[7. Gün - Gündüz Safhası | Kasumikage Teki] Tepeler

[Kasumikage Teki]

Rakibini hafife almıştı ve Teki'nin bu hatasının cezasını çeken Hiyaki olmuştu. Kasılmış kaşları ve sinirli yüz ifadesi ile Nakada'nın ortağına saldırışını izlemişti elinden hiçbir şey gelmeyerek. Hiyaki'nin uzun süre dayanamayacağını biliyordu. Son gündüzde kalıcı bir hasar alması sınavın geri kalanında başlarını derde sokabilirdi. Bu sebeple ilk önceliği ortağını kurtarmak olacaktı. Ya da...

Bakışlarını Nakada'ya kilitleyerek çakrasını ayaklarında yoğunlaştırmış ve rakibine doğru güçlü bir sıçrama yapmıştı Teki. Ayakları yerden kesildiği gibi elini gerekli mühre getirerek Hiyaki'yi geri yollayacak ve saldırısına devam eden Nakada'nın anlık olarak afallamasını sağlamaya çalışacaktı. Sonrasında ise Nakada'ya doğru kazandığı ivmenin de etkisini kullanmaya çalışarak yatay ve hızlı bir kesme hamlesi deneyecekti rakibinin gövdesine doğru. Nakada'nın geri çekilip, saldırıdan kurtulması durumunda ise hiç vakit kaybetmeden rakibinin üstüne ilerleyecek ve seri saplama hamleleri yaparak Nakada'nın Suiseiki defansı için gerekli postür hazırlığını yapmasını engellemeye çalışacaktı. Tüm bu sıra saldırılarının sonunda ise hızlıca çömelerek sol bacağındaki aparattan çıkaracağı shurikenleri Nakada'ya doğru fırlatacaktı.

Rakibinin hem saldırı hem de savunma konusunda gayet iyi ve gelişmiş bir kunoichi olduğunu biliyordu Teki. Son saldırısı ile aynı zamanda taktiksel düşüncesinin de gayet gelişmiş olduğunu anlama şansı olmuştu. Bu yüzden ona boş zaman tanımadan, düşünmesini engellemeye çalışacak ve köşeye sıkıştırmaya oynayacaktı. Bu sayede de geri yolladığı Hiyaki'nin biraz dinlenmesini sağlayabilmeyi umuyordu. Sonrasında tekrar ortağını savaşa sokarak dövüşe takım olarak devam edebilirlerdi.

Çok çakrası olmadığının bilincindeydi. Bu yüzden de ninjutsu kullanmını minimumda tutarak Hiyaki'yi tekrar çağırmak için çakrası olduğundan emin olacaktı.

[GM - Naruto]

Ayaklarına chakra yükleyip gerisingeri çatıya zıplıyorsun. Havadayken boştaki elini Kai mührüne getiriyorsun, Hiyaki'yi geri yolluyorsun. Satori ise sen sıçradığın gibi Hiyaki'nin göğsüne bir yumruk daha indirme girişimine başlamış oluyor. Hiyaki'nin bunu karşılamak ve bir karşı saldırıya geçmeye çalışmak için bir şeyler yaptığını görüyorsun ancak çok da başarılı olamayacağını hayal ediyorsun. Zaten Satori'nin hamlesi onla buluşmadan çok ince bir sis bulutu ile yok oluyor.

Sen Satori'nin kabaca arkasına indiğin anda o da boşluğa bir yumruk geçirmiş oluyor. Onun sırtını görsen de, anlık duraksadığını fark ediyorsun. Ona doğru çok seri bir şekilde adımlarken bunun aradığın boşluk olduğunu anlıyorsun.

Sırtına, soldan sağa doğru yatay bir kesi deniyorsun. Satori göğsünü ileriye doğru açıyor, kafasını ve kalçasını geriye doğru çekiyor ve kendisini kaba bir "C" harfine benzer bir şekle sokuyor. Bu postürü korumak adına iki yana çok seri bir şekilde tamamen açtığı ellerini sallamaya başlıyor. Parmak ucunda durmakta. Kılıcın, bu "C" şeklinin boşluk kısmından geçip gidiyor. Ardından, hiç vakit kaybetmeden rakibine doğru adımlamaya devam ediyor ve genel olarak rastgele saplama hamleleri denemeye başlıyorsun.

Rakibin bu garip postürden kendini ileriye bırakarak çıkıyor ve senden uzaklaşmış oluyor bir kaç adım. Sen ise çoktan ileriye adımlayarak bu ek mesafeyi kapatmış konumdasın. Hamlelerinin hızlı sayesinde Satori'ye sana doğru dönme fırsatını vermemişsin gibi görünüyor. Sırtına denediğin bir saplama hamlesinden vücudunu çevirerek kurtuluyor, bir diğerinden de çok hafif bir şekilde belini bükerek kurtuluyor. Omuz ve kol eklemleri sanki yerlerinden çıkmışçasına savruluyor yanında, hatta boşluğuna saplamaya çalıştığın kılıcından omurgasını çok garip bir şekilde döndürerek kurtuluyor. İpleri kesilmiş bir kukla misali saldırılarını savuşturuyor, ancak sırtı sana dönük olduğundan sana karşı bir saldırı için açıklık bulamıyor gibi.

Saldırılarından bir randıman alamadığını anladığın noktada, aniden saplama hamlelerini kesiyor ve yere çömeliyorsun. Hızlıca ayağındaki ekipman çantasından çıkardığın üç shurikeni hasmına doğru fırlatıyorsun.

Rakibin hareket etmiyor, onun yerine sana doğru dönmeyi tercih ediyor kendi sağ tarafından, aniden ve tek ayak üzerinde. Shurikenlerden biri sırtına, biri sağ omzuna, diğeri ise göbeğine saplanıyor. Shurikenlerin kısa mesafeden isabet etmesi gereği epey bir can yaktığına eminsin. İyi saplanmış gibi görünüyorlar.

Sana doğru tamamen dönmüş ve hatta bir adım almış oluyor sen ayağa kalkmanı bitirdiğinde. Kafanda yapacağın hamleleri tartıp işleme koymaya hazırlanırken Satori birden kıyafetlerini göğsünden yakalıyor! O kadar sert tutuyor ki sol eliyle seni, kıyafetlerinin altına giydiğin ve özel yeteneğinle uyumlu çalışan siyah termal tulumunu bile çekiştirmekte. Zapt ediliyorsun anlık olarak, o esnada boştaki sağ eliyle Satori senin sol boşluğuna muazzam bir yumruk geçiriyor!

Derin bir nefes veriyorsun. Zırhın sertleşip, ardından parçalanıyor ve yumruğun hasarının bir kısmını emiyor. Ancak geriye kalan acı bile epey yüksek. Canını epey yakıyor, hatta ensende bir kaç damla terin oluştuğunu hissediyorsun zehrin altından. Ayakların kısmen yerden havalanıyor. Zırhın olmasaydı yüksek ihtimal zihnin kayıp gidecekti anlık olarak, ancak şu an kendindesin. Satori ise, bulunduğu konumun avantajını kullanarak seni çekiştirip pozisyonunu değiştirmeye çalışıyor ancak ne yapacak, bilemiyorsun.

Senin hemen sağın, Satori'nin de solu, boşluk. Ön kapının tam üstündesiniz. Seni aşağıya çekecek de olabilir, kendine de çekecek olabilir veya seni sola, çatının diğer tarafına doğru sürükleyecek de olabilir. Emin olamıyorsun. Senden çok, çok daha güçlü olduğunu hissedebiliyorsun sadece. Çekmesine karşı koyamayacağının bilincindesin. Bir elin boşta, diğer elinde kılıcın var.

[Kasumikage Teki]

Nakada'dan aldığı darbe ile tün vücuduna büyük bir şok dalgası yayılmıştı adeta. Zırhı tarafından korunmuş olmasaydı belki de dövüşü şimdiden kaybetmiş olacaktı ve sadece bu durumu düşünmek bile geriyordu Teki'yi. Hem saygı duyuyordu Nakada'ya, hem de çılgınlar gibi korkuyordu canavarı andıran gücünden.

Nakada'nın kendisini kapması ile anılar belirmeye başlamıştı zihninde. Çok benzer bir konumda olduğu zamanı hatırlıyordu. Lanet pagoda görevi... Kim olduğunu bilmeden kapıştığı o kunoichi. Aynı Nakada gibi o da, Teki'yi benzer bir şekilde tutmuştu. Bu hamlesi ise kadının sonunu getirmişti. Eğer Teki o kadın ve ortağı olan adama acımasaydı ikisi de ya ölmüş olacaktı ya da çoktan hapislerde çürümeye başlamışlardı.

Aynı o gün yaptığı gibi rakibine kafa darbesi indirmeyi düşünmüştü ilk olarak. Nakada, kendisini tutmakla meşgul olduğu için bu ani darbeden kaçamayabilirdi fakat hayvani gücü sayesinde Teki'nin bu kafa darbesini atmak için ilerlemesini de engelleyebilirdi. Bu yüzden çok detaylıca düşünmeye zaman harcamadan hemen icraate girecek ve en açık hedefe saldıracaktı. Nakada'nın kendisini tutmakta olan koluna...

Kitsune'yi tutan boştaki elini hızla Nakada'nın koluna savuracaktı. Aşağıdan yukarı doğru. Kolunu kaybetmek istemiyor ise Nakada'nın kendisini tutmayı bırakması gerekeceğini biliyordu Teki. Fakat her türlü önlemi alması gerekiyordu. Zira, Nakada'nın her seferinde ne kadar güçlü olduğunu usanmadan ispatladığının da bilincindeydi. Bu sebeple kesme hamlesini yaparken bir yandan da ayaklarını yere sabitleyecek ve Nakada'nın kendisini bir yöne savurma ihtimalini azaltmaya çalışacaktı.

Kesme hamlesi sonrasında Nakada eğer Teki'yi bırakır ise hiç zaman kaybetmeden sıçrayarak Nakada'dan biraz daha uzaklaşacak ve hızla parmağını ısırarak Hiyaki'yi tekrar savaşa dahil edecekti.

[GM - Naruto]

Kılıcını seni tutan Satori'nin koluna doğru aşağıdan yukarı savurmadan hemen önce kılıcın keskin kenarının yukarı bakmasını sağlamak için kılıcını hızlıca elinde çeviriyorsun. Bu esnada ayaklarını yere sabitlemeye çalışıyorsun ancak Satori'nin seni örselemesine karşılık pek bir engel olmuyor bu. Senden fiziksel olarak çok, hem de bayağı çok, güçlü olduğunu algılayabiliyorsun. Kendini sabit tutmaya çalışarak korunabileceğin bir şey olmadığını fark ediyorsun bu örselemenin. Kılıcın keskin kenarı yukarı döndüğü anda savurmak için hazırlanıyorsun. Ancak, tam bu esnada Satori de kendi hamlesine başlamış oluyor.

Müthiş bir kuvvet hissediyorsun seni ona doğru çeken ve bir an sonra vücudun toptan bir şekilde ileri savrulmaya başlıyor. Ani hareketle, vücudun kolunun önüne geçiyor ve hamlen otomatik olarak iptal olmuş oluyor. Kolun sen ve Satori arasında sıkışmış durumda. Vücutlarınız yapışıyor birbirine. Bu yapışma gerçekleştiğinde görebildiğin ilk şey Satori'nin sana doğru ilerlemekte olan kafası.

Suratının ortasında aniden korkunç bir acı beliriyor kafa burnunla buluştuğunda. Beynin zangırdıyor ve duyduğun 'kütürt' sesiyle adeta dünyan sallanıyor. Gözlerin bir anlığına kararıyor, devamında ise zeminle olan temasının kesildiğini hissediyorsun. Yüzün adeta yanıyor ve zonkluyor, burnundan aşağı, dudaklarına ve çenene akan sıcak sıvıyı hissedebiliyorsun. Saldırıyı karşılamak adına sertleşen zırhın parçalanıp dökülüyor.

Havada geçirdiğin zaman sana oldukça uzun gelse de muhtemelen bir saniye ya var ya yok. Yere sırtını sertçe çarpıyorsun, ancak bu çarpmanın sonucunda hissettiğin acı suratındakiyle kıyaslanamaz derecede. Gözlerini aniden açıyorsun ve sana doğru havada ilerleyen Satori'yi görüyorsun. Sağ kolunu geriye çekmiş, havadan düşüşüyle hızlanmış bir şekilde sana yumruk atmaya geliyor.

Hiç düşünmeden sağına doğru yuvarlanıyorsun. Satori'nin yumruğu, az önce göğsünün olduğu yere, zemine iniyor. "Oukashou!!" Yer zangırdarken çatladığını duyabiliyorsun. Yuvarlanmanı bir tur daha sürdürürken aniden kalkıyorsun, kalkarken rakibine odaklanıyorsun ve ona doğru dönüyorsun. Boştaki elinle burnunu siliyorsun, kırmızı ve sıcak kan kıyafetlerine bulaşıyor. Halihazırda siyah ve kırmızı giyindiğin için pek belli olmuyor ancak epey kanadığının bilincindesin. Suratından tekrar zehir salgılamaya başlarken yeni zehir burnundan akan kana bulaşıyor. Gözlüğün ise hâlâ sağlam, hedef noktasına yakın olsa da bir zarar almamış gibi görünüyor. Görüşünü engelleyen bir çatlak veya başka bir şey bulunmamakta.

Rakibinle beraber aynı anda ayağa kalkıyorsunuz. Aranızda 2-3 metre kadar var ve sana doğru atılıyor. Tek ve geniş bir adım atıyor, diğer adımını attığı anda dibinde bitmiş olacak. Sağında, senden 4-5 metre uzakta binanın ana kapısı mevcut.

Gözlerinin kamaşması geçmiş durumda. Burnun kanıyor ve ağrıyor. Kırıldığının bilincindesin. Bu zonklayan ağrıya ek olarak sol omuz tarafındaki yaradan da acı yayılmaya başlıyor. Tekrar açılmış olmalı. Performansın ise hâlâ yerinde, saldırının tüm etkisini üstünden kabaca attığın söylenebilir fakat böyle bir hamle tekrar alırsan bundan emin olamıyorsun. Formun kesinlikle kötü değil, zorlarsan bayılmadan dayanabileceğinin bilincindesin böyle bir durumda. Seni yıkmak istiyorsa biraz daha efor sarf etmesi gerekiyor rakibinin. Özetle, performansın ve bilincin yerinde.

[Kasumikage Teki]

Nakada'nın canavar gücünü bir kez daha ilk elden deneyimlemek zorunda kalmıştı Teki. Sınavın ilk gününden beri dövüşmemiş oldukları için kunoichinin üstün gücü sadece anılarında tutunmaya başlamıştı o ana kadar. Mizuame Nabara ile yere yapışmış ayağını hiç zorlanmadan kaldırması gibi detayları zihninin arka köşelerine atmasının cezasını tam şu anda çekmeye başlıyordu. Suratına aldığı kafa darbesinin en az balçıktan çıkabilen ayak kadar kuvvetli olduğunu biliyordu artık. Burnundan boşalan kanlar da destekliyordu Teki'yi adeta...

Durum kontrolü yapıp, düşünecek zamanı bile elde edemeden yerde yuvarlanmaya başlamıştı. Daha yarım saniye önce bulunduğu konuma Nakada kuvvetli... Hatta fazlasıyla kuvvetli bir yumruk attığında da özlemediği bir his kaplamıştı Teki'nin içini. Yine masum bir şekilde dövüştüğünü fark etmişti. Dün, Ryoken karşısında yaptığı hataya devam ediyordu adeta. Karşısındaki kişiye rakibiymiş gibi saldırıyordu ancak karşılığında düşmanmış gibi saldırılara maruz kalıyordu. Adı gibi... Teki...

Nakada'nın yumruğu kendisine isabet etmiş olsaydı ölmüş olabileceği gerçeğinin gerginliği ile kaşlarını çatmıştı. Hızla yuvarlandığı yerden kalkarken beynini hayatta kalabilmek için çalıştırmaya başlamıştı bile. Düşüncesizce saldıramazdı Nakada'ya. Zira kunoichinin Suiseiki stili ile zorlanmadan saldırıları savuşturabileceğini biliyordu. Teke tek kalmış oldukları için uzun vadede köşeye sıkışmaktan başka çaresi kalmayacaktı. Bu yüzden de Hiyaki'yi olabildiğince hızlı bir şekilde savaşa geri sokması gerekiyordu. En büyük sorun ise bunu nasıl yapacağını henüz bilmiyordu Teki.

Canavar kadının güçlü bir adım ile kendisine doğru atıldığını görmesi ile tüm vücudu kasılmış, kaşları çatılmış ve beyni hiç olmadığı kadar hızlı çalışmaya başlamıştı. Biraz zaman kazanması ve zihnini toparlaması için Nakada'yı oyalaması gerekiyordu. Bu yüzden de Nakada'nın adımını gördüğü gibi Kitsune'yi kınına yerleştirip, derin bir nefes alacak ve Kaiden tekniğini uygulayacaktı. Nakada'nın saldırılarından kaçıp, zihnini boşaltmaya çalışırken, bir yandan da rakibinin temposunu saymaya başlayacaktı. Ne olursa olsun her saldırının bir temposu olacağını düşünüyordu. Boşluk bulduğunu düşündüğü ilk anda ise çakrasını ayaklarına toplayarak geriye doğru uzun bir sıçrayış yapacaktı. Burnundan akan kanı kullanmanın vakti gelmişti. Havada geriye doğru süzülürken elini burnuna götürecek ve yere indiği anda avucunu yere vurarak Hiyaki'yi geri çağıracaktı.

[GM - Naruto]

Off Topic

Did you mean: Kaidan?

Satori ilk adımını attığında kılıcını kınına geri sokmak için harekete geçiyor, bir yandan da Kaidan'ı uygulamak için odaklanmaya başlıyorsun. Derin bir nefes alıyorsun aynı anda. Lakin Satori'yle arandaki mesafe çok kısa, ve katananı kınına koymaya çalışmakla zaman kaybettiğini Satori ikinci adımını yere bastığı zaman anlıyorsun. Zamanlaman sıkışıyor, ve Kaidan'ı uygulamaya başlamaya fırsat bulamadan sağlı sollu çok seri iki yumruk geçiriyor Satori suratına. Sağ ve sol yanaklarındaki zırh, aniden sertleşiyor ve darbelerden sonra kırılarak yok oluyorlar. Geriye doğru bir adım sendeliyorsun, ancak zihnin hala gayet iyi çalışmakta. Satori, sana doğru bir adım daha alarak aranızdaki mesafeyi yeniden kapatıyor ve bu kez sol yumruğunu çenene doğru bir aparkat çıkarmak için savuruyor. Gelgelelim, tam bu anda Kaidan'ı aktif etmeyi başarıyorsun.

Satori'nin yumruğu aşağıdan yukarı havayı yarıp geçerek ilerlerken sırtını hafifçe geri doğru eğiyor, yumruğun çenenin önünden geçmesine izin veriyorsun. Gözlerin hala rakibinde, sağ yumruğunun direkt bir şekilde sana savrulduğunu, anbean yüzüne yaklaşmakta olduğunu görüyorsun. Sağ ayağın, narin ancak hızlı bir hareketle hızla sol ayağının arkasına doğru hareket ediyor ve aynı anda vücudun da sağa doğru doksan derecelik bir açı yaparak dönüyor. Sırtın az önce sol omzunun bakıyor olduğu yere, göğsün ise sağ omzunun bakıyor olduğu yerde oluyor en son halde. Satori'nin sağ yumruğu ise bu kez burnunun önünden geçip gidiyor. Gözlerin hala rakibinde, hafif bir gülümseme görüyorsun yüzünde Satori'nin. Ancak bu gülümseyen yüz, bir an sonra aşağı doğru ilerlemeye başlıyor. Satori yere çöktüğü gibi sol bacağını hızla yere paralel şekilde savurarak çelme şeklinde bir tekme savuruyor sana doğru yerden. Ani bir hareketle zıplıyorsun, ayakların yerden kesilirken Satori'nin bacağı toprak zemini süpürerek altından geçip gidiyor. Tekmeyle birlikte vücudu da dönüyor Satori'nin. Ayakların yeniden zeminle buluşurken Satori'nin sırtı sana dönük, yere çömelmiş durumda olduğunu görüyorsun. Satori halihazırdaki momentumunu sürdürüp 360 dereceyi tamamlayacak gibi görünüyor. Ancak sana saldırmadığı çok kısa bir aralık bulmuş oluyorsun. Fırsatı değerlendirerek ayaklarına chakra biriktirdiğin gibi geriye doğru sıçrıyorsun. Sen havadayken, Satori dönüşünü tamamlamış oluyor. Vücudu yine sana dönükken bir mermi gibi fırlıyor. Sen ise elini burnuna götürüp zehre bulanmış kanını eline sürüyor ve yere temas ettiğin anda çöküp Hiyaki'yi çağırmak üzere tekniğini aktifleştiriyorsun. Hafif bir sis bulutu Satori'yle arana giriyor ve görüşünü bir anlığına yok ediyor.

Gördüğün son halde, Satori üç metre kadar uzağında ve koşar halde bir mermi gibi sana fırlamış durumda. Yere çökmüş durumdasın, bir elin yerde. Sis bulutu dağılırken Hiyaki'nin hemen önünde, defansif bir postürde belirmiş olduğunu görüyorsun. Dövüşe hazır halde.

[Kasumikage Teki]

Ansızın aile toplantısı çıktı. Gece bitmeden yazmış olacağım ancak çok az zaman aşımı olabilir.

[Kasumikage Teki]

Kaidan sayesinde Nakada'nın saldırılarından korunabilmeyi sonunda başarmıştı. Tekniği aktif etmeden önce 2 tane daha yumruk yemiş olsa da, halen zihni yerindeydi. Klan zırhı sağolsun darbeleri olması gerektiğinden çok daha hafif aldığı için odağını toparlamış ve diğer saldırılardan su gibi süzülmeyi başarmıştı.

Sonunda bulabildiği açıklık sonrasında rakibi ile arasına mesafe koymayı başardığı gibi planının ikinci evresini devreye sokmuş ve Hiyaki'yi tekrar savaş alanına çağırmıştı.

Nakada'yı son gördüğü anda canavar kadının kendisine doğru tekrar bir mermi gibi fırladığına şahit olmuştu. Aralarında durmakta olan Hiyaki'yi tekrar açık hedef haline getiremezdi. Bu yüzden de biraz çakra harcaması gerekecekti. Eli, kınında durmakta olan Kitsune ile buluştuğunda çakrasını yoğurmaya başlamıştı bile. Nakada'nın kendisine doğru dümdüz geldiğini düşündüğü için saldırısının isabet oranının daha fazla olacağını düşünüyordu. "Zıpla Hiyaki!" diyerek ortağına komut verdiği gibi var gücü ile Kitsune'yi çekerek Hadan tekniğini aktif edecek ve keskin çakra dalgalarını Nakada'ya doğru yollayacaktı.

Hiyaki zıplamayı başarır ise Nakada'nın konumu ve Teki'nin saldırısının sonucuna dair çok net bilgiler elde edebilirdi. Göreceği sonuca göre ya Nakada'nın kaçış noktalarına sıvı silahları ile saldırıp, kadının kaçışını engellemeye çalışacaktı ya da Mizuame Nabara kullanarak alan avantajını Teki ve kendisine kazandırmaya çalışacaktı. Tamamen Nakada'nın hamlesi belirleyecekti Altın Maymun'un kararını.

Off Topic

Biraz zor bir gece geçiriyorum. Üstünkörü yazdım bekletmemek için. Kusura bakmayın.

[GM - Naruto]

Çökük durumdan ayağa doğru hızla kalkarken, elini kılıcına uzatıyor ve Hiyaki'ye komutunu veriyorsun. Satori'yle aranızdaki mesafe üç metre olduğu ve Satori halihazırda bir mermi gibi üzerinize doğru fırlamış olduğu için, arka arka yaptığın bu hamlelerin zamanlaması her şeyi kafanda kurduğun gibi yapmana engel oluyor. Hiyaki sıçrayarak önünden çekildiği anda kılıcını kınından çekmeye başlamış oluyorsun. Ancak rakibin çoktan dibine girmiş durumda. Katana kından ayrılıp Hadan tekniği için savrulmaya hazırlanırken, Satori sol elinin dış kısmıyla hızla senin kılıç tutan elinin bileğine aşağıdan yukarı bir darbe vuruyor. Darbenin etkisiyle, kolun kontrolsüzce yukarı doğru fırlarken Hadan'ın yaratabilmiş olduğu ilk chakra dalgası gökyüzüne doğru uçarak havaya karışıyor.

Hamlen yarıda kesildiği için, ekstra bir savunma yapabilmene fırsat kalmadan Satori hızla sol adımını ileri ve sana doğru alıyor. Adımını attığı anla, sağ yumruğunu senin karnına gömdüğü an aynı oluyor. Zırhın sertleşmiş olmasına rağmen, darbeyi öyle bir şiddette hissediyorsun ki adeta miden akciğerlerinle bir oluyor. İstemsizce ağzın açılıp akciğerlerindeki hava hızla boşalırken nefesin kesiliyor. Katana tutan sağ elin hala boşta, aldığın darbenin etkisiyle bir adım geriye alıyorsun istemsiz. Satori bu kez sol yumruğunu bir kroşe çıkarmak üzere kaldırıyor, ancak yumruk hala havadayken havada Satori'ye doğru uçan iki cisim farkediyorsun. Bir an sonra ise, Satori'nin sırtında iki minik elektrik patlaması oluyor.

Rakibinin saldırısı yarım kalırken, iki adım daha geri çekilme ve nefesini toplama fırsatı yakalıyorsun. Hiyaki'nin, seni belki de sonunu getirebilecek darbeden kurtarmış olduğunu farkediyorsun. Rakibinin yüzü acıyla kasılıyor. Kunoichi kafasını bile çevirmeye tenezzül etmeden sağ elini yumruk haline getirip işaret ve orta parmaklarını kaldırıyor ve hızla senin 5-6 metre sol ön çaprazındaki Hiyaki'ye ilerlemeye başlıyor Shunshin kullanarak. Durduğu anda, Satori'nin sırtı sana dönük oluyor. Sırtında, biri sol kürek kemiği üzerinde ve biri de ortada beline doğru iki adet geniş yara görebiliyorsun. Kanamaktalar. Hiyaki, çoktan elinde iki su kunaisi oluşturmuş ve savunmaya geçmiş durumda. Satori, Hiyaki'ye bir hamle alacak gibi görünüyor.

Hem Satori, hem de Hiyaki 5-6 metre sol ön kısmında kalmaktalar. Satori'nin sırtı sana dönük, Hiyaki'ye saldıracak gibi gözüküyor. Hiyaki'nin yüzü ise senin olduğun tarafa bakmakta. İki elinde de birer su kunaisi mevcut. Aldığın son darbeyle nefesin kesilmiş olduğu için, nefesini yeni yeni toparlamaya başlıyorsun. Aldığın çok sayıda darbe, zırhın tarafından emilmiş durumda ancak aldığın her darbede zırhın kırıldığı ve klan zehrini yeniden salgılamak zorunda kaldığın için vücudun hızla susuzluğa ilerlemekte. Bununla birlikte, sabah saatlerinde iki Kage Bunshin oluşturmuş olduğun için chakran dövüşün başında bile normalin üçte biri kadar olduğundan normalde hissetmeyeceğin zırh chakra giderlerini hissediyorsun. Formun iyi olduğu için performansın hala düşmüş değil, ancak susuzluk seni etkilemeye başlayacak gibi. Burnun korkunç bir şekilde zonklamayı sürdürüyor. Katanan elinde.

Off Topic

Katananızın kınının sırtınızda asılı olduğunu hatırlıyor gibiyiz, ancak emin olamadık. Bizi bir sonraki turunuzda out ile güncellerseniz seviniriz.

[Kasumikage Teki]

Hızına güvenmiş ancak bir kez daha Nakada'nın gerisinde kalmıştı. Aldığı darbeleri her ne kadar Kyousui no Yoroi ile zayıflatmış olsa da, etkilerini net bir biçimde hissediyordu vücudunda. Acımıyordu Nakada. Yumruklarını olabildiğince sert bir şekilde kullanıyordu.

Hiyaki olmasaydı dövüş dışı kalmış olacağının farkındalığı zihnini bulandırmıştı Teki'nin. Ortağına bu kadar bağımlı olmayı o da istemiyordu fakat Nakada karşısında Hiyaki'nin tüm yardımlarına muhtaç haldeydi adeta. Altın Maymun'a olan borcu sınavın her günü katlanarak artarken artık kendini toparlaması gerektiğini de biliyordu.

Sabah oluşturduğu Kage Bunshin'ler, bolca kullandığı Kyousui no Yoroi ve geçen günlerin üzerindeki etkisi ile formundaki düşüşün bilincindeydi Teki. Fakat duramazdı. Boğazındaki kuruluğu da net bir şekilde hissedebiliyordu artık. Bir an evvel su içerek rahatlamak istiyordu ancak Nakada'nın kendisine zaman tanımayacağını da biliyordu. Rakibi tekrar Hiyaki'ye yönelmişken daha da zaman kaybedemezdi Teki. Dövüşün ikiye karşı bir olarak devam etmesi gerekiyordu. Aksi taktirde canavar kadın görevini tamamlayacak ve parşömeni alarak üssüne geri dönecekti.

Nakada'nın sırtındaki yaralar içini rahatlatmıştı Teki'nin. En azından kunoichiye hasar vermeyi başarmışlardı bu süre boyunca. Her ne kadar Urata tarafından iyileştirilecek olduğunu bilse de, şimdilik Nakada'nın performansını düşürmüş olmaları işlerini kolaylaştıracaktı.

Hiyaki'nin elinde tuttuğu kunailer ile yakın dövüşte kendini bir süre savunabileceğini düşünüyordu Teki. En kötü ihtimalle Dendou no Jutsu kullanarak Nakada'ya karşı biraz bile olsa zaman kazanabilirdi. Ek olarak Teki de dostuna destek çıkacaktı. Bu sefer sıra kendisindeydi.

Hafifçe eğilerek sağ bacak aparatından bir kunai kaptığı gibi koşmaya başlayacak ve kunaiyi Nakada'nın ayaklarına doğru savuracaktı. Bu sayede Hiyaki'ye de biraz zaman kazandırabileceğini düşünmüştü. Sonrasında ise koşusuna olabildiğince hızla devam edecek ve gözünü de Nakada'nın üstünden ayırmayacaktı. Zira rakibinin birden kendisine doğru dönebileceğini de düşünüyordu içten içe. Yeteri kadar yaklaştığında ise rakibinin sırtına aşağıdan yukarıya doğru dikey bir hamle yapacak, kesi hamlesi katanasının gökyüzüne bakması ile sonlandığı gibi hafifçe zıplayarak aynı hızla aşağıya doğru bir dikey kesme hamlesi gerçekleştirecekti.

Off Topic

Siz söyleyince hatırladım ben de. Evet, katanası Teki'nin sırtında asılı. Eğer belindeymiş gibi yazdığım bir yer olduysa özür dilerim. Komple aklımdan çıkmış.