[Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
- Kitamura Susumu
- Kusagakure
- Posts: 273
- Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Onurlu hareketimi sonlandırarak bir beladan daha kurtulmuştum. Geriye kalan son hareketli herif ise bir yılan misali hala kıvranmaktaydı. Böbreğini elleyeceğim derken kabız mı etmiştim acaba herifi? Eğer öyle bir şey yaptıysam tıp alanına yeni bir soluk getirebilirdim bu büyük buluşumla çünkü. Önce literatüre giriyorum, ordan hop, başhekim yapıyorlar beni köye. Sonra bir beş on sene sonra bir bakmışım bütün Çimen Ülkesi'nin sağlık işleri bende. Hey yavrum hey... Hey de, gene ne güzel saçmalıyorum. Umarım kan kaybettiğimden kafam güzelleşmiyordur.
Ne kadar saçmaladığımı düşünürken derin bir nefes verdim. Diğer ikisinden kurtuldum da, bu angut ne olacak?. Yaralarım beni dakikalar geçtikçe daha da berbat bir hale soksa da bu adamı da bir an önce nanaylamak zorundayım. Eğer bunu da diğerlerinin at koşturduğu aleme yollarsam rahat rahat kendimle ilgilenmelik ve adamlarla ne yapacağımı düşünmelik vakte ulaşabilirim. Bu yüzden adama doğru seri adımlarla yürümeye başladım. Shunshin yapmama gerek yoktu, zaten az önce dibine girdikten sonra kılıçlı eleman burada kıstırıp uzaklaşmamı bir nevi engellemişti. Heralde ben şu bir iki adımı atana kadar da adam aniden toparlanıp bana el kol yapamazdı, di mi?
Yanına vardığımda adamın alnına seriden topuğumla bir geçireceğim. Ters ya da yan yatıyorsa falan da fark etmez, artık ayağıma kafasının neresi gelirse. Amacım kafasını darbe ile zemin arasında aniden sıkıştırıp bayılmasına sebep olmak. Zaten acı çekmekte olduğu için bir de bunu yiyince hepten diğerleriyle aynı kıvama gelecektir diye düşünüyorum. Olur da buna rağmen bayılmayıp bana bir hareket yapmaya, beni bacağımdan yakalamaya çalışırsa diye de vurdukten hemen sonra geri çekileceğim bir iki adım atarak. Hem geri çekildiğimde diğerlerinin durumuna tekrar bir göz de atabilirim.
Adamı tekmeledikten sonra diğerlerinde de henüz bir hareketlenme yoksa, kendimi iyileştirmeye çalışacağım. Önceliğim karnımdaki yara olacak. Taşta toprakta tepinmediğim için yarayı temizlemekle uğraşmayacağım. Önce Shousen için gerekli el mühürlerini yapıp ellerimi hazır hale getirecek, ardından da çantamdan bir gazlı bez çekerek bir yandan onunla tampon yaparken, diğer yandan da yaraya Shousen uygulayacağım. Tüm bunları ayakta yapmaya çalışacağım ve bir yandan sık sık adamları kontrol edeceğim göte gelmemek için.
Son olarak, tüm bunları yapmak aşırı vaktimi almazsa ve omzumdaki yara dayanılmayacak hale gelmezse adamların silahlarını toplamaya başlayacağım. Adamları bağlayıp buradan siktir olup gitmek gibi bir planım var fakat nereye gideceğime falan silahları toplarken karar vereceğim.
Ne kadar saçmaladığımı düşünürken derin bir nefes verdim. Diğer ikisinden kurtuldum da, bu angut ne olacak?. Yaralarım beni dakikalar geçtikçe daha da berbat bir hale soksa da bu adamı da bir an önce nanaylamak zorundayım. Eğer bunu da diğerlerinin at koşturduğu aleme yollarsam rahat rahat kendimle ilgilenmelik ve adamlarla ne yapacağımı düşünmelik vakte ulaşabilirim. Bu yüzden adama doğru seri adımlarla yürümeye başladım. Shunshin yapmama gerek yoktu, zaten az önce dibine girdikten sonra kılıçlı eleman burada kıstırıp uzaklaşmamı bir nevi engellemişti. Heralde ben şu bir iki adımı atana kadar da adam aniden toparlanıp bana el kol yapamazdı, di mi?
Yanına vardığımda adamın alnına seriden topuğumla bir geçireceğim. Ters ya da yan yatıyorsa falan da fark etmez, artık ayağıma kafasının neresi gelirse. Amacım kafasını darbe ile zemin arasında aniden sıkıştırıp bayılmasına sebep olmak. Zaten acı çekmekte olduğu için bir de bunu yiyince hepten diğerleriyle aynı kıvama gelecektir diye düşünüyorum. Olur da buna rağmen bayılmayıp bana bir hareket yapmaya, beni bacağımdan yakalamaya çalışırsa diye de vurdukten hemen sonra geri çekileceğim bir iki adım atarak. Hem geri çekildiğimde diğerlerinin durumuna tekrar bir göz de atabilirim.
Adamı tekmeledikten sonra diğerlerinde de henüz bir hareketlenme yoksa, kendimi iyileştirmeye çalışacağım. Önceliğim karnımdaki yara olacak. Taşta toprakta tepinmediğim için yarayı temizlemekle uğraşmayacağım. Önce Shousen için gerekli el mühürlerini yapıp ellerimi hazır hale getirecek, ardından da çantamdan bir gazlı bez çekerek bir yandan onunla tampon yaparken, diğer yandan da yaraya Shousen uygulayacağım. Tüm bunları ayakta yapmaya çalışacağım ve bir yandan sık sık adamları kontrol edeceğim göte gelmemek için.
Son olarak, tüm bunları yapmak aşırı vaktimi almazsa ve omzumdaki yara dayanılmayacak hale gelmezse adamların silahlarını toplamaya başlayacağım. Adamları bağlayıp buradan siktir olup gitmek gibi bir planım var fakat nereye gideceğime falan silahları toplarken karar vereceğim.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Elemanın kafasına topuğunu geçirmenle beraber herif ani bir acı iniltisi veriyor, ardından da bir rahatlamaya benzer ses ile birlikte bilinciyle olan bağını yitiriyor. Ardından yerde yatan 3 tane çapulcu ile baş başa kalmış oluyorsun.
Karnındaki yaraya odaklanıyorsun ardından. El mühürlerini seriden bitirip Shosen'i aktif ederek müdahaleye başlıyorsun. Tahmin ettiğin gibi yerde yuvarlanmaman sebebiyle yaranın enfekte olmadığının bilincindesin, fakat seni kesen adamın kılıcı hakkında bir fikrin yok. Yerdeki kılıca doğru bir bakış atıyorsun. Senin kanına bulanmış bir şekilde toprakta uzanmakta. Önceden temiz miydi değil miydi anlayabileceğin bir konumda değil. Sen bunları düşünürken derin ve etin kendini tekrar dikerek iyileşiyor ve yarandan geriye sadece pembe bir iz kalıyor.
Shosen'in karnındaki yarada bıraktığı karıncalanma ve cimcirme hissi geçtiğinde geriye saf bir acı kalıyor. Bu acı da zamanla geçecek gibi görünüyor. İşin bittiğinde sağlam bir karın, erimiş çakra rezervlerinle beraber elinde tuttuğun kanlı gazlı bez ile kalıyorsun. Ha bir de hala varolan omuz yaran ve etrafındaki elemanlar da mevcut. Omzundaki yara dayanılır olduğundan elemanların silahlarını toplamaya girişiyorsun bir tarafa.
Kabaca kampın ortasında topladığın silahlar aşırı derecede basit. Bir katana, düşük kaliteli bir şey olmalı. 2 çanta da shinobi "ekipmanı". Ama bunlar da düşük bütçeli ve eksikler. 4-5 kunai ve 6-7 shuriken sayıyorsun, 4 parça kabaca 30 santim misina da görüyorsun. Onun dışında bir şey yok. Eski uyku tulumlarını saymazsan çadırlar boş, içlerindeki çantalar da.
Elemanlar hala baygın bir şekilde ortalıkta yatmaktalar. Tüm bunları tamamlaman 10-15 dakikanı alıyor.
Karnındaki yaraya odaklanıyorsun ardından. El mühürlerini seriden bitirip Shosen'i aktif ederek müdahaleye başlıyorsun. Tahmin ettiğin gibi yerde yuvarlanmaman sebebiyle yaranın enfekte olmadığının bilincindesin, fakat seni kesen adamın kılıcı hakkında bir fikrin yok. Yerdeki kılıca doğru bir bakış atıyorsun. Senin kanına bulanmış bir şekilde toprakta uzanmakta. Önceden temiz miydi değil miydi anlayabileceğin bir konumda değil. Sen bunları düşünürken derin ve etin kendini tekrar dikerek iyileşiyor ve yarandan geriye sadece pembe bir iz kalıyor.
Shosen'in karnındaki yarada bıraktığı karıncalanma ve cimcirme hissi geçtiğinde geriye saf bir acı kalıyor. Bu acı da zamanla geçecek gibi görünüyor. İşin bittiğinde sağlam bir karın, erimiş çakra rezervlerinle beraber elinde tuttuğun kanlı gazlı bez ile kalıyorsun. Ha bir de hala varolan omuz yaran ve etrafındaki elemanlar da mevcut. Omzundaki yara dayanılır olduğundan elemanların silahlarını toplamaya girişiyorsun bir tarafa.
Kabaca kampın ortasında topladığın silahlar aşırı derecede basit. Bir katana, düşük kaliteli bir şey olmalı. 2 çanta da shinobi "ekipmanı". Ama bunlar da düşük bütçeli ve eksikler. 4-5 kunai ve 6-7 shuriken sayıyorsun, 4 parça kabaca 30 santim misina da görüyorsun. Onun dışında bir şey yok. Eski uyku tulumlarını saymazsan çadırlar boş, içlerindeki çantalar da.
Elemanlar hala baygın bir şekilde ortalıkta yatmaktalar. Tüm bunları tamamlaman 10-15 dakikanı alıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Kitamura Susumu
- Kusagakure
- Posts: 273
- Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Geri kalan son adamı da rüyalar alemine gönderip silahları toplamaya başladım. Bunu yaparken bir çapulcu gibi hissetmiştim kendimi, ya da fırsatını bulmuşken çıkarlarının derdine düşen bir fare de olabilir. Yine de pek yadırgamamak lazım şimdi, eninde sonunda bir gün bu sahneyi tekrar yaşayacağım. Tek fark, o zaman rollerin değişme gibi bir ihtimali var. Yerde yatan ve silahları toplanan et parçalarının yerini ben almış olabilirim mesela. Beni alt eden adam benim gibi insanları öldürmeye çekinen biri mi olurdu bilemem tabi. Fakat insan shinobi olunca sıcak bir yatakta yaşlılıktan ölme hayalleri kurmaz oluyor zaten, o yüzden fark etmez nasıl biri olduğu.
Hem bunu yapmak zorundayım, ben buradan gittikten sonra tekrar toparlamalarını uzatacaktır silahsız kalmaları. Hele bir de içlerinden birinin kolunu kırmış olduğum düşünülürse aklım bir süre rahat olacaktır köydekilere sataşmaları konusunda. Bu yüzden topladığım her şeyi bir kenara yığıp, elemanlardan bana en yakındakine yönelerek üzerindeki kıyafetten bir parça koparacağım. Kumaşı bir bohça misali kullanıp topladıklarımı içine yığacaktım, öyle amele gibi götümden başımdan kunai taşarken teyzegile geri dönmek istemiyorum. Kumaşı yırtmaya giderken yanıma misinaları da alacağım. Elemanların ellerini arkalarından sıkı sıkı bağlamak için yardımcı olacak bu misinalar bana. Kumaşı yırtıp, elemanları bağlayıp, silahları bohçalayıp siktir olacağım buradan sonra. İlk durağım teyzenin mekanı olacak. Kadının evine doğru yavaş bir tempoda kendimi yormadan yürümeye başlayacağım burayı ardımda bırakarak. Yolun yarısında falan kendimi daha iyi hissedersem hızlanıp dallardan sıçramaya başlayabilirim.
Hem bunu yapmak zorundayım, ben buradan gittikten sonra tekrar toparlamalarını uzatacaktır silahsız kalmaları. Hele bir de içlerinden birinin kolunu kırmış olduğum düşünülürse aklım bir süre rahat olacaktır köydekilere sataşmaları konusunda. Bu yüzden topladığım her şeyi bir kenara yığıp, elemanlardan bana en yakındakine yönelerek üzerindeki kıyafetten bir parça koparacağım. Kumaşı bir bohça misali kullanıp topladıklarımı içine yığacaktım, öyle amele gibi götümden başımdan kunai taşarken teyzegile geri dönmek istemiyorum. Kumaşı yırtmaya giderken yanıma misinaları da alacağım. Elemanların ellerini arkalarından sıkı sıkı bağlamak için yardımcı olacak bu misinalar bana. Kumaşı yırtıp, elemanları bağlayıp, silahları bohçalayıp siktir olacağım buradan sonra. İlk durağım teyzenin mekanı olacak. Kadının evine doğru yavaş bir tempoda kendimi yormadan yürümeye başlayacağım burayı ardımda bırakarak. Yolun yarısında falan kendimi daha iyi hissedersem hızlanıp dallardan sıçramaya başlayabilirim.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Silahları bohça yapmak için kolunu kırdığın elemanın üstündeki mavi ve eski kıyafeti yırtıyorsun komple. Eleman üstsüz kalıyor haliyle. Topladığın teçhizatı bohçalıyorsun. Ardından da elemanları yan yana kütük gibi dizip bağlıyorsun bir güzel. Bağlarken fark ettiğin ilk şey ise bu misinaların onları çok fazla etkisiz bırakmayacak olmaları. Zira otuz santim boyutundalar, bu yüzden defalarca sarıp bağı kuvvetlendiremiyorsun.
Tüm bu işlemler bir 15 dakika kadar falan duruyor. Ardından şöyle yerde yatan elemanlara bakıyorsun, elleri yukarı bakacak şekilde konumlandırılmışlar. Sonra da bağlara bakıyorsun... Ama sen zeki bir shinobisin. Bu adamlar bu bağları muhtemelen iki denemede parçalar, onu fark ediyorsun bariz bir şekilde.
Tüm bu işlemler bir 15 dakika kadar falan duruyor. Ardından şöyle yerde yatan elemanlara bakıyorsun, elleri yukarı bakacak şekilde konumlandırılmışlar. Sonra da bağlara bakıyorsun... Ama sen zeki bir shinobisin. Bu adamlar bu bağları muhtemelen iki denemede parçalar, onu fark ediyorsun bariz bir şekilde.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Kitamura Susumu
- Kusagakure
- Posts: 273
- Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Oturdum otuz saat bağlamaya uğraştım elemanları. Afedersiniz, biraz sik kafalı olduğum için boşu boşuna oldu bütün bu uğraşım ama. Bir kere adamlardan topladığım misinalar bu iş için hiç uygun değildi, çük kadar boylarıyla adamları efektif bir şekilde bağlamamı engellemişlerdi. Cimriliğim mi tuttu nedir, kendi misinamla bağlamayı hiç akıl edemedim. Sonuç olarak komik bir şekilde bağlanmış, uyandıkları anda kendilerini çözebilecek üç baygın herifle baş başa kalmıştım gene. Ah benim boktan kaderim, ben nelerle uğraşıyorum gene yahu.
Dikildiğim yerde bir adım geri çekilerek önümdeki manzarayı izlemeye koyuldum. Bir elim çenemi tuttu bu sırada, şimdi ne yapmam gerektiğini düşünürken. Yani... Ben bunlara ne yapsam etsem de bunlar bir şekilde kendilerini illa ki çözecekti. Ve korktuğum şey eninde sonunda başıma gelecek, ya ben teyze ileyken, ya da benim gitmemi bekledikten sonra o ufak köye musallat olacaklardı. Bu herifleri öldürmediğim sürece bundan pek kaçış yok gibiydi.
Fakat öldürmeyecektim elbette. Ömrüm hayatım boyunca sadece bir kere adam öldürdüm. O da yanlışlıkla olmuştu resmen; kendimi korumak isterken kunaimi kontrolsüzce savurmuş, karşımdaki adamın beynine saplamıştım istemeden. Hiç, hiç, hiç güzel olmayan, o günden beri kaçındığım bir eyleme dönüşmüştü öldürmek benim için.
Aklıma gelen görüntü ile kaşlarım biraz daha çatıldı. Çenemdeki elim yavaşça iki kaşımın arasına ilerledi. Başıma giren minik ağrıyı def etmek için alnımı ovaladım biraz. Bu heriflerin burada kalmaması gerekliydi. Toprağın altına da girmeyeceklerinde kararlı olduğuma göre, biraz daha kara kara düşünecek gibiydim. Hala iyileştirmediğim yaralarım vardı ve çakram berbat haldeydi, bu durumdayken onları bir gıdım oynatmaya kalkışırsam muhtemelen ben de bayılırdım onlar gibi.
Derin bir nefes verdim bol kederli. Ardından alnımdaki elim boşa çıktı birden bire, aklıma gelen fikir ile gözlerim bir iki saniye boşluğa baktı. Fikri onayladım kendi kendime, kafamı yukarı aşağı usul usul sallarken. Salaktım herhalde ya, bunu nasıl düşünememiştim.
Adamları pek ala taşıyabilirdim. Hem de mesafenin bir önemi de yoktu! İstersem ülke dışına bile götürür, geri bile getirirdim hatta. Kara kara düşünürken süper güçlü karizmatik, yakışıklı bir yiğit shinobiye dönüşmemiştim elbette. Iori de yanımda belirmemişti. Fakat arabam vardı, ve o arabayı çeken iki de at! Tek sıkıntı, onu biraz uzakta bırakmış olmamdı. Geri gidip gelene kadar epey bir yorulur, adamları uyanıp kaçırma riskini alabilirdim. Sanırım tekrar çakrama yüklenmem gerekecekti. Bir de, çok hoşuma gitmese de, Hikari'ye yine hamallık yaptırmam lazım gelecekti.
Neyse ki zor durumlar içinde yanımda taşıdığım haplardan hala bir kaç tanesi yanımdaydı. Elimi haplarımı tuttuğum cebime attım vebir çakra hapı çıkarıp bunu ağzıma attım. Ufak bir takviye beni iyi hissettirecek ve Hikari'yi çağırdıktan sonra bok yere bayılıp herifi soru işaretleriyle bırakmamı engelleyecekti. Hapı attıktan sonra baş parmağımı ısırıp kanatacak ve Kuchiyose no Jutsu yaparak Hikari'yi çağıracağım. Geldiğinde ise olanları kısaca özet geçecek, at arabamı bıraktığım yeri tarif ederek arabayı bana geri getirmesini rica edeceğim.
Hikari mırın kırın etmeden arabamı getirmeye giderse, onu beklerken yaralarımla ilgilenmeye devam edeceğim. Fakat bunu Shousen uygulayarak yapmayacağı. Zar zor hap atmışız şimdi, iyice çakramı zora sokmanın alemi yok. Medikal ekipmanlarımı kullanarak omzumu güzelce temizleyecek, temiz bir gazlı bez ve flaster yardımıyla yarayı kapatacağım. Ardından kendi misinamı üçe bölerek adamların bağlarını biraz daha güçlendireceğim.
Hikari arabayı getirdiğinde ise son bir iyilik isteyeceğim kendisinden. Herifleri arabanın arkasına atmama yardım etmesini rica edeceğim. Adamları Hikari ile karşılaşmadan önce uğradığım Kusagakure yerleşkesine götürmeyi ve olanları anlattıktan sonra oraya teslim etmeyi planlıyorum. Fakat ben yoldayken Hikari'nin bana eşlik etmesine ihtiyacım olmadığını, isterse gidebileceğini söyleyeceğim yola koyulmadan önce. Bir de, iyi kalite bir şişe sakenin sözünü vereceğim kendisine, yardımları için.
Dikildiğim yerde bir adım geri çekilerek önümdeki manzarayı izlemeye koyuldum. Bir elim çenemi tuttu bu sırada, şimdi ne yapmam gerektiğini düşünürken. Yani... Ben bunlara ne yapsam etsem de bunlar bir şekilde kendilerini illa ki çözecekti. Ve korktuğum şey eninde sonunda başıma gelecek, ya ben teyze ileyken, ya da benim gitmemi bekledikten sonra o ufak köye musallat olacaklardı. Bu herifleri öldürmediğim sürece bundan pek kaçış yok gibiydi.
Fakat öldürmeyecektim elbette. Ömrüm hayatım boyunca sadece bir kere adam öldürdüm. O da yanlışlıkla olmuştu resmen; kendimi korumak isterken kunaimi kontrolsüzce savurmuş, karşımdaki adamın beynine saplamıştım istemeden. Hiç, hiç, hiç güzel olmayan, o günden beri kaçındığım bir eyleme dönüşmüştü öldürmek benim için.
Aklıma gelen görüntü ile kaşlarım biraz daha çatıldı. Çenemdeki elim yavaşça iki kaşımın arasına ilerledi. Başıma giren minik ağrıyı def etmek için alnımı ovaladım biraz. Bu heriflerin burada kalmaması gerekliydi. Toprağın altına da girmeyeceklerinde kararlı olduğuma göre, biraz daha kara kara düşünecek gibiydim. Hala iyileştirmediğim yaralarım vardı ve çakram berbat haldeydi, bu durumdayken onları bir gıdım oynatmaya kalkışırsam muhtemelen ben de bayılırdım onlar gibi.
Derin bir nefes verdim bol kederli. Ardından alnımdaki elim boşa çıktı birden bire, aklıma gelen fikir ile gözlerim bir iki saniye boşluğa baktı. Fikri onayladım kendi kendime, kafamı yukarı aşağı usul usul sallarken. Salaktım herhalde ya, bunu nasıl düşünememiştim.
Adamları pek ala taşıyabilirdim. Hem de mesafenin bir önemi de yoktu! İstersem ülke dışına bile götürür, geri bile getirirdim hatta. Kara kara düşünürken süper güçlü karizmatik, yakışıklı bir yiğit shinobiye dönüşmemiştim elbette. Iori de yanımda belirmemişti. Fakat arabam vardı, ve o arabayı çeken iki de at! Tek sıkıntı, onu biraz uzakta bırakmış olmamdı. Geri gidip gelene kadar epey bir yorulur, adamları uyanıp kaçırma riskini alabilirdim. Sanırım tekrar çakrama yüklenmem gerekecekti. Bir de, çok hoşuma gitmese de, Hikari'ye yine hamallık yaptırmam lazım gelecekti.
Neyse ki zor durumlar içinde yanımda taşıdığım haplardan hala bir kaç tanesi yanımdaydı. Elimi haplarımı tuttuğum cebime attım vebir çakra hapı çıkarıp bunu ağzıma attım. Ufak bir takviye beni iyi hissettirecek ve Hikari'yi çağırdıktan sonra bok yere bayılıp herifi soru işaretleriyle bırakmamı engelleyecekti. Hapı attıktan sonra baş parmağımı ısırıp kanatacak ve Kuchiyose no Jutsu yaparak Hikari'yi çağıracağım. Geldiğinde ise olanları kısaca özet geçecek, at arabamı bıraktığım yeri tarif ederek arabayı bana geri getirmesini rica edeceğim.
Hikari mırın kırın etmeden arabamı getirmeye giderse, onu beklerken yaralarımla ilgilenmeye devam edeceğim. Fakat bunu Shousen uygulayarak yapmayacağı. Zar zor hap atmışız şimdi, iyice çakramı zora sokmanın alemi yok. Medikal ekipmanlarımı kullanarak omzumu güzelce temizleyecek, temiz bir gazlı bez ve flaster yardımıyla yarayı kapatacağım. Ardından kendi misinamı üçe bölerek adamların bağlarını biraz daha güçlendireceğim.
Hikari arabayı getirdiğinde ise son bir iyilik isteyeceğim kendisinden. Herifleri arabanın arkasına atmama yardım etmesini rica edeceğim. Adamları Hikari ile karşılaşmadan önce uğradığım Kusagakure yerleşkesine götürmeyi ve olanları anlattıktan sonra oraya teslim etmeyi planlıyorum. Fakat ben yoldayken Hikari'nin bana eşlik etmesine ihtiyacım olmadığını, isterse gidebileceğini söyleyeceğim yola koyulmadan önce. Bir de, iyi kalite bir şişe sakenin sözünü vereceğim kendisine, yardımları için.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Hikari'yi çağırıyor ve arabayı getirmesini ondan rica ediyorsun. Mırın kırın da etse aracı getirmek için uzaklaşıyor. Bu sırada yaralarında ilgilenme fırsatı buluyorsun. Olabildiğince kendini tedavi ediyorsun Shousen kullanmadan. Açık omuz yaranı temizliyorsun ve onu sarıyorsun.
Hikari at arabasını getirdiğinde elemanları onunla beraber aracın arkasına yüklüyorsunuz. Tekrar tekrar elemana iş kitlemen pek hoşuna gitmese de sana yardımcı oluyor pek soru sormadan. Elemanları araca yükledikten sonra Hikari'ye gitmesi için izin veriyorsun içki sözü verip. Bunu cidden senden çıkartacak gibi görünüyor ama.
Elemanları yerleşkeye götürüyorsun. Yolculuk tıngır mıngır arabanda ilerleyerek, sakin bir şekilde geçiyor ve bir kaç saatini alıyor. Toprak yolda, korulukların arasında at arabası sürüyorsun. Yerleşkenin olduğu tepeye at arabasını pek de zorlanmadan çıkartıyorsun. Kusagakure ve Ishigakure ortak yerleşkesi olduğundan tanımadığın suratlar da bir hayli fazla oluyor kampta. Çadırlarla dolu, ekipman kutuları sıralanmış bir ortam aslında burası. Bir kısmında kafesler de bulunuyor. Biraz sağa sola soruşturmanın ve kimliğinin doğrulanması ardından elemanları adalete teslim ediyorsun.
Bundan sonrası ise sana kalıyor.
Hikari at arabasını getirdiğinde elemanları onunla beraber aracın arkasına yüklüyorsunuz. Tekrar tekrar elemana iş kitlemen pek hoşuna gitmese de sana yardımcı oluyor pek soru sormadan. Elemanları araca yükledikten sonra Hikari'ye gitmesi için izin veriyorsun içki sözü verip. Bunu cidden senden çıkartacak gibi görünüyor ama.
Elemanları yerleşkeye götürüyorsun. Yolculuk tıngır mıngır arabanda ilerleyerek, sakin bir şekilde geçiyor ve bir kaç saatini alıyor. Toprak yolda, korulukların arasında at arabası sürüyorsun. Yerleşkenin olduğu tepeye at arabasını pek de zorlanmadan çıkartıyorsun. Kusagakure ve Ishigakure ortak yerleşkesi olduğundan tanımadığın suratlar da bir hayli fazla oluyor kampta. Çadırlarla dolu, ekipman kutuları sıralanmış bir ortam aslında burası. Bir kısmında kafesler de bulunuyor. Biraz sağa sola soruşturmanın ve kimliğinin doğrulanması ardından elemanları adalete teslim ediyorsun.
Bundan sonrası ise sana kalıyor.
Off Topic
Hikari'ye olan içki borcunu gelecekte Susumu bir şekilde ödeyecek. Bu da ona 25.000 Ryo'ya mâl olacak. İmzandan kaldırman gerekli.
Ayrıca, ekstra bir şey yapmayacaksan konuyu burada bitirebiliriz.
Ayrıca, ekstra bir şey yapmayacaksan konuyu burada bitirebiliriz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Kitamura Susumu
- Kusagakure
- Posts: 273
- Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Biraz sinir minir etmiştim Hikari'yi durduk yere ama işimi görmüş, arabamı tıngır mıngır geri getirmişti bana. Ben ise onu beklediğim süre zarfında cesetten hallice uzanan haydutlarımın başında bir yandan hayatı sorgulamış, bir yandan kalan yaralarımla ilgilenmiştim kendimi çok da yormadan. Klasikti yani, yetişkinliğe adım atmaya yaklaşmış her genç shinobinin başından geçebilecek en normal anlardan biriydi bir nevi.
Bana pahalıya patlayacağını bile bile Hikari'ye rüşvet teklif edip, haydutları arabaya yerleştirirken de bana yardım etmesini sağladım. Her şey bitip, verdiğim sake sözünün cüzdanıma nasıl yansıyacağını hayal ettikten sonra ise nispeten sakin sürecek yolculuğuma başladım arabamın önüne geçip. Yol sessiz ve bana adeta acımışcasına olaysız geçmişti adamları ortak yerleşkeye götürürken. Adamlar ise sağolsunlar, uyanmamaya ant içmiş gibilerdi. Sağlam geçirmiştim heralde, heh. Bunu belki ilerde Iori'ye anlatıp böbürlenebilirdim. Ya da anlatmazdım, bilemiyorum. Zira şu an, yerleşkedeki tüm bu yabancı yüzlerin arasında tedirginliği bırakmak ve konuşabileceğim birilerini bulmak gibi yeni bir dert edinmiştim kendi kendime.
Üzerimden yabaniliğimi atıp, sora sora benle muhattap olacak birilerini bulmam beklediğim kadar zor olmamıştı benim için. Yorgun argın bir şekilde kendimi tanıtmış, ardından da teyzenin ricasını ve adamların korulukta kurdukları kampı tane tane anlatmıştım benimle konuşan yerleşke shinobilerine. Getirdiğim elemanlar teslim alınırken akıbetlerinin ne olacağı, amaçlarının ve kimliklerinin ne olduğu zerre umrumda olmamıştı. Yorgunluktan mıydı, yoksa gerçekten ilgimi çekmeyen detaylar mıydı bunlar, emin değildim. Şu an tek istediğim şey arabamın ufak yatağında rahatsız edilmeden çekebileceğim uzun süreli bir uykuydu. Bu yüzden tüm bu işleri kısa tutmuş, drama kraliçesi moduna girmeden, abartmadan anlatmıştım her şeyi.
Arabamı shinobilerden de izin alarak yerleşke yakınına çekecek ve burada az önce hayalini kurduğum gibi derin bir uyku çekeceğim. Eminim ki shinobiler yerleşkede de dinlenmeme izin vereceklerdir, fakat ben özellikle arabamda uyumayı daha çok istiyordum şu an. Neden bilmiyorum, belki o kadar üstünde emek harcadığım için kullanmakta bu kadar ısrarcıyımdır arabamı. Belki de shinobilerle uğraşmadan, red cevabı alma riskine bulaşmadan garanti bir yatağım olsun istiyorumdur. Bilemedim ve çok da irdelemedim bu konuyu.
Arabamda dinlendikten sonra civar köyleri geze geze hasta ve yararlılarla ilgilenme maceramı ise devam ettirmek istiyorum. Daha Kusagakure'den ayrılalı iki gün bile olmamışken geri dönmek olmaz. Hem ben... Hala zıpkın gibiyim! Bu işi biraz daha devam ettirip daha fazla insana yardım edebilirim.
Bana pahalıya patlayacağını bile bile Hikari'ye rüşvet teklif edip, haydutları arabaya yerleştirirken de bana yardım etmesini sağladım. Her şey bitip, verdiğim sake sözünün cüzdanıma nasıl yansıyacağını hayal ettikten sonra ise nispeten sakin sürecek yolculuğuma başladım arabamın önüne geçip. Yol sessiz ve bana adeta acımışcasına olaysız geçmişti adamları ortak yerleşkeye götürürken. Adamlar ise sağolsunlar, uyanmamaya ant içmiş gibilerdi. Sağlam geçirmiştim heralde, heh. Bunu belki ilerde Iori'ye anlatıp böbürlenebilirdim. Ya da anlatmazdım, bilemiyorum. Zira şu an, yerleşkedeki tüm bu yabancı yüzlerin arasında tedirginliği bırakmak ve konuşabileceğim birilerini bulmak gibi yeni bir dert edinmiştim kendi kendime.
Üzerimden yabaniliğimi atıp, sora sora benle muhattap olacak birilerini bulmam beklediğim kadar zor olmamıştı benim için. Yorgun argın bir şekilde kendimi tanıtmış, ardından da teyzenin ricasını ve adamların korulukta kurdukları kampı tane tane anlatmıştım benimle konuşan yerleşke shinobilerine. Getirdiğim elemanlar teslim alınırken akıbetlerinin ne olacağı, amaçlarının ve kimliklerinin ne olduğu zerre umrumda olmamıştı. Yorgunluktan mıydı, yoksa gerçekten ilgimi çekmeyen detaylar mıydı bunlar, emin değildim. Şu an tek istediğim şey arabamın ufak yatağında rahatsız edilmeden çekebileceğim uzun süreli bir uykuydu. Bu yüzden tüm bu işleri kısa tutmuş, drama kraliçesi moduna girmeden, abartmadan anlatmıştım her şeyi.
Arabamı shinobilerden de izin alarak yerleşke yakınına çekecek ve burada az önce hayalini kurduğum gibi derin bir uyku çekeceğim. Eminim ki shinobiler yerleşkede de dinlenmeme izin vereceklerdir, fakat ben özellikle arabamda uyumayı daha çok istiyordum şu an. Neden bilmiyorum, belki o kadar üstünde emek harcadığım için kullanmakta bu kadar ısrarcıyımdır arabamı. Belki de shinobilerle uğraşmadan, red cevabı alma riskine bulaşmadan garanti bir yatağım olsun istiyorumdur. Bilemedim ve çok da irdelemedim bu konuyu.
Arabamda dinlendikten sonra civar köyleri geze geze hasta ve yararlılarla ilgilenme maceramı ise devam ettirmek istiyorum. Daha Kusagakure'den ayrılalı iki gün bile olmamışken geri dönmek olmaz. Hem ben... Hala zıpkın gibiyim! Bu işi biraz daha devam ettirip daha fazla insana yardım edebilirim.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kitamura Susumu] Tekrar Görüşünceye Dek
Bundan sonraki maceralarınızı Free RP'lerde görmek isteriz. Konu sonlanmıştır.
Kitamura Susumu
Kitamura Susumu
- Konu Sonu:
- 70 GP
- 0 Ryo
- 2 PP
Off Topic
Ödül yanlış hesaplandığından minik bir düzenleme geçildi.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.