[Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 273
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Kitamura Susumu » September 23rd, 2021, 11:45 pm

Yani... Buradan sonrası pek hoş olmadı sanırım. Adam belki umursamaz, susar geçer demiştik fakat pek de düşündüğüm gibi olmadı durum. Arabanın arka kısmına geldiğimizde Gennosuke beni dinledi önce. Dinledi dinlemesine ama, bir soğukluk da başladı adamda sezebiliyorum. Hayırlısı diyerekten yine de konuştum ama ben. Araya bir şeyler falan sıkıştırmaya çalıştım durumu biraz daha normalleştiririm belki diye. İlk başta, söylediklerim ters tepmedi gibi düşündüm zira Gennosuke normal sayılabilecek şekilde yanıt verdi bana. Kokushi'nin ne tarz bir insan olduğunu uzun uzun anlattı ona sempati beslermişcesine. Her şey, Gennosuke bana dönüp beni süzene kadar tamamdı zihnimde aslında. Fakat o duraksayış, ismimi söylemeden önce bana attığı bakış ve burnuna kötü kokular geldiğini söylemesi... Deodorantımdan pek hoşlanmadı herhalde.

Birkaç saniyelik bir duraksama yaşadık Gennosuke kafasını iki yana sallarken. Hayırdır, bu ne tripler? Tamam işkillenirsin anlarım da, epi topu onbeş dakikadır tanıdığı bir adama vermek için biraz fazla duygusal değil mi bu tavırlar? Ben olsam, siktiri çekerim mesela. Ya da kısa keser kurtulurum. İşin altında ne olduğunu eşeleyeceksem de bunu karşımdakine sormam, en azından bu şekilde. Fakat Gennosuke, olayların iç yüzünü özellikle bana soruyor, dürüst davranmam için tam sırası olduğunu söylüyordu. Bilmiyorum... İnanın ki bana garip geliyor bu davranışlar. Belki adamın tavırlarını abartı bulmam benim garipliğimdir. Sonuçta, insan ilişkilerinden pek anlayan biri de değilim.

Garipser şekilde iki kaşımı kaldırdım. Bu hem biraz rolden, hem de biraz dürüstlükle harmanlanmış bir jestti aslında. Özellikle başka zamanımızın olamayabileceğini söylemesi, Gennosuke'yi daha da garipsememe sebep olmuştu son kulvarda. Acelemiz ne? Diğer vakitler torbaya mı girdi? Bak... Şimdi de benim burnuma kötü kokular geliyor ha! "Söylemek istediğim şeyler mi?" dedim sakin bir sesle, hafiften de kafamı adama doğru uzatarak. Direkt olarak gözlerinin içine bakıyordum. Bir iki saniyeliğine duraksarken kaşlarımın birisi olması gereken hizaya hızla geri indi. "Nasıl şeyler duymayı istiyorsunuz ki? Anlayamadım Gennosuke-san." Kafamı geri çektim. Hatta bir adım da geri attım. Tıpkı az önce onun beni süzdüğü gibi, ben de onu süzdüm baştan aşağı. Şu ana kadar ılımlı davranmaya çalışmam, özellikle Kokushi'nin de sıçıp batırmasıyla dikkat çeker hale gelmişti. Belki de biraz bu tavrı değiştirmenin zamanı gelmişti. Fiziksel olarak geri attığım adımı sözlerime de yansıtmanın zamanı gelmişti belki de. Suratımı yavaş yavaş endişeli bir hale soktum. "Siz..." diye lafa başladım. "Rahatsız olmuşa benziyorsunuz." Bakışlarımı hala elimde tuttuğum alet setine indirdim. Dudağımın kenarını da bir iddiayı kaybetmişcesine pişmanlıkla kıvırdım, üzgünce. "Aklınızdan ne geçti anlayamasam da huzur bozmak da istemem. Burada keselim isterseniz, daha fazla rahatsız olacaksanız gidelim." Bakışlarımı tekrar adama kaldırıp gözlerine dikerken alet setini de geri alması için adama uzattım. "İsterseniz diğer malzemeleri de geri alın. Ben başka bir köyde şansımı denerim. Yine de teşekkürler Gennosuke-san." diye bitirdim konuşmamı. Adamın alet setini almasını beklemeye koyuldum.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » September 24th, 2021, 3:15 pm

Iori; Kokushi’nin salata tarifi arasında geçen düşüncelerin, konuşmaya girmen için en doğru anı kollamaya başlıyor. Kokushi’nin sözlerinin -en azından şu anda sarf ettiklerinin- senin için pek de bir anlamı olmaması, sadece doğru ana odaklanmanı sağlıyor. Tek bir nefes arası boşluğu yakalamanla birlikte ise çekinmeden sorunu yapıştırıveriyorsun. Kokushi bir anda konudan bağımsız, hatta tüm dünyada bihaber bir şekilde kendine yönelen soru karşısında afallıyor. Evreni, yaradılışı sorgular gibi boş bakan gözleri, birkaç saniye içinde ferini kazanırken Kokushi ancak sorunu algılayabiliyor. Şapşal bir gülümsemeyi suratına yapıştırırken “Doğru ya… Ben de diyorum bu salata konusuna nereden geldik. Doktorun yavuklusundan bahsediyordum.” diyor. Kokushi’nin her an konudan sapacakmış gibi fıldır fıldır dönmeye başlayan gözleri seni tedirgin etmeye yetse de, Kokushi “İşte dedim kız mevzusu falan mı diye ama doktor kız falan olmadığını söyledi. Ben de kendisine derdi neyse söylemesini istedim. O da bana, burada yaşayan insanların biraz farklı olduğunu, kendisinin de bu durumdan çekindiğini söyledi. Bunun için de zaman zaman başka yerlere giderek tazelendiğini söyledi. Tabi doktor bize farklı deyince, ben biraz bozuldum. Gönül koyacak gibi oldum. Sonra doktor da yanlış anladığımı söyledi.” diyor. Bu cümlelerinden sonra yaralı bacağını eliyle işaret eden Kokushi “Şimdi biliyorsun bizim yarayla bereyle çok işimiz olmuyor. Olsa da iyileşiyor. Gerçi doktor gelmeden önce bu kadar iyi değildi durumumuz, hakkını yiyemem. Doktor da bunu kast ediyormuş.” diyor.

Kokushi sözleri bittikten sonra etrafına bakınıyor ve bir şeyler olup olmadığını gözlemeye çalışıyor. Kokushi’nin bu hareketleriyle sen de göz ucuyla etrafına bakınıyorsun. Herhangi bir şeyin size bulaşmadığına, Kokushi gibi emin olabiliyorsun. Kokushi hafifçe sana adımlayarak sana yanaşıyor ve ardından “Bizim kanımız kutsaldır. Burası Tanrı’nın doğduğu, mesihlerin yetiştiği topraklardır. İşte bu yüzden, Jashin-sama kanımızın akmasına müsaade etmez.” diyor çok gizli bir bilgiyi seninle paylaşır gibi. Hemen ardından “Doktora da bunu anlattım, kültürümüzden bahsettim. Böylece doktor da bizi daha iyi anlamaya başladı. Jashin-sama’nın bahşettiklerini bir adım öteye taşıdı. Sonrasında da artık bizden çekindiği için değil, bizimle birlikte öğrendiklerini dünyaya iletebilmek için zaman zaman buradan ayrılmaya başladı. Sağolsun, onun yokluğunda bile Urara-chan ve Nariko-chan bizimle ilgilendi. Gerçi Nariko-chan pek bi’ asabi, baya fırçalıyor ama olsun.” diyor. Kokushi bir yandan atları okşamaya başlarken konuşmayı da kesiyor, inanılmaz bir şekilde. Sanki eski günlerden bahsetmek onu mutlu etmiş gibi görünüyor. Becerilerin Kokushi’nin aklından geçenler konusunda sana pek yardımcı olamasa da, en azından onun huzurlu olduğunu görebiliyorsun.

Susumu; Gennosuke’nin sözleri üzerine konuşma sırasını devralıyorsun. Sözlerini oldukça sakin ve pek de değişmeyen bir yüz ifadesiyle dinleyen Gennosuke, konunun köyden gidilmesine ve malzemelerin geri verilmesine gelmesiyle yüzünü hafifçe ekşitiyor. Yine de hafifçe başını salladıktan sonra “Peki, sanırım kesmek en doğru olanı. Köyü terk edelim, malzemeleri geri verelim gibi dramatik laflara gerek olmasa da… Kesmek en iyisi.” diyor. Bu cümlesinden sonra yüzüne bir tebessüm yerleştiren Gennosuke bakışlarıyla at arabasının kasasına giriş kısmında kapalı duran kısmına bakarak “Bir göz atabilir miyim?” diyor tebessümünü bozmadan.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Posts: 154
Joined: August 30th, 2018, 10:53 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Tsujihara Iori » September 29th, 2021, 10:50 pm

Kokushi ondan beklenilmeyecek seviyede bir performans gösterip anlamlı kelimeler kurmuş ve üstüne üstlük konuyu yoldan çıkıp devrilen bir at arabası hızında değişmesine mahal vermemişti. İnanılmaz, diye düşündüm anlık olarak. Demek ki onun için mühim konulardı bunlar. Biraz bizim için de öyleydi aslında. Demek ki, buranın insanlarıyla çok alakalıymış Gennosuke. İlk başlarda anlam veremese de sonradan müridi olmuş herhalde buradaki inancın. Öyle anladım en azından ben yani.

Jashin kelimesini görevimize başlarken Shikamaru-san tarafından aldığımız bilgilendirmede duymuştuk, o kelimeyi tekrar duymak aslında pek de şaşırtmamıştı beni. Spesifik olarak buraya gelme sebebimiz Jashin kültürünün burada hâlâ aktif olarak yaşatılıyor olmasıydı. Velhasılkelam, Gennosuke'nin bu konuya ekstra ilgili olduğunu öğrenmek ayrı bir bilgi kırıntısıydı. Daha fazla şeyler sorup öğrenmek gerekiyordu aslında; Madem bu mekanın sakinlerinin kanı dökülmüyor ve hemen yaraları iyileşiyordu, peki Gennosuke'de bu yeti var mıydı? Yani, bu inanca kendini tamamen bırakınca acaba bu güçten o da faydalanmaya başlamış mıydı?

Daha da ilginci, doktor yetenekleriyle bu yeti birleşince neler açığa çıkıyordu?

Kokushi'ye baktım anlık. Atları okşayıp, konuşmayı kesmişti. İnanılmaz diye ikinci defa düşündüm, resmen şaşırtmayı başarıyordu bolca beni Kokushi. Bir şeyler daha sormak istedim ancak rol kesmekten pek anlamazdım. Hadi bir iki kelime ile konuşmaya yön vermek tamamdı da, şimdi uzun uzun cümleler kurup rolümü bozmak veya dikkat çekmek istemiyordum. Ancak bana söylediği şu kutsal topraklar nanesi de pek de sakin kalınacak veya en azından şaşılmayacak şey değildi. O bağlamda sadece "Jashin-sama buradaki halkı çok seviyor olmalı." dedim, sakin bir ses tonunda. Amacım bir laf açmak veya ağzından bir şeyler almak değildi, sadece saygımı göstermek istiyordum adamın inanışına karşı. Kabaca alacağımı almıştım. Daha fazlası için Susumu'nun laf çalması gerekecekti.

Kokushi atları severken beklemeye başladım. Bir şeyler diyecekse dinlemeye başlayacaktım ama eğer o salata konusu açılırsa kesinlikle beynimin şalterlerini kapatmayı düşünüyordum geçici bir süreliğine. Gerçi bu sadece salatalık için değil, konuyla alakasız herhangi bir lafı için olacaktı ya, neyse.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 273
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Kitamura Susumu » September 30th, 2021, 1:33 am

Çok mu pasif agresiflik yaptım? Bilmiyorum, ama ters tepmişe de benzemiyor hani. Gennosuke dinledi beni önce araya girmeden. Sağolsun, hiç de bozmuyor. Fakat ben, böyle giderim şöyle iade ederim ayağı çekince biraz tiksinir gibi baktı bana, bir ekşidi falan. Açıkçası öyle pek trip atan biri değilim, o yüzden rol icabı değil de ciddi ciddi trip atıp böyle bir tepki alsam utanabilirdim. Şu an her şey mübah kafasında olduğum için umursamadım, laflarımı bitirdiğimde ne gibi bir tepki verecek beklemeye koyuldum sadece. Ekşimesi çok uzun sürmedi, ve benim tepkimle yuvarlanıp büyümenin aksine ılımlı davranıp bu muhabbeti burada kesmeyi tercih etti. Uzattığım alet setini de doğal olarak almadı. "İyi." dedim içimden. Köye döndüğümde yeni fıyakalı aletlerimle hastanedekilere hava atmak için hala şansım olsa da, Gennosuke'nin gerçekten içinden geldiği için mi ılımlı davranmayı tercih ettiğini de şimdilik anlayamayacak gibiydim.

"Peki." diye kafamı kararına uyar bir şekilde sağa yatırıp geri düzelttim. Alet setini de geri indirdim adamdan çekip. Gennosuke arabamı son bir defa işaret ederek göz atıp atamayacağını sordu sonrasında. Hayır, zaten daha önce izin aldın. Kibarlıktan çatlamasan mı ey doktor, he? Hayır kibarlıktan mı yapıyor, temkinli olmanın bokunu çıkardı da haberim mi yok onu da anlamıyorum. Yine de bozuntuya vermeden surat ifademi düzeltip ben de tekrar gülümsemeye başladım ortam iyice normale geri dönsün diye. "Elbette, elbette. Lütfen buyurun." diye kibarca işaret ettim arabanın giriş kısmını. Ardından acele hareketlerle öne geçip kapalı kapıyı açmaya koyuldum. Adamın dilediği gibi arabayı incelemesi hususunda herhangi bir engelim olmayacak. İstediği gibi takılsın, sorun değil. Soracağı sorulara, o sordukça bir kılıf uydurmaya çalışacağım zaten, o açıdan da dert yok. Bu yüzden elleşmeden, kem küm etmeden açacağım arabamın kapısını. Girmesi için önden yol vereceğim. Iori'ye şimdilik küpelerden ses etmek gibi bir niyetim yok, zaten aramızda dağlar kadar bir mesafe de yok. Bu yüzden ona da elleşmeyeceğim, takılsın atların orda.
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » October 4th, 2021, 10:26 am

Iori; Kokushi atları okşamaya devam ederken, söylediğin söz üzerine başını olumlu anlamda aşağı yukarı sallamakla yetiniyor. Her ne kadar aklından geçenleri okuyamasan bile, Kokushi’nin bu ana kadar gördüğün en huzurlu ve mutlu anına denk geldiğini net bir şekilde görebiliyorsun. Sanki ilk kez kafası başka yerlerde değil de, anlattıklarına odaklanmış gibi duruyor. Kısa bir süre sonra ise Kokushi “Jashin-sama’nın bize sunduklarına gösterdiğimiz saygı, onun da sevgisi olarak bize dönüyor. Bu karşılıklı bir durum. Ama sağolsun doktor, tüm bu sevgiyi ve saygıyı daha anlamlı kıldı.” diyor. Hemen ardından ise bakışlarını sözde doktorun iyileştirdiği eline çevirirken “Görüyorsun ya, yaran ne kadar çabuk iyileşti, elini eskisi gibi hareket ettirebiliyorsun. Jashin-sama ve doktor bir bütün olduğunda, bu sonuç kaçınılmaz.” diyor gururlu bir şekilde.

Susumu; Gennosuke’nin at arabasının içine bakma istediğine, bir kez daha, olumlu bir şekilde karşılık vermenin akabinde, hızlıca kapıyı açmaya başlıyorsun. Elinin yatkınlığı ile kısa sürede kapıyı açmanın ardından Gennosuke sadece bir adım öne atmakla yetiniyor. Arabanın içine girecek gibi durmayan Gennosuke arabanın içini dikkatlice taramaya başlıyor. Bu esnada Iori ile Kokushi arasında bir konuşma geçtiğini de duyabiliyorsun, lakin esas odağın Gennosuke’de olduğu için, bu konuşmanın içeriği hakkında pek bir fikrin olmuyor. Gennosuke ise aracın içini taramayı bitirdikten sonra yüzüne yerleşen bir tebessümle sana dönüyor ve “Jin-kun, bu at arabası gördüğüm en etkileyici ambulanslardan biri olabilir.” diyor samimi bir şekilde. Öne attığı adımını geriye doğru çekerken “Herhalde bir insanı tedavi edecek her türlü ekipmana sahipsin.” diyor ve ardından arabanın içine bakmaya devam ederken de “Belki de ameliyat bile yapabilirsin, o kadar donanımlı görünüyor.” diyor.

Ambulanstan ve ambulansın içindekilerden epey etkilenmiş gibi duran Gennosuke hafif bir nefes alıp tekrar hastaneye doğru adımlamaya başlarken “Gördüklerim, bu ambulansın öyle alelade bir kişinin işi olamayacağı.” diyor. Bu cümlesini sana bir iltifatmış gibi dile getiren Gennosuke Kokushi ve Iori’yi görebileceği bir konuma geldiklerinde bakışlarını Kokushi’ye çeviriyor. Gennosuke’nin baktığı yöne kafanı çevirdiğinde Kokushi’nin yüzünde bir gülümsemeyle atları okşadığını, Iori’nin de onun yan taraflarında durduğunu görebiliyorsun. Gennosuke birkaç saniye bu tarafa doğru bakmasının ardından “Kokushi-san! Atları ve Ukyo-kun’u biraz rahat bırakmaya ne dersin?” diyor.

Genel; Iori, odağını Kokushi’ye verdiği sırada Gennosuke’nin “Kokushi-san! Atları ve Ukyo-kun’u biraz rahat bırakmaya ne dersin?” dediğini duyuyor. Kokushi, gökten gelen bir emir gibi atlardan elini çekerken, hızlı adımlarla Gennosuke’nin yanına doğru ilerlemeye başlıyor. Iori de ortamdan geri kalmamak adına Gennosuke’ye doğru ilerliyor ve eski konumlarınıza benzer bir pozisyona geçiyorsunuz. Kokushi ve Iori'nin gelmesinin ardınadn Gennosuke hızlıca Susumu'ya bakıyor ve "Söylesene Jin-kun, tüm bu ambulansı yaptırmak, içini doldurmak epey zahmetli olmadı mı?" diye soruyor. Ancak henüz Susumu'dan bir cevap almadan ansızın bakışlarını Iori’ye çevirip “Jin-kun’un ambulansı gerçekten etkileyici. Böyle biriyle seyahat etmek de yorucu olsa gerek.” dedikten sonra “Zor olmuyor mu peki? Gittiğiniz her yörede sizi Kokushi-san gibi sevgi dolu adamlar karşılamıyordur ne de olsa.” diyor. Bu sözler Kokushi’nin suratında şapşal bir gülümseme yaratırken Gennosuke “Malum... Haydutlar, kaçaklar, serseriler ve daha niceleri… Baktığınızda bu at arabası onlar için bir servet demek.” diyor. Tüm konuşma boyuna Iori’ye sabitlediği bakışlarını bir an olsun kaçırmayan Gennosuke “Hem aracı hem de Jin-kun’u koruduğunu düşününce… Nasıl başarıyorsun? Ben olsam yapamazdım sanırım.” diyor hafif bir tebessümle.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kitamura Susumu
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 273
Joined: August 31st, 2018, 1:49 am
Künye:

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Kitamura Susumu » November 1st, 2021, 7:51 pm

Sonunda tekerine soktuğumun arabasına bakmayı başardı herif. Yahu, madem alt tarafı şöyle kapısından bakıp çekilecektin neden ecel terleri döktürüyorsun bana? Ya ben sana şoför koltuğunun ordaki pencereden de baktırırdım! Gözlerini kapatmanı isteyip hayal etmen için detaylıca anlatmaya da başlardım! Girip adam akıllı gezsene, çekmecelerimi kurcalasana. Ne yapacağımı sanıyor ki, içeri girer girmez kapıları kapatıp kaçırıp götüreceğimi mi? Aslında... İyi fikirmiş ha.

Iori'nin arkalardan gelen sesi dikkatimi bir anlığına çekse de ne konuştuğunu tam olarak seçemeden tekrar Gennosuke'ye dönmek zorunda kaldım. Arabam ile olan bakışmasını kesmeden bana iltifat etmiş, içimden "Ne sandın oğlum?!" dememe sebep olmuştu. Düşüncelerimi dışa vurmadan kocaman gülümsemeye başladım. "Sizin mekan kadar olmasa da yaptık bir şeyler zamanında Gennosuke-san." dedim iyisinden bir gururlanarak. Şimdi yalan yok, bu at arabası şu hayatta bana gurur veren nadir şeylerden olabilir. Haklı da, çoğu tedaviye yetecek şeyi de aldım, ameliyat da yaptım, doğru yani. Boşuna mı dayak yedik ulan köyün şifacılarından, BOŞUNA MI TUTTUK O NÖBETLERİ HE? Neyse, sakinim. "Sadece insanları değil, hayvanlara da zaman zaman yardım ettiğim oluyor." diye konuşmaya devam ettim adam geri çekilirken. Yanında konuşlanıp arabanın içine doğru döndüm, ellerimi arkamdan birleştirip bir de ben izlemeye başladım şaheserimi. Hafifçe yana, adama doğru eğildim acele bir şekilde, "Hatta hayvanlarla aramın insanlardan iyi olduğunu söyleyebilirim bile." diye lafımı bitirip kısa bir şekilde kıkırdadım. Aram iyiydi iyi olmasına da, epeydir dikkatimi çeken ya da yanıma yanaşan ne hayvan görmüştüm, ne de atların huzursuzluğu umursayamayacağım cinstendi. Yine de şimdilik bu konu hakkında yapabileceğim bir şey yoktu. Şu ayak üstü konuşma bitip dağıldığımızda düşünüp tartacağım konulardan bir başkasıydı sadece bu mesele de, neyse.

Gennosuke, Kokushi malına seslenerek onun yanımızda bitmesini sağladı. Seslenmeden hemen önce de bana yine güzelinden bir iltifat etti. Göz temasını kesmeden gülümsemek dışında bir cevap vermedim iltifatına. Iori yanımıza geri döndüğünde de bakışlarımı ona çevirdim. "Nasıl gidiyor?" dercesine kafamı şöyle bir salladım ona doğru, fakat bir cevap bekler nitelikteki bir jest değildi bu. Daha çok öylesine yaptığım bir şeydi ve zaten Gennosuke tekrar lafa girerek odaklarımızı kendisine geri çekmişti. Önce bana ambulansı nasıl yaptırdığımı sordu, hemen ardından Iori'ye de nasıl beni ve arabayı koruduğunu. Son soru Iori'ye geldiği ve Gennosuke hala onunla ilgilendiği için lafa girmek yerine Iori'nin konuşmasını beklemeyi tercih ettim. Zaten o da bana cevap vermem için süre tanımadan Iori'ye dönmüştü, o yüzden şimdilik susmamda bir sakınca yoktu. Iori konuşurken, bir yandan ne cevap vereceğimi, arabayı nasıl kurduğumu, Iori'nin seyahatlerimde nasıl beni koruduğunu hayal etmeye başladım. Kafamdakiler, adama satmak için kafamda kurguladığım palavralardı en başta. Fakat bu düşünceler işin içine Iori girince fark edemediğim bir hızda hayallere dönüştüler. Yapmadığım bir şey değildi, şaşırmadım. Zaman zaman olmayacak düşüncelerim, gerçekleşmeyecek senaryolara dönüşebiliyor. Bu senaryolar ise içimdeki umutsuzluğu her seferinde daha da besleseler de bir gece daha sahte bir neşe ile uyumamı sağlıyorlar. Tabi sabah yarak kürek bir kafa ile kalkıyorum ama alıştım yani, klasik yıkıklığım bu benim. Şimdi hiç kimse gelip bana burada 3-4 saniyeliğine de olsa hayal kurmamın bencilce olduğunu söylemesin bana yani.

Atlamışız Iori ile arabaya. Köy yok, neden yok bilmiyorum. Belki kovulmuşuzdur. Bu görevi yüzümüze gözümüze bulaştırırsak kıçımıza tekmeyi basıp atarlar mı köyden bizi? Öyle bir şeymiş mesela. Hiç görmediğimiz duymadığımız diyarlara gidiyor, keşiften keşfe maceradan maceraya koşuyoruz. Kış yok, kavurucu yaz da yok. Sadece tatlı bir hava var her zaman ve yolculuklarımız hep çok rahat. Bazen şımarıp büyük şehirlere yaklaşırsak arabada değil de hanların birinde kalıyormuşuz. O şehir de her seferinde görmediğimiz, keşfedilecek yeni ilginç bir şehir oluyormuş. Shinobilikmiş, shinobiliğin getirdiği tehlikelermiş, kaybetme korkusuymuş hiç yok. Sadece Iori'nin egosunu okşayacak miktarda aksiyon çıkıyormuş arada. Ben de her gittiğimiz şehirde, mekanda hep yeni şeyler öğreniyormuşum. Her ihtiyacı olanı iyileştiriyor adımı sanımı yayıyormuşum. Gizemli ve yakışıklı, yardımsever doktormuşum ben meğerse. Iori de yağız mı yağız bir savaşçıymış ve beni hiç yalnız bırakmazmış. Çok iyi adam dövebiliyor olmama rağmen beni hep koruyor kolluyormuş. Fakat bir sonu yokmuş bu hayalin. Ne kadar gezsek de hep yeni yerler karşımıza çıkıyor, ne kadar hep yanyana olsak da aramızdaki lişki hiçbir zaman değişip beni konuşmaya korktuğum şeyleri söyler hale getirmiyormuş. Gennosuke'ye pazarladığım senaryonun hemen hemen aynısı kısaca. Kimliklerimiz aynı olunca daha tatmin edici oldu sadece. Fakat sondaki o tatsız umutsuzluğu bir miktar aldınız değil mi siz de?

Iori'nin konuşmasının bitmesiyle kendimi düşüncelerimden zorla sıyırdım. Birkaç saniyedir zemini izliyordum sabit bakışlarla. Daldığım çok belli olmuş muydu? Bilmiyorum, belli olsa da çok önemli değil. Cevap verme sırasının bende olduğundan emin olup toparlandım ve gülümsemeye çalıştım. İçten olmasına gerek yoktu, hatta zorla gülümsediğim anlaşılırsa benim için daha iyi olurdu. Biraz gizem, biraz da yıkıklık katıp Gennosuke'nin merakını ucundan bir gıdıklama zamanı gelmişti. Meraklansın, meraklansın ki siktir olup gitmemizi dört gözle bekler bir hale gelmesin. Bir şekilde bizimle ya şimdi, ya da yarın, ya da başka bir zaman tekrar iletişim kurmak istesindi, di mi ya? Bu yüzden ifademi bozmadım. "Zahmetli tarafları vardı elbette, fakat arabanın kuruluşunda değildi bu sıkıntılar." dedim en başta, ardından iç çekip arabayı tekrar süzmeye başladım. "Neyse ki şimdi gerçekten ihtiyacı olanlara hizmet etmemi sağlıyor. Sayesinde kıtada karşıma çıkan tüm yaralı ve hastalarla ilgilenebiliyorum. Karşılığında aldıklarım ise dürüstlüğünden şüphe duymadığım minnet duyguları ve ilerde olursa çıraklarıma anlatabileceğim güzel hikayeler oluyor." diye devam ettim. Cümlenin gidişatından dolayı sahte gülümsemem içten bir hal almaya başlamıştı. Bakışlarımı arabadan geri çevirdim. Iori'yi bulup bakışlarımı üzerinde sabitledim. Gülümsemem biraz daha büyüdü, ne tatlıydı lan bu velet! "Bu araba..." diye tekrar konuşmaya başladım.. "Ukyo'dan sonraki tek dostum olabilir."
Image
Künye
İsim: Kitamura Susumu
Yaş: 22
Cinsiyet: Errkek
Boy: 173
Kilo: 50
Element: Raiton
Köy: Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe: Tokubetsu Jounin
Nam: Karanlık

Puanlar
GP: 0
VP: 25
PP: 3


Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı

Profil
Güç: C - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: C - Rank
Kondisyon: D - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: C - Rank

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: F
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: F
[Varlık] Sosyalleşme: F
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F


Teknikler
Genjutsu: Rakumei no Jutsu, D Rank
Genjutsu: Teishi no Jutsu, C Rank
Genjutsu: Jubaku Satsu, B Rank
Genjutsu: Shibou no Jutsu, B Rank
Genjutsu: Magen: Bunshin, B Rank
Genjutsu: Omotsuki, A Rank
Ninjutsu: Ninpou, Shunshin, D Rank
Ninjutsu: Raiton, Ikazuchi no Kiba, C Rank
Ninjutsu: Raiton, Raijin no Tate, B Rank

Stiller ve Kabiliyetler
Stil: Ayatsu, D Rank
Stil: Musatsu, C Rank
Kabiliyet: J Kesiş (Musatsu, C Rank)
Kabiliyet: Çift silah Kullanımı (Musatsu, C Rank)

Yönelimler
Iryou-nin, A Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Cennet Küpeleri. Iori'den hatıra.
Medikal At Arabası
Tantou


Özellikler
-
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » December 9th, 2021, 10:10 am

Off Topic
Tsujihara Iori ilk pasiflik uyarısını almıştır. Pasif, ehe.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Tsujihara Iori
Posts: 154
Joined: August 30th, 2018, 10:53 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by Tsujihara Iori » December 21st, 2021, 12:43 am

Kokushi'nin laflarına karşılık bir şey demeden bekledim sadece. Anlayabildiğim bir şey değildi, o yüzden sadece söylediklerini aklıma not etmeye çalıştım. Ötesi için şu anda bir şey yapamazdım. Susmak ve dinlemek gayet yeterliydi şu anda. Atlara tekrar bir bakış attım Kokushi'ye bir cevap vermeden, ancak bu süreç tahmin ettiğimden kısa sürdü.

Kokushi'nin tekrar konuşmasına fırsat bulamadan Gennosuke bizi yanına çağırmıştı. Kokushi'nin küçük bir asker edasıyla onun yanına ilerlemesine şahit olduğumda Kokushi'nin bu herife verdiği değer daha da perçinlenmişti gözümde, sözlerinden sonra. Ben ise normal bir şekilde yürüyerek Susumu'nun yanındaki eski konumumu aldım ve konuşulanları dinlemeye başladım.

Suratımdaki olabildiğince sakin ifadeyi koruyarak önce Gennosuke'yi, ardından Susumu'yu dinledim. Susumu Gennosuke lafa girmeden önce bana bir kaş göz yapmıştı. Ben de bu hareketine karşılık başımı hafifçe eğerek ona cevap verdim olabildiğince. Çok da anlamlı bir hareket değildi bu, ama onun bu tavrını es geçemezdim Gennosuke ikimizi -özellikle de beni- delercesine bakışlarla süzerken.

Susumu'nun laflarından sonra derin bir nefes verdim, ancak sakince. Bu esnada hâlâ nasıl cevap vereceğimi düşünüyordum. Yalan söyleme hususunda zerre yeteneğim yoktu. Akademide aldığımız basit eğitim haricinde şansımı zorlamak istemiyordum. O bağlamda olabildiğince kısa cümleler ile, geçiştirmeye yakın bir tavır takınmanın en iyisi olacağını düşünüyordum. Suratımdaki ifadesizliği bozmadan konuşmaya başladım bir kaç saniyenin ardından, tüm bunları aklımda tutarak.

"Yaparsınız Gennosuke-san, yanınızdaki kişiye canınızı borçluysanız." dedim sakince. Ardından, ses tonumu bir tık daha azaltıp "Ayrıca elinizi kana bulamaktan da çekinmiyorsanız." dedim. Hayal gücünün akmasına izin verecektim. Üstü kapalı konuşmanın bu ikili laf alışverişinden kurtulmanın en kolay yolu olduğunu düşünüyordum. Yani, birilerini öldürmüş de olabilirdim, öldürmemiş de. Gerçekten ziyade onun ne düşündüğü daha mühimdi aslında. Kaldı ki daha fazla konuşsam zaten yalan söylediğimi anlardı herhalde. Anlamasa bile bir faydası olmazdı.

Acaba bu yalan meselesine fazla mı takmıştım? Belki de burada oturup bir şeyler uydursam daha mantıklı olacaktı. Bilemiyordum. Yine de az konuşmak en mantıklı hareket gibime gelmişti.

Laflarımı ederken bana olan bakışlarını kesmedim. Ha, şöyle ki, yalan da söylemiyordum aslında. Susumu için canımı verebilir, bir can bile alabilirdim. Karşılığında onun da böyle hissettiğinin az çok farkındaydım. Ukyo ve Ide için de bu hususun böyle olması işimize gelen bir rastlantıydı sadece. O bağlamda, aslında sözlerimde net bir yalan da yoktu bu açından bakınca.

Gözlerimi anlık Susumu'ya çevirdim, ardından Gennosuke'ye bakmaya devam ettim.
Künye
İsim: Tsujihara Iori
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 170.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 34
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Efsane Olmak!
Iori, babası gibi dillerden düşmeyen hikayelere sahip olmak istemektedir fakat bunu yaparken kesinlikle doğru yoldan sapmamayı kendine bir kural olarak koymuştur. Aktif olarak ona ün getirecek şeylerin peşinde koşmak yerine, başa çıkılması zor bir durum karşısında kendini kanıtlamak ister. Bunu başarırken köyüne de tamamen sadık kalacaktır.

Komplikasyon
Babasının Kılıcı
Babasının kılıcına karşı ruhsal bir bağ hissetmektedir. O kılıç hiç tanışmadığı babasına açılan bir kapıdır ve onu sürekli yanında taşır, kullanmaktan çekilmez. Bakımını sürekli yaptırır, aksatmaz. Kılıç yanından bir an bile ayrılırsa, tedirgin olmaya başlar.

Kılıcı onun rızası dışında elinden alınırsa, onu geri almak birinci önceliği haline gelir. Bunun için görevini terk etmeyebilir ancak elinden gelen her şeyi sınırlar dahilinde yapmayı ister ve dener. Duruma göre kural çiğneyecek raddeye gelebilir, fakat elinden geldiğince rasyonel kişiliğini elinden bırakmamaya gayret eder. Eğer yanında bir arkadaşı varsa durum onun için daha rahattır, fakat kendi başına kalır ve düşüncelerini dizginleyecek bir "iskele" bulamazsa, depresif bir hal alabilir. Bu durum kılıcı elde etmek dışında yapacağı herşeyin performansını düşürse de, kılıca ulaşma konusunda yapacaklarını etkilemez.

Özellikler
-

Efsanevi Yaratık
Garou | B - Rank | Kurt

Mod
Hagane


Image

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 10
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 2
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 4
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 4 (Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 3

Teknikler
Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
D - Rank: Heisashiki
C - Rank: Jintei (Özel Geliştirme Mevcut)
  • Iori, haorisinin altından veya elinden çıkardığı yılanları bir kaç saldırı ile sınırlı olmadan, istediği kadar dışarıda tutabilmekte ve onları kontrol edebilmektedir. Yılanlar aktif kaldığı sürece az da olsa chakra yer.
  • Iori tekniği hazırlarken daha fazla chakra harcayarak yılanların boyutunu büyütebilir. Yılanların büyümüş boyutu bir insan göğsü kadar olacak şekildedir. Bu boyuttaki yılanların yapacağı ısırma hamleleri ufak boyuta göre daha fazla hasar verir ve Iori isterse ısırtmak yerine elini savurarak ezici hasarlar vermek için yılanları bir çekiç gibi kullanabilir.

    Iori fazla chakra verirse yılanlar büyük boyutunda, vermezse normal boyutunda çıkarlar. Arası yoktur, yani Iori boyutları chakra oranını değiştirerek kontrol edemez. Ayrıca, büyük çıkan yılanlar mutlaka Iori'nin ellerinden dönüşerek çıkmalıdır. Tekniğin orjinalindeki gibi haori veya benzeri bir cübbemsi giysinin altından çıkamazlar.
  • Jintei ile oluşturulan yılanlar aktifken Iori ani bir chakra salınımı yaparak yılanların pullarını dışarıya doğru kaldırabilir. Bu pullar serttir ve kesici hasar verirler. Genelde yılanlar savrularak yapılacak olan saldırılarda isabet ettiği yerleri çizerler ve kazırlar. Eğer birileri ile temas halindeyken açılırsa ete batarlar. Eğer yılanlar büyük olarak oluşturulmuşsa pulların boyutu da büyüyeceğinden tekniğin hasar kapasitesi de artar.

    Ani bir şekilde aktif edilir ancak bir kaç saniye sonra pullar geri kapanır. Tekrar açılmak isteniyor ise tekrar chakra verilmelidir. Her saldırıda ani chakra harcanması, tekniğin tekrar tekrar kullanılmasında Iori'yi standart bir C - Rank tekniğe göre daha fazla yorar. Eğer yılanların boyutu büyük olacak şekilde yılanlar kullanılırsa chakra kullanımı da artar.
C - Rank: Mizurappa
B - Rank: Suijinheki
A - Rank: Bousen no Jutsu

C - Rank: Hagane - Genbuki
C - Rank: Hagane - Hankai



Taijutsu
Shigure | A - Rank
Shigure | Hadan

Ninja Ekipman Ustalığı | C - Rank

Genjutsu
-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Dükkan Konusu

Özel Üretim Shinobi Ceketi ve Kemeri:
► Show Spoiler
Babasından Kalan Katana
► Show Spoiler
Cennet Küpeleri
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Tsujihara Iori & Kitamura Susumu] Mahlukat

Post by GM - Naruto » December 21st, 2021, 4:42 pm

Susumu’nun sadece insanlara değil, hayvanlara da yardımcı olduğuna dair cümleleri Gennosuke’nin yüzündeki büyük bir tebessüm ve şaşkınlık yaratıyor. Ancak aklından geçenler, bu konuyu sonraki bir zamana ertelediğini de Susumu’ya gösteriyor. Aslında bu açıdan bakıldığında, Susumu halen Gennosuke’nin ilgisini üzerinde tutmuş gibi görünse de, Gennosuke konuşmasına Iori’yi muhatap alarak devam ediyor.

Sorduğu sorular üzerinde dikkatli bakışlarını Iori üzerinde sabitleyen Gennosuke, Iori’nin ağzından çıkan kelimelere aynı dikkati veriyor gibi görünüyor. Ancak Iori’nin cümlelerinden arzuladığı şeyleri pek bulabilmiş gibi duran Gennosuke’nin, o dikkatli gözleri bir anda puslu bir havaya bürünüyor. Aslında her ikiniz de bunun tamamen istem dışı bir hareket olduğunu fark edebiliyorsun, zira Gennosuke hemen tekrar eski parıldayan gözlerine geri dönüyor. Ansız bir hayal kırıklığını dışa vurumu gibi beliren bu saliselik mevzunun ardından ise Susumu lafa giriyor bir kez daha.

Susumu kendisine yöneltilen soruya cevap vermeye başladığı anda, esasen Gennosuke’nin ilgisinin üzerinde olmadığını fark edebiliyor. Gennosuke bir anlığına dalmış gibi Susumu’nun neden konuştuğuna anlam vermeye çalışır gibi görünüyor, ancak hemen ardından kendisini toparlayarak Susumu’yu dinlemeye başlıyor hafif bir tebessümle. Susumu, cümlelerine kendisine göre dürüst bir halde bitirirken Gennosuke hafifçe başını aşağı yukarı sallayarak “Minnet ve güzel hikayeler… Etkileyici.” diyor mırıldanır bir şekilde. Ses tonu ve vücut dili Gennosuke’nin cümlelerindeki samimiyeti bir parça etkilemiş olsa da, derinden bir şeyler hissettiğini de ortaya koyuyor. Bu nedenle, şu aşamada Susumu’nun söylediklerinden mi etkilendiği ya da kendi yaşadığı bir olayı mı anımsadığı konusunda pek fikir sahibi olamıyorsunuz. Ancak Susumu’nun bu konuşması sayesinde, Gennosuke’nin Iori’nin konuşması neticesinde kaybettiği merak duygusunu geri kazandığını da anlayabiliyorsunuz.

Ortama çöken birkaç saniyelik sessizlik, herkesin bir nebze de olsa düşünceleriyle baş başa kalmasına neden oluyor. Bir an Gennosuke’nin bakışlarınızın üzerinizde gezdiğini hissetmenizin ardından Gennosuke Kokushi’ye hitaben “Kokushi-san… Şu akşam toparlanma olayı ne oldu?” diye soruyor. Tek basamaklı iki sayıyı toplamakta zorlanan birine çok bilinmeyenli bir denklemin cevabı sorulmuş gibi, ürpererek şaşıran Kokushi “Akşam? Toparlanma? Ne mi oldu?” diyor. Yüzündeki eşsiz şaşkınlık ifadesine karşı Gennosuke kahkahasını tutamazken “Hani ziyafet yapılacaktı ya… Bir türlü ayarlayamıyoruz diyordun.” diyerek konuyu hatırlatma çabasına giriyor. Kokushi ise halen şaşkın bir şekilde “Ziyafet? Ayarlayamadık da… Siz…” diyerek konuşmaya başlamaya çalışırken Gennosuke “O halde bu gece!” diyor net bir şekilde ve bakışlarını ikiniz üzerinde gezdirirken “Jin-kun ve Ukyo-kun da misafirlerimiz olur. Hem daha iyi bir sohbet ortamı olur hem de Jin-kun ile daha iyi fikir alışverişi yapabiliriz.” diyor sakin bir şekilde. Kokushi ise şaşkın yüzünü pek bozmadan “İyi, ben arkadaşlara haber vereyim o zaman.” diyor ve hızla arkasını dönüp ilerlemeye başlıyor.

Kokushi’nin ilerleyişini birkaç saniye izleyen Gennosuke bakışlarını Susumu’ya çevirirken “Siz de biraz dinlenin isterseniz. Urara-chan size yardımcı olur.” diyor kibar ve davetkar bir tavırla. Sözlerinin ardından sizden pek bir cevap beklemeyen Gennosuke hastaneye doğru yöneliyor ve kapıyı hafif araladıktan sonra “Urara-chan, misafirlerimize dinlenmeleri için bir yer ayarlar mısın?” diye soruyor. Gennosuke’nin cümlesi biter bitmez, bir anda kapıdan dışarıya adım atan Urara sevimli yüzü ve tatlı tebessümüyle başını onaylarcasına salladıktan sonra size bakarak “Beni takip ederseniz çok memnun kalırım efendim.” diyor. Bu davetin ardından, en azından hastaneden ayrılmayacağınız düşüncesiyle, Gennosuke’nin araladığı kapıdan içeriye giriyor, Nariko’nun uyuz bakışlarına nail oluyor ve Urara’yı takip etmeye başlıyorsunuz. Urara sizi bir kez daha merdivenlere yönlendirirken, Gennosuke’nin ardınızdan size baktığını görüyorsunuz.

Hastanenin ilk katına bir kez daha ayak basmanızın ardından, bu kez yürüyüşünüz uzun sürmüyor. Urara hemen sağ tarafınıza denk gelen odanın tokmaklı kulpunu çevirerek kapıyı açıyor ve ardından odanın içindeki ışıkları yakıyor. Her ikiniz de odayı görebilir bir hale geldiğinizde, bu odanın son derece steril olduğunu daha kokusundan anlayabiliyorsunuz. Odanın içine bir göz attığınızda ise, klasik bir hastane odası gibi üçer tane hasta yatağının karşılıklı bir şekilde konulmuş olduğunu görüyorsunuz. Odanın içinde yataklar dışında başka bir mobilya bulunmazken, yatakların çarşaflarının ve yastık kılıflarının da bembeyaz ve son derece temiz olduğunu görebiliyorsunuz. Son olarak odanın içinde hiçbir pencere bulunmaması dikkatini çeken en büyük ayrıntı oluyor. Bununla birlikte, yatakların demir çerçevelerinin yer yer lekelenmiş olduğunun ve karardığının da farkına varabiliyorsunuz. Urara sizin odaya girmenizi beklerken, artık alıştığınız sempatikliğiyle, “Burada dinlenebilirsiniz. Bir şeye ihtiyacınız olursa bana seslenmeniz yeterli.” diyor ve kapının yanından yavaşça ayrılıyor. Böylece, uzun bir aranın ardından, baş başa kalabileceğiniz bir ortam oluşmuş oluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”