[4. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Jirou Ryu] Teçhizat Tentesi

[GM - Naruto]

Kahvaltılarınızı ettikten sonra teçhizat tentesine doğru hareket ediyorsunuz.

Yolculuğunuz beklediğiniz gibi gün ışığının hatırı sayılır bir kısmını yiyor. Güneş tepeye ulaşırken alana giriyorsunuz, fakat güneş ufukta görüldüğünden beri hareketlisiniz.

Ağaçlık alana girdiğinizde Ryu kendisini ağaçların gölgelerinde gizliyor ve tek kişi hareket etmeye başlıyorsunuz. Ryoken ağaçtan ağaca atlarken Ryu da onu takip ediyor, bir sağa, bir sola fırlıyor formsuz bir şekilde. Vücutsuzluğunun ona verdiği bu ilginç hissi iliklerinde hissetmekte.

Bir süre ağaçların arasında ilerlediğinizde, karşınızda teçhizat tentesini görüyorsunuz. Bir kaç gün önce bıraktığınız gibi, ancak bir kaç ekstra var.

Alana Chisa'nın Zukokku tekniği ile açılan ek boşluğun sağından, tentenin tam karşısından yaklaşıyorsunuz. Tentenin önünde, ilk gün Haru'nun oluşturduğu bir sütun görüyorsunuz. Ancak hatırlamadığınız, tentenin size göre bir 10 metre kadar sağ tarafında yerden dik olarak çıkan başka bir sütun. Bu Haru'nun işlemeli sütunlarıyla birebir aynı ve onun imza tekniği olduğunu ilk günden biliyorsunuz. Önceki günlerden birinde uygulanmış olmalı fakat tam zamanını haliyle kestiremiyorsunuz.

Alanda başkasını göremiyorsunuz. Tentenin altında bir sandık seçmektesiniz. Önünde de bir çanak duruyor ancak bu mesafeden çanağın içerisini seçemiyorsunuz.

Ryoken bir ağaçta durmakta. Hemen önünde boş alan başlıyor. Ryu ise Ryoken'e yakın bir ağacın gölgesinde. Bulunduğu yatay konum yüzünden çevreyi çok iyi göremese de kabaca Ryoken ile benzer bir görüşe sahip.

Off Topic

Pasiflik süresi 24 saattir.

Rplerinizde karakterinizin genel düşünce akışı dışında çok ekstra bir tasvir beklentimiz bulunmamakta. Tabii ki istediğiniz stilde yazabilirsiniz ancak olayların nispeten hızlı akışı için böyle bir kolaylık sağlıyoruz.

[Jin Ryoken]

Teçhizat tentesine Ryu ile gitmek en mantıklı seçeneğimdi. Hatta bu sınav boyunca dövüşmem gerekebileceği bir yere gitmem gerekiyorsa kesinlikle Ryu ile gitmeliydim. Biliyorum beni daha önce arkada bırakmış olabilir ama, sınav içerisinde böyle bir şey yapabileceğini düşünmüyorum. Dövüşürken en iyi uyum sağlayabileceğim kişilerden birisi. İkimizde birer katiliz işin iç tarafına baktığında. Ben, işlerimi beni suçlu konumuna getirebilecek bir şekilde yaparken o köy için yaptı. İlk görevimizde olduğu gibi. Birbirimizden pek haz etmiyoruz bu gayet açık. Hatta birbirimizi öldürme şansımız olsa bu şansı sonuna kadar kullanabilirdik. Ama yine de, dövüşürken en rahat uyum sağlayabileceğim nadir adamlardan birisi Ryu. İki katilin uyumunun çok farklı olacağını içimde bir yerlerde hissedebiliyorum.

Ağaçların arasından ilerledik bir süre boyunca. Chisa'nın Zukkoku attığı yerin sağından yaklaştık tenteye doğru. Kar tanesinin oluşturduğu sütun hala yerinde duruyordu. Pek hatırlayamadığım, ancak Kar tanesinin oluşturduğu sütunların aynısı olan bir sütun daha bulunuyordu. Sanırım buraya bizden sonra bir kez daha gelmiş olabilirler. Tentede bizden başka biri yoktu, aynı zamanda bir sandık ve çanak görebiliyordum. Kimseyi görmediğim için hızlıca tenteye gitmek istiyorum. "Ben gidiyorum. Kimse yokken alabileceğimi almak en mantıklısı." Dedikten sonra hızlıca fırladım tenteye doğru. Bugün şanslı günümdeyim sanırım, kimse yokken şu sandıkla çanağa bakmalıyım.

[Jirou Ryu]

Güneşin tepedeki yerini aldığı an, benim dünyamın şekillendiği andı. Gölgeler birer birer saklandıkları inlerden açığa çıkarken, küçük bir parıltıyla aydınlanan bakışlarım adımlarıma eşlik ediyordu. Henüz civardaki gölgeler himayem altına girmese bile Ryoken ile hızlıca ilerlememizi sürdürdüğümüz sürece, karşımızdaki orman yakında tüm gölgelerini bana hizmet etmeleri için huzuruma süreceklerdi. Öyle de oldu. Ormanlık alana vardığımız an ormana yayılmış ağaçların gölgesi ile bir oldum ve Ryoken'i gölgelerden takip ettim. Çok kısa bir süre sonra ise varmak istediğimiz noktaya geldik. Geçmişteki savaşın izlerini taşıyan bu alana, bir kaç yenisi daha eklenmiş gibi görünüyordu ve bunların bir kaçı geçmişte ki o Kusalı shinobi'ye ait gibiydi. Eğer burayı sürekli ziyaret ediyorsa, bir kez daha edebilirdi ve bu yüzden Ryoken tenteye yönelirken ben gölgelerdeki varlığımı sürdürecektim. Eğer daha iyi bir konum varsa etrafı görebileceğim ve müdahale edebilceğim, gölgelerden oraya geçecek ve etrafı kolaçan edecektim. Ama kaldığım yerden daha iyi bir yer yoksa, bu aynı davranışı buradan sergileyecektim. Ryoken işini yaparken, arkasını kollayacak ve tüm dikkatimi çevreye yayacaktım.

[GM - Naruto]

Ryu, alana ilk geldikleri gölgenin içinde kalırken Ryoken hızla boş görünen alanın ortasındaki tenteye doğru koşmaya başlıyor. Tentenin altında sade bir şekilde duran tek bir sandık ve içinde ne olduğunu henüz seçemediği çanak, kafasındaki dişlilerin dönmesine sebep oluyor. Yüksek zekası sayesinde, ilk güne benzer bir şekilde burada oldukça zaman kaybetmelerinin olası olduğunu düşünüyor. Bir bulmacayla karşılaşacağına neredeyse emin.

Hızını hiç kesmeden tenteye doğru bir 5-6 metre kadar ilerlemişken, aniden hiç beklemediği bir şey beliriyor görüş açısında. Kurosawa Haru'ya ait olduğunu bildiği ancak ilk gün orada olmadığına emin olduğu sütunun arkasından birden bir shinobi fırlıyor! Bu sütun, kendi konumuna göre tentenin 10 metre sağında olan sütun. Shinobinin ani fırlayışı Ryoken'i bir anlığına gafil avlıyor. Temkinsiz bir şekilde direkt olarak tenteye koşmaya başlamasından dolayı belki de bu. Shinobinin göğsünün hafif şişik olduğunu görebiliyor, yarım saniye sonra ise bir bağırış işitiyor aynı yönden: "Katon: Goukakyuu no Jutsu!" Tanımadığı rakibinden kendisine doğru aniden fırlayan alev topu, karşısına çıkan her şeyi kül etmeye hazır bir şekilde son hızla Ryoken'e ilerlemekte. Alev topunun oluşmasıyla beraber Ryoken'in görüşünden çıkıyor Shinobi.

Shinobi'nin konumu gereği Ryu tam olarak onu seçemiyor. Sütunun oralarda olduğunu biliyor.

---

[Jin Ryoken]

İşte bu beklemediğim bir şeydi. Sütunun arkasından bir shinobinin çıkması hiç beklemediğim bir şeydi. Göğsü hafifçe şişmiş olan bu şinobinin bana karşı attığı jutsudan kaçınmak zorundayım şimdi de. Yana hızlı bir şekilde zıplayarak kurtulmak en mantıklısı olacak. Ryu'nun burada olduğunu belli etmemem gerekiyor. Bu yüzden ona doğru değil, ondan daha uzağa doğru zıplayacağım. Zıplarken sol kolumu siper edeceğim, herhangi bir ihtimale karşılık. Jutsudan kurtulduğumu anladığım anda çocukla aramdaki mesafeyi kısmaya çalışırken Shibou no Jutsu kullanmayı deneceğim.

Out: Turumu biraz daha düşündükten sonra değiştirdim. Eğer değiştirmemi kabul etmezseniz eski turu tekrardan atabilirim, tur gelmediği için değiştirebileceğimi düşündüm. Saygılar.

[Jirou Ryu]

Ryoken ani koşusu ve karşı karşıya kaldığı ani saldırı beklemediğim bir şeydi, ama Ryoken gibi bir shinobi'nin bu tarz bir şekilde kolayca gafil avlanmayacağını bildiğimden, acelece bir karar verip gölgeden dışarıya çıkmayacak ve doğru anı kollayacaktım, eğer gafil avlayacağımı düşündüğüm bir an olursa, gölge içindeyken hazır ettiğim Wakizashi ile harekete geçecektim.

[GM - Naruto]

Ryoken: Üzerine doğru büyük bir hızla gelen ve sıcaklığını ilk andan itibaren hissedebildiğin alev topuna karşılık olarak sol ileri doğru sıçrıyorsun. Tenteye olan uzaklığın azalırken, Ryu'ya olan uzaklığın artıyor bu esnada. Alev topu az önce bulunduğun yerden zemindeki çimenleri kül ederek geçip giderken tekniğin sahibi shinobiyi arıyor gözlerin. Tam yere inmek üzereyken, rakibinin aniden kendi bulunduğu noktaya bir sis bombası attığını görüyorsun.

Ryu: Etrafı gözlemlemeyi sürdürüyorsun, ancak herhangi birini gafil avlayacağın bir pozisyon göremiyorsun. Bu sebeple olduğun yerde beklemeyi sürdürüyorsun.

Ryoken: Rakibinin aniden attığı sis bombası, ona genjutsu uygulama planını tamamen suya düşürüyor. Ancak karşıdaki shinobinin senden herhangi bir hamle bile görmeden bu tarz bir hamleye girişmiş olması yüksek zekan sayesinde bir anlığına bir şüphe düşürüyor aklına. Rakibinin seni tanıyıp ona karşı kullanabileceğin şeyleri biliyor olması mümkün mü? Böyle bir çıkarım yapmak için henüz erken, ancak bu ihtimal aklını kurcalıyor inceden. Alev topu sağ arkanda sönümlenip giderken, oluşan 1 metre yarıçaplı sis karşında durmakta. Sisle aranda tentenin bir köşesi çapraz şekilde durmakta. Sise uzaklığın yaklaşık 7-8 metre. Rakibin ise ortalarda gözükmüyor. Ancak hala sisin içinde mi, yoksa başka bir yere mi gitti emin olamıyorsun.

[Jirou Ryu]

Sessizliğim, karanlık bir parıltı tarafından çevrelenmişti. Duygularım yüz hatlarıma hiç ulaşamayacak gibi gözürken, tıpkı uzandığı çimenlik alandan elini yıldızlı gökyüzüne doğru uzatmış küçük bir çocuğu andırıyordu. Böylece izlemeyi sürdürdüm karmaşayı. Derin bir nefes aldım ve dikkatimi kendi dünyamdan bu dış dünyaya aktarmayı sürdürdüm. Ryoken sevmediği bir figür olmasına rağmen, gücünü kabul etmem gereken bir figürdü ve açıkçası bugün burada benim yardımıma muhtaç olacak kadar aciz biri değildi, olmamalıydı. Eğer öyleyse Ryoken, tüm yaptıklarına rağmen kin beslememe değmeyecek kadar değersiz bir çöpten ötesi olamazdı bu fani yaşam barındıran gözlerimde. O yüzden bekledim... Bana öldürmeyi öğreten hocamın, bana öğrettiği ilk öğretiye hayat verdim. Aldığım bir çok canı almadan önce nasıl sabırla beklediysem, gene sabırla bekledim.

[Jin Ryoken]

Sis bombası mı? Aniden, hiçbir şey düşünmeden? Böyle bir şeyin tesadüf olması çok garip. Rakibimin beni tanıyor olması, daha doğrusu yeteneklerimi bilmesi muhtemel bir olay mı? Emin olamıyorum. Eğer yeteneklerimi biliyorsa bile, dışarıda olduğum ve beni görebileceği tek nokta birinci gün olmalı. Sisin içinde olup olmadığından emin değilim, ancak benim yeteneklerimi hafife almak gafletine düşmek seni cezalandırmam için gerekli bir sebep olacak. Gerçi, gücümün tanınmış olmasına pek şaşırmam doğrusu. Sonuçta benim gibi bir mükemmeliyeti kim nasıl tanımayabilir? Patlayıcı parşömen sardığım kunaimi çıkarttım hızlıca. Sisin içerisine girmek gibi bir durum benim için söz konusu değil. Çocuğun yeteneklerinden sadece Katon kullanabildiğin biliyorum. Eh, madem böyle, kendini sisin içerisine kapatmayacağını düşünüyorum. Büyük ihtimal başka bir yerden çıkacaksın. Bu yüzden patlayıcı sarılı kunaimi sisin içerisine fırlatacak ve patlatacağım. Ancak gözüm ve dikkatim sisten ziyade, etrafta olacak. O çocuğun başka bir yerde olduğundan eminim.

[GM - Naruto]

Ryoken: Sınavın ilk gününde hazırlamış olduğun patlayıcı parşomen bağlı kunaiyi çıkarıp az ilerideki sis bulutuna doğru fırlatıyorsun. Kunai, sis bulutuna ulaştığı anda komutunla aniden patlıyor. Sis bulutu bir anlığına dağılırken, rakibinin az önceki konumuna göre senin sol-ilerine doğru ilerlemiş olduğunu farkediyorsun. Tenteyi aranıza almak istiyor gibi görünüyor.

Bu hareketiyle, yüksek zekan sayesinde rakibin hakkında biraz daha çıkarım yapabiliyorsun. Yıkıcı bir saldırı yapma ihtimaline karşın, tenteye ve dolaylı olarak sandığa zarar vermek istemeyeceğini düşünerek aranıza tenteyi almak istiyor gibi görünüyor. Yüzü sana dönük değil, arkası dönük bir şekilde ağaçlara koşmaya başladığını farkediyorsun.

Ryu: Alanın ortasında dövüş devam ederken, sağında bir hareketlilik seziyorsun. Alan bir çember, sen ise çemberin en alt noktasında saklandığın varsayılırsa çemberin en sağ noktasından bir shinobi fırlıyor aniden. Elinde, daha önce hiç görmediğin ve bir şeye benzetemediğin bir aygıt mevcut. Aygıtı her iki eliyle birden tutarak Ryoken'e yönelttiğini görüyorsun.

Ryoken: Rakibinin koşusunu sürdürürken, aniden sağ ön çaprazında bir hareketlilik seziyorsun. Ağaçların arasından aniden fırlayan bir shinobi iki eliyle tuttuğu cihazı sana yöneltmiş durumda. Aradan bir saniye bile geçmeden cihazın sana bakan ucunda mavi elektrik patlamalarının parlamaya başladığını görüyorsun. Bir şey yapmadan geçen her salisenin sana zarar olarak işleyeceğinin sonuna kadar farkındasın. Ortaya yeni çıkan shinobiyle aranda yaklaşık 8-10 metre var.

---

Shinobinin cihazla birebir görünümü;