[5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
- Sekino Teijo
- Posts: 150
- Joined: November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Chisa, arkadaş olduğumuzu söylememden sonra aşırı mutlu oldu. Daha önce ağzımdan çıkan sözlerin birisini bu kadar mutlu edeceğini hiç düşünmemiştim. Açıkçası beklemediğim bu durum karşısında ilk başta nasıl tepki vereceğimi bilemedim. Yetimhanedeki günlerimde benim de etrafımda arkadaş diyebileceğim kimse yoktu ama ben tek başıma gayet mutluydum. Şu anda bile çok fazla dostum olmamasına rağmen yalnızlık ile ilgili hiçbir sorunum yok. Hatta yalnız olmayı tercih ederim. Tek başıma mutlu bir hayat yaşayabileceksem neden diğer insanlarla ve onların sorunlarıyla uğraşayım ki? Ancak anladığım kadarıyla Chisa benden farklı düşünüyor. Şu ana kadar kendi düşüncemin doğru olduğundan emindim ama şimdi hangimizin düşüncesi doğru emin değilim. Belki de az ama öz 1-2 insanla arkadaşlık kurmada bir sorun yoktur.
Chisa, beni resmi olarak dördüncü arkadaşı ilan ettikten sonra Ryoken, kolu hakkında bilgiler vererek savaşta kendini yem olarak kullanabileceğinden bahsetti. Riskli bir plan olsa da dediği gibi eğer rakibimizin silahını eritebilirse bu durum bize oldukça avantaj sağlar. Tabi bunu yapamazsa bir o kadar dezavantajlı bir duruma düşeriz. Yeşil Takım ile olan savaşımızda Butsuo’yu yakaladıkları zaman hiçbir şey yapamayıp parşömenimizi vermek zorunda kalmıştık. Burada verecek parşömenimizde olmadığından eğer Ryoken, yanlış bir hamle yaparak yakalanırsa tamamen Sunalıların insafına kalırız. Onlarla geçmişte yaşadığımız eğlenceli anları hesaba katarsak böyle bir durumda en iyi ihtimalle sınavdan elenmek zorunda kalabiliriz.
Öncelikle etrafa neşe saçan Chisa’ya bakarak “Açıkçası ilk üçe giremediğim için üzüldüm… ama pes etmeyeceğim çok çalışıp sıralamamı arttırmayı planlıyorum. Bunun için hazırlıklı ol köye döndüğümüz zaman en iyi arkadaşın olacağım. Hatta o kadar beklememize gerek yok. Kararımı verdim artık en yakın arkadaşım sensin!! ” Diyeceğim. Bu tür olaylar benim için yeni olduğu için ne yalan söyleyeyim bende yavaş yavaş mutlu olmaya başladım. Birine arkadaşım diyebilmek güzel bir duyguymuş. Yeni en iyi arkadaşım ile olan sohbetimizi bitirdikten sonra Ryoken'e dönüp “Kolunun bu kadar işlevsel olduğunu bilmiyordum. Eğer dediğin gibi zinciri eritebilirsen çok işimize gelir ama yapamayıp yakalanırsan da işler kötüleşebilir. Bence ilk dediğin plan üzerinden gitmemiz daha güvenli olur. En iyi arkadaşım ve ben onları oyalarken sen arkada Genjutsu yapabilirsin. Birbirlerine çok bağlılar eğer içlerinden birini rehin alabilirsek savaşı kısa sürede gereksiz yere kan akıtmadan bitirebiliriz.” Diyeceğim. Umarım büyük çaplı Genjutsu saldırılarından bende etkilenmem.
Chisa, beni resmi olarak dördüncü arkadaşı ilan ettikten sonra Ryoken, kolu hakkında bilgiler vererek savaşta kendini yem olarak kullanabileceğinden bahsetti. Riskli bir plan olsa da dediği gibi eğer rakibimizin silahını eritebilirse bu durum bize oldukça avantaj sağlar. Tabi bunu yapamazsa bir o kadar dezavantajlı bir duruma düşeriz. Yeşil Takım ile olan savaşımızda Butsuo’yu yakaladıkları zaman hiçbir şey yapamayıp parşömenimizi vermek zorunda kalmıştık. Burada verecek parşömenimizde olmadığından eğer Ryoken, yanlış bir hamle yaparak yakalanırsa tamamen Sunalıların insafına kalırız. Onlarla geçmişte yaşadığımız eğlenceli anları hesaba katarsak böyle bir durumda en iyi ihtimalle sınavdan elenmek zorunda kalabiliriz.
Öncelikle etrafa neşe saçan Chisa’ya bakarak “Açıkçası ilk üçe giremediğim için üzüldüm… ama pes etmeyeceğim çok çalışıp sıralamamı arttırmayı planlıyorum. Bunun için hazırlıklı ol köye döndüğümüz zaman en iyi arkadaşın olacağım. Hatta o kadar beklememize gerek yok. Kararımı verdim artık en yakın arkadaşım sensin!! ” Diyeceğim. Bu tür olaylar benim için yeni olduğu için ne yalan söyleyeyim bende yavaş yavaş mutlu olmaya başladım. Birine arkadaşım diyebilmek güzel bir duyguymuş. Yeni en iyi arkadaşım ile olan sohbetimizi bitirdikten sonra Ryoken'e dönüp “Kolunun bu kadar işlevsel olduğunu bilmiyordum. Eğer dediğin gibi zinciri eritebilirsen çok işimize gelir ama yapamayıp yakalanırsan da işler kötüleşebilir. Bence ilk dediğin plan üzerinden gitmemiz daha güvenli olur. En iyi arkadaşım ve ben onları oyalarken sen arkada Genjutsu yapabilirsin. Birbirlerine çok bağlılar eğer içlerinden birini rehin alabilirsek savaşı kısa sürede gereksiz yere kan akıtmadan bitirebiliriz.” Diyeceğim. Umarım büyük çaplı Genjutsu saldırılarından bende etkilenmem.

- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 429
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Teijo'nun Chisa-chan ile konuşmasını dinlerken, Chisa-chan'ın ne kadar sevineceğini düşünüyordum. Sanırım havalara uçacak, en yakın arkadaşını bulmuş oldu. Dört arkadaştan birisi onun artık en yakın arkadaşı. Teijo-san, kolum hakkında konuşmaya başladığında tekrardan düşündüm. Aslında amacım, Genjutsularımı kullandıktan sonra önlere çıkmaktı ancak mantıklı konuşuyor. Kendimi öne atmaktan çok daha iyi bir fikrim oluştu. Teijo-san'ın konuşması bittiğinde, gülümsedim sakince. "Doğru söylüyorsun, yakalanmama gerek yok." Dedikten sonra Teijo-san'a doğru bir adım daha attım. "Chisa-chan ve sen o kusarigamanın yemi olursanız işim daha kolay olabilir. Zinciri herhangi bir şekilde tutmam yeterli. Yakalandığınız anda, bana söyleyin. Zinciri kavramam yeterli olacak." Dedikten sonra geriye çekildim. Bu her anlamda daha mantıklıydı. Önde gidecek iki kişi varken, kendimi neden riske atayım ki? Tek ihtiyacım olan birini kavraması. Sonrasında zinciri koparacağım. İşler bizim için iyi gidecek. "Vakit geçiyor. Gidelim." diyerek beklemeye başladım. Arkalarından gideceğim.

► Show Spoiler
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts: 440
- Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Duyduklarım birkaç on saniye boyunca aptalca etrafıma bakınmama neden olacak kadar şok ediciydi. Bugüne kadar sadece dört arkadaş edinebilmiş, bu arkadaşların üçünü de sınav esnasında edinebilmiş birisi olarak en yakın arkadaşımı bu kadar çabuk edinebileceğimi asla düşünmezdim. Her ne kadar en iyi arkadaşlar nasıl oluyor bilmesem de muazzam bir şey olduğu ortada. Sonuçta bir arkadaş var, bir de EN İYİ arkadaş var değil mi? En iyi dedikleri kesinlikle normal arkadaştan daha farklıdır. Umarım Teijo-san'ı bu konuda hayal kırıklığına uğratmam ve onu mutlu edebilen bir en iyi arkadaş olabilirim... Hehehehe~~ En iyisi demek... Hehehehehe~~ En iyisi, evet en iyisi.
Üzerimde şok etkisi kalktıktan sonra yanaklarım kızarmaya, dudaklarım da havaya doğru dikilmeye başladı. Suratımdaki garip sırıtma ortadan kaybolmuş, yerini hissettiğim bütün mutluluğu yansıtan kocaman bir gülümsemeye bırakmıştı. Açıkçası Teijo-san'ın konuşmasının ikinci kısmını ve Ryoken-san'ın konuşmasını dinleme fırsatım olmadı. Kısa bir süreliğine bütün duygularım işlevini yitirmişti. Sadece Teijo-san'ın en iyi arkadaşım olduğunu düşünebilmiştim.
Ryoken-san'ın konuşmasının sadece son kısmını yakalayabildim. Vaktin geçtiğini, gitmemiz gerektiğini söylüyordu ama açıkçası ben bunu pek istemiyorum. Biraz daha burada kalıp yeni en iyi arkadaşımla konuşmak, onu daha da yakından tanımak istiyorum. Yine de bir şey söylemedim çünkü bir diğer arkadaşım olan Ryoken-san'ın düşüncelerine ve isteklerine saygı duyuyorum. Ne de olsa arkadaşlık bu değil midir? Bazen istemediğiniz şeyleri sırf arkadaşlarınızın uğruna yaparsınız.
Kısa bir süreliğine kazandığım sakinlik, Teijo-san'ın, daha doğrusu en iyi arkadaşımın, suratına bakmamla birlikte ortadan kayboldu. Suratımdaki gülümseme biraz daha parlaklaştı ve işte o anda bu ikiliyle birlikte olmamam gerektiğinin farkına vardım. Ryu-san ve Ryoken-san canla başla çalışırken şimdiki halimle sadece onlara ayak bağı olmaktan başka hiçbir şey yapamam. Çünkü yapmak istediğim tek şey Teijo-san ile biraz daha konuşabilmek, onu daha iyi tanıyabilmek. Açıkçası parşömen falan zerre umrumda değil, ki bu da biraz sorun oluyor. Birkaç saniye önce dediğim gibi takım arkadaşlarıma ayak bağı olmak istemiyorum.
Suratımdaki parlak gülümsemeyi korurken bakışlarımı Teijo-san'a, yani en iyi arkadaşıma yönelttim. "En iyi arkadaşım, Ryoken-san'ı sana emanet ediyorum." Bakışlarımı ikili arasında gezdirmeye başladım. "Açıkçası sizlerle beraber kalmaya devam edersem sadece ayak bağı olacağım. Şu anda yapmak istediğim tek şey Teijo-san ile konuşmak ve onu daha yakından tanımak. Parşömen falan umrumda değil." Bakışlarımı Ryoken-san'a odakladım. "Ama! Ryu-san'ın şu anda ne kadar uğraştığını biliyorum ve onu yüz üstü bırakmak istemiyorum. İşte bu yüzden sizden ayrılmam ve biraz kendime gelmem gerekiyor." Hafif bir kahkaha attıktan sonra mutfağın bulunduğu odadan dışarıya çıktım. Tam geldiğimiz yönden dışarıya çıkmak için hareketleniyordum ki çok ama çok önemli bir şeyi unuttuğumun farkına vardım. Hızlıca arkamı dönerek "Sinyalimiz, Teijo-san ve Kasumikage-san arasındaki sinyalin aynısı olsun. Bir şeyler olursa etrafı patlatırsınız, hadi görüşürüz."
En yakın arkadaşımın ve arkadaşımın suratına bir kez daha baktıktan sonra kıkırdayarak çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Birkaç adım attıktan sonra tavana yapıştırdığım patlayıcı parşömeni almak için havaya sıçradım. Parşömeni kaptıktan sonra planladığım üzere dışarıya doğru olan yürüyüşüme devam ettim.
Ryoken-san ve Teijo-san alt katta olduğundan ve benim onlardan olabildiğince uzakta olmam gerektiğinden ötürü binanın tepesine tırmanmayı düşünüyorum. Onlar alt kattan aramaya devam ederken ben de üst kattan aramaya başlayacağım. Öncelikle ayak tabanlarımla gönderdiğim chakrayla birlikte malikanenin tepesine tırmanacak, sonrasında da açık olan camlardan birisinden içeriye gireceğim. Gizli olmak gibi bir niyetim yok, eğer açık pencere bulamazsam birisini kırarak içeriye girerim.
Üzerimde şok etkisi kalktıktan sonra yanaklarım kızarmaya, dudaklarım da havaya doğru dikilmeye başladı. Suratımdaki garip sırıtma ortadan kaybolmuş, yerini hissettiğim bütün mutluluğu yansıtan kocaman bir gülümsemeye bırakmıştı. Açıkçası Teijo-san'ın konuşmasının ikinci kısmını ve Ryoken-san'ın konuşmasını dinleme fırsatım olmadı. Kısa bir süreliğine bütün duygularım işlevini yitirmişti. Sadece Teijo-san'ın en iyi arkadaşım olduğunu düşünebilmiştim.
Ryoken-san'ın konuşmasının sadece son kısmını yakalayabildim. Vaktin geçtiğini, gitmemiz gerektiğini söylüyordu ama açıkçası ben bunu pek istemiyorum. Biraz daha burada kalıp yeni en iyi arkadaşımla konuşmak, onu daha da yakından tanımak istiyorum. Yine de bir şey söylemedim çünkü bir diğer arkadaşım olan Ryoken-san'ın düşüncelerine ve isteklerine saygı duyuyorum. Ne de olsa arkadaşlık bu değil midir? Bazen istemediğiniz şeyleri sırf arkadaşlarınızın uğruna yaparsınız.
Kısa bir süreliğine kazandığım sakinlik, Teijo-san'ın, daha doğrusu en iyi arkadaşımın, suratına bakmamla birlikte ortadan kayboldu. Suratımdaki gülümseme biraz daha parlaklaştı ve işte o anda bu ikiliyle birlikte olmamam gerektiğinin farkına vardım. Ryu-san ve Ryoken-san canla başla çalışırken şimdiki halimle sadece onlara ayak bağı olmaktan başka hiçbir şey yapamam. Çünkü yapmak istediğim tek şey Teijo-san ile biraz daha konuşabilmek, onu daha iyi tanıyabilmek. Açıkçası parşömen falan zerre umrumda değil, ki bu da biraz sorun oluyor. Birkaç saniye önce dediğim gibi takım arkadaşlarıma ayak bağı olmak istemiyorum.
Suratımdaki parlak gülümsemeyi korurken bakışlarımı Teijo-san'a, yani en iyi arkadaşıma yönelttim. "En iyi arkadaşım, Ryoken-san'ı sana emanet ediyorum." Bakışlarımı ikili arasında gezdirmeye başladım. "Açıkçası sizlerle beraber kalmaya devam edersem sadece ayak bağı olacağım. Şu anda yapmak istediğim tek şey Teijo-san ile konuşmak ve onu daha yakından tanımak. Parşömen falan umrumda değil." Bakışlarımı Ryoken-san'a odakladım. "Ama! Ryu-san'ın şu anda ne kadar uğraştığını biliyorum ve onu yüz üstü bırakmak istemiyorum. İşte bu yüzden sizden ayrılmam ve biraz kendime gelmem gerekiyor." Hafif bir kahkaha attıktan sonra mutfağın bulunduğu odadan dışarıya çıktım. Tam geldiğimiz yönden dışarıya çıkmak için hareketleniyordum ki çok ama çok önemli bir şeyi unuttuğumun farkına vardım. Hızlıca arkamı dönerek "Sinyalimiz, Teijo-san ve Kasumikage-san arasındaki sinyalin aynısı olsun. Bir şeyler olursa etrafı patlatırsınız, hadi görüşürüz."
En yakın arkadaşımın ve arkadaşımın suratına bir kez daha baktıktan sonra kıkırdayarak çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Birkaç adım attıktan sonra tavana yapıştırdığım patlayıcı parşömeni almak için havaya sıçradım. Parşömeni kaptıktan sonra planladığım üzere dışarıya doğru olan yürüyüşüme devam ettim.
Ryoken-san ve Teijo-san alt katta olduğundan ve benim onlardan olabildiğince uzakta olmam gerektiğinden ötürü binanın tepesine tırmanmayı düşünüyorum. Onlar alt kattan aramaya devam ederken ben de üst kattan aramaya başlayacağım. Öncelikle ayak tabanlarımla gönderdiğim chakrayla birlikte malikanenin tepesine tırmanacak, sonrasında da açık olan camlardan birisinden içeriye gireceğim. Gizli olmak gibi bir niyetim yok, eğer açık pencere bulamazsam birisini kırarak içeriye girerim.
► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2856
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Aranızdaki sohbetleri tamamladıktan sonra önce önden Chisa ve Teijo, arkadan Ryoken'in ilerleyeceği bir pozisyonda ilerlemeye karar vermiş olsanız da Chisa'nın bireysel aldığı kararla planınız değişmiş gibi görünüyor. Chisa binanın içine girmiş oldukları yarı gizli geçide doğru geri dönüp dışarı çıkmadan hemen önce sıçrayarak yapıştırdığı patlayıcı parşomeni alıyor ve ekipman çantasına koyduktan sonra dışarı yöneliyor.
Geride kalan sarı saçlı ikili plana uygun şekilde mutfak gibi görünen odadan çıkıp önde Teijo, arkada Ryoken olacak şekilde ana giriş salonuna açılan kapıya doğru ilerliyorlar. Öndeki Teijo, kapıyı açıyor. Salon geldiği zamanki gibi boş görünmekte.
Chisa, dışarı çıktıktan sonra yakınlardaki bir ağaç dalını gözüne kestirip önce oraya, ardından binanın eğimli çatısına doğru sıçrıyor. Ayakları zeminle buluştuğunda altındaki kiremitler çatırdıyor ve titriyor. Çok güvenli gibi durmuyor bulunduğu yer. Kiremitler hareket etmeye meyilli gibi duruyorlar. Duruşunu sağlamlaştırmak adına ayaklarına chakra verip kiremitlere yapışabilir, fakat kiremitler kayarsa Chisa da onlarla beraber kayıp gidebilir gibi görünüyor. Ancak şimdilik, ani bir hareket yapmazsa sorun yaşamayacak gibi görünmekte.
Çatı, klasik tip eski japon çatılarını andıran bir şekle sahip. Binanın ön ve arka duvarlarının üst noktalarından itibaren başlayan kiremitler ortadaki buluşma noktalarına kadar eğimli bir şekilde yükselmekteler. Kiremitlerin buluştuğu noktada daha eğimli görünen kiremitlerle düz bir hat çekilmiş olası bir sızıntıyı engellemek için.
Geride kalan sarı saçlı ikili plana uygun şekilde mutfak gibi görünen odadan çıkıp önde Teijo, arkada Ryoken olacak şekilde ana giriş salonuna açılan kapıya doğru ilerliyorlar. Öndeki Teijo, kapıyı açıyor. Salon geldiği zamanki gibi boş görünmekte.
Chisa, dışarı çıktıktan sonra yakınlardaki bir ağaç dalını gözüne kestirip önce oraya, ardından binanın eğimli çatısına doğru sıçrıyor. Ayakları zeminle buluştuğunda altındaki kiremitler çatırdıyor ve titriyor. Çok güvenli gibi durmuyor bulunduğu yer. Kiremitler hareket etmeye meyilli gibi duruyorlar. Duruşunu sağlamlaştırmak adına ayaklarına chakra verip kiremitlere yapışabilir, fakat kiremitler kayarsa Chisa da onlarla beraber kayıp gidebilir gibi görünüyor. Ancak şimdilik, ani bir hareket yapmazsa sorun yaşamayacak gibi görünmekte.
Çatı, klasik tip eski japon çatılarını andıran bir şekle sahip. Binanın ön ve arka duvarlarının üst noktalarından itibaren başlayan kiremitler ortadaki buluşma noktalarına kadar eğimli bir şekilde yükselmekteler. Kiremitlerin buluştuğu noktada daha eğimli görünen kiremitlerle düz bir hat çekilmiş olası bir sızıntıyı engellemek için.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 429
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Chisa-chan'ın neden böyle bir karar aldığını anlamıyorum. Teijo-san'ın yeteneklerini bilmediğimden, Chisa-chan'a daha çok güveniyordum. Ancak yapabileceğimiz bir şey yok, Teijo-san ile koordineli çalışmak zorundayız. Kötü bir iş çıkaracağımızı sanmıyorum. Ana giriş salonuna beraber ilerledikten sonra, kapıyı açmamızla birlikte boş bir salonun bizi karşıladığına şahit oldum. Ya burada değiller, ya da bir sonraki odada olmalılar. Eğer burada kimse yoksa, rahat rahat arayabiliriz evin içini. Sakinliğimi koruyarak adımlarımı durdurdum. "İki ihtimal var. Karşımızdaki odadan birisi çıkabilir, çıkmayabilirde. Tetikte olalım. İki kişi kaldığımıza göre kapıyı beraber açalım. Her şeye karşı dikkatli ol." Diyerek ilerlemeye başladım kapıya doğru. Teijo-san beni onaylarsa, kapıyı açacağım onunla birlikte. Herhangi birini görme durumunda, hızlıca Tatsu mührünü hazırlayıp Shibou no Jutsu kullanmaya hazır olacağım.

► Show Spoiler
- Sekino Teijo
- Posts: 150
- Joined: November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
En iyi arkadaşım, Ryoken’i bana emanet ettikten sonra sürekli benimle konuşmak istediğini söyleyerek yanımızdan uzaklaşarak kayıplara karıştı. İlk başta kötü bir şaka yaptığını düşünsem de ciddi ciddi bilmediğim düşman topraklarında dördüncü ve aynı zamanda en iyi arkadaşını geride bırakarak çekip gitti. Gitmeden önce neden böyle bir şey yaptığı hakkında açıklama yapsa da bu durumdan ve açıklamasından hiç hoşlanmadım. Buraya gelip yardım etmemin tek sebebi Butsuo’nun isteğini geri çevirmek istemememdi. Onlara yardım edip Sunalı arkadaşlarla savaştıktan sonra eğer gönüllerinden koparsa bir parşömeni kabul edecektim. Parşömenleri paylaşmak istemezlerse de benim açımdan sorun yok. Şimdilik günün sonunda hangi takımda kaç parşömen olduğunu bilmem benim için yeterli. Ancak yaptığımız planların çok hızlı bir şekilde değişmesi yüzünden bu bilgiyi bile elde edebileceğimden şüphe etmeye başladım. Daha biraz önce yaptığımız plana bile sadık kalamıyorken gelecekte neler olacağını kestirmek çok zor. Ayrıca yeni arkadaşım tarafından az önce sırtıma hançer yediğim için Ryoken ile baş başa kaldık. Ona daha tam olarak güvenmediğim için bu durumdan da çok hoşnut değilim. Tam yeni bir arkadaş edinip daha önce hiç tecrübe etmediğim yeni duygularla tanışmaya başlamışken Chisa'nın aramızdan zamansız ayrılmasıyla birlikte kalbim bir anda paramparça olmuş gibi hissediyorum.
Chisa’nın beklenmedik ayrılışından sonra Ryoken ile birlikte ilerlemeye devam ettik. Artık omuzlarımdaki sorumluluk çok daha fazla olduğu için tekrar gerilmeye başladım. Çünkü bu saatten sonra Sunalılar ile karşılaşırsak Ryoken'in rahat bir şekilde Genjutsu yapabilmesi için zaman kazanma olayını tek başıma yapmam gerekiyor. Eğer sadece ilk gün karşılaştığım ikiliye denk gelirsek görevimi sorunsuz bir şekilde başaracağımı düşünüyorum. Ancak en kötü senaryoda üç kişi karşısında nasıl bir performans sergilerim emin değilim. Böyle bir durumda patlayıcı parşömeni kullanıp destek kuvvetlerin hızlı gelmesini ummaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Kafamda bu düşüncüler ile salonun kapısını açtım. Etrafta kimseler gözükmüyordu. Bu sırada Ryoken, bir sonraki odada olabileceklerini söyleyerek odanın kapısını beraber açmamızı teklif etti. Onun ön saflarda olmasın istemesem de anlık durumumuz sebebiyle çok fazla seçici olamıyorum. Bu yüzden kafamı sallayarak Ryoken’e planını onayladığımı gösterdikten sonra onunla birlikte kapıyı açmak için hamle yapacağım. Her zamanki gibi üzerime gelebilecek herhangi bir objeye karşı kapıyı tutmadığım diğer elimle katanamı çekmeye hazır olacağım.
Chisa’nın beklenmedik ayrılışından sonra Ryoken ile birlikte ilerlemeye devam ettik. Artık omuzlarımdaki sorumluluk çok daha fazla olduğu için tekrar gerilmeye başladım. Çünkü bu saatten sonra Sunalılar ile karşılaşırsak Ryoken'in rahat bir şekilde Genjutsu yapabilmesi için zaman kazanma olayını tek başıma yapmam gerekiyor. Eğer sadece ilk gün karşılaştığım ikiliye denk gelirsek görevimi sorunsuz bir şekilde başaracağımı düşünüyorum. Ancak en kötü senaryoda üç kişi karşısında nasıl bir performans sergilerim emin değilim. Böyle bir durumda patlayıcı parşömeni kullanıp destek kuvvetlerin hızlı gelmesini ummaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Kafamda bu düşüncüler ile salonun kapısını açtım. Etrafta kimseler gözükmüyordu. Bu sırada Ryoken, bir sonraki odada olabileceklerini söyleyerek odanın kapısını beraber açmamızı teklif etti. Onun ön saflarda olmasın istemesem de anlık durumumuz sebebiyle çok fazla seçici olamıyorum. Bu yüzden kafamı sallayarak Ryoken’e planını onayladığımı gösterdikten sonra onunla birlikte kapıyı açmak için hamle yapacağım. Her zamanki gibi üzerime gelebilecek herhangi bir objeye karşı kapıyı tutmadığım diğer elimle katanamı çekmeye hazır olacağım.
Last edited by Sekino Teijo on April 14th, 2021, 6:28 pm, edited 2 times in total.

- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts: 440
- Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Bu kadar kısa bir sürede en yakın arkadaşımı bulabileceğimi düşünmezdim... Harika... Gerçekten de harika bir hismiş! Bilmiyorum, belki diğerlerine kıyasla arkadaşlığa fazla anlam yüklüyorumdur fakat umrumda değil. Konuşabilecek birilerine sahip olmanın hasretini ne kadar uzun süredir çektiğimi bilmiyorum. Öncelerde Onee-san vardı fakat ettiğimiz kavgadan ve masa başı işlere alınmasından sonra pek görüşemez olduk. Son zamanlarda benden kaçındığını dahi hissedebiliyorum. Yanına gittiğim her vakit ya meşgul olduğunu söylüyor, ya da konuşmamızı aşırı derecede kısa tutuyor. Son zamanlarda içimi dökebildiğim sadece tatlı kedişim Pamuk ve biricik katanam... Katanacığım, intikamını almak isterdim fakat ne kadar üzülsem de bunu yapamayacağımı biliyorsun. Üstelik parçalara ayrılmanın sorumlusu da teknik olarak benim, yani özür dilemekten başka yapabileceğim bir şey yok. Ama umudunu kaybetme! Köye döndüğümüzde kalan parçalarınla birlikte seni tekrardan mükemmel bir hale getirteceğim. Sadece birazcık beklemen gerekiyor.
Binadan dışarıya çıktıktan sonra çevreme bakındım ve yukarıya çıkmak için bir yol aramaya başladım. Şanslıydım ki kısa süre içerisinde aradığım yolu buldum, bir dal. Gerçi buna dal demek bin şahit ister, direkt ağaç gibi bir şeydi üzerine bastığım zemin. Neyse! Daldan atlayarak hızlıca binanın tepesine çıktım fakat ayaklarımı bastığım zemin pek sağlam değildi. Sakin bir şekilde yürüdüğüm takdirde sıkıntı çekmeyecek gibiyim fakat yandan veya arkamdan gelecek olan ani bir saldırıyla birlikte çok zor anlar yaşayabilirim. O yüzden çok ama çok dikkatli olmam gerekiyor.
Kısa bir süre boyunca etrafıma bakındım ve çevreyi inceledim. Gözlerimi çevremde gezdirirken de bir yandan nasıl hareket etmem gerektiğini düşünüyordum. Yaklaşık on saniye süren bu düşünme aşamasının ardından da kararımı verdim. Öncelikle içeriye girebileceğim bir delik arayacağım. Pencere olur, çatının kırık bir parçası olur fark etmez. İçeriye girebileceğim, en azından içeriyi görebileceğim bir yer bulmam gerekiyor.
Binadan dışarıya çıktıktan sonra çevreme bakındım ve yukarıya çıkmak için bir yol aramaya başladım. Şanslıydım ki kısa süre içerisinde aradığım yolu buldum, bir dal. Gerçi buna dal demek bin şahit ister, direkt ağaç gibi bir şeydi üzerine bastığım zemin. Neyse! Daldan atlayarak hızlıca binanın tepesine çıktım fakat ayaklarımı bastığım zemin pek sağlam değildi. Sakin bir şekilde yürüdüğüm takdirde sıkıntı çekmeyecek gibiyim fakat yandan veya arkamdan gelecek olan ani bir saldırıyla birlikte çok zor anlar yaşayabilirim. O yüzden çok ama çok dikkatli olmam gerekiyor.
Kısa bir süre boyunca etrafıma bakındım ve çevreyi inceledim. Gözlerimi çevremde gezdirirken de bir yandan nasıl hareket etmem gerektiğini düşünüyordum. Yaklaşık on saniye süren bu düşünme aşamasının ardından da kararımı verdim. Öncelikle içeriye girebileceğim bir delik arayacağım. Pencere olur, çatının kırık bir parçası olur fark etmez. İçeriye girebileceğim, en azından içeriyi görebileceğim bir yer bulmam gerekiyor.
► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2856
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Teijo & Ryoken: Teijo önde, Ryoken arkada olacak şekilde salonu katediyorsunuz temkinli duruşunuzu bozmadan. Ryoken'in önerisiyle birlikte, Teijo malikaneye ilk geldiği anda araştırmış olduğu koridorun kapısına doğru ilerliyor. Bu koridordaki beş odanın ikisini gezmiş durumda. Herhangi şüpheli bir şey görmemiş olduğunu hatırlıyor. Önden ilerleyip kapıyı yeniden açıyor ve bildiği bir manzara karşılıyor Teijo'yu. Soldaki kapı, ön tarafa bakan pencerenin olduğu odaya açılıyor. Sağdaki kapı avluyu gören pencerenin olduğu odaya açılıyor. Diğer üç oda hala bilinmez durumda Teijo için.
Chisa: Çatının üzerinde dengeni kurmak adına birkaç saniye harcadıktan sonra temkinli adımlar atmaya başlıyorsun yükselen tepe noktasına doğru. Ayaklarının altındaki kiremitler kayacak gibi oluyor, ancak dikkatli attığın adımlar sayesinde sorunsuzca en tepede durmayı başarıyorsun. Buradan, malikanenin yapısı hakkında daha iyi bir fikir edinebiliyorsun. Üzerinde bulunduğun çatı dikdörtgen şeklinde, bununla beraber ana giriş kapısının karşısında kalan tarafta her iki köşede çıkıntı oluşturacak şekilde iki çatı daha bulunmakta. Sana yakın olan çatının az önce içinde bulunduğunuz, avluya bakan odanın tavanına yerleştirilmiş olduğunu farkediyorsun. Kısaca özetlemek gerekirse, bina kuşbakışı bakıldığında 'U' şeklini andırıyor. Sen alt çizgi üzerindesin. Paralel çizgiler arasında avlu yer almakta. Avlunun dışa açılan kısmında çatılar kadar yüksek olmasa da bir duvar örülmüş durumda. Bu duvar iki paralel çatının uç köşelerini birleştiriyor. Giriş kapısının tam aksi yönünde. Etrafa göz gezdirirken, bu duvarın tam üst noktasında çok ilginç bir şeye takılıyor gözün. Büyükçe bir parşomen rulosu.
Chisa: Çatının üzerinde dengeni kurmak adına birkaç saniye harcadıktan sonra temkinli adımlar atmaya başlıyorsun yükselen tepe noktasına doğru. Ayaklarının altındaki kiremitler kayacak gibi oluyor, ancak dikkatli attığın adımlar sayesinde sorunsuzca en tepede durmayı başarıyorsun. Buradan, malikanenin yapısı hakkında daha iyi bir fikir edinebiliyorsun. Üzerinde bulunduğun çatı dikdörtgen şeklinde, bununla beraber ana giriş kapısının karşısında kalan tarafta her iki köşede çıkıntı oluşturacak şekilde iki çatı daha bulunmakta. Sana yakın olan çatının az önce içinde bulunduğunuz, avluya bakan odanın tavanına yerleştirilmiş olduğunu farkediyorsun. Kısaca özetlemek gerekirse, bina kuşbakışı bakıldığında 'U' şeklini andırıyor. Sen alt çizgi üzerindesin. Paralel çizgiler arasında avlu yer almakta. Avlunun dışa açılan kısmında çatılar kadar yüksek olmasa da bir duvar örülmüş durumda. Bu duvar iki paralel çatının uç köşelerini birleştiriyor. Giriş kapısının tam aksi yönünde. Etrafa göz gezdirirken, bu duvarın tam üst noktasında çok ilginç bir şeye takılıyor gözün. Büyükçe bir parşomen rulosu.
Off Topic
Teijo'nun turunu bir takım sorunlar olması sebebiyle düzenletip bu GM'liği düzenleme yapıldıktan sonra yazdık. Bununla alakalı bir not düşmeyi unutmuşuz. Bu sebeple notu ekleyerek bu turu yeniden gönderiyoruz. Turun içeriği tamamen aynı, yalnızca bu not eklendi.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts: 440
- Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Bulunduğum konumun pek güvenli olmadığı aşikar olduğu için çabucak malikanenin içerisine girmeyi planlamıştım. İlk olarak dengemi sağlayabileceğim bir zemin bulacak, sonrasında da pencere tarzı bir yerden içeriye girecektim. En azından aklımda böyle kurgulamıştım. Kim bilebilirdi ki binanın tepesinde parşömen olabileceğini? Yani aslında saklamak için güzel bir yer sayılır. Yine de fazla açıkta gibi görünüyor, bir tuzak olabilir... Bilmiyorum, gerçekten de çok şüpheli duruyor. Ya parşömenin içerisinde Rena-chan'ın kulaklarından varsa? Belki de direkt kendisi içeridedir... Yok, ikincisinin olmasının imkanı yok. Ama sahte bir parşömen olabilir. Hmm... Yok canım, sahte olmasının imkanı yok. Teçhizat tentesindeki neredeyse bütün ekipmanları mor takımın topladığına eminim... Tamam! Kararımı verdim, parşömen gerçek ve tuzak kuruyorlar. Hareket etmek için acele etmemeliyim, parşömene biraz yaklaşıp çevresini gözlemlemek akıllıca olacaktır.
Planladığım üzere parşömene doğru harekete geçtim. Bu sırada olabildiğince sessiz ve dikkatli olmaya özen gösterdim. Duvara yeterince yaklaştıktan sonra da gizlice aşağıya bakmayı planlıyorum. Ama bunu parşömenden biraz uzakta yapacağım, gizli bir kukla saldırısına kurban gitmek istemiyorum.
Not: Taşınma sürecinden ötürü internetim kesildi, mobilden yazıyorum. 200 mb kadar internetim olduğundan ötürü bir sonraki tura ayın 20 sine kadar yazmayabileceğimi belirtmek isterim. İnternet paketim bitmezse kesin yazarım ama bitebilir.
Edit: Yalvardım açtılar interneti.
Planladığım üzere parşömene doğru harekete geçtim. Bu sırada olabildiğince sessiz ve dikkatli olmaya özen gösterdim. Duvara yeterince yaklaştıktan sonra da gizlice aşağıya bakmayı planlıyorum. Ama bunu parşömenden biraz uzakta yapacağım, gizli bir kukla saldırısına kurban gitmek istemiyorum.
Not: Taşınma sürecinden ötürü internetim kesildi, mobilden yazıyorum. 200 mb kadar internetim olduğundan ötürü bir sonraki tura ayın 20 sine kadar yazmayabileceğimi belirtmek isterim. İnternet paketim bitmezse kesin yazarım ama bitebilir.
Edit: Yalvardım açtılar interneti.
► Show Spoiler
- Sekino Teijo
- Posts: 150
- Joined: November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Ryoken ile birlikte salonu geçtikten sonra Malikaneye giriş yaptıktan sonra araştırmaya başladığım koridora geri dönmüş oldum. Buradaki bazı odaları dolapların içerisine kadar dikkatli bir şekilde aradığım için beş odanın hepsine birden bakmamıza gerek olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden öncelikle Ryoken’e durum hakkında bilgi vermek için konuşmaya başlayıp “Sizle karşılaşmadan önce bu koridoru ve odaları araştırıyordum.” Dedikten sonra elim ile hızlıca girdiğim odaları göstererek “Bu iki odayı araştırmayı bitirdim. Soldaki odada bir şey olmadığı konusunda yüzde yüz eminim. Sağdaki odada ise gözüme çarpan bir şey olmadı. Diğer odalar hakkında ise hiçbir bilgim yok.” Diyeceğim. Bilgilendirmemi bitirdikten sonra yeni partnerimin neler diyeceğini beklemeye başlayacağım. Belki benim baktığım odaları tekrardan kontrol etmek isteyebilir ya da doğrudan gizemli üç odayı araştırmaya başlayabiliriz. Kararı ona bırakacağım.
