Derinlerde Bir Yerde

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Derinlerde Bir Yerde

Post by Jin Ryoken » February 5th, 2020, 11:14 pm

Uzun süre boyunca, köy dışındaki görevlerim sebebiyle babam hakkında düşünememiştim. Ara sıra aklıma gelen sözlerini, bir kılıç keskinliğinde kullanmıştım. Chisa ile çıktığımız görevden sonra, düşünebilecek vakti bulmuştum kendimde. Benim istediğim şey, babamın izinden gitmekti. Ancak bunu nasıl başaracağımı bilmiyordum. Onun gibi olmalıydım, hatta ondan daha üstün biri olmalıydım. Onun insanların zihni konusunda oldukça başarılı bir insan olduğunu bilmiyordum ancak neler yaptığını, insanların zihnini ne için kullandığını bilmiyordum. Onu o kadar tanıyacak kadar yanımda görmemiştim. Tek bildiğim, bu konu yüzünden hiçbir arkadaşının olmamasıydı. İnsanlar ondan korkuyordu, tahminimce sebebi ise insanların en karanlık sırlarına kadar öğrenme arzusuydu. Bende bunu arzuluyordum, insanların karanlık sırlarını gün yüzüne çıkartmak, onların karanlığına karanlık katmak...

Ringo ile çıktığımız görevde, karşımıza gelen Yukiko, ilk deney tahtam olmuştu. Onun zihninde, başka birisi yatıyordu, hatta vücudunun içinde. Babamın bu konuda neler hissettiğini, karşıdaki insanın zihnini keşfetmenin neler hissettirebileceğini o zaman tatmıştım. Bu olay, insan zihnine olan ilgimi daha çok arttırmış, bu konuya oldukça yönelmemi sağlamıştı. Yine de, düşünmek için bir süre daha vaktim vardı. Şu yaşıma kadar hiç dost edinememiş ben, ilk kez bir dost edinme aşamasındayken babam gibi dostumu kaybetmek istemiyordum. Ringo'nun, bu durumdan korkacağını veya tiksineceğini pek düşünmüyordum ancak, onun fikirlerini almak bile benim için iyi olabilirdi. Bu yüzden, onun görevden döndüğünü öğrendikten sonra köy meydanında bir dükkana çağırmıştım.

Onu beklerken sakemi yudumlamış, kendimi düşüncelerime kaptırmıştım. Bu düşüncelerimi onunla paylaşmadan önce, sanırım önce onun görevinin nasıl geçtiğini sormam gerekiyor. İnsanların arasındaki iletişimin böyle işliyor olması lazım, en azından dostlar arasında. Gözlemlediğim kadarıyla, olması gereken bu ve bende öyle yapacağım.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Okawa Ringo » February 6th, 2020, 3:06 am

Hayatı sorgulamadan edemiyordum yine. Ters tarafımdan kalkmamıştım, yine de sinir yüklü bir bulut gibiydim. Kime yağacağım belli değil. Ters tarafımdan kalkmadım, hayır. Hiç uyumadım. Görevimden döneli bir kaç saat oldu ve tekrar dönmem gereken sorumluluklarım vardı. Başım ağrıyor, kafamda Hanamishi'nin son söylediği kaltak cümleler fink atıyordu. En önemlisi bu değildi tabii. Sinirim, bir hayal kırıklığını yaşamamdan ileri geliyordu. İnsanların karmaşıklıklarıyla uğraşmaktan gına gelmişti. Ben bu işi beceremiyordum işte. Oluruna bırakmak en doğrusuydu. Bıraktıkça daha çok bocalıyordum oysa. Verilen her tavsiyeyi boşa çıkarıyor gibiydim. Chiriku-san, Kurumi-sama... Onların benden ne beklediğini iyi biliyordum. Ancak ben, şu ana kadar bekleneni veremiyor gibiydim.

Peki neden? Sinirli bir homurdanışın ardından yüzüm kadar aksi ve ekşi bir sesle gıcırdayan barın kapısını açtım. Ardımdan kapanıp kapanmayacağını umursamadan yürümeye devam ettim. Yüzümden düşen bin parça değildi. Böyle bir surat ifadesini genel olarak takınamıyordum zaten. Güleryüz ise, oldukça uzaktı şu anki durumdan. Soğuk, sessiz ve aksi bir haldi bu. Adımlarımı sarı kafalı dostumun oturduğu yere çevirdim. Onu bulmak zor değildi gerçekten. Bir şekilde kendini diğerlerinden ayırıyordu. Farklı bir yetenek olsa gerek. İlk dikkatimi çeken o olmuştu. Ona doğru ilerlerken kafamda dönen düşünceleri biraz duraksattım. Çünkü bana söyleyeceği önemli şeyler olmalıydı. Benden iyi bir hatip olmayacak. Konuşmak konusunda sınıfta kaldım. İyi bir dinleyici olmaya uğraşacağım bugün. Çünkü bu da önemli bence. Yani, önemli olmalı...

"Hoi! Sarı lalem benim! Neyin şerefine içiyoruz bugün?"

Sıcakkanlı bir giriş olmamıştı fakat o anlamıştı diye düşünüyorum. Zira beni diğer tüm arkadaşlarıma görece daha iyi tanıyor. Neler söyleyecek ve daha önemlisi bana neler soracak merak ediyordum. Ama kuru kuruya gitmeyecekti bu sohbet. Düşünceli tavrı beni şimdiden çileden çıkarmıştı. Beceremediğim bu sosyal ilişkilere inat, en iyi bildiğim yoldan gitmeliydim. Biraz gevşemek, kendi stresimi de cehenneme yollayabilirdi. Oturur oturmaz biraz önümüzdeki garsona doğru dönerekten konuştum.

"Şef! Arkadaş ne içiyorsa ondan koy. Hesabı da ona yaz..."

Cüzdanım evde değildi. Yanımdaydı aslında. Param da yok değildi. Fakat nedense bunu yapmayı çok seviyordum. Ryoken için bana bir içki ısmarlamak sorun olmazdı, bunu biliyordum zaten. Fakat yine de beni çağıran o olduğu için bunu sorun etmeyeceğinin bilincindeydim.

"Eeee, yorgun argın beni çağırdığına göre mevzu ciddi herhalde. İntihar falan mı edeceksin?" demiştim şakayla karışık. Ciddi de olabilirdi, bilemiyorum. Şu anlık surat ifadesi çok depresif gözükmese de bir şeyler düşünmekten kendini alamadığı kesin. Ona biraz olsun 'Ringo etkisi' vermenin vakti gelmiştir belki.
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Jin Ryoken » February 6th, 2020, 3:51 am

Ringo'nun gelişini gördükten sonra yarım ağızla gülümsedim. Sanırım benim için selam vermek bu olurdu. Diğer insanlar nasıl yapıyor bilmiyorum. Geldiği zaman, tekrardan o garip cümlelerini kurmaya başladı. Sarı lale demesi biraz garibime gitse bile güldürmeyi başarmıştı. Sanırım arkadaşlar böyle oluyor, saçma şeylere gülebiliyorsun. En azından, benim deneyimlerim ve çıkarımlarım bu yönde ilerliyordu. Şefe, benim içtiğimden koymasını istediğinde, benim hesabıma yazmamı istedi. Kafamla şefe doğru onayladım bu durumu. Onu yorgun argın çağırdığıma bozulmuş gibiydi sanırım, en azından gelmeyebilirdi. Bu yüzden önemli bir şey olup olmadığını sordu. Ardından, intihar edip etmeyeceğimi sordu.

"Seni yorgun bir şekilde çağırdığım için kusura bakma, intihar etmeyeceğim. En azından şimdilik."

Dedim onu yorgun çağırmış olmanın mahçupluğu ile. En başta kafamda planladığım gibi, ona niye yorgun olduğunu, görevinin nasıl geçtiğini sormam gerekiyordu. Buna nezaket diyorlar sanırım, pek bildiğim bir şey değil. Sakemden tekrardan bir yudum aldıktan sonra, konuşmaya başladım.

"Sanırım, buraya çağırmamın sebebi biraz konuşmak. Havadan sudan, sonrasında aklımdaki bir kaç şeyden. Ama öncelikle, görevinin nasıl geçtiğini sormam gerekiyor sanırım. Evet, doğrusu bu olmalı. Açıkçası daha önce hiç arkadaşım olmadı, bu yüzden ne yapmam gerektiğini pek bilmiyorum. Ancak içimdeki hisler neden yorgun olduğunu sormamı ve görevinin nasıl geçtiğini sormamı söylüyor."


Dedim. Soruyu sormuş olmalıydım, en azından anlamış olmalıydı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Okawa Ringo » February 6th, 2020, 4:04 am

"..ah. Boşver gitsin." dedikten sonra biraz duraksadım. Garsonun önüme sakemi koyup işine devam edişini bir kaç saniye izledim. Gözlerim dalmak üzereydi. Dalmaması için gözlerimi kırpıp durdum, bir şaşı gibi bakmamak için de oraya buraya çevirmem gerekiyordu sanırım. Ama bu da beni açık açık mal gibi gösterecekti. Bunları neden düşünüyordum ki şu an? Cidden bayağı yorgun olmalıyım. Ryoken, görevde olduğumu biliyordu. Sanırım görevin nasıl geçtiğini soruyordu. Ona anlatmamda sakınca yoktu sanırım. Görevin güzel geçtiğini söyleyebilirim. Kendi adıma, kazançsız ve kayıpsız. En azından normale yakın. Fakat görev sonrası için, ben bile kendime ne diyeceğimi bilemiyorum.

"Görev güzel geçti. Olması gerektiği gibi."
dedikten sonra bir yudum daha aldım. Yudumum daha yarıdayken tekrar konuşmak için ağzımı sildim ve Ryoken-san'a doğru döndüm. Keskin gözlerim, kendiliğinden yuvasında dönmeyi bırakmıştı. Sanırım refleksif olarak ciddiyet dolu sözler söylediğimde, bu sözlerin bıçak gibi keskin yansıması; gözlerime doluyordu. Bakışlarımı biraz daha sürdürüp onu rahatsız etmek istemediğim için önüme yavaşça tekrar döndüm. Tek baktığım yer bardaktı. Sıvının içinden, yansımama bakıyordum. Gözlerime bakıp kendimi, kendime tekrar soruyordum. Benliğimi içkide arayıp bulamamış biriydim. Kaybetmeye de niyetim yoktu. O yüzden sinirli ruh halimi buraya emanet etmeyecek, fazla fazla içip kendime saygısızlık etmeyecektim.

"Görevden sonrası ise, tam bir saçmalık." demiş ve onun bir soru sormasını beklemiştim. Büyük ihtimalle merakı tavan yapacak, sonrasını anlatmamı isteyecekti. Ya da sessiz kalacak, devam etmem için gözlerime bakacaktı. Ben ise her halükarda, devam edecektim sorunsuzca. Yudumlarımı boğazıma dizmeden, yavaşça içiyor ve müzisyen herifin bastığı her detone notaya kulaklarımı kaptırıyordum. Kaşlarım bastığı her notada biraz daha kalkıyor, fakat sinirlenmiyordum. Çünkü zaten anlatacağım şeyler, beni sinirlendirmeye yetecekti.

"Herifin biriyle göreve çıktım. Görev sonunda ise raporunda durduk yere bir sürü bok atmış. Bugün bir sürü fırça yedim onun yüzünden. Ama bunu sorun etmiyorum. Neyi sorun ediyorum biliyor musun?" demiş ve kısa bir süre daha sessiz kalmıştım. Detone notalar ise artık beni sinirlendirmiyordu. Aksine beynimdeki sessizlik, düşüncelerimin yankısıyla coşuyordu. Pek fazla dışarıyı duyamıyordum.

"Sorun bende mi Ryoken-san?"
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Jin Ryoken » February 6th, 2020, 4:21 am

Boşver gitsin, dedikten sonra onunla birlikte duraksadım. Hala yaptığım şeyin bir hata olup olmadığını sorguluyordum kendi içimde. Gözleri dalıyordu, oldukça yorgun olduğunu anlayabiliyordum. Görevinin bir hayli uzun ve yorucu geçmiş olduğunu görmek, merakımı arttırıyordu. En azından, onunla beraber çıktığım görevde onu bu kadar yorgun bir şekilde görmemiştim. Korsanlarla çatıştığımızda bile. Konuşması için bir süre daha bekledim, sonrasında ise görevinin güzel geçtiğini söyledi. En azından olması gerektiği gibi geçtiğini söyledi, normalde bu lafa inanabilirdim ancak, bana bir katana keskinliğinde bakan gözleri, olması gerektiği gibi geçtiğini söylemiyordu.

Gözler kalbin aynasıdır.


Ciddi bir şekilde söylenmiş kelimeleri tüm ciddiyetimle beynime kazıdım. Önüne dönüp bardağa baktığı zaman, bir şeylerin ters gittiğini hissedebiliyordum. Ona doğru bakarken, tekrardan bir yudum aldım içeceğimden. O anda aklıma babam geldi. Bana söylenmemiş, sadece onun içinde duran anıları vardı. Babamın niye arkadaşı kalmadığını yavaş yavaş anlayabiliyordum. Herkesin zihnine erişmek istesem bile, onun zihnine erişmemeliydim. Bu benim için büyük bir merak olsa bile. Babam, bu durumu es geçmiş olmalıydı. Onların zihinlerine erişmek istediğinde, onlara korku salmış olmalıydı. Korkudan ziyade, babamdan uzaklaşmış olmalıydılar. Bir arkadaşın saklamak istediklerini ondan zorla almak, büyük bir hata olurdu. Benim bu hataya düşmemem gerektiğini, Ringo karşımda dururken anlamıştım. Bundan sonra, her ne kadar bu konuda gelişsem bile Ringo'nun zihninden uzak durmalıydım. O benim arkadaşımdı ve böyle bir şey yapmaya hakkım yoktu.

Düşüncelerim içerisinde yavaşça kendimi kaybetmeden Ringo tekrardan söze girmişti. Asıl saçmalığın görevden sonrası olduğunu belirttiğinde bakışlarım daha da ciddileşti. Dirseklerimi masaya koyup "Görev sonrası mı?" diye sordum merakımdan. Kaşları her notada kalkarken, merakla cevabını bekliyordum. Bir süre sonra, bana birisi ile göreve çıktığını ve adamın kendisine bir sürü palavra attığını anlattı. İlginç bir durumdu. Bir sürü fırça yediğini söyledikten sonra bunun bir sorun olmadığını, asıl sorunun başka bir şey olduğunu söyledi. Sorunun kendisinde olup olmadığını sorduktan sonra duruldum. Nasıl bir sorun yaratmış olabilirdi ki? Ishichou, kendisine benim liderim olduğunu söyledikten sonra bile adaletli davranan birisi, nasıl bir sorun çıkartmış olabilirdi? Göreve ihanet? Hiç sanmıyorum. Arkadaşına ihanet? Olamaz. Görevde elinde olmadan yaptığı bir hata sonucu bir sürü lafa maruz kalma? İhtimali vardı. Onun görevde hata yapacağına pek inanmasam bile, insanlar küçük hatalar yapabilirdi. Ancak, ben sorunun onda olduğunu düşünmüyordum.

Rahatlatıcı bir ses tonunda, hafif geriye yaslanarak konuşmaya başladım.

"Güzel soru, ancak sanmıyorum. Görevde ne yaşadınız? Elinde olmadan küçük bir hata yapmış olabileceğin ihtimali kafamda dönüyor, ancak pek zannetmiyorum. Bu arkadaşla, gerçekten neler oldu?"

Diye sordum gözlerine bakarak. En azından anlatırsa, neler olduğunu, nasıl teselli vereceğimi daha iyi bilebilirim. En azından sorun ondaysa bile, bunu güzel dille iletmeyi başarırsam, bir arkadaşın arkadaşa yapacağı güzel bir iyilik olur.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Okawa Ringo » February 6th, 2020, 4:44 am

Son sorusunu düşünüyorum sarı pipilinin. Beni gerçekten önemsiyor mu? Aklımdaki bir diğer soru. Nedense onun sorusundan çok kendi kendime sorduğum ve cevabını alamadığım bu diğer şey kurcalıyor kafamı. Cevap belli, umurumda değil. Sonuç olarak iki adam olarak dertleşiyorsak ki bu benim daha önce yaptığım bir şey değil, ona gerçekleri anlatmalıyım. En azından Ryoken, benim için Teijo'nun son yaptığı davranış gibi bir aptallık yapmamıştı. Bunu biliyor ve anlıyor olmak dahi, bir şekilde vereceğim cevabın niteliği için önemliydi.

"Her şey olması gerektiği gibiydi. Karaları birlikte aldık, birlikte uyguladık. Ben yüzeysel bir adamım Ryoken-san. Bunu biliyorsun. Sana eşlik ettiğim sıralar benden alın bandımı istemiştin de vermemiştim ya hani... Ona benzer bir durum. Arkadaşlarımı öldüren bir katile karşı fazla sert davrandım! Biliyorsun, bu gibi durumlarda gaza gelirim ben."

Sözlerim ağzımdan çıktıktan sonra tekrar bir yudum aldım. Büyük yudumlar aldığımın farkında vardım. Sake bitiyordu ve yenisini almamam için bir neden yoktu. Garsona biraz daha bakındıktan sonra gözlerimle onu buldum ve göz göze gelmeyi bekledim. Ona bakıp imalı bir şekilde bardağı gösterdim. Çok geçmeden elinde yeni ve dolu bir bardakla yanımıza gelmişti. Buradan sonrasını ise ona bıraktım. En son dolu bardağın masaya inerken çıkardığı tok sesi hatırlıyordum kulağımda. Fakat tekrardan düşüncelerimin ağzımdan çıkışıyla bu ses değişmişti.

"Sıkıntılı bir herifti. Sanırım bana güvenmedi. Ya da, bilmiyorum. Sadece bana gıcık olmuştur... Hiç bir arkadaşımı satmayacağımı, canım pahasına koruyacağımı bilmeni isterim." dedikten sonra kısa bir süre daha düşündüm. Kurumi-sama tarafından bana verilen ikincil görevim geldi aklıma. Ryoken bunu bilmese de, ben biliyordum ve biraz ağırlık da yapıyordu. Bir nedeni, bir sebebi vardı her şeyin. Kurumi-sama'nın tek bir lafını dahi dünyalara değişmeyeceğimi bildiğimden, tekrardan diyaloğumuza hızlıca dönebildim. Kafam ileri dönüktü. Gözlerim daha kapalı. Sanırım üzgün halimi gizlemekte başarısızdım. Suratımın asık olmasına gerek yoktu. Her şey, üzüntünün kasvetli ve bir o kadar gür ormanlarına çıkıyordu. Güneşten yoksun, ışıksız...

"Bak mesela; sen tam anlamıyla yeteneksiz, soğuk, limanda çalışan hamallardan hoşlanan ve goril gibi horlayan herifin tekisin." dedikten sonra büyük bir kahkaha patlatmama engel olamadım. Teijo'dan bahsetmek ve bugün aldığım öğütlerin stresini atmak için gülüyordum belki de. Belki de, kendimi eğlendirmem gerekiyordu. Gülüşüm, salonda yankılanırken Ryoken'in suratına bakarak devam etim.

"Ama gene de arkadaşız."
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Jin Ryoken » February 6th, 2020, 5:02 am

Gözlerimi onun hareketlerinden ayırmıyordum. Bunu niye yapıyordum bilmiyorum, bazı insanların arkadaşlığını gördüğümde, sıkıntılarını anlatırken birbirlerini rahatlatmaya çalışıyorlardı. Arkadaşını öldüren bir katile fazla sert davrandığını belirtiyordu, kararları da birlikte aldılarsa neden raporda belli palavralar yemesine sebep olmuştu? Gaza geliyorum dedikten sonra küçük bir kahkaha attım. Böyle şeylerde gaza gelmemiştim hiç. Birilerini öldürmem gerektiğinde, hatta gerekmeyip öldürmek istediğimde bu kadar gaza geliyordum sadece. Tam olarak gaza gelmek diyemeyiz, ancak kana susamışlığım artıyordu.

Büyük yudumlar almaya başladığında sıkıntının artmaya başladığını fark ettim. Garsona tekrardan içeceğini doldurmasını istediğinde içeceğime baktım. Hala yarısı duruyordu. Tekrardan küçük bir yudum aldım. Kendisine güvenmediğini veya sıkıntılı bir herif olduğunu düşünüyordu. Bu kişinin kim olduğunu çok merak ediyordum. Yüksek ihtimal tanımıyordum, o da beni tanımıyordu. Bana bilmem gereken bir şeyi söylediğinde, bunu zaten biliyordum. Yarım ağızla gülümsedikten sonra, lafının hızlıca arasına dalıp tek kelime ettim.

"Biliyorum."

Sonrasında, çok uzundur, yani yaklaşık bir ya da iki dakikadır yapmadığı şeyi yaptı. Bana sataşmak. Bana tekrardan sataştıktan sonra onun kahkahalarına katıldım. Arkadaşların birlikte gülmesi muazzam bir şey olduğunu düşünürken, arkadaş olduğumuzu söyledi. Onun cümlesini ondan sonra tekrarladım.

"Horladığımı pek sanmıyorum, ama gene de arkadaşız."

İçeceğimden tekrar bir yudum aldıktan sonra, konuşmaya devam ettim.

"Sorunun sende olduğunu sanmıyorum. Ishi'li shinobileri öldüren birine karşı sert yaptıktan sonra, rapor yüzünden azar yediysen bunu çok umursamamalısın. Yanındaki kişi senin gibi düşünmüyorsa, bu senin suçun olamaz."

Ringo'yu biraz bekledim. Söyleyip bir şeyi olup olmadığını bekledikten sonra tekrardan konuşmaya girdim.

"Uzun zamandır kafama takılan bir şeyler var. Hayallerim, ve babam..."

Babam dedikten sonra yutkundum. Bahsedip bahsetmemem gerektiğini bilmiyordum. Ancak arkadaşız değil mi? Ucundan bile olsa bahsedebilirim sanırım.

"İnsan zihnine olan merakı, benimde merakım. Hiçbir arkadaşı olmamıştı, hepsi ondan kaçmıştı bunun yüzünden. İnsanların sırlarına, geçmişlerine erişmek onun için bir oyun gibiydi. Babamdan daha iyi olmak istiyorum. Ancak, babamın yaşadığı dışlanış, insanların güvensizliği bu konuda düşüncelerimi sorgulamama sebep oluyor. Bu konunun üstüne gitmek istesem bile, kimsenin güvenmediği bir insan olma niyetim yok. Aslında bakarsak, tek bir arkadaşım var. Onu da kaybetmeye niyetim yok. Diğerleri ise.."

Dedim düşünür bir tavırda. Sonrasında gülümseyerek konuştum.

"Hmm. Umurumda değil."

Gerçekten umurumda değildi. Öyle bir tonda söyledim ki, Ringo'nun Ishichou'nun bile umurumda olmadığını anlaması gerekiyordu. Kısacası, kimsenin. En tepedekinin bile. Tek istediğim, tek arkadaşımı kaybetmemekti sanırım. Bu tür şeyleri konuşmak oldukça zormuş. İnsanlar bunu nasıl yapıyor hala anlamıyorum. Anlamamak, benim sorunum sanırım...
Image
► Show Spoiler
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Okawa Ringo » February 6th, 2020, 5:27 am

Ryoken-san'ın beni onaylamasından sonra konuşmalarının devamını dinliyordum. Alkol, içtenliği biraz arttırıyordu bana kalırsa. Kolu yüzünden acı çekmiş ve yarasının kolundan çok daha derinde yattığını gördüğüm bu adamı dinlerken biraz olsun kendi dertlerime şükreder oluyorum. Sorunun ise bende olmayışını söylemesi, yüzümdeki güleçliğin dozunu zirveye çıkarıyordu. Sonuç olarak benim yanlı tavrım, haklılığımı göstermiyordu. Teijo ise kendi düşüncelerinde haklı kalmaya devam edecekti. Artık böyle şeyleri aşabiliyor olmanın daha kolay yolları olduğunu anlamıştım. En azından bir şeyleri paylaştıkça, yükün azaldığını ve daha güçlü olduğumu görebiliyordum.

Derdine gelecek olursam... Benim asla anlayamayacağım bir şeydi belki. Bir babası vardı. Benim sahip olmadığım. Babası hakkında ise kurduğu cümlelerden anladığım, bir rol modelin izinden gidebilme arzusunı taşıyor oluşuydu. Bir an durup kıskanmak istedim. Babam nasıl biriydi ? Mesela Ryoken ve babasının insan zihnine olan ilgileri ortaktı. Benim sevdiğim şeyleri, babam da seviyor muydu? İçim boş bu konuda. Ne söylesem, atıp tutuyor gibi olacağım. Kendime dürüst olamamaktan nefret ettiğimden, atıp tutacağım şeyleri söylemeyi sevmiyorum. Bir aciz gibi görünmektense kendime, en azından dostuna işe yarar şeyler söyleyen biri olarak görünmeliyim.

Diğer sözlerini dinlerken içkimi yudumluyor, dalga geçer gibi görünen surat ifademi ise yavaş yavaş kaybediyordum. Kurduğu son cümleler ise yüz ifademi tamamen kaybetmemi sağlıyordu. Anladığım kadarıyla Ryoken-san'ın bu arzusu öyle bir noktadaydı ki, benim değer verdiğim bir çok şeye karşı ilgisini yitirmesine yetmişti. Onunla biraz farklıydık. Benim değer verdiğim şeyler, arzularımı oluştururken; o, arzusu için bunları hiçe sayabiliyordu. Aklıma ilk olarak Kurumi-sama geldi. Onu ne olursa olsun yok sayamayacak ben ve aciz irademi düşündüm. Ryoken bir an için gözümde büyüdü. Sonradan ise beni oldukça düşündürttü. Sanırım aklımdaki soru belliydi. Bir insan arzuları için ne kadar ileri gidebilir? Neleri yok sayabilir?

"Beni duygulandırıyorsun sarı vileda... Chisa-chan bunları duysa çok üzülür bak!" dedikten sonra gergin görünen yüzümü eski haline getirebilmek adına: "Hatta ağlar!" demiş, bir minik kahkaha daha patlatmıştım Ryoken'in de katılacağını umarak.

Son sözlerim aslında şaka yollu bir avunmaydı. Hissettiğim şeyleri yansıtmamıştım. Onun, fazla ileri gidebilecek olmasından kuşkulanmış, belki de Ishichou ve iradesini görmezden gelişi hakkında kendimi avutmak için bir kaç kelam etmiştim sadece. Sonuç olarak kendi kuruntularımı bir kenara bırakmalı, en azından ona işe yarar bir tavsiye verebilmeliydim.

"Pek anladığım konular değil bunlar. Ancak sen bu zihin oyunu işini kafaya koymuş gibisin." dedim ve içkimi yudumladığım esnada konuşmaya devam ettim.

"Bir arzun varsa, peşinden gitmelisin. Kimin ne söylediğini umursamadan hem de. Shinobilerine değer veren bir köyümüz var. Biraz araştırma yapıp seni birilerine yönlendirmeye çalışacağım. Belki işine yarar bir şey bulamazsın ama yine de denemeye değer."
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 421
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Jin Ryoken » February 6th, 2020, 5:47 am

Cümlelerim ağzımdan dökülmeye başladığında, Ringo'nun dalga geçen ifadesi yavaş yavaş kayboluyordu. Beni tanıması gerekiyordu, güç için, kendi arzularım için kimseyi umursamadığımı, herkesi karşıma alabileceğimi bilmesi gerekiyordu. Kolum için iki çocuğu öldürmem gibi, herkesi gözümü kırpmadan öldürebilir, bir sürü hayatı yıkabilir, bir sürü insanı ağlatabilirdim. Bunların hiçbiri benim için önemli değildi. Benim için önemli olan tek şey güçlü olmak. Güçlü olabilmeyi düşündükçe, gözümdeki açlık artıyordu. Evet, güce bir aç insandım.

Chisa hakkında konuştuktan sonra kahkaha attı, aynı şekilde bende kahkaha attım. İyilik timsali bir insan kesinlikle kurduğum cümlelere karşı çıkardı, zaten onunla çıktığımız görevde onun nasıl düşündüğünü kısmen anlayabilmiştim. Chisa, kesinlikle benimle uyumlu bir insan değildi. O görevde, insanlara karşı davranışları beni şaşırtmıştı. Ben insanlara bu kadar saygılı davranan bir insan değildim.

Ringo, pek anladığı konular olmadığını ancak bu konuya taktığımı söylemişti. Gülümsedim, gözlerimdeki açlık tekrardan gösterdi kendini. İnsanların zihnine nasıl takmazdım ki? İnsanların karanlığını arttıran gerçek bir karanlık olma arzusu, gözlerimin içinde büyürken bu durum dudaklarıma vurmaya başlamıştı. Açlık, düşmanlarımın acı çekişleri, geçmişlerini ele geçirmek, onların sırlarını onlara karşı kullanmak, açlığımı oldukça arttırıyordu. Gülümsemem bir şeytanı kıskandıracak duruma geldiğinde, Ringo'nun sözlerini daha dikkatli ve aç bir şekilde dinlemeye başladım. Peşinden gitmemi söyledi, aynı zamanda shinobilere değer veren bir köye sahip olduğumuzu. Hatta yardımcı olabileceğini bile söyledi. Aynı dediği gibi, işe yarar bir şey bulamasam bile denemeye değerdi kesinlikle.

"Evet, kesinlikle kolumu kesen insanlarla müttefik olduğumuzu düşününce kendimi çok değerli hissediyorum."

Dedim. Gözümdeki açlık, yerini büyük nefrete ve kine bırakmış, sırıtışım eski haline dönmüştü. Kafamı hafifçe iki yana doğru salladıktan sonra, Ringo'nun gözlerinin içine bakıp konuşmaya devam ettim.

"Yardımcı olmak, sanırım arkadaşlar birbirlerine böyle yapıyor. Dediğin gibi, denemeye değer olacağını düşünüyorum. Bu hayalimin gerçekleşmesi, benim için oldukça önemli. Bu hayal, asıl hayalimin yanında küçük bir su damlası sadece. Her şeyin başlangıcı, bununla başlayacak. Benim için her şey, bununla başlayacak."

Diye tekrarladım. Pek anladığı konular olmadığını söylediği aklıma geldiğinde, birazcık detaya inmeye karar verdim.

"Pek anladığım konular değil demiştin, aslında insanlar çok şey saklıyor Ringo-san. Yukiko'yu hatırlıyor musun? Zihni, bir kılıç ustası tarafından berbat hale getirilmişti, üstelik vücudu bile ele geçirilmişti. Zihin, çok büyük bir silah aslında. Çoğu kişinin eline alamadığı, tehlikeli bir silah. Ancak ben, elime alacağım."

Dedim kendimden emin bir şekilde.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: Derinlerde Bir Yerde

Post by Okawa Ringo » February 6th, 2020, 6:05 am

Kahkahama katılan Ryoken, sözlerimi dikkatle dinlemişti. Gözlerinin faltaşı gibi açık olması, sanki ona kurduğum cümlelerin hep bir devamını istiyor gibiydi. Yardım eli uzatmış, fakat tavsiyemin boşa gidişinini görmüştüm. Zaten bu arzusundan vazgeçmeyecek gibi duruyordu. Öylesine bağlanmış ve benimsemişti ki, sanki söyleyeceğim hiç bir şey onu itmeyecek gibiydi. Bu konuda takdirimi sunmalıydım ona. Çünkü ben, hırslı ve savaşçı insanları seviyordum. Kendim gibi. Pes etmek, zavallılara göreydi.

Diğer sözlerini düşünürken buldum. Aklıma benim de uzun zamandır sorguladığım bir şey takıldı. Kurumi-sama'nın gülüşüne hasretliğimi ne zaman düşünecektim? Belki her şeyin kötü gitmesinin sebebi buydu. Belki iştahsızlığım, sinirim ve motivasyonsuzluğumun tek nedeni onun gülüşünü uzun zamandır göremiyor olmamdı. Bunların başladığı şey ise o tanımadığımız, bilmediğimiz ve güvenip güvenmeme arasında kaldığımız insanlardı. Kim oldukları, kendilerini kim olarak tanıttıkları ile çözülecek bir iş değildi. Ryoken'in bahsettiği kişi ise benim en çok düşündüğüm insandı. Kaoru, müttefik mi?

Kurumi-sama'nın verdiği kararlar ve girdiği ruh hali; burada yapacağımız her hangi bir kuruntuyu haketmiyordu. O da bizim kadar düşünüyor, fazlasını yaşıyor olmalıydı. Tüm köyün yükü onun omuzlarındayken taşıdığı sıkıntı, gözlerimin aynasından gülüşünü çekip almıştı. Eğer günün birinde bu insanlardan zarar göreceksek, Kurumi-sama incinecekse... O Kaoru denen yavşağa gününü göstermek için Ryoken'den önce bile sıraya girebilirdim! Ancak durum ve şartlar belliydi. Ishichou-sama'nın iradesi, fikirlerimin üstündeydi. O yüzden susmayı ve Ryoken'i onaylamayı tercih ettim. Fakat o, düşüncelerimizin bu konuda paralel olduğunu biliyordu.

"Onlara ben de kılım. Bizden olmayan herkese kılım aslında. Tek bildiğim, Kurumi-sama'nın en doğru olanı bileceği." diyip konuyu burada kestirip atmıştım. Çünkü Kurumi-sama'nın gülüşüne hasret bir yüreği her gün taşıyor ve bu konuda düşündükçe farklı yollara sapabileceğimi biliyordum.

Ryoken, az önce onun hakkında düşündüklerimi resmen kanıtlar nitelikte konuşmasını sürdürüyordu. Arzuları ve hırsları gözlerine yansıyor, bunu sözlerinden çıkan alevli tonlamalarla belli ediyordu. Ben ise ikinci bardağımı da bitirmeye yaklaşmıştım. Son yudumu aldıktan sonra yanımda biten garsona gözümle bardağı doldurması için onayı vermiştim bile. Onun gidişinden sonra Ryoken-san'a cevabını verecektim. Yukiko ile ilgili cümlesi, düşündürmüştü beni. Alkolün, efkarlı bir surat ifadesi oluşturduğu doğruydu bende. Fakat şu an suratımın hali, vicdanımın yüküyle kavruluyor; adeta çöküyor gibiydi.

"Hiç unutmadım ki... Aklımdan çıkmıyor." demiş ve sessizliğime dönmüştüm.

Garsonun içkimi getirmesinin ardından konuşacak gibi oldum. Sonra sustum. Ne diyeceğimi bilemedim. İçkiden büyük bir yudum aldım ve en azından konuşmamın ne kadar gerekli olduğunu hatırlattım kendime. Sonuç olarak konu Ryoken'di ve onun benle paylaştığı fikirlerine bir yorum yapmam gerekiyordu. Yukiko ise, acı bir hatıraydı.

"Bazen insan kendi zihniyle bile zor anlaşıyor. Başkalarının zihni bana dipsiz bir kuyu gibi geliyor. Peki nereden başlayacaksın?"
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”