[Ryoken & Kagi & Usagi] Yeni Bir Başlangıç

[Jin Ryoken]

Usagi'nin çenesini bir anda açmış olması, bir dudağımın hafiften yukarıya doğru kıvrılmasına sebebiyet vermişti. Açıkçası bu kadar dürüst bir şekilde söze girip, durumu sorgulamasını beklemiyordum. Esaslı bir kadın olduğu konusunda şüphe yoktu, içimdeki soruları ona sorma konusunda kesinlikle çekinmeyecektim. Özellikle bu durumu sorguluyor olması, muhtemelen benim sorularımla birlikte daha da sorgulamasına sebep olacaktı ve bu iyi bir şeydi. Kısacası, gizli bir ortak bulmuştum bile kendime. Aralarındaki konuşmanın gidişatını çok merak ediyordum, Sohei geldiğinden beri bir sürü soruya cevap vermekle uğraşıyordu. Bir noktada sıkılıp garip bir tavır sergileyecek miydi çok meraklıydım.

Ancak aksine, gayet sakin bir şekilde söze girmişti. Usagi'nin, yani Tavşanın daha önemli bir görevi olduğunu söylüyordu. Kagi'nin bir kaçak olmadığını, yani Ishigakure tarafından aranmadığını belirtiyordu. Bu noktada haksız sayılmazdı, bize göre belki bir kaçak olmadığı gözüyle bakılabilirdi, ancak ne kadar güvenilir olurdu emin değildim. Kageyasu'nun bu göreve dış göz olarak birinin bakması gerektiğini söylüyordu, ancak neden bu dış göz bir kaçak olarak seçilmişti, bilmiyordum. En güvenilir dış gözlerden biri olması ve yeteneklerinin uyumlu olması yeterli miydi, yine emin değildim. Üstelik bir dış göz seçilecekse bile, bu kesinlikle kaçak mı olmalıydı? Neden bir shinobi dış göz olarak bulunamıyordu ki? Sohei soruların üstüne soru katmaya devam ediyordu.

Tüm bunların haricinde, olayın temelini sağlamlaştırmak adına beni bir yem olarak ortaya koymuştu. Ishigakure shinobisi olarak, beni ortaya atmış ve bana da mı güvenmediğini sorgulatmıştı. Garip bir yemdi, Sohei nasıl konuşacağını ve nasıl hitap edeceğini biliyordu. Beni böyle bir koz olarak kullanacağını hiç düşünmezdim, ancak bu durumu garip bir çerçeveye sokmamak adına samimi bir şekilde gülümsemiştim Sohei'ye doğru ve başımı hafifçe aşağı eğerek beni onurlandırdığı konusunda rol yapmaya karar vermiştim. Aslında hiç onurlanmıyordum, Usagi'yi Kagi konusuna inandırmak adına kullanılmış bir bahaneden başka bir şey değildim. Bunun üstüne, istediği araştırmayı ve kontrolü de yapabileceğini söylüyordu. Bakışları Usagi'ye geri çevrildiğinde, ben de gülümsememi yavaştan silmiştim suratımdan. Donuk bakışlarım ve suratım geri yerini almış, sohbeti dinlemeye devam etmeye karar vermiştim.

Kagi ile yarın öğlen vakitlerinde yola çıkacaktık. Usagi ile konuşmak için koca bir vaktim vardı. Ancak bundan önce, Kagi'yi birkaç sokak arkadaki misafirhaneye götürmem gerekiyordu, sonrasında Sohei'yi evine götürecektim. Bunları da tamamladıktan sonra, Usagi'nin yanına uğrayabilirdim. Usagi, hem Kagi'ye hem de Sohei'ye arkasını dönerek parşömeni bana vermeye geldiğinde, gözlerini hafiften büyütmüş ve Kagi'nin bulunduğu tarafı işaret etmişti. Kaşını gözünü oynatması bir şeyler anlatmaya çalıştığı anlamına geliyordu, bu yüzden ne anlatmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordum. Bir şeylerin ters olduğundan şüpheli olmalıydı o da, eğer onun ne dediğini anlayamasam bile, kesinlikle onunla buluşacaktım. Parşömeni almak için sol elimi uzattım, gözleriyle kapıyı işaret ettiğini gördükten sonra yine samimi bir şekilde gülümsedim. Bana anlatmaya çalıştığı şey her ne ise, bunu kaşı gözü ile anlattığını çaktıramazdım. Bu yüzden parşömeni hafifçe havaya kaldırdım sanki içki bardağını havaya kaldırır gibi. "Teşekkür ederim." Dedikten sonra bakışlarımı Sohei'ye doğru çevirdim parşömeni giydiğim ceketin iç cebine sıkıştırırken.

"Nasıl isterseniz, Sohei-san." Dedikten sonra, aynı samimi gülümseme ile Kagi'ye doğru döndüm. "Eğer bir sorun yoksa, ben gitmeye hazırım Chouwano Kagi. Seni bırakayım." Dedim ve kapıya doğru yöneldim. Eğer bir sorusu yoksa, ona kapıyı açmayı planlıyorum. Yolda belki onunla da sohbet etmek için bir fırsatım olur, belki bir şeyler öğrenebilirim. Güvenilir olup olmadığını gerçekten test etmek gerekiyor diye düşünüyorum, ancak bunu alenen yapamam. Özellikle Usagi bunu oldukça açık bir şekilde yapmışken, benim bunu daha kapalı, daha içten bir şekilde yapmam gerekiyor. Sorguladığım bilinmemeli, emirlere uyduğum ve Sohei ona güveniyorsa, benim de güvendiğim düşünülmeli.

[Chouwano Kagi]

Kagi, bir şey demeksizin Sohei ile Usagi'nin konuşmasını dinledi. Görünüşe göre "Tavşan" kendilerine katılmayacaktı ve başka göreve gidecekti fakat İstihbarat biriminin bir yetkilisi olarak istediği gibi Kagi'yi denetlemekte serbestti. Sohei sözlerini bir bir sıralıyor ve kendince bir belagat ile Kagi'yi aklıyordu. Nihayetinde Sohei, Usagi'ye herhangi bir şekilde had imlemesi yapmıyor yalnızca içini rahatlatmaya çalışıyordu.

Sohei, parşömenin Ryoken'e verilmesini istemişti. Kagi dikkatli gözlerle parşömene kilitlenip kaldı. Ortam ona çok absürt geliyor ve kendini rahat hissetmiyordu. Usagi kendisine ve Sohei'ye arkasını dönerek Ryoken'e parşömeni vermişti. Bu sahne Kagi'ye komik ve çocuksu gelmişti. Sohei operasyonun ne zaman başlayacağını ve kendisinin bu gecelik nerede kalacağı direktifini Ryoken'e verdikten sonra Usagi'nin kalmasını istemişti. Bunun üzerine de Ryoken emri uygulamak üzere harekete geçmek için Kagi'ye sorusunu yöneltmişti. Kagi'nin gözleri koltukta ufacık kalan Sohei'nin üzerine kilitlendi ve ona acıdı. Bakışlarını Sohei'den ayırmadan Ryoken'e yakın olan kolunu havaya kaldırarak kapıya doğru ilerlemesini durdurmayı hedefledi. Ardından söze girdi:

"Öyleyse müsaade ediniz Sohei-sama." diyerek başladı. Sesi oldukça nazik ve inceydi. "Operasyonun liderliğini kim üstlenecek? Zira iki kişilik birbirinin dengi olan bir timin pek de verimli olacağını sanmıyorum. Zira en ufak bir ayrılıkta tarafları eşitlenen bir kısır demokrasi pek de makul görünmüyor. Eğer bensem..." Burayı biraz vurgulayarak söylemişti. "Parşömenin bana teslim edilmesini istiyorum." Az önce kaldırdığı kolunun işaret parmağını biraz öne çıkararak Ryoken'i gösterdi. "Eğer Ryoken-san ise bir talebim yok." Kagi bunu belagat olarak soruyordu. Zira böyle bir soruya "Evet, sensin" denmeyeceğini biliyordu da yalnızca bazı şeylerin altını çiziyor gibiydi.

Usagi'ye dönerek "İstihbarat yetkilisi olduğunuz için bir sorum var Usagi-san." dedi net bir tavırla. "Sanıyorum ki son iki yıldır ya da daha uzun bir süredir bingo kitaplarındayım ve hiçbir zaman bir tanesine bakma fırsatım olmadı. Benim hakkımda ne yazıyor? Söyleyebilir misiniz acaba? Ne ile suçlandığımı bileyim ki sonra İster kayıtlara geçtiğinden emin olmak için Sohei-sama'nın huzurunda ister..." Kapıyı göstererek " Sohei-sama'nın başını ağrıtmamak için hemen şurada bir güven inşasına başlayabiliriz." Gözlerine iyice baktı. "Aklınızda bir soru işareti kalsın istemem."

Kagi için shinobiler esfeli safilin sayılan kimselerdi. Haliyle Kagi, sıradan bir insana karşı üstlenmesi gereken melamet ve hicaletten münezzehti. Katillerin kendisine üstten bakması onun için dayanılacak bir şey değildi. Tam o sırada eski bir anıyı mı hatırladı yoksa «Işık»'ını yeniden mi gördü, bilemedi fakat şu sözler göğsünde tadılır oldu.

"Mütekebbire tekabbür hasene midir?"

Biraz başı döndü fakat dengesini kaybetmeden, tökezlemeden Usagi'ye bakmaya devam etti.

[GM - Naruto]

Sohei Usagi'nin laflarına karşılık alınmadığını belli edercesine başını bir kaç sefer aşağı eğip kaldırıyor, ancak bir şey demiyor.

---

Kagi: Usagi'nin çok amatörce Ryoken'e bir şeyler anlatmaya çalıştığını yüksek empati becerinle anlayabiliyorsun. Kasıntı duruşları, parşömeni uzatırkenki jestleri epey bir şey anlatıyor suratını görmesen de. Ryoken ise bunlara karşı sadece gülümsüyor Usagi'yi süzdükten sonra. İletişimi çözememiş olsa da en azından bir şeyler anlatmaya çalıştığını kavramış gibi. Anlık Sohei'ye gözün kayıyor. Onun da ikiliyi izlediğini görüyorsun. Suratında munzur bir gülümseme beliriyor ve sana çeviriyor bakışlarını. Birbirinize baktığınızda ikinizin de aynı çıkarımı yaptığını anlayabiliyorsun. Usagi arkasını dönmeden bakışlarını tekrar aşağı eğiyor suratındaki munzur gülümseme silinirken.

---

Usagi arkasını döndüğünde Sohei'nin yorgun gözlerle konuşan Kagi'ye bakışlarını çevirdiğini görüyor. Kagi'nin laflarını dinledikten sonra "Ryoken'in bu sorumluluğu üstlenmesi kâfi." diyor sakin bir ses tonunda. Sonrasında Kagi'nin Usagi'ye ilettiği lafları ise meraklı bir tonda dinliyor. Usagi lafa girmeden kendisi sözü devralıyor ancak bu sefer yorgunluğu ses tonuna da vurmuşa benziyor. "Tavşan ile özel bir görüşmemiz olacak. Akabinde bunu gerçekleştirmeniz âlâ." dedikten sonra, sıcak ancak çökük bir gülümseme ile Kagi'ya ve Usagi'ye bakıyor, ardından gözlerini Ryoken'e çevirip bir eliyle kapıyı gösteriyor.

Kagi ve Ryoken odayı terk ediyorlar.

Off Topic

Kagi & Ryoken isterlerse ayrı bir serbest konuda aralarında geçen muhabbeti canlandırabilirler. Kagi'yi bir kaç sokak arkadaki, bir kaç katlı ancak basit bir misafirhane binasına götürdüğünü kabul edebilirsiniz. Kagi eğer daireye ulaşacak olursa tek odalı ancak rahat bir mekana yerleştirildiğini görecek. Eğer lazım olursa konuya yöetici isteğinde bulunabilirsiniz.

---

Off Topic

Konudaki Oyuncular: Kita Usagi
Pasiflik Süresi: -

Konu süresince karakter gelişimi & satınalmalar gerçekleştirilebilir. Bu hususun önem arz edeceği bir durum olursa konuya geliştirmeler tamamlanana kadar ara verilecektir.

"Tavşan..." diyor Sohei, ardından derin bir nefes alıyor. Bu derin nefes onu biraz kendine getirmişe benziyor. Bakışlarını sana dikiyor. Suratında masumane ve bir anne şefkatine benzer bir ifade var. İster istemez bu haliyle onu görünce kalbindeki buzlar az da olsa eriyor.

"Kageyasu-sama'ya bir rapor geldi. Amemori Shijo görev yerini terk etmiş sebep göstermeden. Asakura civarında görülmüş. Bu durum çok mühim. Kendisinin çok önemli bir görevi vardı ve neden bunu bildirmeden bu görevi bıraktı, açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Asakura'ya gidip peşine düş. Onu bir şekilde ikna et, gerekiyorsa zor kullan ve Ishigakure'ye getir. Görevi bırakma sebebini öğrenebiliyorsan âlâ, ancak öğrenemesen de görüştüklerinde Kageyasu-sama onu bizzat ikna edecektir."

Bu noktadan sonra biraz ıkına sıkıla devam ediyor.

"Tavşan, bu rapor sizden gelmedi. Asakura'daki rutin devriye raporları arasında fark edilince Kageyasu-sama'ya iletilmek adına buraya geldi. Ben de insiyatif kullanıp senin zaten bu durumun farkında olup çoktan Asakura yoluna düştüğünü söylemiş bulundum..."

Gözlerini kaçırıyor biraz. "Ancak Kagi'nin köye gelişi de yoldaki devriyeler tarafından buraya iletildi. O da istihbarat biriminden gelmedi. Tavşan, birimde bir şeyler oluyor. Karanlıkta bırakılıyoruz. Bunların hepsinden haberdar olunması gerekirdi. Devriyelerden Kageyasu-sama'nın şahsi analistleri tarafından derlenen raporlar düzgün ulaşıyor sadece. Kageyasu-sama bu hususta biraz hassas. Onun daha çok sinirini bozmamak ve seni de zora düşürmemek adına Shijo meselesi ile bizzat ilgilendiğini, bu hususa da akabinde odaklanacağını belirtmek durumunda kaldım. Umarım hata etmemişimdir." dedikten sonra, kısa bir nefes alarak tekrar söze giriyor. İçten ve sıcak bakışları ile seni güvende hissettiriyor.

"Shijo'yu buraya getirdikten sonra ikinci görevin istihbarat biriminin araştırılması ve bu problemlerin giderilmesi olacak Tavşan. Bunu yapabilecek yegâne kişinin sen olduğunu düşünüyorum. Sınır hattındaki başarılı görevlerini hesaba katınca senden iyisi yok gibi."

Biraz duraksıyor, söyleyip söylememe arasında gidip geliyor, ancak en sonunda söylemeye karar vererek "Bu ikinci görevinden sonra istihbarat birimi yeniden yapılandırılacak. Başarılı olduğun takdirde ekibin başına geçmen için Kageyasu-sama'ya seni önermek istiyorum Tavşan." diyerek ağzındaki baklayı çıkarıyor. Ardından mahçup olmuş bir şekilde bakışlarını kaçırıyor. Bir kaç saniye sonra ise rahatlayıp tavırlarını düzeltiyor.

"Kagi'yi kafaya takma, kumda tane. Kagi yel gibidir, eser geçer. Daha büyük problemlerimiz var." dedikten sonra cevabını, varsa da sorularını beklemeye başlıyor oturduğu yerde.

Sohei'nin dediklerini kafanda objektif olarak irdeliyorsun. Kagi'nin köye gelmesi ve Shijo'nun görevi terk etmesi en azından senin veya bir ekipdaşının masasından geçmeliydi. Bunun gerçekleşmemiş olması ve senin (muhtemelen bağlı olduğun birimin) karanlıkta kalması kabul edilemez bir şey. Köy yönetimi açısından bu ekibin işlevsiz olduğunun bir göstergesi. Ekip seni de kapsadığından bu işin bir noktada senin de hanene yazıldığına eminsin.

[Kita Usagi]

Ryoken'e parşömeni teslim ettiğinde Kagi söze girmişti. Bingo kitaplarındaki bilgisini öğrenmek istiyordu. Tabii içinde bulundukları durumda Kagi ile böyle bir muhabbete girecek hali yoktu. Sonuçta Kagi bir kaçaktı ve köyünü, yoldaşlarını bu şekilde kolayca arkada bırakabilecek birisi ile herhangi bir muhabbete girmek istemiyordu. Bu yüzden Sohei araya girmemiş olsaydı bile Kagi ile herhangi bir konuda konuşmamayı tercih ederdi. İçinde bulundukları durumda ise, Sohei'nin Usagi yerine cevap vermesini takiben Usagi bakışlarını Sohei'den çevirmemişti. Oda da sanki Kagi yokmuş gibi davranmaya devam etmişti. İçinde biriken öfkeyi böyle bastırabiliyordu ancak.

Kagi ve Ryoken odadan çıktıktan sonra Sohei tekrardan "Tavşan" diyerek söze başlamıştı. Yüzünde beliren, Usagi'nin uzun zamandır görmediği masum ve "anne şefkatli" bakışları Usagi'nin daha ılıman yaklaşmasını sağlamıştı Sohei'ye. İçinde barındırdığı anne özleminin nasıl bir şey olduğu tekrardan yüzüne vurmuştu bu bakışlar. Bunu bilerek mi yapmıştı, yoksa istemeden mi böyle bir ifadeye bürünmüştü bilemiyordu. Bildiği tek şey, biraz önce Sohei hakkında düşündüğü kötü düşüncelerin -en azından bir kısmı- buharlaşıp gitmişti.

Sohei'nin görevi anlatmaya başlaması üzerine Usagi dikkatle dinlemeye başladı Sohei'yi. Shijo görev yerini terk etmiş ve Asakura civarında görülmüştü. Çok önemli bir görevi varken görevini terk edip kafa dinleyecek birisi değildi Shijo. Köyde yaşanan son olaylardan sonra Shijo'da bir değişiklik olduğunun az çok farkındaydı, gönülden bağlandığı kişileri tek tek kaybetmiş olması Shijo'da derin yaralar açmış olmalıydı. Lakin bir görevi terk etmeyi meşrulaştıracak bir bahane değildi bu. Bununla birlikte önemli bir durum olmasa görevini terk edecek birisi de değildi Shijo. Bu olayda bir şeyler vardı ve Usagi'den bunu öğrenmesini istiyorlardı. Bu görev için neden kendisinin seçildiğini de Sohei'nin konuşmasına devam etmesiyle öğrenmişti.

Konuşmasının devamında bu raporun istihbarat biriminden gelmediğini belirtmişti. Duyduklarından sonra gözlerini kısıp kafasın hafiften yana çevirerek karşılık vermişti Usagi. "Nasıl yani?!" dercesine. Bu tarz bilgilerin istihbarat birimi masasına ulaşmamış olması imkansızdı. O anda içinde bulunduğu birimde ters giden bir şeyler olduğunu anlamaya başlamıştı. Konuşmasının devamında Kagi'nin köye girişinin de istihbarat birimi tarafından iletilmediği bilgisini almış olması ile düşünceleri kesinleşmişti. İstihbarat biriminin içerisinde "düzeltilmesi" gereken bozuk kişiler vardı. Bu düzeltmeyi ise ilk görevini bitirdikten sonra Usagi'nin yapması gerekiyordu. Sohei'nin Kagi ve Ryoken odadayken bahsettiği görevin bu kadar önemli olacağını beklemiyordu. Bir yandan içinde bulunduğu birimin adının lekelenmesi sinirlendirsede Usagi'yi, bir yandan da mutluydu. Zira sonunda zorlu bir saha içi göreve çıkacaktı. Bu, yaklaşık iki yıldır beklediği bir görevdi. Ne var ki bu görevin içlerindeki potansiyel hainleri bulmak olması Usagi'yi göreve daha sıkı sarılmaya itecekti. Ishigakure'ye ihanet edenler, Usagi'nin gözünde öldürülecek canlılardan başka bir şey değillerdi.

Sohei'nin konuşmasını bitirmesi ile edindiği bilgileri hızlıca kafasından geçirdi. Rapor, Shijo, Asakura. Bu bilgilerin hiçbirisini masasında gördüğünü, ya da ekip arkadaşlarının bu konulardan bahsettiğini hatırlamıyordu. Böylesine önemli bir jouninin görev yerini bildirmeden terk etmiş olması muhakkak ki bulunduğu birim tarafından raporlanmalıydı. Bu durumda da Sohei dediklerinde haklıydı. İçinde bulunduğu birimin temizlenmesi gerekiyordu. Usagi ise bunu zevkle yapardı.

"Öncelikle beni onurlandırdınız Sohei-san" Başını hafifçe öne eğerek teşekkür etmişti Usagi. Hemen ardından tekrardan söze girdi. "Elbette Sohei-san. Dediğiniz gibi hızlıca Asakura'ya doğru yola çıkacağım. Herhangi bir durumda ise raporun elime ulaştığını, lakin huzursuzluk çıkartmamak için sizinle iletişime geçerek bu operasyonu gizlilikle yürütmemiz gerektiğini kararlaştırdığımızı söyleyeceğim." Bir süre bekleyip bu cevabına bir karşılık verme süresi tanıyacaktı. Ardından sözlerine devam edecekti. "Yine aynı şekilde Shijo görevinden sonra hızlı bir şekilde, masa altından istihbarat birimini temizleyeceğime emin olabilirsiniz. Bulgularımı direkt size, veyahut Kageyasu-sama'ya ileteceğim. İsterseniz bu durumun bir süredir ikimizin de radarında olduğunu, işleri kimseye belli etmeden titizlikle yaptığımızı kararlaştırabiliriz. Her iki durum için de olayları tutarlı şekilde anlatmamız Kageyasu-sama'nın gazabını hissetmemek için yararımıza olacaktır." Bu sözlerini gülümseyerek bitirmişti. Edindiği bilgiler ışığında Sohei'ye olan güvensizliği bir miktar azalmış olsa da hala tam olarak güvenmiyordu geçmişinden dolayı. Yine de Sohei'nin sözlerini dikkate alacak ve Ishigakure'ye olan bağlılığının getirdiği sorumluluklardan kaçmayacaktı.

"Çıkmadan önce izninizle son bir soru sormak istiyorum." diyerek Sohei'ye izin vermesi için süre tanımıştı. Hemen ardından sorusunu sordu. "Shijo ne işler çeviriyorsa, bu işleri irdelememi ister misiniz? Bir süre onun yanında kalıp yardım teklif edebilirim kendisine. Biliyorsunuz ki her ne kadar Shijo ile aynı rütbede olsak da beni dinlememe ihtimali var. Buna ek olarak gücümün ona yetmeme ihtimali de var. Bu tarz bir durumda eli boş dönmek istemem." Sözlerini bitirdikten sonra meraklı gözlerle Sohei'yi dinleyecekti. Ardından tekrardan baş selamı ile odadan çıkıp, hızlıca hazırlanarak yola çıkacaktı. Vakit kaybetmek istemiyordu.

[GM - Naruto]

Sohei sakince seni dinliyor ve sorularını sormadan önce lafa giriyor. "Tabii, dediğin şekilde kabul edebiliriz. Kageyasu-sama ile tekrar konusu açılacak olursa bir süredir titizlikle yürütüldüğünü hatırlatırım." diyor rahatlamış bir şekilde. Ardından sorunu dinliyor oturduğu yerden, akabinde düşünceli gözlerle camekandan dışarıya bakıyor, gözleri uzaklara dalmışken konuşmaya başlıyor.

"Shijo benim de detaylarına nail olmadığım, Kageyasu-sama tarafından verilmiş bir direkt görevlendirme altındaydı. Yanlış bilmiyor isem bir cinayet vakasını araştırmaktaydı. Ancak rapor veya haber vermeden görev yerini terk etti. Şu anda emirleri aktif bir şekilde yok sayıyor ve Kageyasu-sama onu burada görmek istiyor. Görevinin bir önemi kalmamış gibi şu noktada. O yüzden yanında durmanı veya ne yaptığını öğrenmeni tavsiye etmiyorum." Derin bir nefes vererek cümlelerini bitiriyor.

Bakışları tekrar sana dönüyor. Gözleri hafif aralanıyor ve imalı bakışlarla seni süzüyor. "İstihbarat açıkları bir yana, Kageyasu-sama'nın istediği gibi Shijo yakın zamanda burada olmazsa asıl o zaman korkmamız lazım Tavşan." diyor. İmalı bakışları anlık bir korku ifadesine bürünüyor. Ardından tekrar camekana bakışlarını çeviriyor ve huzurlu gözlerle Ishigakure'yi izlemeye geri koyuluyor.

[Kita Usagi]

Önerisinin Sohei tarafından kabul edilmiş olması, kafasında net bir giriş, gelişme, sonuç ilişkisi kurmasını sağlamıştı. Herhangi bir şekilde konusu açılması durumunda söyleyecekleri şeyi kararlaştırmış olmaları Sohei'yi kurtarıyor olsa da, bir yandan Usagi'yi de kurtarıyordu. İstihbarat biriminin bir üyesi olarak, Kageyasu'nun kulağına bu kararlaştırdıkları dışında bir şey gitmesi durumunda shinobiliğinin bile risk altına gideceğinin farkındaydı. Bu sebeple kararlaştırdıkları hikayeyi aklının bir köşesine dikkatlice not etti.

Sohei, sözlerinin devamında Shijo'nun görevi hakkında bilgilendirme geçmişti. Bir cinayet vakasına atanmıştı direkt olarak Kageyasu tarafından. Bu cinayet vakasının kendi birimine düşmediğini tahmin ediyordu zira böyle bir olayı duyduğunu hatırlamıyordu. Bir anlık boş bulunarak, sesli düşünmeye başladı. "Görevi sırasında rastladığı bir kişi ya da edindiği bir bilgi yüzünden Asakura'ya geçmiş olabilir. Belki de katili arıyordur. Lakin emirleri boşa sayıyor olması iyiye işaret değ..." Sesli düşündüğünü fark ederek anlık duraksadı. "Kusura bakmayın sesli düşünüyorum. Alışkanlık oldu biraz." Masumca gülümseyerek dilemişti özrünü. Sınır ötesi operasyonları yönettiği zamanlardan kalma bir alışkanlıktı bu. Odada herkesin bu tarz düşüncelerini sesli söylemesi, diğerlerinin bu düşüncelerden bir şeyler yakalayıp önlerindeki sorunu daha hızlı çözmelerine yaramıştı. Lakin artık o odada değildi. Şu an içinde bulunduğu ortam, içinde bulunacağı ortam iki yıldır alıştığı yerden çok daha farklıydı.

Sohei'nin son sözlerini dikkate alarak selamını verdi Usagi. "Eklemek istediğiniz başka bir şey yoksa direkt olarak Asakura'ya doğru yola çıkıyorum Sohei-san." Sohei'nin söyleyeceği bir şey olması durumunda onu da dinleyecekti. Çıkabileceği ifadesini duyarsa öncelikle odadan çıkarak evine gidecekti. Sonrasında ekipmanlarını toplayıp vakit kaybetmeden Asakura'ya doğru yola çıkacaktı.

[Rouba]

"Çıkabilirsin Tavşan." dedi sakince ve Usagi'nin odadan çıkışını izledi. Ardından ilk defa, bütün ciğerlerini doldurarak derin bir nefes verdi ve ayağı kalktı.

Bastonunu özlemişti. Evde bırakmaya karar vermişti, biraz ayaklarını çalıştırmak istemişti sadece. Ancak özlemişti yine de. Sadece kendi ağırlığını değil bir umut, bir ışık taşımaktaydı. Bunların hafif olacağını düşünmesi ve bu dizlerin hepsini taşımasını umması naiflikten öte bir şey değildi. Ancak naiflik kötü müydü?

"Hiç de bile." diye fısıldadı ve camekana ilerledi. Ishigakure'yi süzmeye başladı derin gözlerle tekrar. Naifçe yaşamak... Özgürlüktü onun gözünde. Hiç bir şeye bağlı kalmadan, bilmeden. Bu özgürlüğü herkese tattırmak mıydı amacı, o noktada emin değildi. Ancak bunun için savaşmak onun yegâne kudret kaynağıydı.

Tepedeki güneşe gözlerini kaydırdı ve olan olayları düşündü. Konuşmalarını aklından geçirdi. Ona söylenenleri irdeledi. Kagi'yi tekrar görmenin ona neler hissettirdiğini tarttı içinden. Daija'yı anımsadı ve gözlerini istemsizce kapadı. "Mukadderat." dedi ve gönlünü ışığa açtı. Daija'nın dudaklarından dökülen bu laf anlam kazanmış, bir yap boz parçası daha yerine oturmuştu. Suratını ısıtan güneşten bakışlarını çevirdi ve dinç gözlerle odaya baktı.

Bundan bir kaç sene önce de buradaydı. O vakitten beri neredeyse hiç değişmemişti. O zamanlar tabii koltukta Ginbushi oturmaktaydı. Bir yanında ise Yajima Juzo, diğer yanında da Çakıl'ların o anki lideri. İsmini hatırlayamadı. Belki de hiç öğrenmemişti. Riaru güçlerine karşı yapılan karşı saldırının arefesinde olan bu görüşmede o da bulunmuştu. Aktif olarak söz almamış, bütün konuşmayı Kaoru'ya emanet etmişlerdi. Arada Sanraku'nun lafa dalması pektabii kimseyi şaşırtmasa da, istediklerini alarak o masadan kalkmışlardı.

Şimdi ise burada başka bir mahlas ile bulunmaktaydı. Sırıttı istemsizce. Büyük yol kat etmişlerdi, ancak son hâlâ görünürde değildi. İşleri çok, kudretleri sonsuzdu.

“Ve hakikat muhakkak ki, tüm feveranlığa rağmen munis iradelerin kendini müşkül gören mahlukatlara sirayetinde gizlidir.”

Ellerini arkada birleştirdi ve köyü izlemeye devam etti. Bu manzaradan asla sıkılmayacağından o kadar emindi ki...

[GM - Naruto]

Usagi odayı terk ediyor ve Asakura'ya yola çıkmak için hazırlıklarına başlamak adına binayı terk ediyor.

Off Topic

Konu sonu. Yakında yeni konular açılacak, bu konunun ödülleri de bu konuların sonuçlarına dahil edilecek.