[Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Kimsenin kontrolünde olmayan ve hiç bir kayıtlı yerleşim yerinin bulunmadığı bölge.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by GM - Naruto » April 3rd, 2025, 12:55 am

Odaya giriyorsun ve seni küçük bir kütüphane karşılıyor.

Ortasında bir yer masası bulunan bu odanın bütün duvarları içerisine parşömen ve normal kitapların koyulabileceği raflarla donatılmış. Parşömenli raflar "X" şeklinde bölmelere sahip. Kitaplıklar ise standart raf şeklinde. Yere saçılı olan kitaplar ve parşömenlerin bir çoğu ya yırtık, ya da açık kalan camdan içeri giren yağmur ile hamura dönmüş halde. Sağlam kalan yapıtlar camdan uzak noktadaki raflara yoğunlaşmış, ancak orada da fazlaca bir şey olduğu söylenemez.

Sen içeri girdiğinde, gıcırtıyı çıkaran kişinin sırtı sana dönük bir figür olduğunu görüyorsun. Kol ve ayak zırhları onun bir shinobi olduğunu belli ediyor. Uzun kızıl saçlarını gördüğünde ise Riaru olduğunu anlıyorsun. Elinde bir parşömen mevcut. Sana doğru dönerken o parşömenden bir pasaj okuyor. Peçeli suratı sebebiyle bu ses biraz örtülü çıkıyor.

"... ve gecenin karanlığında bir nefes gibi, iz bırakmadan kayboldular. Onlardan geriye kalan tek şey birer anı, o da fanilerin yaşamıyla sınırlı. Gerçekten bir nefes gibi, sonuncusu da ciğeri terk ettiğinde yok olacaklar ve yer yüzünde en ufak bir izleri bile kalmayacaktı. 'İzsiz'lerin kaderi buydu işte."

Derin ve alaycı bir nefes veriyor Riaru, ardından tek bir kelime daha okuyor;

"Son."


Sagi Riaru
► Show Spoiler


Ardından parşömeni katlıyor, raftaki yerine kaldırıyor usulca. "Peki sen de mi bir 'İzsiz' olacaksın Togami-kun? Yoksa bu dünyaya dağlansa da kapanmayan bir yara gibi izini bırakmaya ant mı içtin?" Ses tonu odayı dolduruyor, ancak retorik bir soru soruyormuş gibi de bir havası var. Cevap beklemiyor gibi.

Tamamen sana dönüyor, bir adım ileri atıyor, duruyor. O esnada yer gıcırdıyor. Saçlarını geriye atarak düzeltiyor. Aranızda kabaca 5-6 metre kadar var. "Hoş geldin. Kusura bakma, seni beklerken biraz vakit öldürmem gerekti. Dalmışım." Ardından basitçe sağ elini yumruk yapıp sol omzuna çarpıyor 2 defa. Sosyalleşme becerin bunun bir selamlaşma olduğunu çözebiliyor ancak ötesinde bir çıkarım yapamıyorsun. Bu selamlaşma simetrik mi, yani selamlayana da aynı şekilde mi cevap verilir kestiremiyorsun.

Bayık bakışlarını bu karanlıkta bile seçebiliyorsun. Kafası hafif yana eğik ve gözlerinin altı torbalı. Sağlıklı durmuyor ancak duruşu dik ve algısının açık olduğu her halinden belli.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by Komaeda Togami » April 3rd, 2025, 3:53 pm

Sakin adımlarla koridoru arşınladıktan sonra, sonda ve bana göre solda kalan odanın girişine ulaştım. Algılayabildiğim ilk şey, burasının bir kütüphane oluşuydu. Küçük sayılabilecek odanın ortasında ufak bir yer masası vardı, tüm duvarları ise raflarla kaplanmıştı ve bu raflar çeşit çeşit parşömen ve ciltli kitaplarla doluydu. Ancak asıl odağım, tüm bu detayların önemsiz hale gelmesine sebep oluyordu. Sırtı bana dönük kişinin uzun kızıl saçları kim olduğuna dair aşağı yukarı bir fikir edinmemi sağlıyordu. Sagi Riaru. Kasaba sınırlarına gelişimden beri biriktirdiğim şüphe ve önkabuller geçerliliklerini yitirmişlerdi. Açık konuşmak gerekirse direkt olarak Sagi Riaru’nun kendisiyle karşılaşmayı beklemiyordum. Muhtemelen üst düzey bir kumandanıyla görüşüp anlaşma sağlayabilirsek Riaru’nun kendisiyle birebir kontağa geçeceğim fikrini benimsemiştim. Malikaneye girdiğim andan beri düşüncelerim ise beni farketmesine rağmen ayağına bekleyecek kadar kibirli biri, veya farkedemeyecek kadar zayıf birinin geldiği yönündeydi. Ancak bizzat Sagi Riaru’yu karşımda bulmam bu iki ihtimali de tamamen silip atmıştı. Zayıf olduğunu düşünecek kadar akılsız değildim. Kendisinin gelmiş olması ise ortada bir kibrin olmadığına delaletti.

Elindeki parşömenden sesli olarak bir pasaj okumayı sürdürürken bana dönmüştü. Duruşumu hiç bozmadım ve tereddüt ibaresi göstermemeye gayret ettim. Kanunsuz topraklarda geçirdiğim yıllar bana kaya gibi dimdik durmanın faydalarını öğretmişti. Pasajı okuyup derin ve muhtemelen alaycı bir nefes verdikten sonra ‘son.’ Diyerek bitirmişti cümlesini. Devamında parşomeni katlayıp raflardan birine yerleştirdikten sonra bana beni anlatan bir soru sormuştu. Ses tonundan bir cevap beklemediğini rahatlıkla anlayabiliyordum. Dahası, böyle bir sorunun bana yöneltilmesindeki yegane amaç benimle alakalı bir şeyler bildiğini bana ifade etmekti. Hakkımda biraz da olsa araştırma yapmış olduğunu tahmin edebiliyordum. Bu hem iyi, hem de kötüydü. İyiydi, çünkü beni ciddiye alıyor ve bana ciddiye alındığımı hissettirmek istiyordu. Profesyonelce bir davranıştı ve karşılaşmamızın ilk saniyelerinde bana onun ne kadar üst düzey bir lider olduğunu alenen göstermişti. Çevrendeki insanlara önemli olduklarını hissettirmek onlardan alacağın verimi üst düzeye çıkarmanın çok değerli bir yoluydu. Kötüydü, çünkü Sagi Riaru da olsa geçmişimin ve ninja yolumun birileri tarafından alenen bilinmesi potansiyel zayıflıklarımı ortaya koyabilirdi. Bunu aklımın bir köşesine kazıdım, daha sonra değerlendirmek üzere.

Tamamen bana dönüp saçlarını geriye atarak düzelttikten sonra kendisinden beklemeyeceğim bir nezaketle selam verip beni beklerken zaman öldürmek istediğinden bahsetmişti. Bu sözlerin samimiyetine inanmıştım. Odaya ilk girdiğim andaki tespitlerimle uyuşuyordu. Devamında, sağ eliyle yaptığı yumruğu sol omzuna iki kez vurarak bir selam daha vermişti. Daha doğrusu bunun bir çeşit selamlama olduğunu tahmin edebiliyordum ancak içeriği hakkında bilgim yoktu. Yağmur Ülkesi’ne has bir şey miydi? Emin değildim ancak burada geçirdiğim son birkaç yılda buna benzer bir şey gördüğümü hatırlamıyordum. Riaru güçlerinin birbirlerini selamlama şekli miydi? Belki. Anlamlandıramadığım bir şeyi bilinçsizce uygulamaktansa, klasik usulde bir selamlamanın daha sağlıklı olacağına karar verdim. Sırtımı dik tutarak bel hizamdan yaklaşık 30 derece öne doğru eğildim ve ‘Keirei’ pozisyonu aldım: “Riaru-san.” Klasik selamlaşmalardan ortama en uygun olduğunu düşündüğüm buydu. ‘Eshaku’ fazla gayrıresmiydi, ‘Saikeirei’ ise abartılı. Sagi Riaru saygı duyduğum biriydi, ancak benim nezdimde bir kutsiyeti yoktu. Ona ‘-sama’ yerine ‘-san’ ekiyle hitap etmemin sebebi de tam olarak buydu.

Birkaç saniye sonra belimi yeniden dikleştirdim ve aramda 5-6 metre olan Riaru’yu incelemeye başladım. Gözlerinin altında kendi suratımda görmeye alışkın olduğum siyah halkalar ve torbalar vardı, başı konuşmaya başlamamı bekler gibi hafifçe yana doğru eğilmişti. “Shumei Takasago.” dedim sakin bir ses tonuyla. Gözlerimi hafifçe az önce rafa bıraktığı parşomene doğrulttum yarım saniyeliğine, ardından Riaru’nun yüzüne geri çevirdim. “Geç heian dönemi edebiyatçılarından, birkaç eserine göz atma fırsatım olmuştu.” Gerçekten de, bir kervan baskını esnasında kalantor bir tüccarın kasasından Takasago’nun ‘Kagero no Michi’ ve ‘Hoyo no Koe’ eserlerini bulmuş ve melankolik budist felsefesini işleyen bu yazarın kitaplarını bir süre karıştırmıştım. Aklımda kalan bir pasajı ezberden tekrarladım Riaru’ya karşılık verircesine: “Bir ayak izi, rüzgar estiğinde kumlarda ne kadar kalabilir? Öyleyse niye ruhlarımızın iz bırakmasını bekliyoruz?” Hemen ardından, kendi sorumu cevaplarcasına daha net bir ses tonu takındım ve konuşmamı sürdürdüm: “Çünkü bü yalnızca kendinin ‘izsiz’ olduğuna inananların ve ömürlerini böyle geçirenlerin kendini kandırma yöntemi. Ben uzun yıllar boyunca ‘izsiz’ olmayı yakıştırabildim kendime yalnızca. Bir başkasının benim yerime de iz bırakabileceğine inandım.” Bir an duraksadım ve derin bir nefes aldım. Riaru’nun aksine alaycılıktan çok uzaktı bu aldığım nefes: “Ancak artık biliyorum ki, bu dünyada iz bırakabilecek kararlılıkta birileri varsa, içlerinden biri de benim.”
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by GM - Naruto » April 5th, 2025, 12:12 am

Sen sözlerine devam ederken Riaru'nun maskenin altından çehresinin çarpık bir gülümsemeye evrildiğini seçebiliyorsun. Gözlerini kapatıp elinin tersini ağzına götürerek kikirdiyor, ancak hiç ses çıkartmıyor. senin lafların bittiğinde ise gözlerini açıp senin bakışlarınla kenetliyor ve derin bir nefes alıyor. Suratındaki çarpık gülümsemenin yokolması bir kaç saniyeden uzun sürüyor.

"Daha aşağısını beklemiyordum zaten."

Bakışlarını odada gezdirmeye başlıyor ve tekrar lafa giriyor. Konuşurken odada bir sağa bir sola yürüyor ve elleriyle jest, suratıyla da mimik yapıyor. Sürekli aktif, konuşurken genelde sabit kalmıyor. Empati yeteneklerin Riaru'nun düşünce treninin hızla aktığını söylüyor sana. Kendini odaklamak için bu hareketleri yapıyor olmalı.

"Sana bir teklifim mevcut Togami-kun. Daha çok kısa ve orta vadede bir partnerlik. Uzun vadede ise... Oraya vardığımızda bunu düşünürüz. Neyse. Bana organizasyonumdan ayrı hareket edebilen, otonom bir ekip lazım. Bu da sen oluyorsun. Senden bazı 'ricalarım' olacak. Bu 'ricaları' yerine getirdikçe ödeme alacaksın. Bazen de spesifik olarak senin yeteneklerine ihtiyacım olacak. Senden beklediğim bu istekleri geri çevirmemen. Partnerlik işte, kelimenin tam anlamıyla. Kulağa oluru var gibi geliyor mu?"

Son lafını söyledikten sonra kafasını hafif yana çevirerek sağ gözü direkt sana bakacak şekilde pozunu değiştiriyor. Bir eli arkada nazikçe, diğer eli ise çenesinde. Meraklı bir ifade ile seni süzüyor. Çok hafif, sağ gözünün seğirdiğini seçiyorsun. Gözlerini kırpıyor ve tekrar sana odaklanıyor. Çok stabil bir portre çizmediğinden emin oluyorsun.

Yaralı olan gözünü genelde kapalı tutsa da bazen istemsizce açıp kırptığı olabiliyor. Bu anlarda farkındalık becerinle suratını süzdüğünde gözün kullanılamaz halde olduğuna şahit oluyorsun. Göz bembeyaz ve çatlak, amorf ve garip bir yapıda.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by Komaeda Togami » April 6th, 2025, 3:11 pm

Riaru’nun suratında oluşan garip, ürkünç gülümsemenin kaynağının edebi bilgimden ziyade bana güvenebileceğini işaret ettiğim cümlem olduğuna aşağı yukarı emindim. Tabii beni kişisel sanat danışmanı olarak almayı planlamıyorduysa. Gülümsemenin yok olmasını beklerken suratımı her zamanki donuk ve ifadesiz haliyle tutmayı sürdürdüm. Sagi Riaru -en azından şu ana kadar görebildiğim kadarıyla- kendisini ‘fazla ifade eden’ bir tutum sergiliyordu. Ancak bunun genel davranış paterni mi, yoksa şu anlık bir olay mı olduğunu tespit edebilmem için henüz oldukça erkendi. Beklentisini karşıladığımı ifade eden bir cümle sarfettikten sonra oda içerisinde dört dönmeye başlamış ve hem yüzüyle, hem de uzuvlarıyla eksprestyonist tavrını sürdürmeye devam etmişti. Karşımda deli-dahi denen profilden biri var gibi hissetmeye başlamıştım. Zeki olduğuna şüphem yoktu, ancak soğukkanlı ve kontrollü bir lider portresi çizmemişti şu ana kadar. Her zaman bekleneni verebilecek gibi durmuyordu. Ani parlamaları olan, yer yer öngörülemez biri. Aslına bakılırsa uzun vadede çalışmayı sürdürebileceğim bir kişilik olabilirdi bu. Soğuk ve planlı değil, canlı ve reaktif. Damarına basmadığın, tersinde kalmadığın sürece doğru cümle ve yönlendirmelerle istediğini yaptırabileceğin biri.

Riaru’nun tüm vücudu kıpır kıpır harekete devam ederken düşünce treni de oldukça seri ilerliyor olsa gerek ki, hızlı bir şekilde konuşmaya başladı. Ona tam bir kontrast oluşturduğumu söyleyebilirdim açıkçası. Söylediği şeyleri dinler ve vücudunun hareketlerini izlerken yıllardır yerinden kıpırdamamış taş bir heykel misali tek bir kasımı bile oynatmadan, yüzümde en ufak bir ifade oluşmadan onu dinledim. Ancak beynimin içi son raddede çalışan bir kazan dairesinden farksızdı. Ağzından çıkan her kelimeyi detaylıca tartıp birbirine bağlayarak bir süreç akışı oluşturuyordum. Değerlendirme kriterlerim yalnızca Riaru’nun ağzından çıkan kelimeler değildi elbette. Lideri olduğu devrim hareketinin geçmişini ve şu anki olası planlarını, kendi örgütümün ve adımın ülke toprakları üzerindeki nüfuzunu, şahsi gücümü ve buraya geldiğimden beri Sagi Riaru hakkındaki tespitlerimi tek bir potaya atıp eritiyordum. Konuşması bittiğinde ise, cevabım kafamda hazırdı.

Riaru gibi ben de yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. Ancak benim gülümsemem çarpık ve ürkütücü olmaktan ziyade sıcak ve dostcanlısıydı. Riaru’nun gülümserken bunu bile bir plan dahilinde yaptığını düşünmüyordum, ancak artık iyiden iyiye stabil olmadığına kanaat getirdiğim Riaru’dan farklı olarak, bunu bile bir strateji doğrultusunda yapmaktaydım: “Ricalarınız Riaru-san.” Dedim sakin bir sesle: “Benim keyifle yapacağım işler olacaktır.” İlk cümlemde Riaru’nun teklifini kabul ettiğimi açıkça belirtmekten çekinmemiştim. Şimdi Riaru’ya karşı sınırımın ne kadar ileri gidebildiğinin ufak bir testini yapacaktım. Sıra onun benim tekliflerimi kabul edip etmeyeceğine gelmişti. Limitleri sonuna kadar zorlamasam bile, Riaru’nun bana ne kadar ihtiyacı olduğunu anlamak ve bana ne kadarını vermeye hazır olduğunu tespit etmek için oldukça elzemdi bu. Bir müttefik yerine bir düşman kazanmam işten bile değildi, ancak iş bu noktaya geldiyse bu riski almamak aptallık olurdu: “Ancak benden ‘rica’ ettiğiniz işleri yapıp karşılığında ödeme almak bizi ‘kelimenin tam anlamıyla partner’ yapmaz. Bir paralı askere ödeme yapmış olursunuz yalnızca. Yanılıyor muyum?”

Bir anlığına duraksayarak Riaru’nun tepkisini değerlendirmeye çalıştım. Ancak konuşmamın yönünü bu değerlendirmeme göre belirlemeyecektim, yalnızca sonraki olası hamlelerim için bu değerlendirme bir ön koşuldu. Bu sebeple bir anlık duraklamanın ardından konuşmamı sürdürdüm: “Bahsettiğiniz gibi ‘spesifik olarak benim yeteneklerime’ ihtiyaç duyuyorsanız bazen, yalnızca bazen, bazı ricalarınızı hem sizin hem de kendimin iyiliği adına reddedebilmeliyim. Otonomun kelime anlamıyla uyumlu olarak çalışmamı istiyorsanız bu şart. Bununla birlikte, benim de sizden ricalarım olabilir. Hatta ufak da olsa, işleri yürütme şekliniz konusunda bazen fikirlerimi dinlemek isteyebilirsiniz belki.” Aldığım riskin haddi hesabı yoktu. Riaru’nun tek bir darbesiyle halihazırdaki klon bedenim yok olabileceği gibi, önümüzdeki günlerde gerçek bedenim topyekün bir insan avının hedefi haline gelebilirdi. Ancak içimden bir ses Riaru’nun bu cürretimden hoşlanacağını söylüyordu. Ki gerçek Togami’nin de benimle aşağı yukarı aynı şeyi yaparak risk alacağına emindim. Bu yüzden geri basmadım: “Kudretinizle beni kolaylıkla öldürebilir, sahip olduğunuz güçle Kotsuki-Sho’yu birkaç günde tamamen silebilirsiniz. Ancak benimle, benim şartlarımla çalışmayı kabul ederseniz pişman olmayacağınızın garantisini verebilirim.”
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by GM - Naruto » April 6th, 2025, 3:55 pm

Riaru, tuttuğu nefesini rahatça dışarı veriyor teklifine pozitif cevap verdiğini duyunca. Ardından gözlerini kapatarak hafifçe başını eğiyor pozunu bozmadan sana saygı gösterircesine. Ardından laflarına devam edince, başını kaldırmadan gözlerini açıyor ve sana bakıyor. Aşağı eğik başı ve sana direkt olarak kenetlenmiş gözleri çatık kaşlı ve sinirli bir portre çiziyor.

Ancak laflarını dinlerken tekrar dikleşmesiyle beraber bunun sadece bir göz yanılsaması olduğunu anlıyorsun. Laflarını dinliyor, bir çenesini düşünceli bir şekilde okşamaya devam ediyor. Diğer elini ise yumruk yapıp beline koyuyor. Önce sağa, sonra sola bir kaç adım atıyor. Yere bakıyor, tavana bakıyor, ardından jest ve mimikleriyle konuşmaya devam ediyor sana dönerek.

"Bir gülü çok sıkarsan elin kanar. Onu rahat bırakmalısın ki kokusunun keyfini çıkarabilesin. Dediklerinde haklılık payın var Togami-kun." diyor, ardından tekrar konuşmaya devam ediyor. "Ancak sana güvenmem için kendini kanıtlaman lazım. Sana para verip iş yaptırmam benim de bir teminatım. Düz bir ilişki. Ancak bundan daha farklı bir dinamik bekliyorsan işler değişir." dedikten sonra bakışlarını çok net bir şekilde seninkilerle kitliyor ve nötr bir poz alıyor. Elleri yana çık, duruşu dik, sesi dingin.

"Benimle bir hafta sonra ekibinle beraber sana ileteceğim yerde buluş. Dediklerimi yap, ödemeni al, sorgulama. Bunu yap ve profesyonelliğini bana kanıtla. Ben de sana ciddiyetimi ve irademi kanıtlayayım. Ardından seninle gerçek bir partnerliğe adım atalım, ya da yolumuzu ayıralım. Ne dersin? Detayları konuşalım mı?"

Ay ışığı odanın penceresinden içeriye tüm gücüyle ışıyor bulutlar dağılırken ve oda aydınlanıyor. Riaru ise pür dikkat sana bakmakta. Bir sonraki lafların dışında başka bir odağı veya düşüncesi yok gibi.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by Komaeda Togami » April 6th, 2025, 8:27 pm

Sözlerimin bitişiyle birlikte sıra gözlem evresine gelmişti. Önümüzdeki 30 saniye içerisinde yaşanacaklar bizzat ben Komaeda Togami ve Kotsuki-Sho’nun geleceğini ciddi manada etkileme potansiyeline sahipti. Planımın ilk aşamasının başarılı olduğunun işareti, konuşmam sürerken Riaru’nun tuttuğu nefesini rahatlarmış gibi dışarı vermesiyle gelmişti. Öyle ya da böyle, bana ihtiyacı vardı. Ne için olduğunu tam manasıyla kestirememiş olsam da bizzat buraya gelmesi, ve konuşmalarım esnasında verdiği tepkileri iyiye yormaktaydım şu ana kadar. Cümlelerime devam ettiğim esnadaysa gözlerini açıp bakışlarını bana dikmiş, eğik başı bir anlığına da olsa öfkeli olduğuna dair bir imaj vermesine sebep olmuştu. İstifimi bozmadım. Öfkelenilmeyi göze almıştım. Gelgelelim, sırtını dikleştirip tüm yüzü net bir şekilde ortaya çıktığında bunun görsel bir yanılsama olduğunu farkettim. Peki öyle miydi gerçekten?

Cümlelerim bittikten sonra, onu ilk tanıdığım andan beri sergilediği aşırı eksprestyonist tutumundan ödün vermeyerek bir elini beline ve diğerini çenesine koymak, yürümek gibi çeşitli hareketlere başlamıştı. Bana cevaben başlattığı konuşması da tüm bu jest ve mimiklerle süslüydü elbette. Öncelikle otonomi konusunda haklılık payım olduğuna işaret etmişti. Bu planımın ikinci aşamasının da olumlu sonuçlandığını işaret ediyordu. Olayların bu denli pürüzsüz akıyor oluşu beklentilerimi aşmıştı. Ancak iyi hissetmem gerekirken, içime bir şüphe tohumu düşmesine engel olamadım. Septisist doğam buna izin vermiyordu. Bunu aklımın bir köşesine kazıyarak Riaru’nun konuşmasını dinlemeyi sürdürdüm.

Konuşmasının devamı, beklenilebileceği gibi bazı ön koşulları içermekteydi. İddialı konuşmalarım onu sinirlendirmemiş gibi gözükse de, yalnızca birkaç cümlenin bana güvenmesini sağlamayacağının pektabii farkındaydım. Ancak görünen oydu ki, Riaru’nun düşünce treninin hızı bazı noktaların kafasında netleşmemesine sebep oluyordu. ‘Kelimenin tam anlamıyla partnerlik’ şeklindeki beyanının ardından sözettiği şeyi benim bir talebimmiş gibi yansıtması bunun işaretlerinden biriydi. Peki bu benim için önemli miydi? Hayır. Dinamik bir ilişki istediğim kısmı doğruydu. Düşük bir ihtimalle olsa bile, Sagi Riaru güçlerinin alacağı kararlarda söz hakkı sahibi olma olasılığı bile içinde bulunduğumuz pozisyonda benim için beklentimin üstünde bir karlılık durumuydu. Bu cümleleri kurduktan sonraysa gözlerini gözlerime kilitlemiş ve iki elini birden açarak sabit bir pozisyonda beklemeye başlamıştı. Bu, düşünce treninin sonuna ulaştığının ve kafasında olayları tam manasıyla kurduğunun işareti olabilirdi. Sinyalleri okumaya devam etmeliydim. Bir hafta sonra, dediği yerde olmamı ve dediklerini yapmamı söyledikten sonra ilişkimizin bir sonraki seviyeye çıkabileceğini beyan etmesiyle detayları konuşmaya hazır hale gelmiştim.

Başımı nazikçe, ancak onaylarcasına hafifçe öne eğdikten sonra az önceki gülümsememi hiç bozmadan söze girdim: “Siz nasıl uygun görürseniz, Riaru-san.” Olayları şu anda şu noktadan daha ileriye taşımaya çalışmak beyhude bir çaba olacaktı. Üstüne üstlük, elde ettiğim avantajları kaybetmek niyetinde değildim. Yine de ‘anlaşamazsak yollarımızı ayırabileceğimiz’ kısmı çok da realist gelmemişti. Riaru adına bizzat kendinin gelerek talep ettiği bir işten sonra, elimi kolumu sallayarak gidebileceğime inanmak naiflik olurdu. Belli bir karşılığı olacağına şüphem yoktu. Ancak şimdi, kafamdaki soruları sırayla sorup cevapları alma zamanıydı. Bir yandan da, kafamdaki şüpheleri netleştirebilmek ya da geçiştirebilmek adına karşımdaki shinobiye özellikle odaklanacak ve olası uyuşmazlıklara dikkat etmeye çalışacaktım. Az önce aklımın bir noktasına kazıdığım noktayı deşmenin zamanıydı. Riaru’ya sorgulandığını hissettirmeden, beyninin içine girmeye çalışacaktım. Bunun belli başlı sebepleri vardı. Öncelikle cümlelerimi kurduğum esnada bir anlığına gördüğüm ‘öfkesi’ sonradan bana bir göz yanılması gibi hissettirse bile küçük bir ihtimalle bile gerçekse büyük bir sorunum vardı. Beni kandırmaya çalışıyor olabilir miydi? Tabii ki, ikinci konu daha büyük bir tehlikeydi. Kendimi küçümseyecek değildim, ancak Kotsuki-Sho ve Komaeda Togami ismi Yağmur Ülkesi’nde belli bir nüfuza sahip olsa da, Riaru kuvvetleri yanında oldukça küçüktü. Dahası, Sagi Riaru’nun benimle bizzat konuşmaya gelmesi ve bana ‘ihtiyacı olduğunu’ hissettirmesi doğanın olağan akışına karşıydı. Ya Riaru gerçekten kötü durumdaydı, ya ben beklemediğim kadar güçlenmiştim, ya spesifik olarak sadece ‘benim’ yapabileceğim bir şeye gerçekten ihtiyacı vardı ya da karşımdaki kişi Riaru kılığına girip beni farklı bir amaç için kullanmak isteyen dış bir güçtü. Beşinci ihtimal -ve açıkçası en olası olanı- ise karşımdaki kişinin gerçekten Riaru olduğu ve görüşmenin herhangi bir nedensellik olmadan pürüzsüz geçmiş olmasıydı. Yine de ilk dört ihtimal, düşük ihtimalde olsalar bile şüpheci ve tedbirli doğamda yok sayamayacağım risklerdi. İşte tam olarak bu sebepten, görüşmenin geri kalanında Riaru’yu dikkatle izleyecektim.

“Öyleyse detayları konuşabiliriz. Buyurduğunuz gibi, siz olayı detaylandırana kadar söylemek istedikleriniz dışında herhangi bir şeyi sorgulamayacağım. Yalnızca temel bilgileri talep ediyorum. Benim dışımda kaç kişilik bir ekipten söz ediyoruz? Artçı veya destek amaçlı ek bir ekibe ihtiyacımız olacak mı? Shinobilerden mi bahsediyoruz, yoksa basit askeri güçten mi? Lokasyon ve buluşma zamanı nedir? Spesifik olarak istediğiniz herhangi bir hazırlık var mı? Malzeme? Silah?” Soruları ardı ardına sıralamamın sebebi, Riaru’nun düşünce treninin hızlı ilerlediği zamanlarda hata yapmaya meyilli olabileceğini düşündürecek sebeplerim olmasıydı. Eğer ki aklımın bir kenarını kurcalayan şüphelerden herhangi birinin gerçekliğine dair inancımı körükleyecek bir şeye rastlarsam, bundan sonra Riaru’yla alakalı süreçlerde ekstra dikkatli olmaya dikkat edecektim.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by GM - Naruto » April 7th, 2025, 9:03 pm

Riaru, olumlu laflarından sonra iki elini yana doğru açıyor. Peçesinin altından suratının tekrar bir çarpık gülümsemeye evrildiğini seçebiliyorsun, ancak ses çıkartmıyor. Kısa bir süre sonra konuşuyor. "Doğru karar." diyor sakin bir şekilde ellerini yana indirirken.

Ardından Riaru'ya iki gözünü dikiyor ve onu incelemeye başlıyorsun laflarının geri kalanını sarf ederken. Araya girmesine fırsat vermeme gayesi ile ardı ardına sıralıyorsun. Riaru bunların hepsini sakince dinliyor. Dikkatini çeken tek şey gözünü kırpmıyor bile ve suratındaki çarpık gülümseme donup kalmışa benziyor. Derin bir nefes vererek tekrar lafa girdiğinde bu gülümseme bozulmuyor.

"Senin ekibinden sadece seni talep ediyorum. Benim ekibim geri kalan detayları halledecek. Sen ve ben aslında operasyonun en basit, ancak en can alıcı ..." (bu noktaya özellikle vurgu yapıyor, bu esnada kafasını hafif sola yatırıyor) "... kısmını gerçekleştireceğiz. Bizzat Kotsuki-sho'nun Togami'sini gözlemleme fırsatı yakalayacak olmak beni heyecanlandırıyor açıkçası." dedikten sonra sinsice gülüyor yavaşça ve tok bir sesle. Ardından devam ediyor, ancak bu sefer tek düze bir ses ve tonlama ile. "Hedefin eskortları çakra-aktif, ortalama B - Seviye. Çarpışma beklentisi yüzde yüz, ancak eşleşmeler tekil. Arka ekibin görev alanına müdahalesinin çoklu eşleşmeyi önlemesi öngörülmekte. İkincil hasar, eskortlar ve sivil kayıplar önemsiz. Hedefin etkisiz hale getirilmesi ana görev. Bul, yoket, terket."

Son söylediği sözler bariz askeri jargon, ancak alışık olmadığın türden. Riaru'nun Amegakure'li olduğu varsayılacak olursa muhtemelen yörenin jargonu olmalı. Ancak anlaşılmayacak terimler içermiyor senin için. Eşleşmeden kastının da kişi başına düşen düşman olduğunu çözüyorsun. Eğer her şey yolunda giderse hedeflerle baş başa kalacağınızı imâ ediyor. Bununla beraber laflarını rahatça ve hiç sekmeden tekrar etmesi sana (eski?) disiplini hakkında ipucu veriyor.

Lafı bittikten sonra aniden bir shinobi selamı yapıyor ancak bunu çok alaycı bir hareketle gerçekleştiriyor. Suratını ekişitiyor, yanaklarını şişiriyor, kendini kasıyor, sol elini açarak vücudunun yanına yapıştırıyor, sağ elini ise önünde iki parmak dışarıda olacak şekilde konumlandırıyor. Bir kaç saniye bu alaycı duruştan sonra pozunu bozuyor ve tek eliyle ağzını tutarak kısa ama histerik bir gülüş atıyor. Sesi durgun ortamı bir bıçak gibi kesiyor. Bu gülüşü yaparken öne doğru iyice eğiliyor ve vücudu ciddi anlamda kasılıyor. Bu kısa hareketin ardından dağılan saçlarını iki eliyle arkaya atarak toparlıyor ve tatminkâr gözlerle sana bakıyor tekrar, ardından sana doğru bir adım atıyor.

"Saat ve makan için ise..." diyor ve bir elini sana uzatıyor. Boş olan eli ile çok ince bir bilek hareketi yapıyor ve iki parmağının ucunda katlı bir kağıt parçası beliriyor. Bunu sana uzatıyor.

Öne adım atmasıyla beraber ay ışığı tam olarak suratına vuruyor Riaru'nun. Çarpık gülümsemesi ve ince gözleri ile hiç "normal" durmuyor.

Empati yeteneklerinle Riaru'yu biraz irdelemeye çalıştığında yaptığı alaycı shinobi selamının geçmişe olan negatif düşüncelerinin bir yansıması olarak öne çıkıyor. Geçmişinden kuvvet almaktan çekinmese de ona olan saygısını çoktan yitirmiş gibi. Bununla beraber sorularına spesifik cevaplar vermek yerine daha genel konsepti aktarmaya çalışmış olması hususu aklında cidden sorularını çözüp çözemediği noktasında soru işaretleri bırakıyor. Biraz daha yüksek empati becerin olsaydı muhtemelen bunu çok daha derinlemesine çözebilirdin ve bu sorunun cevabına bir adım daha yaklaşabilirdin gibi görünüyor.

Ama varlık hususunda baskın biri olduğun için şu bilgi kırıntısını da elde ediyorsun bu etkileşimden: Her ne kadar keskin bir zihne sahip olsa da biraz otopilotta gibi. Bunun sebebi hakkında bir fikrin yok, fakat jest ve mimiklerini çok da bilinçli kontrol ediyor gibi değil.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts: 169
Joined: September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by Komaeda Togami » April 8th, 2025, 3:13 am

Anlaşmayı -en azından şu evrede- istediği şekilde kabul edeceğimi farkettikten sonra Riaru her iki elini de yana doğru açmış, az önceki çarpık gülümsemesi ise suratında yeniden belirmişti. Az önce onun bana yaptığı gibi gözlerimi tamamen ona dikip soru maiyetindeki cümlelerimi ardı ardına sıralamaya başladım. Bu esnada yaptığı şey ise gözünü bile kırpmadan sakince söylediklerimi dinlemek olmuştu. Şüpheli bir şey yoktu. Henüz. Derin bir nefes verip yeniden konuşmaya başladığında ise ilk andan dikkatimi çeken bir şey olmuştu. Az önce ‘sen ve ekibin’ olarak kastettiği şey şu an ‘ekibinden sadece sen’e dönmüştü. Sagi Riaru’nun kendi düşünce treninin hızına yetişemediğine bir kez daha şahit oluyordum. Yüzümdeki ifadesizliği koruyarak dinlemeyi sürdürdüm. Sözkonusu operasyonun en basit, ancak en can alıcı parçasını ikimizin gerçekleştireceğinden bahsediyordu. İddialı bir düşünceydi. Sinsi gülümsemesi iddiasına sonuna kadar inandığının işareti gibiydi. Cümlelerini ise oldukça profesyonel bir askeri dille tamamlamıştı. Ben de bir shinobi olmakla birlikte, emir komuta zincirine hakimdim ancak bu daha önce şahit olmadığım bir seviyeydi. Yine de kurduğu cümlelerin anlamını zorlanmadan çözebilmiştim. Riaru’nun askeri savaş disipliniyle geçmiş yılları kendini belli etmeye başlamıştı.

Cümlelerini bitirmesiyle birlikte, alaycı olmaya çalıştığını tahmin ettiğim bir şekilde eski usül klasik shinobi selamlarından birini vermeye çalışmıştı. Dilediği takdirde bunu kusursuz ve etkileyici bir şekilde yapabileceğinin gayet farkında olmakla birlikte hareketlerinin anlamsızlığı karşısında herhangi bir tepki vermedim. Sabit duruşumu, donuk yüz ifademi koruyarak Riaru’yu izlemeyi sürdürdüm. Kendi kendine gerçekleştirdiği ufak piyesin ardından tek eliyle ağzını kapatarak histerik bir gülüşe başlamıştı. Bu gülüşün sahte olmadığına adım gibi emindim. Yaptığı şakayı, ya da belki bu şakayı atfettiği geçmişini zihninden geçirerek attığı kahkahalar Sagi Riaru’nun mental anlamda ciddi manada ‘sağlıksız’ olduğunu kanıtlar düzeydeydi.

Kahkahası sonlandıktan sonra halinden memnun bakışlarla beni izlemeye başlamış, bana doğru bir adım kadar yaklaşarak ince bir el hareketiyle az önce olmayan bir kağıt parçasını iki parmağı arasında bana uzatmıştı. Elindeki kağıdı yavaş bir hamleyle alırken, öne attığı adımla birlikte dolunay ışığında belirginleşmiş yüzünden ayırmamıştım gözlerimi. Riaru’nun yüzünün şekli, bakışları, gözlerindeki delilik bana çok şey anlatmayı başarıyordu. Ancak her şeyi değil. Riaru kadar üst seviye bir shinobiyi pektabii ki tek bir görüşmede tamamen çözmeyi denemek, dahası bunun olabileceğini ummak çok mantıklı değildi. Ancak iyi bir aşama katettiğimi hissediyordum. Yalnızca biraz daha. Şimdi olmasa bile, bir noktada. Riaru’yu çözmek ve doğru zamanlamalarla doğru hamleleri yaparak hareketlerini bir nebze bile olsa etkileyebilmeye başlamak ilerlediğim yolda oldukça büyük bir adım olacaktı. Şüphem yoktu.

Az önce bana uzatılan kağıdı hızlıca açarak okudum, ve geri kapatarak Riaru’ya uzattım. Bilgileri aklıma çoktan kazımıştım. Burada daha fazla durmamın ne bana, ne de ona faydası olmayacağını bilerek bakışlarımı onun bakışlarına sabitledim ve bu gece ilk kez yüzüme sahte bir gülümseme kondurmadan konuştum: “Benden başka bir isteğiniz yoksa, Riaru-san.” dedim sakince. “Önümüzdeki hafta görüşürüz. Dediğiniz yerde ve zamanda.” Bir cümle kurup kurmayacağını beklemek için birkaç saniyemi ayıracaktım. Cevap vermemi gerektirecek bir durum yok ise, vücudumun kargalara dönüşerek Riaru’nun üzerine uçmasına ve ona zarar vermemeye dikkat ederek gürültüyle açık pencereden dışarı çıkmasına izin verecektim. Dışarı çıktıktan birkaç saniye sonra yok olacak olan kargalar, gerçek bedenime gerekli tüm bilgileri aktarmış olacaktı. Diğer klona sahip olduğum bilgiler ulaşmayacaktı elbet, bu sebeple bir saldırıya uğrayarak yok olduğumu düşünmesi için yeterli gerekçesi olacaktı. Ancak gerçek bedenimin bu işi hızlıca çözerek klon tekniğini bozacağını ve Riaru’yu ajite edebilecek herhangi bir pozisyona sebebiyet vermeyeceğini biliyordum. Bu görüşmeden ihtiyacı olan tüm bilgileri toplamış olan Togami’nin artık orada kalmak için başka herhangi bir sebebi kalmamış olacaktı ve iki klon da yok olduğu gibi karargaha dönmek üzere hızla yola çıkacaktı. Riaru’nun çıkışını izlemek, görüşmeden sonra ne yapacağını görmek gibi gereksiz faaliyetler şansımı zorlamaktan başka bir şeye yaramazdı çünkü.

Bu geceki görüşmeden belli başlı çıkarımlar yapmıştım. Bir, Sagi Riaru dahi bir deliydi ve pek sağlıklı olmadığına emindim. İki, Riaru’yu kendi avantajım için kullanabilecek bir ortam oluşturma potansiyeline sahiptim. Üç, henüz sebebini tam olarak çözemesem bile spesifik olarak bana ihtiyacı vardı. Dört, bir hafta sonra nerede olacağımı biliyordum. Ve beş, bir hafta sonra başarılı olursam ileri doğru devasa bir adım atmış olacaktım.
Image
İsim: Komaeda Togami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.79
Kilo: 68
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: B - Rank
Rütbe: Chuunin
Nam: Sanrı



Puanlar
  • GP: 0
  • VP: 0
  • PP: 0


Profil
  • Güç: E
  • Çeviklik: E
  • Potansiyel: B
  • Kondisyon: C
  • Zihin: A
  • Varlık: B


Beceri Listesi
  • [Güç] Atletizm: F
  • [Çeviklik] Akrobasi: F
  • [Çeviklik] El Hassasiyeti: F
  • [Çeviklik] Saklanma: F
  • [Kondisyon] Form: F
  • [Potansiyel] Ninshuu: F
  • [Varlık] Aldatma: D
  • [Varlık] Empati: D
  • [Varlık] Sosyalleşme: F
  • [Zeka] Farkındalık: E
  • [Zeka] İzcilik: E
  • [Zeka] Bilim: F


Teknikler
  • Fuuton: Atsugai
  • Fuuton: Renkuudan
  • Yochi Uryou no Jutsu
  • Bunshin Bakuha
  • Shunshin no Jutsu
  • Kuchiyose no Jutsu
  • Kuroshisha
  • Kurohaku
  • Kurohane
  • Omotsuki
  • Utakata
  • Teishi no Jutsu
  • Hanasaku no Jutsu
  • Magen: Henge


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Gölge Cübbesi
  • Kotome
  • Tanto (Dayanıklı/Hasarı Yüksek/Tutuşu Rahat/Hafif)
  • Kote (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • Suneate (Dayanıklı/Konforlu/Hafif/Sessiz)
  • File İçlik (Dayanıklı)
  • Shinobi Hapları, 3'lü Paket (3 Yemek Hapı, 3 Kan Hapı, 3 Chakra Hapı)
  • İlkyardım Çantası
  • Maymuncuk


Linkler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by GM - Naruto » April 9th, 2025, 12:26 pm

Kağıdı açıp okuyorsun. Keskin zihnin sayesinde yazan şeyi tek bir sefer okuyarak ezberliyorsun.
Izena, akşamüstü
Sen kağıdı aldıktan sonra Riaru ellerini arkada birleştirip dik duruyor ve burnunu hafif havaya kaldırıyor. Suratında hâlâ çarpık bir gülümseme mevcut. Laflarını dinliyor sakince. "Büyük işler başaracağız Togami-kun. Güzel şeyler." diyor, tok bir sesle kısa bir gülüş atıyor. Ardından konuşacak daha fazla bir şey olmadığına kanaat getirmenle beraber, kargalara dönüşüp yok oluyorsun ve camdan dışarı uçuyorsun. Kargaların da yok olması ile, bütün varlığın küçücük bir alana sıkışıyor ve bütün dış duyularını kaybediyorsun. Kağıt parçası havada süzülerek ölü kasabanın yıkıntıları arasında kayboluyor.

Zihnin yokluğun içerisinde küçük bir ışık parçacığına dönüşüyor, hızla ve şiddetle ağaçların arasındaki gerçek Togami'ye ışınlanıyor. Bütün bilgilerinin gerçek sahibin tarafından emilip sönümlenmesiyle varlığın son buluyor. Başarılı geçen bir görevin ardından gelen tatmin hissi yapay nöronlarının işlediği son veri oluyor.




Riaru, klon kargaya dönüştüğü anda gözlerini faltaşı gibi açıyor ancak aynı anda çarpık gülümsemesi inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Kargaların ardından bakıyor ve cama doğru hızlıca bir adım atıp ellerini pervaza dayıyor ve ay ışığına bakıyor. Diğer klon Riaru'nun çılgın kahkahasının yankılarını duyuyor malikanede.

"Hahahaha... HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAAAAAAAA!"

Kahkaha bütün malikaneyi kaplıyor ve sessiz geceyi parçalıyor. Bir grup kuş sürüsü kalkıyor malikanin ötesindeki bir yerden, bir kaç ağaçta zıplayan sincaplar hareketliliğe sebebiyet veriyor. Anlık olarak canlanıyor ölü kasaba, yaşamın kaotikliği ile belki de son kez buluşuyor.

Diğer klonun zihni de sana döndüğünde, burada yapacak başka bir işin kalmadığına kanaat getirip bölgeden ayrılıyorsun. Kahkaha ise hâlâ ufukta yankılanmakta.
Off Topic
Konu sonu. Yakında yeni bir konu açılacak, açılan yeni konunun ödüllerine bu konunun ödülleri dahil edilecek.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-Sho] Fitil & Bomba

Post by GM - Naruto » April 14th, 2025, 3:38 pm

Off Topic
Gizli mesaj açılmıştır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Terkedilmiş Bölge”