Ryu; Kaoru’nun el mühürlerini yapmaya başlayacağı sıradan Shunshin no Jutsu’yu uygulamak için mührü gerçekleştiriyorsun. Kaoru, senin bu hamlenin bir kaçış hamlesi olacağını düşünmüş olacak ki, herhangi bir pozisyon veya duruş değişikliğine gitmezken, birden Kaoru’ya doğru Shunshin ile hareketlenmen ve akabinde vücut vücuda çarpışmanız, ikinizin de dengesini bozuyor! Kaoru sendeleyerek geriye doğru düşerken, sen de Kaoru’nun üzerine doğru düşüyorsun!
Chisa; Ryu’ya dövüşünde yardım etmek amacıyla yerinden hareketleniyor ve doğruca Kaoru’nun klonlarını kendine hedef olarak belirliyorsun. Aradaki mesafenin çok fazla olmaması ve yaşadığın duygu durumu içerisinde beklediğinden daha hızlı bir şekilde klonların arkasında beliriyorsun. Bu esnada Ryu’nun uyguladığı jutsu ile Kaoru’ya çarptığını ve ikisinin de düşmeye başladığına şahitlik ediyorsun. Ancak bu saniyelik yaşanan olay senin motivasyonunu etkilemiyor ve ilk klonun ensesine doğru katananla kesme hamlesi yapıyorsun. Sanki havayı kesip geçmiş gibi boş hareket eden katanan Kaoru’nun senin sağına düşen klonunun ışık hüzmelerine dönüşmesine neden oluyor! Ancak diğer klon senin varlığını fark edince, olduğu yerden sana doğru dönmeye başlıyor ve sen de katananla ikinci bir kesme hamlesine girişmeye başlıyorsun!
Ryu; Kaoru’nun üstüne doğru düşerken Kaoru’nun iki kolunun yana açıldığını görüyorsun. Senin kolların da Kaoru’nun kollarının hemen altında kalacak şekilde yere düştüğünüzde, Kaoru’nun şaşkın ifadesini net bir şekilde görebiliyorsun. Fakat Kaoru saldırıları gibi, saliseler içinde bu ifadesini silerken, birden kollarıyla seni sarmalıyor ve parmaklarını senin arkandan birbirine kavuşturuyor! Kaoru’nun hızlı birkaç el mührü yaptığını fark ettiğin anda Kaoru
“Artık çok geç! Touton – Hikari Bakuha!” diyor!
Chisa; Kaoru’nun geride kalan klonuna doğru kesme hamleni yaptığın esnada, katanan ile Kaoru’nun klonu arasında çok az bir mesafe kaldığında, Kaoru’nun ağzından dökülen cümleleri fısıltı halinde duyuyorsun. Bir jutsunun uygulandığında dalalet eden bu cümlelerinin ardından ise, önündeki klonun kör edici bir ışık hüzmesine dönüşerek patlamasıyla, istemsizce gözlerini korumak için kesme hamleni bırakıyorsun!
Genel; Kaoru’nun aktif etmiş olduğu teknik ile, Kaoru’nun klonına sırtı dönük bir durumda olan Ryu’nun bile gözleri kamaşmaya başlarken, birden ikinizde vücudunuza bir şeylerin saplandığını hissediyorsunuz! Belli bir nokta gözetmeksizin, vücudunuzun çeşitli yerlerine saplanan şeyler, başta yakıcı bir şekilde acı duymanıza neden olurken, sonrasında bu acı yerini sızlamalara bırakıyor. Ryu’nun sırt ve bacaklarının arka kısmı bu saplanan şeylerden nasibini fazlasıyla alırken, Chisa’nın vücudunun ön kısmının hemen hemen her noktasına bu şeyler saplanarak Chisa’yı etkisiz hale getiriyor!
Ortama yayılan kör edici ışık sonlanırken, sizin de vücudunuza saplanan şeyler son buluyor. Bunların Kaoru’nun ilk saldırısındakine benzer birer ışık dalgası olduğunu anlamanız çok da güç olmuyor, fakat karşı koyacak bir direnç bulamamanız neticesinde bu saldırı karşısında ikiniz de ağır hasar alıyorsunuz. Chisa’nın vücudunun göğüs, bacak ve kol kısmında onlarca delik açılmışken ve alnından süzülen kan burnunu takip ederek dudaklarına inerken, deliklerden sızan ince kan ile beraber sanki vücudunda kalan tüm direnç ve kuvveti de beraberinde götürüyor. Ryu’nun ise, sırtında ve bacaklarının arkasında oluşan onlarca delik ve bu deliklerden sızan kanlar, kendisini saldırının etkisiyle, hareketsiz kılmak için yeterli oluyor. Kaoru, Ryu’yu üstünden atarak olduğu yerden kalkarken, yorulmuş bir tavır sergilemeye başlıyor. Ryu’nun ayağa kalkmaya başladığı sırada, Chisa da dizleri üstüne çöküyor ve bu mücadele sırasında ilk kez Chisa ile göz göze gelen Kaoru’nun suratında üzüntülü bir ifade beliriyor.
Kaoru tam olarak ayağa kalkmayı başardıktan sonra birkaç adım geriye gidiyor ve o noktada duruyor. Birkaç derin nefesin ardından ise
“İsterseniz devam edebiliriz, ama benim klanımın Kekkei Genkai’si karşısında şansınız olmadığını sanırım anlamışsınızdır. Beni yenmek istiyorsanız, ilk önce Güneş’i yok etmelisiniz! Evet, beni yenmeniz bu kadar imkansız!” diyor. Kaoru'nun bu cümlelerinin ardından, gözleriniz istemsizce, Kaoru'nun kuşağında yer alan sembole dönüyor. Daha önce okuduğunuz hiçbir kitapta görmediğiniz, bahsinin daha geçmediği bu sembolün Kaoru'nun klanına ait olduğu konusunda kafanızda bir tereddüt olmasa da, Kaoru hakkındaki soru işaretleriniz elbette artıyor. Ne var ki Kaoru'nun bu sözlerinde herhangi bir kendini beğenmişlik veya narsistlik belirtisi sezmiyorsunuz. Sanki bu dövüşe devam etmeniz halinde, çok daha ölümcül yaralanmalara maruz kalacağınızın sinyalini size veren kıvamda bir konuşma oluyor.
Yaralanmalarınızın derecesi ağır olsa da, kısıtlı şekillerde hareket etmeniz mümkün görünüyor. Ancak bu hareket sürecinin sizin açınızdan çok uzun sürmeyeceği aşikar. Yani, dövüşün yarattığı adrenalin sizi hala ayakta tutabilecek kıvamda ve her şeye rağmen yine de dövüşmeye devam etmeniz muhtemel, ancak yaralarınız nedeniyle aklınızdan geçirdiğiniz her hamleyi vücudunuzun yapıp yapamayacağı konusunda pek de emin değilsiniz. Bunun dışında, hareketsiz bir şekilde kalmanız halinde ise, yaralanmalarınız etkisi duyduğunuz acı daha hafif olacak gibi görünüyor. Ayrıca böyle bir durumda daha uzun bir direnç süresi sağlamanız oldukça muhtemel. Ancak elbette, kısa bir süre sonrasında yaralarınızın tedavi edilmesi şart.
Off Topic
Chisa konuya yazmaya devam etmek zorundadır.