[Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
Tsujihara Iori
Posts: 154
Joined: August 30th, 2018, 10:53 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Tsujihara Iori » February 3rd, 2019, 6:36 pm

Susumu'nun onaylayıcı lafına karşılık, ona doğru dönüp gülümsedim. Stresliydim, ancak onun bana destek çıkan tavırları bu stresi bir sünger gibi emiyordu. O yüzden, beraber olduğumuz için minnet duyduğum da söylenebilirdi. Eğer o yanımda olmasaydı kafası kesik tavuk gibi sağda solda dolanıyor olabilirdim. Köye dönünce bir porsiyon daha yakiniku ısmarlamazsam rahat etmeyecektim kısaca. Bakışlarımı tekrar merdivenlere çevirdim.

Maviliyi farkettiğim anda, o da beni farketmişti. Tek gözüyle Susumu ve beni süzmeye başlayınca suratında canlanan kıvanç... Garipti. Wakizashini çekerek merdivenleri kat etmeye başladı Shinji denen herifin ardından. Ben ise, ondan ziyade hala kılıca bakıyordum. Kılıcı nasıl alacağımın planları arasında hala beynime içinde bulunduğum durumu sorgulaması için yeterli zaman ayırmamamıştım.

Mavilinin merdivenleri aşıp, wakizashini çekmesiyle beraber kendime gelmiştim biraz. Etraftaki diğer çapulcular da herifin harektini farketmişti. Bir donukluk çökmüştü, emir komuta sebebiyle kimse ne yapacağını bilemez bir haldeydi sanırım. Zira kimse herife bir "Dur!" diyecek gibi görünmüyordu.

Ancak "Dur!" denmemişti, "Dur!" edilmişti. Mavilinin yanında biten Shinji, bir kılıcı ile herifin ilerleyişini durdurmuştu önüne bent çeker gibi. "Hızlı." diye düşündüm. Fazlasıyla hem de. İstemsizce sol elimdeki kınından tuttuğum kılıç müsveddesinin kabzasına elim giderken farkettim kendimi. Reflekslerim yerindeydi, ancak o refleksleri çalıştıracak beyin olmadığı zaman ne anlamı vardı ki?

Shinji, konuşmaya başlamıştı. Herifi yaptığı saygısızlık üzerinden yavaş yavaş bir çivi çakar gibi yerin dibine sokuyordu. Ben istesem, o kadar ağır zarar veremezdim ona. Kaldı ki, verdiğimi de düşünmüyordum. Elemanın gözüne ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu ancak Shinji'nin dediğine göre benim üzerime kalmıştı. "He." diyip içimden geçecektim şimdilik. Bu ortamda tartışılacak en son şeydi o.

Maviliyi kabaca ortamdan kovması ve vagonlara yönlendirmesi, içimi burkmamış da değildi. Saygısızlığa hiç gelemezdim ancak burada sanırım onların saygı tanımı benimkinden farklıydı. Onların düzenlerine karışacak değildim. Vakti geldiğinde zaten bir bir harcayacaktım hepsini, o ayrı meseleydi. Ancak şu anda rolüm bu değildi.

Tüm bunlar olurken de bize epey yaklaşmışlardı. Yakından daha iyi seçiyordum ikisin ancak derdim ikisi de değildi. Gözlerim ve bakışlarım Shinji'nin sırtındaki kılıcımdı. Yakındım. Çok yakın. Kalp atışlarımı kulaklarımda hissedebiliyordum. Derin bir nefes aldım Shinji bize gelene kadar onu beklememizi söyleyince. Doushi ile alakalı bir konuşma daha geçince, bir şeylerin ters gittiği zihnime kazınmaya başlamıştı ancak hala hamdı. İşlenmemiş düşünceler ve fikirler halının altına atıldıkça şişiyordu ve patlamak üzereydim aslında bir nevi. Kılıcımı geri almalıydım.

Eleman ne istersek yerine getirileceğini söyleyince, bunun ciddi olup olmadığını irdeledim biraz. Görüşümü kılıçtan çekip Shinji'ye odakladım. Susumu'nun yanından bir adım ileri atarak çıktım ve tekrar derin bir nefes aldım. "Ayak yıkatmak pek tarzım değil. Ancak..." bir elimi kaldırdım ve işaret parmağım ile adamın sırtındaki kılıcımı gösterdim. "Kılıcımı geri alsam fena olmazdı. Baba yadigârı sonuçta. Bu yolda canımı vereceksem onsuz olsun istemem." Yani sanırım bu yapabileceğim en politik hareketti. Başka türlü bu işin içinden pek çıkabileceğime ihtimal vermiyordum özellikle herifin ne kadar hızlı hareket ettiğini görünce. Eğer kılıcımı kendi isteğiyle geri vermesi ihtimali yüzde 1 bile olsa bunu değerlendirmeliydim.

Hani, aslında kılıcımı verirse, vermemesinden daha çok şaşıracaktım. Ancak omuzlarımızda kafalarımız ile bu ortamdan ayrılmamızın tek yolu da konuşarak olacak gibiydi.

Ardından, kanıma salınan adrenalini hissettim. Her an, her şey olabilirdi. Ancak reaksiyon göstermeyecektim. Şu anda adama karşı bir hamle yapmak gerçekten yapabileceğim en salakça şey olurdu. O yüzden adamın cevabını dinleyecek, ona göre bir şeyler düşünecektim. "Peki efendim.", "Anlaşıldı efendim." diyip çekip gidecek halim kesinlikle yoktu ancak stratejik davranmam da gerekliydi. O yüzden nefesimi tuttum ve gözlerimi keskinleştirdim.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 273
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Kitamura Susumu » February 3rd, 2019, 8:27 pm

Mavili elemanın düştüğü hali, buraya getirildiğimden beri içinde bulunduğum moda benzetmeden edememiştim. İkimizin de pozitif ve umut dolu duygular içerisinde olmadığımız barizdi, keza Iori'nin de. Buna sebep olan neydi? Oturup adam akıllı plan yapamadan bir arayışa koyulmuş olmanın affallığı mı, yoksa kaçırılmış olmak mı? İkincisiyse eğer belki de o kadar kötü hissetmemem gerekliydi, muhtemelen dönüp dolaşıp kendi irademizle geldiğimiz yer de burası olacak gibiydi. Belki daha erken, belki daha geç, vagonların çoktan ayrılıyor olmasına bakılırsa da her iki durumda da baskına yetişilememiş. Aklıma Gyaku'nun sözleri geldi tekrar, Kawakami'de işlenen cinayetlerden bahsedişi. Şimdi o cinayetlere yeniler çokça eklenecekti; siviller, yerleşkede yaşayan shinobiler... Cinayetleri incelemeye giden Haru ve Jouichirou.

Iori'ye karşılığım buruk bir gülümsemeden öteye geçemedi, bir hareket etmeyi tercih etmemişti henüz ve bunun sonucunda dımdızlak olmasa da ortalıkta kalmıştık hafiften. Benim için fark eden bir durum değildi açıkçası, nasıl olsa ne yaparsa ona uyacak olmak durduğunda onu beklemeyi de içeren bir seçenekti. Bu durum, zihnim alarm zillerini çalana kadar bu şekilde devam etti kısa bir süre. Mavili bize doğru hareketlenmişti. Asık suratı hızlıca coşkulu bir hal almış, bu da beni iyiden iyiye paniğe sokmuştu: Azınlıktaydık, etrafımızdakilerden kimler shinobi kimler düz adam bilemesem de bu kadar kişinin arasında, hele de Iori bu haldeyken hiç şansımız yoktu. Adamın merdivenleri indiği kısa saniyeler hipnotize olmuşumcasına dakikalara uzadı hayalimde, aklımdan da tonla düşünce müthiş bir hızla geçmeye başladı. Dandik bir wakizashi bizi ne kadar koruyabilirdi, yolu açabilir miydim? Iori dövüşebilecek bir halde miydi? İnsanlar bize yetişemeden kaçabilir miydik veya en azından Iori kaçana kadar topluluğu oyalayabilir miydim?

Fakat tüm bu düşüncelere cevap bulmama bir gerek kalmadı. Elim daha kemerime eğreti bir biçimde sıkıştırdığım wakizashiyi yeni kavramışken Shinji-sama adamın bize saldırmasını engelledi ve işler biraz daha ilginçleşmeye başladı.

İstemsizce kendimi kasmakta olduğumu fark ettim. Postürümü tekrar düzeltip vücudumu dikleştirdim. Ardından mavilinin susturuluşunu, tabiri caizse yerin dibine sokuluşunu izlemeye başladım. Şıppadanak yapıştırmıştı katanayı dudaklarına, keyifli bir hareket olmalıydı çıkan şıppık sesine bakılırsa. Ardından, sözlerini bize yöneltmişti fakat bunu yaparken heybetli tavırlarını geride bırakmıştı. Bu samimiyetinin bir göstergesi miydi, yoksa engel olamadığı bir özellik miydi? Bilemedim ve irdelemedim. Dediği diğer bütün şeyleri sabahtan beri takınmaktan bıkmadığım o nötr ifadeyle dinledim. Dinledim dinlemesine ancak, bir cevap da vermedim. Bizi öğrencisi ilan etmesi, bize hürmet edileceğini söylemesi... Bunların hepsi benim için anlamsız ve değersiz şeylerdi ancak hoşnutsuzluğumu da belli etmeye niyetim yoktu, sonuç olarak onların gözünde bu davadan biriydim. Gülümseyerek başımı hafifçe eğdim öncelikle, anladığımı belli edercesine. Ardından, Iori'yi dinlemeye başladım. Kapıdaki tavrına tekrar bürünerek yapabileceği belki de en doğru şeyi yapmıştı yine; sakince konuşmak. Konuşmasının sonundaki hareketi ise dikkatimi, başımızı sabahtan beri mavili ve Tesuri'den daha çok ağrıtmayı başarmış bir detaya çekmişti, katanasına. Gülümsemem biraz daha candan bir hal almıştı bu detayla, sonunda bulmuştuk ve geriye sadece adamı ikna etmek kalmıştı. Bu pürüzü Iori'nin konuşmasıyla aşmayı umarak laflarını toparlamasını bekledim. Ekleyeceğim bir şey şimdilik yoktu. Ancak adam dinlemeden çekip gitmeye kalkışırsa ben de konuşmayı deneyebilirdim saygısızca tavırlar göstermeden, sakin kalarak. Tüm bunların dışında Iori'nin yaptıklarına uymaya devam edecektim.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by GM - Naruto » February 3rd, 2019, 11:27 pm

Shinji'nin hevesli suratı, Iori'nin tarzım değil açıklamasından sonra bir hayli bozuluyor. Iori'nin parmakla işaretini ise bir süre şaşkınlıkla izliyor, ardından o doğrultuya bakıyor. Iori'nin katanası. Tek kaşını havaya kaldırarak garip bir şekilde bakıyor kılıca. Tek parmağını kınından kavrıyor, birkaç santim çekiyor. "Baba yadigârı demek. Kılıç kından kurtuldukça Iori'nin hevesi de uçtukça uçuyor. Cık. Shinji kını bırakarak tekrar oturtuyor yerine. "O kadar da değil." Elleri tekrar beline yapışırken Iori'yi kesiyor uzun uzun. Bu aralıkta kalabalıktaki herkes ya vagonlara yerleşmiş ya da kaleye giriş yapmış oluyor.

Shinji ile bakışmalarınız devam ederken, surlara giriş yaptığınız ön kapı taraflarından bir bağırış geliyor. "Geliyorlar!" Shinji sırtını dönüyor, vagondaki insanlardan bazıları kafalarını uzatıyor, bazıları ise inip o kısma bakıyor. Iori adam hazır arkasını dönmüşken elini uzatıp katanaya dokunmak istese de... Shinji hızlı bir şekilde ön kapıya doğru yürüyor. Eliyle yaptığı gelin işareti vagondaki insanları peşinden sürüklerken siz de adamın arkasından başlıyorsunuz yürümeye.

Giriş kısmında son geldiğinizden farklı olan birşey yok. Kapının iç sağ tarafına karşılama amacıyla ip gibi diziliyor herkes. Shinji ve mavili sıranın birkaç adım ötesinde, sizinle aynı hizada bulunuyor. İç sol tarafta ise yine aynı şekilde dizilmiş bir insan birlikteliği var. Shinji susuyor, meydandaki herkes ona ayak uydurarak çıt dahi çıkarmıyor. Birkaç dakika sonra, kalenin ön kapısı büyük bir gıcırtıyla açılıyor. İçeride yanan alevlerin ışığı karanlığı dağıtıyor bu anlarda. Köprü tarafına odaklanıyorsunuz. Adımlar ve zincir sesi. Saniye saniye artıyor.

Girişten ilk geçen Tesuri oluyor. Dik duruşu, mimiksiz suratında değişen birşey yok. Bir eli belindeki kılıcında, sert adımlarla kaleye yöneliyor. Kısa bir anlığına Shinji ile bakışmasını yakalıyorsunuz. Ekstra bir tepki vermiyorlar.


Image
Tesuri'nin hemen ardından siyah cüppelere bürünmüş iki örgüt üyesi geçiyor. Zincir sesleri biraz daha yaklaşıyor. Sıska, uzun bir silüet. Koyu, kan kırmızısı bir cüppe giriyor. Yürüyüşünde hafif bir dengesizlik seziyorsunuz. Hemen ardından üç kişi daha geliyor. Bu kişilerin yürüyüşü ise daha da dengesiz. Hafif kambur duruşları, arada bir tökezlemeleriyle yürümekten ziyade çekiliyorlar gibi.

Önce koyu mor saçlar karşılıyor sizi. Kızıl cüppeli adam, elleri iki yana açık, karşılamadan zevk almış bir şekilde yürüyor. Suratındaki ince sırıtma zevkten çok alaycı birşeye benziyor. Süzülmeye başlıyor adam. Bir sağa adımlıyor, bir sola. Sağ kol bileğinden uzanan zincire bakıyorsunuz. Arkasından gelen üç adam. Zincir adamın bileğinden başlıyor, sırasıyla her birinin boğazına bağlanıp bir sonrakine devam ediyor. Adamların kafası bir kumaşla adeta 'bağlanmış'. Ne görebiliyor, ne konuşabiliyorlar. Çıplak ayaklarındaki yaraları farkedebiliyorsunuz. Yürüyüşlerindeki dengesizlikten uzun bir süredir yürüdükleri çıkarımını yapmak hiç zor değil. Diğer bir dikkat çeken detay ise, adamların kıyafetleri. Amegakure shinobileri, bundan şüphe duymuyorsunuz.










Image
"Uh. İşte bu. Gelişime yakışan bir tören." Sağa sola salınmaları bir dansı andırıyor. Cüppesinin ön kısmı açık. Standartların dışında neredeyse soylulara özgü bir giyinimi var. Bol bir pantolon, göğüs kısımları açık, ince bir gömlek. Pantolonun yan tarafından, üçgen şeklinde bir kumaş sarkıyor. Üzerinde bir çizim görüyorsunuz. Dairenin içinde ters bir üçgen. "İçeride ne var Tesuri ? " Shinji'yi görüyor. Salına salına sizlerin olduğu tarafa doğru yürüyor. Ardındaki üç kişiyi de zorla çektiriyor bu arada. "Shinji-sama !" Eliyle Tesuri'yi gösteriyor hızlıca. "Kara katip sizi delik deşik ettikten sonra. Amanın. Nasıl bir iyileşme bu ! "

Bir göz atımlık anda Shinji sağ elini, sol belindeki kılıcın kınına yapıştırıyor, hafifçe çekiyor. Çevresinden anlık olarak boşalan aura hafif çamur zeminden toprağın parça parça yükselmesine sebep oluyor. İp gibi dizilen sıra, sizde dahil olmak üzere birkaç adım geri atıyor. Tesuri henüz ilk merdivene adım atmışken duruyor ve mor saçlı adama kilitleniyor. Sakin ancak tehditkar bir ses tonu.
"Buradan."









Tesuri ve mor saçlı merdivenlerden çıkmaya başlıyor. Ortalara gelene dek, iki sıradan da tek bir bozulma dahi yaşanmıyor. Düzeni ilk bozan Shinji oluyor. Önce karşı taraftaki sırayı dağıtıyor eliyle, ardından yüzünü size dönerek başıyla yeni bir siktir git hamlesi yapıyor. Çoğunluk geldiği yere, vagonlara doğru hareket ederken Shinji direk olarak size yürüyor. Parmağı tekrar Iori'nin katanasının kınında dolanıyor. "Baba yadigârı." Başını sallıyor anladığını belirtmek amacıyla ancak parmakları tekrar kopuyor kılıçtan. "Bende kalacak." Sağ eliyle tekrar, az önce çekmek için davrandığı kılıca yapışıyor. Kının alt kısmında, baş parmağıyla birşeyleri çözüyor ve kılıcı kınıyla birlikte ayırıyor belinden. Katanayı elinde bir tur döndürüyor, ardından Iori'ye fırlatıyor. Iori kılıcı havada kaptığı anda, Susumu'ya da bir parşömen fırlatıyor. "Seninkine karşılık benim yâdigarım. Toplantıya girin. Piçin söylediği herşeyi bir yerinize kazıyıp bana getirin." Parşömeni işaret ediyor bakışlarıyla. "Saldırı için hazırlanacağımız yer. Bilgiyi ve kılıcımı bana getir, ardından baba yâdigarına istediğin kadar sarılabilirsin. Aksi senaryoyu bana söyletme." En yakınındaki vagona doğru ilerliyor. Ses tonu tartışmaya çok da açık bir alan bırakmıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Posts: 154
Joined: August 30th, 2018, 10:53 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Tsujihara Iori » February 4th, 2019, 3:33 pm

Denemem başarısız sonuçlanmıştı. En azından "denemedin" diyemezdi kimse. Ancak kimsenin derdinden öte kendime olan hesabım daha önemliydi. Fakat alternatif bir hareket de aklıma gelmiyordu şu an. Herkesin ortasında adama dalamazdım, veya arkasından birden kılıcı alıp kaçamazdım. Başka bir şekilde olmalıydı. Ya kendi isteğiyle verecek, ya da ölü ellerinden söküp alacaktım.

Herif ile aramızdaki yetenek uçurumu bir kaş Kusagakure genişliğinde olduğundan ölü cesedinden kılıcımı alma meselesi çok düşük ihtimalliydi. Politik davranmaya devam etmeliydim sanırım. Bir süre iyi çocuğu oynamak mı gerekiyordu? Sanırım öyleydi.

Ben düşünceler içerisinde gidip gelirken, birilerinin geldiğini duyurmuştu ulaklardan biri. Hareketli bir saate denk geldiğimiz bariz belliydi. Ön kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı Shinji bizi de çağırarak. Onunla beraber ilerledik. Vagonların yanında kalabalıkla beraber sıraya dizildik. Bu sırada, büyük kapı gıcırdayarak açılmıştı. İçeriye ilk giren Tesuri'ydi.

Fakat, gelen zincir sesleri ile tek "misafirin" o olmadığını farketmiştik. Arkasından gelen başka bir eleman, zincirler ile çekiştirmekteydi kafasına komple kumaş bağlanmış üç kişiyi. Sırayla birbirlerine bağlıydılar boyunlarından. En son ise, elemanın eline. Gelen adamı ilk defa görüyorduk. Ancak diğerlerinden farklı bir havası vardı. Daha sinsi.

Karşılama hoşuna gitmiş gibiydi. İki eli yanlara açık bir şekilde, keyifle yürüyordu. Shinji ile bişeyler konuştukları sırada, Shinji bir şekilde sinirlenmiş gibiydi. Eli kılıcına gidince, herkes bir adım geriye çekilmişti. Tehditkâr bir havası vardı o an, ancak bir şey yapmadı. Tesuri o sırada lafa girdi ve elemanı kaleye doğru yolcu etmeye başladı.

Gördüklerim karşısında pek tepkisiz kalmıştım zira şu anda ne müdahale edebilirdim, ne de başka bir şey yapabilirdim. İzlemekle ve arada sırada kılıcımı kesmekle yedindim uzaktan. Elemanla beraber vagonlardan birine binip gitme ihtimali aklımda canlandı. Görevimiz aslında az çok tamamlanmış gibiydi, Kawakami saldırısı hakkında bilgi edinmeliydik. Onu da edinmiştik, Doushi'ye olacak ek bir saldırının laflarını işitmiştik. Ama şöyle bir sıkıntı vardı ki, Kusagakure sınırına yola koyulmuştu bir çok kişi. Şimdi de bu kervan yola çıkacaktı.

Ne kadar uyuduğumuz hakkında bir fikrim yoktu ancak şu an yola çıksak bile onlardan önce bir Kusagakure yerleşkesine varabilecek gibi görünmüyorduk. Kafam karışmıştı. Düşünemiyordum zaten doğru düzgün. O yüzden düşünmeyi kestim zira tek kesin olan şey elimden bir şey gelmediğiydi.

Shinji bu sırada bir kılıcını söküp bana fırlatmıştı. Fırlattığı kılıç, benimki değildi. Susumu'ya ise bir parşömen fırlatmıştı. Sekreterliğini yapmamızı istiyordu, karşılığında da kılıcımı geri verecekti. Peki, diye düşündüm. Belki biz de ekstra bir şeyler öğrenebilirdik. Madem belimize kadar battık, biraz daha batalım. Susumu'ya baktım, onun yapacağı şeylere uyacaktım.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 273
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Kitamura Susumu » February 4th, 2019, 5:36 pm

Gülümseyen suratım hızlı bir şekilde tepetaklak oldu. Yıldım ha, cidden yıldım ben. Bir duvar köşesine çömüp anıra anıra ağlayasasım geliyor yemin ederim ki. Ne inatçı herifsin yahu? Bir sürü kılıcın var işte bir tane eksilse ne olur amın feryadı, bu kadar mı ciğersizsin lan? Yadigar diyor çocuk, önemli diyor, yok bu adam dinlemiyor. Gözlerimi devirerek içimden tonla küfürü savurdum. Riaru'ya da, yardakçılarına da, bana da... Hepimizi Kami-sama top etse keşke. Gerçi ben, şey, neyse...

"Gelsinler amına koyayım, onlar da gelsinler hadi." diye söylenmeye başladım kendime engel olamayarak. Şu raddeden itibaren yönlendirmeleri hangimiz yaptık, pek emin olamasam da kendimi Shinji'nin peşinde yavru ördek gibi dolanırken buldum. Zaten, başka ne yapabilirdim ki? Başka bir seçeneğim yoktu ne de olsa. Uslu bir akademi öğrencisi misali sıradaki yerimi alarak beklemeye başladım. Neyse ki yılgınlığım, gelen kişileri umursamayacak kadar beni ele geçirmemişti henüz. Bitkisel hayata kendimi zorla sokmaya daha çok vardı belli ki. Önce Tesuri girdi içeri, ardından misafirimiz olduğunu düşündüğüm iyi giyimli, mor saçlı güzel bir adam ile esirleri. Esirlerin yara berelerine ve yürüyüşlerindeki halsizliğe dikkat edince hafif bir üzüntü duymadan edemedim, fakat yerlerinde olmadığım için şanslı da hissetmedim değil.

Mor saçlı adamın üzerindeki sembolü inceledim görebildiğim kadarıyla. Tanıdığım bir sembol değildi, neyi ima ettiğini bilmiyordum ancak basit bir çizimdi, aklımın bir köşesine tıkıştırdım bu detayı ve izlemeye devam ettim. Anlık bir gerginlik çıkmıştı, fakat ben daha geriye yeni adımlamışken bu gerginlik sona ermişti. "Kara katip, ha?" diye düşündüm kendi kendime. Hem Tesuri'nin lakabı, hem de Shinji'yle geçmişte aynı kaderi paylaşmış olmak şaşırtmıştı beni. Mor kafanın, Shinji'nin iyileşmesini garip bulması da bir yandan işkillendirmişti. Ne vardı yani, biz de çabucak iyileşmiştik işte. Huzursuzca sağıma soluma baktım kafamı çevirmeden. Zihnimden komplo teorileri geçmeye tam cüret etmişken paranoyam Shinji tarafından engellendi. Sırayı dağıtıp siktir çekerek bizimle konuşmaya başladı ve isteklerini buyur etti.

Dediklerine güvenebilir miydik? İsteklerini yerine getirirsek, gerçekten bize kılıcı verecek miydi? Kılıcı siktir edip genel anlamda olayı incelersek kendi ağzıyla görüşmeyi dinlememizi, bu alandan çıkıp gitmemizi emretmişti. Pekala adamla verdiği mekanda buluşup kılıçları değiş tokuş ederek, bir şekilde sıvışabilirdik. Burada öğrendiklerimizi de köye anlatıp, görevi bitirebilirdik işte. Tek sıkıntı güven problemiydi sadece. Iori'ye çevirdim kafamı ve onun da zaten bana bakmakta olduğunu fark ettim. Bir kaç saniye bir şey demedim, bir şey yapacak mı, diyecek mi görmek için. Bir hareket sergilemediği için de, benden bir şeyler beklemekte olduğuna kanaat getirdim. Olayları çorba etmenin, şu an hemen sıvışma hazırlığına girip kılıcı geride bırakmanın bir anlamı yoktu, zaten verdiğim söze de, uymazdı bu yapacaklarım. "Dua edelim de gerçekten kılıcını versin." diyerek Shinji'nin verdiği parşömeni açarak inceledim önce, mekanı, yolları aklıma kazıdım. Nerede olduğumuzu kesinleştirmeye çalıştım. Ardından parşömeni onun da incelemesi için Iori'ye uzattım. Sonrasında görüşme alanına gidip Shinji'nin dediklerini yapmaktan başka niyetim yoktu. Görüşmeyi pür dikkat dinleyerek her detayı zihnime işleyecek, vakti geldiğinde de Iori ile beraber Shinji'nin belirttiği alana doğru yola koyulacaktım milleti işkillendirmeden.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by GM - Naruto » February 5th, 2019, 8:46 pm

Susumu: Parşomen, üzerinde detaylı bir harita çizimini barındırıyor. Merkez olarak Yağmur ve Çimen sınır çizgisini alıyor, iç kısımlara doğru uzanıyor. İşaretli iki nokta görüyorsunuz. Biri Yağmur sınırları içerisinde Doushi taraflarında, kırmızı mürekkep ile çizilmiş bir X. Ardından üzeri karalanmış. Sol çaprazında, Kusa içlerinde Kawakami'ye yakın bir X daha bulunuyor. Taze, üzerinde herhangi bir çizik yok. Bu nokta, ölü Ame shinobisini bulduğunuz noktadan yaklaşık 3-4 kilometre kuzeybatı yönünde kalıyor.

Iori: Kılıç, beklediğin kılıç değil elbette. Ancak eline alıp hafiften oynuyorsun merdivenleri çıkarken. Muazzam bir dengesi olduğunu farkedebiliyorsun. Normal katanalara göre biraz daha ağır. Kabza kısmında klasik kumaş bütünlüğünden ziyade seramik benzeri bir madde var. Siyah arasına atılmış kırmızı tonlar. Hafifçe çıkarıp yüzeyini kontrol ediyorsun. Parlak, keskin ve bakımlı.

Tesuri, mor saçlı adam, üç esir shinobi, örgüt üyeleri ve ardında siz. Yavaş adımlarla kale merdivenlerini aşıyorsunuz. İçeriden üzerinize akan sıcak hava bir nebze rahatlatıcı etki yaratıyor. Esir shinobiler birkaç kez tökezliyor görmeden merdivenleri çıkma denemesinde. Ancak merdiven yüksekliklerini ezberlediklerinde daha rahat bir ilerleyiş sağlıyorlar.

Merdivenler bitiyor, kapı hizasına ulaşıyorsunuz. Giriş, kapı genişliğinde bir koridora çıkıyor. Koridorin iki yanında birer metal kapı görüyorsunuz. Duvarlarda aydınlatma yok ancak koridorin ulaştığı noktadan gelen ışıklar kapı dışına kadar taşıyor. Koridoru aşıyorsunuz.

Büyükçe neredeyse köy meydanı diyebileceğiniz bir alan. Dört duvara yerleştirilmiş onlarca meşale, gözlerinizi alan bir aydınlık sunuyor ortama. Başınızı yukarı çeviriyorsunuz. Üçüncü kata kadar her kat, bu açıklığı çevreleyecek şekilde ortaları boş. Dördüncü kat biraz daha dar bir şekilde bu düzene devam ederken, dışarıdan gördüğünüz en üst katın zeminini görebiliyorsunuz sadece. Her katın meydana bakan balkonumsu taraflarında dikilen, aşağıyı inceleyen onlarca insan var. Bulunduğunuz katın dört duvarında da girdiğinize benzer koridorlar mevcut, dış kapıya bağlanıyorlar.

Bir üst katınıza, tam karşınıza çeviriyorsunuz gözlerinizi. Açıklığı güvenlik amacıyla çevreleyen korkulukların ardında büyükçe bir koltuk bulunuyor. Koyu kızıl rengi kumaş, füme renginde seramik işlemelerle devam ediyor. Normalden daha yüksek, daha geniş ve alabildiğine eski. Temizlendiğini, orta kısmına kadar varan yansıyan ışıklar sebebiyle kolaylıkla anlayabiliyorsunuz. Biri oturuyor. Üçüncü katın zemininin oluşturduğu gölge, vücuduna düşen ışıkları engelliyor. Göğüs hizasına dek görebiliyorsunuz. Kafanızı kaldırdığınızda gözünüze giren ışıklar da uzun süre bakmanıza mani oluyor zaten. koltuğun iki yanında, hafif geride duran iki silüeti daha görebiliyorsunuz.

Girdiğiniz kafile ilerleyiş düzenini bozmuyor. Tesuri karşı duvara, gördüğünüz koltuğun hizasına dek yürüyerek arkasını dönüyor. Morlu adam odanın ortalarında dururken sizinle birlikte gelen örgüt üyeleri sağ ve sol tarafa dağılıyor. Bir taraf seçip takip ediyorsunuz. Açıklığın iki tarafında duvara bitişik dar merdivenler mevcut. Adamları takip ediyor, ikinci katın herhangi bir yan tarafında konuşlanıyorsunuz. Bulunduğunuz katta, koltukta oturan ve iki silüeti saymazsak toplam 53 kişi sayıyorsunuz. Her biri korkuluklara dayanmış, çıt çıkarmadan izliyor. Her birinin ekipmanları bellerinde, sırtlarında veya vücutlarının herhangi bir yerlerinde. Tehditkar değiller ancak her an harekete geçmeye hazır olduklarını anlayabiliyorsunuz

"Ulumuz, yücemiz Jashin-sama'nın en içten ve sevgi dolu dilekleri ile." Uyuz bir gülüş ile birlikte bileğine bağlı zinciri kavrıyor, diğer elinden de destek alarak sertçe çekiyor. Zaten perişan halde olan Ame shinobileri tökezliyor, adamın ayağına doğru bir bir düşüyorlar. Mor saçlı ayağını en yakınına düşenin göğsüne sertçe bastırıyor. "Sizlerin avladıkları yanında pek birşey değil ama.." Ayağı ile adamı zemine bastırırken tek eliyle de zinciri çekiyor kendine. Ame shinobisinin boğazından dolanan zincir hareketleniyor, sıkılığını arttırıyor. Ikınma seslerini duyuyorsunuz. Çektikçe çekiyor mor saçlı. Gücünün yetmediği yerde zemine biraz daha bastırıyor. "Yol üstünde anca bunlara denk gelebildim." Karşısında muhattap olarak Tesuri'nin durmasına rağmen adamın bakışları sizinle aynı katta olan, koltukta oturan kişiye dönük. Oturan kişide bir tepki yok. Mor saçlı son bir kuvvet uygulayarak, ayaklarının altındaki adamı boğup geçiyor. Bir adım yana atıyor adam. Canlı olan diğer bir Amelinin yanına. Tesuri elini hafifçe kaldırarak durmasını işaret ediyor. "Canlı mı istersiniz ? Meh. Olur tabi. Zaten o yüzden üç taneyle geldim." Bileğindeki zinciri sökerek bir adım ileriye atıyor mor saçlı. Çevrenize bakıyorsunuz. Aşağıyı izleyen insanların suratında memnun birer gülümseme var. Birbirlerini dürtüp zaten göz önünde yaşanan şeyleri gösteriyorlar ısrarla.

Adam silkiniyor, üzerindeki ciddiyetsizliği de zincirle birlikte gerisinde bırakıyor. "Görüşmemiz biraz geç oldu. Belki de bu şüphelerinizi arttırdı." Gözleri hala Tesuri'den ziyade oturan kişide. "Haklısınız. ancak Kaya tarafındaki aksamalar en azından bir süre gölgelerde saklanmamızı gerektirdi. Zaten bulunması çok da kolay bir yerde değilsiniz." Tesuri duruşunu düzeltiyor, odak kendisinde olmamasına rağmen, tüm söz hakkı ondaymış gibi devralıyor konuşmayı. "Saklanabileceğiniz en gölge yer dediğimde dinlemeliydiniz." Mor saçlı sırıtıyor hafifçe. Aşağılamadan yoksun ancak karakterine yapışmış bir dalga geçme hissiyatı var. "Güven. İlişkimiz kulaktan kulağa konuşmalarla devam ederken sizin gölgelerinize girmek.. I-ıh. " Bulunduğunuz katta, üst katlarda, gördüğünüz herkes pür dikkat dinliyor konuşmayı. Tesuri başını hafifçe sallayarak onaylıyor adamı. "Temennimiz bugün bunu oluşturmak. Ortak çıkarlara, ortak adımlarla yürümek. Sürülmüşler olarak-" Duraksıyor. Mor saçlının tek kaşı hafifçe kalkarken gözlerini de Tesuriye çeviriyor. "Ve yurtsuzlar olarak haklı düzeni kurmak." Kafasını geniiişçe sallıyor mor saçlı, cümleyi sonuna kadar onaylıyor.

"Umutsuz bir durum görmüyorum Tesuri-san. Buradan o gözleri üzerimde hissettikçe-" Koltukta oturan adama bakıyor. Kim olduğu konusunda çok şüpheniz kalmıyor zaten. "Başarının an meselesi olduğunu biliyorum. Lideriniz kendi hükmünü sürerken, tek dileğimiz akıtılacak kanı bizim akıtmamız. Harlanacak vahşeti bizim yakmamız." Ellerini açıyor iki yana, çevresinde hızlıca bir tur atıyor kafasını yukarı kaldırarak. "Sizlerle paylaşarak elbette !" Adamın kahkahalarına karşılık katlardaki insanlar çekinerek gülüyor, birkaç fire haykırıyor. Susturan yine Tesuri'nin eli oluyor.

"Kuzuryu-gawa meselesi." Tesuri'nin sözü adamın kahkahasını bir bıçak gibi kesiyor. Hayalkırıklığı ile süslenmiş bir inilti çıkıyor mor saçlıdan. "Evet o mesele." Bekliyor bir süre, Tesuri'den konuşmayı devam ettirmesini bekliyor ancak kendisi cevap alma konusunda kararlı. " Çok başarısız bir durum olduğunu söyleyemezsiniz. Kaya kaynar kazan. İsminizi anan da pek yok. Dertliydi elbette ama.. Cidden. İttifakımız bir nehirle tehlikeye mi düşecek ? Meh." Tesuri'nin suratından olayın ciddi olduğunu kavrayabiliyorsunuz, adam ise zıttı bir davranış içinde. "Sorunsuz geçse iyi olurdu tabii. Ardınızdaki tehditlerden birinin aylarca bir sabotajcıyı araması güzel olurdu. Seido olmasa-" Tok bir ses işitiyorsunuz. Adam konuşmasını yarıda keserken ses bütün katlara parça parça yayılıyor. "Yeterli." Koltukta oturan kişi. Sakince ayağa kalkıyor. Kızıl, uzun saçlar. Suratını kaplayan, ışıkla birlikte parlayan metalik maskesi. Alnından başlayıp gözüne, oradan da yanağına doğru uzanan yara. Sagi Riaru. Kalktığı yerden, korkuluklara birkaç adım yaklaşıyor. Az önce korkuluklara yaslanan, bir kolona sırtını dayayan herkes hazır ol konumunda geçiyor. Belki de bu ortamda tek rahat davranan kişi Tesuri oluyor. "Oldu ve bitti. Konuşmanın anlamı yok." Üst katlarda birine bakıyor Riaru. Bakışları buluştuğunda başıyla onay veriyor adama. Üst katlardan bir kapının açıldığını duyuyorsunuz. "Jashin ve takipçileri bundan böyle topraklarımızda hoş karşılanacak. Yağmurumuzu geri alırken, taşı çimeni ezmemizde müttefikimiz olacak." Sol elini avuç içi yukarı bakacak şekilde kaldırıyor, üst katı işaret ediyor. Tesuri tekrar bir baş onayıyla merdivene yöneliyor. Hemen ardından mor saçlı eleman. Riaru ise kendi katında, yine duvara bitişik merdivenler aracılığı ile üst kata yöneliyor. Peşindeki iki takipçi dışında görüşmeyi izleyen herkes hareketsiz bir şekilde beklemekte.

Riaru, Tesuri ve mor saçlı eleman üst kata çıkana dek çıt çıkmıyor içeriden. Birkaç dakika sonrasında, yine üst kattan bir eleman iniyor aşağıya. "Nöbetlerinize dönün. Haberi yayın." İnsanlardan bazıları üst katlardan iniyor, çıkış kapısına yöneliyor. Bazıları ise kalenin içinde farklı pozisyonlara geçiyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Posts: 154
Joined: August 30th, 2018, 10:53 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Tsujihara Iori » February 5th, 2019, 9:52 pm

Shinji'nin bana verdiği kılıca baktım. Bir başkasının yadigârı. Kaliteli bir parçaya benziyordu, bir çok savaş gördüğünü hissedebiliyordum kabzasına dokununca. Ustasından ayrıydı, tıpkı benim kılıcım gibiydi. Shinji gibi ona saygısızlık edecek değildim. Kılıcı vakit kaybetmeden sırtıma, bir savaş aletinin durması gareken yere astım. Orada, gerekli saygıyı görecekti ben onunla kendi kılıcımı geri alana kadar. Misafirime saygısızlık edecek değildim.

İçeriye girdik. Kale dışarıya göre daha sıcaktı, bu da açıkçası beni rahatlatmıştı. Ortasında bir meydan vardı kalenin iç kısmında ve katlar, bu meydana bakan balkonlar gibiydi. Bize göre bir üst katta, girişin karşısında bir taht bulunuyordu. İçeriye girince ilk dikkat çeken şey de buydu. Birisi oturuyordu orada ve yanında da iki silüet vardı. Üst katın gölgesi, bir şeyler görmemizi engeller nitelikteydi.

Meşalelerin loş ışığı altında, 2. kata çıktık ve korkuluklara dayandık herkes gibi. Tesuri, tahta ilerlemişti. Mor saçlı herif ise "hediyelerini" tahta sunmak adına, ortaya çıkmıştı. Ortalıkta çıt çıkmıyordu. O kadar sessizdi ki, Susumu'nun nefesini hissedebiliyordum neredeyse.

Mor saçlı, hediyelerinden birini boğarak telef ederken, Tesuri ikincisine de aynı kaderi bahşetmeden önce durdurmuştu onu. Garip gelmişti ancak rastgele ölümden de keyif almadıkları barizdi. Bir görevi veya amacı olan insanlardı bunlar, muhtemelen biri bu gün çıkıp dese ki "Amegakure" artık sizin, daha fazla kan dökeceklerini düşünmüyordum.

Konuşmalar devam ederken, Kuzuryugawa meselesine bir atıf gelmişti. Kaya ülkesinin iç işlerini yakından takip etmiyordum ancak eğer oraya kadar elleri yetişiyor ise, bu mor saçlı herif tahmin ettiğimizden belki daha da tehlikeli biriydi. Jashin dedikleri bir tarikatın üyesiydi sanırım, ancak daha önce duyduğum söylenemezdi. Fanatikler miydi? Yoksa bir amaç uğruna bir araya gelmiş insanlardan mı ibarettiler? Zaman gösterecekti belki de.

Tesuri ve mor saçlı arasındaki konuşma, birbirlerinin otoritesine saygılı ancak istediğini de almak isteyen taraflar gibiydi. Taviz verilmiyor, bir anlaşma yapılıyordu. Muhtemelen gözlerimizin önünde Yağmur Ülkesi'nin sorunu olan bu topluluk evrimleşiyor ve yörenin komple bir sorunu olma yolunda ilerliyordu.

Belki ilerlemiyordu bile. Olmuş bile olabilirdi. 53 kadar insan, sadece ve sadece izlemeye gelen 53 savaşçıyı bulabiliyorlarsa, daha başka yerleşkelerde kim bilir kaç kişilik bir kuvvetleri vardı. Hem yönetici kesiminden kişiler de boş insanlar değillerdi. Bizzat deneyimlemiştim elemanın anlattığını, Tesuri ve mavilinin savaş kabiliyetini.

Sıkıntı büyüktü sanki. Beynim ise çok doluydu.

Tam bu sırada, ayağı kalkan tahttaki silüet, ışığa doğru adım attı. Riaru. Tahmin etmiştin ancak yine de şaşkınlığımı gizleyemedim. Kanlı ve canlı önümüzde duruyordu. Elimizden bir şeyler gelmemesi beni aşırı derecede sinirlendirse de, şimdilik onun bir yağveri gibi izlemeyi ve "he." demeliydik herşeye.

Suradını aklıma kazıdım. Maskesini, kıyafetini, duruşunu. Gün gelecek, karşılaşacaktık. Eğer Çimen Ülkesi'ne ve korumak istediklerime dadanacaksa bu örgüt, kesinlikle karşılaşacaktık. Vakti geldiğinde önünde durması gerekenlerden birileri olacaktık Susumu ile. O güne kadar, "gölgelerden" izlemekten başka bir çaremiz yok gibiydi.

Konuşma bitince, Riaru sahneden ayrıldı. İnsanlar da, haberi yaymak adına hareketlendi. Bizim ise artık tek yapmamız gereken şey, adamı bulmak, kılıcımı almak ve artık köye dönmekti. Saldırılar ne alemdeydi? Bilmiyordum. Çoktan başlamış veya bitmiş bile olabilirlerdi. Ancak burada önemli bilgiler edinmiştik. Bunları köye taşımamız da önem arzediyordu. Yine de aklım Kawakami ve Doushi'deydi. Gönlüm orada, cephede olmak istiyordu, eğer orada bir cephe vardıysa.

Susumu'ya döndüm, harita ve komuta ondaydı. Dediklerine ve yaptıklarına uyacaktım.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 273
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Kitamura Susumu » February 5th, 2019, 10:13 pm

Vazgeçilmiş bir X ve yerine yenisi konulmuş, bir başka X. Shinji'nin verdiği haritayı iyice inceledim ve yapabildiğim kadarıyla zihnime kazıdım. Zaten, geldiğimiz yollara yakın bir nokta gösterildiği için bulma konusunda bir sıkıntı yaşamayacak gibiydik. Sadece şu an nerede olduğumuza dair bir kaç bulut kalmıştı kafamda. Parşömen bana bu konuda istediğim cevapları veremese de uzatmadım muhabbeti, tin tin bir şekilde yanımda ekürimle merdivenleri aşmaya başladım.

Yapı hakkında bir kaç dakika önce hatrımdan geçirdiğim düşüncelerim tekrar harlandı, Riaru kendine güzel mekan yaptırmıştı. Oldukça gösterişli, ve kesinlikle alan konusunda cömert davranılmamış bir şaheser. Kafamı kaldırıp görebildiğim kadarıyla katları incelemeye başladım meraklı bir kuş gibi. Acaba, bizim Daichou binasında olduğu gibi, en üst kat Riaru'nun kişisel hanesi miydi? İrdelemedim, ve topluluğu takip ettim. Taht vari bir koltukta şu an bulunduğumuz katı inceleyen insanın bulunduğu kata çıkmaya başladım çoğunluğa uyarak. Oturan adamı, kendisini gizleyen gölgeler nedeniyle net olarak seçemesem de, kendisinin Riaru olduğuna az çok emindim. Bu konu üzerinde de çok durmadım, sonuç olarak kimliğini kesinleştirmem şu an bana bir fayda sağlamayacaktı, bu yüzden Iori ile beraber uygun bir noktada pozisyon aldım yapılacak görüşmeyi izlemek baabında. Artık nasıl bir ifadeyi süslediğini umursamadığım gözlerim alt kata çevrildi, nefes alış-verişlerim yavaşladı ve tüm dikkatim mor kafanın konuşmasına yoğunlaştı. Jashin-sama?

Muhabbet, biraz hızlı ve alışılmadık bir biçimde başlamıştı. Olaya bir infazla başlanmış olması, Riaru'nun ve görüşmekte olduğu ekibin istediklerini alırken takınacakları tutumun bir ön gösterimiydi adeta. Amegakure'li shinobinin öldürülüşünü nefesimi tutarak izledim, fakat etrafımdaki insanların bu sahneden keyif alıyor olması aykırı bir tepki göstermemi engelledi. Garipti, uzun süredir sorunsuz, huzurlu bir köyü korumuş olmanın etkisiydi belki de hala böyle sahnelerin beni kötü etkiliyor olması. Belki de sadece doğam böyledi, bunu henüz öğrenecek kadar deneyim kazanmamıştım ölüm-kalım meselelerinde. Shinobileri öldürme sekansı, neyse ki uzamadı. Tesuri'nin tek bir el hareketiyle cinayetler sonlandı ve asıl konuşma başladı. "Saklanabileceğiniz en gölge yer." Şu an bulunduğumuz noktaya dair elime geçmiş, fakat analiz etmeye vakit ayırmayacağım bir başka istiflenmelik bilgi. Tarafların birbirlerine, en azından Riaru tarafının mor kafalıya sağlam bir güven beslemedikleri belliydi. Mor kafa Kaya Ülkesi'nde bir şeyleri bok etmiş, sonuç olarak da kendini bir nevi kanıtlamaya çalıştığı yersiz bir çabaya girişmişti. Gittikçe saçmalamaya başladığı anda gölgelerde oturan mor kafayı susturdu. Yerinden kalkıp kendini tamamen göstermesiyle de nefesimi tekrar tuttum. Bingo Kitabı'ndan aşina olduğum maskesi, Gyaku ile Kizashi'nin çıkardığı gözü... Tahminim doğruydu, ve tüm bu olanlar genel anlamda ele alınırsa onu son görüşümüz de olmayacaktı.

Riaru misafiriyle beraber üst kata yöneldi, ve kalabalık hızlıca çil taneleri gibi dağıldı koca alanda. Herkesin yerine dönmesini isteyen bir ses de bana vaktin geldiğini bildirdi dolaylı bir yoldan. Iori'ye bakarak "Gidelim." dedim sakin bir sesle, "Shinji'ye". Ardından, dışarı çıktım. Gidelim gitmesine de elimizi kolumuzu sallaya sallaya gitmelik bir durumda mıydık? Bu karmaşada millet pek umursar mıydı yaptıklarımızı, ya da Shinji-sama'nın müstakbel yeni öğrencilerinin yaptıklarını? Emin değildim, açıkçası artık umrumda mıydı onu bile bilmiyordum. Sonra olursa, Shinji çağırdı derdim. Yönümü tayin ettim öncelikle, yapabiliyorsam haritadan yardım aldım bunu yaparken. Ardından, önce hızlı hızlı adımlamalarla yola koyulacaktım, karanlığın bizi iyice saklamaya başladığı bir noktadan itibaren ise koşmaya başlayacaktım Iori ile beraber.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by GM - Naruto » February 5th, 2019, 10:52 pm

Kaleden ayrılan kalabalık bir grubun peşine kerkiniyor, kapılardan çıkıyorsunuz. Kalabalığın bir kısmı surların içinde dağılıyor, kalanlar köprüye yöneliyor. Peşilerine takılıyorsunuz.

Köprü çıkışında, burada bulunduğunuz en son aralıkta birbirlerini döven, bağrışan, kükreyen insanlar tamamen tezat bir durumda. Ateşin çevresinde oturuyorlar, fısıltılarla dolu bir konuşma içerisindeler. Turnuvanın sonlandığını görüyorsunuz. Çadırlardan birinin önünde, muhtemelen kaybetmeyi abartmış biri yerde yatıyor. Uyuyan birkaç kişiyi de yakalıyor gözleriniz. Buna benzer bir sessizliği Susumu hücresindeyken tecrübe etse de şu an onları susturanın ne olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz. Sizinle birlikte köprüden geçen elemanlardan biri ateşin kenarındaki banklardan birine çıkıyor. "Kancılar... Bizimleler !Riaru-sama kendi ağzıyla dedi !" Konuşmalar gürültüye dönüşüyor, ufak bağrışmalar başlıyor. Coşkudan ziyade, tartışmaya benziyor bu. İtirazla dolu birkaç ses dahi duyuyorsunuz arada. Bankın üzerindeki adam zemine iniyor. "Kes lan zıpçıktı." İtiraz edenlerden birine yöneliyor bu anda. "Biz öleceğimize onlar ölsün. Biz diğerlerine kurban gideceğimize onlar gitsin. Biz yağmurumuzu geri alırken ölelim !" İtiraz eden adam biraz tereddüt ediyor ancak sonrasında haklı bulmuş olacak ki onaylıyor başıyla. Kafa tokuşturuyorlar.

Kalabalığın içinden geçiyor, uzaklaşıyorsunuz. Esir kaldığınız yer. Vagonları giderken gördüğünüz güzergah aynı zamanda. Taze izler görüyor, takip ediyorsunuz. Bulunduğunuz yeri bilmediğinizden elinizdeki harita bir işe yaramıyor zira. Esir tutulduğunuz binanın önünde nöbet tutan kişi bir anlığına sizi durdursa da Susumu'nun cevabı hazır oluyor. Shinji çağırdı. Iori'nin sırtında taşıdığı katana da bir kanıt oluyor buna.

Bayır aşağı. Sislerin içinden geçiyor, sislerle kaplı bir ormana giriyorsunuz. Yön tayin etmenizi sağlayan tek şey yine yerdeki tekerlek izleri oluyor. Ara ara kaybediyor, birbirinizi kollayarak tekrar buluyorsunuz izleri. Zor bir ilerleyiş oluyor bu sizin için.

Dördüncü saatinizde, sisin daha da yoğunlaştığı bir aralıkta, zaman kısa bir anlığına yavaşlıyor sizin için. Ortamdaki yoğunluk artıyor, vücudunuzun her tarafında yumuşak bir baskı hissediyorsunuz. Yumuşak, yoğun birşeyin içinden geçtiğinizi hissediyorsunuz. Görüşünüz kararıyor, nefes alışlarınız normalde birkaç, bu aralıkta onlarca saniyeliğine kesiliyor. Zamanın yavaşladığı bu araftan kurtulmanız ise anlık oluyor. Avucunuzu sıktığınızda sağdan soldan çıkıp giden jöle gibi bir tanım gerekirse. Sissiz, yağmurlu, ay ışığıyla aydınlanan bir yer. Ağaç yok. Bir tepenin eteklerindesiniz. Ardınıza bakıyorsunuz. Tepe çok yüksek değil ancak yol üzerinde bir orman örtüsü yok. Tepenin bittiği noktayı görüyorsunuz. Tırmanmayla belki yarım saat. İleriye bakıyorsunuz. Birkaç kilometre sonra yapraksız ağaçlardan oluşan bir orman başlıyr. Biraz zorlayarak Kaya ülkesini sınırını oluşturan dağ dizisi çarpıyor gözünüze. Sol tarafınızda büyükçe bir göl. Zihninizde ufak bir karıncalanma. Nereden nereye nasıl geldiğiniz hakkında bir fikriniz yok. Mekan değiştiriyorsunuz.

Kaya ülkesi sınırını referans alarak rotanızı belirliyorsunuz. Göl, haritadaki mevcut konumunuzu bulmanıza yardım ediyor. İlerliyor, kel ormana dalıyorsunuz. İki günlük bir ilerleyiş. Yorulduğunuzda dinleniyor, acıktığınızda avlanıyorsunuz. Riaru'nun mekanında hissetmediğiniz yorgunluk yol üzerinde vuruyor sizi kısacası. Hedefiniz değişmiyor. Değişen ise hızınız oluyor. Yağmur'un ormanı, Çimen'in ormanı ile birleşiyor.

Haritada işaretlenen noktaya yarım günlük mesafeniz kaldığında ilerleyişiniz yavaşlıyor, temkinli bir hale bürünüyor. Gizlenmiyorsunuz, onlardan birisiniz. Tedirginsiniz çünkü Çimen topraklarındasınız. Yağmur, Yağmur topraklarında olduğu kadar ağır değil. Ağaçların burada hala kısmen canlı olması ise illet ettiren damlaları önlüyor biraz.

Zemine saplı birkaç silah görüyorsunuz. Katanalar, kunailer, ağaçlara saplı kunailer. Bir ağaç. Devrilmiş. Başka bir ağaç. Dört farklı yerinden kesilmiş. Ölü biri. Riaru'nun örgütüne dahil. Bir Kusa shinobisi. Göğsünden saplı katana ağaca monteli, ağaçta sallanıyor. Gövdelerde saklanıyor, bu şekilde ilerliyorsunuz.

Sırtınızı verdiğiniz bir ağaç gövdesi. Çıkan ses nedeniyle ilerleyişiniz duruyor. Siniyor, birkaç saniye sonra kafanızı hafifçe çıkararak bakıyorsunuz. Siyah cüppeli dört kişi. Üçü yerde yatan Kusa shinobilerini kontrol ediyor. Biri ise ayakta, çevreyi gözlüyor. Cüppesinin kenarlarından fışkıran kızıl saçlar. Iori bu yüzü bir yerden tanıyor. Aisu. Haku Aisu.

Gözükmüyorsunuz. Haku Aisu ve grubuyla aranızda yaklaşık 200 metre bulunmakta.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Posts: 154
Joined: August 30th, 2018, 10:53 pm

Re: [Tsujihara Iori | Kitamura Susumu] Ambar

Post by Tsujihara Iori » February 5th, 2019, 11:54 pm

Bir güruhla beraber kamp alanına ilerledik. Millet çok sevinmişti başkalarının hayatlarını kaybedeceğine. Onlar olmadığı sürece sıkıntı yok gibiydi. Normal bir düşünce tarzıydı belki. Ama yine de, seslerini kesip, silahlarını bırakıp evlerine dönseler zaten kimse ölmeyecekti. Düzene başkaldırının olduğu yerlerde illa ki birilerinin kellesi uçardı. Bunu kabullenenlere saygım sonsuzdu; ancak ölecek başkalarını buldukları için sevinenlere karşı töleransım sıfırdı.

Bir süre esir tutulmuş olduğumuz mekana geldiğimizde, bize ne yaptığımız soruldu. Shinji'nin emir kulu olduğumuzu söyleyip kılıcını gösterdiğimizde ise, bizi burada tutan son kapı da açılmıştı. Bayır aşağı yardırmaya başlayıp, ortamdan ayrılmıştık.

Bayır aşağı ilerleyişimiz epey zorlu geçiyordu zira yön tayinimiz yerlerdeki tekerlek izlerinden ibaretti. Anlamlandırabildiğimiz bir yapı, dağ, taş görene kadar da bu izleri takip etmek dışında yapabileceğimiz bir şey yoktu. Hem bayır aşağı koşmamız, hem de yer yer izleri kaybetmemiz bize bir sabır sınavı gibi geliyordu. Dört saat sürmüştü bu yolculuk. Dördüncü saatin sonunda ise, garip bir şeyle karşılaşmıştık.

Sisin artması ile nefeslerimiz daralmaya başlamıştı. Ancak bunun sebebinin sis olduğunu düşünmüyordum. Orman bir garipti. Nefeslerimizin daralmasıyla beraber zaman da yavaşlamıştı. Sanki jölemsi bir şeyin içinden geçiyor gibiydik, ancak durmuyorduk. İlerlemeye devam ettiğimizde, bir süre sonra kendimize geldik. Bir tepenin eteklerinde öylece duruyorduk. Orman yoktu, sis de aynı şekilde. Afallamıştık, ancak bu kadar büyük bir kalenin bir koruma olmadan saklanması da mantık dışıydı. Burayı tekrar bulmak muhtemelen çok zor olacaktı.

2 gün sürmüştü yolumuz. Ufukta beliren dağlar ve göller ile yerimizi tayin edip yolumuzu bulmuştuk. Yağmur ülkesinde daldığımız bir ormandan, Çimen ülkesine varmıştık.

Ormanda devam ediyorduk. Kimi zaman avlandık, kimi zaman dinlendik. Olabildiğince hızlı ilerlemeye çalışıyorduk ancak kaybettiğimiz zaman bizi eninde sonunda sıkıntıya düşürecekti. Saldırıları ve görevimizin tanımını düşünmemeye çalışıyordum pek. Ancak bunun beni anksiyeteye itmesinden başka bir şey başaramıyordum.

Haritada işaretlenen yere yarım günlük mesafe kala ise, farklı bir manzara ile karşılaştık. Bir savaş alanına gelmiş gibiydik. Kunailer, shurikenler. Bir kaç ceset. Biri Riaru'nun örgütünden, biri ise Kusagakure'den idi. Muhtemelen tanıyor bile olabilirdim herifi. Ancak tedbiri elden bırakmadık ve ağaçların arkasından ilerlemeye devam ettik.

200 metre ilerde, siyah cübbeli bir grup görmüştük. Haku Aisu ve yaverleri. Tanıdık bir yüz. Sevinmiştim. Koşturup beni eve götürmesi için yalvarmak isterken buldum kendimi. Ancak öyle bir şey olmayacaktı tabii. Hala geri almam gereken bir kılıcım ve ustasına geri dönmesi gereken bir misafirim vardı.

Çok fazla vakit kaybedemezdik. Ancak Aisu ile kontakt kurmadan da buradan ayrılamazdık. Susumu'ya döndüm. "Gizlen ve beni bekle. Görülme kimseye. Bizi diğer Kusa Shinobileri ile beraber görmemeleri lazım. Ne olur ne olmaz."

Ardından, Henge ile o mor saçlı adama dönüşecektim. Bir kaç sefer gördüğüm için kıyafetini tam kopyalamayabilirdim ancak eşgalinin benzemesi yeterliydi. Bunu başarabileceğimi düşünüyordum. Ardından sırtımdaki kılıcı çıkarıp Susumu'ya verdim ve ellerim havada, Aisu'ya doğru yürümeye başladım.

Muhtemelen beni yolda durduracaklardı, Aisu'ya varamadan. Ancak konuşacaktım ben, yine de. Köydaşlarımı provoke etmeden yaklaşabileceğim en yakına gidecek ve konuşacaktım, sesimi sadece onlara duyurmak için uğraşacaktım.

"Tsujihara Iori. Gyaku'nun emrindeyim, ancak sizinle yan yana görülmemem gerekiyor. Bu eşgali zihninze kazıyın. İki gün önce Riaru ile bir antlaşma yaptı. Jashin adında bir tarikat mensubu. İki örgüt güçlerini birleştirecek. Yağmur Ülkesi'ndeki tehdit sandığımızdan çok daha büyük. Sayıları zaten sandığımızdan fazla. Bu örgüt ile birleşirlerse bu sayı daha da çok artacak. Gyaku'ya ulaşın ve bu bilgileri ona iletin. Ne yapılması gerektiğini siz üstlerim daha iyi bilirsiniz." Ardından derin bir nefes alacaktım. Bir sorusu olacaksa Aisu veya diğerlerinin, cevaplayacaktım. Fakat çok uzun durmak gibi bir planım yoktu.

"Tamamlanmamış bir işim daha var. Rica ediyorum, bizi takip etmeyin. Ardından sizlere katılacağız partnerim Kitamura Susumu ile beraber. Dikkat edin kendinize."

Ardından Shunshin ile eski saklandığım ağaç gövdesinin arkasına varacaktım ve Susumu'yu da alıp haritada işaretlenen yere ilerleyecektik.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”