
Takigakure, Güz Mevsiminin Başları
Akşamüstü saatleri, çok da sık olmayan bir ağaçlıkta, yere çökmüş durumda tartışmakla meşgulsünüz. Uzakta, Takigakure’nin çevresine kurulmuş olduğu devasa ağacı görebiliyorsunuz. Üçünüze Takigakure’nin lideri olarak tanıdığınız ancak sizinle birlikte en azından operasyonun başlangıcı için yol tepmekten hiç çekinmeyecek kadar alçakgönüllü olan Shibuki ve yanındaki iki shinobi eşlik ediyor. Aklınız operasyonda olduğu kadar, kulaktan kulağa yayılan savaşta. Köyünüzden uzun bir süredir uzak olmanız, geride bıraktıklarınız için endişe duymanıza sebep olsa da görev bilinciniz konsantrasyonunuzun dağılmasına engel oluyor.
Yaklaşık üç hafta kadar önce, sabah erken saatlerde Gyaku’nun odasına çağırılmanızla başlıyor maceranız. Odaya girdiğinizde, gittiğiniz her görevin başında olduğu gibi masasında oturmakta olan Gyaku karşılıyor sizi. Arkasında, basit bir iskemlede oturan gözlüklü kadını görebiliyorsunuz. Elindeki kalem ve minik defterle yazmaya başlamaya hazır gibi görünüyor her an. Ancak ortamda alışkın olmadığınız bir başkası var. Adama baktığınızda, farkettiğiniz ilk şey Konohagakure alınbandı oluyor. Gyaku’nun masasının önünde birbirine bakan iki koltuktan birinde oturmakta, ve ciddi bir ifadeyle sizleri süzüyor. Birkaç saniyelik bir sessizlik oluyor odada başta. Ardından Gyaku giriyor söze. Kadının ise çoktan bir şeyler yazmaya başlamış olduğunu farkediyorsunuz: “Shou-san bir Konohagakure shinobisi, farketmiş olduğunuz üzere. Ve buraya Shinobi Birliği’ni temsilen gönderildi.” Bir an duraksıyor Gyaku ve sizleri süzüyor teker teker, ardından devam ediyor konuşmasına: “Muhtemelen bunu bilmiyorsunuz, ancak Konohagakure’nin meşhur sannin’lerinden Orochimaru’nun zamanında kullandığı laboratuvarlarından biri ülke sınırlarımızda yer almakta.” Duraksıyor yeniden, söylediklerini sindirmenizi istiyor gibi bir hali var. “Uzun süredir aktif olarak kullanılmıyor, daha çok bir depo görevi görüyor ancak içinde oldukça değerli malzemeler hala mevcut. Daha doğrusu mevcuttu. Bir hafta kadar önce bir takım araç gereçleri başka bir bölgeye nakletmek üzere gelen ekip laboratuvarın boşaltılmış olduğunu farketmiş. Bir hırsızlık. Ciddi ve her manada pahalıya patlayabilecek bir hırsızlık.”
Konohagakure shinobisinin yüzündeki ciddi ifade, olayı kavramanızı kolaylaştırıyor. Devam ediyor Gyaku: “Soyulan laboratuvar bizim askeri bölgemizde olduğundan Shinobi Birliği bu konuyla ilgilenmemiz için bizden destek talep etti. Yaptıkları araştırmaya göre malların satışı Takigakure yakınlarında gerçekleşecekmiş. Büyük çaplı bir satış olacağını düşünüyoruz, ancak işi gizlilikle yürütmek zorundayız. Olaydan haberimiz olduğu ve müdahale etmek üzere bir ekip gönderdiğimiz ortaya çıkarsa çalınan malzemelere asla ulaşamayabiliriz. Üçünüz, Takigakure’ye gideceksiniz. Liderleri Shibuki konu hakkında bilgilendirildi ve orada size her türlü desteği sağlayacak.”
Kısa bir hazırlık sürecinin ardından yola çıkıyorsunuz. Takigakure’de geçen haftalarınız çoğunlukla sivil kılıkta çevre kasabalar ve yerleşim yerlerinde birer gezgin gibi dolaşıp bilgi toplamakla geçiyor. Alınbantlarınızı ve shinobi yeleklerinizi kullanmıyorsunuz. Ekipmanlarınız ise girdiğiniz şaşaadan uzak sade kostümlerin çeşitli yerlerine sırıtmayacak şekilde entegre edilmiş durumda. Bir heybe, birkaç cep, belki bir bohça. Yer yer faydalı bilgiler ediniyor, yer yer hiçbir yere ulaşmayan çeşitli ıvır zıvırla uğraşıyorsunuz ancak emekleriniz en nihayetinde boşa çıkmıyor ve satışın yapılacağı lokasyonu öğrenmeyi başarıyorsunuz. Kimi zaman Takigakure’nin misafirperverliğiyle ağırlanıyorsunuz, ancak şüphe çekmemeniz gereken durumlarda hanlarda ve bazen sokakta yatmak durumunda kalıyorsunuz. Çoğu zaman birbirinizden ayrı çalışmanız gerekiyor, ancak bir şekilde aranızdaki koordinasyonu sağlayabiliyorsunuz.
Nihayetinde, operasyonun en önemli noktasına ulaşmış durumdasınız, ve şu ana kadar geçen sürede hata yapmamış olmanız görevinizin devamında yapabileceğiniz olası hataları tolere edebilecek durumda değil. Yere çökmüş durumda, Shibuki’yi dinlemeye hazırsınız.