[Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Jirou Ryu » February 21st, 2019, 7:27 pm

Dinlediğim şeylerin beraberinde getirdiği soru işaretleri, derin bir iç çekmeye itiyordu beni. Liderlik ağır bir yüktü. Herkesin kaldırmak istemeyeceği; ama herkesin o yükün altında bir kez olmak isteyeceği bir konumdu. Bunun farkında olarak bu yükün altına girmiştim; çünkü hedeflerim doğrultusun da belki de ileride çok daha büyük yüklerin altına girecektim. Bu yüzden bu grubun liderliği, aynı zamanda benim için her an bulamayacağım bir deneyimdi; ama bu deneyim bile o kadar basit değildi. Bir grup insanın canı, ölümün egemen olduğu bu savaş topraklarında bana emanetti ve benim liderlik adı altında verdiğim kararlar, tamamen onların canına bağlı bir ipti. Eğer o ip ilmik olup, boyunlarından geçer ve onları asarsa bu tamamen benim sorumluluğum olacaktı.

Tüm bu olumsuz düşünceleri aklıma getirmek istemesem de, bu gerçeğin farkında olmanın beni diri tutacağına inanıyordum. İpleri sıkı tutacak ve onların bir ilmiğe dönüşmesine kesinlikle izin vermeyecektim. En azından bunun için, terimin son damlasına, canımın son nefesine kadar savaşacak olacağımdan emin olacaktım.

Chiyumi'nin sözlerini başımla onaylayıp, Horuyuki-san'ın deneyimlerine baş vurduğumda, Chiyumi'nin verdiği bilgileri aklımın bir köşesinde tutuyordum, her an kullanmak için ama Horuyuki-san konuşmaya başladığında buna gerek olmadığını düşünmüştüm. Zira Horuyuki-san net bir şekilde konuşmasa da, orada bir şeylerin olacağını düşündüğüne dair sinyaller vermişti. Bu noktada ne yapmam gerektiğini az çok şekillendirmiştim.

Bu noktada kuzeyde çetin bir savaş olduğu şüphesiz bir gerçekti; ama savaşın gidişatını, gelen desteklerin etkisine bağlıyordum ben. Eğer destek ne kadar iyi ve ne kadar doğru anda gelirse, etkisi de savaşın gidişatını bir anda değiştirip, geri getirilemeyecek kayıplara sebep olabilirdi. Riaru'nun bir şeyler yapacağına nedensizce inanıyordum. Bu yüzden Chiyumi'nin bahsettiği ortak kesişimi olan yolları kullanmak istiyordum. Eğer haksız çıksam bile, en azından hâlâ her yere haddinden uzak olmayacak ve her şey kontrolümüz altında olacaktı.

Tabii bunun bir riski olduğunu da kabul ediyordum. O da bir çok yönle kesişen yolların, düşman kuvvetleri tarafından daha yoğun bir şekilde korunuyor olabileceği ihtimaliydi. Burada iş bize düşüyordu.

Derin bir nefes alıp, konuşmaya başlamadan önce Heizo'nun hareketlerini bir kez daha kafamda canlandırdıktan sonra, herkesin beni görebileceği bir konuma geçtim. Heizo hala güven vermiyordu; ama ona karşı bir güvensizlikte tam olarak hissetmiyordum. Sıkıntı da ona karşı bir şey hissetmemdi; ama onu kendime yakın tutarak, her şekilde kontrol altında tutabileceğime inanıyordum.

Riaru... O herifin kesinlikle gölgeleri olmalıydı ve o gölgeler belki de çoktan aramıza karışmıştı; ama bu düşünceye çok kapılmayacaktım. Güvenmek istediğime güvenecek, güvenmek istemediğime ise güvenmeyip, emin olacağım ana dek sükunetimi koruyacaktım; ama bir hain, tek bir hain bile bulursam, ona kesinlikle büyük acılar yaşatacaktım.

"Lütfen bir kaç saniyenizi bana verin millet." diye bağırdıktan sonra, tonumu biraz alçaltıp, herkesin beni dinlediğine emin olduğumda konuşmaya devam ettim: "Chiyumi-san ile yaptığımız istişare sonucu, bir çok cepheyle ortak noktası olan yollar fark ettik. Takviye sırasında bu yolları kullanacağız. Çünkü tüm cephelere hakim olursak, vereceğimiz katkının çok daha iyi olacağına inanıyorum. Ama bunun da bir riski var, oda daha çok göz önünde olabiliriz. Fakat bizler İshigakure Shinobisiyiz, göz önünde olmak pek sıkıntı olmasa gerek, en azından ben ve diğer iki arkadaşım canımız pahasına sizi koruyacağız."

Hafifçe nefes alıp, onlara düşünmek için mola verdikten sonra devam edecektim: "En iyi şekilde katkı vermek için yapmamız gereken iki şey birlik olmak ve görevimizi bilmek. Bizler savaşmak için burada değiliz, siz iyileştirmek için buradasınız ve biz de sizi korumak için. Bu yüzden kimseden kahraman olmak için, görevinin dışına çıkmasını istemiyorum. Zira hepimiz canları birbirine bağlı ve birimiz düşersek, hepimiz düşeriz."

Herkesin bir şeyleri kavrayacağını düşündüğüm bu sözlerden sonra ise Heizo'ya dönüp; "Bir gelişme var mı?" diye soracaktımsakin bir tonda.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 440
Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Kotegawa Chisa » February 21st, 2019, 8:57 pm

Hmm... Takım arkadaşlarımın bana güvenmediğini hissedebiliyor, daha doğrusu görebiliyorum. Aralarında bir plan yapıyorlar fakat sanırım benim fikirlerimin önemsiz olduğunu düşünüyorlar... Aslında neden böyle bir şey yaptıklarını tahmin edebiliyorum. İkisi de zeka, yetenek ve başarı bakımından benden birkaç kat üstün insanlar. Dolayısıyla benim fikirlerimin bir etkisi olmayacağını düşünmüş olabilirler. Hatta yanlarında olsaydım büyük ihtimalle onların kafalarının karışmasına neden olabilirdim. Sonuçta Chiyumi-san'ın planının düzgün işleyeceğini düşünmüyorum. Açıkçası şu an bulunduğumuz konumdan ayrılmanın bir aptallık olacağını düşünüyorum. On kişilik bir ekibiz ve aramızdan sadece üç shinobi savaşmakla yükümlü. Ön hatlara doğru ilerlediğimiz takdirde düşman shinobilerle karşılaşma şansımız çoğalıyor. Kalabalık bir grup tarafından çevrelendiğimiz takdirde 7 kişiyi koruyabileceğimizi düşünmüyorum. Kimsenin ölmemesini sağlayabiliriz fakat aramızdan bazıları yaralanacaktır. Bu yaralanma ise bizim ilerleyişimizi geciktirebilir ve daha fazla insanın ölmesine neden olabilir. O yüzden risk almamamız gerektiğini düşünüyorum... Tabii benim düşüncelerimin pek bir önemi yok, olmasını da beklemiyorum. Zaten en başında da dediğim gibi Ryu-san'ı izleyeceğim ve ondan öğrenebileceğim her şeyi öğreneceğim!

Chiyumi-san'ın planına kulak misafiri olduktan sonra Ryu-san, Hiroyuki-san'a doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada Heizo-san yanımıza geldi ve Ustamın gerçekten ustam olup olmadığını sordu. Hemen ardından ise gülümseyerek göründüğümden daha sert birisi olduğumu söyledi. Açıkçası hala ustamın resmi olarak öğrencisi değilim fakat bu savaştan sonra o mertebeye erişmek istiyorum! Henüz onu yenebilecek kadar güçlü birisi olmadığımı gayet iyi biliyorum, o yüzden ilk hedefim onun öğrencisi olabilmek! Ondan öğrenebileceğim her şeyi öğrendikten sonra kılıcımı çekeceğim ve onu yeneceğim!

Tam heyecanlı bir şekilde Heizo-san'ın sorusuna cevap vereceğim sırada, Heizo-san'ın suratında ciddi bir ifade belirdi. Birkaç saniye boyunca kulağından gelen bilgileri dinledikten sonra Kuzey Cephesi'nin ilk atağını gerçekleştirdiğini söyledi. Birkaç bilgiyi daha aktardıktan sonra bizim için bir bilgi olmadığını belirtti. Sonunda savaş gerçekten başladı. Her ne kadar insanların aralarında savaşmasını sevmesem de bu savaşın olması gerektiğini biliyorum. Riaru denilen adam gün geçtikçe Kaya Ülkesi ve Yağmur Ülkesi topraklarındaki insanları öldürmeye devam edecek. Böyle kötü bir insanla konuşarak sorunlarımızı çözemeyeceğimiz için savaşmamız gerekiyor!

Heizo-san konuşmasını bitirdikten sonra bu sefer cevabımı vermek için ağzımı açtım fakat açmamla kapamam bir oldu. Bu sefer söze giren kişi takım liderimiz, bana güvenmeyen Ryu-san'dan başkası değildi. Ryu-san'ın konuşması oldukça güven vericiydi, daha doğrusu tam bir lider gibiydi. Onun bu iş için doğru adam olduğunu biliyordum zaten.

Ryu-san konuşmasını bitirdikten sonra Heizo-san'a döndü ve bir gelişme olup olmadığını sordu. Bu soruyu duyduktan sonra Heizo-san'ın cevaplamasını bekledim. Hemen ardından ise konuşmaya başladım. "Furuta-san henüz beni öğrencisi olarak kabul etmedi..." dedikten sonra birkaç saniye bekledim ve "Fakat Ishigakure'ye geri döndüğümüz zaman kesinlikle beni öğrencisi olarak kabul etmesini sağlayacağım! Geçen sefer yaptığımız dövüşte beni bayağı güzel bir şekilde aşağılamıştı fakat saçından birkaç parça koparabilmeyi başardım! Eminim ki gelecek sefere beni öğrencisi olarak kabul etmesini sağlayabilirim!" dedim. Konuşmamı bitirmemle beraber içimdeki heyecanın büyüklüğünü fark ettim ve birazcık utandım. Kıpkırmızı olmuş suratımla etrafımdakilere kaçamak bir bakış attıktan sonra "Kusuruma bakmayın, konu ustam olunca bayağı bir heyecanlanıyorum." dedim ve konuşmamı utangaç bir kahkahayla beraber noktaladım.
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by GM - Naruto » February 22nd, 2019, 4:45 pm

Ryu’nun hepinizin dikkatini çekmek için bağırmasının ardından yaptığı konuşmayı, ekipte yer alan herkes dikkatle dinliyor. Hiroyuki, Chiyumi ve Heizo, Ryu’nun konuşması sonlandığında onu onaylayan baş hareketleri gerçekleştiriyor. Ryu bu andan sonra Heizo’ya sorusunu yönelttiğinde, Heizo “Az önce Chiyumi-san ve Chisa-san’a da söyledim. Kuzey cephesinde sıcak savaş başlamış durumda ve oraya gitmesi için bir medic ekibine talimat verildi. Orta cephe ise düşman birlikleri ile karşı karşıya gelmek üzere. Güney cephe ise şimdilik sakin.” diyor. Heizo’nun bu konuşmasından sonra Chisa lafa giriyor ve cümlelerini söylerken Chiyumi ve Hiroyuki’nin ters bakışlarına maruz kalıyor. Chisa’nın cümleleri arasında gösterdiği utangaçlık ise, bu bakışların silinmesine ve yerine tatlı bir tebessümün gelmesine neden oluyor.

Ortada dolanan hafif tebessümden ilk ciddi ifadeye dönen Heizo oluyor. Yüzü ciddi bir ifadeye bürünen Heizo, kafasını kendisine söylenen şeyleri anlamış gibi birkaç kez salladıktan sonra, doğruca Ryu’ya dönüyor ve “Kuzey cephesinden ilk yaralanma haberleri gelmeye başladı. Orta cephede de düşmanla sıcak temasa geçilmiş. Bizden de bu iki cepheye müdahale edebilecek şekilde hareketlenmemiz isteniyor.” diyor. Heizo’nun bu cümleleri ortamda gergin bir havanın hakimiyeti ele geçirmesine neden olurken, Chiyumi hızlıca haritaya bakıyor ve “Kuzey cephesine giden ve orta de bağlantılı noktaların olduğu üç yol bulunuyor. İlk yol, doğruca kuzeyden hareket edip, orman bir alanın içinden geçiyor. İkinci yol, daha güneyden ve engebeli bir arazi gibi görünüyor. Son kalan yol ise, doğruca ilerlemeniz halinde karşımıza çıkacak bir patika.” diyor. Chiyumi bu sözlerinden sonra haritaya biraz daha bakarken “Orta cepheye yakın olacağımız ve kuzey cephesine bağlantı noktası içeren iki yol var. Bunlardan ilki güneyden bir patika, diğeri ise ilk bahsettiğim patika yolun daha aşağısında kalan, engebeli ve ağaçlık bir alan.” diyor. Chiyumi ulaşımın sağlanabileceği muhtemel yolları sıraladıktan sonra bakışlarını doğrudan Ryu’ya çeviriyor. Bu anda Heizo ve Hiroyuki de aynı şekilde bakışlarını Ryu’ya döndürüyor. Sizin için esas mücadelenin başlayacağı ana gelmiş olmanın verdiği heyecan içinizde yayılmaya başlarken, yürüyeceğiniz yolu da seçmeniz gerekiyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Jirou Ryu » February 22nd, 2019, 8:39 pm

Sözlerimin yerine ulaştığını görebildiğim an, rahatladım.

"İyi bir başlangıç." diye düşündüm. Hemen ardından dikkatimi, sorduğum soruya cevap vermek için konuşmaya başlayan Heizo'ya çevirdim. Heizo konuşmaya başladığında ise, az önce Chisa ve Chiyumi ile ne konuştuğunu da kafamda az çok canlandırabilecek bir konuma gelmiştim. Cepheler hakkındaki son durumu aktarırken, muhtemelen Chisa'ya da ustası ile ilgili bir şey söylemiş ve bu yüzden de Chisa, neredeyse konuşmamı hiç sayarak bu soruya az önce cevap vermişti. Chisa'yı tanımasam, bu hoş karşılayamayacağım bir şey olurdu; ama onu tanıyordum. Onu tanımasam bile, yüzündeki o heyecan ile karışmış utangaçlık, kötü bir art niyet olmadığını anlamam için yeterliydi.

Sıcak temas ile birlikte, çoktan toprak kan ile ıslanmış olmalıydı. Kuzey cephesindeki o her saniyeyi kafamda canlandırmaya çalıştığımda, canlandırabildiğim tek şey hızlıca yağan yağmur gibi, insanlardan akan kan birikintileriydi. Daha önce savaş ortamında bulunmamıştım; ama onun hakkında çok okumuş, çok dinlemiştim ve şimdi her an oraya gitmemi isteyecek bir emir ile harekete geçebilirdim. Bu kalbimin hızlı atmasına sebep olmasa da, sert atmasına sebep oluyordu. Her atışındaki o şiddeti, o adrenalini net bir şekilde hissedebiliyordum.

Bu dünyada nefret ettiğim en yegane şey, elimi uzattığımda tutabileceğim kadar yakındı bana... Bu bile kalbimin bir atın kalbi kadar çılgın atması için yeterliydi.

Heizo'nun cevabından sonra oluşan kısa bir sessizlik, herkesin bir şeyleri derinlemesine düşünmek için belki de son anıydı. Sevdiklerini, geleceklerini ve belki de bir nebze karamsar olup bu savaşta ölebileceği ihtimallerini... Bunları yüzlerine bakarak görebilmek oldukça zordu. Dördüncü Shinobi savaşında bulunmuş emekli bir Shinobi bir keresinde her insanın savaştan korkabileceğini, ama her insanın da savaşta korktuğu kadar güçlü gözükebileceğine dair bir şeyler söylemişti. Şimdi bu sözleri düşününce, ne demek istediğini daha iyi anlayabiliyordum.

Bakışlarımın insanların üzerinde olduğu bir anda, bir başkasının bakışlarının hedefi olduğunu sezdiğimde, o bakışa doğru döndüm. Heizo, aldığı son bilgileri bana aktarmaya başladı o anda. Belki de rahat bir şekilde alabildiğim son nefesi, derin bir iç çekmeyle beraber bırakıp, garip bir duygu kalbimi ele geçirirken, Heizo'nun sözlerini olabildiğince sakin bir şekilde bir kafa hareketi ile onaylayıp, bir hamlede bulunmadan önce insanların bu haberi idrak etmesi için, bir saniye kadar bekledim. Kısa bir şok, ani bir heyecan herkeste oluşmuş olmalıydı.

Hemen ardından ise Chiyumi söze girdi. Verdiği bilgileri dikkatlice dinlerken, her bir yolu kafamda canlandırdım ve bunu yaparken her seferinde bu topraklarda yabancı olanın biz olduğumuz gerçeğini kesinlikle kafamdan çıkarmadım. Karar vermem ise, üç saniye kadar sürdü.

Ormanlık ve engebeli alanlar direk elediğim şıklar oldu. Bunlar bize gizlenmek için güzel nimetler sunan doğa harikaları olsa da, düşman içinde pusu için harika yerlerdi ve düşmanın ev sahibi olduğu bu ortamda, kesinlikle bu tarz alanlardan uzak duracaktım. Öte yandan kuzeyden giden direk patikada, zaten oraya yönelen bir ekip olduğundan, orta kuzeyde her an bir ihtiyaç doğabileceği ihtimali ile elediğim bir diğer yer olmuştu.

Bu yüzden, Chiyumi-san'ın ilk konuşmasında saydığı üç yolda, direk elediğim yollar olmuştu. İkinci konuşmasındaki diğer iki yoldan, ormanlık alana çıkan yol aynı sebeplerle elenirken, güneyden patika seçtiğim yoldu. Herkesin gözümün içine baktığı anda, " Orta cepheye doğru giden,güneydeki patikayı kullanacağız. Horuyuki-san ekibini bir araya topla ve ortamıza geçin. Chisa ve Chiyumi yan tarafları korumak sizin sorumluluğunuzda. Chiyumi, olası uzaktan gelen alan saldırılarına karşı cevap veren sen olacaksın. Ayrıca yer yer haritayı kontrol edip, güzergahtan çıkmadığımızdan emin olmanı istiyorum. Hiçbir alan saldırısının bize ulaşmayacağından emin ol. Yakın teması Chisa ve ben üstleneceğiz." diye hızlıca, ama kelimelerin olabildiğince anlaşılır olabileceği bir tonda konuştuktan hemen ardından Heizo'ya döndüm. "Sen her zaman benim bir kaç adım arkamda olacaksın. En ufak gelişmeyi bile bana aktarmanı istiyorum."

Ben ise önde olacaktım. Herkes istediğim şekilde yerleştiğinde, son olarak; "Koruyuki-san, sen ve ekibin olası saldırı da, kendinizi tehlikede hissederseniz, telaşa kapılmayın. Bunshin No jutsu kullanıp, düşmanın görüş avantajını bozun, saldırıdan kaçının. Bize kazandırabileceğiniz tek bir saniye bile önemli. Tabii bizler işleri o raddeye sokmamak için elimizden geleni yapacağız." diyecek ve ortalama bir tempoda koşmaya başlayacaktım. Bu uzun bir maratondu ve gideceğimiz rota kesinleşene kadar tempoyu yükselterek kimseyi yormak istemiyordum. Ne çok yavaş ne çok hızlı. Bu şekilde çevreyi daha iyi kontrol edeceğimize de inanıyordum. Gözüm açık olacak ve her adımımda, bir önceki adımı umursamadan çevreme duyu organlarımla hakim olmaya çalışacaktım.
► Show Spoiler
Last edited by Jirou Ryu on February 22nd, 2019, 10:03 pm, edited 1 time in total.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 440
Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Kotegawa Chisa » February 22nd, 2019, 9:46 pm

Batırdım... Sanırım hala içinde bulunduğumuz durumun ciddiyetini kavrayamadım. Yani en azından Chiyumi-san ve Hiroyuki-san'ın düşünceleri bunlar... Açıkçası biraz zalimce davrandıklarını düşünüyorum çünkü şu an karşılarında görebilecekleri en ciddi Chisa bulunuyor. Görevimizin öneminin ne kadar büyük olduğunu, yaptığımız en ufak bir hatanın yüzlerce shinobinin hayatına mal olabileceğini biliyorum. İşte tam olarak bu yüzden ciddiyim! Elimden geldiğince fazla insanı kurtarmak istiyorum. Buna düşmanlarımızın da dahil olduğunu söyleyebilirim. Kimsenin ölmesine izin vermeyeceğim! Gerçi böyle diyorum ama diğerlerinin benim gibi düşünmediğini biliyorum. Büyük ihtimalle Ryu-san ve Chiyumi-san karşılaştıkları bütün düşmanlara ölümüne saldıracaklardır. Onlara engel olmak istiyorum ama bunu yapamam! Bunu yaptığım takdirde Ishigakure'ye, bana güvenen dostlarıma ihanet etmiş olurum... Bu savaşta benim görevim kayıpları olabildiğince azalatmak, iki taraf için de.

Ters bakışlar kısa bir süre sonra yerini tebessümlere bırakmıştı. Büyük ihtimalle "Aaah~~ Bu kadar da salak olunmaz ki canım." diye düşünüp eğleniyorlardır. Tabii öyle düşünmüyor da olabilirler çünkü onları pek iyi tanımıyorum. Sonuçta bu Dünya üzerinde bulunan her insan birbirinden farklı şekilde düşünür ve hareket eder. Tanımadığım insanların neler düşündüğünü tahmin edebilecek kadar zeki birisi değilim. O yüzden bu gülümsemeyi fazla kurcalamayacağım.

Heizo-san'ın suratı bir anda ciddi bir ifadeye büründü. Hemen ardından ise kulaklığından kendisine aktarılan bilgileri dinlemeye başladı. Dinleme işi bittikten sonra bize gelen talimatları anlattı. Kuzey ve Orta Cephe'ye yardım etmek için hazırlanmamız gerektiğini söylemişler. Tabii bu sözlerin ardından herkesin bakışları liderimiz olan Ryu-san'a yöneldi. Meraklı gözlerle ağzından çıkacak sözleri bekliyorduk ki, konuşmaya başlayan kişi Chiyumi-san oldu. Hızlıca harita üzerinde ellerini gezdirerek gidebileceğimiz rotaları Ryu-san'a aktarmaya başladı. Ryu-san bu süreç boyunca oldukça düşünceli duruyordu.

Ryu-san kısa bir süre düşündükten sonra bize planını açıklamaya başladı. Kullanacağımız yolu ve nasıl bir formasyon kurarak ilerleyeceğimizi söyledi. Liderimizin dediğine göre kendisi başta, ben sağ tarafta, Chiyumi-san ise sol tarafta olacaktı. Ryu-san'ın hemen yanında Heizo-san ve dördümüzün arasında da Hiroyuki-san'ın ekibi olacaktı. Gayet mantıklı bir formasyonda ilerliyorduk fakat arkamızı koruyacak birinin olmaması açıkçası içimi biraz rahatsız ediyor. Herhangi bir saldırıyla karşılaşacağımızı düşünmüyorum ama karşılaştığımız takdirde arkamıza kesinlikle dikkat etmemiz gerekiyor.

Plan aşaması bittikten sonra formasyonumuzu aldık ve Ryu-san'ın dediği yoldan doğru ilerlemeye başladık. Umarım Ryu-san'ın verdiği bu karar doğrudur çünkü insanların ölmesini istemiyorum.
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by GM - Naruto » February 23rd, 2019, 8:09 pm

Ryu, ilerlemenizi yapacağınız yolu ve akabinde formasyonunuzu açıkladığında, ortamdaki herkes büyük bir dikkatle onu dinliyor. Heizo ve Hiroyuki, Ryu'nun söylediği tek bir kelimeyi bile kaçırmak istemezcesine, her bir kelimeyi zihinlerine kazıyorlar. Hiroyuki, medic ekibinin ne şekilde durması gerektiğini anladığını gösteren bir onay hareketi yaptıktan sonra, Chiyumi de kendisine söylenenleri anladığını işaret ediyor. Ardından Ryu'nun Heizo'ya karşı söylediği cümleler üzerine, Heizo kulaklığına verdiği dikkatten ödün vermende, Ryu'nun söylediklerini onaylıyor. Ryu bunun ardından, Hiroyuki'ye medic ekibinin olası bir saldırı halinde yapması gerekenleri söylüyor ve Hiroyuki, bu durumu anladığını da Ryu'ya gösteriyor. Medic ekibindeki herkes, durumu net bir şekilde kavramış gibi dururken, siz de daha fazla vakit kaybetmeden ilerlemeye başlıyorsunuz.

Çamurlu yolda yaptığınız ilerleme, zemine alışma süreci kapsamında beklediğinizden daha yavaş olsa da, kısa bir süre sonra olağan ritminizi yakalıyorsunuz. Chiyumi medic ekibinin sol tarafında üstüne düşen görevi yerine getirmek için bir yandan haritaya bir yandan etrafına bakınırken, yarım saat kadar sonran aslında düzlük, ancak yağan yağmurla yer yer bataklık tadında zemine sahip patika yolun giriş kısmına geliyorsunuz. Yol, patika haliyle 5-6 kişinin yanyana yürüyebileceği genişlikte, yolun sağı ve solun ise daha alçak bir konumda bulunuyor. Bu kesimlerde herhangi bir bitki veya ilerlemeyi kesici cisim bulunmuyor. Ancak dikkatli baktığınızda, bu kısımlarda duran kayaları seçebilmeniz mümkün oluyor. Yani anlayacağınız, normal şartlar altında, patikanın iki yanı patika yoldan yaklaşık bir metre kadar daha aşağıda ve yer yer kayaların bulunduğu bir yapıda. Ne var ki yağan yağmur zemini bir hayli deforme etmiş olmasından dolayı, su birikintileri ve bataklık tadındaki zemin nedeniyle, patika dışındaki kesimler fazla güvenli durmamakta. Bir diğer taraftan, görebildiğiniz kadarıyla baktığınızda, zeminin bu denli kötüleşmesi ve yer yer bataklığa dönüşmesi sanki doğal yollarla olmamış gibi. Nitekim buraya kadar yürüdüğünüz yollarda, yer yer derin sayılabilecek su birikintileri görmüş iseniz de, bu veya benzeri bir şekilde bataklığa dönüşen alana denk gelmemiş haldesiniz. Bu durum da ister istemez aklınıza olumsuz senaryoların gelmesine neden olmakta.

Alanın durumunu ilk elden gören Heizo, yüzüne takındığı vahim bir ifadeyle Ryu'ya dönerken "Bu yoldan geçmek gerçekten bizi zorlayacak patron. Kendim veya seninle veyahut görevlendireceğin biriyle daha önden giderek zemin analizi yapabiliriz. Hepimizin bu düzende bodoslama ilerlemesinin sıkıntı yaratacağını düşünüyorum." diyor. Heizo'nun bu sözleri Ryu'da herhangi bir samimiyetsiz hava bırakmazken, konuşmayı duyan Chiyumi "Heizo önemli olsa da, medic ekibinin başında en az iki kişi kalmamız gerek. Bu yüzden senin için de uygunsa ben veya Chisa Heizo ile birlikte gitsin. Bu sırada geride kalan iki kişi gelebilecek bir saldırıya karşı etrafın kontrolünü sağlar. Yolun durumu buysa, Riaru ve adamları da bunu muhakkak biliyordur." diyor. Bu cümlenin ardından Heizo "Bilmek mi? Bana sorarsan bu yol, Riaru ve adamlarının eseri." diyor hafif alaycı bir tonda. Chiyumi, Heizo'nun bu cümlesine katıldığını belli eden bir yüz ifadesi takınırken, nedendir bilinmez, Ryu bu durumdan bir hayli rahatsız hissediyor kendisini. Adını koyamadığı hisleri, kendisinden başka birinin yaşamadığını, ortamdaki insanların gözlerinden anlarken, ortamdakilerin bakışları fikirlerini merak ediyor gibi Chisa'ya dönüyor.
Off Topic
Ryu'cum, ikinci bir Kaoru vakası yaşıyoruz seninle. "Horuyuki" ve "Koruyuki" kim? Öyle biri var mı konuda? Bahsettiğin kişinin adı Hiroyuki mi acaba? Daha dikkat edelim, yoksa kestiririm peçeni!
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 440
Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Kotegawa Chisa » February 23rd, 2019, 9:57 pm

Son hazırlıklar yapıldıktan sonra Ryu-san'ın söylediği formasyona göre dizildik ve yola çıktık. Hayatımda ilk defa bu kadar çamurlu bir yolda ilerlediğim için zemine alışmak tahmin ettiğimden daha uzun sürmüştü. Özellikle ayakkabımın tabanına yapışan çamurların bana zor anlar yaşattığını söyleyebilirim. Ayaklarımda normalde olduğundan birkaç kilo fazla ağırlık taşıdığıma yemin edebilirim. Fakat bu duruma alışmak benim için pekte zor olmadı, sonuçta Chuunin rütbesine gelmeyi başarmış bir shinobiyim. Büyük bir başarı değil ama bu tarz durumlara alışabilecek seviyedeyim.

Yaklaşık yarım saatlik bir ilerlemenin ardından liderimizin seçtiği patikaya ulaşmayı başardık fakat karşılaştığımız manzara tahmin ettiğimden daha kötüydü. Yağan yağmurdan dolayı patikanın büyük bir kısmı bataklığa çevirmişti. Bu durumda şimdiki formasyonumuzu koruyarak ilerleme seçeneğimiz kesinlikle bulunmuyor. Patikada en fazla 5-6 kişi yan yana yürüyebilir, o da sıkışarak. Ryu-san'ın yeni bir formasyon bulması ve ona göre yolculuğumuza devam etmemiz gerekiyor. Aslında benim aklımda bir şey var fakat fikirlerimi onlara aktarıp akıllarını karıştırmak istemem... Yine de Ryu-san eğer güzel olmadığını düşündüğüm bir formasyon fikri ortaya atarsa kendiminkini söylemekten çekinmeyeceğim.

Yola biraz daha dikkatli baktığımda dikkatimi çooook önemli bir şey çekti. Sadece yol değil, yan tarafları da deforme olmuştu ve bu kesinlikle birkaç günlük yağmurun sonucunda oluşacak bir şey değildi. O halde geriye tek bir ihtimal kalıyor... Bunu yapan kişi kesinlikle düşmanımız! Cephelere gidecek olan yardımı mümkün olduğunca geciktirmek için yolları deforme etmişler! Ne kadar da zekice! Gerçi bunun basit bir savaş stratejisi olduğunu söyleyebilirim, yani herkesin yapması gereken bir şey ama herkes yapmıyor. Daha önce bir savaşta bulunmadığım için fazla doğru bir tahmin yapamam fakat bence düşmanımızın harika bir Generali var. Bu yaptıklarıyla bizim hareketlerimizi önceden tahmin ettiklerini belli ediyorlar... Hatta burada bize pusu kurmuş bile olabilirler. Bu düşüncemi diğerlerine aktarmam gerekiyor. Sonradan pişman olmak istemiyorum.

Tam konuşmaya başlayacağım sırada Heizo-san konuşmaya başladı. Benim söyleyeceklerimin bir kısmını söyledi ve önden gidip birisiyle zemin analizi yapabileceğini söyledi. Zemin analizi yapmak gerçekten de işimize yarayacaktır fakat ayrılmamızın doğru olmadığını düşünüyorum. Etrafta bizim hareketlerimizi izleyen, saldırmak için fırsat kollayan düşmanlar olabilir. Eğer düşman Generali tahmin ettiğim gibi zeki bir insansa bunu da önceden planlamıştır... Umarım düşman Generali tahmin ettiğim kadar zeki birisi değildir.

Heizo-san'dan sonra konuşmaya başlayan kişi Chiyumi-san olmuştu. Aramızdan bir kişinin Heizo ile gitmesi gerektiğini, kalan iki kişinin ise medic ekibini koruması gerektiğini söyledi. Hemen ardından Heizo-san yolun düşmanlarımız tarafından bu hale getirildiğini söyledi. Sonrasında ise ortamdaki herkes bakışlarını bana çevirerek, meraklı gözlerle beni izlemeye başladılar. Benim fikrimi duymak istediklerini sanmıyorum. Büyük ihtimalle böyle bir durumda ne yapmamaları gerektiğini öğrenmek istiyorlar. Ama önemli değil! Beni istedikleri kadar küçümseyebilirler, benim kendime olan güvenim tam! Yani tam sayılır! O yüzden konuşacağım!

Suratımdaki gülümsemeyi koruyarak sadece grubun duyabileceği bir ses tonuyla konuşmaya başladım. "Ben... Ayrılmamızın mantıksız bir hareket olacağını düşünüyorum. Yolu bu hale getiren kişi düşmanlarımızsa şu an çevremizde akbabalar gibi geziyorlardır. Saldırmak için zayıf olduğumuz bir anı kolluyorlardır... Büyük ihtimalle iki kişi gruptan ayrıldıktan sonra önce onların işini bitirecekler, sonrasında ise toparlanıp bu gruba saldıracaklar." Sağ elimi kafamın arkasına götürdüm ve suratımdaki gülümsemeyi daha da büyüterek konuşmaya devam ettim. "Aslında biraz komplo teorilerini seven bir insanım, o yüzden fikirlerime fazla aldırış etmesenizde olur." Hafif bir kahkaha attıktan sonra eski halime döndüm ve "Heizo-san ile benim gitmem daha uygun olacaktır. Elimizdeki en güçlü shinobileri Medic ekibini korumak için bırakmamız gerekiyor." dedim. Kısa bir süre bekledikten sonra çok önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım ve tekrardan konuşmaya başladım. "Eğer Heizo-san ile ben 15-20 dakika içerisinde geri dönmezsek bizi aramakla zaman kaybetmeyin, büyük ihtimalle ölmüş oluruz. Yolunuzu değiştirip devam edin." Bu sözler ağzımdan çıkarken suratımda büyük bir gülümseme vardı ve bakışlarımın odağı Ryu-san'da idi. Onun vereceği kararın ne yönde olacağını merakla bekliyordum.
► Show Spoiler
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Jirou Ryu » February 24th, 2019, 10:16 pm

Ayak tabanlarımın her çamurla buluşmasında, sadece paçalarım çamura bulanmıyor, sanki bir parçam da Yağmur Ülkesine alışıyordu. Burada ne kadar bulunacağımızdan emin değildim; ama savaşın hüküm sürdüğü bu topraklarda, Yağmur Ülkesine bir an önce alışmam gerektiğinin farkındaydım. Evet, çamur iğrendirici ve kara bulutlar fazlasıyla yabancı gözüküyordu; ama bunlar zamanla farkına varıyordum ki, bir Shinobi'nin önemseyeceği şeyler değildi. Çamur da, kara bulutlar da sıradan insanların derdi olmalıydı. Benim derdim, bu iki şeyden çok daha büyük bir şeydi. Kanla beslenen, ölümle yücelen... Ve şimdi adımlarım, her geçen saniye biraz daha yaklaşıyordu bu korkunçluğa karşı.

Normal şartlarda, çamurun hızımızı düşürmesine sövebilirdim; ama bir yanım, savaş alanına olabildiğince geç gitmek isterken, buna ne sövüyor ne de kızıyordum. Sadece koşuyor, arkamdaki insanlara elimden gelenin en iyisiyle liderlik yapmaya çalışıyordum. Savaştan korkmuyordum, ama onunla iç içe olmak, savaşın zehirlediği o havayı içime çekmekte istemiyordum. Bu nefret ettiğim bir insanla, aynı odada kapana kısılmak gibi bir şeydi. Yüz yüze, göze göze ve nefes nefese... Ve şimdi, tam olarak bu durumu yaşıyordum. Tek fark karşımdaki insan tarafından yaratılmış, ama ondan çok daha beter bir şeydi.

Düşüncelerimin, zihnimi ya da görüşümü buhulamasına izin vermeden ilerlerken, sonunda karayı gören o korsanın hislerine benzer hislerle kaplanmıştık her birimiz. Hedeflediğimiz patika tam karşımızda duruyordu. Beklediğimizden biraz daha yavaş olsa da, sonunda buradaydık ve bu patikanın sonu savaştı. Bu yüzden belki de hiç birimiz, şevkle bağıran o gözcü korsan gibi, "Kara göründü!" dememiştik.

Adımlarım patikaya yaklaştıkça, bir terslik olduğuna dair sezim, biraz daha güçleniyordu ve en sonunda tersliğin ne olduğunu gördüğümde ise, hafifçe bir küfür dudaklarımın arasından bir ok gibi istemsizce fırlamıştı. Zira karşımda bir patika görmeyi umuyor iken, bunun yerine beşeri, doğal olmayan bir bataklık görünce verebileceğim tepkiler sınırlıydı. Sessizlik, ruhumun derinliklerine doğru demir atarken, dudaklarım birbirlerine yapışmışçasına birbirine yakındı. Kesinlikle bir sıfır geriye düştüğümü hissediyordum. Zira, diğer yollar ne durumdaydı bilmiyordum ama bu seçtiğim yol, pek iyi gözükmüyordu... Zaten basit olmasını beklemek aptallık olurdu. Ne yani, dört nala koşup, savaş alanında fink atmamıza izin verecek halleri yoktu. Şaşırsam da, bu yüzden çok uzun sürmemişti.

Bir şeyler düşünmeye başladığım anda, insanlar konuşmaya başladı. Bir yanım onları dinlerken, diğer yanım patikanın girişinin hemen ucunda sessizce izlemekle meşguldu. Bazen bakışlarım konuşan insanların üzerine bir kaç saniye sabitlense de, en sonunda gene patikaya dönüyordu.

Herkes bir şeyler söylerken, Hiroyuki-san'ın sessiz kalışı dikkatimi çekerken, Chisa'nın ölümle ilgili lafları kaşlarımın çatılmasına sebep oluyordu. Heizo'nun alaycı tavırları güvenime saldıran küçük kuşku tohumlarıyken, Chiyumi'nin sözleri beni biraz daha düşünmeye sevk ediyordu.

Garip bir öfke, bir ad verecek olsam, "Huysuz" diyebileceğim bu şekilsiz hislerime karışırken, herkesin son ağız olarak, beni beklediğinin bilincindeydim. Bu an, neden insanların hissedemediği şeyleri, benim hissettiğimi düşünüyordum. Chisa kabul edilebilir olsa da, diğerlerinin tamamıyla saf olduğuna inanmıyordum. Bu nokta, ilk seferinde dikkatimi bu kadar çok çekmese de, ikinci gerçekleşmesinde, bu kesinlikle dikkatimi çekmişti. Zihnim, bu ana kadar öğrendiği ve deneyimlediği şeyler arasında gidip gelirken, bunun benim kişiliğimle mi? Yoksa... Ummadığım bir şeyle mi ilgili olduğundan emin olmaya çalışıyordum. O an, bir ihtimal diye düşündüm ve bir şeyler söylemeden önce, bir şeyler yaptım.

İlk yaptığım şey, "Kai" sesiyle, chakra akışımı kesip, tekrardan başlatmak oldu. Bunu yapmamın iki sebebi vardı: İlki, Genjutsu altında olduğuma dair garip bir şüphe ve diğeri de, bu hareketim ile kişiliğimin o kompak, kendini suçlamaya eğilimli tarafını meridyenlerimden temizlemek için.

İlki bilimsel ve kanıtlanabilirliği olan bir sonuca ulaşırken, ikincisi benim inandığım bir şey üzerine kuruluydu. Bu noktada değişen bir şey olması ya da olmaması durumunda, ikinci olarak elime beş tane Shuriken alıp, bunları patikanın belirli kısımlarını atarak bir şeyi daha test edecektim. Bir kısmını özellikle bataklığın yoğun olduğu yerlere atıp, ne tür bir tepkime olacağına izlemek için atarken, diğerlerini daha düzgün yerlere atarak bir şeylerin tetiklenip tetiklenmeyeceğini test edecektim. Bu noktada olacaklardan sonra ise konuşmayı düşünüyordum.

Hoş savaş alanında en küçük teçhizat bile önemliydi; ama ben şimdi beş tanesini, öylece savurmuştum. Şöyle bir düşününce bu aptallık gibiydi ama, eğer karşılığında en ufak bir getirisi varsa bile ve bu hayat kurtaracaksa, beş değil, bin tanesini bile atarken gözüme kırpmaz idim herhalde.

Eğer bir şeyler olursa herkesin bir kez daha düşüneceği bir aşamayı geçeceğimiz için hemen konuşmayacaktım, ama bir şeyler olmazsa bu noktada planı anlatacaktım.

Önce Chisa'ya dönüp, "Chisa-san savaş ortamında herkes ölebilir, bu olası bir ihtimaldir; ama bunu dillendirmek, çoktan bunu kabul ettiğin anlamına gelir! Yaşamak için, korumak için savaşacağız! Bu yüzden beni lider olarak kabul ettiğin bu süre zarfı boyunca, ölümü düşünmeni bile istemiyorum." diyecektim. Ardından herkese dönüp, "Bu hepiniz için geçerli." diyerek sözlerimin bu kısmını noktalayacaktım.

Hemen ardından ise ilerleyişe yönelik konuşacaktım. "Geri dönmek istesek bile, bu noktada çoktan yarım saat harcadık ve bir yarım saat daha harcamak, tam olarak düşmanımızın isteyeceği şey olacaktır. Evet, yol sıkıntı gibi gözüküyor ama ilerlemek zorundayız. Yolu test etmek için vaktimiz olduğuna inanmıyorum, her an bizden bir şeyler yapmamız istenebilir, ama bu bodoslama gireceğimiz anlamına gelmiyor. Chisa-san ve Heizo, bizden en fazla yirmi adım ileride olacak şekilde ilerleyeceksiniz. Ters bir şey olursa, bu durumda ne hepimiz zora düşeriz ne de siz bir başınıza olursunuz. Bir kuyruk oluşturun... Ben kuyruğun önünde, Chiyumi-san ise arkasında olacak. Hiroyuki-san ve ekibi de, aramızda olacak." diyecektim.

Tüm bunlar uzun bir uğraş gibi gözükse de, tüm bunları bir dakikaya sığdırabileceğimi düşünüyordum. Ayrıca bu süreçte, dikkati elden bırakmak gibi bir hataya da düşmeyecektim.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by GM - Naruto » February 27th, 2019, 5:15 pm

Chisa’nın konuşmaya başlamasıyla birlikte, ona dönen bakışlar daha dikkatli bir hal alıyor. Söylediği sözler ilginç bir şekilde diğer insanlardan onay görürcesine karşılıklar bulmaya başlıyor. Hatta bahsettiği ölümle ilgili cümleler bile, aslında insanların düşündüğü şeylerin cümleye dökülmüş hali gibi algılandığından, çok da tepki çekmiyor. Bu durum bir an için öyle bir hal alıyor ki, sanki ekibin lideri Chisa’ymışçasına insanlar hareketlenmek için komut beklemeye koyuluyor. Özellikle Heizo, bir adım öne çıkarak hareketlenme niyetini açıkça ortaya koyarken, bu anda Ryu’nun “Kai” şeklindeki sözcüğü, bir anda tüm odağın Ryu’ya dönmesine neden oluyor.

Ryu çakra akışını kesip tekrar başlattığında, karşısındaki manzarada en ufak bir değişiklik göremiyor. Bir genjutsu ihtimaline karşı yaptığı bu girişim, ekipteki diğer kişilerce de algılanabiliyor. Bu anda, medic ekibinden birkaç kişi de aynı şekilde çakra akışlarını kesip tekrar hareketlendiriyor. Ancak onların da yüzlerinden herhangi bir değişikliğin olmadığı net bir şekilde okunabiliyor.

İlk denemesinin ardından Ryu, beş adet shurikeni çıkarıp bunları belirli kısımlara fırlatıyor. Ekiptekiler bu hamleye pek anlam veremediğini açıkça ortaya koyarken, Chiyumi ve Heizo sonucu beklercesine dikkatlerini shurikenlere veriyor. Ryu’nun attığı iki shuriken, bataklık gibi görünen alana isabet edip yavaşça zemine doğru çekilirken, üç shuriken çamur zemine yumuşak bir şekilde saplanıyor. Bu üç shurikenin genel durumu ise, zigzaglı bir güzergahı simgeliyor.

Bu deneme faslının ardından söze giren Ryu, bir lider olarak tüm dikkatleri üzerine topluyor. Yaptığı testin sonucunun herkeste bir farkındalık yarattığından emin olan Ryu, Chisa’ya yönelik sözlerine başladıktan sonra, herkese hitaben ettiği sözlerin ardından medic ekibinde tatlı bir hareketlenme görüyor. Hiroyuki ve Chiyumi konuşmayı olağan karşılamış gibi tavırlar sergilerken, Heizo’nun yüzünde ise ufak bir tebessüm bulunuyor. Bu konuşmasını takiben, Ryu’nun yeni formasyon düzenini anlatmasının ardından, Heizo ve Chisa öne geçerek hareketlenmeye başlıyorsunuz.

Chisa ve Heizo, dikkatli bir şekilde, Ryu’nun attığı üç shuriken doğrultusunda harekete geçiyor ve Ryu 15 adım kadar arkalarından medic ekibine eskortluk yapıyor. Chiyumi ise en arkada ilerleme devam ediyor. Bu ilerlemeniz yaklaşık 20 saniye kadar devam ettiğinde ise, Ryu’nun içini karartan ilk saldırı geliyor! Tüm ekip, hemen hemen bir “S” harfi şeklide ilerlerken, ekibin en arkasında bulunan Chiyumi’nin “Saldırı!” şeklideki haykırışıyla tüm dikkatleriniz Chiyumi’nin olduğu bölüme dönüyor. Bataklıktan 15 cm yarıçaplı silindirik bir şekilde çıkan çamur kütlesi, bataklık zeminden bağını hiçbir şekilde koparmadan Chiyumi’ye doğru ilerlerken, bir anda ekibin en ön safında yer alan Chisa da benzer bir saldırıya maruz kalıyor! Chisa’nın sağ tarafında beliren silindirik çamur kütlesi, Chisa’ya doğru hızla hareketlenmişken, bir anda, ekibin orta bölgesine, bataklık alanın sağından ve solundan ikişer adet olmak üzere fışkıran çamur kütlesiyle topyekün bir saldırı altında kalıyorsunuz!

Chisa’ya doğru hareketlenen çamurun Chisa ile temas etme süresi 1-2 saniyede fazla sürmeyecek gibi duruyor. Ancak Chisa’nın olası bir kaçış hamlesi durumunda, Heizo’nun hareketsiz kalması halinde, çamur kütlesinin Heizo’ya isabet etmesi muhtemel görünüyor. Chiyumi ise, en fazla 1 saniye sonra çamur kütlesinin darbesini alacak bir haldeyken, ortada bulunan medic ekibi, saldırının şokundayken, birkaç saniye içerisinde bu çamur kütlesiyle temas edecek gibi duruyor. Ryu ise, hiçbir çamur kütlesinin hedefi içerisinde bulunmuyor.

Kalan ekipmanlar
► Show Spoiler
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Posts: 291
Joined: September 1st, 2018, 8:08 pm

Re: [Ishigakure - Operasyon] Jirou Ryu & Kotegawa Chisa

Post by Jirou Ryu » February 27th, 2019, 7:28 pm

Kanımın tüm vücudumdan çekilip, bir anda tekrardan geri dönmesi gibi hissettim Chakra akışımı kapatıp açınca. Bu anda çok kısa bir saliselik süreçte açılıp kapanan göz bebeklerimin önüne serilmiş bu çamurlu görüntüde bir değişiklik göremeyince, şaşırmadım. Zira beklediğim değişikliğin kendi içimde olması gerektiğine inanıyordum; ama hislerimin, en azından herhangi bir yönde keskinleşmemesi bana normal hissettiriyordu. Bu da herhangi bir şey elde edip edemediğim hususunda bir çıkmaza sürüklüyordu; fakat bu, daha fazla üzerinde zaman harcayabileceğim bir detay olmadığından, planımı aynı hususta devam ettirmeye çoktan koyulmuştum. Bataklıkların verdiği tepkimeye göre doğal bir bataklıktan farksız olduğunu rahatlıkla söyleyebilirdim. Shirukenleri, su ile beslenen bir bitkinin açlığı misali emince, bunu idrak edebilmiştim; ama bu beni şaşırtmıştı. Zira düşüncelerimize göre bu bataklıkların insan yapımı olması gerekiyordu; fakat fazlasıyla doğaldı ve bir bataklıkta olması gereken her şeye sahipti. Bu da bunun basit bir işlem olmadığını, işin içine türlü türlü şeyin olduğuna dair bir şüpheye sokuyordu beni. Diğer Shirukenlerin ise, yağmur ile yumuşamış zemindeki tepkimesi fazlasıyla doğal ve gerçekçiydi. Bu da en azından ilerleyeceğimiz bir rota olduğunu gösteriyordu; fakat düşmanın, tüm yolu bataklık yapıp, burayı geçilmez bir yol yapması yerine, böyle bir imkan sağlamasını tuhaf buluyordum. Ya bu yola onların da ihtiyacı vardı ya da işlerini garantiye almak istiyorlardı.

Tüm bu düşüncelerin saniyelik geçişinde, söylemeyi planladığım sözlerle bir değişiklik olmayınca, yarım saniye kadar sonra herkes söylediğim şekle bürünmüş ve ilerlemeye başlamıştık. Bu noktada fırlattığım Shirukenler bize yön olurken, saniyeler sonra başlayacak kaos fazlasıyla sessiz yaklaşmıştı bize.

Çok değil, saniyelerin bile henüz birbiri ardında sıralanmadığı bir anda, o zehirli ok acımasızca vücuduma saplanıp, tüm tüylerimin diken diken olmasına sebep oldu. Bu, en başından beri sakin olup, hiçbir duygunun emrine girmemek için gösterdiğim çabaya ilk ağır darbe oldu. Sakinliğimi kaybetmenin eşiğindeyken ise, geçmişte yaşadığım şeyler bana bu sefer itici bir güç oldu ve salileslik bir süreçte, bedenimin kontrolünü, duru bir zihinle birlikte ele geçirdim. Göz ucuyla, ama hızlıca herkesin durumunu kontrol ettiğimde, planlı bir saldırının içerisinde olduğumuzu anlamam çok zor olmadı benim için. Zira, sanki bu bataklıktan uzayan ve bir ahtapotu andıran bu kollar, bir bilinci varmış gibi hedef seçiyordu ve bunun tetiklenmiş bir tuzak olmadığını, tam aksine planlanmış bir tuzak olduğunu sezebiliyordum. Bir yerlerde, bu bataklığı kontrol eden birileri ya da birisi olmalıydı; fakat onu bulmak, sonranın aşamasıydı.

Chisa ve onun arkasındaki bir türlü ısınamadığım Heizo, ortak bir saldırı altında gibiydi. Eğer Chisa kaçınırsa, Heizo saldırı ile karşı karşıya kalabilirdi. Eğer kaçınmaz ise kendisini zor bir duruma sokabilirdi. Bu noktada Chisa'yı burada en iyi tanıyanlardan biri olarak, kaçınmayacak olduğuna emindim. Chiyumi ise, saldırıya ilk maruz kalandı ve muhtemelen ilk sıcak teması gösterecek olandı; ama en sıkıntı, korumakla yükümlü olduğumuz Medic-nin ekibine yönelen saldırıydı. Bu noktada saldırıya maruz kalmayan, iki kişiden biriydim.

Diğeri ise kısmen Heizo'ydu. Bu da bende, bu saldırının bir sınırı olduğu düşüncesini oluşturuyordu. Aynı anda ortaya çıkabilecek kol sayısı, emin olmamakla birlikte dört olmalıydı.

Salise... Tüm bu düşünceler, zihnimden akıp geçerken, yapacağım eylemin ne olacağından emin olmamakla birlikte, "Dikkat edin, kaçın!" diye bağırdığımda, çoktan harekete geçmiştim. Hızlıca ekipman çantamdan çıkardığım bir "Patlayıcı Kağıt Bağlı Kunai'yi" bataklığa, soldan gelen saldırının kaynağına yollamıştım bulunduğum konumdan, medic-ninlerin ortasına doğru sıçrarken! Hemen ardından, hızlıca sağdaki bataklık kütlesini durdurmak için Jintei kullanmak için hazırlıklara koyuldum. Jintei ile oluşturduğum yılanların, bir yılandan farksız olan bu bu bataklık kütlesi ile yüzleşmesine müsaade edecektim.

Eğer, patlayıcı parşömenin menzili içerisindeysek patlatmayıp, Kunai'in kesişine ya da Hiroyuki-san'ın tepkisine güvenecektim. Bunca zaman bu patlayıcı parşömenleri kullandıktan sonra menzilinin ne denli olduğunu kestirebileceğimi düşünüyordum. Eğer ikisi de beni yanıltırsa bu noktada ne yapabileceğimi bilmiyordum açıkçası. Muhtemelen Jintei, her iki kolumda da oluşan yılan silsilesinden ibaretse, diğer kolumu da o saldırıya yönlendirirdim; ama tek bir kolu kapsıyorsa, ne yapacağımı gerçekten bilemez, çaresiz bir hale düşebilirdim; ama tüm bunlar bataklığın kaynağının ne kadar uzak olduğuna bağlıydı. Eğer yeteri kadar uzaksa, ani bir patlama ile soldakini hallederken, tüm odağımı sağdakine vererek ilk ve en tehlikeli olan bu saldırıyı atlatabileceğimize inanıyordum. Galiba bu şansız bahtım, en tehlikeli yolu seçmeme sebep olmuştu ama elimden geleni yapacaktım!
► Show Spoiler
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”