
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.84
Kilo: 76
Köy: Kusagakure
Element: Suiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Chuunin.

Çoğunlukla kırmızı ve siyah kıyafetler giymeyi tercih eder. Bu iki rengin uyumu ona keyif verir. Akademi zamanlarından beri hafif kamburluk sorunu vardır. Sağlıksal açıdan onu engellemiyor olsa da, özellikle yürürken farkında olmadan kambur durmaya başlar. Bu yüzden arkadaş çevresinde bazen boyunun uzadığına dair muhabbetler döner. Ancak boyu uzamamıştır. Sadece kamburluğunun farkına varıp dik durmaya/yürümeye başlamıştır.
Kişilik: En kısa tabiri ile hayattan zevk alan birisidir Teki. Ailesine değer verir, köyünü sever, arkadaşlarını önemser ve shinobi olmanın üzerinde sağladığı baskıdan güç alır. Akademiye başladığı ilk günden beri üzerinde azalmayan bir heyecan vardır. Daha da güçlenebilme ve bunun sınırı olmamasının heyecanı. Hayatta hangi seviyeye gelirse gelsin, bir yerlerde ondan daha iyi ve daha güçlü kişilerin olduğunun bilincindedir. Bu yüzden de hep daha ileriye gitmek ister. Hayatta boşuna yaşıyor olmak istemez. Bir konuda daha iyi olma ihtimali olduğu sürece ilerlemeye devam eder. Pes etmez ve pes edenleri sevmez.

Babası Kasumikage Yamamoto ve annesi Kasumikage Sencha'ya büyük saygı duyar. Babası her zaman olmak istediği kişi olmuştur. Hem onun gibi başarılı bir shinobi, hem de klan gücüne tam anlamı ile hakim bir "Zehirbaz" olmak istemektedir. Her ne kadar babası gibi olmak istese de daha çok annesi tarafından eğitilmiştir Teki. Daha akademiye ilk başladığı zamanlardan beri annesi tarafından kenjutsu eğitimi almaktadır. Her ne kadar ustalaşmayı seçtiği kenjutsu stili babasının kullandığı Shigure olsa da, hünerlerinin büyük yüzdesi annesinden gelmektedir. Annesinin kabzası beyaz, kılıç kısmı yaprak yeşili olan katanasını çok sevmektedir. İleride bir gün annesinin katanayı kendisine vermesini dilemektedir.
Teki'nin kişiliğinin enteresan tarafı ise küfür gibi kötü ithamlardan etkilenmemesine rağmen, övgülerden çok etkilenmesidir. Övülmeyi çok sever. Tanınmak ve gurur duyulmak ister. Shinobi olmaktan bu yüzden ayrıca bir zevk alır. Gururu okşandığı sürece ondan mutlusu olmaz, olamaz. Bu yüzden hep güçlenmek, insanlar tarafından sevilmek ve saygı duyulan birisi olmak ister. Özellikle Chuunin sınavına görevli olarak çağrılması onu çok etkilenmiştir. Doğru yolda ilerleyip, doğru şeyler yaptığının farkına varmıştır. Halen düşündükçe suratında büyük bir gülümseme oluşmasını sağlar. Köye döndüğü her başarılı görevden sonra gururu daha da okşanır. Fakat bu yükselişin büyük de bir düşüşü olmuştur. Her ne kadar "başarılı" bir şekilde sonlandığını düşünse de, Riaru kuvvetleri ile olan savaştan sonra benliği büyük bir darbe almıştır. Savaş sonrası baygın halde köye döndürülürken hayal meyal duyduğunu hatırladığı "Ölseler daha iyiydi." cümlesi aklından çıkmamaktadır. Bu olaydan sonra Teki için güçlenmek bir istekten çok, zorunlu bir görev haline gelmiştir. Önündeki en büyük engel ise karanlık fobisidir. Bu fobiyi yenmek güncel olarak ilk hedefidir.
Özgeçmiş: Teki'nin hayatı tamamen bir rastlantının sonucu gibi düşünülebilir. Kirigakure köyüne bağlı bir shinobi olan Kasumikage Yamamoto, aldığı bir görev doğrultusunda Kusagakure'ye gelmiş ve o sırada Teki'nin annesi Nirayaki Sencha ile tanışmıştır. Yamamoto ve Sencha'nın aralarında kıvılcımlanan ilk görüşte aşkın meyvesidir Teki. Yamamoto, Kusagakure'de sadece 12 gün kalmıştır. Sonrasında ise görevini tamamladığı için Kirigakure'ye dönmüş ancak Sencha'ya tekrar geleceğinin sözünü vermiştir. Sencha ise karnındaki bebekten habersiz bir şekilde köyüne geri yollamıştır Yamamoto'yu.
Yamamoto'nun gidişinden sonra dünyaya gelmiştir Teki. Babasından habersiz bir şekilde 4 yaşına kadar yaşamıştır. Teki'nin doğumundan sonra vuku bulan 4. Shinobi Savaşı ise hayatında yeni bir sayfa açmasına sebep olmuştur. Savaş esnasında yaşadıklarından dolayı Kirigakure'yi terk etme kararı alan Yamamoto, gezgin bir halde hayatında ne yapacağını düşünürken yıllar önce tanıştığı Sencha'yı tekrar görebilme umuduyla Kusagakure'nin yolunu tutmuştur. Sencha ise 4 yıl önce aşık olduğu adamın gelişinden habersiz oğlu Teki ile sakin bir yaşam sürmektedir.

Rasho Rei ve Kumo Sakuma ile takım arkadaşı olmuştu Teki. İkisini de çok sevmiş ve köy görevlerini başarı ile yerine getirmeye başlamışlardı. Kısa sürede chunin olmayı başarmışlar ve daha ciddi görevlere çıkmaya hak kazanmışlardı senseileri Aoba ile.
Bir gün yanlış giden bir görev ise hayatındaki mekaniği kökünden değiştirmişti Teki’nin. Hayakari Aoba’nın uzatmalı rakibi denebilecek bir kaçak shinobiyi yakalama görevinde başarısız olma ihtimalini ortadan kaldırmak isteyen takım, kovalamacaya 2 gruba ayrılarak devam etmek istemişti. Tam da düşmanın beklediği bu hamleyi yapmaları karşılığında ise Hayakari Aoba kendisi için özel planlanmış olan tuzağa düşmüş ve yanında bulunan Rasho Rei ile birlikte hayatını kaybetmişti. Hem takım arkadaşlarını, hem de senseilerini kaybetmenin acısı ile başbaşa kalan Teki ve Sakuma o andan sonra birbirlerine daha da bağlanmış ve acılarını kalplerine gömerek shinobiliğe devam etme kararı almışlardı.
Konoha’da yapılan chunin sınavında görev almasından sonra Teki’nin hayatında ani yükselişler olmaya başlamıştı. Öncelikle kendi köyü tarafından adı bilinen birisine dönüşmüş. Ardından ise başka köyler tarafından takdir görmüştü. Resmen 5 büyük shinobi köyü tarafından bilinen birisi olma şerefine erişmişti. Ancak hayatını asıl değiştiren gelişme babası tarafından öğrendiği geçmişi olmuştu. Kasumikage Klanı’nın geçmişini öğrenmesi ve klan gücünün kendisinde hayat bulmasından sonra bir amaç daha edinmişti kendisine. Hem babası gibi başarılı bir Zehirbaz olmaya, hem de dünyanın dört bir yanına dağılmış Kasumikage üyelerini bir araya getirmeye yemin etmişti. Bu amacında ona yardımcı olacak şeyler ise babasından emanet aldığı Kitsune isimli liderlik katanası ve hükmettiği Kasumikage kekkei genkaisiydi.

Bilinmek ve Saygı Duyulmak; Teki her zaman saygı duyulan bir insan olmaktan keyif almıştır. Her zaman daha güçlü olmak, tebrik edilmek ister. Bu yüzden de shinobiliğe çok önem verir. Her zaman kendisinin seviye olarak üstünde birileri olacağının bilincindedir ve bu duygu onun çalışmalarına daha fazla enerji harcamasına sebep olur.
Komplikasyon:

Karanlık; Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir.
Karakter yoğun çabalar sonucunda sanrıları bir nebze de olsa def edebilmeyi başarmıştır. Karakter eğer bir kaç metre önünü görebileceği bir ışık kaynağına sahipse sandırlara negatif bir etki altında kalmadan karşı koyabilir. Bu mesafenin altında, karanlık karaktere ne kadar yakınsa sanrıların şiddeti o kadar artar. Eğer karakter zifiri karanlıktaysa sanrılar standart kuvvetlerine ulaşır.
Sanrılar karaktere olmayan silüetler ve sesler şeklinde gelir. Bu sanrılar karakterin stres seviyesini hızla arttırır, rasyonel düşünmesini engelleyebilir. En ağır şeklinde karakterin bir ışık kaynağı bulana kadar kaçmasına sebebiyet verebilir.
Teki bu komplikasyonu olabildiğince tek başına kontrol altında tutmayı öğrenmiştir. Bundan ötesi için profesyönel yardım alması gereklidir.
Profil;
Güç: 4
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 6
Varlık: 6
Zeka: 5