[Ryoken & Kagi] Gözyaşı

[Jin Ryoken]

Güneş batmaya yeni yeni başlıyordu ben kasabaya ulaştığımda. Kagi'nin nerede olduğunu bilmiyordum, görevi bıraktı mı, geriye mi döndü, yoksa başka bir planı mı vardı bilmiyordum. İşlerin bu şekilde kontrolden çıkmış olması başıma çok büyük dert olacak gibi hissediyordum. Özellikle Kagi meselesini kontrol edememiş olmak büyük bir mesele olacaktı, ancak bu kısımda görevin başarısızlığından bahsetmiyorum. Bu görevin başarılı ya da başarısız olması benim nezdimde çok önemli değildi, Sohei'nin sakladığı şeylerden dolayı bu görevi başarısızlığa ulaştırmak nedense çok daha mantıklı geliyordu hatta. Yine de az buçuk kontrolü elime almam gerektiğini düşünüyordum, tahminime göre Kagi zaten buralarda bir yerde olamazdı, Chibu kasabasına giden herhangi bir kestirme yol bilmiyordum ki Kagi'nin buraya gelip gelmeyeceğini bile bilmiyordum. Bu yüzden, buraya gelmediğini varsayarak hareket etmek durumundaydım. Gelmiş olsaydı, bir şekilde onu görebilirdim diye düşünüyordum.

Chibu kasabası hakkında bildiğim bilgileri gözden geçirdiğimde, işe yarar tek şeyin Shinobi yerleşkesi olduğunun farkına vardım. Bunun haricinde genel olarak hanlar işime yarayabilirdi, hanları örgütleme şansım vardı. Benim için bilgi alışverişinde bulunabilirlerdi, bu yüzden rotamı şu şekilde çizmek en mantıklısı olacaktı; öncelikle hanları gezip, sonrasında Shinobi yerleşkesine ilerlemeliydim. Hanlarda çalışanları kendim için örgütledikten sonra, burada bulunan bir Shinobi varsa ondan Ishigakure köyüne gidip, mühürleme konusunda uzman birisini çağırmasını isteyebilirdim. Hatta daha fazlasını yapma şansım bile olabilirdi, Chibu kasabasına giriş çıkışları denetletebilirdim. Gerçi bu biraz ekstrem duruyordu ama, denemekten zarar gelmez diye düşünmüyor değildim. Hanların ana yol hattını kaplıyor olması oldukça işime yarayabilirdi, Kagi'nin buraya gelip gelmediği daha rahat anlaşılabilirdi.

Şimdilik ilk amacım, görünürde en yakınımda olan hana doğru ilerlemek ve içeriye girmek olacak. Bu hanın görevlisi ile bir konuşma gerçekleştirdikten sonra diğer hanları gezmek için vaktim çıkabilir diye düşünüyorum, muhtemelen hepsini gezemeyecek olsam da benim geldiğim yola rahatça bakan üç ya da dört tanesini seçmek mantıklı olur. Bu yüzden, beni gördüğünü düşündüğüm ilk hanı analiz edecek, sonrasında diğer üç, dört tanesini düşüneceğim. Onlarla konuştuktan sonra Shinobi yerleşkesine doğru ilerlemeye geçebilirim.

[GM - Naruto]

Off Topic

Chouwano Kagi'nin şimdilik RP yapmasına gerek yoktur.

Köye kuzey tarafından gelmiş bulunmaktasın. Bu bağlamda anayolun kuzey tarafından kasabaya giriş yapıyorsun. Ana yol çift yön şeklinde ve taştan, at arabalarının rahatça kullanabilmesi için düzenlenmiş. Etraftaki bir çok çift katlı geleneksel Japon stilindeki binaları gözden geçiriyorsun. Girişe yakın bir yerlerde, bir tane han gözüne çarpıyor.

İki katlı olan bu hana giriş yaptığında alt katın komple bar, üst katın ise kalacak odalardan oluştuğunu anlıyorsun. Sol tarafında kalan duvarda bir bar kısmı mevcut. Orada orta yaşlı ve kısa saçlı bir adamın servis yaptığını görüyorsun. Geri kalan her yer masalardan oluşmakta. Bir kaç garsonun da yemek servisi yaptığını görüyorsun bazı masalara. İçerde 10-15 kadar masa var. Masalardan sadece bir kaç tanesi dolu. İçerde toplamda 6-7 tane müşteri var gibi görünüyor.

Merdivenler tam karşında, soldan sağa ve duvara yaslı bir şekilde üst kata açılıyorlar.

Sen içeri girdiğinde muhtemelen otomatiğe bağladığından, bardaki eleman "Hoşgeldiniz." diyor göz ucuyla sana bakarak. Ardından önündeki bardakları temizlemeye devam ediyor. Bar tarafında sana selam veren elemana yakın cübbeli bir tipleme de oturmakta. O da kısa saçlı ve orta yaşlı bir erkek. Sakince çayını yudumluyor.

[Jin Ryoken]

Kendi planımı uygulamaya koyarak, gözüme çarpan ilk hana giriş yapmıştım. Alt kat komple bar olarak, üst kat ise kalacak odalar olarak ayarlanmış bir handı burası. Sol tarafımda bar kısmı mevcuttu ve orta yaşlı, kısa saçlı bir adam servis yapıyordu. Birkaç harson masalara yemek servisi yapıyordu. Masalardan birkaçında müşteri vardı, bu da altı yedi kişiye tekabül ediyordu. İçeri girdiğim anda orta yaşlı adam bana selam vermiş, sonrasında işine dönerek bardakları temizlemeye devam etmeye başlamıştı. Çalışan adamın yanında ise cübbeli birisi oturuyordu. Kısa saçlı ve orta yaşlarda bir erkekti. Sakince çayını yudumlamaya devam ederken, ağır adımlarla bara dolu ilerlemeye başlamış ve barmenin tam önüne gelecek sandalyeyi sakince çekip oturmuştum. Derin bir nefes aldıktan sonra, ne içebileceğimi düşünmeye başlamıştım. Sıcak bir şeylerin iyi gidebileceğini düşünüyordum, gerçi burada çok uzun kalmaya niyetim yoktu. Bu yüzden, önce siparişimi verip, sonrasında hızlı bir şekilde konuya girmeyi planlıyordum.

"Elinizde sıcak bir şeyler varsa almak isterim." Dedikten sonra, cübbeli adama ve önünde duran çaya baktım. "Çay iyi olur." Dedikten sonra çayın gelmesini beklemeye başladım. Muhtemelen, buralarda benim için bir gözcü bulamazdım, ama hanlar arasında bir iletişim ağı kurabilirdim. Kagi'nin buraya gelecekse bile bu hanlardan birinde kalmaya ihtiyacı olacaktı diye düşünüyordum. Özellikle bu konudan giriş yapmalıydım. Yanımdaki cübbeli adamın kim olduğunu bilmediğim için, konuya girmeden önce çayımı beklemeye devam ettim. Barmen, çayımı servis ettiği anda boynumda duran alın bandına sağ işaret parmağımla vurarak gösterecek ve barmene "Özel bir şey konuşmamız lazım. Jounin Jin Ryoken." diyerek kendimi tanıtacağım.

[GM - Naruto]

Barmen sıcak bir gülümseme ile "Taze demlemiştim. Uzun yolculuktan sonra iyi gelir. Hafif yorgun gördüm seni." diyor ve arkasını dönüp ocaktaki çaydanlığı alıyor, bir servis hazırlıyor. Kısa bir süre sonra çayını hazır etmiş bulunuyor.

Yorgunluğunu fark etmesi algısının açık biri olduğunu sana vurguluyor.

Senin alın bandına vurgu yapmanla beraber suratındaki gülümseme kendini ciddiyet haline bırakıyor. Orta yaşlı barmen, cübbeli elemana dönüyor. "Sonra laflarız. Az uza." diyor. Cübbeli eleman derin bir nefes veriyor, fakat başka bir tepki vermeden kalkıp uzaktaki bir yer masasına çöktüğünü görüyorsun çayı ile. Ardından, eleman sana doğru eğilip konuşuyor. "Buyur Jounin-san. Seni dinliyorum."

Empati ve sosyalleşme yeteneklerin giriş seviyesinde, ancak adamın sık sık shinobiler ile muhattap olduğunu zeki olduğun için çözmen pek zor olmuyor. Ötesinde bir çıkarım yapamıyorsun.

[Jin Ryoken]

Barmenin sıcak bir gülümseme ile yorgun olduğumu anlaması, algılarının açık birisi olduğunu vurguluyordu bana. Bu oldukça işime yarardı, özellikle ondan isteyeceğim ricadan dolayı, böyle birisinin olması benim işime gelirdi. Sıcak gülümsemesine samimi bir gülümseme ile cevap vermiştim konuşmak yerine. Rütbemi öğrendikten sonra ciddi bir hale geçmiş, cübbeli elemanı yollamıştı yanımızdan. Sanırım onun arkadaşı veya bir tanıdığı olmalıydı bu şekilde yollayabildiğine göre. Üstelik cübbeli kişi derin bir nefes vermek dışında hiçbir eylemde bulunmamış, bir tepki vermemiş veya cevaplamamıştı sözünü, sadece uzaktaki bir masaya gidip çökmüştü. Adamın beni dinlediğini söylemesi ile birlikte, sık sık shinobilerle muhattap olduğunu anlayabilmiştim. Sol elimle kavradığım çay bardağını ağzıma doğru götürmüş, birkaç kez üfleyerek hafifçe soğuttuktan sonra ufak bir yudum almış ve mideme indirmiştim. Ardından konuşmaya girmeye hazırdım.

"Senden bir şey isteyeceğim. İstemeden önce öğrenmek istediğim bir şey var. Burada diğer hanlar arasında senin gibi, hanın gözü kulağı olan kişileri tanır mısın? Onlar da senin gibi gözleri açık kişiler midir? En önemlisi ise..." Çayıma biraz daha üfleyip, bir yudumu daha boğazımdan mideye doğru güzel bir yolculuğa yolladıktan sonra yüzümdeki gülümsemeyi silip, biraz daha soğuk bir yüz ifadesi takındım. Gözlerimi barmenin gözlerinin içine diktim tüm soğukluğum ile birlikte. "Senin ve diğerlerinin ağzı sıkı mıdır?" Yüzündeki ifadeyi, vücut dilini tamamen izlemek istiyorum. Bana yalan söyleyip söylemeyeceğini tahmin etmeye çalışmam gerekiyor, bu bilgi benim için oldukça önemli. Ona göre, Kagi'nin gelip gelmemesine karşılık kendime bir bilgi ağı kurmanın temellerini atacağım.

Out: Konuşma turlarını çok hızlı geçmeyi tercih etmedim, ancak bu hususta bir problem varsa daha hızlı bir şekilde geçebiliriz kararınıza göre. Bir problem yoksa hızlı geçmeden ilerlemeyi tercih etmek isterim.

[GM - Naruto]

Laflarını barmane söylüyorsun, barmen ise basitçe kafasını sallıyor ağır bir şekilde. Anladığını belli edercesine yaptığı bu hareketten sonra, kısa bir sessizlik oluyor. Ardından lafa giriyor. "Buraya çok gelip giden olur. Göz kulak olma işini de pek halktan insanlar yapmaz. Ishigakure ninjalarına bırakırız. O yüzden ne desem bilemedim Jounin-san." diyor. Suratında yorgun bir ifade ile doğruluyor ve suratını senden uzaklaştırıyor. "Yine de, sırlarından bahsetmek istersen bir şeyler sipariş ettiğin sürece seni dinlerim. Cevap verme opsiyonel." dedikten sonra, önündeki son bir kaç bardağı temizlemeye koyuluyor.

Empati yeteneklerin başlangıç seviyesinde olduğundan pek bir çıkarım yapamıyorsun. Adam da öyle çok yalan söylemelik laflar etmişe de benzemiyor ama, niyetini çözebilmiş değilsin. Tek anladığın şey elemanın shinobiler ile muhattap ola ola "kaşarlanmış" olduğu. Ya da laflarında ilgilenmiyor da olabilir basitçe. Emin olamıyorsun.

[Jin Ryoken]

Barmenin basitçe kafasını sallaması, anladığını belli ediyordu ancak beni ne kadar ciddiye alındığından tam olarak emin olamıyordum. Buraya gelip gelenin çok olduğunu, göz kulak olma işini de Ishigakure ninjalarına bıraktıklarını söylüyordu. Bu durumda ne diyeceğini bilemediğini belirttikten sonra uzaklaşmış ve sırlarımdan bahsetmek istersem sipariş verdiğim sürece onu dinleyeceğimi söylüyordu. Yine de sırlarımdan bahsetmek istemiyordum, aslında vereceğim bir sırrım bile yoktu. Ama ona bazı şeylerden bahsedebilirim diye düşünüyordum, özellikle niye gözcülük yapmalarını istediğim hususunda.

"Bir kaçakla iş birliği içerisindeyim."

Dedim sakince çayımı yudumlamadan önce. "Eski bir kaçak mı demeliydim?" Sanki ağzımdan tükürüp atabilecekmişçesine tonladıktan sonra çayımdan bir yudum aldım. Boğazımdan geçen sıcaklığı iyice hissettikten sonra sol işaret parmağımı bardağın kenarına vurarak ritim tutmaya başladım. "Onun bu köye uğrayıp uğramayacağını bilmem lazım. Bunun için de sana ve diğerlerine ihtiyacım var. Benim gözüm ve kulağım olmanızı istiyorum, bir süre onunla birlikte bu köyde olmam gerekiyordu, ancak şimdi gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. Gelirse, bilmem lazım." Derin bir nefes aldıktan sonra, barmenin suratına doğru baktım. "Bana bilgi lazım, bu bilgiyi sağlayacak mısın? Ne istersin karşılığında?"

[GM - Naruto]

Barmen sözlerini dinliyor ve çayını içmeni izliyor. Spesifik olarak yeni bir bardak doldurup hesabına ek bir çay daha yazdırma peşinde gibi. Laflarını tamamlamanın ardından derin bir nefes alıyor bitmeyen çayını fark edince. Bardak temizleme içini bitiriyor o esnada ve barın kendi tarafında bulunan taburelerden birini çekip oturuyor. Hafif yorgunluk seziyorsun barmende o anda, fakat hızlıca bu yorgunluk suratından siliniyor.

Eleman bir elini bara koyuyor, diğeri ile saçlarını karıştırıyor. Sonrasında "Bu işi ninjalar daha iyi yapmaz mı Jounin-san? Koskoca yerleşke var kasabada." diyor. Sonrasında bakışlarını suratına çeviriyor. "Benim işim başımdan aşkın. Zaten istesem de kimin gelip gittiğini takip edemem. Etsem de sana haber uçuramam." dedikten sonra aldığı derin nefesi geri veriyor. "Kusura bakma, gerçekten." dedikten sonra bakışlarını senden ayırıyor ve temizlediği bardakları barın arka tarafındaki bir yere dizmeye başlıyor.

Elemanla olan diyaloğunu zihninde tartıyorsun. Zeki bir shinobi olduğundan mütevellit adamın konuya olan ilgisizliğini algılaman zor olmuyor. Bu adamı ikna etsen de etmesen de başka hanlar var. Onları ikna etmeye uğraşsan, kasabadaki diğer shinobilerin işine burnunu sokması var. Kagi'nin gelmeme ihtimali var. Gelse bile bir hana uğramama ihtimali var. Planın aklında makuliyetini git gide kaybetmeye başlıyor.

Off Topic

Kagi konuya tekrar katılana kadar 24 saatlik pasiflik sınırı koymak istiyorum eğer sizin için de uygun ise.

[Jin Ryoken]

Off Topic

Şimdiki turu ancak gece atabilirim, turumu attıktan sonra 24 e dönebiliriz.

Barmen, sözlerimden ziyade daha çok alacağı parayı katlamanın derdine düşmüş gibi duruyordu. Planımın suya düşeceğini bu noktada anlamıştım, ancak yine de bir şans vermeye devam ettim. Bardak temizleme işi bittikten sonra, taburelerden birini çekmiş, oturmuş ve konuşmaya başlamıştı. Ninjaların daha iyi yapacağı konusunda hemfikirdik, ancak vatandaş gözünden de bilgi ağı kurma isteğim dolayısı ile burada bulunuyordum. Onun lafını bölmeden dinlemeye devam ettim, işinin başından aşkın olduğunu, kimin gelip kimin gittiğini takip edemeyeceğini, etse bile haber uçuramayacağını dinledim. Kusura bakmamamı söyledikten sonra işine geri döndü, bende düşüncelerimin arasına. Bu konuya ilgisiz olduğunu anlamak zor değildi, onu ikna etmeye uğraşmak planımı oturtmayacaktı, üstelik birkaç problemim daha vardı. Kagi'nin hiç gelmeme ihtimali, diğer shinobilerin işime karışması, bunların hepsi dönen çarkı durduracak durumlardı. En mantıklısı, bir shinobiyi Ishigakure'ye yollamak olabilirdi, benden daha düşük rütbeli birisini hemen görevlendirebilirdim belki de.

Çayımdan sakince bir yudum daha aldım. "Borcum ne kadar?" Diye sordum. Söyleyeceği miktarın üç katını önümde bulunan çayın yanına bıraktıktan sonra, oturduğum sandalyeden yana doğru yön değiştirecek ve adamın suratına bakmadan, oldukça soğuk bir şekilde konuşacaktım. "İsmimi unutma. Bana yapılan iyiliği de unutmam, kötülüğü de. Kolay gelsin." Bir cevap beklemeden, handan çıkacak ve Shinobi yerleşkesine doğru ilerleyecektim. Bu işin hanlardan gitmeyeceği az biraz belli olmuştu, yüksek ihtimal çoğu kişiden aynı tavırları alacak ve kendimi boşu boşuna yoracaktım. En mantıklı olan, şuan için yerleşkeye gidip bir shinobi ile konuşmak olacaktı.

[GM - Naruto]

Off Topic

Pasiflik süresi 24 saat olarak ayarlanmıştır.

Batıya doğru ilerliyorsun ana yolu terk edip. Önce dar ara sokaklarda yürüyorsun ve Chibu'yu Doğu/Batı ekseninde kesen, ana yola göre çok daha ufak ancak yine de çift yön olan diğer caddeye ulaşıyorsun. Bu caddeyi arşınlarken iyice kararmış atmosfer yanan fenerler ile turuncuya kendini bırakıyor. Chibu'da çok derin bir gece hayatı bulmak pek olası değil ancak özellikle orta yaşın üstündeki kesim izakayalarda toplanıp geç saate kadar içmeyi kendilerine bir ritüel bellemiş gibi görünüyor. Gençlerin daha çok canlı müzikli bir kaç mekanda toplaştığını fark ediyorsun.

Bu gözlemlerini kafanda değerlendirirken, kendini kasabanın batı tarafında buluyorsun. Kasaba bittiği gibi bir koruluk başlıyor. Ufak bir patika koruluğun iç tarafında doğru salınarak ilerlemekte. Çevrede yanan bir kaç taş tourou ile patikanın girişi daha belirgin oluyor. Patikanın çok kısa bir yürüyüşün ardından iki katlı bir villaya bağlandığını buradan seçebiliyorsun.

Kabaca otuz saniye süren yürüyüşünün ardından ağaçlar arasındaki villanın önünde kendini buluyorsun.

Villa iki katlı. Duvarsız bir ön bahçesi mevcut. Bu bahçede bir kaç masa görüyorsun. Sol tarafta bir talim alanı mevcut, shuriken ve kunai hedefleri seçebiliyorsun. Bir adet tahta adam da mevcut Taijutsu çalışmak için. Masada oturan bir kaç shinobi seçiyorsun. Villanın sürgülü ve büyük giriş kapısı ise tamamen açık ve buradan alt katın tamamen duvarsız, geniş bir oda olduğunu algılayabiliyorsun. Yerler tatami ve duvarlar çok şık ancak içeride bulunan çeşitli teçhizat dolapları, giyinme kısmı ve toplantı masası ortama hiç uymuyor. Daha dikkatli ortamı incelediğinde aslında evin epey eski olduğunu ve çok uzun yıllardır bir yerleşke olarak hizmet verdiğini anımsıyorsun. Fakat nasıl oldu da Ishigakure buraya bir yerleşke kurdu, pek hatırlayamıyorsun.

Sen etrafı incelerken masadaki bir shinobinin bakışları sana kayıyor. Sesini sana ulaştırabilmek için biraz yükseltiyor. "Nasıl yardımcı olabiliriz?" Sana seslenen eleman kısa siyah saçlı ve uzun bir shinobi. 1.80 falan olmalı. Üzerinde flak seti ve shinobi çantası mevcut, belinde de bir adet nunchaku seçiyorsun. Senin yaşlarında kabaca.