[Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

[Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by GM - Naruto » September 3rd, 2018, 11:32 pm

Off Topic
Efenim, konunuzun GM'si bendeniz Fortius'tur. Konuyla ve görevle ilgili sorularınızı site üzerinden mesaj yoluyla bana yollamanızı, başka herhangi bir yönetici arkadaşı rahatsız etmemenizi rica ediyorum. Sonra kulaktan kulağa oynar gibi oluyoruz, hoş olmuyor. Chakranız bol olsun!

Ishigakure'nin arka sokaklarında gezindiğiniz bir sırada, yanınıza gelen bir shinobi sizi durduruyor. Yüzü size tanıdık gelen ve bir Chuunin olduğunu düşündüğünüz bu shinobi isminizi de anarak sizi saygılı bir şekilde selamlıyor ve ayrıca yolunuzu böyle bir şekilde kesmiş olduğu için özür diliyor. Shinobinin söylediklerine bir karşılık verme süreniz olmadan shinobi tekrar lafa giriyor ve acil olarak Ishichou Binası'nın ikinci katında bulununan toplantı odalarının birine gitmenizi rica ediyor. Cümleleri bittikten sonra öylece karşınızda durmaya devam eden shinobi, sizin ilerlemeniz Ishichou Binası'na olana kadar yerinden kıpırdamayacak gibi duruyor. Siz de bir görev emrinin gelmiş olması nedeniyle bu shinobi ile yersiz bir inada girmiyorsunuz.

Size söylenen ve görevin detaylarının açıklanacağı toplantı odasına geldiğinizde, karşınızda duran kişinin Amemori Shijo olması sizi şaşırtıyor. Sizden daha küçük olmasına rağmen Jounin rütbesine ulaşmış Shijo, üzerinden atamadığı o çocuksu tebessümü ile sizi karşılıyor. Her ne kadar sizden rütbeli biri olsa da, sizi saygılı bir şekilde karşılayan Shijo “Sizleri bu şekilde çağırmış olmaktan dolayı üzgünüm, ancak Ishichou-sama bu görevin derhal başlatılması talimatını verince böylesine bir yola başvurmamız gerekti.” diyerek sanki sizden özür diliyor. Fakat bu çekingen tavrını birkaç saniye sonra geride bırakan Shijo, hemen önündeki masanın üzerindeki haritadan Kuzuryu-gawa Nehri'ni işaret ediyor. Hemen ardından ise elini bir nehrin hemen kenarından bulunan kasabaya sürüklerken “Bu kasabadan çok kısa bir süre önce aldığımız habere göre, nehir suyuna zehir karışmış durumda. Zehrin şimdilik ne tür bir etkisi olduğunu net bir şekilde bilemiyoruz. İlk gelen haberlere göre kişide ciddi halüsinasyonlara ve akabinde şiddetli baş ağrılarına sebep oluyormuş. Henüz zehirlenme sonucundan bir can kaybı olduğu bilgisi gelmedi, fakat her an böyle bir ihtimale hazırlıklı olmalıyız. Sizlerin görevi ise bu konuyu araştırmak. Ancak aynı zamanda nehirdeki zehrin yayılmasında önüne geçmek durumundasınız.” diyerek görevinizi basitçe size özetliyor.

Shijo konuşmasının ardından kısa bir süre olayları kavramanız için duraksıyor. Birkaç saniyelik bu duraksamanın ardından ise “Bu görev için iki kişi yeterli görülmüştü, ancak ben yanınıza bir kişiyi daha alabileceğinizi düşünüyorum. Eğer yanınıza bir kişi daha almak isterseniz, sizlerin de bildiği kişilerden olan Uzumaki Chiyumi veya Sugawara Momoru veyahut Yamagata Yuichi'yi de göreve dahil edebiliriz. Bu konuyu tamamen sizin takdirinize bırakıyorum.” dedikten sonra “Sorunuz var mı?” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by Jirou Ryu » September 4th, 2018, 1:08 pm

Adımlarının en sonunda gene onu aynı yere getirdiğini fark eden sarı saçlı shinobi bunu olması gerektiğinden biraz daha hızlı kabullendi. Issız ara sokağın tam ortasında öylece durdu ve yer yer sadece etrafına baktı. Bunun haricinde tüm dikkatini sağına ve soluna dizilmiş olan biri eski ve diğeri daha yeni olan iki evden eski olanına odakladı. Eski olan evin, yeni olan evden pekte bir farkı olmasa da, Ryu için bir fark vardı. Eski olan ev annesi ve babası savaşa gittiğinde oturdukları evdi. Bu evin kapısının eşiğinden uğurlamıştı ailesini ve gene bu evin kapı eşiğinden beklemişti onların gelmesini.

Belki, diye fısıldadı kendine. Ailesinin gelmiş olabileceğini, yıllardır içeriye adımını bile atmadığı bu evin toz ve kir içerisinde olmasına karşın sinirle kendisine kızıyor olabileceklerini düşündü. Bir adım daha atacak gücü olmasına rağmen, bu düşüncesini doğrulmak için atması gereken o adımı atamadı. Sessizce izlemeye devam etti ve bir süre sonra tek bir sesin dahi olmadığı, hiçbir ışığın aydınlatamadığı bu eski evin en az kendi içi kadar bomboş olduğunu bir kez daha kabullendi ve az önce atamadığı o adımı, arkasına bile bakmadan hızlıca uzaklaşmak için attı. Elleri ceplerinde, bakışları dikkatsizce yerde olan Ryu, iki evin yan yana dikilmesinden doğan ara sokağın çıkışına gelmişken bir kez daha istemsizce durdu; ama bu ani duruşun sebebi, içinde bir yerlerde arkasını dönüp o evi kontrol edecek cesareti bulduğundan değildi. Ellerinin hızlıca ekipman çantasına doğru ilerleyip, o boş bakışların tehditkar bir hale bürünmesi gibi, önünde ansızın beliren shinobi'ye karşı aniden gösterdiği basit bir refleksti sadece. Karşısındaki herifin kendisi gibi bir Chuunin olduğunu ve muhtemelen aynı dönemde akademiden mezun olmuş olabileceklerini fark etmesi tehditkar bir yılanı andıran Ryu'yu bir nebze de olsa sakinleştirdi.

Ama kafasında, tüm reflekslerini dişleyen onlarca tilki, hâlâ temkinli ve saldırıya hazır bir şekilde durmasını sağladı. En sonunda ise tüm bu bilinmezliğin, kapısını ansızın çalan bir görev haberi olduğunu öğrendiğinde tüm kasları sertliğini yitirdi ve içinde bir yerlerde aniden bir pamuk kadar yumuşak oldu. Shinobi olduğu dönemden beri öğrendiği bir şey varsa, oda görev denen bu şeyin evindeki kahve ya da tuz bittiğinde kapıyı çalan komşu kızından pekte farksız olmadığıydı. Kafasıyla bir kez daha gelen görevi onaylarken, usulca Chuunin'in yanından sıyrılıp İshichou Binası'na doğru ilerlemeye başladı. Aklının ucundaki bir kısım ise, o iki evin arasında, eski evin rutubetli duvarlarında kaldı. Orayı hiç terk etmemek üzere, Ryu'dan ziyade, onun o kapının anahtar deliğine anahtarı sokup, içeriye adımını atmasını sağlayacak o cesareti beklemek üzere...

İshichou Binası'nın alışık olduğu o mimarisi semalarında yükseldiğinde, yeni bir görevin heyecanı yoktu üzerinde. O heyecanı uzun zaman önce geride bırakmış onun yerine ciddiyet denen bir şey edinmişti. Heyecanın yerini alan ciddiyet, uzun süredir Ryu, her yeni görevin haberi ile buralara uğradığında içinde beliriyordu ve zaten yeteri kadar sert ve soğuk olan o kastlaşmış yüz ifadesi, biraz daha sertleşiyordu.

Bu sert ifade, toplantı odasının kapısından içeriye adımını atana kadar sürmüştü. O adımı içeriye atıp, kafasını kaldırdığında ise kısa bir anda olsa o ciddiyeti kaybedip, anlam veremediği bir şaşkınlık ile kaplanmıştı her yeri. Karşısında dikilen çocuk kendisinden yaşça küçük; ama kendisinden oldukça rütbeli biriydi. Anlam veremediği ve belki de köy sınırlarında her karşılaştığında aynı şaşkınlığı yaşamasına sebep olan şey, bu ikilemdi. Normal şartlarda bir Jounin saygı duyması gereken bir üst rütbe iken, tam olarak kendisinden küçük ama marifeti kendisinden büyük olan bu çocuğa karşı nasıl hitap etmesi gerektiği sorusuna bir türlü bir cevap bulamıyordu.

Ama Shijo'nun bu sıcak karşılamasını, Juzo'nun o insanı hayattan bezdiren küçümseyici bakışlarına tercih edeceği kesindi. Başı ile önce Shijo'ya, ardından ise içeride olduğunu üzerine bir karabasan gibi düşen şaşkınlığından ötürü fark edemediği, isminin Jin olduğunu anımsadığı; ama hakkında hiçbir şey bilmediği Shinobi'yi selamladı. Jin, hakkında hiçbir şey bilmemesine rağmen onu tanımasının sebebi geçen seneki Chuunin sınavında beraber görev aldığı insanlardan biri olmasından ötürüydü. O sınavda görev olan çoğu kişinin ismini hatırlıyordu.

Shijo'yu küçümsemesi gerektiğini, çocukçu bir tavırla kendilerini karşıladığı; ama iş görev kısmını izah etmeye geldiğinde, tüm o çocukluğunu hızlıca kenara ittiğinde edindiği o ciddiyet ile anladı. Aynı reaksiyonu esasen kendisi de gösterdi. Aklındaki o pekte gerekli olmayan soruları ve uçurumları Shijo görevi anlatmaya başladığında tamamen hasır altı edip, görevin içeriğine odaklandı.

Görevin içeriği, beklediğinden mühimdi. Nehir, İshigakure için hayatı bir öneme sahipti ve nehrin zehirlenmesi, zamanla tüm İshigakure'nin zehirlenmesi anlamına geliyordu.

Ryu, görevin önemini kafasında tartıyor iken, üçüncü bir kişinin dahil olabileceği fikrini veren Shijo'yu göz ucuyla süzdü. Bir an kendilerini bu görev için yetersiz görüp, namları kendilerinden önde giden üç Shinobi'den birini yanlarına vererek görevi garantiye almak istediğini düşündü bu küçük herifin; ama bu düşünce onu ne öfkelendirdi ne de rencide etti. Gerçekten de üçüncü bir kişiye ihtiyaçları olabilirdi; ama bu kişinin Shijo'nun saydığı üçlüden biri olduğuna tam olarak emin değildi. Üçü de birbirinden önemli; ama aynı zamanda beter kişilerdi.

Eliyle ağzını kaplayan peçeyi düzeltip, göz ucuyla Jin'i süzdükten sonra, "Görevin ciddiyetini fazlasıyla kavramış durumdayım. Üçüncü bir kişi gerçekten de bazı şeyleri kolaylaştırabilir; ama dürüst olmak gerekirse, sayılan bu üç ismin kolaylıktan çok zorluk katacağını düşünüyorum." diye girdi söze sakin bir tonda. Konuşmanın bu haliyle, Shijo'da tam olarak bir şeyler anlam ifade edeceğini sanmıyordu. Biraz bekledikten sonra, "Şöyle ki; Yamagata Yuichi, uğraşmak istemeyeceğim bir bela. Hele ki böyle mühim bir görev sırasındayken. Sugawara Momoru; köyü pek önemsemediğini düşündüğüm, sadece Ishichou-sama'ya değer veren bir uyumsuz benim gözümde. Kontrol edilemez agresif tavırları ikinci bir Yuichi vakası." diyerek ne demek istediğini isimler üzerinden tek tek açıklamaya başladı; ama Uzumaki Chiyumi ismine gelince tekrardan kısa bir ara vermek zorunda hissetti kendini.

Derin bir iç çekerken, "Kendini insanlara kanıtlamak isteyen biri her an patlamaya hazır bir patlayıcı parşömenden farksız gözümde. Her biri, mevcut güçleri ve potansiyelleri ile köyümüzün geleceği için çok önemli şahıslar; ama bu isimlerin yerine, tanıdığım birilerini yanımda görmeyi isterim. Eğer müsaitlerse genin takımımda beraber görev yaptığım Jin Asano ile Benjiro Kane ikilisinden birinin bize eşlik etmesi görevin selameti için zannımca çok daha uygun olacaktır." diye devam ettirdi konuşmasını. Jin Asano isminden tam olarak emin olmasa da, bu sayılan üçlüden daha güven verici olduğunu düşünüyordu. Hoş yanındaki Jin ne düşünüyordu bilmiyordu; ama farklı fikirleri varsa bile kimse ondan konuşma hakkını almamıştı sonuçta.

Out: Bahsi geçen şahıslar için, Buraya tıklayarak fikir edinebilirsiniz.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by Jin Ryoken » September 4th, 2018, 2:06 pm

Sabah güneşi, yatağıyla aşk yaşayan Ryoken’in tam yüzüne vuruyordu uyanmaya başladığı sıralarda. Saçı birbirine girmiş, yatağı dağıtmış bir şekilde uyanıyordu. Bu onun için normaldi lakin dışardan birisi görse, burada öküz mü yattı diye sorardı kendine. Yavaşça yatağından kalkan Ryoken, her zamanki gibi, ilk iş olarak duşun yolunu tutuyordu. Görünümü, yakışıklılığı onun için önemli bir detaydı aslında. Sonuçta, yakışıklılığını gizlememeli ve imajını bozmamalı değil mi ?

Soğuk bir duş alarak, vücudunun ve zihninin kendisine gelmesini sağlıyordu. Duşunu her zaman soğuk alırdı, bu onun için önemliydi. Zihnini güçlendirdiğini, kendisine getirdiğini düşünürdü. Duşunu alıp, aynanın karşısına geçiyor ve saçını düzeltmeye başlıyordu. Günlük kıyafetlerini giyiyor, küpelerini takıyor ve aynaya bakmaya başlıyordu.

Aynaya baktığı zaman abisiyle anıları canlanıyordu zihninde. Şuanda gayet normal bir şekilde duran yüzü, abisi gitmeden önce kanlar içinde idi. Şişikti, morarıktı. Sanki ölümden önce bir periyodu yaşıyor gibi idi. Sonrasında aniden kafasını sallıyor, düşüncelerinden arınıyor ve dışarı çıkıyordu. Gezmek istiyor ve boş boş dolanmak istiyordu.

İshigakure’nin arka sokaklarında geziyor iken, bir shinobi kendisini durduruyordu. Yüzü biraz tanıdık geliyor ve rütbesinin Chuunin olduğunu düşünüyordu Ryoken. Ellerini cebine sokuyor, yukardan bir bakışla dinlemeye başlıyordu dediklerini. Öncelikle ismini anarak saygıyla selamlıyor, sonrasında özür diliyordu. Ryoken’in bir şey demeye niyeti yoktu, zaten karşısındaki shinobi buna fırsat bile vermeyecek gibiydi. Ryoken’in acil olarak İshicou binasına, ikinci katta bulunan toplantı salonlarından birisine gitmesini istiyordu. Konuşmayı bitirdikten sonra öylece yerinde duruyor ve bekliyordu. Ryoken, ağır adımlarla yanından geçiyor, geçerken ise ses tonunun büyük bir soğukluğuyla tek bir kelime ediyordu.

“Tamam.”

Toplantı odasına geldiğinde, Shijo onu karşılıyordu. Bu duruma önce şaşırıyor, sonra başıyla selam veriyor, Shijo’yu dinlemek için bekliyordu. Shijo’yu azda olsa tanıyordu. Birebir tanışmamış olsalar bile, söylenilenlerden tanıyordu. Güçlü biri olduğu söyleniyordu. Zaten kendilerinden yaşça küçük olup, rütbesinin yüksek olması buna işaretti aslında. Sonrasında az çok tanıdığı Ryu içeri giriyor, önce Shijo’ya sonrasında ise Ryoken’e selam veriyordu. Ryoken ise bu selamı karşılıksız bırakmıyor, kafasıyla onaylıyordu.

Shijo, yaşına ve rütbesine rağmen gayet güzel konuşuyor, herhangi bir ego durumu beslemiyordu. Sonrasında haritadan Kuzuryu-gawa Nehri’ni işaret ederek tekrar konuşmaya başlıyordu. Nehrin zehirlendiğine dair söylemlerde bulunuyor, bunu araştırmalarını ve önüne geçmelerini istiyordu. Sonrasında ettiği laf, Ryoken’in az da olsa içine oturuyordu.

İçine oturan laf ne miydi ? Tabii ki üçüncü birilerini alabileceklerini söylemesi. Ryoken ve takım arkadaşı bunun için yeterince iyi değil miydi ? Kendisi yeterince güçlüydü ve bu gücünü katlamak istiyordu. Saydığı Chuuninler yeterince güçlüydü fakat, güçlünün yanında ne kadar güçlenebilirdi ? Zorlukları kendi görmeli, acıyı kendi yaşamalı ve öyle güçlenmeliydi.

Lafa girmeden önce, Ryu konuşmaya başlıyordu bile. Mantıklı laflar ediyor ve üçünü de istememesinin sebebini söyledikten sonra, genin takımındaki arkadaşlarının gelebileceğini söylüyordu. Konuşması bittiğinde Ryoken giriyordu lafa.

“Ryu ile aynı düşüncedeyim. Ne kadar güçlü olsalar bile, başımıza bela olacak insanlara ihtiyacımız yok. Gerçi, görevi tamamlamak içinde yok.”

Diyor, ardından Ryu’ya bakarak hafifçe gülümsüyordu.

"Bu görev için biz seçildiysek, biz yapmalıyız. Başkaları sadece ayak bağıdır."


Diyor ve gülümsemesine devam ediyordu. Ryu bunu hakaret olarak algılayabilirdi, Ryoken bunu dert etmiyordu. Aslında, bir an önce görevine çıkıp, güçlenmek istiyordu. Bunun dışında hiçbir şey önemli değildi.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by GM - Naruto » September 4th, 2018, 10:09 pm

Shijo'nun konuşmasının sonlanmasının ardından ilk söze giren Ryu oluyor. Shijo Ryu'nun cümlelerini dikkatle dinlerken, yüz ifadesinden Ryu'nun düşüncelerine katılmadığını anlamak mümkün oluyor. Her ne kadar bir Jounin ise de, yaşı gereği hala bazı şeylerini geliştirmesi gereken Shijo, Ryu'nun ardından Ryoken'i de aynı yüz ifadesiyle dinliyor.

Kısa bir iç geçirmenin ardından Shijo “Eski takım arkadaşlarını yanında istemeni anlayabiliyorum Ryu-san, ancak sen her ne kadar onların görev için uygun kişiler olabileceğini düşünsen de, ben seninle aynı görüşü paylaşmıyorum. Onları senin kadar tanıdığım söylenemez, fakat bu görev için yeterli olmadıklarını söyleyebilirim.” diyor. Cümlelerini kurarken, içinde barındırdığı çekingenliği sonuna kadar hissettiğiniz anda Ryoken'e kayan bakışlarıyla Shijo “Görevi başaracağınıza inancım tam, ben sadece işlerin daha kolay halolma imkanı olduğu durumlarda bu yola başvurulması gerektiğini düşünen biriyim. Ama özgüvenizini de beğendim. Fakat siz yine de dikkatli olun, bilge bir adammış gibi davranmak istemem amam her şeyin fazlasının zarar olduğunu bilebilecek durumdayım.” diyerek yanınıza bir başka shinobi alma konusunu tamamen kapatıyorsunuz.

Shijo kısa bir sessizliğin ardından “Soracak bir sorunuz da bulunmadığına göre göreve sanırım görev için hazırsınız.” diyerek sizi uğurluyor.

Yayan yaptığınız yolculuğunuz esnasında, görevle ilgili düşüncelerinizi birbirinize anlatıyor, yaşabileceğiniz zorlukların üzerinden geçiyor ve çeşitli olasıklıklara karşı planlarınızı tasarlıyorsunuz. Birkaç gün süren yolculuğunuzun ardından ise Kuzuryu-gawa Nehri kıyısına kurulmuş ilk kasabaya ulaşıyorsunuz. Bu kasaba Shijo'nun size göstermiş olduğu kasabadan uzakta kurulmuş olan, ancak güzergahınızda karşılaştığınız ilk kasaba oluyor. Gece vakti vardığınız kasabada birkaç evin ışıkları halen daha yanıyor. Diğer bir deyişle, kasabanın uykuda olduğunu söylemek mümkün.
Off Topic
Uzun uzadıya yol RP'si yapmanıza gerek yok. Yol süresince görevle ilgili yaptığınız konuşmaları yazmakla yetinebilirsiniz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by Jirou Ryu » September 4th, 2018, 11:26 pm

Sessizce fısıldadı ona her insanda olan ve kendisinin de içinde bir yerlerde beslediği egosu. Ona, karşısındakinin bir çocuk olduğunu, düşüncelerinin önemsiz ve kayıtsız olduğunu bir yılanın tıslaması misali aktardı. Aynı Kuzuryu-gawa Nehri gibi, zihninin duru akıntısına karışan bu zehirli fikirler, kısa bir anlığına da olsa henüz gençliğinin baharında olan Shinobi'yi etkisi altına aldı. Gözleri yeni alev almış bir ateşin canlılığı ile parıldarken, duruşu daha dikleşmiş ve siyah peçe ile kapalı dudakları hafifçe yukarıya doğru kıvrılmıştı. Egonun beraberinde getirmiş olduğu, tamamen haklı olduğunu düşünmenin getirdiği öz güven, bir göz kırpmasından çok daha kısa sürede eğitilmiş bu bedeni ele geçirmiş; ama egemenliği en az elde ettiği bu zafer kadar kısa süreli olmuştu

Ryu, mantığının komuta ettiği öncü ve daha makul fikirlerini, bir panzehir misali duru zihnine aktararak o emsalsiz ruh halini def etti. Nasıl karşısındaki bu çocuk, daha üst rütbede olmasına rağmen kendisine saygı besleyip, öyle davranıyorsa aynı davranışı kendisi de sergilemeliydi. Belki gerçekten de bu konuda haksız belki de tamamen haklıydı bu önemli değildi. Karşılıklı fikirlerin sonucunda açığa çıkan sonuç, günün sonunda elde kalan tek yapıcı şeydi. Başıyla Shijo'nun fikirlerini onaylarken, bakışlarındaki netsiz ifade, Shijo'nun aksine Ryu'nun bu tartışma hakkındaki tutumunu geri planda bıraktı. Hoş, karşısındaki nasıl bir çocuksa, Ryu'da bir çocuktu halen; ama bu noktada belki de yaşanmışlıklar, Ryu'yu belli başlı konularda daha deneyimli kılıyordu.

En sonunda, kendini tamamen az önce yaşanan bu olaylar silsilesinden azat ettiğinde, düşünceleri tüm görev boyunca kendisine yoldaşlık edecek Jin'e kaydı. Az önce söylediklerini dinlememezlik etmemişti. Sadece Shijo'nun cevabından sonra değerlendirmesi gerektiğine karar kılmıştı.

Jin, kendisi gibi en başta Shijo'nun kendilerini yetersiz gördüğünü düşünmüş; ama sarı saçlı Shinobi'nin aksine bu fikrini açıkça beyan etmişti.

Bu tavrından tam emin olmasa da, görev arkadaşının kişiliği hakkında az çok fikir edinmişti Ryu. Düşüncelerini, düşünmeden tez kanlı bir şekilde dışarıya yansıtacak kadar sabit fikirli birine benziyordu. Üslubundaki hafif atar, onu biraz sinirli ve agresif gösteriyordu. Hatta Ryu, öyle olduğuna emindi. Hatta, kendisine cevap verdiği sırada, Shijo'nun o çekingen tavırları ve Ryu'nun sakin üslubu, Jin'i bu odada en baskın kişi ilan ediyordu. Öte yandan, Shijo'nun içinde barındırdığı bu deneyimsizlik, Ryu'yu odaya girdiğinde hissettiği o düşünceleri tekrardan kafasında tartmaya itiyordu. Juzo'nun huysuz yüzü yerine, Shijo'nun umut verici gülümsemesini görmek kesinlikle görev öncesi daha iyi bir etkendi; ama genel olarak şu an Juzo'nun deneyimine çok daha ihtiyacı olduğunu hissetmesi, bu noktada Shijo'nun şimdilik sınıfta kalmasına sebep oluyordu.

Dahası, Shijo'nun Jin'e verdiği cevapta haklılık payı verdiği bir kısım vardı Ryu'nun. Oda her şeyin fazlasının zarar olduğu kısımdı. Cesaretin, korkaklığın veya bu görevde hissedecekleri ya da karşı karşıya kalacakları her duygunun bir tık üstü zarardı. Ve eğer gerçek anlamda bunu biliyorsa, Ryu bu çocuğa sadece bu yaşta Jounin olduğu için değil, aynı zamanda insani kimliği içinde saygı duyardı. Zira sınırlarını bilmek bazı kesimlerde korkaklık adında bilinse de, sınırlarını bilmeyen insan yeri geldiğinde o sınırları aşamazdı Ryu'ya göre.

Konuşmanın sonlanması ve Ryu gibi, Jin'in de soru sormaması üzerine açığa çıkan sessizlik onları kaba bir ev sahibi misali kapı dışarı etmişti. İlerleyişleri sırasında, ismen tanıdığı Jin'i biraz tanımak ve görev hakkında bazı konulara parmak basmak ona en uygun an gibi gözüktü. Şehri arkada bıraktıkları sırada, kararan havanın ıssızlığında, sakin bir ses tonunda söze girdi; "Jin-san, yetenekli bir Shinobi olduğunuzu, bir yıl önceki o seçkin sınavda görev almanızdan biliyorum. Buna şüphem yok, o yüzden görev sırasında sırtımı size çekinmeden emanet etmek istiyorum." Bir kaç saniye gökyüzüne baktı. "Görevimiz büyük ihtimalle geniş çaplı bir sabotaj. Bingo kitabında adı geçen bir kaçak görevin içeriğini öğrendiğimden beri aklımı kurcalıyor. Kendisi özellikle İshigakure Shinobilerini hedef alan biri. Zehirle uğraştığına dair bir takım bilgiler vardı. Basit bir şey olmadığı kesin ama öte yandan çokta tehlikeli olabilir." diye sonlandırdı konuşmasını.

Kasaba vardıklarında ise sessizliğini korudu. Gözlemlerken, eğer bir fikri varsa Jin'in fikrini dinlemek istedi. Bir taşla iki kuş vurma deyimi, bu basit şeyde bile karşısına çıkıyordu.

Out: Misafirim geldigi icin alel acele yazdığım rp'yi, ancak yatağa uzanıp telefondan bir daha okuyabilme firsatı bulduğumdan gözüme çarpan ciddi kelime hataları ve belli yerlerdeki mış-miş olması gereken; ama dı-di olan sonları editleyebildim. Kusuruma bakmayın.
Last edited by Jirou Ryu on September 5th, 2018, 1:15 am, edited 2 times in total.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by Jin Ryoken » September 4th, 2018, 11:57 pm

Ryoken ve Ryu konuşurken, Shijo'nun onların düşüncelerine katılmadığı yüzünün halinden belli oluyordu. İkisini de aynı yüz ifadesiyle dinlemiş, sonrasında konuşmaya başlamıştı. Ryu'ya olan düşüncelerini belli ettikten sonra, Ryoken ellerini kafasının arkasına atmış, biraz yukarıdan dinliyordu Shijo'yu. Çekingen bir tavırla konuşmaya devam ediyor, takım arkadaşlarının bu işe uygun olmadığını belirtiyordu.

"Bizim uygun olduğumuzu düşünüyorsan neden başka insanları bizim yanımıza davet etmeyi düşünüyorsun ?"

Diye geçiriyordu içinden. Bu çocuğa karşı kanı pek ısınmamıştı, üstelik kendine fazlasıyla güvenen Ryoken' karşı böyle laflar etmesi, onu biraz sinirlendiriyordu. Lakin karşısındaki kaç yaşında olursa olsun, saygı duymalı ve sadece dinlemeliydi. Gücü kendisinden yüksek olan birini geçene kadar, saygı gösteriyor gibi davranmalıydı en azından.

Her şeyin fazlası zarar diyordu, Shijo. Ryoken, fazlalığı arzulayan birisiydi. Gücünün fazlalığı, güvenin fazlalığı, her şeyin fazlalığı. Bu yüzden bu söze katılmadığını yüzünü biraz ciddileştirerek belli ediyordu. Sonrasında ise Shijo, sorunuz yoksa uğurluyorum diyerek kendilerini uğurluyordu. Ryoken, bu göreve çıktığında bütün gücünü kullanarak, fazlalığın zarar olmadığını kanıtlamak istiyordu. Gücünün sınırlarını bu görevde keşfedebilmek, sınırlarının ötesine geçmek istiyordu.

En sonunda yola çıkmışlar ve Ryu ile birlikte yürüyorlardı. Ellerini tekrardan başının arkasına atmış, umursamaz bir tavırla yürürken tüm sessizliği Ryu bozuyordu. Öncelikle seçkin bir shinobi olduğundan bahsediyor, sonrasında sırtını emanet etmek istediğini söylüyordu. Görevi önceden araştırmış gibi duruyordu, bingo kitabından, sabotajdan bahsediyordu. Bingo kitabında böyle bir olayı olan birinden bahsediyordu. Ryoken konuşmaya bu sırada başlıyordu.

"Öncelikle iyi söylemleriniz için teşekkür ederim. Sırtını gözün kapalı emanet edebilirsin diye düşünüyorum."

Dedikten sonra aşırı egolu bir gülümsemeyle tekrardan konuşmaya başlıyordu.

"Hah. Kim olduğunu, neyin nesi olduğunu bilmiyorum. Sadece, eğer dediğin kişiyse onun zihninde çok güzel bir yer edineceğim. Beni her zaman hatırlayacak. Belki de, sonsuz bir uykuda adımı sayıklayacak. Genede, bu adam hakkında biraz daha bahsedebilirsen iyi olur."


Diyordu. Yürüyüşün ardından bir kasabaya uğruyorlardı. Burası, aslında Shijo'nun gösterdiği kasaba değildi lakin, karşılaştıkları ilk kasaba idi. Evin bazı ışıkları yanıyordu, bazıları ise uykuda gibi görünüyordu. Ryoken ise, biraz bekledikten sonra Ryu'ya dönerek konuşmaya başladı.

"Işıkları açık olan evlere gidip soralım derim burada bu sudan içmiş ve etkilerini şuanda yaşayan birisi var mı diye. Sonrasında asıl kasabaya geçeriz veyahut anlatmak isteyenleri dinleriz. Senin bir fikrin var mı ?"
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by GM - Naruto » September 5th, 2018, 9:47 am

Ryoken’in önerisi üzerine uykuda olan küçük kasaba içerisinde ışıkları yanan ilk eve yöneliyorsunuz. Bu kasabadaki yapılaşma genel itibariyle Ishigakure’dekileri andırsa da, nispeten daha az kalitede olduğunu söylemek mümkün. Dolayısıyla pek de yabancı bir yerde yürüyor gibi hissettiğiniz söylenemez. Etrafınızdaki evlere ve dükkanlara baktığınızda karakteristik herhangi bir durum da dikkatinizi çekmiyor. Bunun sonucu olarak da, içinizde istemsiz ve belki de gereksiz bir güven duygusu doğuyor. Bulunduğunuz yerin, sizin tarafından korunduğu ve size yaşam alanı sunduğu yer olmasının verdiği bir güven duygusu olarak adlandırmak mümkün bu duyguyu.

Kısa bir süre sonra ışıkları yanan evin kapısını çalışıyorsunuz. Ne sessiz ne de kasabayı inletecek kadar sert olan birkaç tıklamanın ardından, evde büyük bir gürültü koptuğunu duyuyorsunuz. Bir şeylerin yere düştüğünü, daha sonra da domino taşı etkisi yaratır gibi başkaca şeylerin düştüğünü ve en sonunda da ağır bir cismin yere vurduğunu duyuyorsunuz. Bu son sesi takip eden bir acı haykırış, en son yere vuran cismin bir insan olduğunu anlamanızı sağlıyor. Sabırla kapıda beklemeye devam ederken, yaklaşık yarım dakika son ancak açılıyor kapı.

Bir insanın vücudunun yarısı görünecek şekilde açılan kapının ardında, kısa boylu, orta uzunlukta saçları olan ve kirli bir sakala sahip bir erkek görüyorsunuz. Kapıdan sadece başının yarısını uzattığı için vücudunu göremediğiniz adam şaşkın ve biraz da korkmuş bir şekilde size bakıyor. Her ne kadar kendisi bir cümle kurmasa da gözleri ile bu saatte ne istediğinizi soruyor. Kendinizi kısaca tanıtmanızın ardından nehirle ilgili sorunuzu sorduğunuzda, adamın biraz rahatlamış olduğunu fark ediyorsunuz. Kapıyı artık hemen hemen tamamen açan adamın kolundaki sıyrıkları gördüğünüzde, bu sıyrıkların az önceki düşmesinden olduğunu anlayabiliyorsunuz. Adamın üzerinde çok da temiz durmaya jinbei tarzı çizgili bir kimono bulunuyor ve bu kıyafetinde de birkaç yırtık bulunuyor. Sorduğunuz soru üzerine ise adam “Nehirle ilgili olayları bizler de duyduk, ancak bizim kasabamızda herhangi bir zehirlenme durumu yaşanmadı. En azından benim bildiğim kadarıyla… Fakat duyduğum kadarıyla ciddi halüsinasyonlar yaratıyor ve insanları bir hayli saldırganlaştırıyormuş. Hatta bu yüzden neredeyse ölmek üzere olan insanlar olduğunu duyduk! Bu korkunç bir şey…” diyor. Adamın tedirginliği her cümlesinde belli olurken “Ayrıca söylenene göre nehre zehri karıştıranların başında Sakaguchi Tetsuo adında bir tüccarın olduğu söyleniyor. Kendisi bizlerin yaptığı enstrümanların satışını tek başına yapmak isteyen biriydi. Bizim kasabamıza da uğramıştı, ancak ben kendisini şahsen hiç görmedim. Denilene göre, Tetsuo kaçak shinobilere yüklü miktarda paralar vermiş ve nehri zehirletmiş. İşin korkunç yanı, panzehir bir tek kendisinde varmış ve anlaşmaya yanaşılmadığı sürece panzehiri kimselere vermeyecek.” diyor. Son anlattıklarıyla beraber konu hakkında başkaca bilgisi kalmadığını şapşal bir yüz ifadesiyle ortaya koyan adam, sizlerden gelebilecek soruları ve en çok da iyi geceler temenninizi bekliyor gibi duruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by Jirou Ryu » September 6th, 2018, 11:30 am

Durdu. Bu o kadar ani oldu ki, tüm vücudunu kaplayan sessiz ve duruluk hali; adeta tüm hızıyla akan bir nehrin, tamamen esintisiz bir hale bürünmesi gibi oldu. Nefes alışverişi bile o kadar sessizdi ki, tek yaşam belirtisi gösteren tarafı bir atmacanın gözleri misali keskin bir şekilde hareket eden bakışlarıydı. Tüm köyü dikkatle süzerken, gördüğü küçük ayrıntılar dahil her şeyi aklına kazıyordu. Yıldızları sönmüş ve ayını kaybetmiş bir dünyanın gecesi kadar ıssız olan kasabanın akla kazınacak çok az detayı olmasına rağmen, Ryu gene de ilgisini çeken bir kaç şey yakaladı. Eğer gerçekten de bu kasabın insanları normal yaşantısına devam ediyorsa; ya zehir hâlâ buralara ulaşmamıştı ya da sandıkları kadar güçlü bir etken değildi. Zira su hayattı ve sularını kaybetmiş insanların tahammül sınırı en fazla bir gündü. İkinci gün sinir halleri başlar, üçüncü gün ise her şeyi protesto edecek kadar çılgın bir hale dönüşürlerdi.

Kendince tasaladığı bu metafor, şimdilik bu kasabayı gözünde önemli kılıyordu. Gözlemleri bittiğinde, Ryoken'in saniyeler öncesinde verdiği fikire ayak uydurdu. Işıkları yanan o bir kaç eve gecenin bu vakti olmasına rağmen soru sormak onlar adına işleri biraz hızlandırabilirdi.

Ryoken'e kontrolü tamamen bırakan sarı saçlı shinobi, bir adım arkasında olayları dikkatlice takip ediyordu. Ryoken'in sakince kapıyı çalması üzerine, ilk başta bir sessizlik; ardından ise büyük bir gürültü tufanı kopmuştu. Bir şeyler kırılmış, bir şeyler yere düşmüş ve ev yarım dakikadan daha az bir sürede muhtemelen evlikten çıkmıştı. İçerideki kişi kimse, gecenin bu vakti kapısı çalındı diye bu kadar telaşa düşmesi pek normal değildi. Şimdiden kapının ardında kim varsa, Ryu ondan şüphelenmeye başlamıştı ve bu şüpheleri eğer kapının ardındaki kişi kapıyı açmazsa diye şimdiden türlü türlü hareketleri kafasında kurgulamasına neden oluyordu.

Neyse ki kapı açılmış; ama kapının ardındaki kişi nedense şüphelerini azaltmak yerine artıracak bir şekilde hareketlerini sergilemeyi düşündürmüştü.

Adamın vücudunun sadece yarısını görmesine rağmen adam da bir tuhaflık sezmişti. Yaşadıkları dünyada erkeklerin bakımı, sakalı kesmekten geliyordu. Sakallı insan hayatı boyunca çok az görmüştü ve şu an Ryu için bu adam bakımsızdı. Sanki pek evden çıkmıyor ve dışarıda onu korkutan bir şeylerden saklanıyordu. Bu tezini aklının ucuna not etmiş ve adamın bu kadar korkmasına sebep olan atmosferi sadece gecenin geçliğinin mi sebep olduğunu merak etmişti. Sessizliğini korurken, Ryoken'in fikrini uygulamasını sessizce takip etmiş ve bu sırada tüm odağını herife odaklamıştı. Adamın Shinobi olduklarını öğrendiğinde rahatlaması bile kuşkucuydu. Hatta bu adamı biraz daha şüpheci kılıyor, bu saatte kapılarını çalacak başka kimselerden korktuğunu gösteriyordu.

Ryoken'in soruları üzerine bildiklerini anlatmaya başlayan herif, güzel bilgiler vermişti. Ryu en baştan beri kaçakların bu işte parmağı olduğunu düşünse de, şimdi bu kaçakları tutan biri daha ortaya çıkmıştı. Sakaguchi Tetsuo, önemli bir isimdi ve bunu daha ilk denemelerinde öğrenmeleri bu ismi daha fazla insana sorabileceklerinden iyi bir detaydı. Gene de Ryu, bu adama güvenmiyordu.

Bu yüzden kontrolü ele alma sırası ona gelmişti. Bir adım öne atıp, soğuk yapısıyla adamı süzerken; "İsminiz nedir?" diye sordu sakin bir tonda. Ardından, "Gecenin bu vakti kapınız çalındı diye bu kadar telaşa düşmenizin sebebini öğrenebilir miyiz?" diye tuzak bir soru sordu. Eğer adam haddinden fazla telaşa düşerse kesinlikle bu adamda bir şeyler vardı. "Son olarak şu Tetsuo adındaki herifi nereden bulabiliriz?" diye ekledikten sonra oldukça hazır ve atılgan bir şekilde adamın cevaplarını bekledi.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by Jin Ryoken » September 6th, 2018, 8:12 pm

Ryoken'in önerisiyle birlikte uykuda olan küçük kasabaya doğru ilerlemeye başlıyorlardı. Burası, İshigakure yi andırıyordu, lakin kalitesi hakkında aynı düşüncede değildi Ryoken. Bu nedenle yabancı bir yerde yürüyor gibi hissetmiyor, gayet sakin bir şekilde ilerliyordu. Gerçi, yabancı olsa bile sakin bir şekilde yürüyecekti. Ryoken'in kendine tam olan güveni, onun korkusuz olmasını sağlayan etkenlerden birisi idi.

Etraftaki dükkanlar veyahut evler, yabancı görünmüyordu. Korudukları bir yerde geziyor olmaları, Ryoken'in tam olan güvenini daha da arttırıyordu. Sonrasında kapının birini çalıyorlar ve bir takım olaylar zincirleme bir şekilde kendini göstermeye başlıyordu. Bir şeylerin yere düştüğünü duyuyor, daha sonra başka şeylerin ve en sonunda ağır bir şeyin düştüğünü duyuyordu. Ağır bir şeyin düştüğünü duyduktan sonra, acı bir haykırış duyuyordu. Birinin düşmüş olması veyahut birinin üstüne bir şey düşmüş olması muhtemeldi.

Kapıda bekliyorlardı, içerideki kişi büyük ihtimal düşmüştü ve açmak için toparlanıyordu. Yarım dakika kadar sonrasında kendini toparlamış olmalı ki, kapıyı açıyordu. Açan kişi kısa boylu, orta uzunlukta saçları olan ve kirli sakallı biriydi.

"Ne kadarda tipsiz bir adam. Kendime şükrediyorum."

Diye geçiriyordu içinden Ryoken. Adam kapıdan kafasının yarısını uzatmış, şaşkın ve korkmuş bir halde duruyordu. Cümle kurmuyordu lakin, Ryoken onun gözlerinden sanki bu saatte ne yapıyorsunuz diye sorduğunu anlıyordu. Yüzünü biraz sertleştiren Ryoken, ciddiyetle adamı izliyordu. Sonrasında kısaca kendini tanıtıyor, nehirle ilgili sorularını soruyordu. Adam nedense bir anda rahatlıyor ve kapıyı tamamen açıyordu.

Ryoken'in gözleri, adamın kollarına kaydığında kolları sıyrık içinde duruyordu. Bu sıyrıkların az önceki düşmeden olduğu belli gibiydi, üstelik kıyafeti bile yırtıktı. Adam bir anda konuşmaya başlıyor ve kasabanın henüz bundan etkilenmediğini söylüyordu. Ryoken bu durumu, kötünün iyisi olarak nitelendirmişti. Sonuçta, henüz bu kasabaya ulaşmamış olması gayet iyi bir şeydi.

Sonrasında adam biraz daha konuşarak Sakaguchi Tetsuo adlı bir tüccarın bunu yaptırdığını söylüyordu. Bu Tetsuo, kaçak shinobilere para vermiş, onlara nehri zehirletmişti söylenene göre. Üstelik, panzehir bir tek kendisinde bulunuyormuş. Adam, son anki yüz ifadesiyle konuyla ilgili daha fazla bilgisinin olmadığını gösteriyor gibiydi. Ryoken ağzını açmıyordu, bu sırada Ryu söze giriyor ve bir takım sorular soruyordu. Mantıklı sorular soruyordu, bu sırada ise Ryoken düşünüyordu.

"Şu bingo kitabındaki adam."

Diye geçirdi içinden. Zehirleme işlerine karıştığı söylenen bir adam vardı, belki de parayı alan buydu. Tüccarın tuttuğu göt bu adam idi belkide! Ryoken, bu düşüncesinden arınıp, ellerini göğsünde kavuşturduktan sonra kaşlarını çatıyor, sinirli bir yüz ifadesiyle adama gözlerinin içine bakarak konuşuyordu.

"Sakladığınız veya korktuğunuz bir şey mi var ?"
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu & Jin Ryoken] Nehirdeki Gizem

Post by GM - Naruto » September 7th, 2018, 9:48 am

Adamın anlattıkları sonlandıktan sonra, devreye Ryu giriyor. Sorularını peş peşe sıralaması, karşınızda duran adamı biraz ambale ediyor ve adam gözlerini beynine kadar götürüyor. Soruları algılamak için uğraştığı belli olan adam kısa bir sessizliğin ardından “Adım Doi Oda. Sizin kapıyı çalmanız telaşlandırdı, çünkü hem bizim burada, bu saatlerde kimse kimseyi rahatsız etmez hem de evde bir misafirim var.” diyor. Son kelimelerini son derece kısık bir sesle dile getirirken, adam evin içine kaçamak bir bakış attıktan sonra biraz size doğru yaklaşıyor ve “Karım ve çocuklarım birkaç günlüğüne bizim ihtiyarın evine gittiler. Anlarsınız ya, bizim de farklı istek ve ihtiyaçlarımız oluyor.” diyor biraz utana sıkıla. Tabi hemen ardından da “Karıma bir şeyler söylemeyin sakın, bilirsiniz biz erkekler arasında gizli bir anlaşma vardır ve çapkınlıklar dile getirilmez.” diyor size yaranmaya çalışırcasına.

Adam telaşının nedenini açıkladıktan sonra bir diğer soruyu anımsamak için kısa bir süre bekliyor ve sonunda “Tetsuo ile ilgili en ufak bir fikrim yok. Başta da dediğim gibi, ben kendisini hiç görmedim. Açıkçası nerede, ne yapar onu da pek sormadım. Ne yalan söyleyeyim, adamdan tırstığım için bu tür konulara hiç girmedim.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”