[Kotsuki-Sho] Baskın

Amegakure'ye sahiplik yapan, kederli yağmurların hiç durmadığı ülke.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2839
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by GM - Naruto » May 4th, 2025, 12:31 am

Bariyer shinobilerine doğru sıçrıyor ve Hanasaku'yu uygulamak için odaklanıyorsun. O anda su üzerinde hareket eden alev çizgisi bir anda yönünü sertçe değiştirip sana doğru hareket etmeye başlıyor. Alevler sana yaklaşırken büyük bir hızla seni çembersel bir alan içersine alıyor ve kapanmaya başlıyorlar. Sen ise o noktada çoktan Hanasaku'yu aktif edip suya dalmak için chakranı ayaklarından kesmiş oluyorsun.

Suyun derinliği kabaca 2 metre kadar. Bu bağlamda su içerisinde kalabiliyorsun tamamen. El mühürlerini yapıp klonlarını oluşturduğunda tam kafanın üzerindeki alanın tamamen alevler ile kaplandığını fark ediyorsun. Suyun dışını görmek senin için epey zor, alevler geniş bir alanı kapladığı için görüşünü engelliyor.

Suyun ısısı artmaya başlarken klonların yüzmeye başlıyor söylediğin yere doğru ancak fiziksel anlamda keşiş formu seni güçlendirse de atletizm noktasında çok da yetkin olmadığın için bu yüzme tahmininden biraz yavaş gerçekleşiyor.

Bu gerçekleşirken suyun sıcaklığı ciddi bir miktar artıyor. Öyle ki rahatsız olmaya başlıyorsun. Klonlarından ilki sudan fırlayıp bariyere saldırdığında diğer kabaca yakına varmış oluyor. Ancak Tategami'yi herhangi bir yerde göremiyorsun. Onun altına gönderdiğin klonun da mesafesini iyice kapattığında suyun üzerine doğru fırlıyor. Bu noktada Bunshin Bakuha'yı aktif ediyorsun ve üç patlamanın da gerçekleştiğini algılıyorsun. O noktada klonların anıları sana hücum ediyor ve su üstünde ne döndüğünü az çok çözmüş oluyorsun.

Suyun üstünün bazı noktalar hariç neredeyse tamamen alevlerle kaplı olduğunu algılıyorsun. Tategami'yi ise klonların seçebilmiş değil. Daha doğrusu su üstüne çıkmadan hemen önce onu görmüş olsalar da patlama anında onu alevlerin arasında kaybolurken gördüler. Patlama menzilinin içinde olduğundan etkilendiğini az çok algılayabiliyorsun fakat eğer hasar verebildiysen miktarını tartamıyorsun.

Bununla beraber klonlarının yavaş yüzmesi sayesinde Tategami'nin savaş alanını tamamen kendi avantajına göre şekillendirme fırsatı yakaladığını algılayabiliyorsun. Bunun ona çok büyük bir avantaj sağlayacağını da çözebilecek kadar zekisin. Avantajına olmasaydı her yeri alevler ile kaplamazdı, bu çok net.

Klonlarının patlamadan hemen önce suyun üzerinin de deriyi yakacak kadar sıcak su buharı ile dolduğunu da hissettiklerini anımsıyorsun.

Katon - Suiton kombinasyonu ile su üstünün alevlerle kaplanmayan yerlerinin de yakıcı su buharı ile dolu olduğunu biliyorsun. Su altı ciddi oranda ısınmaya başlıyor ve kaynamaya çok yakın. Zaten suda olduğun her an bir Suiton kullanıcısına karşı büyük tehlike. Su buharından kaçsan, ortam alevler ile kaplı. Beklesen, senin Tategami'yi yenmek gibi bir derdin olmadığı gibi onun da seni yenmek gibi bir zorunluluğu olmadığından Ieyasu'yu alıp buradan direkt olarak gidebilir.

Çok ters bir durumda kaldığın aşikâr.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 172
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by Komaeda Togami » May 4th, 2025, 5:10 am

Üzerime doğru son hızla gelen alev kütlesinden sıyrılabilmek adına yana doğru sıçrayıp küresel bariyeri Tategami’yle arama almayı planlamıştım. Bu sayede bir taşla üç kuş vurmuş olacaktım. Hem teknikten kurtulacak, hem Tategami bariyere bodoslama saldıramayacağı için zaman kazanacak, hem de bir sonraki saldırım için görüş alanını kısıtlamış olacaktım. Gelgelelim işler ilk andan planlarımın dışında gelişmeye başlamıştı. Az önce bulunduğum noktaya doğru doğrusal bir şekilde ilerleyen alev kütlesi harekete geçmemle birlikte yön değiştirip yeniden üzerime doğru gelmeye başlamıştı. Alevler çevremi bir çember misali sarıp hareket alanımı daraltmaya koyulmuşken, Hanasaku’yu devreye sokup suyun altına dalmayı başarabilmiştim. Suya dalmamla birlikte, az önce yüzeyinde durmakta olduğum suyun tamamen alevler içerisinde kaldığımı görmem bir olmuştu. Suya dalmak iyi bir fikir gibi görünüyordu. En azından şimdilik.

Oluşturduğum üç klon suyun altından ilerleyerek kendilerine belirlediğim hedef noktalara ilerlemeye başlamışken, durum tespiti yapmaya çalıştım. İçinde kendimi kısa bir süreliğine de olsa saklamaya niyetli olduğum su kütlesinin sıcaklığı gitgide yükselmeye başlamıştı. Daha önce böyle bir şeyle karşılaştığımı söyleyemezdim açıkçası. Alevler bir anlık şiddetle suyu yarabilirlerdi evet, ancak normal şartlar altında suyla temasları devam ettiği sürece sönmeye meyilli olmalıydılar. Gelgelelim su yüzeyi hala alevlerle doluydu ve görünen o ki suyu kaynatmaya başlamışlardı. Akademide ezberlediğim, hayatımın bir parçası haline gelmiş temel shinobi element öğretilerini hızlıca kafamdan geçirdim: “Suiton, Katon'u söndürür ve gücünü azaltır.” Burada aklıma yatmayan bir şeyler vardı. Katon bir şekilde Suiton tarafından yok edilemiyordu. Daha önce yapıları gereği farklı şekillerde çalışan elementlerin beraber kullanılabildiğini ve normalin dışında güçler oluşturabildiğini okuduğumu hatırlıyordum akademide. Şu an yaşananlar bunun bir örneği miydi? Farklı yetenekleri olan shinobilerin birden fazla elementi aynı anda kullanarak çeşitli yeni elementler oluşturabildiğini duymuştum, bizzat kendim şahit olmamış olsam da. Ama karşılaştığım bu fenomenin bununla uyumlu olduğunu da düşünmüyordum. Ortada yeni bir element yoktu görebildiğim kadarıyla. Biraz daha gözleme ihtiyaç duyacağım aşikar gibi görünüyordu.

İlk klonum küresel bariyerin benim olduğum tarafında su yüzeyine çıkarken diğer klonlarımın pozisyon almasını beklemem gerekmişti. Belli ki yaptığım hesaplama hatasının ceremesini çekecektim, çünkü klonlarım beklediğimden daha yavaş ilerlemişlerdi. Öngörülebilir, ancak kabul edilemez bir hata. Yine de, planım bu noktaya kadar ilerlemişken farklı bir alternatif denemek çok akıllıca olmayacağı için diğer klonlarımın da pozisyon almasını beklerken Tategami’yi görmeye çalıştım. Ancak görünürde yoktu. Bu kötüye işaretti. Bunshin Bakuha’yı aktive ettiğim gibi klonlarımdan gelecek olan bilgiyle yeni bir plan çizmek zorundaydım.

Patlamış olan klonlarım, belli ki Tategami’ye herhangi bir hasar verememişlerdi. Ieyasu’yu koruyan bariyerin ne durumda olduğuna dair ise herhangi bir fikrim yoktu, zarar görmüş müydü? Tamamen kırıldığını sanmıyordum ama yapmış olduğum saldırıdaki amacım bariyeri tamamen kırmak değildi zaten, mümkün mertebe bariyerin devamlılığını sağlayan shinobileri yorarak son bir darbeyle bariyeri indirmek ve tek hamlede Ieyasu’yu infaz etmek niyetindeydim. Bu yolda atacağım her adım ve yapacağım her hamle değerliydi. Bu sebeple içinde bulunduğum durumu istemsizce olsa da kendim için dezavantajlı hale getirsem bile henüz sona ulaşmış değildim. Harekete geçmeli, az önceki hatamı telafi edecek doğru planı yapmalı ve bu savaştan galip ayrılmalıydım.

Klonlarımın patlamadan önce hissettikleri son şey Katon ve Suiton’un diğer etkileşimin sonucuydu: “Suiton, Katon'u söndürürken ortama çok kalın bir duman ve sis tabakası yayar ve genelde ateş ne kadar sıcaksa, bu duman da o kadar sıcak olur.” Etrafa insan derisini yakıp kavuracak kadar şiddetli bir su buharı dalgası yayılmıştı. Gördükleri son şeyin ise Tategami olduğun söylemeyi isterdim, ancak ne yazık ki kurt maskeli shinobi ortalıkta gözükmüyordu. Bu kötüydü. Alevler suyun neredeyse tamamını kaplamışken her iki elementte de usta olan bu shinobinin gücünün nelere kadir olabileceğini tahmin etmek bile istemiyordum. Bu işten bir çıkarı olmasa suyun tamamını alevlerle kaplamazdı. Çok ama çok dikkatli olmalı, kusursuz bir plan yapmalı ve sözkonusu kusursuz planı sıfır hatayla işletmeliydim.

Çözmem gereken birden çok gizem vardı. İlki, alevlerin suyun üzerinde nasıl yanmaya devam edebildiğiydi. Bir teknik miydi? Belki özel bir yetenek? Tategami’yi mağlup etmenin sırrı burada yatıyor olabilirdi. Ancak bu konuda gereksiz fazla düşünüyor olma ihtimalimi kafamın bir kenarından çıkarmamaya kararlıydım. Belki de yalnızca alevler kuvvetliydi ve henüz sönmemişlerdi. İkincisi, ve en önemlisi, Tategami’nin nerede olduğuydu. Beni indirmek gibi bir zaruriyeti olmadığı gerçeği mevcuttu. Ben kendi kendime kaynar suyun içinde debelenirken Ieyasu’yu alıp güvenli bir noktaya götürmek için harekete geçmiş olabilirdi. Bir diğer ihtimal ise, bir avcı misali bir an sonra dibimde bitip beni sonsuza kadar bu yere gömmenin peşinde oluşuydu. Her iki şekilde de, daha fazla duyun altında kalmayı tolere edemezdim.

Hızlıca cephanemi kafamdan geçirdim. Shinobi yeteneklerim, tekniklerim, ekipmanlarım, yapabileceğim şeyler. Bu durumdan kısa vadede kurtulmamı sağlayacak tek bir çözüm geliyordu aklıma. Bu sebeple hızla senjutsu chakrama odaklanıp el mühürlerini yapmaya koyuldum. Hazır olduğum anda, kendimi yukarı fırlatarak su yüzeyine çıkacak ve tam o anda ‘Atsugai’yi uygulayacaktım. Gölge cübbem, beni kısa süreli de olsa alevlerden koruyabilecek kapasiteye sahipti. Açıkta olan yüzüm, ellerim ve Raizo ise bir anlığına da olsa alevlere maruz kalacak gibi görünüyordu. Tekniğim merkezinde benim olduğum küresel bir fırtına yaratarak sıcak buharı ve alevi dışarı savurabilirdi. Fuuton’un Katon’u güçlendirdiği bir gerçekti elbette, ancak dışarı doğru savrulan rüzgarın bana ve Raizo’ya sağlayacağı birkaç saniyenin içinde bulunduğum bu durumdan sıyrılmama yardımcı olacağını umut ediyordum. Su yüzeyine çıkıp Atsugai’yi uyguladığım gibi Raizo’ya “Ayrılalım ve yükselelim.” komutunu verecektim. Bir yandan gözüm olası bir pusuya düşme ihtimalime karşı Tategami’yi arayacaktı. Etrafa bakındığım esnada ise bariyer shinobilerinin ne durumda olduğuna da bakmayı ihmal etmeyecektim. Her şey planladığım gibi giderse bir saniye içerisinde Raizo bedenimden ayrılıp büyük formuna geçmiş olacaktı, ve onun sırtında kara kanatlarla gökyüzüne yükselirken bu cehennemden çıkıp bir sonraki hamlemize hazırlanacaktık.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2839
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by GM - Naruto » May 5th, 2025, 12:13 am

Birden su yüzeyine fırlıyorsun ve aynı anda tekniğini aktif ediyorsun. Atsugai'nin aktif olması ile beraber etrafında oluşan yüksek hava akımı, suyun üzerindeki alevleri körüklüyor ve arttırıyor. Ancak alevlerin hava akımına kapılması tahmin ettiğin gibi Raizo'nun senden ayrılması için gerekli kısa süreyi sağlıyor. Cübben ise seni yüksek ısıdan koruyor. Raizo'nun büyümesi ile sırtına konuyorsun ve havalanıyorsunuz. Tek bir kanat darbesi ile yerden bir kaç metre uzaklaşmış oluyorsunuz.

Raizo'nun senden ayrılması ve büyümesi sebebiyle hem Atsugai'nin kesici etkisinden, hem Fuuton ile körüklenmiş alevden, hem de etraftaki sıcak su buharından etkileniyor. Siz yükselirken Raizo'nun bir acı çığlığı attığını duyuyorsun ve hatırı sayılır bir hasar aldığını sana iletiyor. Fakat dövüşten kopmuş değil.

Yükselirken bariyerdeki shinobilerinin çatlamış olan bariyeri artık çok çok yavaş tamir ettiklerini seçiyorsun. Alevlerle kaplı su epey azalmışa benziyor, ortam ise kalın ve sıcak bir buhar ile kaplı. Tategami'yi "Daitoppa!" diye bağırdığı anda fark ediyorsun.

Bariyer shinobilerine yakın bir yerde bulunmakta. Tategami'nin ağzından çıkan rüzgâr etraftaki su buharı ile birleşiyor ve sana doğru hücum ediyor. Raizo havada kendi etrafında bir tur dönerek bu hava kolonundan kurtuluyor, ancak Tategami kolonu size doğru tekrar çeviriyor. Kolon Raizo'nun sağ kanadına temas ettiğinde sadece Raizo'nun dengesini kaybetmesine değil, buna ek olarak onun yanmasına da sebebiyet verdiğini seçebiliyorsun.

Tategami tekniği sonlandırıp tekrar el mühürlerine başladığında sen de kabaca dengeni sağlamış oluyorsun. Tategami daha ilk mührü anca bitiriyor gibi.

Tategami'ye baktığında giysilerinin sol tarafının hasar aldığını, maskesinin de sol tarafının çatladığını seçiyorsun. Patlamanın içerisinde kaldığı bariz belli, hasar da almışa benziyor.

Çevrede hâlâ su var ancak alevler gücünü yitirmişe benziyor. Yer yer su üzerinde yanan alevler mevcut ancak hareketi çok kısıtlayacak gibi değil. Su buharı ise eski kalınlığında olmasa bile ortamda bulunmakta.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 172
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by Komaeda Togami » May 6th, 2025, 7:49 pm

El mühürlerimi hazırlayıp chakrama odaklanmamla birlikte su yüzeyine fırlamam bir olmuştu. Sudan dışarı fırlarken havada olan ellerim, Atsugai’yi aktive etmek için hazır hale gelmişlerdi bile. Merkezinde benim olduğum küresel bir hava akımı su buharını ve alevleri dışarı püskürtürken, planladığım şekilde Raizo’yla ayrılıp orijinal haline geçmesiyle sırtına atlamayı başarabilmiştim. Partnerim, beni içinden çıkılması çok zor bir beladan kurtarmış gibi görünüyordu. Bu esnada hem tekniğim hem de alevler ve sıcak buhardan etkilenerek yaralanmış olması hiç hoşuma gitmemişti, gelgelelim oradan çıkmamış olsak olası sonumuz göz önüne alındığında bu kabul edilebilir gibi gözüken bir bedeldi. Yine de bu iş bittikten sonra Raizo’ya en sevdiği menülerden bir ziyafet ısmarlamayı aklımın bir köşesine yazmayı ihmal etmedim. Henüz savaş bitmemişti, ve Raizo beni –en azından şimdilik- bu savaşta tek başıma bırakmamaya kararlı görünüyordu.

Siyah kanatlar gökyüzüne yükselirken yeni hareket planımı çizebilmek adına çevreme bakma fırsatı da edinmiştim. Bariyer yerinde durmaktaydı, ancak neredeyse tamamı çatlak içindeydi ve bu çatlakların iyileşme hızlarının eskisine kıyasla oldukça yavaşladığı belli olmaktaydı. İçindeki baygın Ieyasu’yu ve artık iyiden iyiye zorlandıkları belli olan iki shinobiyi seçebiliyordum. Tategami ise bağırmasıyla birlikte dikkatimi çekmeyi başarmıştı. Bariyer shinobilerine oldukça yakın konumlanmıştı. Bu da karşı atağım için uygun bir fırsat vermekteydi elime. Ama hamle avantajı bariz bir şekilde şu an ondaydı ve anlaşılan bir fuuton tekniğiyle kaynar su buharını üzerime sürmeye niyetliydi. Neyse ki Raizo, havada güzel bir manevra yaparak üzerimize fırlamış olan su buharı destekli hava kolonundan sıyrılmayı başarabilmişti. İkinci saldırıda bu kadar şanslı olamamıştık ne yazık ki. Raizo’nun sağ kanadından kaynar sıcaklıkla buhar eden tüylerin hafif yanık kokusu burnumu doldurmuştu. Ağız dolusu küfrettiğini işittim Raizo’nun, normal şartlarda az önce hasar aldığımda bana attığı pis gülüşün karşılığını ince bir lafla verirdim ancak şu an koşullar gevşemeye müsait değildi. Raizo güç bela dengesini toplarken, Tategami’nin tekniğini sonlandırıp yeni mühürlerine başladığını farketmiştim. Tam sırasıydı.

Yeni bir teknik için ilk el mührünü yapmakta olan Tategami’yi farkettiğim anda Raizo’ya komutumu verdim: “İlk hamle, yeniden.” Bu esnada çoktan senjutsu chakrama odaklanmaya başlamış ve el mühürlerine girişmiştim. Kıyafetinin ve maskesinin sol tarafı hasarlı görünen Tategami bu saldırımdan az önce kurtulabildiği gibi kurtulabilecek miydi? Denemeden görmem mümkün değildi. Alevlerin gücü azalmıştı, ancak ortalık hala eskisine nazaran az olsa da su ve su buharı doluydu. Alevleri biraz harlamak gerekiyordu belli ki. Tategami’nin stratejisini kendisine karşı uygulamak iyi bir fikir gibi görünüyordu. El mühürlerini tamamlamak üzereyken derin bir nefes alarak göğsümü şişirdim ve Raizo yeniden Karyuu Endan alevlerini bariyere ve Tategami’ye üflerken ona destek olurcasına her iki elimi yumruk yaparak göğsüme vurdum: “Renkuudan!”
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2839
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by GM - Naruto » May 8th, 2025, 4:53 pm

Raizo'nun Karyuu Endan'ı uygulaması ile sen de Renkuudan'ı aktif ediyorsun. İki teknik birleştiğinde Tategami'de size çok ince ancak konsantre bir su çizgisi gönderiyor maskenin ağız kısmından. Daha önce kullandığı teknik.

Bu ince su kuvvetlendirilmiş Karyuu Endan'ı delip geçiyor ve Raizo'nun sağ kanadının altını çiziyor. Kan çıktığını görüyorsun ve Raizo bir acı çığlığı atıyor. Sana daha fazla devam etme noktasında problemler yaşadığını, kendi üslubu ile aktarıyor. Sizin birleşen teknikleriniz bariyere doğru hızla ilerlemeye devam ediyor.

Tategami tekniği kesip havaya zıplıyor. Tekniğiniz bariyerin üzerinde sertçe patlıyor. Raizo havada bir daire çizerken ortamı inceliyorsun. Bariyer parçalanıyor ve bariyer shinobilerinden birinin alevler içerisinde yanarak can verdiğini görüyorsun. Diğeri ise kendini suya bırakıyor üzerindeki alevleri söndürebilmek için. Dövüşten koptuğu bariz belli.

Tategami ise yanlamasına nehri ikiye bölen diğer bariyere konuyor, patlama geçtikten sonra çekilmeye başlayan suya batan Ieyasu'nun üzerine konuyor. Onu sırtladığı gibi kuzeye doğru zıplıyor, Izena'nın derinliklerine doğru çatılar üzerinde zıplayarak ve koşarak uzaklaşmaya başlıyor.

Alanın üzerinde havadasın. Raizo iyi değil. Senjutsu chakran bir süre daha seni götürebilecek gibi ama bu kovalamaca uzarsa keşiş formunu kapatmak zorunda kalacaksın.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 172
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by Komaeda Togami » May 10th, 2025, 2:36 am

Raizo’nun alevleriyle ciğerimi doldurup püskürttüğüm hava dalgası gökyüzünde birleşerek kavurucu bir şiddetle hedefimizdeki bariyere ilerlemeye başlamıştı. Bu esnada Tategami de boş durmamıştı. Daha önce bana karşı kullanmış olduğu yoğun tazyikli su dalgasını yeniden aktive ederek hem devasa alev kütlesinin ortasında bir çizik açarak kendi kurtuluşunu sağlamış, hem de Raizo’ya sağlam bir darbe vurmayı başarmıştı. Partnerimin sağ kanadının alt kısmından kan boşalırken, acı çığlığı kulaklarımı doldurmuştu. Henüz bana anlamlı bir hasar verememişti kurt maskeli shinobi, ancak Raizo’ya verdiği zararın bana direkt olarak yansıdığını farketmiş olmalıydı. Raizo, savaş stratejimin büyük bir kısmını oluşturuyordu ve Raizo’suz savaşmak durumunda kaldığım durumlarda gücümü yalnızca belli bir noktaya kadar kullanabiliyordum. Sanırım, partnerime biraz dinlenmesi ve yaralarını sarması için müsade verme zamanım geliyordu. Daha fazla zarar görmesi riske edebileceğim bir şey değildi.

Devasa alev kütlesinin Tategami tarafından yok edilen küçük bir kısmı hariç geri kalanı tüm şiddetiyle bariyerin üzerinde patlarken, Raizo havada bir daire çizmişti basınçla geri fırlamamak adına. Ben ise gözlerimi olayların sonucundan ayırmamaya niyetliydim. Tategami de patlamanın etkisinden kurtulmak için olsa gerek tekniğini bozup geriye doğru sıçrarken bariyer tamamen paramparça olmuştu. Bariyeri tutan shinobilerden birinin alevler içerisinde kalıp kendini kurtarmaya bile fırsat bulamadan can verdiğini rahatlıkla seçebilmiştim. Diğeri ise benim az önce uyguladığım taktiği kullanarak ayaklarındaki chakra akımını keserek kendini suyun içine bırakmıştı alevlerden korunabilmek adına. Ieyasu’nun ne düzeyde bir hasar aldığını çözememiştim, ancak shinobiler ve bariyer ortadan kalktığı için bir kütük misali suda süzüldüğünü görebiliyordum. Henüz yeni bir hamleye kalkışamamışken, az önce patlamadan kurtulmak için geriye doğru sıçrayan Tategami’nin Riaru tarafından nehri ikiye bölecek şekilde konumlandırılan bariyerin üzerine konduğunu, hemen ardından Ieyasu’ya doğru sıçradığını farkettim. Fiziksel olarak hızlı olmasının yanısıra çabuk karar verme yetisine sahipti. Daimyo güçlerinin başkumandanı olmasının boş yere olmadığını bir kez daha kanıtlarcasına harekete geçmiş ve avantajlı pozisyonu elde etmişti. Ieyasu’su sırtladığı gibi kuzeye, kasabanın derinliklerine ilerlemeye başlamıştı. Tategami kadar, hatta daha hızlı düşünmem ve karar vermem gerekiyordu.

Alanın üzerinde süzülmekteydik Raizo ile birlikte. Raizo’nun durumunun pek iyi olmadığının farkındaydım. Havadan takibe Raizo’yla birlikte kalkışmam halinde yarı yolda kalma ihtimalimin yüksek olduğunun farkındaydım. Ancak Tategami’nin hızına yetişip yetişemeyeceğim konusunda şüphelerim vardı. Yine de, baygın Ieyasu’yu taşıyor oluşu ve patlamadan aldığı hasar onu biraz bile yavaşlatabilirse kafamda şekillenmeye başlayan planı uygulamamam için bir sebep olmayacaktı. Bununla birlikte, keşiş formumu ne kadar koruyabileceğimden pek emin değildim. Bir süre daha idare edecekmiş gibi görünmekle birlikte, ömrünün çok uzun olmayacağı barizdi. Bu kovalamacanın mümkün olduğunca kısa sürede bitmesi gerekiyordu.

Kafamda kurduğum planı yürütmek üzere Raizo’ya komut verdim: "Kısa bir süre Tategami’nin arkasından uçarak takip edelim, en azından aradaki mesafeyi azaltana kadar. Ardından yere konmadan geri dönebilirsin. Dinlenmene bak, işler kafamdaki gibi ilerlerse bir sonraki gelişinde beni çok daha yüksekte göreceksin.” Sesinden acı çektiği belli olan Raizo’nun kikirdemesini işittim. Ardından son hızla Tategami’nin ilerlediği yöne doğru uçmaya başladık. Planım basitti. Aradaki mesafeyi Raizo sayesinde kapatacak ve hala havada uçmaktayken ona geri dönme komutu vererek yok olmasını sağlayacaktım. Hemen sonra ise sanki buna hazırlıksız yakalanmışçasına kontrolsüzce düşer gibi pozisyonlayacaktım kendimi havada. Tategami’nin ara ara arkaya baktığından adım gibi emindim. Bir anlığına arkasını döndüğünde az önce kendini kovalamakta olan devasa karganın yok olduğunu ve sürücüsünün düştüğünü görmek gardını bir nebze de olsa indirmesini sağlayabilirdi. Ancak hazır olacaktım. Raizo yok olduğu gibi ilk anda kontrolsüzce düşüyormuş gibi yaptıktan sonra yere sağlam bir şekilde inecek, indiğim gibi koşmaya başlarken ninjutsu chakramı kullanarak ‘Magen; Henge’yi uygulayacaktım. Amacım, diğerinin aksine kendini suyun içine bırakabilmiş olan shinobinin kılığına bürünmekti. Bu teknik için senjutsu chakrası kullanmaya niyetli değildim, fiziksel kapasitemi koruyabilmek benim için şu noktada daha önemliydi. Tategami’yi bir saniyeliğine bile kandırmayı başarabilirsem karga keşişi halime ihtiyacım olacaktı.

Tategami'nin ensesinden ayrılmamaya niyetliydim. Geri kalan senjutsu chakramın gerekirse tamamını bunun için harcamaya hazırdım. Aradaki mesafeyi ne çok uzak, ne de çok yakın tutacak ve peşini asla bırakmayacaktım. Farkedilmemeye özen gösterecektim. Bir noktada duraksayıp etrafı kolaçan etmek isteyecekti muhakkak. O noktada adamlarından biri olarak arkasından yetişecek, kendimi alevlerden kurtardıktan sonra destek olmak amacıyla peşinden koştuğumu söyleyecek, Kotsuki-Sho lideri Komaeda Togami’nin takip esnasında kasaba içinde rastgele bir yere düştüğünü bildirecek ve emirlerini beklediğimi ifade edecektim. Magen; Henge düşük seviye bir teknikti, ve özellikle eğitimsiz kişilere karşı daha etkiliydi. Tategami gibi üst düzey bir shinobi üzerinde uzun vadede işe yaramasını beklemiyordum elbette. Ancak tekniğim üzerinde ekstra çalışmış ve daha inandırıcı olabilmesi adına geliştirmeler yapmıştım. Bununla birlikte genjutsu, kendime en çok güvendiğim alanlardan biriydi. Görebildiğim kadarıyla Tategami hem ninjutsu, hem de taijutsu konularında çok üst düzey bir shinobiydi. Bu da otomatikman kafamda genjutsu konusunda bir nebze zayıf olabileceği fikrini oluşturuyordu. Daha önce Utakata tekniğime de yakalanmış ve ben bozmadan önce kurtulamamış olduğu gerçeğinden de yola çıkarak kısa bir süreliğine de olsa Tategami’yi ikna edebileceğime inanıyordum. Bir saniyelik bir fırsat bile elde edebilirsem, bu fırsatı kullanarak Ieyasu’nun işini bitirecek ve bu savaştan galip olarak ayrılacaktım.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2839
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by GM - Naruto » May 11th, 2025, 8:42 pm

Tategami çatılarda zıplayarak ve koşarak ilerlerken sen de havadan onu takip ediyorsun. Raizo her ne kadar hızlı uçsa da Tategami de yavaş bir shinobi değil. Ieyasu'yu taşımasına rağmen epey atik bir hızda ilerliyor. Raizo'nun epey hasar alması da onu yavaşlattığından, mesafe istediğin kadar kapanmadan planını devreye sokuyorsun. Aşağı göstermelik kontrolsüz düşüşün başladığında Tategami de arayı biraz daha açıyor fakat çok da ardına bakmadan yapıyor bunu. Yani arada sırada baksa da, bu frekans tahmin ettiğinden daha az.

Zeki bir shinobi olduğundan, daha önceden planlanmış bir noktaya kaçtığını tahmin edebiliyorsun. Eğer Riaru ve senin adamların işlerini düzgün yapamadılar ise, o noktada başka shinobiler de toplanacak olabilir.

Tekniğini aktif ediyorsun ve koruma shinobilerinden birinin görünümünü dışa vuracak şekilde Magen: Henge'yi hazırlıyorsun. Tekrar çatılarda ilerlemeye başlıyorsun. Normalde bu tekniğini gizlendiğin bir anda yapma niyetindeydin ancak saklanma noktasında çok başarılı olmadığın için Tategami'nin de ardını çok kontrol etmemesini fırsat bilerek makul bir noktada tekniğini uygulamayı tercih ediyorsun.

Çatılarda ilerlemektesin. Senjutsu chakra rezervin hâlâ dört dakika kadar aktif kalabilecek kadar dolu. Fakat bu halinde bile Tategami'ye yaklaşmak çok kolay değil gibi. Sen tekniğini aktif ettikten sonra daha ardına dönüp bakmış değil.

Izena'nın kuzeyi, köyün tam kuzeyinde bulunan ve duvar gibi direkt yükselen tepede son buluyor. Nehir de yamaçtan aşağı bir şelale olarak akıp oluşmakta. Bariyer tepeye kadar devam etmekte. Yani o tepeye varılsa bile köyün diğer tarafına geçmek mümkün değil. Şelalenin dibinde çalışmayan bir su değirmeni mevcut. Oraya çok yakın değilsiniz fakat istikâmetiniz genel olarak o yön. Alevler ve hengâme arkanızda uzakta bir yerlerde kalıyor. Sakin ve terkedilmiş bir mahallede, çatıdan çatıya atlamaktasınız. Evler genelde tek katı fakat arada tek tük çift katlı yapılar mevcut.

Tategami'nin 2-3 çatı arkasındasın.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 172
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by Komaeda Togami » May 15th, 2025, 1:44 am

Raizo’yla birlikte Tategami’nin peşindeydik, ancak Raizo’nun şu anki haliyle kurt maskeli shinobiye yeteri kadar yaklaşamayacağımızı farketmem uzun sürmemişti. Burada kaldığı süre boyunca çektiği acıyı ve tedavisinin gecikiyor oluşunu göz önüne aldığımda, aradaki mesafeyi yeterli düzeyde kapatabildiğimizi düşünmesem de partnerimin gitme zamanının geldiğini anlayabilmiştim. Bu sebeple daha fazla oyalanmadan planımı devreye sokabilmek adına Raizo’ya planımızı aktive etme komutu verdim ve ayaklarımın altındaki desteğin yok olduğunu hissettiğim anda buna hazırlıksız yakalanmışım gibi düşmeye başladım. Ancak bir yandan bakışlarım bu hamleyle aramızın açılmaya devam ettiği Tategami’deydi. Görmüş müydü? Yeterli ikna ediciliğe sahip miydim? Yoksa bu kendi kendime oynadığım bir piyesten ibaret olarak mı kalmıştı? Emin değildim, gelgelelim ufak bir ihtimalle de olsa düştüğüme dair bir yanılgıya kapılması halinde bunun avantajıma olacağına emindim. Bu sebeple planımı uygulamayı sürdürdüm.

Tategami’nin geriye bakma sıklığı beklediğimden azdı. Bu iki şey düşünmeme sebebiyet vermişti. İlki, yakalanmaktan -dolaylı olarak benden- korkmuyor oluşuydu. Birebir karşı karşıya gelmemiz halinde beni yeniden alt edeceğine emin olsa gerekti. İkincisi, bir hedefe doğru gidiyor gibi gözüküyordu. Önceden planlanan bir nokta, bir buluşma noktası veya bir kaçış rotası. Rastgele bir kaçış değildi bu, bir amacı ve doğrultusu vardı. Benim işim ise, Tategami amacına ulaşamadan bir şekilde ona ulaşıp Ieyasu’nun işini bitirmekti.

Planımın devamı olacak şekilde tekniğimi aktifleştirdim ve ilerlemeyi sürdürdüm. Kısa bir anlığına da olsa Tategami’nin güvenini kazanabilmeyi umut ediyordum. Ancak asıl sorun, baygın haldeki Ieyasu’yu bana emanet edip etmeyeceğiydi. Kılığına büründüğüm shinobi az önce can veren diğeriyle birlikte Ieyasu’yu kısa bir süre korumuştu evet, ancak en nihayetinde başarısız olmuşlardı ve Tategami’nin ipleri eline alması gerekmişti. Yeniden böyle bir riske girer miydi? Ya da bu riski alması için nasıl bir plan kurmalıydım?

Çatılardan sıçrayarak ilerlemeyi sürdürüyordum, kasıtlı olarak geriden gitmeye özen göstermekteydim ancak istesem de Tategami’ye erişip erişemeyeceğime emin değildim. Arkasından ilerlemekte olduğumu farkettiğini bile sanmıyordum halihazırda. Hedefine kilitlenmiş bir av köpeği gibiydi. Ve oraya ulaşmadan önce durması için bir sebebi yoktu. Henüz. Yavaşlayıp sağı solu kolaçan edeceği varsayımı üzerinden ilerlediğim planımın başarısız olacağı aşikardı. Bu sebeple yeni bir hamle yapmam gerektiğine karar vermiştim.

Izena, koşmakta olduğumuz kuzey yönündeki tepede sonlanıyordu. Riaru tarafından kurulmuş olan bariyerin sözkonusu tepenin zirve noktasına kadar uzandığını görebiliyordum. Belli ki Riaru işini ciddiye almıştı. Tepeden başlayıp nehri oluşturan şelale bile adeta bariyerle ikiye bölünmüştü. Diğer tarafa geçmek imkansızdı. Bu işleri biraz kolaylaştırabilirdi aslında. Daimyo askerleri bariyerin diğer tarafında kaldılarsa sayı üstünlüğü elde edemeyecekti Tategami. Alevler, gürültü ve hengame çoktan arkamızda kalmıştı ve ortam iyiden iyiye sessizleşmişti. Planımı uygulamak zorundaydım. Geçen her bir saniye zarar olarak yazmaktaydı. Hem senjutsu chakram azalıyor, hem de Tategami kafasındaki hedefe anbean yaklaşıyordu. Ona durmak için bir sebep vermeliydim. Ona bağlı bir asker gibi arkasından bağırmamın faydası olacağını sanmıyordum. Tam aksine, şüphe çekme ihtimali çok yüksekti. Tategami’yi durdurmalıydım. Ona durmak için bir motivasyon vermeliydim.

Aklıma gelen fikirle birlikte, hızla el mühürlerini yapmaya başladım. Ninjutsu chakramı kullanarak Kuroshisha’yı aktifleştirmek niyetindeydim. Tategami’nin arkaya bakmamaya devam etmesine güvenecektim. Tekniğimi uygularken Magen; Henge’nin devre dışı kalacağını sanmıyordum, ancak devre dışı kalsa bile yeniden el mühürleri yapıp tekniğimi aktif etmeye hazır durumdaydım. Şu an, Tategami’nin adamı gibi gözükmek zorundaydım. Tategami bir şekilde kendilerine yetişmiş olan Komaeda Togami’yi bitirmekle uğraşmak zorunda kalacakken, Ieyasu’yu emanet edebileceği biri olması gerekiyordu.

Planım basitti, oluşan klonum çatıdan aşağıya atlayıp varolan tüm gücü ve enerjisiyle düz yolda koşarak Tategami’yle arasındaki mesafeyi kapatmaya çalışacaktı. Başarılı olması halinde Tategami’nin bulunduğu çatıya doğru sıçrayarak saldırıya geçecekti. Hedefi, Ieyasu’ya zarar vermek olacaktı elbette. Kunai veya shuriken fırlatmanın oldukça iyi bir fikir olduğunu düşünüyordum. İsabet alıp almaması önemli değildi. Ieyasu’nun risk altında oluşu, Tategami’yi yeni bir karar almaya zorlayabilirdi. Tam bu noktada, adamı kılığına girmiş olan gerçek ben arkadan yetişerek “Tategami-Sama!” diye bağıracak ve orada olduğumu belli ederek yanlarına ulaşmaya çalışacaktım. Tategami’nin klon Togami’ye karşı yapacağı hamlenin herhangi bir önemi yoktu. Hasar verebilse bile, Kuroshisha’nın özelliği olarak klonum yok olurken kargalara dönüşecekti. Dövüşün daha önceki kısımlarında bizzat kargalara dönüşmüş olduğumu gören Tategami, herhangi bir klonumun kargalara dönüştüğünü görmemişti. Yarattığım klonları yalnızca infilak ettirmiştim. Bu da o an saldırıyor olan Togami’nin gerçek olduğuna dair inandırıcılığı yükseltecekti. Emir eri olarak Tategami’nin yükünü alıp güvenli bir noktaya götürecektim. Ölümün karanlık sessizliğine.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2839
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by GM - Naruto » May 15th, 2025, 10:22 pm

Kuroshisha uygulamak için el mühürleri yapmaya başladıktan çok kısa bir süre sonra, Tategami'nin anlık arkasına baktığını görüyorsun. O noktada maskesinden çehresini seçemesen de keşiş formunun sana bahşettiği farkındalık ile gözlerinizin kenetlendiğini algılayabiliyorsun. Zaman senin için yavaşlıyor.

Tekniğin için çok fazla chakra yoğurmuş değilsin. Aktif edebilirsin veya iptal edebilirsin. Tategami ise kafasını öne çevirmiş değil ve bir sonraki çatıya atlamaya hazırlanıyor. Deneyimli birisi olduğundan direkt olarak önüne bakmadan problemsiz bir şekilde bir süre ilerleyebilir, diye düşünüyorsun.

Zihnini çalıştırıyorsun. Şu noktada Tategami senin bariyer shinobisi olmadığını anlamış olma ihtimalinin hiç az olmadığını biliyorsun. Bir yandan da, hiç bu işlere girişmeseydin ve arkasından sakince ilerleseydin ona yetişebilir miydin, onu da merak ediyorsun. Zira hiç düşük bir ihtimal değildi diye içinden geçiriyorsun. Fakat bunu şu noktadan itibaren hiç bilemeyeceksin.
Off Topic
Kısa bir tur oldu ancak turu bölüp hamle kararını sana bırakmak en mantıklısı olacak.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 172
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Baskın

Post by Komaeda Togami » May 16th, 2025, 11:54 pm

Tategami'yi takibim, bir finale varmaktan uzak gibi görünüyordu. Zamanım gitgide daralmaktaydı ve bu görevdeki tek hedefim olan Ieyasu'yla birlikte muhtemelen önceden belirlenmiş olan hedef noktasına ulaştıklarında gidişatın kontrolümün dışına çıkma olasılığı çok ama çok yüksekti. Buna müsade etmek, muhtemelen uzun vadede girilmesi en büyük risklerden biri olacaktı. Bu sebeple bir karşı hamle yapmayı kafama koyarak tasarladığım planı uygulamaya başlamıştım. Chakrama odaklanıp el mühürlerine başladığım anda ise, varolduğunu bildiğim ancak göze aldığım bir riskle yüzyüze kalmıştım. Bir süredir arkasını dönüp bakmayan Tategami, kaderin bir oyunu olarak kafasını çevirmiş ve direkt olarak bulunduğum noktaya bakmaya başlamıştı. Muhtemelen pek çoklarının korkuyla anımsadığı bu maskeden yüzünü seçemesem bile, gözlerimizin kenetlendiğini hissedebilmiştim. Bir karar vermem gerekiyordu, ve bu karar yalnızca bu akşam aldığım pek çok zorlu karardan biri olmakla kalmıyordu. Muhtemelen en kritik öneme sahip olanıydı.

Zaman adeta yavaşlayıp tüm dünya çevremde duraksarken, beynim tüm gücüyle çalışmaya başlamıştı. Zeki bir shinobi olduğumun farkındaydım, ve bu konuda tevazu göstermeye niyetim yoktu. Fazla tevazu, kibirden gelirdi. İçinde olduğum bu problemin çözümüne zekamla ulaşabileceğimi düşünüyordum. Yüzde yüz bir çözüme rastlayamasam bile, tüm olasılıkları değerlendirip en fazla avantajıma olacak opsiyonu seçmek zorundaydım. Hata payımı ne kadar küçültürsem, o kadar iyiydi. Tüm bu düşünce sürecinin sonunda yanılma olasılığım her zaman kendini saklı tutuyordu, ancak o ihtimalleri yanılmam durumunda düşünebilirdim. Şu an, zaman kaybından başka bir şeye sebep olmayacaktı bu düşünceler. Karşı karşıya olduğum pozisyonu değerlendirip doğru -ya da doğru olması ihtimali en yüksek olan- kararı bulmak ve uygulamak zorundaydım.

Uygulamak üzere harekete geçtiğim, ancak ilk saniyelerinde fire veren planımı farklı bir varyasyonla sürdürmeli miydim? Yoksa tamamen iptal ederek yeni bir senaryo üzerinde mi çalışmalıydım? Varolan planımın adımlarını hızlıca kafamdan geçirdim. Tategami'nin adamlarından birinin kılığına gir. Tategami'yi takip et. Dikkat çekmeyeceğin bir noktada kendi görünümünde bir klon oluşturarak Ieyasu'yu hedef alan bir saldırı gerçekleştir. Şu an tek amacı Ieyasu'yu güvenli bir noktaya taşımak olan Tategami'yi baskı altına al. Büyük tehditin karşısında kendine saldırmakta olan Togami olduğunu düşünsün ve tüm odağını ona verebilmek adına Ieyasu'yu 'güvenebileceği' birine emanet etsin. Teorikte kusursuz görünen planım pek çok risk taşımaktaydı, ve bu risklerden biriyle ilk anda karşı karşıya kalmıştım. Tategami, ben daha klonumu oluşturma fırsatı bulamadan beni görmüştü. Ama tam olarak ne görmüştü?

Genjutsu konusundaki yeteneklerime güveniyordum. Üzerinde ekstra çalışmış olduğum bu tekniğin Tategami'yi etkisi altına alacağına aşağı yukarı emindim. Aramızda 2-3 çatı kadar, çok da azımsanmayacak bir mesafe vardı. Ve bu mesafe ayrıntılara tam anlamıyla hakim olabilmek için yeterli yakınlıkta olmayabilirdi. Baygın Ieyasu'yu taşımaktaydı rakibim, ve onu koruma içgüdüsüyle adrenalinle dolmuş olduğunu tahmin edebiliyordum. Aynı zamanda pek hasar almamış olsa bile bir savaştan çıkmıştı. Muhtemelen beklemediği bir anda yediği baskınla soğukkanlılığını koruyabilmiş olsa bile bu soğukkanlılığı uzun süre koruyamama ihtimali mevcuttu. En kudretli shinobilerin bile yer yer kontrolden çıktığıyla alakalı hikayelere aşinaydım. Sonuç olarak, üst düzey bir shinobi olsa bile Tategami'nin kafasının karışmasına sebep olabilecek birden çok faktör vardı. Ve kafasını çevirip baktığında muhtemelen gördüğü şey arkasından koşmakta olan bariyer shinobilerinden birinin ellerini göğsünün önünde birleştirmiş oluşuydu. Spesifik olarak mühür yaptığımı görüp görmediğine emin değildim. Bir anlığına gördüğü hareketin el mührü olduğunu farketmemiş bile olabilirdi. Bana kilitlenme sebebi, kendi adamlarından birini planlanan buluşma noktasına doğru kendilerini takip eder şekilde görmüş olması olabilirdi. Tabii bu ellerimin niye göğsümün önünde buluştuğunu açıklamıyordu. Ve el mührü yaptığımı görmüş olsa bile, Togami'yi mühür yaparken görmekle kendi adamlarından birini görmek arasında fark olacağını tahmin ediyordum. Herhangi bir agresif hareket sezmemiş olmalıydı. Ellerimi ekipman çantama ya da cebime götürmemiştim, bir şeyler fırlatmamıştım. Dahası, durumun analizini birkaç salise içinde yapıp peşinden gelen kişinin kılık değiştirmiş Togami olduğunu anlamamış olma ihtimali de mevcuttu. Şüphelense bile, şüpheleri konusunda yanıldığını kabullenmesi için çok sayıda gerekçe vardı ortada.

Tekniğime son vermeye karar verdim, şu evrede klon oluşturmam az önce kafamda geçirmiş olduğum tüm ihtimallerin olası gerçekliğini yok edecekti. Bunun yerine, sağ elimi yumruk yaparak iki parmağımı kaldırdım ve "Shunshin no Jutsu." diye mırıldandım. Üzerinde bulunduğum çatının sonuna kadar geldiğimde tekniğimi sonlandıracak ve bir sonraki çatıya sıçrayarak aradaki mesafeyi kapatacaktım. Tategami benden şüphelendiyse ve Togami olduğumu anladıysa, yapacak bir şey yoktu. Sonuçlarına bu netleştikten sonra katlanabilirdim. Sıfır noktasına dönmüş olacaktık. Tategami'nin Ieyasu'yu taşımakla ve kaçmakla uğraşırken bana karşı ciddi bir üstünlük sağlayabileceği şüpheliydi. Ancak anlamadıysa, avantaj hala bende olacaktı. El mühürleri hakkında gelebilecek olası bir soruyu, shunshin ile alakalı bir şeyler uydurarak giderebilirdim. Şüphe çekme olasılığı çok yüksek olmakla birlikte, direkt yakalanmaktan daha iyi bir fikir gibi gözüküyordu.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”