Arkaplan: Yanlış giden bir deney, bahçede çıkan ufak çaplı bir patlama ve birkaç saatlik bir baygınlık... Susumu'daki değişikliklerin başlangıcını özetleyen kelime öbekleriydi bunlar.
Her şey Susumu'nun, işsizliğin en alasını göstererek tavuklarıyla daha iyi iletişim kurabilme deneyleri yapmasıyla başlamıştı. Akademiden Doubutsuhen no Jutsu için diyagramların çizili olduğu bir parşömen kaptı, mevsime göre sıcak sayılabilecek bir günde ufak bahçesinin en ortasına oturdu. Zekasına güveniyordu, jutsuyu uzun uzadıya incelerse lanet tavukları sorgusuz sualsiz gurka yatırabilecek yeni bir jutsu formüle edebileceğinden de emindi. Tek istediği daha fazla civcivdi ve bir patlama yaratamayacak masumlukta istekleri olduğunu düşünüyordu. Bu konuda haksız olduğunu bir kaç saat uğraştıktan sonra anlayacaktı.
Belki kafasının son zamanlarda karışık olması işleri berbat etmişti, belki de düşündüğü kadar zeki değildi. Hayati bir detayı atlayarak işleri berbat etmiş de olabilirdi pek tabi. Uğraştığı saatlerin sonunda yarım yamalak bir kaç formülle başbaşa kalmış, en sonuncusunu deneyene kadar da elle tutulabilecek hiçbir sonuca ulaşamamıştı. Son formülün de işe yaramayacağından emin, fakat bir şeyleri de yarım bırakmak istemez bir şekilde mühürlerini yaptı, çakrasına odaklandı.
Metal tavalarla duvara vuruluyormuş gibi bir ses işitti ilk önce, ardından genzini garip bir barut kokusu yakmaya başladı. Baruta veya herhangi bir patlayıcıya iki kilometreden yakın olduğunu düşünmüyordu halbuki. Kafası çimenle kaplı yumuşak zemine çarparken berrak gökyüzündeki bulutlardan en sağdakinin bir tavuğa ne kadar benzediğini fark etmişti, bir de aniden ne biçim uykusunun geldiğini. Kendisini bu ani uykuya bıraktı ve hava soğuyup dürtüklemeye başlayana kadar uyanmadı Susumu. Uyandığında kendisinde hissettiği tek değişiklik tutulmuş bir boyun ve kafasının arkasında hissettiği ağrılı bir şişlikti. Lakin, yaptığı deney yüzünden kendi çakrasında nasıl bir değişime sebep olduğunu, ilerleyen zamanlarda istenmeyen misafirleri arttıkça fark edecekti.
Ortalığı söve söve toplarken, tavukların da peşinde dolaşıp durduğunu ilk bir kaç saat fark etmedi. Lakin soluklanmak için oturduğunda bile dibine sokulan tavuklar, yarı kapalı camdan inatla içeri girmeye çalışan bir kedi ve kedinin girer girmez anında Susumu'nun yanında takılmaya başlaması gibi olaylar giderek daha fazla dikkatini çekmeye başladı. Önemsememeye, algıda seçicilik yaptığını düşünmeye çalışsa da evin kedi nüfusuna köpeklerin ve hatta çeşitli kuşların eklenmesiyle zıvanadan hafifçe çıkmaya başladı Susumu. Buldukları her delikten girmeye çalışan hayvanlar kışkıştan anlamıyor, düşmancıl tavırlardan ziyade Susumu'ya karşı bitmek bilmez bir şebeklik deryasında yüzüyorlardı. Kafası gittikçe daha fazla karışan Susumu zor da olsa hayvanların büyük bir kısmını dışarı çıkarmayı başardı. Tavuklarını kümese kapattı ve evin bahçeye açılan kapısını sıkı sıkı kilitledi. Odasına geçti ve bu durumu sabah uzun uzadıya incelemeyi kendine hatırlatarak rahat bir uyku çekti.
Sabah uyanıp odasını havalandırmak için camını açtığı anda iki güvercinin içeri girip yatağına konmasıyla, bir önceki günün garip hallerini hala üzerinde taşıdığına emin olmuştu Susumu. Konuyla alakalı olabilecek bir iki kitap çıkarıp kafasını gömdü ve işine yarayabilecek bir bilgi bulmaya çalıştı hayvanlar hala üzerine üzerine gelmeye devam ederken. Birkaç saatlik okuma seansının ardından "Sikerler." edasıyla ona hiçbir bilgi sunmayı başaramamış kitapları bir kenara itti. Patlama yüzünden hayvanlarda böyle garip bir ilgi bıraktığını anlamak için kitaplara ihtiyacı olmadığına kanaat getirdi. Bundan sonra elinden gelebilecek tek şey oturup, bu durumun azalarak bitmesini umut ederek gündelik işlerine devam etmek olacaktı.
Ne yazık ki hayvanların Susumu'ya olan ilgi ve merakı hiçbir zaman bitmedi. Patlamayı yaşadığı gün kadar şiddetli bir istekle etrafında koşturup durmuyor, en ufak bir delikten bile ona yaklaşmak için çırpınmıyor olsalar da Susumu'yu delirtmeyecek ve onun işlerine mani olmayacak bir düzen içerisinde hala genç shinobinin etrafında dolaşmaktalar.
Çekirdek: Mod, Susumu'nun hayvanlarla iletişim kurabilmesine ve onların bilinçaltını etkileyebilmesine olanak sağlar.
Mod aktif olarak kullanılmazken hayvanlar Susumu'ya yüksek bir güven duygusu besler. Hayvanlar ona yaklaşmaktan çekinmez, saklanmak isteyenleri Susumu'ya sokulur, zor durumda olan hayvanlar ondan yardım istemek için yanına gelir. En vahşi hayvanlar bile en kötü ihtimalde kendisine direkt olarak saldırma eğiliminde olmaz. Susumu aktif olarak hayvana negatif bir şey yaparsa bu etki bütün hayvanlar için kısa bir süreliğine bozulur. Bu etki sadece Susumu'yu kapsar, onun yanindekileri etkilemez.
Modun aktif olarak kullanılması Susumu'nun odaklanması ile olur. Modun aktif kullanımı için bir kaç opsiyon vardır. Susumu bu etkileri kabiliyetleri doğrultusunda birden fazla hayvana aynı anda uygulayabilir.
- Çağırma: Susumu geniş bir alandaki bütün hayvanları veya bir kesim türdeki hayvanları yanına çağırabilir. Bunu zihinsel olarak gerçekleştirir ancak sensör tipi shinobiler bu çağrıyı fark edebilir. Hayvanlar Susumu'nun bu çağrısına kulak verme eğiliminde olurlar. Efsanevi yaratıklar bu çağrıyı fark eder ancak cevap verme konusunda herhangi bir etki altına girmezler.
- Telepati: Susumu hayvanlarla telepatik iletişim kurabilir. Bir hayvana odaklandığında onunla zihinsel olarak konuşabilir, bilgi aktarabilir veya bilgi alabilir. Ona emir verebilir. Hayvanlar bu emirleri olabildiğince yerine getirmeye çalışır. Susumu için dövüşebilirler. Susumu hayvana dokunuyorsa iletişim çok rahat gerçekleşir ancak gördüğü herhangi bir hayvanla da iletişim kurabilir. Temassız iletişim çok yüzeysel gerçekleşir.
- Sezgi: Susumu baktığı hayvanın o anki duygu durumunu yüzeysel olarak algılayabilir, niyetini çözmeyi deneyebilir.
- Etkileme: Susumu odaklandığı hayvanın hislerini manipüle edebilir. Onu sakinleştirebilir veya sakin bir hayvanı kızdırabilir, hüznünü giderebilir veya melankolik yapabilir. Bu hisleri bir obje veya kişiye karşı sınırlı olacak şekilde değiştirebilir.
Başlangıç: Susumu bi safhada aynı anda sadece bir kaç hayvanı aktif olarak etkileyebilir. Eğer yanına hayvan çağıracaksa civardaki tüm hayvanların çeyreği kadarı bu çağrıyı fark eder. Telepatik iletişimi hayvana dokunurken basit ve sade cümlelerle, yavaş olacak şekilde gerçekleşir. Uzaktan ise sadece bir kaç kelime ile etkileşime girebilirler. Yüzey hislerini ve düşüncelerini çok özet bir şekilde algılar.
