[Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » June 4th, 2021, 10:19 am

Riku’nun Gekko’yu tanıtan cümlelerinin ardından Gekko başıyla Fuu’ya selam veriyor. Ardından ikiniz arasında geçen konuşmaları dikkatle dinliyor. Bu noktada Fuu’nun konuşmaya başlamasıyla hafifçe gerildiği belli olan Gekko, Fuu’nun sorduğu sorunun ardından hafifçe bir nefes aldıktan sonra yüzüne ufak bir tebessüm yerleştirerek “Sen konuşunca insanların neden küsüp gittiğini anladım.” diyor. Ancak yüzündeki tebessümü hızla yok eden Gekko, bakışlarını Fuu’nun üzerinde sabit tutarken “Öncelikle, Kinu üzerine düşen vazifeleri son derece layıkıyla yerine getiren biridir. Bu olayda, hiçbir şey bilmediğiniz halde, onu suçlamanızı pek doğru bulmuyor. Ayrıca, ceset konusunda zaten tüm çalışmaları yapmışken sizin gelmenizi beklememiz bir şeyi değiştirmeyecekti. Ancak ceset konusunda ısrarcıysan, sana onun yerini gösterebilirim.” diyor. Fuu, Gekko’nun Kinu’nun sözlerine benzer cümleleri kurmuş olsa da daha uzlaşmacı bir tavrı olduğunu fark edebiliyor. Ancak her ikinizin de mevcut becerileri, Gekko’nun düşüncelerinin ardından başkaca bir şey varsa bunu anlamanıza yardımcı olmuyor.

Gekko bakışlarını hafif bayık bir şekilde Fuu’nun üstüne gezdirdikten sonra Riku’ya dönerek “Ama bunun bir faydası olacağını düşünmüyorum.” diyor. Bu noktada Riku ile iletişime geçmenin daha sağlıklı olduğunu düşünen bir ifadeyi ortaya koyan Gekko “Çünkü bu cinayet olayındaki esas mesele, cesedin üzerinde yaralar değil cesedin kimliği ve bu gördüğünüz sembol.” diyor. Gekko bu noktada sesini olabildiğince kısarak sadece ikinizin duyabileceği bir seviyeye getirmesinin ardından “Maktul Mochizuki Kei hakkında görev başında size ne kadar bilgi verdiler bilmiyorum. Ancak Kei, Kusagakure ve bölge için oldukça önemli biriydi. Riaru ile olan savaşın öncesine Kei, Riaru’nun güvenilir askerleri arasında yer almaktaydı. Savaş döneminde ise Kei bizim safımıza geçmeyi kabul etti. Yapılan anlaşmaya göre Kei hem Kusa’ya hem de Riaru’ya çalışacaktı. Riaru’nun gözündeki değerini kaybetmemek için Kusagakure birkaç mühimmat ve erzak noktasını kendisine bildirdi. Riaru’nun askerleri tarafından buralar imha edildi, ancak aynı sırada Kei Riaru’nun açıklarını da Kusagakure’ye bildirerek Riaru’nun zayıflamasına olanak sağladı. Savaş sonrasında Kei’nin değeri birkaç kat arttı, zira Riaru tarafından doğruca Kusagakure’ye sokulması planlanıyordu. Kusagakure için ise savaşı kaybeden Riaru’nun yapacağı intikam saldırılarını ve yerini tespit etme noktasın Kei kilit bir roldeydi.” diyor. Bu açıklamalarının ardından bir süre sessiz kalan Gekko “Yani özetle Kei, Kusagakure’nin Riaru’ya ulaşmasını sağlayacak en kolay geçiş kapısıydı. Bu bilgi, buradaki shinobilerden dahi saklandı. Her ne kadar onun korunması için ekstra bir özen gösterilmişse de, geçmişi nedeniyle halk arasında saygın bir konumda olması nedeniyle bu pek dikkat çekmiyordu. Fakat son yaşanan birkaç hadisenin ardından olayların rengi değişmeye başladı.” diyor.

Bu aşamada bir süre sessizliğe gömülen Gekko ikinizin de bu noktaya kadar olan kısımları sindirmesini bekledikten sonra “Kei’nin Riaru ile olan iletişimi Kusagakure tarafından takip edilen kişiler veya kuşlar aracılığıyla yapılıyordu. Çadırkentin kurulmasının ardından Kei sadece birkaç kez bizzat Riaru’nun adamlarıyla görüşmeye gitti. Bu bakımdan Riaru’nun doğrudan Kei’ye ulaşımı çok da kolay olmuyordu. Fakat son zamanlarda Riaru’nun erzak ve mühimmat taşıma faaliyetleri bir hayli artış gösterdi. Kusagakure açısından bu beklenen bir durum olsa da, nakliye işleri beklenilenin üstündeydi. Riaru bölgesel olarak birkaç noktadan taşıma işlerini gerçekleştiriyordu ve bu bölgeler giderek Kusagakure sınırına doğru yaklaşıyordu. Yani diğer bir deyişle, Riaru’nun alım yaptığı sevkiyat noktaları Kusagakure ve çadır kent sınırına yaklaşıyordu. Bununla birlikte, bu taşıma işlerine yaptığımız baskınlarda, tahminimizin altında erzak ele geçiriliyordu. Hal böyle olunca, bir şeylerin ters gittiği ortadaydı fakat adlandıramıyorduk. Bu yüzden Kei’nin Riaru’yla iletişime geçmesini planlıyorduk. Plan taslağının hazır olduğu gün ise, Kei’nin ölümü gerçekleşti.” diyor. Bu anlattıklarından sonra ikinizi de süzen Gekko Fuu’nun üzerinde bakışlarını sabitlerken “Buraya çağrılmanızın nedeni de işte bu… Kei önemli biriydi ve buradaki gözlerin görmediği bir hayat yaşıyordu. Tüm bu yaşananların ardından cinayetin burada bulunan biri tarafından mı yoksa dışarıdan bir sızmayla mı olup olmadığını tespit etmeye çalışıyoruz. Olası bir bilgi sızıntısı var ise, Kei’nin ölümüne ilişkin her türlü çalışmamız da dışarıya çıkacaktı. Bu yüzden bu konuda araştırma yapacak kişilerin sızıntıya mahal vermeyecek kişiler olması gerektiğine karar verdik.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » June 10th, 2021, 9:19 am

Off Topic
Kitamura Fuu ilk pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Fuu
Posts: 48
Joined: January 3rd, 2019, 5:36 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » June 16th, 2021, 2:40 pm

Fuu, adamın Kinu'yu öven sözlerini dinlerken gözlerini bıkkın bıkkın bir o yana bir bu yana devirmekten kendini alamadı. Pek tabii adamın aynı yerde görev yaptığı şahsı gömmeyeceğini, ne olursa olsun dışarıdan gelen birine karşı koruyacağını biliyordu. Lakin onların da Fuu'nun bu tür davranışlara karşı kafa yapısının ne kadar kıt olduğuydu. O kadın yarın Kusachou olsa bile artık bir aptal ve başarısız bir kadındı Fuu'nun gözünde. Kami-sama gökten inse anca o zaman belki küçük, minik bir ihtimal fikirlerinde azıcık değişme olabilirdi, azıcık ama.

Gekko, az önceki suratsız kadına göre daha 'iyi' bir tiplemeydi. Daha anlayışlı, daha uzlaşmacı bir adamcağıza benziyordu. Gözlerini çevirip Riku'ya döndü adam. Bariz onunla konuşmak istiyordu ve Fuu bunun böyle olmasına şaşırmamıştı. Ya çadırdan çıkarlardı ya başkasıyla konuşurlardı zaten. Kimse istediği gibi dalaşıp mahalle kavgası çıkarmıyordu. Hoş buraya mahalle kavgası için gelmemişlerdi, bunu hatırladığı iyi olmuştu. Birazcık ciddi bir tavır takınmaya çabalaması lazımdı. Tüm bu işler bitince Gekko'ya Kinu'ya sarabilirdi, hiç kimseye saramazsa Riku'ya sarardı, o da olmazsa evde Susumu adında bir kardeşcağzı vardı ona sataşırdı. Lakin şimdilik birazcık çenesini tutması kendi hayrına olabilirdi.

Gekko'nun söylediklerini dikkatle dinlemeye başladı. Sesinin gittikçe kısılıp sadece ikisinin duyabileceği kadar küçülmesiyle kaşları kalktı. Adam da anlattıkça anlatıyordu. Kei, Riaru'nun saflarını terk etmiş bir haindi. Tabii hain olduğu başlarda ortaya çıkmamıştı ve bu hainden Kusagakure bir güzel yararlanmıştı. Tabii Kusagakure de bu sırada bir takım tavizler vermişti. Yok ettirilen erzak noktaları, buraları koruyan shinobiler. Savaş zamanının iğrençliği bir tokat gibi yüzüne tekrar çarpıldı. Üstüne üstlük tüm o savaş sırasında evinde oturuyor ara sıra devriyeye çıkıyordu Fuu. Kinu'nun dediği gibiydi biraz. Keyfi ister istemez kaçtı ama belli etmemeye çalışarak dinlemeye devam etti.

Kei'nin Riaru ile olan iletişiminin detaylarına girdi adam. Takip eden shinobiler, kuşlar. Bu olası bir ipucu bir izdi. Kei belki de bu takip eden shinobilerden birinin yakalanmasıyla, açığa çıkmasıyla ifşa olmuş yeri saptanmış ve bu şekilde saldırıya açık hale gelmişti. Esir düşen bir shinobi, köyüne ne kadar bağlı olsa da söz konusu kurtulmak olduğunda bir takım tavizler verebilirdi. Fuu, esir kaldığı süreçte böyle bir şey yapıp yapmadığını hatırlamıyordu ve hatırlamakta istemiyordu. Bir süre sessiz kaldı Gekko, olanları odadaki iki kızın beyin süzgecinden geçirmesi için süre vermişti adeta. Fuu da öyle yaptı düşündü, düşündü ve düşündü. O düşünürken Gekko tekrar lafa girdi.

Bakışları Fuu'nun yüzüne yüzüne kitlendi adamın, verilmek istenen mesajı anlamıştı. Sorusuna mis gibi cevap vermişti adam. Her şeyi açıklamış kafalarındaki soru işaretlerini kaldırmış ve sonunda bir şeyler anlatılmıştı. Menopozlu bir teyzenin saçma sapan tavırlarından sonra bu adamcağız ilaç gibi gelmişti resmen. Bir kaç saniye sustuktan sonra söze ilk o girdi. Riku'ya düşünmesi için bir kaç ekstra dakika vermiş olmuştu hem. Sesi tıpkı Gekko gibi sessizdi. "Öncelikle sonunda birileri bizlere bir şeyler söyledi, bunun için teşekkür ederim Gekko-san." sesinde az önceki ukalalığından kalıntılar olsa da biraz daha ciddiydi. "Bence bu adamın ihaneti Riaru saflarınca açığa çıkarıldı. Riaru ile yapılacak görüşmelerde onu takip eden shinobilerden birine ulaşmış olabilirler, oda maalesef ötmüş olabilir. Küçük bir ihtimal olsa da bir ihtimal. Yada Riaru çadır kente birilerini bir şekilde soktu. Tıpkı bizim Kei'yi onların arasına soktuğumuz gibi." dedi daha sonra parmağıyla duvardaki sembolü göstererek devam etti. "Bu sembolün bir mesaj göndermek amacıyla çizildiğini hepimiz biliyoruz, ama kime bunu bilmiyoruz. Kusagakureye mi, yoksa başka birine mi ? Birde katilin bu sembolü çizecek vakti bulmuş olduğu gerçeği var. Paniklememiş, aceleye getirmemiş içeri girmiş tertemiz işini halletmiş sembolü çizmiş ve çıkmış. İçeriye girip, içeride o kadar vakit harcamasının göze batmayacağı biri olmalı yada öyle birinin kılığına bürünmüş olmalı." dedi. Sesindeki ciddiyete kendisi bile şaşırmıştı.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 53
Joined: March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » June 17th, 2021, 1:19 pm

Küçük çadırın içerisinde kendisine yönelmiş olan Gekko’yu dinliyordu Riku. Jounin sesini iyice alçaltarak duymayı merakla beklediği detaylara girmişti. Anlaşılan Rei’nin yalnızca ölümü değil yaşamı da sırlarla doluydu. Aisu’nun kendilerine belirttiği gibi bir köstebek, hatta daha da fazlasıydı: direkt çift taraflı oynamıştı. İşi, iki tarafa sadece parmakla işaret etmek gibi basite indirgenebilirdi ancak bunun altında yüksek bir sosyal beceri varlığı gerekliydi. Bunca sarmal yalanlarla ve hain doğrularla dolu çalkantılı bir hayatı sürdürebilip üstüne bir de yüzüne yerleştirdiği bir maske olan Çadır Kent’teki ‘normal’ yaşantısında toplum tarafından kabul gören bir insan olmayı büyük bir kabiliyet olarak görüyordu Riku. Kendi yaşamında aklı erdiği vakitten beridir böyle bir saygınlık hissinin varlığına çok uzaktı. Büyük kitlelerce sevilebilmek kavramı belki de bu yüzden oldukça zorlayıcı geliyordu. Toplumun oluşturduğu normların bazında ideal olarak adlandırılabilecek babasının kulaktan kulağa yayılan bir şüphe ile yine aynı toplumdan silinmesi böyle bir dengeyi sağlayabilmenin ne denli güç olduğunun kanıtı değil miydi? Saygınlık sadece insanlara kendini adamak değil, ayrıca onların istediği şekilde yaşayarak elde ediliyordu.

Maktulle ilgili dinledikleri, kendisini tanıma isteği körüklemişti. Oturttuğu denge hakkında, birbirinden farklı topluluklarda güven edinmeyi başarabilmesi hakkında çok daha fazlasını öğrenmek istiyordu. Kei, bu dünyadan ayrıldığı halde insanı hala etkileyebilmeyi başarıyordu; hayret bir durumdu gerçekten. Ancak artık ne adamla tanışabilecek ne de laflayabilecek bir fırsat vardı. Hal böyle olunca elden gelmeyen durumun burukluğunu da uzun uzadıya hissetmenin manası yoktu.

Gekko’nun kısa sessizliği ile Riku’nun zihni de bir anlığına soluk almıştı. Açıkçası maktulün iki savaş safının da ‘adamı’ olduğunu düşünmüyordu, daha ziyade kendisi için bir çıkış kapısı aramış ancak en sonunda iki tarafın arasında sıkışıp kalmıştı. Eğer ki saklı kimliği Riaru tarafından halihazırda bilinmiyorsa bu azalan ziyaretleri Riaru tarafınca kendisine karşı bir şüphe uyandırıyor olabilir ve hatta Rei’nin Kusagakure tarafından denetlendiği fark edilmiş olabilirdi. Aklına takılan bir noktaysa Riaru’nun aşırıya kaçıp acil bir tepki oluşturmaya gerek kalmayacak raddede uygulanmış şüphesi uyandıran beklenen dışındaki eylemleriydi. Bunları yavaş yavaş uygulayıp tam da Kusa’nın tedbir için bilgi alma arayışının başlamasında kaynağın yok olması Riku’nun tehlike çanlarını işitmesine neden olmuştu. Sanki ışık tutularak oynatılan bir kediymiş gibi rahatsız edici bir hisle doldu; gözlerinin önüne sunulan hacimsel bir varlığı olmayan hedeflerini yakalamak için kovalayıp asla ulaşamamak…

Açıklamaların ardından uzun bir düşünme sürecine girmekte yalnız değildi ancak bu süreçten ilk çıkan Fuu olmuştu. Kendi beyninde dönen şüphelere benzer şüpheler taşıyordu görevdeşi de. “Ya da Riaru çadır kente birilerini bir şekilde soktu.” Fuu söylediklerinin ardından sembole de dem vururken Riku tekrar gözlerini hafif bozulmuş bir şekilde önlerinde duran sembole dikmişti. Sembolün bir anlam taşımamasının imkanı yoktu ve planlanmış bir eylemin başlangıcı için bile verilmiş bir sinyal olabilirdi. Fuu’nun “hadi kızım bize profesyonellik ver” diye düşünüp zihninde parmak şaklatarak güzellemesine yol açtığı derecede ciddi konuşmasının ardından kısa bir duraklama sonrası yanındaki iki kişiye yönelip onlar hariç kimsenin duymasına engel olmaya çalıştığı alçak ve tek tonlu sesiyle mimiksiz bir konuşmaya girdi: “Rei-san’ın ölümüyle sadece bir denk geliş olduğunu ümit etmekle birlikte Riaru’nun şüphe uyandırmayacak raddede beklenti dışında hareket etmesi fazla şüphe uyandırıyor. Sanki Rei-san’a artık ihtiyaç kalmadığı oldukça vahşi bir şekilde dile getirilmiş gibi. Açıkcası Çadır Kent’in insanları arasında sıradan bir katil olduğunu pek zannetmiyorum ama katilin burada, aynı maktul gibi gizlenerek bulunuyor olma olasılığı üzerinde durmak gerekli. Ayrıca Fuu-san’ın da belirttiği gibi bu cinayetin oldukça temiz ve sakince yapılmış olduğu katilin bu çevre hakkında bilgisi olduğunu, en azından gözlem yapmak için vakti olduğunu gösteriyor. Gekko-san, son zamanlarda kent içinde veya sınırda yabancı birinin varlığı dikkatinizi çekmedi herhalde? Öyleyse eğer öncelikle yakın tarihlerde olmak üzere mülteci olarak gelen kişiler hakkında bilgi edinebilme şansımız var mı? Siz de uygun görürseniz bir göz atmak isterim.” Yavaşça derin bir nefes alıp tekrar gözlerini sembole yönelterek konuşmasına devam etti. “Sembol eğer bilmediğimiz bir ninjutsu veya fuuinjutsu değilse bizler anlamadığımız üzere kentte bulunan bir başkasına mesaj olarak bırakılmış olma olasılığını da düşünüyorum. Bu sebeple sembole erişimi olan kişilerin de kimler olduğunu öğrenmek isterim. Shinobi birliği ve ilk görgü tanıkları hariç gören erişimi olan birileri var mı veya halk içerisinde sembolle ilgili bir araştırma yapıldı mı?” Bilgi edinebilmeleri için araştırmaya bir noktadan başlamak gerekiyordu. Bu nokta şimdilik her ne kadar küçücük görünüyor olsa noktacıkların birleştirdikçe büyüyerek net bir resmi ortaya çıkaracağına inanmaya bel bağlaması gerekiyordu şu an. Bir diğer umudu da hissettiği tehlike sinyallerinin ne denli yakın olduğunu gizlemek amacıyla sembolün yalnızca bir dikkat dağıtıcı olarak anlamsız yere bırakılmamış olmasıydı.
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » June 21st, 2021, 10:14 am

Gekko konuşmasının ardından lafa Fuu’nun girmesiyle, bütün dikkatini ona yöneltiyor. Fuu’nun konuşması sırasında yer yer başını ufakça sallayan Gekko’nun yüzündeki sıkıntıyı her ikinizde rahatlıkla okuyabiliyorsunuz. Tüm bu olanların ve içine düştüğü açmazın içinde sıkışmış olan Gekko’nun bir şekilde olayı aydınlatmaya hevesli olduğu ancak bunun için yeterli takati kalmadığı sonucuna ulaşabiliyorsunuz. Yine de bu onu isteksiz biri değil, daha çok sizin söyleyeceklerinize ayak uyduracak bir tip olmasına neden oluyor. Fuu’nun konuşmasının ardından Riku’nun da sözlerini dinleyen Gekko, aynı ciddi yüz ifadesini de korumaya devam ediyor.

Konuşmanızı hiç bölmeden dinleyen Gekko sözü kendisine devretmenizin ardından, bakışlarını ikiniz arasında mekik dokurken “Açıkçası ben de katıilin içeriden birisi olduğu ihtimalini daha yüksek görüyorum. Zira buraya girişler sıkı denetim altında. Kusagakure’den bile gelse, erzaklar için at arabaları aranıyor, kişilerin üstü aranıyor, geçmiş kayıtlarına ulaşılmaya çalışılıyor. Yani dışarıdan birinin elini kolunu sallayarak içeriye girmesi pek olası değil. Tabi tüm bunları atlatacak kadar yetenekli biri yoksa.” diyor. Hemen ardından bakışlarını Riku’da sabitleyen Gekko “Kente yeni mülteci alımı olmadı. Kusagakure tarafından belirlenen listeye göre mültecilerin yerleşimi yapıldı ve yakın tarihte yeni gelen bir mülteci olmadı. Elbette listeye bir şekilde girmiş kişiler arasında da aradığımız kişi olma ihtimali var. Ancak isterseniz size mülteciler için kayıtları getirebilirim.” diyor. Riku’nun ilk sorusuna verdiği cevabın ardından kısa bir nefes ve düşünme molası veren Gekko “Sembol bir ninjutsu veya fuuinjutsu değil, sadece bir mesaj. Kime ve nasıl bir mesaj bilmiyoruz. Ancak görgü tanıkları hariç sembole erişimi olan kimse de olmadı. Bu konuyu dillendirmemek adına da halk arasında bir araştırma yapmadık. Sembolü görenler içerisinde buna bir anlam veren çıkmadı. Fakat biz ne kadar bu bilgiyi gizli tutmak istesek de, insanlar konuşuyor ve konuştukları için de muhakkak kentte sembolün dedikodu yapılıyor. Hatta kulağımıza birkaç bilgi sahibi olduğunu söyleyen kişiler olduğu söylentisi de geldi, ancak bunlarla henüz konuşulmadı. Dediğim gibi, konunun hassasiyeti nedeniyle yanlış bir adım atmak istemedim.” diyor.

Size vereceği cevaplar konusunda başkaca bir anlatımı olmayacağı belli olan Gekko hafifçe gözleriyle odanın içini bir kez daha taradıktan sonra “Tekrar konuşmak isterseniz görgü şahitlerini getireyim. Bununla birlikte sembolle ilgili bilgi sahibi olduklarını söyleyen kişileri de getirtebilirim. Mülteci kayıtlarını da ayarlarım, ancak bu biraz zaman alabilir. Siz görüşmelerinizi yaparken ben de onları hallederim.” diyor. Hemen ardından ise bakışlarını Fuu’ya çevirerek “Cesedi incelemek isterseniz, ilk olarak gömdüğümüz yere de gidebiliriz.” diyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 53
Joined: March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » June 23rd, 2021, 4:43 am

Riku, göğsünün altından kendine doladığı sol kolunun üzerine diğerini dayamış ve eli ile çenesinin altını destekleyen bir postürde dikkatlice karşısında duran Jounini dinlerken adamın yorgun gözlerinde bu olayın içerisinde kaybolduğunu hissediyordu. Aynı zamanda şahit olduğu istekli ancak çaresiz ruh hali Gekko’ya olan güvenini perçinliyordu. Aklına düşen burada görev başındaki shinobilerin içerisinde olayla bağlantısı olabilecek birilerinin şüphesi henüz zihninde bile oldukça rahatsız edici bir şekilde dolanırken henüz bunu dile getirecek bir fırsat yaratamamıştı kendine. Geldiği gibi insanlara elinde hiçbir şey olmadan ithamlarda bulunmaktan kaçınmanın yanında farklı emellere sahip olsalar sonuçta aynı insanları koruma isteğiyle canlarını ortaya koyan birliğinin diğer parçalarından bu kadar hızlı bir şekilde şüpheye düşmenin ne denli haklılık payı olabileceğini öncelikle kendi kafasında tartarak sindirmeye çalışıyordu. Shinobiler arasında ihanet sonuçta hiç yaşanmamış veya yaşanmayacak bir durum değildi. İnsan nasıl kendi varlığından daha büyük bir amaç için uğraşıyor olsa da temelinde insandı. Özellikle kendi yaşamının tehlike altında olduğu durumlarda beklenmedik hamleler yapabilmeleri olasıydı. Bir yandan istemleri dışında kontrol ediliyorlar olmaları bile olasıydı.

Tamamen kafa karışıklığı ve kuşku ile dolması başında hafiften bir ağrı hissetmesine neden olmuştu. Bir an önce açık havaya çıkıp derin bir nefes almak istiyordu. Olayın içine henüz girmişken hissettiği bunalmışlıkla Gekko’nun ne denli çıkmazda hissediyor olabileceğine dair biraz olsa da empati kurabiliyordu. Bu sırada Gekko, kendisine söylediklerini destekleyen konuşmasına girişmişti. Üstüne bir de kendisinin tam olarak anlamlandırabilecek yetkinlikte olmadığı sembol hakkında üsünden bunun bir mesaj olarak bırakıldığının onayı gelince işin içeriden yapılmış olduğu düşüncesi üzerine yoğunlaşmak daha da mantıklı geliyordu.

Artık burada sadece durarak teorilere kafa patlatmaktan ziyade işin içine girmek, hem biraz da olsa Jouninin omzundaki yükü hafifletebilmek istiyordu. Aklında dönenler de eninde sonunda diline ulaşmadan rahat etmeyeceğinin de farkındaydı o yüzden fazla dallandırmadan açıkça belirtmek istiyordu. Gekko’nun konuşmasını bitirmesinin ardından pek beklemeden yine sessiz bir tonda lafa girmişti. “Öncelikle görgü tanıklarıyla ve bir de sembol hakkında bilgisi olduğunu iddia eden şahıslarla görüşmek benim için uygundur. Fuu-san senin için de uygunsa ben konuşma kısmını devralabilirim. Cesedi incelemeyi sana bırakıyorum. Fazla vakit kaybetmeye lüksümüz yok gibi görünüyor. Tek başıma hem iyi hem kötü shinobiyi oynamam gerekecek ama benim için mahsuru yok.” Araya sıkıştırdığı şakanın sesindeki istikrarlı ciddiyet ve ortamdaki havadan dolayı ne denli yerli olduğu tartışılırdı ancak yine de elinden geldiğince etrafı kaplayan karamsar sisi dağıtmaya çabalıyordu. Biraz da ardından söyleyecekleri için konuşmayı yumuşatmaya çalışıyordu. Jounine bakışlarını çevirerek “Gekko-san, gerek verdiğiniz bilgiler gerek de desteğiniz için müteşekkirim. Söylediğiniz gibi mülteci kayıtlarına konuşmalar ardından bakmak konusunda oldukça istekliyim. Bir de… Sembol hakkında verdiğiniz bilgiler beni ekstradan sembole erişimi olan shinobiler hakkında da bilgi edinmek gerekliliğine yöneltti. Lütfen bu isteğimi zan altında bırakmaktan ziyade yalnızca her şeyin değerlendirilmesi gerektiğini düşünmeme yorun.” Dedikten sonra yavaş ve sakin bir nefes aldı. Gekko’nun da kendisini kötü niyetle algılayacağını düşünmese de elinden geldiğince net olarak adamı daha fazla strese sokmamaya çalışıyordu. Karşısındaki iki shinobiden alacağı cevapları beklerken kendini çadırdan dışarı atma isteği içinde giderek büyüyordu. Az önce çadır girişinde karşılaştığı kadın da acaba aynı hislerle mi boğuşuyordu? Bir de görgü şahitleriyle konuşmaya başlamadan önce baş ağrısını yatıştırabilmek için bir kupa kahvenin ne güzel olacağını düşlüyordu.
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
User avatar
Kitamura Fuu
Posts: 48
Joined: January 3rd, 2019, 5:36 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » June 24th, 2021, 7:59 pm

Sırayla yeşil sebze tabağı renkteki saçıyla odadaki her şeye tezat duran görev arkadaşını ve daha sonra onları buraya çağırtan Jounin'in sözlerini dinlemeye başladı, Riku da kendince bir takım teoriler üretmişti tıpkı Fuu gibi. Ancak üç aşağı beş yukarı aynı yerden gidiyorlar ve ellerindeki bilginin kıtlığı sebebiyle çizdikleri çemberden çıkamıyorlardı. Bu çemberi genişleten ve aynı zamanda da daraltan sözler söylemişti Gekko. Odadaki üç kişi de katilin buralarda takılan biri olduğundan şüpheleniyordu ve Gekko'nun dile getirdiği gerçekler bu şüpheleri güzelce destekliyordu. Fuu'nun naçizane isteği bu şahsın menopoz teyze Kinu çıkması yönündeydi, şöyle Riku ve Gekko ile birleşip ağzını burnunu kırsalar ne güzel olurdu o lanet karının.

Gekko sözlerini bitirdiğinde Riku tekrar söze girdi. İnsanlarla konuşup onların ağızlarında laf arama işini kendisi üstlenmişti ve Fuu'nun bu konuda bir şikayeti yoktu. Onun gözü cesetteydi. Kadın içgüdüsü mü dersiniz artık bilemem, o cesette bir boklar çıkacakmış gibi hissediyordu. Cesedin çabucak gömülmesi, bir anlamda ortadan kaldırılması dikkat çeken bir hamleydi. Ne arayacağını bilmiyordu. Susumu yanlarında olsa ne güzel olurdu. Köpek gibi yetenekli bir medic-nin olmuştu şerefsiz iş yapardı buralarda.

Kızın konuşmasını sessizce dinledi. Ses tonundaki heves neredeyse havaya karışacaktı. Kendisi dedektiflik oynamak için bu kadar hevesli değildi. Katil şöyle şak diye ortaya çıksa da üç beş ok atsaydı suratına. Bunu daha çok istiyordu. Riku işin dedektiflik kısmını halletse de işler kızışıp kavga başlasa diye umut ediyordu. Lakin... bir kenarda oturup beklemek yakışık almazdı, ayrıca o cesette bir şey bulup menopoz teyzenin gözüne gözüne sokmak istiyordu.

"Ceset bende o zaman. Gekko-san güvendiğiniz bir medic-nin yerleşkede onunla birlikte cesedi incelemek isterim." dedi. Ona yardımcı olabilecek bir çift gözle bir takım gerçeklere ışık tutmak istiyordu. Zira ışık tutacak gerçekleri bulamazsa mosmor bir ışığa dönüşecekti.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by GM - Naruto » June 25th, 2021, 1:33 pm

Riku’nun konuşmaya başlaması üzerine Gekko tüm dikkatini ona yöneltiyor. Kendisine iletilen talepleri kafasına not ettiğini başını hafifçe sallayarak belli eden Gekko “Görgü tanıklarını hemen hazır edeceğim. Diğerleri için ise biraz beklemeniz gerekebilir, zira burada yaşayanları galeyana getirmek istemem. Siz görgü tanıklarıyla görüşürken ben de onları sessizce yanınıza getiririm. Sonrasında da mülteci kayıtlarını hallederim.” diyerek hızlıca planlamasını size aktarıyor. Hemen ardından ise Fuu’ya dönerek “Güvendiğim bir medic-nin var, ancak kendisi daha bu işlerin başında. Burada yaşayanların gündelik rahatsızlıklarını gidermek adına gelmiştir. Bir nevi staj da denilebilir. Onu ayarlayabilirim.” diyor. Bu cümlelerinden sonra Gekko “Dilerseniz diğer çadıra geçelim ve orada bekleyin.” diyerek Riku’nun ilk ziyaret ettiği çadıra gitmeyi teklif ediyor ve ardından da çadırdan çıkıyor.

Gekko’yu takip ederek shinobilerin arasından geçiyor ve çadırın içine giriyorsunuz. Bu ilerleyişiniz sırasında dikkatinizi çeken net bir aykırı durumla karşılaşmıyorsunuz. Sadece shinobiler Gekko’nun yanında olmanız nedeniyle size ilk andaki yaşattıkları zorluktan kaçınır gibi bir profil çiziyorlar. Çadıra girdiğinizde ise, içeride ufak bir masa ve evrak koymak için tasarlanmış bir dolap ile sandalyeler dışında pek bir eşya bulunmuyor. İçerisi 6-7 kişinin rahatça kalabileceği bir ortam olarak gözükse de, bu çadırın daha çok bir merkez üs gibi kullanıldığını, çadır kentteki idari işler ve evrak olaylarının burada hallolduğunu kavrayabiliyorsunuz. Gekko içerideki sandalyelere sizi buyur ederken “Ben işleri halledip buraya geleyim.” diyerek yanınızdan ayrılıyor.

Yaklaşık 20 dakikalık bir bekleyişin ardından, Gekko yanında iki adam ve bir tane Kusagakure alın bandı taşıyan shinobiyle geri dönüyor. Gekko’nun yanında getirdiği iki adamın burada yaşayan ve gördüğünüz halkın kıyafetlerine uygun bir şekilde giyinmiş olduğunu görüyorsunuz. Yüzlerinde mutsuzluk ve tedirginliğin karıştığı bir yüz ifadesi bulunuyor. Bunun yanından, Gekko’nun yanında gelen ve hemen hemen sizlerle yaşıt görünen, kısa boylu, kısa kahverengi saçlı, hafif esmer tenli erkek shinobi bir hayli heyecanlı görünüyor. Gekko hızlıca lafa girip “Görgü tanıkları ve medic-nin’i getirdim.” diyerek olayı özetliyor. Bu aşamadan sonra Fuu oturduğu yerden kalkarak medic-nin ile çadırın dışına çıkıyor. Gekko da Riku’ya başıyla hafifçe selam verdikten sonra çadırdan çıkıyor.

Riku; İki görgü tanığı ile çadırın içinde tek başına kaldığında, adamları daha iyi inceleme ve yüzlerindeki ifadeyi daha iyi analiz etme şansın oluyor. Her ikisinin de yaşanan olay nedeniyle bir hayli üzgün olduğu yüzlerinden açıkça belli oluyor. Bir tanesi otuzlu yaşlarının ortasında, uzun boylu, kısa saçlı ve gür sakallı, diğer ise nispeten daha cılız, otuzlu yaşlarının başında, uzun siyah saçlı ve temiz yüzlü bir kişi olarak duruyor. Adamların kıyafetleri çok temiz olmasa da, ağır veya yorucu işlerde çalışmadıklarını açıkça ortaya koyuyor. Bu kısa sessizliğin içinde kısa saçlı olan adam hafifçe boğazını temizler gibi bir ses çıkardıktan sonra “Adım Benkei. Bu da arkadaşım Koin. Gekko-san ile daha önce konuşmuştuk ama sizin de konuşmak istediğinizi söyledi. Ters bir şey mi var?” diyor biraz tedirgin bir şekilde.

Fuu; Çadırın içinde medic-ninle çıkmanızın ardından medic-nin heyecanlı tavrını sürdürerek elini uzatıyor ve “Adım Naoya, tanıştığımıza memnun oldum.” diyor. Bu esnada çadırın içinden çıkan Gekko hafifçe Naoya’yı süzdükten sonra sana bakarak “Gidelim mi?” diyor. Sonrasında ise üçünüz birlikte çadır kentin kuzeyine doğru ilerliyor ve ağaçlık bir alana giriyorsunuz. Bu esnada Naoya sana hitaben “Bir cesedin incelenmesi gerektiğini söyledi Gekko-san, ancak bu konularda pek de tecrübem bulunmuyor. Bu yüzden yeteri kadar yardımcı olamazsam, şimdiden kusura bakmayın.” diyor mahcup bir tonla. Bunun dışında bir konuşma olmadan devam ettiğiniz yürüme, yaklaşık on dakika sonra kesiliyor ve toprağın üzerindeki yayvan kubbe gibi şekiller karşınıza çıkıyor. Buraların insanların mezarları olduğunu kolayca anlayabiliyorsun ve bu esnada, bir kubbenin iki shinobi tarafından kürek yardımıyla açılmaya başlanmış olduğunu görüyorsun. Shinobiler Gekko’yu ve sizi görünce biraz daha hızlı bir şekilde işlerini yapmaya başlarken Naoya sana dönerek “Özellikle dikkat etmem gereken bir şey var mı? Şey, Gekko-san pek bilgi vermedi de.” diyor biraz çekinerek. Gekko ise sadece ifadesiz bir yüz ifadesiyle ve muhabbete dahil olmak istemediğini belli eden bir tavırda duruşunu koruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Fuu
Posts: 48
Joined: January 3rd, 2019, 5:36 pm

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Kitamura Fuu » June 28th, 2021, 11:40 pm

Yirmi dakikalık bekleyiş sükunet ile bezenmişti. Dışarıdaki kalabalığın gürültüsü, kuşların cıvıltısı ve rüzgarın melodisini duyamıyordu. Sessizlik ve sadece sessizlik. Bu sessizlik karşısında düşünceleri tezat içerisindeydi. Bir münakaşa düşünceleri arasında sürüp gidiyordu. Ruhu göçüp gitmiş bir adamı ebedi uykusunu uyuyacağı bir yerde ziyaret etmek. Bir ölüyü mezarından kazıp tekrar canlıların dünyasına koymak, ait olmadığı bir yerde dilsiz birinden cevaplar aramak. Kinu'ya karşı yaptığı düşüncesiz çıkışta bunları düşünmemişti, bunları düşünmek bile aklının ucundan geçmemişti. Sadece ve sadece o kadına karşı başlattığı laf dalaşında açılan bir cepheydi ve kazanmak istemişti. Lakin biraz sakinleyip kendiyle baş başa kaldığında ahlaki değerler yavaş yavaş zihninin odalarına sokulup düşünce terazisinin dengesini kaydırmaya başlamıştı. O mezarı açmak istiyordu, ancak yirmi beş dakika kadar önce daha hevesliydi bu konu hakkında. Bir zafer kazanmak istiyor, kimselerin görmediği gözlerden kaçan bir şeyi bulmak ve o kadının gözüne bunu sokmak istiyordu ama bunu yaparken kendini nasıl hissedeceğiyle ilgili fikri eskisi kadar açık değildi.

Sessizliği bozan Gekko, Fuu'nun gittiği uzak diyarlardan dönmesini sağlamıştı. Düşünce treninden inip tekrar çadırın içine gelmişti. Onun yokluğunda çadıra daha önce görmediği bir kaç yeni yüz daha giriş yapmıştı. İki adam mülteciler nasıl giyiniyorsa öyle giyinmişti ve yüzleri de bir mültecinin yüzü nasıl görünürse öyle görünüyordu. Hüzünlerinin yanına misafir ettikleri gerginlik gözlerinden okunuyordu. Bir zamanlar aynaya baktığında gördüğü yüze çok benziyordu bu adamların yüzleri. O çaresizliği tanıyor ve tanıdığı güne lanet ediyordu. Ancak o makus karşılaşmanın onu dönüştürdüğü insanı da pek seviyordu. Zira o insan belli etmese de buradaki insanların güvenliğini önemsiyordu. Yaşadıkları haksızlıkların nasıl hissettirdiğini biliyordu. Niçin bu kadar korktuklarını biliyordu.

Naoya'nın elini çocuğun heyecanına karşılık vererek tutup sıktı. Tanıştıklarına ne kadar memnun olduğunu ifade eden bir kaç sözcükten sonra düştü onun ve Gekko'nun peşine. Çadır kentin kuzeyine doğru ilerlediler, ağaçların sık olduğu bir alana. Bu sırada tecrübe yoksunu bıyıkları terlememiş medic lafa girdi. Sözleri sevimli gelmişti Fuu'ya. Biraz desteğe ihtiyacı olduğu belliydi ve Fuu bu desteği zamanı geldiğinde verecekti.

Yürüyüşleri son bulduğunda mezar taşları onları karşıladı. Yitip gitmiş ruhların toprağı beslediği bölgeye girdiğinde içi bir tuhaf oldu. Taşların altındaki toprakta gömülü insanlar, hikayelerini de yanlarında götürmüşlerdi. Sağından geçtiği taşın altında nasıl bir hikaye yatıyordu acaba? Bu sorusuna cevap alamadan gözüne başka bir şey takıldı, bir başka mezar taşının etrafındaki iki shinobi canla başla çalışıyordu. Bir ruhu rahatsız etmek karşılığında bir takım gerçeklere ışık tutabilme ihtimali. Fuu bu ihtimale sıkı sıkıya sarılmıştı. Bir şey çıkacaktı buradan, çıkmalıydı. Shinobiler hızlanırken Naoya tekrar lafa girdi. Sesindeki çekingenlik tatlıydı. "Cesedin nasıl öldüğü, tam olarak ne zaman öldüğü gibi klasik detaylardan başlayıp, normalde görmediğimiz orada eğreti duran şeylere odaklanalım olur mu Naoya-kun? Benim sana güvenim tam!" dedi, destekleyici bir şekilde sarf ettiği bu sözlerden sonra adamın sırtına şöyle iki tane vurdu yavaşça. Daha sonra kollarını göğsünde birleştirip shinobilerin işlerini bitirmesini beklemeye koyuldu.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 53
Joined: March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:

Re: [Kitamura Fuu & Mokuro Riku] Gölgenin İzinde

Post by Mokuro Riku » July 7th, 2021, 5:44 pm

Riku, soruların peşinden koşmakta büyük bir keyif bulsa dahi içerisine girdiği açmazı hafifletecek bir dinlenme molasına hayır diyemezdi. Diğer çadıra geçmek için dışarı çıktığı ilk anda derin bir nefesi yavaşça ciğerlerine çekmişti. Küçük çadırdaki cevapsız sorularla boğuşmanın mental bunalımını üzerinden silkelemeye çalışıyordu. Gekko’nun hemen ardında diğer çadıra ilerlerken etrafındaki shinobilerin gerginliğinin azaldığını hissetmek biraz daha yatıştırmıştı Riku’yu. İnsanların hislerinin kendisininkiler üzerinde bir farklılık yaratması ummadığı bir reaksiyondu. Riku, bu farklılığı başkalarının bedbahtlığına üzülme halinden ziyade kendi düşünce akışını engelleyebilecek bir duruma sokması olarak yargılıyordu. Fuu ile diğer çadırın içine geçtiklerinde başlayan sessiz bekleyişlerinin de bir nevi rahatlamasına yardımcı olduğunu düşünüyordu.

Oysaki aklında sessizlikle beraber yayılmaya başlayan sadece tek bir şey vardı: şüphe… İnsanları hiç yoktan bitirebilen bu güçlü duygunun etraftaki yoğun varlığı zihninin en derin köşelerine kilitleyip kendisinin erişmesine dahi izin vermediği hislerin gün yüzüne çıkmasını tetiklemişti. Hiç tanımadığı bir hainin güdülerini sorgularken başka bir hiç tanımadığı hain hakkında hayatı boyunca düşünmekten bile sakınmıştı kendisini. Mokuro Tsuki… Henüz çocukken ikizinin tüm merakı ve annelerine olan isyanını sükunetle karşılayan babaları Yujiro’dan bir yanıt alamayacağını bildiği için gereği olmayan soruları ayıklamayı öğrenmişti. Bu süreç ta ki annesine dair içinde hiçbir soru kalmayana dek sürmüştü. Tsuki’nin varlığını kendisininkine yalnızca doğum ile bağlıyordu ve annesi ile ilgili hiçbir merak duymayışını da yokluğunun etkisi olmadığına yoruyordu. -Şu ana dek.- "Kendimi mi kandırıyorum?" Gözleri önündeki tentede sabitlenmişken kendisine sorduğu bu soru aklının köşelerinde kıpır kıpır oynaşıyordu. Annesini şiddetle yok sayışı takıntılı bir ilginin derinliklerine mi batmıştı? Yoksa tatmadığı anne kavramını yaşamadan özlemekten mi korkuyordu?

20 dakikaya yakın beklenmedik iç hesaplaşmalarıyla ve kendini cevapsız bırakmakla boğuşmaktan yenik düşmüştü. Oturduğu yerde vücudunu açmak için kollarını uzatıp hafifçe gerindi. Bol inişler ve çıkışlarla dolan günün sabahı ikiziyle oturduğu kahvaltı masası sanki haftalar önceden bir anı kadar uzaktaymış gibi geliyordu. Gekko’nun çadıra yanında genç bir shinobi ve iki adamla birlikte dönmesiyle iç hesaplaşma defterini de resmi olarak kapatıp mühürlemişti Riku. İlk bakış süzgecinden "oldukça sıradan" olarak çıkan görgü tanıklarıyla olay mahallindeyken konuşmaya fazlaca istekli görünmüştü ancak Gekko’nun konuşmalardan yeni bir şey öğrenemeyeceğinin öngörüsünden dolayı heyecanla beklenti içerisinde olmaktan ziyade yalnızca atlanmış bir şeyler kalmamasını amaçlıyordu. Vakit kaybetmeden diğer işlerle ilgilenmeye çıkan shinobilerin ardında kendisini bir anda olayın şahitleriyle yalnız bulmuştu. Söze girişmeden ikinci bir kez daha gözden geçirdi karşısında duran insanları. Sevdiklerinin kaybını, yasa karşı tutulmuş bir aynanın yansıması gibi yüzlerinde hissedebiliyordu. Otuzlu yaşlardaki bu iki adam sokaktaki bir kalabalığın arasında kaybolup gidebilecek normallikteydi. İçlerinden kısa saçlı ve sakallı olan sessizliğe ilk dayanamayan olmuştu. "Adım Benkei. Bu da arkadaşım Koin. Gekko-san ile daha önce konuşmuştuk ama sizin de konuşmak istediğinizi söyledi. Ters bir şey mi var?" Benkei’nin sesinde hissettiği tedirginliğin ardında fazla da mana aramıyordu. Hayatını da olabilecek en normal şekilde yaşamak isteyen bir insansa böyle bir durumda gerilmesi oldukça olağandı ve Riku da daha fazla bu gerginliği sürdürmeye niyetli değildi. Sesini kendi duygusuzluğunun sınırları içerisinde en yumuşak ve sakin tonda ayarlamaya çalışıyor ve böylece karşısındaki insanları da kendisiyle konuşabilecek güvende hissetmelerini istiyordu. “Memnun oldum Benkei-san, Koin-san. Adım Mokuro Riku. Öncelikle kaybınız için üzüntümü ve yardımlarınız için teşekkürümü sunuyorum. Sizlerin yasını körüklemekten ziyade olayı sonuçlandırabilmek için şahit olduklarınızı bana tekrar anlatmanızı istiyorum. Özellikle hem olayın sabahı hem de son zamanlarda fark ettiğiniz, normal dışı görünen ve aklınıza takılan bir durum hissettiniz mi? Kei-san ile köy halkının kalanına nazaran daha yakın bir ilişkileriniz varmış, merhum hakkında sizin anlatacaklarınızı da dinlemeyi çok isterim.”
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”