Derin bir iç geçirme ile kafamın içinde yankılanan sesten bezdiğimi göstermeye çalışmıştım. Düşüncelerime bir şahsiyet kazandırmak yeni keşfettiğim bir durum değildi elbet, ama aklımdan geçenleri tepeden bakan bir gözle kendime anlatmanın yeteri kadar sinir bozucu olduğunu fark edebiliyordum. Bu yüzden de biraz olsun yağmura kapılmak istiyordum. O huzur dolu ses ile dolmasını istiyordum kafamın içini. Son zamanlarda yeteri kadar konuşmuştum kendimle ve açıkçası muhabbetim beni bile sıkmıştı. Durum böyle olunca Shiri’nin hakkımdaki düşüncelerini tahmin bile edemiyordum. Yüzümde beliren gülümseme, onun düşüncelerinin pek de olumlu olmadığını anlatmaya çalışır gibiydi.
Shiri ile de böylesine bir yerde tanışmıştık. Amegakure’nin etrafındaki göllerden birinde, yine böylesine yoğun bir yağmur altında karşılaşmıştık. Küçük gölün kenarında bulunan ve kimin tarafından inşa edildiği bilinemeyecek kadar eski, ancak bizim gibi belki de binlerce kişiyi yağmurdan koruyan eski, tahtadan yapıldığı için olsa gerek ön yüzü tamamen çökmüş, sadece birkaç insanın sığabileceği barakanın altında durduğum sırada belirivermişti yanımda. Yoktan var olmuş gibiydi adeta… Ya da ben bir yağmur damlası olarak yeryüzüne yeni inmiştim… Orası bir muamma olsa da, hiçbir şey söylemeden birkaç metre yanıma oturmuştu. Shiri sol omzunu barakanın nemli tahtaya dayarken, benim de sırtım barakanın sağ duvarıyla temas ediyordu. Barakayı oluşturan tahtanın kaliteli ağaçtan yapıldığı, dışarıda yağan yağmura rağmen, sadece hafif bir şekilde nemli kalmasından belliydi. Belki de bu yüzden onlarca yıldır olduğu yerde duruyordu… Shiri’nin kirli gri saçları benim gümüş rengi saçlarım ile ilginç bir harmoni yaratırken, aramızdaki en derin fark, onun bakışlarındaki ürkütücü havaydı. Bu yüzden böylesine bir tip ile iletişime girmekten çekinmiştim. Ne de olsa, burada bir müddet durduktan sonra, sıkılıp yoluna devam edecek kararlılıkta olan bir insan imajı çiziyordu Shiri gözümde. Fakat kader kendince komik oyunları ile yine yapacağını yapmıştı ve Shiri’nin belli belirsiz selamı ile, gereksiz düşüncelere dalmaktan kurtulmuştum. Bu selam ile başlayan sohbetimiz, bugün bizi olduğumuz yere, bir başka göl kenarına getirmişti.
İçinde bulunduğum yıkık binanın daha önce kimlere hizmet ettiği, az önce bahsettiğim baraka kadar net değildi. Ancak burada bir süre kalmamıza yardımcı olacaktı. Diğer yerlere nazaran daha tenha ve sıradan olan burası, kısa süreli konaklamamız için de uygundu. Ancak bizim için esas zorlu olan şey, aynı tür yiyecekler ile geçirilmeye çalışılan bir ömürdü… Her ne kadar dünyevi zevklerden arındırmak istesek de kendimizi, nefsimiz bir adım önde olmayı çok iyi başarıyordu. Bu yüzden de, bugünkü nefis öldürme görevini Shiri üstlenmişti. Farklı yiyecek bulma konusunda bana nazaran daha iyi olduğu için, mutlu olduğumu söylemem mümkündü. Amegakure çevresindeki topraklar yağıştan mıdır savaştan mıdır bilinmez, tahmin ettiğimden daha verimsizdi. En azından bir çubuğa takıp çevirme yapabileceğimiz hayvanların bol olabileceği ihtimaline sarılmak istesem de, bu konuda ilk günden beri hayal kırıklığına uğratıyordu. Shiri’nin ise böylesine bir ihtimalden haberi yok olacak ki, her seferinde boğazımızdan bir parça da olsa et geçirmek mümkün oluyordu. Birazdan yine gelecek, elindeki yaban tavşanını gizlemeye çalıştığı gururu ile önüme bırakacak ve “Senin hünerlerini görelim.” tadında bir şeyler söyledikten sonra “yemeğe” kadar sırt üstü yatacaktı. Ancak bu yorgun bir insanın dinlenmesi veya boş kalan birinin vakit geçirmek için uzanması tadında olmayacaktı… O da kafasındakileri tekrar tekrar düşünecek, inançlarını bir kez daha sorgulayacak ve atacağı adımların doğruluğunu bir kez daha teyit edecekti. Ben ise, çantamdan çıkaracağım bir kunai ile tavşanın derisini beceriksiz bir şekilde yüzecek, mümkün mertebe yenilebilir kısımlarını yenebilecek şekilde hazırladıktan sonra, Shiri’den eti pişirmemiz için ateş hazırlamasını rica edecektim. En azından umutlarım bu yöndeydi… Yanılma ihtimalimi düşünmek ve karnımı adını bile telaffuz etmekte zorlandığım otlarla doldurmak istemiyordum!