolan yegane kişiydi kendisi. Amami gibi bir kardeş, Mio gibi bir dost değildi. Onun rolü öğretmenlikti ve öğretme işini gerçekten iyi yapıyordu. Olay yalnızca birlikte teknik çalışmaktan, antrenman yapmaktan, dövüşmekten ibaret değildi. Goku-Sensei benim farklı bir insan olmamı sağlayabilmişti. Sıradan değildim, sıradan olmayı çok isterdim ancak ne kadar istersem isteyeyim hayat sıradan olmama izin vermemişti. Ben kendi ölümünü bekleyen, kendi ölümü için gün sayan sakatın tekiydim. Ancak Goku-Sensei bu şartlarda bile doğru şekilde görmemi ve doğru şekilde davranmamı sağlamıştı.

“Shinobi olmak,” demişti bir gün. Hastalığımı yeni öğrenmiştim ve her şeyin üstüme çöktüğünü hissettiğim dönemlerdi. “Yalnızca sağa sola koşup milleti yumruklamaktan ibaret değildir.” Oldukça şaşırmıştım bu cümle karşısında. Yani tamam, elbette shinobiliğin o kadar sıradan bir şey olmadığını biliyordum ancak beklediğim sözler diğer herkesden gördüğüm gibi teselliden ibaretti. “İyi bir shinobi her şeyden önce aklını çalıştırmayı, koşulları kendi avantajları için kullanmayı bilmelidir.” Kulağımı kabarttım. Doktor, ailem, Amami, Mio; herkes shinobiliğin benim için bittiğini düşünüyor ve beni hayatta farklı şeyler olduğuna ikna etmeye çalışıyorlardı bir süredir. “Sen iyi bir shinobisin, değil mi Togami?” Başımı huysuzca sallamıştım. “O zaman iyi bir shinobi olmayı sürdür. Aklını bedeninin önüne koy, koşulları kabullen ve kendini ekside görmeyi bırak. Sıfır noktasındasın, ve ilerlemek senin elinde. Geçmişi değiştiremezsin, geçmişte yaşamak ise yapabileceğin en büyük hata olur. Hasta olmadığın günleri hatırlayıp dertlenme. Geçmişi silmeye çalışma, o senin en büyük hazinen. Yalnızca önüne bak ve bu koşullar altında ilerlemeyi sürdür.”

“Geçmişi silme, ancak geçmişte de yaşama.” diye kendi kendime mırıldandım. Hayatımda, iki büyük dönüm noktası olmuştu. Birincisi hastalığımı öğrendiğim zamandı. Goku-Sensei sayesinde kendimi toparlamaya başlamıştım. İkincisi ise bir süre önce yaşadığım trajediydi. Senseimi ve kardeşimi kaybettiğim, diğer takım arkadaşımı arkamda bırakarak kaçtığım hazin gece. Birincisinde beni destekleyen onlarca insan vardı. Beni düşünen, benim için üzülen, bana kendince öğüt vermeye çalışan. İkincisinde ise kimsem yoktu. Ancak bunca zamandır unuttuğum bir şeyi hatırlamıştım. Geçmişim hala benimleydi. Geçmişi silmeyecektim. Gördüğüm, duyduğum, yaşadığım her şeyi ilerlemek için kullanacaktım. Goku-Sensei nasıl olduğuna emin olamadığım bir şekilde bana bunu hatırlatmıştı. Yeni yeni farkediyordum, aynı hataya düşmüştüm yine. Geçmişte yaşamaya çalışıyordum. Hiçbir şey olmamış gibi yaşıyordum, ilerlemekten vazgeçmiştim. Ancak Goku-Sensei’nin dediği gibiydi her şey. Sıfır noktasındaydım, ve ilerlemek benim elimdeydi.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: Yüzleşme

Post by Komaeda Togami » September 25th, 2018, 6:56 pm

Bir süredir, elimdeki kunaiyle oynuyordum. Çeviriyor, elden ele geçiriyor, oturduğum ağaç dalına fırlatıp saplandıktan sonra geri alıyordum. Bir bacağımı bükerek karnıma doğru çekmiş, diğerini ağaçtan aşağı doğru sallandırmıştım. Yağmur ülkesinin nadir bulutsuz gecelerinden biriydi. Dolunay parlıyordu ve oldukça hoş bir görüntü sergiliyordu. Uzaklarda, bir dalın üstünde tünemiş bir karga görebiliyordum. Hava alışkın olduğum gibi ağır değil, tam aksine oldukça hafifti. Güzel bir orman kokusu dolduruyordu burnumu. Hafif esintiyse ortamın tamamlayıcısı niteliğindeydi. Yüzümü okşuyor, içimi garip bir huzurla dolduruyordu. Neden bu kadar iyi hissettiğimi bilmiyordum, aslında hayatımda yaşadığım en kötü şeyin olduğu yerdeydim. Hayatımın en güzel kısmının sonlandığı yerde. Kunaiyi ağaca bir kez daha sapladıktan sonra ekipman çantama uzandım. Uzun bir süredir, alınbandımı ekipman çantamda taşıyordum. Takmaya cesaretim olmadığından mıydı? Yoksa kendimi layık görmediğimden mi? Emin değildim, ancak bunun artık bir anlam ifade etmediğinin farkına varmıştım.

Çok uzun bir süredir yollardaydım, ve çok uzun bir süre daha yollarda olmaya devam edecektim. Ancak yolumun başlangıcı, tam olarak bu noktaydı. Birkaç saat önce, hava hala kararmamışken gelmiştim bu lanetli olarak nitelendirebileceğim yere. Burası takım olarak çıktığımız son görevde, her şeyimi kaybedip kaçmaya başladığım noktaydı. O geceye dair hiçbir şey kalmamıştı ortada. Ne cesetler, ne kan birikintileri; yalnızca anılarım vardı. Goku-sensei’nin tanınamayacak hale gelen, kan birikintisi içinde yatan vücudu; göğsü ortadan ikiye yarılmış Amami ve korku dolu gözlerle bana bakan Mio. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde, sağdan soldan topladığım kaya parçalarını üst üste koyarak yan yana iki mezar taşı yapmıştım şuan oturduğum ağacın dibine. Orada yatan kimse yoktu, ve bu taşların ne anlama geldiğini benim dışımda anlayabilecek biri olduğunu da sanmıyordum.

Artık, bir amacım vardı. Amami’ye yüklediğim sorumlulukları geri almam gerekmişti; ve dahası artık onun yükü de benim üzerimdeydi. Bu yükü kabullenmeye karar vermiştim. Büyük bir shinobi olmam gerekiyordu, iki kişilik. Ancak bu, basit kuralları takip ederek kolay kolay elde edilebilecek bir başarı değildi. Belki zamanım olsa, ömrümün bu kadar kısa olmadığını bilsem kurallara uymaya devam eder ve köyüm adına büyük bir shinobi olabilirdim. Ancak zamanım çok ama çok kısıtlıydı. Hayatımın hatırlamadığım dönemleriyle birlikte geçen kısmı kadar yaşamam bir mucize olarak nitelendirilecekti. Ve neredeyse hatırlamadığım dönemler kadar uzun süre yatağa bağımlı olarak yaşayacaktım. Hayatın bazen size sunduğu şeyler oldukça gariptir. Pek çok kapı kapatır, ancak o pek çok kapıya karşılık yalnızca bir kapı açar ki o kapı diğerlerinin hepsine bedeldir. Hayat bana bir kapı açmamıştı, ancak bir yol sunmuştu. Bu yolda ilerleyip ilerlememek benim tercihimdi. Ben, bu meydan okumayı kabul etmiştim. Kavramam, sindirmem ve harekete geçmem uzun sürmüştü; tam olarak 3 ay. Ancak şuandan itibaren yolumdan dönmem mümkün değildi. Dala sapladığım kunaiyi elime aldım, bir süredir elimde tutuyor olduğum alınbandımın üzerine getirdim ve derin bir çizik attım plakaya. Tam köy sembolümün üstüne. Kendimle yüzleşmemi tamamlamıştım.


-Konu sonu.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”