[5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » March 19th, 2021, 2:36 am

Ringo: Heykel ileriye doğru bir adım daha alıyor. Bu sırada Gin ile kombo saldırınızı hazırlıyorsunuz. İkinizin de teknikleri hazırlamanız bir kaç saniyenizi alıyor, ardından mükemmel bir senkronizasyon içerisinde saldırınızı başlatıyorsunuz. Bu sırada, heykelin kafasının üzerindeki sarı saçlı eleman ne yapacağınızı az çok tahmin etmiş olacak ki, kendini heykelin suratının önünden aşağıya bırakıyor. Siz heykelin sağ omzunun arka tarafında konumlandığınız için sarı saçlı elemanı kafayı terk ettikten sonra göremiyorsunuz, zira heykelin ön tarafında kalmakta kendini bıraktığı yer.

Fakat bu sizin tekniğinizi kullanmanıza bir engel değil. Sarı saçlı çocuk kendini bıraktığında iki teknik havada karşılaşıyor, genişleyen Renkuudan, Endan ile birleşiyor. Bir alev sütunu heykele arkadan muazzam bir şiddetle çarpıyor. Bu çarpma o kadar kuvvetli ki heykelin ikinci adımı yalpalayarak gerçekleşiyor ve ileriye doğru biraz eğiliyor. Muazzam bir alev sütunu sizin bulunduğunuz konumdan heykelin belden yukarısını kapsayacak bir şekilde hücum ediyor, sütun heykelle temas ettikten sonra etrafa kayalara çarpan bir deniz dalgası gibi yayılıyor. Tek fark, bu deniz dalgası aşırı sıcak bir alev kütlesi.

Etrafa yayılan alev dalgası çevredeki ağaçlara sıçrıyor. Ağaçlardan bazılarının alev aldığını görüyorsun.

Alev kütlesi yok olduğunda, heykelin tam olarak sağ kürek kemiğinin olduğu yerde çok derin bir çatlak seçiyorsunuz. Bu çatlak kürek kemiğinden başlıyor ve çapraz bir şekilde sırtın aşağı kısmına ilerliyor. Bu heykelin vücut bütünlüğünü bozmuşa benzemiyor, hatta hareketini çok da kısıtlayacağını düşünmüyorsunuz ancak tekniğinizin ne kadar efektif olduğunu gözler önüne seriyor. Heykelin sırt kısmı siyahlaşmış durumda alevin etkisiyle. Sarı saçlı çocuğu bulunduğunuz noktadan seçemiyorsunuz. Ona zarar veremediğinizin farkındasınız. Avantajlı konumunu kaybetmiş durumda, bu size ona hasar vermenizden daha büyük bir başarı hissettiriyor.

Heykel kılıcını kaldırıyor büyük kovukluğu ağacı hedef alarak. Birazdan indirecek gibi.

Ağırlığın geri geliyor. Gin'in seni eski performansında seni taşımasını istiyorsan ağırlığını tekrar azaltman gerek.
Usagi: Suta'nın sırtına atlıyorsun ve heykele doğru koşturuyorsunuz beraber. Tekniğini hazırlıyorsun ve kısa bir süre sonra heykelin yanına vardığınızda direkt olarak sağ ayağına suyu fışkırtıyorsun. Ardından, Suta'ya komutu verip üzerinden atlıyorsun. Suta, kükrüyor. Onun kükremesiyle beraber heykelin üst tarafında muazzam bir alev denizi görüyorsunuz. Gökyüzü ateşlerle kaplanıyor, bunun sebebinin Gin ve Ringo olduğunu fark etmeniz çok sürmüyor. Suta'nun kükremesi bitip özelliği aktif olduğunda alevler yok olmuş oluyor, ancak çevreye yağan ateş parçalarının bir kaç ağacı tutuşturduğunu görüyorsun. Suta, ileriye doğru atılıyor.

Suyla bulanmış ayağa doğru sağ pencesini çok sert bir şekilde geçiriyor. Elini geçirdiğinde oluşan elektrik akımı sadece pençenin değdiği yeri değil, suyun yayıldığı her yerde etkili oluyor. Büyük mavi patlamanın ardından, Suta sol pençesini geçiriyor kükreyerek heykele. Heykelin sağ ayağını topuğunda çok derin çatlakların oluştuğunu görüyorsunuz. Bu sırada heykelin Gin ve Ringo'nun saldırılarından aldığı kuvvetle ileriye doğru eğilmesi ile ayağa binen ekstra yükü fark ediyorsunuz. Topuktaki çatlaklar bu ekstra yükün altında gıcırdıyorlar, ayağın biraz deforme olduğunu ve kayaların birbirlerinin üzerinde kaydığını görüyorsunuz. Ayak hâlâ kullanılabilir halde, ancak sınırına çok yakın görünüyor. Doton üzerinde Raiton kullanmak ve onun efektifliğini Suiton ile arttırmak epey başarılı olmuşa benziyor.

Suta tam üçüncü pençeyi geçirecekken, sağ arka çaprazınızdaki bir ağacın üzerinden gelen alev topları Suta'ya isabet ediyor! Üç tanesi sırtına isabet ediyor, dördüncü, beşinci ve altıncıdan çok seri bir zıplama ile kurtulup saldırının geldiği yöne dönüyor Suta. Ağaçtaki kusarigamalı shinobiyi görüyorsunuz. Suta'nın hasar aldığı yerlerde ekstra birer shuriken de seçiyorsunuz. Bu, içerisine ekipman gizlenmiş Housenka no Jutsu olmalı, diye düşünüyor Usagi sınırlı Ninshuu bilgisiyle. Suta, adrenalin içerisinde aldığı hasarı tayin edememiş gibi görüyor fakat Usagi gayet sırtına derinden saplanmış shurikenleri seçebiliyor. Alevlerin bıraktığı yerlerde de yanık izleri mevcut.

Bu sırada da, heykelin göğüs kısmından bir ses duyuyorsunuz: "Reppushou!" Hızlı ve kesici bir hava akımı Suta'ya ilerliyor, üzerinden geçerken ona mini kesiler bırakıyor. Reppushou'nun etkisindeyken Suta'nın üzerindeki elektrik akımının dağıldığını görüyorsunuz fakat tekniğin etkisi bitince Suta'nın üzerindeki elektrik akımı tekrar harlanıyor. Heykelin göğüs kısmına baktığınızda, sarı saçlı elemanın heykelin göğüs hizasına getirilmiş olan kalkanın üzerinde durduğunu ve Suta'yı hedef alarak tekniği uyguladığını görüyorsunuz.

Heykel kılıcını kaldırmış ve indirmeye hazırlanıyor. Sarı saçlı eleman tekrar el mühürlerine başlıyor. Zincirli eleman sağ eliyle sol elinin bilekle dirsek arasını, sol eliyle de sağ elinin bilekle dirsek arasını tutuyor. Kusarigamasının zincirini beline bağlamış ve belindeki kuşağına geçirmiş.

Suta az ama sık aldığı hasarlar neticesinde sinirlenmişe benziyor. Daha hasar kaldırabilecek gücü var fakat yok sayabilecek kadar da az bir hasar almış değil. Suta heykelin ayağının yanında, ondan heykelden öteye 3-4 metre mesafede Usagi bulunuyor. Yerden 6-7 metre yukarıda sarı saçlı eleman duruyor. Sarı saçlı eleman Suta'dan 10 metre kadar uzakta ve heykelin önüne doğru bir konumda. Zincirli çocuk ise Usagi'nin sol arka çaprazında, Suta'dan 12 küsur metre uzaklıkta. Usagi ile aralarında 7-8 metre mevcut.
Haru: Kukla ileriye atılıyor birden ve koşmaya başlıyor. Koşarken tıkır tıkır sesler duyuyorsun, kuklanın her yeri ayrı bir ses çıkarıyor gibi. Planını devreye sokuyorsun; kuklanın istediğin menzile varacağı anı tahmin edip kalkanını oluşturuyorsun. Kukla menzile girdiği gibi ileriye büyük bir adım atıyor ve iki pençesini de yandan sana doğru savuruyor. Fakat sen ondan önce kalkanı oluşturmuş oluyorsun. Kuklanın metal pençeleri büyük bir gümbürtüyle kalkana çarpıyor. Geriye doğru bir kaç santim kayıyorsun, bu sırada tekniğini uygulamaya çoktan başlamış oluyorsun. Ayağını yere vurduğun gibi yere 70-80 derece açı yapacak şekilde sütunu çıkartıyorsun.

Kalkanın arkasından seçebildiğin kadarıyla kuklanın havaya uçtuğunu görüyorsun. Asıl ilginç olansa herhangi bir çarpma sesi duymamış olman. Uçuş ise kontrollü, hatta senden uzağa doğru değil senin üzerinden arkana doğru fırlıyor! Kukla havada bir takla atarak senin üzerinden geçiyor ve arkana doğru ilerliyor, bu takla sırasında tam senin üzerindeyken ve sana uzaklığı 2-3 metreyken ellerini sana doğrultuyor. Kızın saçları etrafa savrulurken kapüşonunun içerisinde çok çılgın bir gülümsemeyle sana baktığını görüyorsun. "BAM!" diyor, heykelin kolları birden dirseklerinden ayrılıp sana uçuyor!

Aşırı hafif kalkanını aniden bir şemsiye gibi konumlandırıp gelen saldırıdan korunuyorsun. Bam, bam diye iki elin çarpma sesini duyuyorsun kalkana, ardından senden 3-4 metre uzaklığa arkana iniş yapmış oluyor kukla. Kuklanın dirsek ekleminin iki parçası arasında kablolar seçiyorsun, önünde yerde duran kollara baktığında. Bu kablolar ayrık kollardan çıkıp kuklanın dirseklerine ilerliyor.

Kukla aniden sol elini kendine çekiyor, kablo geriliyor ve kol yerine oturuyor kaşla göz arasında! Sağ kolunu aniden yukarıya kaldıran kukla, senin dibindeki kolu havaya fırlatıyor ve aynı hizada geri yere indiriyor. Bu kolun aşağıya doğru gelen saldırısını kafana yememek için kalkanını indirmiyorsun, şiddetli bir dalga yayılıyor kalkanından. Kız ile göz göze geliyorsunuz. "Yakaladıııım~~" diyor ve kalkan yukarıya doğru konumlanmışken sol elini sana doğru doğrultup tekrar fırlatıyor! Bu sırada sağ elini de geri çekiyor.

Tepki vermek için şansın var fakat aklında hep aynı şey dönüyor. Kız sana gerçekten bu saldırıyla hasar vermeye mi çalışıyor yoksa daha etkili bir saldırı için bir kurgu mu oluşturuyor? Dehşet zehir bir zekâya sahip olmasan da zeki bir Shinobi olduğun söylenebilir. Eğer bir şey yapmazsan baya baya bir yerlerine saplanacak bu uçan pençe, onda bir sorun yok. Asıl mesele nasıl bundan kurtulduğun. Karşındaki Shinobi'nin beyninin çok seri çalıştığının bilincindesin, seni spesifik bir pozisyona veya duruma güdüyor olabilir. Kalkanın görüş açını kestiği için Doryuu Shiki saldırısından nasıl kurtulduğunu göremedin, fakat tekniğini tek bir sefer gördükten sonra nasıl çalıştığını ve senin nasıl kullandığını çözmesi rakibinin mental kapasitesi hakkında bir fikir oluşturuyor. Senin beynin ise sana tek bir şey söylüyor aklında bu pençeden nasıl kurtulacağına dair ilk fikir tohumları filizlenirken: 'Lütfen tekrar tuzağa düşme.'
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » March 20th, 2021, 12:12 am

Sarışın çöl haydutu kaçmayı seçti. Güzel. Ringo ve Gin az önceki hamleleriyle tam olarak karşısında 'kimlerin' olduğunu göstermişti. İstediğini almış gibi hissediyordu. Çocuğun heykelin tepesinden onların üzerine fırtına yağdırdığı dönem geride kalmış gibiydi. Bununla birlikte ortaya çıkan manzaradan bir hayli keyif almıştı. Gin ile ne kadar uyumlu olduklarını bir kere daha fark etti. Alevler ve fırtına buluşup, taş canavarı sardı. Ardından canavarın yalpaladığını ve ona gerçekten hasar verebildiklerini gördü. Lakin çocuğu göremiyordu. Ringo ile yüzleşmekten ya kaçınıyor, ya da onu görmezden geliyordu. Yine de onun rakibi olmayı kafasına koymuştu genç shinobi. Bununla birlikte, golemin incitilemez olmadığını da anlamıştı. Saldırıları bittikten sonra ilk gözlemi, golemin sağ kürek kemiğinde oldukça derin bir çatlak oluşturduklarıydı. Kafasında çakan bir şimşek ile hiç vakit kaybetmeden çantasından bir adet kunai, bir de patlayıcı parşömen çıkaracaktı. Yapacağı şey basitti. Golemin ağaç kovuğuna doğru kılıcını indireceğini biliyordu. Bu kılıç ise sağ elindeydi. Her şey ortadaydı. Az önce oluşturdukları çatlağın en derin noktasına patlayıcı parşömeni geçirdiği kunaisini müthiş bir hızla fırlatacaktı! Ne kadar devasa bir heykel olursa olsun, vücudunun derinlerinde, içten oluşacak bir patlama ile normalde alacağından çok daha fazla hasar almasını bekliyordu. Böylece sırtına kadar uzanan çatlaklar daha da genişleyebilirdi. Bununla birlikte kılıcını sağ eliyle tutuyordu. Kılıcı savurmasına mani olmanın tek yolu, o kolu kökünden işlevsiz hale getirmekti.

"Yağalım şunun üstüne!" dedi dostuna. Ağırlığının geri gelmesiyle birlikte Gin'in onu daha fazla yukarıda tutması zorlaşacaktı. Daha aşağı inmelilerdi. Bu nedenle bulundukları konumdan, heykelin önüne doğru bir kavis alarak aşağı dalışa geçmek istiyordu Ringo. Dalışa geçtikten çok kısa bir süre sonra patlaması için kuracaktı parşömeni. Hareketine başlar başlamaz, cübbesinden beş adet shuriken çıkaracaktı. Ardından bu shurikenleri Fuuton chakrasıyla dolduracaktı. Dalışa başladıktan çok kısa süre sonra ise çocuğu artık görüş alanına alabileceğini hissediyordu. Zira çocuğun aşağı atladığını görebilmişti. Ne ile meşgul olduğunu, ya da ne yaptığını hiç bilmiyordu. Bu nedenle onu göreceği anı kolluyordu. Eğer ki onu göremezse, Gin'in gözlerinden faydalanıp onu en kısa sürede bulmayı aklına koymuştu. Artık avantajın kendisinde olduğunu biliyordu. Hızlı, ani ve havadan. Çocuğu kadrajına aldığı an, Shurikenleri üzerine yağdıracaktı. Kaiten Shuriken'in hızı ve gücüne, dalışın momentumu ve Ringo'nun ustalığı da eklenecekti. Elde ettiği avantajı sonuna kadar kullanmasına çok az kaldığını hissediyordu.
Kita Usagi wrote:Usagi'nin hıncı ve siniri son olanlardan sonra kat be kat artmıştı. Golemin bir ayağını neredeyse işlevsiz bırakmalarına çok az kalmıştı ki adi bir şekilde canından çok sevdiği panterine saldırmışlardı. Bunu affetmeyecekti. Sarışın çocuğun el mühürlerine başladığını farketti. Sol arka çaprazındaki hödüğün de boş durmayacağını biliyordu. Aynı anda ikisine birden yetişmesi imkansızdı. Suta'nın konumu hızlıca bir kere daha saldırıp ayağı paramparça etmeye yetecek kadar yakındı. Eğer bunu yaparsa, heykel sarsılırdı ve mühürlere başlamış olan çocuk da dengesini kaybederdi. Bu açıklık ise Usagi'nin zincirli çocuğa karşı harekete geçmesini sağlayabilirdi. Hiç beklemeden, "Suta! Devam!" dedi. Ayak hala su ile kaplı olmalıydı. Suta'nın özel yeteneği ile yapacağı sağlam bir darbe, yüksek ihtimalle çocuğun yapacağı herhangi bir teknikten önce gerçekleşirdi. Suta'nın yeniden saldırması sonrasında heykelin sarsılması kesin gibiydi. Sarışın çocuğu bir kaç saniye dahi geciktirmek, oldukça işine yarardı. Suta'ya komutunu verdiği an, sol çaprazındaki çocuğa doğru zig-zag çizerek ilerlemeye başlayacaktı. Bu esnada ise özel yeteneğini aktifleştirecekti. Herkesin bir numarası vardı. Usagi, o çocuğa ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterecekti. Çocuğun garip bir stans aldığını farketmişti. Ekipmanları ustaca kullandığına şahit olmuştu. Fuuinjutsu mu? Başka bir stil mi? Dikkatli olacaktı. Bu nedenle oldukça kısa olan mühürlerini tamamladıktan sonra çantasından çekeceği 2 shuriken, 2 de kunaiyi rakibine fırlatacaktı.
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » March 20th, 2021, 11:24 pm

yarın sabah yazacağım gecikme için özürler

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » March 21st, 2021, 6:06 pm

Haru'nun örümcek hisleri onu dürtmeye devam ediyordu, bir şeylerin yanlış olduğun dair çığlık atan, kırmızı ışıklar yakarak alarm veren içgüdüleri, onu hata yapmaktan alıkoymaya çalışıyordu. Vücudunda pompalanan adrenalin, bir anlığına olsun bu alarmlara tepki verebilmesini sağladı Haru'nun. Zihin sarayına attığı ilk adımda, darbe aldığı ilk saniyeler gözünün önüne geldi. Yerden saldırması, kızın onu geriye doğru zorlaması... "O köpek!" diye atacağı çığlık, belki saniyenin milyarda biri hızda geçip gitti bir anda zihninden. Kız onu irtifaya zorluyor olabilir miydi? Kızın tuzak kurabilme kabiliyetinden haberdardı Haru, belki de kızın yapmaya çalıştığı şey buydu. Bir alan belirle, dışına çıkma. Ayaklarını yerden kesme.

"Kollar yeterince hızlı gelmiyor. Hepsinden sıyrılabilirim. Dev Meka, düşündüğü kadar hızlı değil. Kızın kendisi de öyle. Hepsini atlatabilirim." Bu koyduğu kurallar çerçevesinde dövüşü birkaç an sonra tekrar değerlendirecekti. Kuralların doğruluğu, kazananı belirleyecekti. Akrobatik yeteneklerini ayağını yerden kesmeden de kullanabileceğine inanıyordu. Dönmek, yerden takla atmak, yerden hiç ayrılmadan parendeler atmak. Kızın istediği şeyleri yapmayacaktı. En azından, kızın istediği şeyin bu olmuş olmasını istiyordu.

Sol kol ona ilerlemeye başladığı anda kalkanını küçültmeye başlayacaktı. Önemli olan onu küçültmek değildi, sadece kalkanını kullanırken hareket edebilme lüksüne sahip olmayı istiyordu. Yarıçapından yarım metre azalması, onu tutarken hareket edebileceği kadar küçülmüş olmasına yeterdi. Tek bir tur kendi etrafında dönebilecek kadar moment'e ihtiyacı vardı. Bu momenti metal kukla kolun kalkana çarptığı o ana denk getirmeyi istiyordu. Küçülen kalkanı tutan kolunu biraz olsun eğmesinin, yaklaşmakta olan kolu sektirmeye yeteceğinin bilincindeydi. Öyle de yapacaktı. Kol, kalkanla temas ettiği saniye, kalkanın açısından dolayı biraz sekecek diye tahmin ediyordu Haru. Saldıracağı açıklık buydu.

Kol, kalkanla temas ettiği anda profesyonel bir dansçı gibi kendi etrafında dönüşüne başlayacaktı. Dönüşünü, kolun sekeceği tarafın tersine doğru yapmak istiyordu. Kalkana çarpan kolu kendi dönüş momentine dönüştürebilecek kadar kaslarını iyi kullanıyordu. Zaten kol sektikten sonra, kalkanı Gerçekliğin Kumaşı dövme formuna geri döndürecekti. Böylelikle seken kolun kablo kısmı tam yanında, belki bir iki metre uzağında kalacaktı. Bu Haru için yeterliydi, zira planı dönüşü esnasında Yari'sini, o kablolara savurabilecek şekilde savurabilmesiydi.

Kalkanı küçültürken kolunu açılı eğ, mekanik kol kalkana çarpıp sekecek. Bu çarpışmayı kendi etrafında dönme momentine çevirirken bir yandan kalkanı bozup Gerçekliğin Kumaşı'na döndür. Dönme momentini de işin içine katarak Yari'ni açıkta kalan kolun kablolarına doğru savur ve onları kes. Kolay bir plan gibi gelmişti Haru'ya, korktuğu tuzakların içine düşmediği takdirde.



Zamanı denk getiremedim. Düzgün de yazamadım, sona özet ekledim o yüzden. Özürler, tekrardan.

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » March 23rd, 2021, 12:50 am

Ringo & Usagi: Ringo patlayıcı parşömen bağlı kunaiyi hedeflediği gibi çatlağın içerisine gönderiyor. Havada vızıldayarak ilerleyen kunai çatlağın içinde yok oluyor. Beklemeden aşağıya dalışa geçiyorsunuz. Kısa bir süre sonra, heykelin omuz hizasını geçtiğinizde parşömeni patlatıyor. Fakat bu patlama çatlağı genişletse de heykeli tamamen saf dışı bırakmış veya heykelin sağ tarafını kullanılamaz hale getirmiş değil. Anlaşılan tek bir parşömen bu işe yetmedi. Daha büyük bir patlamaya ihtiyaç varmış gibi görünüyor. Heykelin kılıç hareketi devam ediyor ve kovuklu geniş ağacı paramparça ediyor.

Usagi, Suta'ya komutunu veriyor ve el mühürlerini yapmaya başlıyor kusarigamalı rakibine dönerek. Gözleri kesişiyor, minik bir duman bulutu eşliğinde çocuğun ellerinde dörder tane shuriken beliriyor. O sırada, sarı saçlı çocuğun sesi yankılanıyor: "Toshi! Panter!" Net ve kısa. Laf biter bitmez kusarigamalı çocuğun gözleri Usagi'den kopup pantere kitleniyor ve havaya fırlıyor birden. Usagi anca el mühürlerini bitirmiş ve modunu aktif etmiş oluyor. Çocuğa kunai ve shuriken fırlatsa da denk getiremiyor.

Suta, elektrik ile yüklenmiş pençelerini heykelin topuk kısmına geçirmeye devam ediyor. Bu sırada çevreye fırlayan kovuklu ağacın parçalarını seçebiliyorsunuz. Heykel ayağa kalkmaya çalışıyor eğildiği pozisyondan fakat bu çok fazla yük bindiriyor ayağına. Suta'nın ilk hamlesi indiğinde ayak tuzla buz olacak kadar çatlıyor. Son bir vuruş gerekli.

Fakat o vuruş gelmeden, kalkanla beraber yükselmekte olan sarı saçlı eleman, "Fuuton: Daitoppa!" diye bağırıyor ve Suta'yı hedef alan bir rüzgar kolonu oluşturuyor. Suta, 2. pençeyi geçiremiyor ve yere mıhlanıyor. Havadaki kusarigamalı, ellerindeki shurikenleri ellerini yana açarak fırlatıyor. Shurikenler bir yay çizerek rastgele doğrultularda Suta'ya doğru ilerliyor. Havadaki ilerleyişleri hafif parıltılarla devam ederken birden birbirlerine sürtüyorlar ve 8 shuriken de alev alıyor! Havada alev alarak ilerleyen shurikenler birer birer Suta'ya isabet ediyor ve saplanıyorlar!

Suta, hareketsiz kalışı ve Fuuton tekniği sebebiyle elektrikten olan zırhını kaybetmesi sebebiyle hasarı tam olarak alıyor. Bir an sonra, Usagi ile göz göze geliyorlar, ardından bir duman bulutu ile yok oluyor.

Ringo, Suta yok olduğu anda Kaiten Shuriken'i hazırlamış, sarı saçlı çocuğu görmüş ve onu fırlatmış oluyor. Tahminlerinden daha geç bir vakitte pozisyona girmiş oluyorlar. Gecikmeleri Ringo'nun vücudunun oluşturduğu hava direnci sebebiyle Gin'in çok seri dalış yapamaması sebebiyle oluyor. Sarı saçlı onu görmüşe benzemiyor. Havada uçan shurikenler aşırı yüksek hızlarda çocuğa saplanıyor. Biri omzuna, biri tam göğsüne isabet ediyor!

Bir an sonra, sarı saçlı çocuk 'puf!' sesi ve bir duman ile yok oluyor.

Heykel, ayağa kalkarken bir anlığına duruyor. Ardından, tüm vücudu tek bir seferde çatlaklarla doluyor. Bir an sonra, bu çatlaklar iki katına çıkıyor. Bir an sonra, üç katına. Esen bir rüzgârdan etkilenmişçesine ileriye doğru tuz ve buz olmuş bir şekilde yığılıyor kaya yığını. Bu yığıntı yüksek bir ses çıkarıyor ve ortamda yankılanıyor. Çevrede yanan ağaçların arasına, paramparça olmuş kovuğun kökünün üzerine doğru yamaçtan yuvarlanan taşlar gibi yığılıyor heykel. 20 metrelik heybetli şey oracıkta gözlerinizin önünde bir moloz yığınına dönüşmüş oluyor.

Kusarigamalı eleman yere inerken, etrafa çok büyük miktarda toz ve duman dağılıyor. Usagi ve kusarigamalı çocuğun görüşü kesiliyor. Nereye indiğini ve uzaklığını tayin edemiyor farkındalığı yetmediği için.

Tüm bunlar olurken Ringo ve Gin heykelin önünde olması sebebiyle heykelden öte tarafa doğru ağaçların üzerinde süzülerek uzaklaşıyorlar. Heykel yıkılıp etrafa yüksek miktarda duman çıkmasıyla tekrar olay yerine doğru harekete geçiyor Gin. Duman kabaca 30-35 metre çapında bir alanı kaplıyor Ringo'nun gördüğü kadarıyla. Bu alanın içerisi yanan ağaçlarla dolu. Orman yeşil ve yaş olduğu için bu yangın çok yayılmayacak gibi, özellikle etrafın tozla kaplanması alevleri kısa sürede söndüreceğe benziyor. Ama üssünün bu kısmının kel ve yanık ağaçlardan ibaret kalacağını tahmin ediyor her şey bittikten sonra.
Haru: El sana doğru uçarken derin bir nefes alıyorsun. Bu nefes alışını aniden durduruyor, adrenalinin vücuduna yayılmasına izin veriyorsun. Herşey senin için yavaşlıyor ve ele odaklanıyorsun. Bir tünel gibi daralıyor görüş açın fakat odağındaki şey senin için aşırı detaylı ve kocaman görünüyor.

Pençeli dev el uçarken, sana soldan isabet edeceğini fark ediyorsun. Kalkanını buna göre konumlandırıp sola doğru dönmeye başlıyorsun. Kalkana isabet eden el ile beraber dönüşün çok seri hızlanıyor. Odak noktandan çıkan el git gide küçülüyor fakat başka bir şey odağına girmeye başlıyor sen çembersel hareketini tamamladığında: kablolar.

Büyüteçle inceliyormuşçasına 4-5 tane kablonun nasıl iç içe girip bu kompleks yapıyı oluşturduğunu çözmek istiyorsun fakat buna harcayacak vaktin yok. Dönüşün hâlâ devam ediyor. Yari'yi bu kabloları tek bir hamlede kesecek şekilde konumlandırıyor ve kabloların içinden geçişini izliyorsun. Birer birer kablolar ayrılıyor birbirinden. İçlerindeki bakır işlemeyi seçebiliyorsun. Yari'nin keskin tarafından çıkan kıvılcımlar elin zırh tarafından sekerek etrafa saçılıyorlar.

Nefes veriyorsun kesme işlemi bittiğinde.

O anda, tünel görüşün birden bozuluyor ve dünya eski haline görüyor. Uzak, yakına, yakın uzağa fırlıyor. Bu yakınlaşma-uzaklaşma sana tokat gibi çarparken çok ani bir acı hissediyorsun göğsüne. Hayır, hissetmeye başlıyorsun, tamamen algılayacak kadar vakit geçmiş olamaz.

Kaburgalarının arasından sürtünerek geçip onları genişleterek ilerleyen metalin sesini ilk defa duyuyorsun, eğer böyle bir şey mümkünse tabii.

Başını aşağı indiriyorsun. Kız, yere eğilmiş, sanki sevgilisine evlenme teklif eden bir erkek gibi neredeyse bir dizi yere değecek şekilde ileriye adım atmış. Yukarıya bakar şekilde, kapüşonlu kafasını, saçlarını ve bu açıdan sırtını seçebiliyorsun. Elinde ise, bir kunai.

Gözlerin büyüyüp göz bebeklerin ufalırken asıl tuzağın bu olduğunu fark ediyorsun; kuklaya odaklanmak. Bu ortamdaki en tehlikeli şey ne bu pençeler, ne de havada uçan kollar. Asıl tehlikeli şey kunoichi.

Ve bu kunoichi elindeki kunaiyi tam kalbine saplamış durumda. Bir evlilik teklifi. Fakat ölüm ile.

Ağzından kan kusuyorsun. Kan damlaları suratından 30 santim kadar uzakta olan kızın suratına çarpıyor. Parıldayan kırmızı noktalar ve çizgiler kızın suratını dolduruyor. Kızın ifadesiz suratı gevşiyor ve rahatlıyor, gözleri kısılıyor. Dilini dışarı çıkarıyor ve suratının soluna isabet eden bir damlayı çok nazik bir şekilde diliyle yakalıyor. Kızıl parıldama ağzının karanlığında yok oluyor. Gülümsüyor. 32 dişi var.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » March 23rd, 2021, 3:38 pm

"Bu da ne?" diye geçti aklından, tekrar zamanı yavaşlatan o anlardan biri yaşanırken. Zihninden yaşananlar geçti bir anda. Bir çiçek gibi açarak kolu kestiği o an geldi gözünün önüne. Kız o an kuklanın üzerinde olmalıydı. Bu kız ne kadar hızlıydı ki, Haru'nun bile fark edemeyeceği bir hızda hareket edebilirdi?

İsyan edecekti Haru, bağırıp çağıracak, çığlık atıp rakibini ısırmaya çalışacaktı. Ama... Malesef değersiz hayatı son buluyordu. Bu acınası yıkık ormanın ortasında, taştan bir heykelin gölgesinde hayatının bitebileceğini hiç düşünmezdi. Saldırma, ısırma, elleriyle parça pinçik etme isteğinin son bulduğunu fark etti. İçindeki dövüşme isteğinin bitmeye yaklaşması, kalbinin bir bıçak tarafından ikiye ayrılmasıyla birlikte kanın tüm vücudunun iç kısmına dağılması, ardından göğsüne, midesine, boğazına dolması...

Kalbin basınçla kanı pompalamasına yarayan gücü, bir anda kendi vücudunu içten yıkmaya yetecek bir bombaya dönüşmüştü. Damarlara, vücuda değil, vücudun içine doğru akan kan, bir anda Haru'nun vücudunu bir kan balonuna dönüştürmeye yetmişti bile.

"Meka'nın üzerinde değil miydi? Kolu bana attıktan sonra toprağın altına girip tekrardan yukarı mı çıktı? Kolun bana gelmesi yarım saniye bile sürmedi... Meka koldan daha hızlı şekilde mi geldi yanıma? O zaman Meka kolu kim kontrol ediyordu?"

Midesinde, boğazında, ciğerlerinde biriken kan ağzına hücum ederken düşündüğü son şeyler bunlardı. Kanın vücudundan hızla dışarı hücum etmesi, beynine yeterince kan gitmemesine sebep oluyor olmalıydı ki, beyninde birtakım anlar daha sisli yaşanıyordu. Kızı gördü de... Gördüğünü mü unuttu?

Kızın üzerine, istemeden de olsa, bolca kan kusmadan hemen önce parçaları daha da hızlı birleştirmeye başladı... nedense. "O köpek. Yerden tünel kazıp kızın geçebileceği büyüklükte bir tuzak alanı mı yaratıyordu yoksa? Tuzağın kendisi bu alan mıydı yani?"

Belli ki ölmek insanın zihnindeki akışı hızlandırıyordu. Bu beyaz ışık, kızın kendisini nasıl öldürdüğünü anladığı fikir mi olacaktı yani?

"Nasıl fark edemedim..." diye geçirdi zihninden tekrar tekrar. "Nasıl bu kadar odaklanmış olabilirim ki? Sıradan bir dövüş bu... Sıradan bir an. Belki öldürme içgüdüsüyle savaşsaydım daha farklı olurdu evet... Rakibim öyle yapıyormuş, belli ki... Benim için sıradan bir hamleydi bu. Sıradan bir dönüş. Senelerdir salladığım Yari'yi bir kez defa sallamış olmam... Gerek var mıydı böylesine derin bir kuyunun içinden bakmaya bu dövüşe?"

Kızın dili dışarı çıkıp Haru'nun kanını yaladığı o an, Haru'nun tüm yaşama isteğinin de kaybolduğu ana denk geliyordu. Notalar giderek yavaşlıyor ve kalınlaşıyor. Evet. Haru'nun sonu geliyor. Kendisinden daha güçlü, daha zeki, daha hızlı ve daha acımasız birine denk geleceği noktanın burası olduğunu tahmin etmese de... Kim böylesine bir sona hazır olabilirdi ki?

"Offf..." diyebildi sadece. Ağzından kendi kanı oluk oluk akarken bile hala nasıl yenildiğini anlamakta büyük güçlük çekiyordu. "Yoo..." dedi içinden. "Hiç de umurumda değil." Birkaç gün önce de öldüğünü gören birinin son düşünceleriydi bunlar. O anda kaşlarını çatmak istese bile, çatamazdı. Gücü yetmezdi. Önceki öldüğü zamanın bir Genjutsu olduğunu anımsadı. Bu da mı bir Genjutsu'ydu yoksa?

Genjutsu ise bile, bu durumdan kurtulabileceğini düşünmüyordu. Şu an gördüğü her şey bir yanılsama bile olsa, muhtemelen kız üzerine doğru koşuyor ve gerçek kunaiyi saplamak için üzerine atılıyor olmalıydı. Yapabilecek bir şeyi olduğunu düşünmüyordu. Son hareketi, dilini dişlerinin arasına alıp, kendini yere bırakmak olacaktı.

"Zaten uzun süredir uyumak istiyordum."

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » March 24th, 2021, 1:17 am

"Gin... Sanırım bu yok ettiğimiz en büyük şeydi. Ehh.. Sunagakure'den daha azını beklemezdim." dedi garip ve anlaşılmaz derecede şaşkın bir ses tonuyla. Şaşkınlığının esintileri yüzüne serpilmişken, bir an hayal kırıklığına uğradı. Suratı ekşidi. Yaşadığı hayal kırıklığının çabucak geçtiğini, yerini endişe ve sinire kaptırdığına şahit oldu. Çocuk bir klondu. Başından beri. Gin'i daha en başında üssü kolaçan etmesi için yollamıştı. Bir şey göremediği için geri dönmüştü. Fazlaca düşünülecek bir konu dahi değildi belki de. Taşak geçiliyordu açıkca onunla. Siniri her geçen an bir üst kademesine ulaştı. Yumruklarını sıktı. Tekniği bunshin icra ediyordu. Çocuk burada değildi... O nedenle onu yaklaştırmamak için bu kadar caba sarf etti. Burada olsa, öyle güçlü bir tekniği bir bunshin yapıyor olamazdı. Klon, o kadar çok teknik kullanmıştı ki, Ringo düşündü. Bu çocuğun ne kadar chakra rezervi vardı? Ya da chakra kontrolü bu kadar iyi miydi? Bir dahi ile karşı karşıya savaş vermişti. Sonra keyiflendi... Klon ya da değil. Onu yenmişti! Çok iyi biliyordu ki, çocuk her neredeyse bundan haberdardı. Artık ondan daha güçlü olduğunu da biliyordu. Ona iyi bir tecrübe yaşattığından emindi. Şimdi ise tepede, tozla kaplı alanda, altüst olmuş üslerinde mücadeleye devam edecekti. Kendini yokladı. Yorgun değildi. Enerjisini idareli kullanmıştı ve yarası da yoktu. Takım arkadaşlarının durumunun iyi olduğunu bilmek istiyordu. Fakat emin değildi. Zincirli çocuğu ve kızı bulması gerekiyordu. Toz bulutu yüzünden bir şey göremiyordu, fakat bu harekete geçmesine engel değildi.

"Sana aldığım gözlüğü de kullanarak iyice odaklan. Bir kıpırtı gördüğün gibi harekete geçelim." dedi. Kendi gözleriyle ise özellikle toz bulutunun sınır noktalarını gözlemleyecekti. Eğer kızı veya çocuğu görebilirse çok erken aksiyon alabilirdi. Bu esnada toz bulutuna doğru yavaştan süzülmesi için işaret edecekti Gin'e. Yerden yüksekliğini, irade alanını kullanabileceği kadar azaltmak niyetindeydi. Eğer konumunu terk etmediyse Usagi de orada olmalıydı. O nedenle tozu dağıtmak için Renkuudan kullanmak istemiyordu. Bir hareketlilik farkeder, bir ses işitirse Gin ile direkt olarak üzerine uçacaktı. Bu esnada aklında bir saldırı, bir de savunma planı belirledi. Eğer rakiplerinden birini bile farkederse, mümkün olduğunca hızlı ona doğru uçacak ve üzerinde Asusukai kullanacaktı. Onu yere mıhlayabilirse, sıçramasını ve hareket etmesini engelleyebilirdi. Fakat işler istediği gibi gitmez ise, Gin'in yapacağı ani bir kaçış manevrasını Furyuu tekniğini sağa ya da sola manevra verecek şekilde kullanıp destekleyecekti. Konumu ve pozisyonu avantajlıydı. Geriye sadece izleri bulmak kalıyordu. O istilacıların ağzının payını verecekti. Büyük shinobi köylerinden, o shinobilerden daha eksik değildi... Ishigakure'nin gururunu onlara göstermek istiyordu!
Kita Usagi wrote: Her şey o kadar kısa bir sürede olup bitti ki, bir film şeridi gibi geçti gözlerinin önünden. Yavaş bir shinobi değildi. Fakat çok iyi koordine olan bir ekip vardı karşısında. Sonrasında Suta... Suta'ya zarar vermişti. O çocuk... Bunun bedelini ödeyecekti! Hızlı düşünmeliydi. Golemin tuzla buz olduğunu fark etti. Yıkılacaktı. Ringo'nun yaptığı her ne ise işe yaramış olmalıydı. Siniri, daha hızlı düşünmesine ve daha hızlı hareket etmesine sebebiyet veriyordu. Az önce aldığı yaraları Kristal Sargı yeteneğini kullanarak kapatmaya başlamıştı bile. Şimdi ise toza gömülmüşlerdi. Canavar dişli şerefsizin yere indiğini biliyordu. Nerede miydi? Bilmiyordu. Fakat nereye gideceğini çok iyi biliyordu! Onu intikamla dolu yüreğinin en karanlık zindanına hapsedecekti! Etrafında dönmek üzere hafifçe kavis alırken el mühürlerine başladı. Çocuk bir şey denemeden, onu deşecekti! 360 Derece dönecek ve Bousen'i etrafına püskürtecekti. İsabet edeceğini biliyordu. Acı bir ses, isabet ettirdiğine dair en ufak bir belirti sezerse; o noktaya daha fazla odaklanacak, tüm kinini püskürtecekti! Eğer bir süre boyunca bu sesi veya titreşimi hissedemezse, parende atarak toz bulununun dışına çıkmaya çalışacaktı. Ancak biliyordu. O piç bu sefer kazanamayacaktı. Tekniğinin hızına ve gücüne çok güveniyordu. O şerefsizden intikam alacaktı!
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » March 25th, 2021, 12:56 am

Ringo: Toz bulutuna doğru süzülüyorsunuz. Yerden yüksekliğiniz bir 5 metre civarı. Toz bulutu ise yerden 2-3 metre maksimum yükselmiş gibi görünüyor. Bir kaç saniye sonra dağılmaya başlayacak fakat şu an hala çok kalın, içerisi görülmüyor. Bu hareketiniz devam ederken ağırlığın eski haline geri dönmüş olduğunu fark ediyorsun. Bununla beraber, düşünmeye başlıyorsun.

Potansiyelin yüksek olduğundan aklında durum gerektiğinde Furyuu kullanırsan neler olabileceğini düşünüyorsun. Az çok kafan çalışıyor tam manasıyla "zeki" olmasan da. Çarklarını döndürüyorsun zihninin. Furyuu her ne kadar senin yönünü değiştirmene veya istediğin bir yöne doğru kuvvet uygulamana izin verecek olsa da seni merkez alarak çalışıyor, Gin'i değil. Onun dengesini bozacağını düşünüyorsun böyle bir durumda, en iyi ihtimal istemediğiniz bir yöne kontrolsüzce hareket edeceksiniz, en kötü ihtimalde ise Gin'in seni bırakmak dışında kendi kontrolünü sağlayamayacağı bir pozisyona gireceksiniz. Zira Gin seni taşırken sağa sola dönmek dışında bir hareket yapamıyor, yani sağa sola eğilemiyor, kendi etrafında dönemiyor, benzeri yüksek manevra kabiliyeti gerektiren hareketleri icra edemiyor. Özel yeteneğin ile ağırlığını azaltmış olsan bile bu hareketleri yapabileceğini sanmıyorsun, çünkü Gin sana fiziksel olarak yapışık kanatların değil, yalnızca seni pençeleriyle taşıyan bir büyükçe bir kartal.

Düşüncelerin kafanda dolanırken, birden sol çaprazında sisin içerisinden kusarigamalı elemanın fırladığını görüyorsun. Hâlâ toz bulutunun içerisinde kalan bir ağacın üst dallarına konuyor, etrafı incelemeye başlıyor. O sırada, gözleriniz kesişiyor. Eleman seni fark ettiğinde Gin çoktan ona doğru hızlanmaya başlamış oluyor. Aranızda 8-9 metre var, birazdan yeteneğinin menziline girecek. Elinde kusarigaması var fakat bir harekete başlamış gibi görünmüyor, kısmen gafil avlanmış gibi.

Çevrede kızı, Haru'yu, sarı saçlıyı veya Usagi'yi görememektesin.
Usagi: Sisin içerisinde tekniğini uyguluyorsun ve etrafında dönüyorsun tek bir hamlede, ardından tekniğini iptal ediyorsun. Herhangi bir ses duymuyorsun, tekniğinin bir şeye isabet etmediğini ise potansiyelin sebebiyle biliyorsun. Dumanın içerisindesin.
Haru: Kaderine mahkûm olup gözlerini kapatıyorsun yavaşça. Gözlerin kapandığı anda aniden geri açılıyor sanki birbirlerine çarpıp geri sekmişçesine. Kız yok. Elini göğsüne götürüyorsun. Delik yok. Kunai de yok. Karşındaki, senden 2-3 metre uzaklıktaki kuklaya bakıyorsun kafanı kaldırıp. Dik duruyor, eğik değil. Hareketsiz. Eli dirsekten kopuk, kablolar sarkıyor. Hemen sağ tarafında yerde duran eli görebiliyorsun. Çevrene bakınıyorsun.

Kaşlarını çatıp derin bir nefes alıyorsun olan biteni anlamak adına. Göz ucuyla yerdeki elin titrediğini gördüğünde tekrar savaş pozisyonuna geçiyorsun. Siyah bir silüet gözünün önünden geçiyor. Uçan kopuk koldan son anda bir adım geriye alarak kurtuluyorsun.

Bir adım tekrar ileriye alıp postürünü düzeltiyorsun, derin bir nefes almak için ciğerlerini doldurmak istiyorsun. Fakat olmuyor. Boğazına bir şeyler takılmış gibi. Fokurdama sesi çıkartıyor ağzın. Göğsüne akan sıcak bir sıvıyı fark ettiğinde üstünün başının komple kırmızıyla kaplandığını fark ediyorsun. Boğazın kesilmiş ve oluk oluk kanlar akıyor.

Boştaki elini boğazına götürüyorsun kapatmak için yarayı. İlk önce başarılı oluyorsun, kan akışı duruyor. Fakat parmaklarının arasından sızan sıcaklığı fark ettiğinde bunun yetmediğini anlıyorsun. Diğer elini de boğazına götürüyorsun. Hâlâ nefes alamadığın için karnından göğsüne doğru sıcak bir his yükseliyor, nefes alamayan ciğerlerindeki suni yanma hissi ve tedirginlik omuzlarına vuruyor. Eklemlerinin hafiflediğini hissediyorsun. Anksiyeten tavan yapıyor.

İki elinle sıkıca boğazını tutuyorsun. Kanlar akmaya devam ediyor. Bir dizinin üzerine çöküyorsun. Vücudun duruyor, fakat kafan yere ilerlemeye devam ediyor. Kafan yere düşerken göğe doğru dönüyor. Gözlerini kapatmadan önce, kafasız vücudunun silüetini görüyorsun maviliğin önünde.

Gözlerini aniden açıyorsun. Kukla 3-4 metre önünde, sabit. Dik duruyor. Kopuk el yanda, yerde. Yari elinde. Başın boynunun üzerinde, göğsün ise yekpare. Kulaklarının kızardığını hissediyorsun vücudundan yükselen ısıdan. İki defa öldün. Vücudun ölmese de beynin öldü. Nasıl bir hormon salgılayacağını kestiremeyen fizyolojin kafanı dumanlandırmış durumda. Üçüncü ölümünün ne zaman olacağını kestiremiyorsun, bir öncekilerden ziyade bu sefer kalıcı olabileceği hususunda ciddi korkuların mevcut.

Ancak kontrol hâlâ sende, gözlerini açalı yarım saniye ya oldu ya da olmadı. Bir shinobinin iradesi bu kadar kolay kırılacak olsaydı şu an bu sınavda değildin.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 309
Joined: February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » March 25th, 2021, 11:29 pm

"Sonunda çıktın ortaya..." Gin ile harekete geçtikleri yer, sol çaprazında bir ağaçtı. Kusarigama kullanan, garip giyinimli çocuğun o ağacın üst dallarına konduğunu görmüştü. Gin çoktan harekete geçmişti. Ringo refleksif olarak irade alanının sınırlarına odaklanmaya başlamıştı. Çünkü çocuğu gördüğü an, göz göze gelmişlerdi. Bu noktada ne kadar erken saldırabilirse, o kadar avantajlı olacaktı. Hamle ve konum açısından avantajlı olsa da bir şey onu düşündürüyordu. Bu çocuk bir ustaydı. Başka kabiliyetleri de olduğu kesindi fakat, bir ustayı görünce anlardı Ringo. Gördüğü kadarıyla silahıyla bir bütündü. Ringo da kusarigamayı severdi. Fakat bu çocuk, üzerine çok çalışmış olmalıydı. Onun için bu silah bir uzuv gibiydi. Onun dengesiydi. Her şeyi.

'O zaman dengesini bozacağım.' diye düşündü. Fakat sonrası? Ondan kaçması zor olmamalıydı. Her ne kadar gafil avlamış gibi görünse de onda bir savaşçının içgüdüleri vardı. Kendisinde olduğu gibi. Bunu anlayabilirdi. Fakat daha savaşın başında, ona salladığı shurikenler isabet ettiğinde anlamıştı. Çocuk aptal gibi gözükebilirdi. Fakat bu onu daha az tehlikeli yapmıyordu. Bir an kalmıştı. Küçük bir an. Saldıracak mıydı? Evet. Fakat bu, sadece bir kapı aralayacaktı. Ringo'nun isteği, çocuğun kaçmasıydı. Kaçacağı yolu kendi belirlemek istiyordu. Bir ağacın tepesinde olması ise şu an, ilaç gibiydi.

Sol elini hızla yukarı kaldırdı ve aynı hışımla indirmek üzere hazırda tuttu. Tam bu esnada ise: "Gin, ateş!" dedi dostuna. Sadece bir an kalmıştı, evet. Çocuğa değil, kusarigamaya. O güzel silah, shinobinin diğer uzuvlarından farksızdı. En iyi uzvuydu belki de. Aklına saldırmak için ilk o gelirdi. Kendini savunmak için de. Kusarigamaya, Asusukai ile tam bir çekim kuvveti uygulayacaktı. Cansız bir nesneyi kontrol etmek Ringo için oldukça basitti. Sallaması zorlaşacaktı, savurması, fırlatması... O an ise çocuk, diğer uzuvlarına güvenecekti. O bir savaşçıydı. Ne olduğunu hemen çözemese bile, içgüdülerinin sağlam olduğunu düşünüyordu Ringo. Gözlerinden anlamıştı bunu. Çocuk üzerinde tekrar gücünü kullanacaktı. Vücudu ağırlaşacak, hareket etmesi zorlaşacaktı. Endan ise çocuğa doğru yola çıkmış olacaktı. Peki bu çocuk ne yapardı? Saldırması için gereken zamanı tanımıyordu ona. Silahını başka bir ağaca geçmek için kullanabilirdi. Fazla yavaş kalacaktı ama. Endan hızlı. Sıçrar mı? Bedenine o kadar kuvvet binmişken ne kadar uzağa sıçrayabilir ki... Bir tek yol var. Zaten ona fısıldayan, onu çağıran toprağa kendini bırakacaktı. İşte bu, Ringo'nun planıydı.

"Şimdi Ishigakure'nin iradesiyle tanışacaksın. Sonra ise, hiç tanışmamış olmayı dileyeceksin."

Çocuk üzerinde yeteneğini kullandıktan sonra Gin'in pençelerini dürtecek ve kendini yere bırakacaktı Ringo. Bir kunai çekecek ve çocuğun üzerine doğru adımlayacaktı. Hesapları tutarsa, on saniyeye yakın bir süre yeteneği aktif kalıyordu. Bu süre ona ulaşması ve bir sonraki saldırısını gerçekleştirmesi için yeterli bir süreydi. Her bir hamlesinde hem konum, hem de zaman avantajını arttırarak ilerlemek istiyordu. Nasıl göründüğü, nasıl konuştuğu pek önemli değil. Bugün rakibi olan bu çocuk, sonrasında müttefiği olabilirdi. Karşısındaki çocuğa saygı duyuyordu. Bu sınavda ter döken herkese duyduğu gibi. Böyle saygıdeğer bir rakibe karşı ise elini geride tutmayacaktı.

Kita Usagi wrote:Usagi, tekniğinin isabet etmediğine emindi. O nedenle geriye doğru büyükçe bir sıçrama yapacak, toz bulutunun üzerinden etrafına bakınacaktı. Etrafını tarayacak, sarışın çocuğun veya kusarigamalı'nın nerede olduğu ile alakalı bir iz arayacaktı. Yere indiğinde seri bir şekilde tekrar sıçrayacak ve geriye doğru toz bulutundan çıkacaktı. Toz bulutunun dışına çıktığında etrafını taramaya devam edecekti gözleriyle. Sarışın çocuk ve şerefsiz çocuktan bir iz olup olmadığına bakacaktı. Haru ve diğer kızdan da ses yoktu. Etrafında dönecek, eğer onları görebilirse bir aksiyon almak için hazırda bekleyecekti.
Image
‎ ‎ ‎■ Künye
• İsim: Okawa Ringo
• Yaş: 20
• Cinsiyet: Erkek
• Boy: 173
• Kilo: 65
• Element: Fuuton
• Köy: Ishigakure
• Seviye: B - Rank
• Rütbe: Jounin
• Nam: Sanrı
Image
‎ ‎ ■ Puanlar
• GP: 0
• VP: 4
• PP: 2
‎ ‎ ■ Linkler
‎ ‎ ■ Profil

• Güç: D+
• Çeviklik: B
• Kondisyon: C+
• Potansiyel: B
• Varlık: D
• Zeka: D
Image
‎ ‎ ■ Beceriler
• [Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: C
[Çeviklik] El Hassasiyeti: E
• [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
• [Potansiyel] Ninshuu: F
• [Varlık] Aldatma: F
• [Varlık] Empati: F
• [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: E
• [Zeka] İzcilik: F
• [Zeka] Bilim: F
Image
‎ ‎ ■ Teknikler
Ninpou: Ayatsuito - D Rank *
Fuuton: Kami Oroshi - D Rank
Fuuton: Fuuchi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Tobikoshi no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuchou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Fuukyou no Jutsu - D Rank
Fuuton: Reppushou - C Rank
Fuuton: Renkuudan - B Rank
Fuuton: Sairi no Jutsu - B Rank *
Juryokugan: Sanrin - A Rank *
‎ ‎ ■ Stiller ve Kabiliyetler
Shinobi Ekipman Ustalığı - A Rank
‎ ‎ ◦ Kabiliyet: Akrep - B Rank
‎ ‎ ■ Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Nadide Ekipman
‎‎‎ ‎ ◦ Kamisori *

Bel Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Fırlatma Kunaisi, 20 Adet

Uyluk Çantası (Sağ)
‎‎‎ ‎ ◦ Kunai, 9 Adet

Flak Set
‎‎‎ ‎ ◦ Shuriken, 20 Adet

Sırt Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ Patlayıcı Parşömen, 4 Adet
‎ ‎ ◦ Sis Bombası, 5 Adet
‎ ‎ ◦ Misina, 5 metre
‎ ‎ ◦ Panço

Diğer
‎‎‎ ‎ ◦ İlk Yardım Çantası
‎‎‎ ‎ ◦ File İçlik



Image
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 340
Joined: October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » March 26th, 2021, 7:57 pm

Çirkin ölümlerden çirkin ölümlere koşuyor, canını tekrar tekrar kaybediyordu. Ne düşünmeliydi? Gerçek olan neydi? Gerçeklikle ilişkisini koparıp, bitirici vuruşu Genjutsu'ların arkasına gizlemeyip, bir hayalmiş gibi gösterme çabasında olduğunu düşündü Haru. Fiziksel olarak yetersiz olanların çirkin oyunlarıydı bunlar. "Gel de dövüşelim. "

Boynundan süzülen sahte kanın yok olup olmadığından bile emin değildi. Gerçeklikle sahteyi, oyunla sahihi karıştırmaya başladığı anlar, giderek nefesinin zorlaştığı, içindeki seslerin giderek yükseldiği anlar, aslında korkmaması gerektiğini anladığı saniyelerdi. "Hayal bunlar. Sanrı. Boş..."

"Seni bitireceğim."

Düşün Haru! Düşün! Nasıl yapıyor bu sanrıları, kara büyüleri nasıl uyguluyor sana, nasıl oynuyor zihninle, kuklalarla oynar gibi? Görerek mi yapıyor? Neden en başında yapmadı o zaman? Belki de kuklaya dokunmuş olmamdır sebebi. Ama kuklaya daha önce de dokundum. Kalkanımla karşıladım onu. Başka bir şey olmalı. Kabloları kesmiş olmam mı? Kokusunu alamadığım bir gaz?

"Daha önce de ... öldün Haru."

"Daha önce de iki kere öldün Haru!"

Evet! Bu o! Sarışın çocuğun yaptığı tekniğin aynısı bu. "Ryoken miydi? Her ne haltsa. O işte." Ondan da kurtuldun. O da yetmedi seni devirmeye. Birkaç çirkin sanrı kimin güçlü olduğunu değiştirebilir mi? "Hadsiz akıl oyunların kimin kazandığına karar verebilir mi sanıyorsun?" Yaşadığı aydınlanma ile yaraları yavaş yavaş kayboldu ve etrafı görmeye başladı. Kesik kol, kukla, hepsi yerinde.

Peki nasıl kurtuldun? "O kızın alev topu."

Şu an bir alev topuna çarpabilir misin? "Çarpamam. Ama kendime acı çektirebilirim."

Zorunda değilsin. Tekniğin nasıl çalıştığını biliyorsun. Sıradaki sanrının ne zaman geleceğini biliyorsun. Ne zaman? "Üç dört saniyede bir. Öldüğümü gördükten hemen sonra kendime geliyorum. Öldüğümü gördüğüm süre... Tecrübelerime dayanarak... İki saniye falan. Ama acı çekince sonlanıyor. Geçen sefer öyle olmuştu. Niye yanmadığımı hatırlamıyorum, belki o da bir sanrıydı. Sanrılar sanrıları bölüyor olabilir mi? Acı, sanrıları bölüyor. Bunu akademide de öğrenmiştim. Ama acıyı kendime çektirecek ve üstünlük sağlayacak zamanım yok. En azından... Ne zaman geleceğini bilebilirim. "

O zaman ne yapacaksın, Çimenin Askeri, Ay'ın gözleri? "Kızdan gözlerimi ayırmak zorundayım. Ölürken kızla yüzleşemem. Gerçekliğin Kumaşı'nı geri alalı 7-8 saniye geçti. Bir sonraki sanrıya kadar yetişmeyecek. Sanrı sırasında saldırıya uğramamak için kendime boşluk yaratmak zorundayım. Kız Issen yeteneğimden haberdar. Karşılaması kolay olacaktır."
-
" Bir saniye... Kız yok. Kuklayı kapatıp bir yere mi gitti bu? Demek ki... Tahminim doğruydu. Ölmeden önceki tahminim. Köpek. Tüneller. Tünellerin içinde olmalı. Yerin altında olmalı. Hepsi planlanmış bir gösteri bu. Evet. Bir bilmece. Bir tiyatro. Başrolü ben olduğum çirkin bir oyun. Ama başrol, her zaman kazanır.

Ölüm sanrısına çok az vakit kaldı. Etrafı bir saniye kadar inceledim, kızın olmadığını fark ettim desem... Bir saniye geçmiş olmalı. İki saniyem kaldı. Düşün... Kar saçlı kız. Ne yapacağım? Yerin altından gelecek saldırı, eğer ben ölüm sanrısını yaşıyorken gelirse hiçbir şekilde kaçamam. Saldırı gelip gelmeyeceğini bile anlayamayabilirim.
"

Ayağını yere vurdu ve tam ayaklarının altından bir Doryuu Shiki sütunu çıkardı. Sütun yere dik şekilde çıkacak, ancak Haru'yu fırlatmayacaktı. Haru bu sütunu yerden yüksekte olmak için çıkarıyordu. Sütunun üzerindeyken yerden gelecek saldırılara karşı bir nebze olsun hazırlıklı olabilirdi. Yükselirken ardındaki kuklaya baktı.

"Kızın bu kuklayı üzerinde olmadan da kullanıp kullanamayacağını bilmiyorum." dedi. Gerçekliğin Kumaşı'nı gerçekleştirebilmesi için birkaç saniye daha zamana ihtiyacı vardı.

Sanrı'nın gerçekleşeceği zamanı biliyordu. Kızın bu zaman aralığında kendisine saldırmasını bekliyordu. Sanrı ile gerçeği ayırt edemeyecek bir anda gerçekleşeceğini biliyordu her şeyin. Her türlü olasılığı hesaba katamazdı. Göreceği her şeye saldıramazdı. Ama kızın yerin altından çıkacağına neredeyse emindi.

Sanrıların gerçekçiliği, mantık çerçevesinin dışında oluşlarının üzerini örtüyordu. Ne ile karşılaşacağını bilmeyen Haru, en azından neyin gerçek olduğunu tahmin edebileceğini seziyordu. "Yerden çıkacak kız gerçek. Geriye kalan her şey sahte. Bunu bilmek hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Yine o bıçağı yiyeceğim, veya bu sefer kafam kopar belki. Acı çekeceğim, belki acıdan kıvranacağım. Buna hiçbir zaman hazırlıklı olamam. Ancak ne göreceğimi biliyorum. Topraktan dışarı uçarak çıkacak bir kız. Ya olduğum yere, ya da olacağım yere saldıracak bir kız. Mekanik köpeğin kazmış olduğu tünellerden ilerleyebilir sadece. Sütunun içinden çıkamaz. Bana sadece öldüğümü gösterebilir. Yaşanan şeyleri saklayamaz.

Kızın zeki olduğunu biliyorum. Sanrı başladığı anda saldırıya uğrayacağıma eminim.
" Kalan vaktinde Gansetsukon'un mühürlerini uyguladı. Bu mühürleri çalışmaları sonucu normalden çok daha kısa sürede yapabildiğini biliyordu. Sonra yere basacaktı. Yere bastığı an, sanrının başlayacağı ana denk olacaktı. Yere basışıyla bir Doryuu Shiki sütunu çıkaracaktı. Yerden iki metre yukarıdayken tekrar ayağını sütunun tepesine basacaktı. Çalışmaları süresince Doryuu Shiki sütununun içindeki toprağı da sanki yerdeki toprakmış gibi kullanabildiğini, onun üzerinden teknikler uygulayabildiğini fark etmişti. Şimdi çıkacak bu sütun, eski sütunun yaklaşık 180. santiminden, sütunla 30 derece yapacak şekilde, yukarı bakacak şekilde çıkacaktı. Bir ağacı andıran, bir kolu kırık bir Y harfini andıran bu formasyonu kullanacaktı. Haru bu sütuna sırtını verebilecek, kukla tarafından direkt gelebilecek saldırılara karşı bir kalkan edinmiş olacaktı. Yerden çıkacak kızın saldırabileceği tüm açılara hakim olacaktı böylece Haru. Çalışmaları sonucu, Gansetsukon ve Doryuu Shiki tekniklerini art arda, aynı anda gerçekleştirebildiğini fark etmişti Haru, hatta buna bir isim de koymuştu. Saku. Saku ile sütunun çıkışının ardından bir mızrak çıkarabildiğini biliyordu. Çıkacak mızrak, o sanrısını görmeye başladıktan sonra çıkacaktı. Haru ise, sanrısını yaşarken neyi göreceğini bilmese bile, göreceğine emin olduğu şeye, yerden çıkan kıza bir mızrak göndermeye harcayacaktı, sahip olabileceği tüm dikkatini. İki eli kanda bile olsa, binlerce kez kullandığı bu tekniği, son bir kez kullanabileceğini düşünüyordu. Sadece yönünü ayarlayacaktı, saatli bir tuzaktı bu. Tekniği uygulamıştı bile, sadece yönlendirmesi kalmıştı.

Kızın dakikliği, kurduğu tüm tuzaklar, alçakça dövüşmesi, saniye saymayı bilen biri tarafından, bir karşı tuzakla bozguna uğratılabilir miydi?

Kurosawa Haru

Künye

Yaş: 22 Cinsiyet: Kadın Boy: 179 Kilo: 78 Element: Doton Köy: Kusagakure
Seviye: B-Rank Rütbe: Jounin Nam: Sanrı

VP: 4 Prestij Puanı: 9 GP: 0

Linkler:
Karakter Kartı
Karakter Geliştirme
Mod, Majiwari
Dükkan

Profil
Güç: C Çeviklik: B Potansiyel: C+
Kondisyon: C+ Varlık: D+ Zeka: E+

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: D
[Çeviklik] Akrobasi: D+ | [Çeviklik] El Hassasiyeti: F | [Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: D
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F | [Varlık] Empati: D+ | [Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: D | [Zeka] İzcilik: F | [Zeka] Bilim: F

Teknikler:
Doton: Moguragakure no Jutsu

Stiller ve Kabiliyetler:
Nagatsu Stili A-Rank

Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Çift Silah
Nagatsu Stili, C-Rank Kabiliyet: Değirmen
Nagatsu Stili, A-Rank Kabiliyet: Son Çare

Ekipmanlar

2 Özel Yari
Özel Üretim Gözlük
Özel Üretim Panço
Sis Bombası, 2'li Paket
Kan Shinobi Hapı
Chakra Shinobi Hapı
Yemek Shinobi Hapı
Locked

Return to “Yeşil Takım Özel Alanı”