Kita Usagi

Oyunda aktif olarak bulunan karakterler.
Post Reply
User avatar
Kita Usagi
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 286
Joined: September 11th, 2018, 3:23 am
Künye:

Kita Usagi

Post by Kita Usagi » March 17th, 2025, 2:51 am

Künye
İsim: Kita Usagi
Yaş: 21
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1,61
Kilo: 52
Köy: Ishigakure

Rank: B - Rank
Rütbe: Jounin
Başlangıç Statları:
  • Güç: B - Rank
  • Çeviklik: A - Rank
  • Potansiyel: C - Rank
  • Kondisyon: D - Rank
  • Zihin: D - Rank
  • Varlık: D - Rank
Portre
Görünüm
  • Soru: Çehresi nasıl görünüyor? Saçları ne renk ve hangi boyda? Suratında dikkat çeken özellikler mevcut mu?

    Cevap: Yüzü asil bir görünüme sahip, ama o kadar da gösterişli durmuyor, daha çok sert ama sıcak bir ifadeye sahip. Saçlarının orjinal rengi sarı olsa da, abisinin ölümüyle yaşadığı travmatik olaydan sonra öndeki bir tutam hariç tamamen beyaza dönmüştür. Saçları dirseklerine kadar inen bir uzunlukta, hafif dalgalı ve genellikle çok sıkı olmayacak şekilde örülmüş olur. Gözleri parlak ve canlı bir mavi renkte. Adeta suyun üzerindeki yansımalar gibi parlar, bazen hüzünlü, bazen keskin bir bakışa sahip olabilir. Özellikle bir şeye odaklandığında bakışları oldukça delici ve ürpertici olabilir. Gözlerinin altında hafif belirgin halkalar bulunuyor.
  • Soru: Vücut şekli, rengi ve ten yapısı nasıl? Vücudunda kalıcı bir yara, doğum izi veya dövme mevcut mu?

    Cevap: İnce yapılı ama atletik bir vücuda sahip. Özellikle bacak kasları oldukça güçlü. Çevikliği ve hızıyla ön plana çıktığı için kasları kaba ve hacimli değil, daha çok esnek ve dayanıklı bir yapıda.

    Ten rengi açık ve solgundur, neredeyse porselen gibi pürüzsüz bir görünümü vardır. Aşırı düşük sıcaklıklara dayanıklı olması ve chakra akışı, vücut ısısını düşük tutmasına sebep olmuştur. Çok fazla bronzlaşmaz ve cildi genellikle soğuk hissedilir. Dokunulduğunda diğer insanlara göre daha serin bir teni vardır.

    En dikkat çekici yara, sağ kolunun dirsekten bileğe kadar olan kısmında bulunan damar gibi görünen hafif mavimsi bir izdir. Bu, doğrudan yeteneğiyle bağlantılı bir izdir. Aşırı chakra kullanımından dolayı vücudundaki enerji yolları zaman zaman soğuktan çatlamış gibi görünür ama acı vermez. Yeteneğini aktif ettiğinde bu yara izi çok hafif bir şekilde parlamaktadır. Yeteneğini devamlı ve aşırı kullanması durumunda iz büyür.

  • Soru: Günlük hayatta ne giymeyi tercih ediyor? Bu tercihlerin sebepleri neler?

    Cevap: İnsanlarla fazla göz teması kurmaktan kaçındığı ve kendini daha rahat hissettiği için kapüşonlu, uzun kollu üstler, hafif ama dayanıklı kumaşlardan yapılmış kıyafetler giyer. Renk tercihi yeteneğini ve köyüne bağlılığını temsilen gümüş, mavi ve altın sarısı rengindedir.
  • Soru: Görevlerde ne giymeyi tercih ediyor? Bu tercihlerin sebepleri neler?

    Cevap: Görevlerde genelde dar ama içinde hareket etmesi rahat tişörtler ve taytlar tercih eder. Tişörtünün üstüne üzerinde Ishigakure'nin arması bulunan flak ceketini giyer. Çatışma biçimi olarak yakın dövüşe girmeyi tercih ettiğinden dolayı hareketlerini kısıtlamayacak, karşısındaki kişinin kolay kolay kıyafetini tutmasına fırsat vermeyecek kıyafetleri tercih eder.
  • Soru: Giyilmesi zorunlu kılınan alın bandını nasıl kullanmayı tercih ediyor? Alnına mı takıyor yoksa giysisine mi iliştirmiş?

    Cevap: Alınbandını günlük yaşamında boynuna bir fular gibi takmakta, herhangi bir göreve çıkacağı zaman hareketini engellememesi ve saçının yüzüne düşmesini engellemek için bir taç gibi saçına sıkıca takmaktadır.
  • Soru: Duygularını suratı ile ifade etme konusunda nasıl? Bunu başarabiliyor mu, yoksa kendini göstermemeyi mi tercih ediyor?

    Cevap: Çocukluğunda duygularını saklamayı tercih etse de, Chuunin olup ailesi ile olan bağını tamamen koparttıktan sonra edindiği bir kaç arkadaşı sayesinde kendisinde sıkıntılı gördüğü bu durumu aşmıştır. Bu sebeple duygularını pek fazla gizleme gereği duymaz. Lakin çok fazla duygu değişimi yaşamadığı ve genel olarak geçmişinde yaşadığı sıkıntılardan dolayı yüzünde çoğunlukla soğuk bir ifade vardır.
  • Soru: Aynaya baktığında gördüğü şeyden hoşnut mu? Onun canını sıkan bir tarafı var mı?

    Cevap: Saçlarının beyaz olması Usagi'nin canını sıkan tek özelliğidir. Lakin abisinin ölümü ve yeteneğinin sebep olduğu bu beyaz saçları göstermekten çekinmez. Bu yüzden saçını boyatmayı veya saklamayı düşünmemiştir.
  • Soru: Spesifik jest ve mimikleri mevcut mu? Bunları hangi şartlar altında yapıyor? Bunlardan utanıyor mu?

    Cevap: Bir kaç tane mevcuttur. Bunlardan ilki sinirlendiğinde veya yoğun konsantrasyon gerektiren bir durumda parmaklarını
    hafifçe çıtlatmasıdır. Bu bilinçsizce yaptığı ve ona rahatlama hissi veren bir harekettir. Gerildiğinde ya da geçmiş travmaları aklına geldiğinde alt dudağını hafifçe ısırır. Bu hareketi farkında olmadan yapar ve çoğu zaman kontrol edemez. Soğuk havalarda, üşümese bile avuçlarını ovuşturma alışkanlığı vardır. Bu kendini sıcak tutma ihtiyacından çok, refleks haline gelmiş bir harekettir. Bu hareketlerin hepsini bilinçli olmadan yaptığı için utanma gibi bir durum söz konusu değildir. Lakin birisinin bu hareketlere dikkat çekmesi durumunda kısa süreli bir rahatsızlık hissetse de çabuk toparlanarak durumu umursamıyormuş gibi göstermeye çalışır.
Geçmiş
  • Soru: Akademi öncesi yaşamı nasıldı? Arkadaşları var mıydı, yoksa yalnız bir küçüklük mü geçirdi?

    Cevap: Akademi öncesi çok fazla arkadaşı yoktu. Genelde ailesinin evinde zaman geçirir, abisi ve babası ile antrenman yapardı. Sokakta oynayan yaşıtlarını pencereden gıpta ile izlerdi. Bu sebeple küçüklüğünü de çok fazla yaşayamamıştır. Bu durum ise içinde bir ukte olarak kalmıştır.

    Akademiye katılmadan kısa süre önce abisini kaybetmesi Usagi'de derin yaralar açmıştır. Annesi, abisinin ölümünü Usagi'den bilmesinden ötürü annesi ile de arası açılmıştır. Bu olaylardan sonra istenmeyen çovuk olduğunu düşünerek iyice sessizleşmiştir. Tek konuştuğu kişi babası olmuştur.
  • Soru: Akademi hayatı nasıl geçti? Favori dersi veya favori hocası var mıydı? Performansı nasıldı?

    Cevap: Akademi hayatını da küçüklüğündeki gibi sessiz sakin geçirmiştir. Çok fazla arkadaşı olmamış, insanlarla iletişimden genel olarak uzak kalmıştır. Onunla iletişime geçmeye çalışanlara da genel olarak kulak asmamış, bir nevi kendi kabuğuna çekilmiştir. Bu durumun da etkisi ile akademi hayatında da antrenmanlara devam etmiştir. Bu yüzden akamedideki performansı genel ortalamanın üzerinde olmuştur.
  • Soru: Mezun olduktan sonra Genin hayatını nasıl geçirdi? Chuunin olana kadarki dönemde nasıl bir takımdaydı? Takım hocasını benimsedi mi yoksa kendi yolunu mu çizdi?

    Cevap: Mezun olduktan sonra katıldığı genin takımındaki arkadaşları sayesinde insanlarla iletişim kurmaya başlamıştır. Yine de bu iletişim genel olarak temel düzeyde kalmış, takım arkadaşları ile bile çok fazla konuşmamıştır. Genelde Usagi'nin yüzünü sadece görevden göreve görmüş, görev zamanları dışında gerek ormanda, gerek dağlık alanlarda kendini antrenmanlara vermiştir. Bu da onun takım arkadaşlarını ve hocasını benimsemesinden ziyade kendi yolunu çizmesine neden olmuştur.
  • Soru: Hayatından minik bir kesit sunması istenseydi, ne anlatırdı?

    Cevap: "O sabah her şey sıradan başlamıştı. Şafak vakti yola çıkmıştım, abimin bıraktığı ipuçlarını takip ederek onu bulmaya çalışıyordum. Açıkçası biraz gülünç bir durumdu. Büyük bir shinobi gibi ipuçları takip etmeye çalışıyordum ama abim kayanın üzerine koca bir ok çizip altına 'Bu taraftan' yazmıştı. O kadar da salak değilim diye söylenerek ilerledim. Ama sonra. O sesleri duydum. Metalin metale çarpışını, ayakların kuru toprakta kayışını. Ve onu gördüm. Abim bir grup shinobiyle savaşıyordu. İlk başta antrenman yaptıklarını sandım ama sonra o kadar da basit olmadığını anladım. Kıpırdayamadım, bağırmaya bile cesaret edemedim. Sadece orada, taş kesilmiş gibi izledim. Sonra bir el belimi kavradı, o an içimde her şey koptu. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda saçlarım beyazdı ve abim yoktu. O gün, bu dünyanın ne kadar acımasız olabileceğini öğrendim. O gün, kendime bir söz verdim. Bir daha asla böyle donup kalmayacaktım. Bir daha sevdiklerimi koruyamayacak kadar zayıf olmayacaktım."
  • Soru: Hayatında yer etmiş en önemli kişi kimdir? Bu şahısla neler yaşamıştır?

    Cevap: Kesin ve net bir şekilde abisidir. Kendisini bildiği andan, abisinin ölümüne kadar geçen sürede Usagi'nin yüzüne gülümseme kondurabilene tek kişiydi abisi. Birlikte yapmaktan en çok keyif aldıkları şey ise abisi ile diğer insanlara şaka yapmaktı. Her seferinde Usagi'nin başının altından çıksa da, yine her seferinde suçu abisi üstlenerek azarı kendisi yemiştir. Her zaman Usagi'nin yanında olup onu koruyup kollayacağını hissettirdiği, aynı zamanda da Usagi'nin zorunlu antrenmanlar dışında eğlenceli vakit geçirmesini sağladığı için hayatının merkezinde abisi vardır.
  • Soru: Birisinin canını aldı ise, bu nasıl gerçekleşti?

    Cevap: Abisinin ölümünün gerçekleştiği zaman, Usagi'yi kaçırmaya çalışan shinobilerden birisini öldürmüştür. Shinobi küçük Usagi'yi belinden kavrayıp koşmaya başladığı zaman, Usagi istemsizce yeteneğini aktifleştirmiş, etrafında dönen buz parçaları ile shinobinin kolunu kesmiştir. Bunu bilinçsizce yapmıştır ve hatırlamıyordur. Lakin bu anı ile alakalı kabuslar görmesinden ötürü bu durumdan pek de memnun değildir. Sonradan bu yeteneğini tekrardan kullanmaya çalışsa da başarısız olmuştur.
  • Soru: Ailesi nasıldı? Annesi ve babası birer Shinobi'miydi yoksa sivil mi?

    Cevap: Toplam dört kişilik bir ailesi vardı. Annesi, babası, abisi ve Usagi. Ailenin bütün üyeleri birer shinobiydi. Babası bir jounindi. Annesi ve abisi ise ANBU'ya mensuptu. Bu sebeple Usagi'den beklentileri de büyüktü. Abisinin zamansız ölümü sonrası ailesi ile iletişimi kesen annesi shinobiliğe daha da odaklanmıştır. Usagi akademiden mezun olduktan kısa süre sonra da annesi bir görevde hayatını kaybetmiştir. Bu durum sonrası babası emekliliğe ayrılmış, tamamen Usagi'nin gelişimine odaklanmıştır.

    Babası ile Usagi'nin iletişimi her zaman sıkıntılı olmuştur. Aynı evde yaşayan iki yabancı olarak uzun bir süre geçirdikten sonra, Chuunin olduğu vakit Usagi de ailesi ile bağlarını tamamen kopartarak kendi başına yaşamaya başlamıştır.
Kişilik
  • Soru: Dışarıdan nasıl bir benlik çiziyor? Başkaları onu ilk görüşte nasıl tanımlar? Onu tanıyanlar için bu tanım değişir mi, yoksa ilk görüldüğü anda neyse hep o mu?

    Cevap: Dışarıdan bakıldığında soğuk, mesafeli ve gizemli biri olarak algılanır. Beyaz saçları, mavi gözleri ve genellikle kapüşonlu kıyafetleriyle havada her daim bir kış serinliği taşıyan biri gibi görünür. Dik duruşu, kendinden emin ama mesafeli bakışları, onun sert ve ulaşılması zor biri olduğunu düşündürür.

    Lakin onu gerçekten tanıyanlar için bu algı tamamen değişir. Usagi, yakınlarına karşı son derece sadık, sıcak ve koruyucudur. Sohbet etmeye başladığında samimi, hatta bazen utangaç biri olduğu fark edilir. Az ama öz dostlarına karşı her şeyi yapabilecek kadar bağlıdır. İlk başta gördükleri mesafeli ve soğuk tavrın aslında yalnızca kendini korumak için olduğunu anlayanlar, onun içinde nasıl bir sıcaklık barındırdığını keşfederler. Ancak bu değişim yalnızca ona gerçekten yakınlaşabilen az sayıdaki kişi için geçerlidir. Tanımadığı insanlara karşı uzun süre boyunca aynı mesafeli ve soğuk tavrı korur.

  • Soru: İnsan ilişkileri nasıl? Başkalarına kolay açılabiliyor mu, yoksa kendini kapatmayı mı tercih ediyor? Başkalarına karşı tahamülü ne seviyede?

    Cevap: İnsan ilişkilerinde oldukça seçici ve mesafelidir. Yeni insanlarla tanışmaktan pek hoşlanmaz ve kendini kolay kolay açmaz. Tanımadığı insanlara karşı soğuk, hatta zaman zaman itici bir hava sergileyebilir.

    Başkalarına karşı tahammülü ise duruma göre değişir. Eğer bir kişi ona saygılı ve mesafeli davranıyorsa, Usagi de aynı şekilde karşılık verir. Ancak kendisine fazla yaklaşmaya çalışan ya da gereksiz samimiyet kurmaya kalkışan insanlara karşı oldukça sabırsızdır. Hatta böyle durumlarda rahatsızlığını açıkça belli eder. Öte yandan, gerçekten değer verdiği kişilere karşı son derece anlayışlı ve fedakardır. Yakın çevresiyle olan ilişkileri güçlüdür, ve bu kişiler için her şeyi göze alabilecek kadar bağlıdır.
  • Soru: En büyük zaafı nedir? Bu zaafı hakkında neler düşünüyor?

    Cevap: En büyük zaafı geçmişiyle yüzleşmek zorunda kaldığında yaşadığı zihinsel dalgalanmalardır. Abisinin ölümü ve o anları hatırlayamaması, içinde derin bir boşluk ve bastırılmış bir travma yaratmıştır.

    Bu zaafı hakkında ise karmaşık duygular besler. Bir yandan bu zayıflığını aşmak ve geçmişin onu kontrol etmesini engellemek ister, diğer yandan bu olayın onu şekillendirdiğini, Ishigakure'ye olan bağlılığını pekiştirdiğini düşünür. Ancak, bu durumu tamamen aşamadığını fark ettikçe kendine olan kızgınlığı artar. Bunu bir an önce çözmesi gerektiğini bilse de, bunu nasıl başaracağını tam olarak bilemez.
  • Soru: En güçlü tarafı nedir? Hangi özelliğinden gurur duyar?

    Cevap: En güçlü tarafı inanılmaz soğukkanlılığı ve zor durumlarda bile mantığını kaybetmemesidir. Savaş alanında, baskı altındayken dahi hızlı karar verebilir ve durumu analiz ederek en doğru hamleyi yapmaya çalışır. Soğukkanlı duruşu ve stratejik zekası sayesinde, beklenmedik anlarda bile avantaj sağlamayı başarır.

    En çok gurur duyduğu özelliği ise bilgiye olan açlığıdır. Kendisini sürekli geliştirmeye çalışır ve öğrendiği her şeyin bir gün işine yarayacağına inanır. Kütüphanelerde saatlerce vakit geçirmesi, yeni teknikler öğrenmeye çalışması ve her göreve en iyi şekilde hazırlanması, onun bu özelliğini besleyen unsurlardır. Bir konu hakkında bilgisiz kalmak onu rahatsız eder, bu yüzden her daim kendini daha donanımlı hale getirmek için çabalar.
  • Soru: Kendini nasıl ifade etmeyi tercih ediyor? Kendi fikirlerini ortaya atarken baskın bir kişilik mi sergiliyor, yoksa karşıt bir argüman duyduğunda çabucak sönüyor mu?

    Cevap: Kendini ifade ederken genellikle sakin ve ölçülü bir dil kullanmayı tercih eder. Fikirlerini ortaya koyarken fazla baskın olmaktan kaçınır. Ancak tamamen geri adım atan birisi de değildir. Konu hakkında yeterli bilgiye sahipse ve kendine güveniyorsa, karşısındakine mantıklı argümanlarla yanıt verir ve fikrini savunur. Fakat bir karşıt argüman duyduğunda, doğrudan tepki vermek yerine önce analiz etmeyi ve düşünmeyi tercih eder.

    Eğer karşısındaki kişi mantıklı bir açıklama yapıyorsa veya sunduğu argüman güçlü ise, bunu inatla reddetmek yerine kabul edebilir ya da en azından farklı bir bakış açısını değerlendirebilir. Ancak kendince eksik veya zayıf bulduğu fikirler karşısında net durur ve fikrini değiştirmesi zaman alır. Özellikle Ishigakure’nin güvenliği veya prensipleri ile ilgili konularda fazlasıyla kararlı ve tavizsiz olabilir.
  • Soru: Önem verdiği değerler neler? Bunlar onun için ne kadar katı? Başkalarına bu değerleri empoze etmeye çalışıyor mu?

    Cevap: En çok önem verdiği değerler sadakat, azim ve adalettir. Özellikle Ishigakure'ye bağlılık konusunda oldukça katıdır. Köyü ve yurttaşları için her şeyi göze alabilecek kadar derin bir sadakat duygusuna sahiptir. Aynı zamanda adalet duygusu da oldukça güçlüdür. Kendi yaşadığı acıları başkalarının yaşamaması için, gerektiğinde sert önlemler almaktan çekinmez. Bu değerleri başkalarına doğrudan empoze etmeye çalışmaz, ancak kendi inançlarını tavırlarıyla hissettirir. Özellikle çok önemsediği biri bu değerlere ters düşen bir davranış sergilerse, onu uyarmaktan çekinmez. Ancak, zorla bir başkasını kendi gibi yapmaya çalışmaz. Sadece, çevresindekilerin de aynı idealleri paylaşmasını içten içe umut eder.
  • Soru: Başkarının hisleri hakkında neler düşünüyor? Empati yapabiliyor mu? Yapabiliyorsa bile, karşı tarafın hislerini önemsiyor mu?

    Cevap: Empati yapabilme yeteneğine sahip olsa da, başkalarının hislerine odaklanmak onun için bazen zor olabiliyor. İnsanların duygusal hallerini anlamakta zorluk çekmese de, genellikle bu duyguları derinlemesine düşünmüyor. Yani başkalarının hislerini fark etse de, çoğu zaman bu konuda bir aksiyon almaz. Özellikle görev veya hedeflere odaklandığında, çevresindekilerin duygusal hallerine fazla vakit ayırmaz. Ancak başkalarının hislerine değer verdiği anlar da vardır. Özellikle ona yakın olanlar ve ona önemli olan kişiler söz konusu olduğunda, o kişinin duygusal durumunu anlamaya ve yardım etmeye çalışır.
  • Soru: Kısa dönemdeki amaçları neler? Uzun dönemde başarmak istedikleri nedir?

    Cevap: Kısa dönemdeki amacı, Ishigakure için daha fazla katkı sağlamak ve yeteneklerini geliştirmektir. Kendisini daha da ileriye taşımak, daha büyük sorumluluklar almak ve köyünü daha iyi koruyabilmek için her türlü göreve hazırdır. Savaş deneyimlerinden dersler çıkararak, stratejik düşünme becerilerini ve dövüş yeteneklerini daha da keskinleştirmeyi hedefler.

    Uzun dönemde ise en büyük amacı, Ishigakure'yi en güçlü şekilde savunmak ve köyünün güvenliğini sağlamak adına daha büyük bir liderlik rolü üstlenmektir.

  • Soru: Daha önce bir can aldıysa; bu olay gerçekleşirken ve gerçekleştikten sonra neler düşündü? (Karakteriniz bir can almadıysa bu soruyu cevaplamayınız.)

    Cevap: Şimdiye kadar önemli sayılacak iki can almıştır. Ancak ikisinde de yaşanan olaylar hakkında hatırası yoktur. Yine de bu iki durum da Usagi'nin kişiliğini belirli ölçüde etkilemiştir.

    İlk aldığı canın sonrasında ne kadar güçsüz olduğunu fark etmiştir. Bu sebeple kendi gelişimine odaklanmıştır. Bir daha bu duruma düşmemek ve başka bir çocuğun bu duruma düşmemesi için elinden geleni yapmayı hedeflemiştir.

    İkinci aldığı can sonrasında ise Ishigakure için neleri feda edebileceğini ve ne kadar ileriye gidebileceğini görmüştür. Bu da onun köyüne olan bağlılığını arttırmıştır.
  • Soru: Liderlik vasfı var mıdır? Bundan bağımsız olarak, lider olmayı aktif olarak kovalar mı? Liderlik pozisyonunda kendini bulduğunda nasıl davranır?

    Cevap: Liderlik vasfı doğal olarak gelişmiştir, ancak aktif olarak lider olmayı kovalamaz. Liderlik görev gereği üstlendiği bir sorumluluk olarak ortaya çıkar. Liderlik onun için bir güç değil, bir yük gibi hissedilir. İnsan ilişkileri ve duygusal bağlar konusunda temkinli davranır, özellikle ciddi durumlarda soğukkanlı kalır.

    Liderlik pozisyonunda görevine odaklanır ve duygusal bağlardan uzak durarak işin stratejik tarafına yönelir. Tanımadığı insanlarla liderlik yapmak zor olabilir, ancak üstlendiği pozisyonda başarılı olur. Bu yüzden bu onun sorumluluk anlayışından kaynaklanır, kişisel arzularından değil.
  • Soru: Yalan söyler mi? Yalan söyleyenlere tahammülü var mıdır?

    Cevap: Genellikle dürüsttür ve yalan söylemekten kaçınır. Ancak, amacına ulaşmak için bazen gerektiğinde yalan söyleyebilir, özellikle de bir görevi veya köyünü korumak için. Yalan söyleyenlere karşı tahammülü düşüktür. Bu davranışı güveni ihlal olarak görür. Yalan söyleyen biriyle ilişki kurmakta zorlanır ve böyle kişilere karşı mesafeli olur.
  • Soru: Arkadaşlık ilişkileri ne durumdadır? Onunla arkadaş olmak kolay mıdır? Güveni kolay kazanılır mı?

    Cevap: Usagi’nin arkadaşlık ilişkileri, onun mesafeli ve temkinli doğası nedeniyle zorlayıcı olabilir. Arkadaş olmak için zaman ve çaba gereklidir, çünkü kolayca güven oluşturmaz. Az ama öz dostları vardır ve güveni kazanmak için uzun bir süre gerekebilir. Ancak bir kez güvenini kazandığınızda, oldukça sadık ve destekleyici bir arkadaş olur. İnsanları dikkatlice seçer, sadece gerçekten değer verdiği kişilere kalbini açar.
  • Soru: Ölüm hakkındaki düşünceleri neler? Eğer yarın öleceğini bilse bu durumu nasıl karşılar?

    Cevap: Ölümü geçmişte yaşadığı kayıplar nedeniyle sert bir şekilde kabul etmiştir. Fakat hayatını bir anlam uğruna yaşamayı tercih eder. Yarın öleceğini bilse büyük ihtimalle bunu sakin bir şekilde karşılar çünkü ölümün kaçınılmaz olduğunu kabul etmiştir. Ancak geçmişteki hatalarını ve kayıplarını düşündüğünde, bazı pişmanlıklar hissedebilir.
  • Soru: Geçmişiyle barışık mı? Onu yaralayan olaylar hakkında ne düşünüyor? Bunu atlatabileceğini hissedebiliyor mu?

    Cevap: Geçmişiyle tam anlamıyla barışık değildir. Abisinin ölümünden ve diğer yaralayıcı olaylardan hala etkilenmektedir. Bu olaylar içsel bir boşluk ve pişmanlık yaratmış olsa da, zamanla bu acıları atlatabilmeyi ummaktadır. Ancak bu duyguları tam olarak aşamadığı için geçmişiyle yüzleşmek ve bu hatıraları geride bırakmak onun için zorlayıcı bir süreçtir. Yine de zamanla bu yaraların iyileşeceğini ve ileride daha güçlü olacağını düşünmektedir.
  • Soru: Ne kadar sabırlıdır? Öfkelenirse yatışma süreci nasıl olur?

    Cevap: Genellikle sabırlıdır, özellikle de görevlerde ve insanlar ile ilişkilerde soğukkanlılığını korur. Ancak birine ya da bir duruma karşı ciddi bir haksızlık hissederse öfkesi patlayabilir. Öfkelenirse bu genellikle kontrollü bir şekilde ortaya çıkar ve duygusal patlamalar yerine soğuk bir tavır sergiler. Yatışma süreci ise, yalnız kalıp düşünmeye başladığında başlar. Genelde kendini sakinleştirip, öfkesinin kaynağını sorguladıktan sonra, duygu kontrolünü tekrar elde eder. Bu süreç zaman alabilir, ancak Usagi, öfkesini dışa vurduktan sonra hızla dengeye gelir.
  • Soru: Kültürü ve köyünün ortak geçmişi hakkındaki düşünceleri nelerdir?

    Cevap: Ishigakure'yi ve kültürünü büyük bir saygı ve bağlılıkla benimsemiştir. Ishigakure'nin tarihini, geleneklerini ve değerlerini korumayı kendine bir sorumluluk olarak görür. Köyünün geçmişi ve ona biçilen rol hakkında derin bir anlayışa sahiptir ve bu onun motivasyonlarının temelini oluşturur. Ancak yaşadığı zorluklar ve kayıplar sonucunda köyünün gücünü ve birliğini korumak için her türlü fedakarlığı yapmaya karar vermiştir. Geçmişteki hatalar ve zaaflar ona köyünün daha güçlü bir şekilde geleceğe taşınması gerektiğini öğretmiştir. Bu bağlamda gelenekler ve kültür Usagi için hem bir güç kaynağı hem de bir yükümlülüktür.
► Show Spoiler
User avatar
Cynic
Laplace
Laplace
Posts: 678
Joined: August 24th, 2018, 10:41 pm

Re: Kita Usagi

Post by Cynic » March 17th, 2025, 7:03 pm

Eski yaşınız 17 imiş. Karakterinizle oynamaya başladığınızdan beri evren içerisinde 3 yıl geçmiş bulunmakta. Bu bağlamda karakteriniz 20 yaşında olacaktır. Ayrıca Rank'ınız B - Rank'a tekabül etmektedir. Bu hususları karakteriniz onaylandıktan sonra biz düzelteceğiz.

Aşağıda karakterinizin zaman atlamasında başından geçenler özetlenmiş, akabinde bazı sorular sorulmuştur. Soruları cevaplarken sadece karakterinizin ne düşündüğünü veya yaptığını değil, olayların detaylarını da belirliyor olacaksınız. Bu sorulara cevap verdikten sonra karakter kartınız onaylanacaktır.

Usagi, sınavı başarıyla tamamlayıp Jounin rütbesini elde etti ve köye alnı ak bir şekilde döndü. Köye döndükten sonra sadece kısa bir süre dinlenmeye vakit bulabildi zira Ishichou Kurumi onu "İstihbarat ve Sorgu" birimine atadı. Usagi 3-4 ay kadar bu birimin oryantasyonunda kaldı ve kısa bir eğitimden geçti, ardından sınır bölgesine atandı. Bu oryantasyon sırasında bütün sağlık problemlerini atlattı.

Usagi sınır bölgelerinde direkt olarak görevlere çıkmak yerine merkez yerleşkede analist ve yönetim kadrosunda bulundu. Çeşitli suç örgütlerine karşı yapılan operasyonları ya yönetti ya da kurguladı. Riaru kuvvetleri ile bir çok kez tabiri caizse satranç oynadı. Bir çok defa verdiği kararlarla hem Ishigakure'li, hem de Kusagakure'li shinobilerin hayatını kurtardı.

Ancak sınıra varışının 6. ayında, yani Jounin sınavından kabaca 1 yıl geçmişken onayladığı bir operasyon kötü gitti. Atlanan bir detay yüzünden görevi başarısızlığa sürüklendi. Ishigakure'den bir can kaybı yaşandı. Onun etrafındaki herkes içtenlikle Usagi'nin bir suçu olmadığı konusunda onu telkin etti ve Usagi'ye bir yaptırım uygulanmadı.

Bu olaydan bir kaç ay sonra, Shinobi Birliği'nden ünlü bir shinobi merkez yerleşkeyi ziyaret etti ve Usagi'den bölgedeki aktif Jashin tarikatı mensupları hakkında brifing aldı. Bu brifingden kısa bir süre sonra bölgedeki çeşitli yerlere Shinobi Birliği tarafından habersiz baskınların yapıldığı bilgisini aldı.

Usagi ve ekibi yeni Ishichou Furuta Kageyasu'nun verdiği Ishigakure'nin sınırdan çekilmesi kararını herkesten bir kaç hafta önce öğrendi. Kademeli bir şekilde, arkada hiç bir belge ve teçhizat bırakmadan merkez yerleşkeyi yok ettiler ve sınırın arkasına çekildiler. Usagi 1.5 sene sonra ilk defa köyüne döndü ve kısa bir izin vakti yakaladı.

Usagi "İstihbarat ve Sorgu" birimindeki arkadaşlarıyla çok kez kayıp anıları hakkında konuşsa da buna hiç bir zaman çözüm bulamadı.

  • Ginbushi, neden Usagi'yi bu birime atadı?
  • Usagi bu atamayı ve görevi neden kabul etti?
  • Kötü giden görevde atlanan detay neydi? Bu kimin hatasıydı?
  • Yerleşkeye gelen Shinobi kimdi? Usagi bu kişiyle arasını nasıl tuttu?
  • Usagi son 1.5 seneyi nispeten masa başında geçirmiş olma hususunda ne düşünüyor? Bu konudan hoşnut değilse bununla alakalı bir adım atmayı düşünüyor mu?
User avatar
Kita Usagi
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 286
Joined: September 11th, 2018, 3:23 am
Künye:

Re: Kita Usagi

Post by Kita Usagi » March 18th, 2025, 7:13 pm

Ginbushi, neden Usagi'yi bu birime atadı?

Usagi’nin daha önce Iori ile olan Kusa-Ishi ortak görevinde istihbarat toplayabilmiş olması, buna ek olarak Usagi’nin jounin sınavında yeri geldiğinde liderliği eline alabilmesi bu görevin Usagi’ye verilmesindeki önemli etkenlerdendir. Yine Kusa-Ishi ortak görevine katılmış olması dolayısı ile bölgeye biraz hakim olması, düşmanın üslerinden birisinin içerisine girip çıkabilmiş olması dolayısı ile bilgi birikiminin yüksek olması ve Ohta Razan’a düzenlediği suikasti büyük bir gizlilik ile tanamlamış olması da bu kararın verilmesinde rol oynamıştır.

Usagi bu atamayı ve görevi neden kabul etti?
Usagi’nin bu görevi kabul etmesindeki en büyük etken Ginbushi’nin onu bu bölgede Ishigakure’ye faydalı olacağını ikna etmesidir. Buna ek olarak her ne kadar dövüş gücüne güvense de Riaru savaşı zamanında başarısız bir liderlik geçmişinin olması ve stratejik düşünme becerilerini de geliştirmek istemesi bu görevi kabul etmeye itmiştir.

Kötü giden görevde atlanan detay neydi? Bu kimin hatasıydı?
Suç örgütlerinden birisinin üssüne bir baskın düzenlenecekti. Bu baskın, düşük kademe örgüt üyelerinin üsten ayrılıp, yüksek kademe üyelerin üste kalacağı istihbaratına dayanarak planlanmıştı. Ne var ki Kusagakure biriminin getirdiği istihbaratta oluşan yanlışlık nedeni ile operasyonun zamanı tam olarak ayarlanamamış, bütün üyeler üs içerisinde ve dövüşe hazır bir şekildeyken baskın gerçekleşmiştir. Bu baskın her ne kadar bir facia ile sonuçlanmış olmasa da başarısız bir operasyon olarak Usagi’nin siciline işlemiştir. En azından Usagi bu şekilde düşünmektedir.

Yerleşkeye gelen Shinobi kimdi? Usagi bu kişiyle arasını nasıl tuttu?
Yerleşkeye gelen shinobi Sunagakure mensubu olan Kankuro’ydu. Jounin sınavı zamanında Sunagakure’den bir chuunin’i öldürmüş olmaları ve bu konuda Usagi’ye herhangi bir şekilde yaptırım uygulanmamış olması her ne kadar doğru olsa da, Usagi o zamandan kalma suçluluk duygusunu o zamana kadar üstünden atabilmiş değildi. Bu sebeple Kankuro’ya elinden geldiğince yardım etmeye çalışmıştı. Bir nevi o ölümün kefaretini ödemeye çalışmıştı. Sonrasında bu durum hakkında Kankuro ile de konuşabilmiş, içindeki suçluluk duygusunu giderebilmişti.

Usagi son 1.5 seneyi nispeten masa başında geçirmiş olma hususunda ne düşünüyor? Bu konudan hoşnut değilse bununla alakalı bir adım atmayı düşünüyor mu?
Usagi her ne kadar stratejik düşünme kabiliyetini ve liderlik vasfını geliştirmiş, bu konularda tecrübe edinmiş olsa da, masa başında geçirdiği bu süreçte yeterince efektif olamadığını düşünüyor. Şimdiye kadar masa başında değil de sahada görevlere çıkmış, ve neredeyse bütün görevlerinden başarıyla dönmüştür. Bu sebeple bu süreçte sahada görev almış olsa her şeyin çok daha farklı ve çok daha yararlı olabileceği kanaatinde. Bu durumdan hoşnut olmadığı için köye döndüğü gibi yeni Ishichou’nun yanına gidip, daha yararlı olabileceği bir konumda ve sahada ya da Ishichou’nun yanında bir görev istemeyi düşünüyor.
► Show Spoiler
User avatar
Cynic
Laplace
Laplace
Posts: 678
Joined: August 24th, 2018, 10:41 pm

Re: Kita Usagi

Post by Cynic » March 18th, 2025, 8:59 pm

Onaylandı.
Post Reply

Return to “Aktif Karakterler”