[5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts: 435
- Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Birkaç gün önce taşıdığımdan ötürü internetim yok. Pazartesi veya salı günü bağlanacak. O zamana kadar pasiflik yapabilirim. Dokunmatiğim bozuk olduğundan ötürü mobilden yazmak zor oluyor ama belki yazarım.

- Sekino Teijo
- Posts: 150
- Joined: November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Ryoken’in teklifine olumlu cevap verdikten sonra tekrar bulunduğumuz odadan ayrılarak başka bir kısa süreli yolcuğa başladık. Açıkçası bu odadan ayrıldığım için mutluyum. Odanın içerisinde çok daha fazla tuzak hazırladıklarını düşünüyorum ama usta bir şekilde kelimelerimi kullanarak bunların hepsinden sıyrılmayı başardım. Kendimle gurur duyuyorum. Şimdi gönül rahatlığı ile planımın ikinci aşamasına geçebilirim. Köydeki tüm hainlerden kurtulmak için bunu yapmam gerekiyor.
Ahırın önüne geldikten sonra tıpkı bıraktığım gibi kapısının hafifçe açık olduğunu gördüm. Görünüşe göre benden sonra içeriye başka kimse girmemiş ya da birileri benim öyle düşünmemi istiyor. Güzel bir plan olsa da unuttukları bir şey var. Böyle küçük oyunlar ile beni kandıramazlar ama kandırdıklarını düşünmelerine izin verebilirim. Ahırın içinde neler olduğunu bilmiyorum ama dövüşmem için son derece uygu bir ortam. İçerisi karanlık olduğu için biraz sorun yaşayabilirim ama onun da üstesinden gelecek bir yöntemim var. Hem eğer karanlık bir ortama girersek denemek istediğim bir şey daha var.
Ahırın önüne geldikten sonra Ryoken’e elimle durmasını işaret ederek sessizce “Kapı açık olduğuna göre içeride birileri olabilir. Dikkatli olalım.” Diyeceğim. Ardından yavaşça belimden katanlardan birini çekeceğim. İçeride beni nasıl sürprizler bekliyor bilmiyorum. Bu yüzden önlemimi önceden almam gerekiyor. Katanamı çektikten sonra eğer köydaşım farklı bir fikir belirtmezse içeri gireceğim.
Ahırın önüne geldikten sonra tıpkı bıraktığım gibi kapısının hafifçe açık olduğunu gördüm. Görünüşe göre benden sonra içeriye başka kimse girmemiş ya da birileri benim öyle düşünmemi istiyor. Güzel bir plan olsa da unuttukları bir şey var. Böyle küçük oyunlar ile beni kandıramazlar ama kandırdıklarını düşünmelerine izin verebilirim. Ahırın içinde neler olduğunu bilmiyorum ama dövüşmem için son derece uygu bir ortam. İçerisi karanlık olduğu için biraz sorun yaşayabilirim ama onun da üstesinden gelecek bir yöntemim var. Hem eğer karanlık bir ortama girersek denemek istediğim bir şey daha var.
Ahırın önüne geldikten sonra Ryoken’e elimle durmasını işaret ederek sessizce “Kapı açık olduğuna göre içeride birileri olabilir. Dikkatli olalım.” Diyeceğim. Ardından yavaşça belimden katanlardan birini çekeceğim. İçeride beni nasıl sürprizler bekliyor bilmiyorum. Bu yüzden önlemimi önceden almam gerekiyor. Katanamı çektikten sonra eğer köydaşım farklı bir fikir belirtmezse içeri gireceğim.

- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts: 435
- Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Ama, ama, ama, ama neden puflamadı? Her şeyi planlamıştım! Pufladıktan sonra Koshiro-san ortaya çıkacak ve beni övecekti. Bende onun yaptığı basit planları çözmenin çocuk oyuncağı olduğunu söyleyecektim... Ama neden ya... Hiç eğlenceli değil! Parşömenin öylece ortaya bırakıp saklanmanın neresi eğlenceli? Etrafta ne Rena-chan'ın kuklaları, ne Koshiro-san'ın bunshinleri, ne de Toshiyuki-san'ın... Tooooshiyuki-san'ın... Toshiyuki-san'ın kusaragiması var! Büyük ihtimalle parşömeni görebildikleri bir yerde saklanıyorlar ve düşmanlarının gelmesini bekliyorlar. Birisi parşömene dokunduğunda da her şeyleriyle saldıracaklar... Peh, sıkıcı.
Peki ya bütün bunlar aslında böyle düşünmem için tasarlanmış bir oyunsa? Belki de bugüne kadar yaşananların hepsi, beni şu anda böyle düşünmeye itmek içindir... Yok canım bu biraz fazla abartı oldu.
Neyse, önemli değil. Ne de olsa parşömenin almanın 'sıkıcı' bir yolunu buldum. İlk olarak elimi tekrardan ekipman çantama atarak bir adet patlayıcı parşömen, bir adette kunai çıkaracağım. Bu ikisini birbirine bağladıktan sonra da kunaiyi parşömene fırlatacağım. Amacım ona saplanmasını sağlamak.
Kumaş başarılı bir şekilde parşömene saplanırsa yüksek bir sesle "Dışarıya çıkmazsanız parşömeni patlatacağım!" diyeceğim.
Birkaç dakika öncesine kadar Ryu-san ve Ryoken-san için parşömenlerin alacağımı söylüyordum ama fikrimi değiştirdim. Bu ani değişikliğin sebeplerinden birisi kesinlikle hissettiğim hayal kırıklığı. Yani sarı takımdan daha detaylı bir plan beklemiştim. Yoksa gerçekten de parşömene zarar verme niyetim yoktu. Hatta fırlattığım shiruken ona saplandığında bir anlığına kalp krizi geçirdim.
Yaklaşık on saniye kadar bekleyecek, kimse ortaya çıkmazsa bir kez daha aynı işlemleri gerçekleştireceğim. Eh~ yine kimsecikler gözükmezse yapacak bir şey yok, patlatırım olup biter.
Peki ya bütün bunlar aslında böyle düşünmem için tasarlanmış bir oyunsa? Belki de bugüne kadar yaşananların hepsi, beni şu anda böyle düşünmeye itmek içindir... Yok canım bu biraz fazla abartı oldu.
Neyse, önemli değil. Ne de olsa parşömenin almanın 'sıkıcı' bir yolunu buldum. İlk olarak elimi tekrardan ekipman çantama atarak bir adet patlayıcı parşömen, bir adette kunai çıkaracağım. Bu ikisini birbirine bağladıktan sonra da kunaiyi parşömene fırlatacağım. Amacım ona saplanmasını sağlamak.
Kumaş başarılı bir şekilde parşömene saplanırsa yüksek bir sesle "Dışarıya çıkmazsanız parşömeni patlatacağım!" diyeceğim.
Birkaç dakika öncesine kadar Ryu-san ve Ryoken-san için parşömenlerin alacağımı söylüyordum ama fikrimi değiştirdim. Bu ani değişikliğin sebeplerinden birisi kesinlikle hissettiğim hayal kırıklığı. Yani sarı takımdan daha detaylı bir plan beklemiştim. Yoksa gerçekten de parşömene zarar verme niyetim yoktu. Hatta fırlattığım shiruken ona saplandığında bir anlığına kalp krizi geçirdim.
Yaklaşık on saniye kadar bekleyecek, kimse ortaya çıkmazsa bir kez daha aynı işlemleri gerçekleştireceğim. Eh~ yine kimsecikler gözükmezse yapacak bir şey yok, patlatırım olup biter.

- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 421
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Teijo-san'ın teklifime onay vermesi ile ilerlemeye başladık ancak bu iyice sıkıcı bir hal almaya başladı. Ne parşömen bulamıyoruz, ne başka bir şey. Üstelik Teijo-san'ı kullanabileceğim tek bir pozisyon bile yakalayamadım. Onu bir yem olarak ileri atma planı oldukça işe yarayacaktı. Özellikle sarı takım burada iken, Chisa-chan'ı bile yem olarak kullanabilirdim. O zincirli çocuğa karşı çok iyi yemler olacaklardı ancak yapabilecek bir şey yok. Eğer ahırda bile parşömen bulamazsak, burada vakit harcamaya gerek olmadığını düşünüyorum. Her yeri aradık ve bulamadık. Eğer Chisa-chan bir şey bulamadıysa buradan elimiz boş döneceğiz demektir. Teijo-san'ın takımını ise bilemiyorum, buraya Teki ile beraber geldiklerini söylediğine göre Teki bulmuş olabilir. O durumda, gene yapabileceğimiz bir şey yok diye düşünüyorum. Chisa-chan yerine Ryu-san burada olsaydı parşömeni çalmak için dövüşebilirdik ancak Chisa-chan bu duruma kesinlikle iyi bakmayacaktır. Bu yüzden, elim boş dönmek en mantıklı seçenek oluyor şimdilik.
Kapıdan sağa çıkıp ahıra doğru geçtik. Kapısı hafif açık duruyordu, Teijo-san bana hafifçe durmamı işaret ederek içeride birileri olabileceğini söylese dahi bu duruma ihtimal vermedim. Bu duruma iki şey karşımıza çıkabilir, ya bizden başka bir takımın üyesi saklanıyor ya da burada kimse yok. Sarı Takım burada olsaydı eminim ahıra saklanmazlardı. Sarı tipsiz çocuk, Rena-chan ve zincirli çocuk güçsüz değiller. Bir kavgadan kaçacak veya saklanacak birileri olduğunu düşünmüyorum. En azından öyle insanlar olsalardı ilk dövüştüğümüzde o izlenimi alabilirdim. Bu yüzden, içeride ya başka takımın üyesi bizi görüp saklanmış olabilir, ya da kimse yok. Kimse yoksa kısa bir arama yapıp hızlıca çıkmayı düşünüyorum. Chisa-chan'ın bir şey bulup bulmadığını bilmem iyi olur. Onun yanına gitmeliyim. Hiç tanımadığım ve şimdilik bu sınav içerisinde düşman olduğum bu adamla birlikte hareket etmek güvenli değil. Chisa-chan beni bu adamla bırakmasaydı daha rahat hareket edebilirdim.
"Arkandayım." dedim sessizce. Şimdilik ne yapacağım belli. Teijo-san'ı korumaya oynamalıyım. Bu durum parşömeni bulana kadar devam etmeli. Sonrasında iki parşömen bulursak, ne yapacağımız konusunda tartışabiliriz. Chisa-chan belki dostane bir dövüş isteyecektir, belki de paylaşmayı. Emin değilim ancak bunu göreceğiz. Ahırda başka bir takımdan birisi olup olmadığına dair oldukça dikkatli olmalıyım. Teijo-san'ın arkasında durup, birini görüp görmeyeceğim konusunda tetikte olacağım.
Kapıdan sağa çıkıp ahıra doğru geçtik. Kapısı hafif açık duruyordu, Teijo-san bana hafifçe durmamı işaret ederek içeride birileri olabileceğini söylese dahi bu duruma ihtimal vermedim. Bu duruma iki şey karşımıza çıkabilir, ya bizden başka bir takımın üyesi saklanıyor ya da burada kimse yok. Sarı Takım burada olsaydı eminim ahıra saklanmazlardı. Sarı tipsiz çocuk, Rena-chan ve zincirli çocuk güçsüz değiller. Bir kavgadan kaçacak veya saklanacak birileri olduğunu düşünmüyorum. En azından öyle insanlar olsalardı ilk dövüştüğümüzde o izlenimi alabilirdim. Bu yüzden, içeride ya başka takımın üyesi bizi görüp saklanmış olabilir, ya da kimse yok. Kimse yoksa kısa bir arama yapıp hızlıca çıkmayı düşünüyorum. Chisa-chan'ın bir şey bulup bulmadığını bilmem iyi olur. Onun yanına gitmeliyim. Hiç tanımadığım ve şimdilik bu sınav içerisinde düşman olduğum bu adamla birlikte hareket etmek güvenli değil. Chisa-chan beni bu adamla bırakmasaydı daha rahat hareket edebilirdim.
"Arkandayım." dedim sessizce. Şimdilik ne yapacağım belli. Teijo-san'ı korumaya oynamalıyım. Bu durum parşömeni bulana kadar devam etmeli. Sonrasında iki parşömen bulursak, ne yapacağımız konusunda tartışabiliriz. Chisa-chan belki dostane bir dövüş isteyecektir, belki de paylaşmayı. Emin değilim ancak bunu göreceğiz. Ahırda başka bir takımdan birisi olup olmadığına dair oldukça dikkatli olmalıyım. Teijo-san'ın arkasında durup, birini görüp görmeyeceğim konusunda tetikte olacağım.

► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Chisa: Ortaya kimse çıkmazken, kafanda kurduğun çeşitli tuzak ihtimalleri teker teker boşa çıkıyor. Ne Koshiro, ne Rena, ne de Toshiyuki'ye ait herhangi bir iz veya bir sinyal göremiyorsun. Kafanda dönüp duran, sana içinde bulunduğun durumun bir tuzak olduğunu tekrar tekrar hatırlatan sesler yavaşça susmaya başlıyor. Bunun üzerine ekipman çantandan çıkardığın bir kunai ve bir patlayıcı parşomeni birbirlerine bağlıyor ve az önce shuriken saplamış olduğun sınav parşomenine doğru fırlatıyorsun. Az öncekine benzer şekilde, kat kat sarılmış kağıda saplanan delici bir cismin tatmin edici sesi duyuluyor. Yine bir şey olmuyor. Gelen kimse yok. Bunun üzerine planladığın üzere, yüksek bir sesle kimsenin gelmemesi halinde parşomeni patlatacağını duyuruyorsun ve beklemeye başlıyorsun.
Teijo & Ryoken: Ahırın önüne geldiğinizde Teijo Ryoken'e durması için işaret ediyor ve katanalarından birini çekerek savaşa hazır hale geçiyor. Devamında aranızda geçen kısa konuşmanın ardından, içeri girmek üzere hareketleniyor Teijo. İlk adımı atmışken, tanıdık bir ses duyuyorsunuz. Nispeten uzaktan geliyor, ancak yüksek sesle söylendiği belli olduğu için duyabildiğinizi farkediyorsunuz. Bununla beraber ses rahatça yayıldığı için, muhtemelen Chisa'nın açık havada olduğunu tahmin edebiliyorsunuz. Teijo, fena olmayan farkındalığı sayesinde sesin binanın size göre arkasında kalan kısımlarından bir yerden geldiğini tespit edebiliyor.
Teijo & Ryoken: Ahırın önüne geldiğinizde Teijo Ryoken'e durması için işaret ediyor ve katanalarından birini çekerek savaşa hazır hale geçiyor. Devamında aranızda geçen kısa konuşmanın ardından, içeri girmek üzere hareketleniyor Teijo. İlk adımı atmışken, tanıdık bir ses duyuyorsunuz. Nispeten uzaktan geliyor, ancak yüksek sesle söylendiği belli olduğu için duyabildiğinizi farkediyorsunuz. Bununla beraber ses rahatça yayıldığı için, muhtemelen Chisa'nın açık havada olduğunu tahmin edebiliyorsunuz. Teijo, fena olmayan farkındalığı sayesinde sesin binanın size göre arkasında kalan kısımlarından bir yerden geldiğini tespit edebiliyor.
Off Topic
Zamanlama gereği bu tur Chisa yazmayacak. İkinci kez seslenmeden önce beklediği varsayılıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Sekino Teijo
- Posts: 150
- Joined: November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Tüm hazırlıklarımı bitirip Ryoken’den onayı aldıktan sonra tam içeri girecekken Chisa’nın sesini duyduk. Binanın arka tarafından bağıra bağıra konuşarak tehditler savuruyordu. Dediği gibi parşömeni bulduysa neden insanları tehdit ediyor anlam veremedim. Bu olayın beni çekmek için kullandıkları bir yem olduğunu düşünüyorum. Tam tüm planlarını altüst edip Ryoken’i ahıra çekmişken böyle bir olayın patlak vermesinin başka bir açıklaması olamaz. Büyük ihtimalle ilk planlarını kolaylıkla bertaraf ettiğim için şimdi yeni bir numara deniyorlar. Açıkçası parşömeni yem olarak kullanmalarını hem takdir ettim hem de birazcık korkmaya başladım. Yaptıkları plan gayet güzel ama beni ortadan kaldırmak için parşömenlerini feda edecek kadar ileri gitmelerini hiç beklemiyordum. Yine de ne yaparlarsa yapsınlar unuttukları bir şey var. Planları ne kadar ustaca ve karışık olursa olsun ben böyle basit oyunlar ile kandırılacak bir Shinobi değilim.
Sesi duyduktan sonra istifimi bozmadan Ryoken’e dönüp “Daha işareti vermedi. Bence biz devam edelim.” Diyeceğim. Olayları noktalamaya bu kadar yaklaşmışken savaş alanının birden değişmesini istemiyorum. Zaten halihazırda hala daha Ryoken’in gölgesini kontrol edecek fırsatı bulamadım. Bu yüzden tek kişi olup olmadığından emin değilim. Şimdi bir de bilmediğim bir mekâna gitmek istemiyorum. Eğer Ryoken’de benimle aynı fikirdeyse sessizce içeri gireceğim, girmek istemezse o zaman minik bir konuşma yapmamız gerekecek.
Sesi duyduktan sonra istifimi bozmadan Ryoken’e dönüp “Daha işareti vermedi. Bence biz devam edelim.” Diyeceğim. Olayları noktalamaya bu kadar yaklaşmışken savaş alanının birden değişmesini istemiyorum. Zaten halihazırda hala daha Ryoken’in gölgesini kontrol edecek fırsatı bulamadım. Bu yüzden tek kişi olup olmadığından emin değilim. Şimdi bir de bilmediğim bir mekâna gitmek istemiyorum. Eğer Ryoken’de benimle aynı fikirdeyse sessizce içeri gireceğim, girmek istemezse o zaman minik bir konuşma yapmamız gerekecek.

- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 421
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Teijo-san tam içeriye adım atacakken, o tanıdık sesi duydum. Chisa-chan'ın parşömeni bulduğunu bize anlatan ses. Ancak niye bağırdığını anlayamadım. İşaretimizi belirlemiştik, şimdi ise farklı bir şekilde bağırıyor. Acaba tehlikede mi? Aniden ona birilerinin saldırma ihtimali var mı? Önceliğim her zaman takımımda olan kişi olmalı. Üstelik parşömeni bulduğuna göre, Teijo-san'ı yarıda bırakmam benim için önemli değil. Gerçi, kim olsa önemli değil. Bizim olanı geri almak benim için önemli sadece. Bu yüzden, ahıra girerken dışarıya olan mesafemi korumam gerek. Hızlı bir şekilde buradan çıkıp Chisa-chan'ın yanına gidebilmeliyim. Ahırın içerisinde parşömen var mı bilmiyorum, Teijo-san önümde olduğuna göre kendisi zaten kontrol edecek. Bu yüzden biraz mesafeli kalmam gerek. Dışarıya aniden çıkabileceğim bir mesafede içeriye girmeliyim. "Devam." dedikten sonra mesafe için içeriye girmesini bekledim. Herhangi bir düşman saldırısına karşı Teijo-san'ı önümde tutarak onu yem edebilirim. Bir düşman saldırısı yoksa, parşömen için bakınıp hızlıca Chisa-chan'ın yanına gidebilirim. Sonuçta, ortada bir parşömen varken bunu Teijo-san'ın grubu da almak isteyebilir, bu durumda onun yanında olmam gerek.

► Show Spoiler
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Chisa: 10 saniye kadar bekliyorsun, gelen giden olmuyor. Bu sebeple az önceki gibi yeniden çevrenden rahatça duyulabilecek şekilde bağırıyorsun kimsenin ortaya çıkmaması halinde parşomeni patlatacağını. Cevap gelmiyor. Herhangi yeni bir ses, yeni bir görüntü çekmiyor dikkatini. Her şey olduğu yerde durmakta. Patlayıcı parşomeni aktive etmeye hazırsın.
Teijo & Ryoken: Teijo, daha önce girip ayrıntılı bir şekilde incelemiş olduğu ahıra giriyor yeniden. Ryoken ise, her an geri çıkabilecek şekilde konumlanıp takip ediyor Teijo'yu. Ahırın açık kapısından içeri dolan güneş ışığı, içerinin ilk birkaç metresini görmenizi sağlıyor. Zeminde çok ince ve çürümüş bir saman tabakası görüyorsunuz. Bunun dışında dikkatinizi çeken bir şey yok. Teijo içeri ilk girdiğinde burada bir tuzak yoktu, ancak malikanenin diğer kısımlarını aradığı esnada burasının tuzaklanmış olabileceği düşüncesiyle temkinli davranıyor adımlarını atarken. Teijo'nun herhangi bir tuzağa yakalanmadığını gören Ryoken de benzer şekilde ilerliyor. İçerisi oldukça loş. Yaklaşık 30-35 metrekarelik bir alan ve tamamen boş görünüyor. Zemin her yerde aynı. İçeri girmenizle birlikte dışarıdan yeniden Chisa'nın sesi geliyor. Söylediği şeyler, az öncekiyle aşağı yukarı aynı.
Teijo & Ryoken: Teijo, daha önce girip ayrıntılı bir şekilde incelemiş olduğu ahıra giriyor yeniden. Ryoken ise, her an geri çıkabilecek şekilde konumlanıp takip ediyor Teijo'yu. Ahırın açık kapısından içeri dolan güneş ışığı, içerinin ilk birkaç metresini görmenizi sağlıyor. Zeminde çok ince ve çürümüş bir saman tabakası görüyorsunuz. Bunun dışında dikkatinizi çeken bir şey yok. Teijo içeri ilk girdiğinde burada bir tuzak yoktu, ancak malikanenin diğer kısımlarını aradığı esnada burasının tuzaklanmış olabileceği düşüncesiyle temkinli davranıyor adımlarını atarken. Teijo'nun herhangi bir tuzağa yakalanmadığını gören Ryoken de benzer şekilde ilerliyor. İçerisi oldukça loş. Yaklaşık 30-35 metrekarelik bir alan ve tamamen boş görünüyor. Zemin her yerde aynı. İçeri girmenizle birlikte dışarıdan yeniden Chisa'nın sesi geliyor. Söylediği şeyler, az öncekiyle aşağı yukarı aynı.
Off Topic
Biraz konuyu hızlandıralım istiyoruz sizler için de uygunsa.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Sekino Teijo
- Posts: 150
- Joined: November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
Ryoken’den kısa ve net bir şekilde onay aldıktan sonra içeriye girmek için harekete geçtim. Açıkçası içeriye girmeyi teklif eden ben olsam da Ryoken’in takım arkadaşının bağırışlarını görmezden gelerek bu kadar kolay bir şekilde teklifimi kabul etmesini beklemiyordum. En azından ne yapacağımız hakkında biraz tartışmak zorunda kalacağımızı düşünmüştüm. Çünkü aynı durumda ben olsaydım büyük ihtimalle çok iyi tanımadığım biriyle bilmediğim bir yeri aramak yerine çoktan takım arkadaşımın yanına doğru gitmeye başlamıştım. Bu yüzden Ryoken’in neden böyle bir şey yaptığına anlam veremedim. Ayrıca son zamanlarda sorduğum sorulara tek tük cevaplar vermesi de gözümden kaçmadı. Sanki sürekli başka bir şeyler düşünüyor. Kafası sanki başka bir yerdeymiş gibi hissediyorum.
Bir elimde katanam temkinli bir şekilde ahıra girdikten sonra tanıdık bir manzara ile karşılaştım. Her şey bıraktığım gibi yerli yerindeydi. İçeriye doğru ilerlemeye başladıktan sonra beklediğimin aksine herhangi bir tuzakla karşılaşmadım. Loş ortamda görebildiğim kadarıyla da ilgimi çeken bir şey yok. Benden sonra buraya kimse uğramamış gibi gözüküyor. Tamamen boşu boşuna buraya gelmiş gibi gözüküyor olsak da dönüp dolaşıp başlangıç noktama tekrar geri döndükten sonra bazı şeyleri daha net bir şekilde anlamaya başladım. Olaylara çok ben merkezci yaklaştığım için hata yaptım. En yakın arkadaşımdan şüphe etmem ise yaptığım hayaların en büyüğüydü. Burada sadece bir tane kötü adam var. O da yanımdaki sarı şeytanın ta kendisi.
Artık burada neler döndüğünü tam olarak anladım. Köydaşlarım ile ilk karşılaştığım zaman ne olur ne olmaz diye kendi üzerimde Yusubi no Jutsu uygulamıştım. Bu sayede üzerimde zayıf bir Genjutsu olmadığını onayladım. Ancak Chisa için hiçbir şey yapmadım. Ryoken ile takım arkadaşı oldukları için dost olduklarını düşünmüştüm ama yanıldım. Chisa buraya geldiği andan beri hatta belki de sınavın başından beri Genjutsu altında olabilir. Ne olur ne olmaz diye ona da birazcık elektrik vermem lazımdı. Bu hatam yüzünden en yakın arkadaşım ellerimin arasından uçup gitti. Ryoken, ilk önce onu benden uzaklaştırdı. Şimdi ise onu öldürmeye çalışıyor. Artık yanında ben olduğum için ona ihtiyacı kalmadığını düşünüyor olabilir. Bu yüzden de bir şekilde ses çıkarmasını sağlayarak tüm dikkatleri onun üzerine çekti. Bu sayede en iyi durumda iki parşömeni bulup paylaşırsak Chisa’da denklemden çıktıktan sonra %50 ihtimalle sınavı başarılı bir şekilde tamamlayabilir. Hatta gece diğer takım arkadaşını da eleyecek bir yol bulursa kesin bir şekilde sınavı başarıyla tamamlayabilir.
Tüm oyunu bozduktan sonra ilk olarak “İlerde bir şey gördüm galiba dikkat et.” Dedikten sonra Girigiri yaparak odayı aydınlatacağım. Kısa süreli aydınlıkta Ryoken’in gölgesine odaklanarak bir değişiklik olup olmadığına bakacağım. Eğer tüm gölgeleri yok edersem Ryu’nun ortaya çıkacağını düşünüyorum. Amacım Ryoken’in tek olup olmadığından emin olmak.
Bir elimde katanam temkinli bir şekilde ahıra girdikten sonra tanıdık bir manzara ile karşılaştım. Her şey bıraktığım gibi yerli yerindeydi. İçeriye doğru ilerlemeye başladıktan sonra beklediğimin aksine herhangi bir tuzakla karşılaşmadım. Loş ortamda görebildiğim kadarıyla da ilgimi çeken bir şey yok. Benden sonra buraya kimse uğramamış gibi gözüküyor. Tamamen boşu boşuna buraya gelmiş gibi gözüküyor olsak da dönüp dolaşıp başlangıç noktama tekrar geri döndükten sonra bazı şeyleri daha net bir şekilde anlamaya başladım. Olaylara çok ben merkezci yaklaştığım için hata yaptım. En yakın arkadaşımdan şüphe etmem ise yaptığım hayaların en büyüğüydü. Burada sadece bir tane kötü adam var. O da yanımdaki sarı şeytanın ta kendisi.
Artık burada neler döndüğünü tam olarak anladım. Köydaşlarım ile ilk karşılaştığım zaman ne olur ne olmaz diye kendi üzerimde Yusubi no Jutsu uygulamıştım. Bu sayede üzerimde zayıf bir Genjutsu olmadığını onayladım. Ancak Chisa için hiçbir şey yapmadım. Ryoken ile takım arkadaşı oldukları için dost olduklarını düşünmüştüm ama yanıldım. Chisa buraya geldiği andan beri hatta belki de sınavın başından beri Genjutsu altında olabilir. Ne olur ne olmaz diye ona da birazcık elektrik vermem lazımdı. Bu hatam yüzünden en yakın arkadaşım ellerimin arasından uçup gitti. Ryoken, ilk önce onu benden uzaklaştırdı. Şimdi ise onu öldürmeye çalışıyor. Artık yanında ben olduğum için ona ihtiyacı kalmadığını düşünüyor olabilir. Bu yüzden de bir şekilde ses çıkarmasını sağlayarak tüm dikkatleri onun üzerine çekti. Bu sayede en iyi durumda iki parşömeni bulup paylaşırsak Chisa’da denklemden çıktıktan sonra %50 ihtimalle sınavı başarılı bir şekilde tamamlayabilir. Hatta gece diğer takım arkadaşını da eleyecek bir yol bulursa kesin bir şekilde sınavı başarıyla tamamlayabilir.
Tüm oyunu bozduktan sonra ilk olarak “İlerde bir şey gördüm galiba dikkat et.” Dedikten sonra Girigiri yaparak odayı aydınlatacağım. Kısa süreli aydınlıkta Ryoken’in gölgesine odaklanarak bir değişiklik olup olmadığına bakacağım. Eğer tüm gölgeleri yok edersem Ryu’nun ortaya çıkacağını düşünüyorum. Amacım Ryoken’in tek olup olmadığından emin olmak.

- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts: 421
- Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası] Malikane
İçerisi, tam bir hayal kırıklığıydı. Teijo'yu takip ettiğim süre boyunca bir şey göremedim. Burada bir şey olması imkansız gibi geliyor. Zemin çok ince ve çürümüştü. Bunun dışında hiçbir şey dikkatimi çekmedi. Sanırım burada vaktimi boşuna harcayacağım. En başta önceliğim bir düşman saldırısına karşı Teijo-san'ı tek bırakmamak ve parşömeni bulmaktı, ancak Chisa-chan'ın bağırışlarıyla beraber iş değişti. Bir kere bağırmış olsaydı belki burada kalmaya devam edebilirdim, ancak ikinci kez bağırması burada kalmamı zorlaştırıyor.
İçeride 30-35 metrelik alan boş görünürken, Teijo-san ileride bir şey gördüğünü söyledi. Buranın bir düşman saldırısına karşı boş olduğuna eminim, ancak Chisa-chan'ın ikinci kez bağırmasına karşın onu tek bırakacak değilim. Bu yüzden, benim buradaki görevim bitti. "Ben içeride bir şey görmüyorum. Rakibimiz olan birisi burada olsaydı seninle kalacaktım, ancak bir şey görmüşsen ya parşömendir ya da başka bir şey. Bu yüzden, parşömeni bulursan tebrik ederim. Benim takım arkadaşımın yanına gitmem gerek." diyerek çıkacağım ahırdan. Ardından Chisa-chan'ı bulmaya çalışacağım. Bağırıyor, ancak tam olarak nereden bağırdığını bilmiyorum. Hızlı bir şekilde bulmam gerek onu. Evin içinde olmadığını tahmin ediyorum bizden ayrılmasından dolayı. Bu yüzden evin etrafına bakmamda fayda var.
İçeride 30-35 metrelik alan boş görünürken, Teijo-san ileride bir şey gördüğünü söyledi. Buranın bir düşman saldırısına karşı boş olduğuna eminim, ancak Chisa-chan'ın ikinci kez bağırmasına karşın onu tek bırakacak değilim. Bu yüzden, benim buradaki görevim bitti. "Ben içeride bir şey görmüyorum. Rakibimiz olan birisi burada olsaydı seninle kalacaktım, ancak bir şey görmüşsen ya parşömendir ya da başka bir şey. Bu yüzden, parşömeni bulursan tebrik ederim. Benim takım arkadaşımın yanına gitmem gerek." diyerek çıkacağım ahırdan. Ardından Chisa-chan'ı bulmaya çalışacağım. Bağırıyor, ancak tam olarak nereden bağırdığını bilmiyorum. Hızlı bir şekilde bulmam gerek onu. Evin içinde olmadığını tahmin ediyorum bizden ayrılmasından dolayı. Bu yüzden evin etrafına bakmamda fayda var.

► Show Spoiler