[Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

[Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by GM - Naruto » September 3rd, 2018, 10:59 pm

Off Topic
Efenim, konunuzun GM'si bendeniz Fortius'tur. Konuyla ve görevle ilgili sorularınızı site üzerinden mesaj yoluyla bana yollamanızı, başka herhangi bir yönetici arkadaşı rahatsız etmemenizi rica ediyorum. Sonra kulaktan kulağa oynar gibi oluyoruz, hoş olmuyor. Ayağınıza patlayıcı parşömen değmesin!

Akşam saatlerinde evinize geldiğinizde, kapının hemen önünde duran bir parşömen dikkatinizi çekiyor. Üzerinde Ishigakure'nin sembolünün bulunduğu parşömeni temkinli bir şekilde açtığınızda, parşömende “Ishichou-sama tarafından yeni bir göreve atanmış bulunuyorsunuz. Görev ile ilgili detaylı bilgi için yarın sabah saatlerinde Ishichou Binası'nın ikinci katında bulunan toplantı odasına gelmeniz gerekmektedir. Görevinizin aciliyet içermesinden dolayı gecikmemeniz gerektiği önemle belirtiriz.” yazdığını görüyorsunuz.

Sabahın ilk ışıklarıyla beraber Ishichou Binası’na geldiğiniz anda, etrafınızdaki shinobilerin size saygıyla karışık selamlamalarda bulunduğunu görüyorsunuz. Bu kişilerin Chuunin rütbesindeki shinobiler olduğunu söz konusu davranışlarından rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Gördüğünüz Jouninler ise, size gurur ve güven karışımı bakışlarla selam verirken, siz ikinci kata çıkıp belirtilen odaya giriyorsunuz.

Toplantı odasına girdiğinizde, karşınızda Narita Nori'yi görüyorsunuz. Daha önce başkaca vesileler ile kendisi ile aynı ortamda bulunmuş olduğunuzdan ve ayrıca köyde namı “bazı durumlardan” dolayı yayıldığından, ilk başta ne yapmanız gerektiğini çok kestiremiyorsunuz. Fakat konuşmanın ne şekilde başlayacağı konusunda ikinizin de fikirleri aynı oluyor. Sonuçta Ishigakure'deki tüm erkeklerin tek ortak noktası Narita Nori'den başkası değil!

“Aaaahhh!” diyerek başını geriye doğru attıran Nori gözlerini hafif kısarak sizleri süzerken “Çok uzatmayacağım çocuklar, görevinizi hemen söyleyip konuşmayı keseceğim. Burada, dört duvarın arasında, bizi kimselerin göremeyeceği bir yerde buluşmamız da bunun için değil mi zaten? Yoksa başka niyetleri ve kalplerinizden geçen, karnınızda kelebekler uçuşturan duyguları itiraf etmek için neden böyle bir dolambaçlı yol seçesiniz ki? Zaten ikinizin birden aynı anda bu tür bir şeyi yapması faciaya neden olmaz mı?” diyerek giderek esas konudan uzaklaşmaya başlıyor. Sırf sizden rütbeli olduğu için ilk anlarda Nori'nin konuşmalarına müdahale etmiyorsunuz. Ancak Nori sizin bu saygı dolu tavrınızı farklı yorumlayarak “Nutkunuz tutuldu ve nefesiniz kesildi! Bu yüzden de sessiz sessiz suratıma bakıyorsunuz. Kalbinizin ritminin arttığını ve neredeyse yerinden çıkacak olduğunu duyabiliyorum! Siz gençler bu konularda gerçekten sınır tanımıyorsunuz ve aslına bakarsanız bu benim çok hoşuma gidiyor. Ancak yine de ikinizin aynı anda aynı duygularla yanımda olması sizce de biraz abes değil mi? Yerinizden olsam bir an önce yanımda duran kişiye saldırır, onu bir güzel hakladıktan sonra sürüdeki esas erkeğin kendim olduğumu gösterirdim. İşte siz gençler bu konuda eksiksiniz!” diyerek olayları bambaşka bir noktaya getiriyor.

Bakışlarınız bezginleşmeye başladığı esnalarda Nori “Tamam çocuklar, pembe hayallerinizi görevinizden sonraya saklayın! Belki ödül olarak beraber yemek yeriz, ancak önce görev!” diyerek esas konuya girişi yapıyor. Nori “Bildiğiniz üzere Chibu Kasabası'nın güvenliğini sağlamak için burada konuşlanmış bir grup shinobimiz mevcut. Ancak son gelen haberlerde burada görevli shinobilerden Narita Kaneru'nun bir hırsızlık olayına karıştığı yönünde. İddiaya göre Kaneru bir kervanda bulunan değerli taşları çalmış ve bu taşlar Kaneru'nun konakladığı odada bulunmuş. Ancak Kaneru bu iddiaları yalanlıyor ve tüccarın Amegakure'den geldiğini ve Ishigakure'den tazminat alabilmek için böyle bir katakulli çevirdiğini söylüyormuş. Kaneru şu anda Chibu Kasabası'ndaki karargahta zindanda bulunuyor ve kervan sahibinin de kasabadan ayrılmaması için gerekli önlemler alınmış durumda. Sizin göreviniz ise, bu konuyu aydınlatmak ve konu dahilinde suçlu olduğuna inandığınız kişileri Ishigakure'ye getirmek.” diyerek görevinizi bir çırpıda özetliyor. Aslında olayı kendi “ilginç” düşünceleri ile harmanlamadan nasıl böylesine duru bir şekilde anlatabildiğine siz de şaşırıyorsunuz. Nori cümlelerini bitirdikten sonra “Herhangi bir sorunuz yoksa göreviniz için işe koyulabilirsiniz. Bu arada yemek teklifim gerçekten geçerli... Hadi yine iyisiniz, şanslı erkekler!” diyor yanakları kızarıp tek gözünü kırparak.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 328
Joined: September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by Oita Butsuo » September 4th, 2018, 1:25 am

Gökyüzüne bakarak yürüyordu tanıdığı sokaklarda Butsuo. Güneşin kaybolduğu ve daha ayın yerini almadığı vakitlerde yıldızların en parlak, en net şekilde görülebileceğini dinlemişti genin takımındaki arkadaşından. Işıklarla alakalı bir şeyler dediğini de hatırlıyordu ama konu pek de ilgisini çekmediği için anıları silikti. Bugün sebepsiz yere işleri bittikten sonra köyde dolaşmıştı biraz. İnsanların günlük uğraşlarını, devriye gezen shinobileri son olarak da gökyüzünü ve yıldızları seyretmişti bir şeyler düşünmeden. Yürümek iyi de hissettirmişti ama her güzel şeyin bir sonu vardır. Bu yürüyüşün de bitmeye çok yakın olduğunu evini ileride görünce anladı. Boş boş, bir yerlere yetişmesine gerek olmadan dolaşmak hoşuna gitse bile bir shinobi olarak dinlenmeli ve köyünün kendisine verebileceği herhangi bir görev için daima hazır olmalıydı.

Bunları düşünürken fark etmişti kapısında duran parşömeni. Kısacık bir an durakladıktan sonra adımlarını hızlandırarak kapıya yanaştı. Parşömenin üzerindeki mühürle heyecanını kaybetti yavaşça. Büyük ihtimalle köyden bir emir almıştı, başına ilk kez gelmiyordu bu durum. Oysa o, bu parşömenin Kumiko'dan gelmiş olabileceğini düşünerek kapıya varana kadar sınırlarını tanımlamakta zorlandığı duygular yaşamıştı. Böyle bir şeyin olma ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu bilse de inanmaktan, "belki" demekten kendini alamıyordu.

Hayallerinin gerçekleşmemesiyle küçük bir hayal kırıklığı yaşayarak parşömeni alıp kendini eve attı. "Bir dakika... Kumiko'dan gelmemiş olması bu parşömeni önemsiz yapmaz. Köy yönetiminden geliyor sonuçta. Hem kapıma bıraktıklarına göre önemli olmalı." Hayallerinin de hayal kırıklığının da sandığı kadar küçük olmadığını anladı acı bir şekilde. Gelen parşömen ne kadar değerli olursa olsun beklentilerinin fersahlarca altındaydı. Bu yüzden değersiz görmüştü bu kağıt parçasını.

Mantığının tekrar kontrolü ele almasıyla parşömeni açıp okumaya başladı. Düşündüğü gibi yeni bir görevi vardı. Kağıtta belirtilene göre acil bir işti. "Acilse önemlidir de!" Gözleri parladı Butsuo'nun. Önünde kendini ispatlaması, adını duyurması, sevdiğinin gözüne girmesi için yeni bir şans vardı. "BU GÖREVİ ÖYLE BİR BAŞARACAĞIM Kİ LAAĞĞNN!" Gaza gelmiş, kendini bağırmaktan alamamıştı. Parşömeni hemen kenara atıp yarın için hazırlıklara başlamıştı. Yeni, temiz kıyafetler çıkarıp kenara koymuş, shinobi çantasını tekrar kontrol etmiş, kahvaltısını planlamış, saatinin alarmını ayarlayıp erkenden yatmaya gitmişti.

Güneş ay ve yıldızların yerini almadan uyanmış, heyecanla hazırlıklara başlamıştı. Dünden bugün neler yapacağı kafasında planlıydı ve her şey plana göre gitmişti. Yüz yıkama, yemek yeme, üst değiştirme gibi rutine bağlanmış işlerdi zaten bunlar. Evdeki işleri biter bitmez de Ishichou Binası'nın yolunu tutmuştu. Hiç yıldız yoktu gökte. Arkadaşının açıklamasını daha dikkatli dinlemediğine üzüldü.

Kısa süren yolculuktan sonra hedefine ulaşmıştı. Etraf shinobi kaynıyordu ve bu shinobilerin hepsinden olumlu bir hava seziyordu Butsuo. Bu durum tabii ki hoşuna gidiyordu. Hedefine yaklaştığının küçük bir göstergesi, hedefi yolunda attığı ilk adımların bir sonucuydu onun için bu durum. Yavaş yavaş tanınmaya, adı duyulmaya başlamıştı. "Ah bir de o duysaydı..." Yine de bu başarı onun için yeterli değildi. Çok daha büyük başarılara layıktı o...

Toplantı odasında ise günün olumlu havası söner gibi olmuştu. Yanında başka bir shinobi daha vardı ve Narita Nori'nin onlara görevi açıklaması gerekiyordu... Kadının konuşmaları sinir bozan cinsten olsa da Butsuo'nun da heyecanı ve sabrı vardı. "Merak etme, eninde sonunda konuya girmek zorunda. Aciliyeti olan bir işe atandık." Kendine her şeyin iyi olacağını telkin etmesi bir yere kadar işe yaradıysa da en sonunda Butsuo da pes edip yavaştan kadının boş konuşmasından sıkılmaya ve sinirlenmeye başladı. İşte bu sıralarda mucizevi bir şey oldu ve Nori konuya girdi!

"Kısaca hırsızı bulmamız gerekiyor..." Görevi bu şekilde özetlemişti sinirleri yavaştan yatışan Butsuo. Pek karakterine uygun bir görev olmasa da görev görevdir, elinden gelenin en iyisini yapacaktı. Aldıkları bilgiler göreve başlamak için yeterliydi aslında ama aklına takılan bir nokta vardı Butsuo'nun. Yanındaki görev arkadaşına baktı birkaç saniye. Bu noktayı Nori'ye sormak konusunda şüpheleri vardı. İkisini de etkileyebilecek sonuçları olabilirdi sorunun. Yine de sormaktan geri durmadı."Ortada bir soyadı benzerliği mi var yoksa Kaneru bir yakınınız mı?" Bir şeyler ima etmeye falan çalışmıyordu bu soruyla ve ses tonu, konuşma biçimi de gayet düzdü. Bir yakınının masum mu suçlu mu olduğunu gösterecek bir soruşturmanın yönergelerini vermek, açıklamalarını yapmak istemsizce olsa bile bir taraflılık taşıyabilir. Bilmek işimize gelir. Yavaş yavaş görev için gerekli ruh haline girmeye başlıyordu...
Image
► Show Spoiler
User avatar
Shimada Kazuo
Posts: 123
Joined: September 1st, 2018, 1:31 am

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by Shimada Kazuo » September 4th, 2018, 10:55 pm

Güneşin dağların arkasına gömülmesiyle Kazuo’nun devriye görevi bitmişti. Ishigakure’nin dar sokaklarında yavaş adımlarla ilerliyordu zihni alışagelmişin dışında bir şekilde tamamen boştu ıssız bir çölü andırıyordu, bu sırada shinobilikten sıkıldığını fark etti aslında başından beri ilgi duyduğu şey, shinobilik değildi. Onur, şöhret ve kahramanlık gibi şeylerde değildi. Bu yolculuğun amacı, Fuuinjutsu’yu öğrenmek ve gizemlerini çözmekti. Ama bu uğurda hiçbir şey yapamıyorum.

Gennin iken Fuuinjutsu öğretilmemesini anlayabiliyordu lakin Chuunin olduğunda hatta bir Chuunin sınavının güvenliğini sağlamak için kendisine güvenildiğinde sonunda o seviyeye geldiğini düşünmüştü Kazuo. Görevini yerine getirip köye döndüğünde Fuuinjutsu öğrenmek için tekrardan üstlerine başvurup tekrardan reddedildiğinde saygılı bir şekilde onları anladığını söylerken içinden bildiği nadir küfürleri saymaya başlamıştı. Dün gibi hatırlıyordu düşüncelerini: Hazır olmadığımı söylüyor, piç kurusu. Ben bunun için doğdum, altı yaşından beri hazırım. Sakın bana hazır olmadığımı söyleme orospu çocuğu. O günden beri isteğini bir daha dile getirmemişti, neden reddedildiğini bilmiyordu lakin reddedileceğini biliyordu ve bu yeterliydi.

Bu olaylardan ötürü köyden kaçmayı bile düşündüğü zamanlar olmuştu, böylece hedeflerimin önünde şu saçma bir sistem duramayacak. Lakin peşinden koşturacak can sıkıcı Chuuninleri ve bir öğretmen bulma zorluğunu düşününce bu saçmalığa biraz daha katlanması gerektiğine karar vermişti. Biliyorum çoban ve koyun sürüsü elbet bir gün etik olmadığı bahaneleriyle çalışmalarımın önüne geçmeye çalışacak, o zaman kaçacağım lakin şimdi değil.

Bu hatıraların sonuna geldiğinde yolun da sonuna gelmişti. Gecenin karanlığını aydınlatan yıldızlara ve aya kısa bir bakış attı. Saat bir falan herhalde. Bu sırada kapısının önündeki parşömene takıldı gözü. Yine sıkıcı bir görev. Yerden alırken Ishigakure’nin amblemini görmesiyle tahminlerinin doğruluğu kanıtlanmıştı. Notu yerden alıp koltuğun üzerine fırlattı zira parşömenle ilgili hiçbir heyecanı yoktu. Kıyafetlerini değiştirdi, yemek yedi ve duşunu aldıktan sonra koltuğa geri döndü. Parşömeni açıp okuduktan sonra buruşturup çöpe attı.

Fuuinjutsu hakkında bir şeyler okuduktan sonra yatağına girdi. Gözlerini kapadı ve yaklaşık iki dakika sonra tamamen boşalmış olan zihninde kocaman kıpkırmızı bir soru işareti belirdi. Yatağından aniden kalktı ve koşarak kapıya yöneldi o kadar hızlıydı ki ayağı kaymıştı dengesini kaybetmesine rağmen duvardan destek alması sayesinde düşmemeyi başarmıştı lakin bu sırada duvarda asılı duran yılan tablosunu yere düşürmüştü. Önemsemeyip pijamaları ve ev terlikleriyle dışarıda gezinmeye başladı. Sokaklarda yaklaşık yarım saat boyunca bir şeyler aradı ve sonunda aradığını buldu. Kedi, gece kadar siyah dört ayaklı bir memeli.

"Gel pisi pisi. Gel, gel.”, diye tekrarlardı birkaç sefer. Kediyse gerildi ve kaçmaya hazır bir vaziyette Kazuo’yu süzdü keskin gözlerle. Ürkek ve uygun bir kedi. Kazuo B Kininaru Kimochi’nin el mühürlerini yaptı ve kediyi tekrar çağırdı beş dakikalık bir uğraşın ardından kedi arkasını döndüğünde aklına bir fikir geldi ve elinden gelenin hepsini kullanarak yüksek sesle bağırdı: "Miyav, miyav!!!" Sarhoşların deli galiba dediğini duyabiliyordu, kedi en sonunda pes etmiş ve koşarak uzaklaşmıştı. Kazuo ise rahatlamış bir şekilde evine döndü, aceleden açık bıraktığı kapısından içeri girdi ve yatağına girip uyudu. Hayvanları etkilemiyormuş.

Ertesi sabah uygun bir saatte kalkıp rutin işlerini halledip Ishigakure’nin güneşinin altında yürümeye başlamıştı, hava sıcak değildi zira bu zamanlar günün en serin zamanlarıydı.

Binaya girdiğinde Chuuninler’in kendisini saygıyla selamlaması hoşuna gitmişti, onlardan bir nebze de üstünmüş gibi hissetmeye bayılıyordu. Jouninler’in gurur dolu bakışlarıysa mide bulandırıcıydı. O kadar gurur duyuyorsanız, güveniyorsanız niye Fuuinjutsu öğretmiyorsunuz orospu çocukları diye bağırmak istedi ama yapamadı. Güler yüzle karşılık verdi üstlerine.

Odaya girdiğinde karşısında bulduğu Jounin yüzünden biraz bozulmuştu. Şöhretiyle shinobiliğini tamamen ayrı kefelere koyduğunu umdu lakin sözleriyle öyle olmadığının farkına vardı. Yanındaki shinobiyi tanıyordu ismi biraz bulanık olsa da o saçları nerede görsem hatırlarım diye düşündü. Kendi saçları gibi beyaz saçları vardı shinobinin ama kendisininkinin aksine tamamen çılgıncaydı.

Kadının laflarını yüzüne takındığı maskeyle dinlemeye çalıştı, görev aşkıyla yanıp tutuşan iyi çocuk maskesi. Ama sözleri o kadar anlamsız ve saçmaydı ki maske bile eriyip gitti konuşmalarının sonuna doğru Kazuo'nun yüzü söyleyin görevimizi de gidelim diye çığlık atıyordu adeta.

Ve Nori bu bakışların etkisiyle mi bilinmez ama en sonunda görevi anlatmıştı. Görev kısmen Kazuo’nun sevdiği cinstendi, kavgasız ve sessiz. Görünüşünün böyle olması sevindiriciydi ama en sonunda bir savaşa girmemiz gerekecek her zaman öyle olur.

Konuşma bittiğinde görev partneri Kazuo’nun da fark ettiği detay hakkında bir soru sormuştu, cevabını aldığım sürece soruyu kimin sorduğu önemsiz.

Ve cevabı beklemeye başladı.


In a world without gold we might've been heroes!
Künye
İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 37.500
Prestij: 8
Kullanılabilir GP: 20

Motivasyon
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.

Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 2
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin No Jutsu
Shinkuutai
Shinkuu Gyouku
Kaiten Shuriken
Zanshuu no Jutsu
Taijutsu
Musatsu - C Rank

Fuuinjutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
Raigen
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
► Show Spoiler

Standart shinobi çantasına benzer çanta
Ödüller:
Hırsız Kim - C Rank
4. Yoklama
Chakra Taşları
[Ishigakure - Operasyon] Kita Usagi & Shimada Kazuo & Oita Butsuo
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by GM - Naruto » September 5th, 2018, 9:14 am

Butsuo’nun sorusuyla birlikte ikiniz de Nori’nin vereceği cevabı beklemeye koyuluyorsunuz. Nori bakışlarını üzerinizde bir kez daha gezdirirken “Aaaahh!” diyerek başını bir kez daha geriye atıyor ve gözlerini yine kısarak “Gerçekten merak ettiğiniz şey bu mu?” diyor küçümser bir ses tonuyla. İkinizden de bu sorunun ciddiyetinin aksini gösterir herhangi bir mimik göremeyince “Yani bu odada, baş başa kalmış sayılırız ve sizin merak ettiğiniz şeye bakın! Gençler çok toy… Saçlarımın ne kadar güzel olduğunu ve nerede kestirdiğimi sorabilirdiniz! Ya da hiç değilse nerede yemek yiyeceğimiz… Sizin yerinizde olmak için ruhunu şeytana satabilecek onca insan var, benimle bu yakınlıkta konuşabilme imkanınız var ve soruya bakın! İnanılmazsınız… Tek kelime ile inanılmaz!” diyor. Yüzünde bir hayal kırıklığı ifadesi yaratan Nori, bunun kaynağının sizler olduğunu göstermekten de hiç çekinmiyor. Fakat yine de tüm konuşması sonlandığında sanki çok önemsiz bir detaydan bahseder gibi “Kaneru benim en küçük kardeşim.” diyiveriyor.
Off Topic
Niyetim uzun uzun yol RP'si yaptırmak değil, ancak RP'lerinizde yola çıkacağınızı belirten bir ifade kullanmadığınız için GM mesajını burada kesmek durumunda kaldım. Eğer başkaca soru veya sorularınız bulunmuyorsa, yayan bir şekilde birkaç günlük yolculuğun ardından sorunsuzca akşam vakitlerinde Chibu Kasabası'nın yakınlarına geldiğiniz belirtebilirsiniz. Böyle bir durumda yolda konuştuklarınız, planlarınız ve başkaca önemli şeyler var ise bunları belirtebilirsiniz.

Ayrıca yazılardaki renklendirmelerinizde koyu renk kullanmamanızı rica ediyorum.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 328
Joined: September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by Oita Butsuo » September 5th, 2018, 1:26 pm

Sorusundan sonra herhangi bir şey ima etmediğini iyice belli etmek için dümdüz, ölü bir suratla dinlemişti Nori'yi. Bu konuda zorluk çekse de... Kadının konuşmalarından şüphe duyması gerekir mi diye bir iç hesaplaşma yaşıyordu bir yandan da. Konuyu uzatıp uzatıp en son lak diye cevap vermesi aklını karıştırıyordu. Bunun sadece tedirginliğini saklamaya çalışan bir abla olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyordu. Ayrıca Nori'yle pek bir muhabbeti olmasa da köyde bu tarz davranışlarıyla ünlü olduğunu biliyordu. "Güvenilir bir Jounin'den şüphe etmeme gerek yoktur herhalde."

Bekledikleri cevabı aldıktan sonra önce anladım anlamında kafasını salladı ardından da gözlerini görevdaşına çevirdi. "TEKRAR KONUŞMAYA BAŞLAMADAN BURADAN KAÇMALIYIZ!" Yalvaran bakışlardı bunlar... Ayrıca onu simaen tanıdığını da fark etti. Ona bakarak bir süre bekleyecek, sorulacak başka soru kalmadığından emin olduktan sonra da "İyi günler." diyerek odayı terk edecekti. Odanın dışında ilk işi bu Chuuninle tanışmak olacaktı. Elini uzatarak "Merhaba, ben Oita Butsuo, bu görevde takım arkadaşın olacağım." diye kendini tanıtacaktı. "Görevin başarısı için takım çalışması muhakkak önemli. Şimdiden iyi bir iletişim kuralım ki görev hem başarılı hem zevkli olsun." Tanışma faslından sonra da iş konuşmaya başlayacaktı. "Bir planın veya fikrin var mı?" Kendisinin şimdilik bir fikri olmadığı için takım arkadaşından bir şeyler bekliyordu. "Şu seviyede bir fikir, program sahibi olmak zor gibi dursa da belli olmaz."

İş de konuşulduktan sonra geriye işe koyulmak kalıyordu. Nori'nin konuşmalarıyla zaten sabrı bir yere kadar zorlanmış olan Butsuo artık dayanmakta güçlük çekiyordu. Takım arkadaşına "artık gidelim mi?" der gibi bir bakış attı onay beklercesine. Onayı alması durumunda hiç beklemeden yola koyulacaktı.

Butsuo köy dışına çıkmayı da yolculukları da seviyordu. Hayat görüşünü oluşturmasına yardımcı olmasının yanı sıra ününü yayması için de bir fırsattı köy dışı görevleri. Dedikodu denen mekanizmayı ve gücünü biliyordu. "Neden benim ünüm de aynı yolla büyümesin ki?" Yolculukların ise kafa dinlemek ve düşünmek için uygun durumlar yarattığı için seviyordu. Kendisini dinlemek çoğunlukla onu bir şeylerden şüphe ettirse ve üzse de bu süreçten geçmeden gelişemeyeceğini de biliyordu. Bu seferki yolculuk ise ormanlık bir alanda geçecekti. "Bol yeşilli..."

Butsuo yolculuğu iç hesaplaşması için bir fırsat olarak gördüğü için yol boyunca pek konuşmayan bir kişiliğe sahipti. Havadan sudan konulardan biraz konuştuktan sonra kendi dünyasına kapanacağını kendi de iyi biliyordu. Düşündüğü şeyler ise genelde Kumiko ve onu nasıl memnun edeceğiyle alakalıydı. Bir de kavuşup sonsuza dek mutlu oldukları fanteziler... "Aaahhhh..."

Yolculuğun ilk günü bu şekilde geçmişti. Hava kararırken gece konaklama kararı alıp hazırlıklar yapmışlardı. Butsuo bir kuşun yuvasından doğmamış yavrularını almış, bu yavruları ateşte pişirip yemişlerdi. Yani yumurtaları... Ardından da nöbetler ayarlanmış ve istirahate geçilmişti. Butsuo kendi nöbetlerinde etrafı izlediği kadar gökyüzündeki yıldızları da izlemişti. Yavaş yavaş yerlerini oturtmaya başlıyordu. Gözle fark edilmeyecek yavaşlıkta kayarak yollarına devam etmeleri de hoşuna gidiyordu.

Yıldızlı gecenin sabahın ilk ışıklarıyla son bulmasıyla tekrar yolculuk macerası başlamıştı. Gece aklına gelen "İnsanlar gerçek kişiliklerini yolda gösterir." lafı onu gün içinde takım arkadaşıyla daha fazla iletişim kurmaya zorlamıştı. Yine havadan sudan konular olsa da yolculuğun daha gürültülü geçtiği bir gerçekti. Görev anıları, geninlik günleri, köyün ve dünyanın son durumu... Küçük konuşmaları seviyordu Butsuo, eğlenceli bir yolculuk geçirmişti. İkinci gece de aynı şekilde kamp kurma kararı almışlardı. Bu seferki yemekleri ise balık olmuştu. Gün içinde bol enerji harcasalar bile sağlam beslenerek ve uykularını mümkün mertebe alarak kendilerini toparlıyordu. Normal bir insan olsa bu düzenle aynı verimi alamazdı. "Ama biz shinobiyiz! Bunun için eğitildik." Yorgun olmak, oradan oraya koşuşturmak, sorunlara çözüm bulmak...

Üçüncü gün, güneş tüm kızıllığıyla tepelerden kaybolurken Chibu Kasabası'nın uzaktan görünmesiyle bu yolculuğun da sona ermek üzere olduğu anlaşıldı. Artık gerçek işe girişme zamanı gelmişti. "Belki de plan yapmanın..." "Direk shinobi yerleşkesine de gidebiliriz bir hana gidip konaklayabiliriz de. Bir plan yapacaksak şimdi tam sırası olabilir." diyerek görevdaşına bir bakış attı Butsuo. Kendi aklına da bir fikir gelmişti bu teklifi sunarken. "Belki birimiz sivil gibi olayı çözmeye çalışabilir ve iki koldan çalışabiliriz. Nori tüccarın hala kasabada özgür gezdiğini söylemişti. Ajanlık tarzı gizli işler yani..." "Fena fikir değil aslında ha, nasıl aklıma geldiyse..."
Image
► Show Spoiler
User avatar
Shimada Kazuo
Posts: 123
Joined: September 1st, 2018, 1:31 am

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by Shimada Kazuo » September 5th, 2018, 3:54 pm

İsmini hatırlayamadığı takım arkadaşının vereceği cevabı beklerken yine Nori saçma sapan konuşmaya başlamıştı, Kazuo’nun bu kadının nasıl Jounin olduğu hakkında şüpheleri vardı. Yeteneklerini sorgulamaktan ziyade sınavlarda nasıl “ciddi” bir moda girdiğini merak ediyordu, belki de dövüşürken de karşısındakini taciz etmeyi tercih ediyordur. Nori bir yandan kendini övmeye diğer yandan da Kazuo ve görev arkadaşının hormonlarını yermeye devam ederken Kazuo yine ifadesiz suratını korumuştu en azından denemişti. Aklındaysa olasılıklar hakkında bir çok soru işareti vardı, benim yerimde uçkurusuna düşük, azgın bir shinobi olsa ne olurdu? Aklında beliren düşünce bulutlarını bir Jounin o kadar düşemez düşüncesiyle dağıtırken bulutlar küçük bir soru işaretine dönüştü ve zihninin karanlık köşelerinde yer edindi.

Bu köyde Jounin olmak için garip ve sıradışı bir özelliğinin olması gerekiyor galiba; Nori, Juzo Shijo. Yada diğerleri fazla normal olduğu için unutulup gidiyorlar.

Aklındaki diğer bir soru işaretiyse "Bize yapılan şeyler erkek bir Jounin tarafından düşük rütbeli kızlara yapılsa ne olurdu?” idi. Fazla soru sormaya başladığını fark ettiğinde duraksadı Kazuo. Bu soruların cevaplarını bulamayacağım en azından bugün o yüzden daha fazlasını sormama gerek yok.

Düşünmeyi bıraktı ve Nori’yi biraz daha dinledi. Jounin konuşmasının sonunda aradıkları cevabı çok önemsiz bir şeymiş gibi söylemişti bu anda Kazuo zincirlerinin kırıldığını hissetmişti artık zincileri kırılmış yaşlı bir köle, kafesinden kaçmış beyaz bir güvercin gibi hissediyordu. Bu sırada takım arkadaşının bakışlarını fark etti o da benimle benzer bir durumda diye düşündü. Yapmak istemiyorum diye iç geçirdi lakin yapması gerektiğini biliyordu yapacağını da. “Tanıştığımıza sevindim, Nori-sama. Umarım yine bir görevde karşılaşırız eğer başarılı bir görev geçirirsek ödül olarak yemek ısmarlamanız fena olmaz. Görev sonunda bunu konuşabiliriz.”, dedi ve gülümseyerek arkasını döndü. Midem bulanıyor. Umarım unutulup giden bir söz olarak kalır, bu saçmalığa birkaç saat daha katlanamam. Yine de Fuuinjutsu öğrenmek için Jouninler’den birinin köye beni tavsiye etmesi oldukça yardımcı olabilir, bu fırsatları değerlendirmeliyim.

Sözlerinin ardından Nori’nin eğer verecek bir cevabı varsa dinledik ve ardından odadan çıktı. Derin bir nefes çekti ve görev arkadaşının sözlerini dinledi. “Açıkçası görevi duyduğumda aklıma gelen bir plan var, plan hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum. Amacımız sorgularda soracağımız sorularla ifadeleri arasında bir açık yakalamak olmalı. Eğer iki adamında konuşmalarından bir şey çıkaramazsak tüccarla yalnız kalacağım bir konuşma da, onun lehine rapor vereceğimi ve hiç uğraşmadan onu bu işten kurtaracağımı, karşılığındaysa alacağı tazminatın küçük bir kısmını isteyebilirim. Eğer onu aldatabilirsem fazla zor bir görev olmaz bizim adımıza. Ayrıca çokta güçlü olmasa da Kininaru Kimochi adlı insanların bana güvenmesini sağlayan bir genjutsum da var kuşkusuz bize yardımcı olacaktır.

Son olarak içimden bir ses, üçüncü bir kişinin de olayın içinde olduğunu söylüyor belki paranoyakça ama şuan olaylarda tutarsızlık olduğunu düşünüyorum bu yüzden odağımız sadece shinobi ve tüccar üstünde olmamalı çevrede ki insanlara da dikkat etmemiz gerekiyor. “
, dedi ve uzun konuşmasının ardından derin bir nefes daha çekti. Normalde çok uzun cümleler kurmazdı lakin plan dediğinde Kazuo için akan sular dururdu, uzun uzun anlatır ve diğer konuları unuturdu bile. İsmini söylemediğini ise bu sırada fark etti “Demin ki davranışım için kusura bakma biraz fazla heyecanlıyım da. Tanıştığımıza memnun oldum Butsuo, Shimada Kazuo.” Heyecanlı? Küçük ve zararsız bir yalan.


Takım arkadaşı hakkında memnundu en azından ilk izlenim olarak. Nori faciasından sonra çekilmez birisiyle yolculuk ve o kişiyle görev tamamlamak çok zahmetli olurdu lakin Butsuo çok uyumsuz biri gibi durmuyordu, ilk izlenimleri doğruysa görevi sıkıntısız tamamlayacaklarına inanıyordu.

Konuşmaları bittiğinde yola koyulmuşlardı, ormanlık bir yoldan yayan bir şekilde geçerken biraz geyik yaptıktan sonra Kazuo kendi köşesine geçip –Butsuo’da.- düşünceleriyle yalnız kalmışlardı. Butsuo’nun getirdiği tadı epeyce hoş bir yumurta yedikten sonra sırayla uyumuşlardı.

İkinci günün ardından Chibu Kasabası’na vardıklarında Butsuo yine bir soruyla gelmişti Kazuo’ya. “Köydeyken sunduğum planı uygulamak istiyorum lakin senin planınla çelişmiyor hatta ikisi birbirini destekliyor. Ben Shinobi olarak Kaneru’nun yanına gideceğim ve bir konuşma yapacağım. Sen de sivil olarak tüccarla konuşup bir şeyler öğrenebilirsin ve gece shinobi yerleşkesinde buluşup bilgi paylaşımı yaparız. Ertesi gün ben tüccarın yanına giderim ve onu bir shinobi olarak sorgularım sen de istersen Kaneru’yla konuşursun.”, dedi ve yaptıkları iş bölümüyle birlikte Kazuo shinobinin tutulduğu yere giderken Butsuo'dan ayrıldı.


In a world without gold we might've been heroes!
Künye
İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 37.500
Prestij: 8
Kullanılabilir GP: 20

Motivasyon
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.

Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 2
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin No Jutsu
Shinkuutai
Shinkuu Gyouku
Kaiten Shuriken
Zanshuu no Jutsu
Taijutsu
Musatsu - C Rank

Fuuinjutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
Raigen
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
► Show Spoiler

Standart shinobi çantasına benzer çanta
Ödüller:
Hırsız Kim - C Rank
4. Yoklama
Chakra Taşları
[Ishigakure - Operasyon] Kita Usagi & Shimada Kazuo & Oita Butsuo
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by GM - Naruto » September 6th, 2018, 7:36 am

Chibu Kasabası, bir kasabadan ziyade büyük bir ticaret merkezi gibi görünüyor gözünüze. Hemen hemen her yapının önünde, kimi taşa oyulmuş kimi ise basit bir tahta üzerine yazılmış yazılarlar ticarethanelerinin isimleri yazıyor. Bu ticarethanelerin büyük bir çoğunluğu ise hanlar ve oteller oluşturuyor. Dolayısıyla kasaba, yerleşik halkından ziyade bu han ve otellere gelen kişilere ait gibi duruyor. Ancak henüz daha kasaba girişinde gördüğünüz Ishigakure alınbandı taşıyan bir shinobi, içinizdeki güven tohumlarını yeşertiyor. Karşılıklı olarak selamlaşmanızın ardından görev için geldiğinizi bu shinobiye belirtiyorsunuz. Karşınızda duran shinobi size kasaba içerisinde bulunan koruma birliklerinin konuşlandığı binayı tarif ettikten sonra, bu birlikten sorumlu olan kişinin Jounin Ametsuchi Koji olduğunu belirtiyor. Her ne kadar planınız doğrultusunda ayrılıp göreve konu olan iki şahıs ile ayrı ayrı konuşma niyetiniz olsa da, Narita Kaneru'nun yerini bilmenize karşın, kervan sahibinin nerede olduğu konusunda bir fikrinizin olmaması, hanlar ve otelleri tek tek ziyaret edip bu adamı bulmanın epey uzun süreceği ve hepsinden de önemlisi, kasabadaki shinobilerin lideri konumunda olan Jounin Ametsuchi Koji'ye görev ile ilgili geldiğinizi belirtmeksizin birtakım faaliyetlere girişmenizin sakıncalı olabileceği şeklindeki nedenlere, bu planı şimdilik bir kenara bırakarak koruma birliklerinin konuşlandığı binaya gitmeye karar veriyorsunuz.

Chibu Kasabası'nın hanlarını ve otellerini bir bir arkanızda bırakırken, kasabada onlara tüccar ve turistin olduğunu fark edebiliyorsunuz. Mevcut bu durum, Kaya Ülkesi'nin ekonomisi bakımından oldukça sağlıklı bir görüntü çizse de, ilerlemeniz esnasında az sayıda gördüğünüz shinobi görmüş olmanızın, güvenlik açısından herhangi bir zaafiyet oluşturup oluşturmayacağı sorusu kafanızda uyanıyor. Her ne kadar bazı shinobilerin kendilerini gizleyerek de güvenlik faaliyetlerini sürdürdüğünü düşünseniz de, bu bile kafanızdaki sorunun silinmesine engel olmuyor.

Dört katlı, tamamen taştan yapılmış, bir hayli sağlam ve güvenli duran koruma birliğine ait binanın önüne geldiğinizde, kapı sizler için açılıyor. Anlaşılan kasabaya geldiğinizin haberi sizden önce koruma birliğine ulaşmış olacak ki, sizleri Ishigakure alınbanıd takmış bir shinobi karşılıyor. Oldukça sıcak olduğunu söylenebilecek bu karşılamanın ardından ise Ametsuchi Koji'nin sizi beklediğini söylüyor. Bina içerisine girdiğinizde ise, ilk karşınıza çıkan, aşağıya ve yukarıya giden merdiven oluyor. Sizi karşılayan shinobi ile merdivenleri çıkıp hemen sol tarafınızdaki bir odaya yöneliyorsunuz. Shinobi kapıyı tıklatıp açtıktan sonra sizi odaya buyur ediyor.

Odaya girmenizin ardından sizi karşılayan shinobi dışarıda kalacak şekilde kapıyı kapatıyor. Hemen karşınızdaki masanın arkasında ise, hemen hemen Butsuo ile aynı uzunlukta, ince, zarif bir görünüme sahip, sarı saçları sırtına kadar gelen, arkası size dönük olan Ametsuchi Koji'yi görüyorsunuz. Koji önündeki camdan ayrılıp sizlere dönerken, adamın zarif görüntüsünün yüzüne de yansıdığını net bir şekilde görebiliyorsunuz.

Ametsuchi Koji
Image
Sizlere ufak bir tebessümüm ardından, masanın iki yanındaki koltuklara davet ederken, son derece kibar ve görünümüne yaraşır zariflikteki bir ses tonuyla “Öncelikle hoşgeldiniz demek istiyorum. Ben Chibu Kasabası koruma birliklerinden sorumlu Ametsuchi Koji.” diyerek söze giren Koji'nin yüzünde son derece memnuniyetsiz bir ifade belirirken “Malesef böylesine utanç verici bir olay ile anılmış bulunuyoruz. Ishichou-sama'ya bu olayı çözeceğimi belirtmiştim, ancak kendisi tarafsız bir araştırmanın daha doğru olacağını iletti. Eh, çok haksız da olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta buradaki shinobiler bizlere herkesten daha yakın. Ama bir yandan da görevimiz kasabanın güvenliğini sağlarken buradaki misafirlerin hem canlarını hem de mallarını aynı şekilde güvende tutmak. Durum böyle olunca da, size yardımcı olmak dışında elimden bir şey gelmiyor. Evet, sizler için ne yapabilirim?” diyerek konuşma sırasını size bırakıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Shimada Kazuo
Posts: 123
Joined: September 1st, 2018, 1:31 am

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by Shimada Kazuo » September 7th, 2018, 12:12 am

Konuşmaların ardından kasabayı süzmeye başladı Kazuo lakin gördüğü şey bir kasabadan ziyade ticaret merkeziydi, hanlar, oteller ve niceleri… Bu görüntü bile Kazuo’nun bu kadar hanın arasından doğru olanı nasıl bulacağız diye düşünmesine sebep olmuştu. Girişte gördüğü shinobi Ishigakure’nin buranın güvenliğini ciddiye aldığını düşündürmüştü. Öyle yapmalılar zaten. Bu kadar han ve otel olması oldukça işlek bir yer olduğunu gösterir ve tüccarlar tarafından yolları aşındırılmış köyler her zaman potansiyel bir hedeftir.

Shinobiyle selamlaştıktan sonra onunla ufak bir muhabbete giren Kazuo, shinobilerin konuşlandığı mekanı öğrenmişti ve Butsuo ile ufak bir istişareden sonra planlarını değiştirdiler. Biraz aceleci davrandık, burada ki rütbeli kişiye geldiğimizi rapor etmeli ve faaliyetlerimiz konusunda onları bilgilendirmeliyiz. Ayrıca tüccarın nerede olduğunu da bilmiyoruz zaten buranın daha küçük bir yer olduğunu sanmıştım tüm kasabayı gezerek onu bulmamız imkansız gözüküyor.

Binaya doğru ilerlerken kasabanın korumasının başlar da verdiği iyi izlenimi koruyamadığını fark etti Kazuo. Tahmin ettiğimden çok daha fazla tüücar var ve daha az shinobi. Her ne kadar aralarında sivil bir şekilde gezen shinobiler olsa da bu yine de bölgenin güvenliğini “iyi” statüsüne çıkaramaz. Kazuo görev arkadaşıyla birlikte ilerledi ve en sonunda shinobi binasının önüne geldiler. İçeriden çıkan shinobinin karşılamasının ardından binaya girdi etrafı süzerek karşısına çıkan merdivenleri çıktı, shinobiyi takip etti ve kendilerini götürdüğü odaya girdi. Karşısında Ametsuchi Koji’yi gördü, uzun sırtına dökülen sarı saçları, çekik mavi gözleri ve ince bir dudağı vardı. Benden daha kısa ve çok daha ince diye düşündü Kazuo.

Davet edilmelerinin ardından sağdaki koltuğa geçip oturdu Kazuo. Edepli ve resmi bir şekilde oturuyordu bir eli tüysüz çenesinde gezinirken solgun mavi gözleri direk adamın çekik gözlerine bakıyordu. Zarif ses tonuyla yaptığı konuşmayı dikkatli bir şekilde dinledi. Bu adamda bizim gibi kahverengi sıçıyor çok saçma. Kami-sama ona daha asil bir sıçma şekli vermeliydi! Hmmm, acaba bokun rengini değiştiren bir jutsu üretebilir miyim?

Konuşma sırası kendilerine geçtiğinde Kazuo biraz duraksadı, görevin başından beri çok konuştuğu için Butsuo’nun sürekli kendini ön plana atmaya çalışan shinobilerden olduğunu düşünmesini istemiyordu lakin sırf bu yüzden susmanın saçma bir tavır olduğunu düşünerek konuşmaya başladı, eğer söyleyecek bir şeyi varsa benden sonra ekler.

“Tanıştığımıza memnun oldum ben Shimada Kazuo. Ishichou-sama yakınızda ki birini sorgulamanın yükünü sizden almak istemiş olmalı en sonunda objektif davranacağınızdan şüphesi olduğunu sanmıyorum Koji-san.

Fuuin.. Öhm. Kaneru’nun ve tüccarın verdiği ilk ifadelerinin yazılı olduğu belgeler, tüccarın ismi, halk tarafından nasıl bilindiği, ne sattığını öğrenmemiz güzel olur. İddia edildiği gibi Amegakure’den mi geliyor bu kesin mi? Ve daha önceden benzer olaylara karışmışlığı var mı?

Ayrıca Kaneru’nun nasıl birisi olduğu hakkında sizin kişisel düşüncelerinizi de almak isterim ve daha önce böyle bir şeyle suçlandı mı? Ve tabi ki tüccarı nerede bulabiliriz?”
, diyerek Butsuo’nun ekleyecek bir şeyi olup olmadığını beklemeye başladı.


In a world without gold we might've been heroes!
Künye
İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 37.500
Prestij: 8
Kullanılabilir GP: 20

Motivasyon
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.

Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 2
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin No Jutsu
Shinkuutai
Shinkuu Gyouku
Kaiten Shuriken
Zanshuu no Jutsu
Taijutsu
Musatsu - C Rank

Fuuinjutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
Raigen
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
► Show Spoiler

Standart shinobi çantasına benzer çanta
Ödüller:
Hırsız Kim - C Rank
4. Yoklama
Chakra Taşları
[Ishigakure - Operasyon] Kita Usagi & Shimada Kazuo & Oita Butsuo
► Show Spoiler
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 328
Joined: September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by Oita Butsuo » September 7th, 2018, 11:06 am

Kazuo, köyden ayrılmadan yaptığımız plana benim şu an sunduğum fikri ekleyebileceğimizi ve öyle devam edebileceğimizi söyleyerek cevap verdi. Gayet de mantıklı, güzel bir planımız oldu böylece. Nur topu gibi, tü tü tü... Çok da üstünde durmamış gibi göründüğümüz ama başarılı sonuçlar elde ettiğimiz plan yapma sürecimizden sonra Chibu Kasabası'na yöneldik. Tabii buraya kasaba diyebilirsek. Daha çok büyük bir pazara benziyor. Gözlerim dükkan olmayan bir yapı bulmakta zorlanıyor. Tabelaları biraz daha inceleyince çoğunun dükkan değil otel, han gibi konaklamalık yerler olduğunu anladım.

Kasabanın girişinde ise bir Ishigakure shinobisi bekliyordu. Asayiş berkemal! Adamla selamlaştıktan sonra kimiz, niye buradayız kısa bir özet geçtik adama. Adam da bize gereken bilgileri verdi. Shinobi karakolunun yerini ve başlarındaki adamı öğrendikten sonra zaman kaybetmeden yola koyulduk. Yolda ise yaptığımız planın sıkıntılı kısımlarını fark ettim. Kasaba sandığımızdan büyük ve kalabalık bir yer. Yetmezmiş gibi han ve otel sayısı çok fazla. Tüccarı bulmak epey şans gerektiren bir iş. Bir de yerleşkenin başındaki Jounin'e haber vermeden kendi başımıza bir şeylere girişmek sıkıntı yaratabilir. Adamın çöplüğündeyiz sonuçta, onun kurallarını da bir dinlemek lazım. Uyacağımızın garantisini veremem ama.

Shinobi karakolu taştan yapılmış, 4 katlı bir bina. Heybetli bir görünümü var. Biz gelir gelmez de kapılar açıldı. Demek ki gizli işler yürüten bir ekip de çalışıyor. Güzel güzel... Yoksa güvenlik için yeterli personel yok gibi duruyor. Gayet hoş karşılandık karakolda. Varlığımızdan hoşnut gibi meslektaşlarımız. Hoşuna gidiyor tabi insanın bu durum.

Sorumlu Jounin Ametsuchi Koji'nin bizi beklediğinin söylenmesiyle bu sıcak ortamı terk etmek durumunda kaldık. Aşağı ve yukarı giden merdivenlerden yukarı giden merdivenleri tercih ettik ve sola dönerek Koji'nin odasına ulaştık. Bizi getiren shinobi kapıyı tıklatıp bizi içeri aldıktan sonra kapıyı dışarıdan kapattı. Böylece Koji'yle baş başa kaldık.

Koji, boy pos olarak bana yakın ama benden çok daha güzel mi denir asil mi denir artık ne denirse, o tarz bir görünüme sahip. Benim gibi hırt değil yani... Masum da bir tip gibi. Bunu nasıl hala burada harcamamışlar. Yetkin bir abi demek ki... Yoksa hacamat ederlerdi bunu burada.

Bizi, az önce olduğu gibi sıcak bir şekilde karşıladı. Oturduk koltuklara dinlemeye başladık. Adamın sesi, konuşması da tipi gibi. Kibarca olan biteni anlattıktan sonra nasıl yardımcı olabileceğini sordu bize. Önceden bu konuda bir şey düşünmediğimden bir an kararsız aldım. Neyse ki Kazuo benden daha parlak, lazım olabilecek şeyleri sıraladı hemen. Vallahi her şeyi de söyledi. Bana da kafa sallayarak onaylamak kaldı. Alacağımız bilgilerden sonra planımızı tekrar gözden geçirip bir karara bağlarız.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Hırsız Kim?

Post by GM - Naruto » September 8th, 2018, 7:03 pm

Kazuo neredeyse tek nefeste sorularını arka arkaya sıralarken, Koji de bu soruları aklına not ediyor. Konuşma sırası ona geldiğinde ise, sizleri kısa bir süre bekletip kafasında cümleleri oluşturuyor. “Öncelikle güzel cümlelerin için teşekkür ederim Kazuo-san, teşekkür ederim.” diyerek söze giren Koji masasındaki bir çekmeceden çıkardığı bir parşömeni size uzatırken “Bunlar aldığımız ilk ifadeler. Özetlemek gerekirse, Kaneru-san hiçbir şekilde suçlamayı kabul etmiyor ve değerli taşların da odasına nasıl geldiğini bilmiyor. Ohori Sumio, yani bizim tüccar ise Kaneru-san'ın kendisine gündüz kervanla ilgili ve çalınan taşlarla ilgili birçok soru sorduğunu, hatta taşların değerinin ne kadar olduğu konusunda dahi konuştuklarını söylüyor. Zaten konuyla ilgilenen shinobi arkadaşlar, bu ifade üzerine Kaneru-san'ın kaldığı yere gitmişler.” diyor. Verdiği bu ilk bilgilerin ardından sandalyesine yaslanan Koji “Sumio'nun buralarda çok sevilen biri olduğunu söyleyemem. Kendisi burnu kalkık biridir ve zenginliği ile övünmekten hiç çekinmez. Bildiğimiz kadarıyla kendisi Amegakureli, ama aslında Amegakure'ye zerre değer verdiğini düşünmüyorum. Ne de olsa paradan başka bir şeyi düşündüğünü söylemek güç. Ben kendisiyle hiç karşılaşmadım, ancak anlatılanlar bu yönde.” diyerek konuşmasına ara veriyor.

Kazuo'nun soruları doğrultusunda Koji kısa bir süre durakladıktan sonra “Çalınan taşlara gelirsek... En basit tabirle, şu anda bu taşlara paha biçmek mümün değil!” diyor. Koji'nin gözleri dalgın bir hal alırken “Bu taşlar bildiğimiz takılarda kullanılan veya nadide olması nedeniyle sergilenen taşlardan değil. Taşlara Chakra Taşı deniyor... Bu taşların nasıl kullanıldığı konusunda bir fikrimiz bulunmuyor ama söylenene göre bu taşlar, kullanan kişilere muazzam bir chakra bahşediyormuş. Hatta söylenene göre bu taşlar Senjutsu chakrası barındırıyormuş. Sumio'nun söylediğine göre, bu taşları Konohalı bir tüccardan satın almış. Konohalı tüccarın adı ise Wakaki Hideki'ymiş.” diyor. Taşlarla ilgili sahip olduğu bilgileri de size veren Koji “Sumio'nun kaldığı bir han var ve onun nerede olduğunu 7/24 takip ediyoruz. Bu takibimizde herhangi bir şüpheli hareketine rastlamadık. Kendisini takip ettiğini bildiğimiz için de sakin olabileceğini düşünüyoruz. Onunla konuşmak istediğiniz zaman, kendisini kolaylıkla bulabiliriz.” diyor.

Koji, Kazuo'nun sormuş olduğu son soruya cevap vermek için birkaç saniye soluklandıktan sonra “Kaneru son derece sakin, emirlere riayet eden ve verilen görevleri başarılı bir şekilde yerine getiren biridir. Buradaki güvendiğimiz kişilerden biridir. Şahsen onun hırsızlık gibi alçak bir suçu işleyeceğini düşünmüyorum. Fakat konu Chakra Taşları olunca, içimde ufak bir acaba uyanmıyor değil.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor. Koji'nin Kaneru'dan bahsederken sesinin hafif bir şekilde titrediğini rahatlıkla fark edebiliyorsunuz. Üzüntüden dolayı ortaya çıkan bu titremeyi ise, Koji'nin dalgın gözleri takip ediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”