Yere çöktüğün gibi, olası yeni stratejilerini kafanda kurmaya başlıyorsun. Şu an 3*4 şeklinde haritalandırmış olduğun bölge zihninde canlanıyor ve kısa bir anlığına durumun özetini geçiyorsun kendi kendine. 2C’nin merkez noktasındasın. 3A ve 3B bölgelerinde siyah dumanlar salan büyük alevler mevcut. 2A bölgesinden panikle 1A’ya doğru sıçrayarak ilerlemekte olan ve sırtına bir duman kapsülü bağlı bir kurbağa mevcut. Az önce fırlattığın kunai 3D bölgesine doğru ilerlemekte, ancak ulaşıp ulaşamayacağına emin değilsin. Minik çınlaması halen duyulabiliyor. Batı sınırından 1C bölgesine girmiş olan ve hızla senin bulunduğun 2C’ye ilerlemekte olan bir shinobi mevcut. Bir diğer shinobi ise 2B’den direkt olarak güneye, diğerine benzer şekilde senin bulunduğun 2C alanına doğru ilerlemekte.
Derin bir nefes alıp harekete geçiyorsun. İlk iş olarak uyluk çantandaki iki sis bombasını alıp ilkini kuzeydeki 2B-2C sınırına, ikincisini ise batıdaki 1C-2C sınırına doğru fırlatıyorsun. Ayağa kalkıp ilerlemeye başlayacakken de sırtına bağlı duman kapsülünü etkinleştirdiğin kurbağayı olduğun yere bırakarak 3C bölgesine doğru ilerlemeye koyuluyorsun. Ormanlık bir bölgede olmanızdan mütevellit kabak gibi ortada değilsin, ancak diğer shinobilerin aksine hala gizlenerek ilerlemek durumunda olduğunun farkındasın. Aynı zamanda, az önce görüş açında olan iki shinobi ortalığı kaplayan yoğun sis ve duman sebebiyle artık görüşünden çıkmış durumdalar. Nerede olduklarını az çok tahmin edebilsen bile, net bir bilgi sahibi değilsin. 3C’ye koşuna devam ederken, artık çınlamanın duyulmadığını farkediyorsun. Muhtemelen kunai bir noktada ya bir ağaca saplandı ya da yerçekimine yenik düşerek durdu. Kendi sonunu da bu kunaiye benzetiyorsun istemsizce. Kunai gibi kendinin de hedefine ulaşıp ulaşamayacağına emin değilsin şu noktada.
Bir şekilde, yaklaşık 50 metrelik mesafeyi dikkat çekmeden katedip kafandaki 3C bölgesinin sınırlarına girdiğini farkediyorsun. Yer yer zemindeki çalılıklardan, yer yer yoğun yapraklarla kaplı ağaç tepelerinden ilerleyip bir şekilde görünmemeyi başardığını düşünüyorsun. Arkanda bıraktığın 2C bölgesinin büyük kısmı halen sis ve dumanla kaplı durumda. İki shinobi ise görünürde değil. Belki de alan sınırlarına attığın sis bombalarıyla yetinip duman kapsülünü çalıştırmasan daha iyi olabilirdi, en azından sınırı geçip alanın merkezine geldiğini tahmin ettiğin shinobilerin yerleri hakkında fikir sahibi olabilirdin gibi hissediyorsun. Kendini garantiye almak adına 20-30 metre kadar daha ilerledikten sonra yönünü kuzeye doğru çeviriyorsun. Kuzeyde, hala gökyüzüne salınan siyah dumanlar net bir şekilde görülebiliyor, yoğun ağaçlardan dolayı direkt ateşi göremesen de. 3B yönüne doğru hareketine başlıyorsun ancak iki shinobiyi de hala görmemiş olman içine kurt düşürüyor.
[Ikura Joaryu] Penetrasyon
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2904
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Ikura Joaryu] Penetrasyon
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Ikura Joaryu
- Kusagakure
- Posts: 23
- Joined: March 20th, 2025, 6:12 pm
Re: [Ikura Joaryu] Penetrasyon
Ağaçların üzerinden ve çalıların arasından gece kadar sessiz bir şekilde ilerliyordu Joaryu. Attığı her adımı hesaplayarak, ses çıkarmadan ve fark edilmeden yapmak zorundaydı. Harika bir pozisyonu, üstün bir becerisi veya alan kontrolü yoktu. Şu ana kadar başarabildiği tek şey olabildiğine yüksek bir karmaşa yaratıp, karmaşanın etrafında dolaşmaktan ibaretti. Bir sonraki ağaca doğru sıçrarken başını sola doğru çevirdi. Kurbağanın sırtındaki ile beraber üç adet sis bombası alanı komple dışarıdan gözükmeyecek bir sise boğmayı başarmıştı. Her ne kadar tüm sisi aşıp Joaryu'yu bulmalarını engelleyecek bir set çekmiş olsa da rakip shinobilerin görüş alanlarına, aynı set artık kendisi için de vardı. Shinobiler artık onun görüş alanında değillerdi ve pozisyonlarını tamamen kaybetmişti. Tek taraflı bilinmezlik, yerini karşılıklı bilinmezliğe bırakmıştı...
Nerede olduğunun bilinmediği avantajını kaybetmeden önce bu karmaşa alanından çıkmalıydı Joaryu. Etrafta sisler, dumanlar, kara bulutlar, çınlayan ziller hep bir ağızdan ben buradayım diye bağırıyorlardı. Joaryu ise bu kadar fazla dikkat dağıtıcı etmen içinde gölge gibi hareket etmeye devam etmeliydi. Harekete devam ederken savaş alanını düşündü.
Shinobileri gördükleri son noktalar ve kendi pozisyonunu aklındaki haritaya yerleştirdiğinde, ilerleyebileceği iki güzegahın olduğu çıkarımını yapabiliyordu. Ya direk kuzeye doğru hareketine devam edip, 3B üzerinden 2A'ya ve daha sonra da doğrudan sınıra hareket edecekti ya da daha riskli bir hareket ile birkaç dakika önce 2B'den 2C'ye hareket eden shinobinin olduğu güzergaha doğrudan dalacak ve sınıra doğru oradan ilerleyecekti. Riskli olan güzergah sınıra ulaşmasını hızlandıracak olsa da, güvenli yolda kara dumanların etrafından dolaşıp 1A'ya doğru ilerleme fikri kendisine daha mantıklı geliyordu. Böylece kendisini gizleyecek daha fazla etmen olacak, ceviz kabuklarını yakmadan önceki ilk planı olan spiral çizme fikrinden de uzaklaşmış olmayacaktı.
Rüzgar çanını duyamıyor olsa da bir yerlerde herhangi bir rüzgarın kıpırtısı ile gecenin sessizliğini bölmesi ve dikkatleri üzerine çekmesi Joaryu'yunun güzergahını bir nebze olsa rahatlatabilirdi. Buradan sonrası ishili shinobilerin kabiliyeti, biraz şans ve Joaryu'nun kararlılığı ile sonuca bağlanacaktı. İlk planını bozmayacaktı. Her ne kadar bir şeyler yolunda değilmiş gibi hissetse de, 3B'ye devam edecek ve oradan 2A'ya doğru geçecekti. 1A üzerinden ise sınırın öte yakasına geçip bu karmaşadan uzaklaşmayı umuyordu.
Nerede olduğunun bilinmediği avantajını kaybetmeden önce bu karmaşa alanından çıkmalıydı Joaryu. Etrafta sisler, dumanlar, kara bulutlar, çınlayan ziller hep bir ağızdan ben buradayım diye bağırıyorlardı. Joaryu ise bu kadar fazla dikkat dağıtıcı etmen içinde gölge gibi hareket etmeye devam etmeliydi. Harekete devam ederken savaş alanını düşündü.
1 | 2 | 3 |
---|---|---|
1A-Sis | 2A | 3A-KaraDuman |
---------- | ---------- | ---------- |
1B | 2B-Shinobi1 | 3B-KaraDuman |
---------- | ---------- | ---------- |
1C-Shinobi2 | 2C-ÜçSis | 3C-Joaryu |
---------- | ---------- | ---------- |
1D | 2D | 3D-RüzgarÇanı |
Rüzgar çanını duyamıyor olsa da bir yerlerde herhangi bir rüzgarın kıpırtısı ile gecenin sessizliğini bölmesi ve dikkatleri üzerine çekmesi Joaryu'yunun güzergahını bir nebze olsa rahatlatabilirdi. Buradan sonrası ishili shinobilerin kabiliyeti, biraz şans ve Joaryu'nun kararlılığı ile sonuca bağlanacaktı. İlk planını bozmayacaktı. Her ne kadar bir şeyler yolunda değilmiş gibi hissetse de, 3B'ye devam edecek ve oradan 2A'ya doğru geçecekti. 1A üzerinden ise sınırın öte yakasına geçip bu karmaşadan uzaklaşmayı umuyordu.

► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2904
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Ikura Joaryu] Penetrasyon
3C bölgesinden 3B bölgesine sessiz ilerleyişin esnasında anlamlı bir engelle karşılaşmıyorsun. 3B'ye girdiğini tahmin ettiğin sıralarda aradaki mesafenin kapanmasına bağlı olarak alanın merkezinde yanmakta olan alevlerin parıltısı yeniden gözüne çarpmaya başlıyor. Siyah dumanlar gökyüzüne doğru bir sütun misali uzanmayı sürdürürken parlak alevleri ve dumanı solunda bırakıp araya bir sur misali çekmek niyetiyle kendi sağ çaprazına doğru ilerlemeye koyuluyorsun. Aralıklı olarak çevrene bakmayı da ihmal etmiyorsun bu süreçte, hala arkanda birileri olabilir. Gelgelelim gözüne kimse çarpmıyor. 2C bölgesinde uygulamış olduğun üç sis taktiği şimdilik meyvelerini veriyor gibi görünmekte. Rüzgar çanının sesi hala kulaklarına çalınmıyor, belki o yönden buraya rüzgar esmediği içindir diye düşünüyorsun. Ancak Ishi'li shinobiler o çanın sesini duymakta iseler, senden uzaklaşmış olabileceklerini düşünüyorsun.
Hedefinden hiç şaşmadan, 3B'nin merkezinde kalan alev kütlesini solunda bırakarak bir yay çiziyor ve 3A'nın sınırına giriyorsun. Bununla birlikte ikinci alev kütlesinin parlaklığı da gözüne çarpıyor. Eğer kimseye yakalanmadan buradaki alevi de solunda bırakarak yönünü batıya çevirip 2A'ya ilerleyebilirsen, üzerindeki yükün büyük kısmının kalkacağını hissediyorsun. Zaman senin için oldukça hızlı akıyor. 3A'nın merkezinde cayır cayır yanmakta olan alevleri soluna alıp aşağıdan sol yukarı doğru çark çiziyor ve A koridorunun üst sınırına ulaşıyorsun. Peşinde hala kimse yok gibi görünüyor. Eğer her şey yolunda giderse, artık yapman gereken tek şey takribi 250 metrelik '1A+2A+3A'nın yarısı' mesafesini tamamlayarak sınırdan içeri girmek gibi görünüyor. Ortalarda kimse yok, ve düz koridor tamamen karşında açık gibi görünüyor. Harekete geçmeden önce etrafına bakıp belki önlem olarak bir plan yapmak için birkaç saniyen var gibi görünmekte.
Hedefinden hiç şaşmadan, 3B'nin merkezinde kalan alev kütlesini solunda bırakarak bir yay çiziyor ve 3A'nın sınırına giriyorsun. Bununla birlikte ikinci alev kütlesinin parlaklığı da gözüne çarpıyor. Eğer kimseye yakalanmadan buradaki alevi de solunda bırakarak yönünü batıya çevirip 2A'ya ilerleyebilirsen, üzerindeki yükün büyük kısmının kalkacağını hissediyorsun. Zaman senin için oldukça hızlı akıyor. 3A'nın merkezinde cayır cayır yanmakta olan alevleri soluna alıp aşağıdan sol yukarı doğru çark çiziyor ve A koridorunun üst sınırına ulaşıyorsun. Peşinde hala kimse yok gibi görünüyor. Eğer her şey yolunda giderse, artık yapman gereken tek şey takribi 250 metrelik '1A+2A+3A'nın yarısı' mesafesini tamamlayarak sınırdan içeri girmek gibi görünüyor. Ortalarda kimse yok, ve düz koridor tamamen karşında açık gibi görünüyor. Harekete geçmeden önce etrafına bakıp belki önlem olarak bir plan yapmak için birkaç saniyen var gibi görünmekte.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Ikura Joaryu
- Kusagakure
- Posts: 23
- Joined: March 20th, 2025, 6:12 pm
Re: [Ikura Joaryu] Penetrasyon
Sessiz ve dingin... Kimsecikler duymadan, paranoid fikirlere kapılmadan, planlarını onlarca ve hatta yüzlerce kez değiştirmeden yapması gerekeni yapıyordu. Ormanlık araziye girerken kafasındaki plan burada bir spiral çizip sınır devriyelerinin aklını karıştırıp buradan uzaklaşmaktı. Geldiği noktada izlediği yolu düşündüğünde ise gerçekten de 3B'de ormanda ovalimsi bir spiral ile turladıktan sonra 3B'de çözülmüş gibiydi. Solunda parlayan ateşin gökyüzüne yaydığı kara dumanları kendisine bariyer edinmiş şekilde ilerliyordu Joaryu. Artık daha berrak bir zihin ile düşünebilir bir hale gelmişti. Kafasında kurmuş olduğu askeri harita taslağının en kuzeyine kadar ilerlemeyi başarmış, haritanın kuzey sınır çizgisinde tekrar batıya çevirmişti yüzünü. Her adımında planın başlangıç anından bu ana kadar yaptıkları ile ilgili kendini sorgulamaya çalışıyordu Joaryu. Biraz fazla dikkat çekmiş olması muhtemeldi, belki de dümdüz yürüyerek sınırı geçebilecekken biraz fazla olay yaratmıştı. Şu ana kadar fark edilmemiş olduğunu düşünüyordu, devriye muhakkak birilerinin buralarda olduğunu biliyordu ama Joaryu'nun burada olduğunu bilen kimse yoktu. Kişisel eşyaları, alınbandı, onun Joaryu olduğunu gösterebilecek her şey sırt çantasındaydı. Bir silüet kadar gözükmüş olsa bile, gözüken şeyin kusagakureli bir shinobi olduğunu kimse anlamayacaktı. Hareket güzergahını hiç bozmadan devam etti. 1A'nın kuzey sınırından, devriye çizgisini aşmayı umuyordu.
Asıl zor olan bu devriye çizgisini aştıktan sonraki kısımdı. Joaryu takip edilmediğinden emin olmalı ve anca emin olduktan sonra tempolu hareketine başlamalıydı. Kiminle buluşacaktı, onu birisi mi bulacaktı. Nasıl bulacaktı. Joaryu nereye gidiyordu. Bilmiyordu. Kızıl saçların altında parıldayan buzdan gözlerine fazlasıyla uzun süre kilitlenmiş ve ne söylediğini duymamıştı belki de Aisu'nun. Sınırın ötesinde birilerinin onu bulacağından bahsetmişti sadece. Kendi anıları içinde birkaç saniye boyunca dolaştı. Gerçekten de kime gideceğinden bihaberdi. Bölge belli, senaryo belli; kendisini birinin bulması gerekiyorsa bulacağını düşündü. Sonuçta Kusagakure, Joaryu'yu buraya boşuna göndermemişti.
Çevre kontrolü yaparak devriye sınırına doğru hareketine sessizce devam ediyordu Joaryu. Ağaçların, gökyüzünün ve rüzgarın kendisine yardımcı olmasını umarak hareket güzergahını bozmadan ilerliyordu. Kendisini unutturup hızını arttırması an meselesiydi. Devriye sınırını geçtikten bir süre sonra Aisu'dan aldığı üçüncü kurbağayı da doğaya bırakacaktı Joaryu. Sınırda gezinen albino kurbağaların benzeri, sınıra yakın bir yerlerde dolaşan birinin üzerinde bulunursa başına bela olabilirdi. Yolun devamı Çimen ülkesinin kapsayıcı toprakları değildi artık. Buradan sonrasında her hareketine, her cümlesine ve hatta mimiklerine bile sahip çıkmalıydı. Öncesinde planladığı gibi devriye sınırını geçtikten sonra başlayacağı tempolu koşusu ile, bu sınırdan yeteri kadar uzaklaştığına karar verdiği anda ise sıradan bir vatandaş gibi adımlarını yavaşlatacak ve dikkat çekmeden aynı yolda ilerlemeye devam edecekti.
Asıl zor olan bu devriye çizgisini aştıktan sonraki kısımdı. Joaryu takip edilmediğinden emin olmalı ve anca emin olduktan sonra tempolu hareketine başlamalıydı. Kiminle buluşacaktı, onu birisi mi bulacaktı. Nasıl bulacaktı. Joaryu nereye gidiyordu. Bilmiyordu. Kızıl saçların altında parıldayan buzdan gözlerine fazlasıyla uzun süre kilitlenmiş ve ne söylediğini duymamıştı belki de Aisu'nun. Sınırın ötesinde birilerinin onu bulacağından bahsetmişti sadece. Kendi anıları içinde birkaç saniye boyunca dolaştı. Gerçekten de kime gideceğinden bihaberdi. Bölge belli, senaryo belli; kendisini birinin bulması gerekiyorsa bulacağını düşündü. Sonuçta Kusagakure, Joaryu'yu buraya boşuna göndermemişti.
Çevre kontrolü yaparak devriye sınırına doğru hareketine sessizce devam ediyordu Joaryu. Ağaçların, gökyüzünün ve rüzgarın kendisine yardımcı olmasını umarak hareket güzergahını bozmadan ilerliyordu. Kendisini unutturup hızını arttırması an meselesiydi. Devriye sınırını geçtikten bir süre sonra Aisu'dan aldığı üçüncü kurbağayı da doğaya bırakacaktı Joaryu. Sınırda gezinen albino kurbağaların benzeri, sınıra yakın bir yerlerde dolaşan birinin üzerinde bulunursa başına bela olabilirdi. Yolun devamı Çimen ülkesinin kapsayıcı toprakları değildi artık. Buradan sonrasında her hareketine, her cümlesine ve hatta mimiklerine bile sahip çıkmalıydı. Öncesinde planladığı gibi devriye sınırını geçtikten sonra başlayacağı tempolu koşusu ile, bu sınırdan yeteri kadar uzaklaştığına karar verdiği anda ise sıradan bir vatandaş gibi adımlarını yavaşlatacak ve dikkat çekmeden aynı yolda ilerlemeye devam edecekti.

► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2904
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Ikura Joaryu] Penetrasyon
Herhangi bir problemle karşılaşmadan, 1A bölgesinin kuzey çizgisi üzerinden ilerlemeyi sürdürüyor ve nihayetinde daha önce tespit etmiş olduğun sınır çizgisine ulaşıyorsun. Sağında ve solunda, yani kuzey yönünde ve güney yönünde birkaç kilometre ötede birer devriye noktası olduğunu biliyorsun ancak kimseyle karşılaşmıyorsun. Sınırın biraz ilerisine geçtikten hemen sonra, sırtındaki duman kapsülünü çalıştırmadan albino(?) kurbağayı doğaya bırakıyor ve ilerleyişine sürdürüyorsun dikkatli şekilde.
Birkaç kilometre daha dikkatli şekilde ilerliyorsun. İlginç bir şekilde, peşinde gerçekten kimse yok gibi gözüküyor. Kaya Ülkesi sınırları içerisindesin. Şimdi sıra, buluşman gereken kişiyi bulmakta. Ya da onun mu seni bulması gerekiyor?
Birkaç kilometre daha dikkatli şekilde ilerliyorsun. İlginç bir şekilde, peşinde gerçekten kimse yok gibi gözüküyor. Kaya Ülkesi sınırları içerisindesin. Şimdi sıra, buluşman gereken kişiyi bulmakta. Ya da onun mu seni bulması gerekiyor?
Off Topic
Konu sonu. Yakında yeni bir konu açılacak, açılan yeni konunun ödüllerine bu konunun ödülleri dahil edilecek.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.