[6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Locked
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 440
Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Kotegawa Chisa » June 19th, 2021, 3:56 pm

Birkaç salise önce yaşanan olaydan sonra Butsuo-san'ın insan olmadığı kanısına vardım. Daha önce olağanüstü shinobilerin yeteneklerini bizzat görme fırsatı yakalamıştım ve bir çoğuna hayran olmuştum fakat Butsuo-san ile kıyaslanamazlar bile. Saniyenin onda biri gibi kısa bir sürede gerçekleşen saldırılarıma verdiği tepkiler, aldığı kararların keskinliği ve yıkıcı gücü bu alınbandını taşıyan herkesin katbekat üstünde. Onun bu görkemli halini kendi gözlerimle gördükten sonra ne kadar ortalama bir shinobi olduğumu bir kez daha anladım. Ama bu durum beni üzmüyor bilakis mutlu ediyor. Ryu-san, Ryoken-san, Chiyumi-san, Butsuo-san gibi harika shinobileri görmek çok çalışırsam onların seviyelerine gelebileceğimi düşündürtüyor bana. Her hareketlerinden yeni bir şey öğreniyorum. Mesela Ryu-san'dan hızlı karar vermenin ve tereddüt etmemenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Her ne kadar savaş esnasında yaptıklarını hoş bulmasam da bir şeyler öğrenmeme vesile oldu. Aynı şekilde Butsuo-san'dan da rakiplerinin dezavantajlarını kullanmayı öğrendim. Dövüşümüzün başından itibaren sürekli olarak bana yakınlaşmaya çalışmasının sebebi stilimi yakın menzilde icra edemeyecek olmam. Sürekli olarak bana yakınlaşmaya çalıştı ve sonunda da başardı. Bu saatten sonra dövüşü kazanmamın pek mümkünatı yok fakat denemekten vaz geçmeyeceğim. Ryu-san'dan öğrendiğim gibi hızlı bir şekilde karar verecek ve Butsuo-san'dan öğrendiğim gibi rakibimin dezavantajlarını kullanacağım.

Öncelikle, her ne kadar istemesem de, katanamı bırakacağım. Sonrasında chakramı yoğurmaya başlayacak ve iki elimle başımı kavrayacağım. Chakra yoğurma işlemini bitirdiğim anda ise alandaki herkesin kulaklarını çınlatacak kadar yüksek bir çığlık atacağım. Mugen Onsa'yı sarı takıma karşı kullandığım esnada bir anlığına da olsa bir boşluk yakalamayı başarmıştım. Bu sefer de amacım bu boşluğu yakalamak. Butsuo-san'ı sadece bir anlığına da olsa durdurmayı başarabilirsem elimi belimde bulunan ekipman çantasına atarak içerisinden bir adet kunai çıkaracak ve boğazına saplayacağım.

Ben saldırmayı denerken Butsuo-san'da beni düşürmek için elinden geleni yapacaktır. Bu yüzden katanamı bırakırken boşta olan ayağımla duruşumu sabitlemeye çalışacağım. Fakat diyelim ki düştüm, ki bu oldukça olası çünkü Butsuo-san ile benim fiziksel gücüm kıyaslanabilecek bir seviyede değil. O durumda da planlarım iki farklı şekilde ilerleyecek. İlk olarak yere düşerken jutsumu tamamlamaya çalışacağım. Düşüşe kendimi hazırladığımdan ötürü ve Butsuo-san'ın pozisyonu garip olduğundan ötürü bunu başarabileceğimi düşünüyorum. İkinci senaryo ise jutsumu tamamlayamadığım senaryo. O durumda da yere düştüğüm gibi bakışlarımı Butsuo-san'ın üzerine dikecek, kaşlarımı çatacak ve Rakumei no Jutsu'yu uygulayacağım. Her iki durumda da değişmeyen tek şey hamlemin sonunda Butsuo-san'ın boğazına kunai saplayacak olmam sanırım. Her ne kadar böyle acımasızca bir şey yapmak istemesem de bu canavarı serbest bırakamam.
► Show Spoiler
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 403
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Kasumikage Teki » June 19th, 2021, 5:11 pm

20 yıllık görece kısa denebilecek hayatında 4 defa ölebilmeyi başarmıştı Teki. Düşüncesi bile garip geliyordu bunu başarabilmiş olmanın. Ölümlerinin tek ortak noktası ise hepsinin birer genjutsu ürünü olmasıydı.

Ryu tarafından ilk öldürülüşünün etkisi geçtiğinde, üzerinde uygulanan genjutsunun da sonlandığını düşünmüştü. Fakat yanılıyordu. İkinci ölümü de tecrübelemesi ile tekniğin halen aktif halde olduğunu ve bir şeyler yapmaz ise üçüncü... Hatta belki de dördüncü ölümünü tecrübeleyeceğini biliyordu.

Kitsune'yi tutmayan elini göğsünün önünde mühür pozisyonuna getirmeden önce Hiyaki'ye hızlıca "Arkada kıstıralım!" demiş ve mührü tamamladıktan sonra "Kai!" denemesi yapmıştı. Genjutsuyu kırabilmeyi umuyordu çünkü Ryoken'i indirmeye çok yaklaşmışlardı. Tek kalmış shinobiyi Hiyaki ile indirebileceklerinden emindi neredeyse.

Teki, son hız Ryoken'in kaçtığı yönden ilerleyerek, binanın arkasına varmaya çalışacaktı. Hiyaki ise üstünde durduğu duvardan güç alarak kendisini binanın arka kısmına doğru çapraz bir şekilde fırlatarak, Teki'nin aksi yönünden Ryoken'i kıstırmaya çalışacaktı. Havada ilerlerken bir şurup saldırısı daha yapmak için çakrasını yoğurmaya başlayacak ve binanın arka kısmına ulaştığı gibi Ryoken'in üstüne Mizuame Nabara kullanacaktı bir kez daha. Sonrasında ise ellerinde oluşturacağı sıvı shurikenleri Ryoken'e fırlatmaya başlayarak shinobinin, Teki'nin geleceği yöne doğru kaçma hamlesi yapmasını sağlamaya çalışacaktı.

Teki ise koşusuna devam ederken, binanın arka kısmına attığı her adım ile Ryoken'i görmeye daha da odaklanacak ve sonunda sarışın rakibini görmeyi başardığında Kitsune ile bacaklarına saplama hareketleri yapmaya başlayacaktı. Kütüğü gagalayan bir kuş gibi. Durmadan ve hızlıca.

Sisin içinde kalan 2 Teki Ryu'nun ne durumda olduğunu anlayamamıştı. Saldırılarının isabet edip, etmediklerinden bile emin değillerdi. Bu sebeple işi garantiye almak amacı ile ileri atılacaklardı. Birisi sağdan, diğeri ise soldan çapraz çizerek ilerleyişlerini sürdürecek ve Ryu, görüş alanlarına girdiği gibi yakın dövüşe adımlanacaklardı. İkisi de eş zamanlı olarak Shigure Kenjutsu; Hade tekniğini aktif hale getirerek, rakiplerine seri kesme hamleleri yapmayı planlıyorlardı. Çapraz kesme hamleleri, ardından kazanılan ivme ile tersi yönde dikey kesme hamleleri. Kılıçlarının arkalarında bırakacağı silüetler ile takibin zorlaşmasına ve bir noktada rakiplerinin defansını kırmaya çalışacaklardı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 429
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Jin Ryoken » June 19th, 2021, 11:36 pm

Yerim biliniyor. Evin arkasına geçmem belki avantaj sağlayabilirdi bana ancak yine kötü bir pozisyona düştüm. Bu evin etrafından bir an önce çekilmem gerektiğinin farkındayım. Aynı zamanda, tek başıma olmam daha büyük bir sorun. Ryu-san'ın bir an önce yanıma gelmesi gerek. En azından, ikiye iki güzel bir durum olabilir. Gerçi iki tane daha Teki vardı değil mi? Yapacak bir şey yok, saldıracağımız kişiler onun klonu olsa dahi sonuna kadar zorlamak durumundayız. Hala avantajlı olabilirim, en azından hareket açısından. Yerimin bilindiğini fark ettiğim anda var gücümle bağırdım ayaklarıma çakra verip geriye 10 metre zıplarken, "Ryu-san! Yardıma ihtiyacım var! Burada birisi daha var!" Bunlar üstüme doğru gelecektir. Yüzüm, eve doğru dönüktü. Üstüme geleceklerini düşündüğüm için, hızla sağ elimi havaya kaldırdım açarak. Gözlerim etrafta. Nereden geleceklerine dair hiçbir fikrim yok. Ancak beni uzaktan gördükleri anda, elimi de görmüş olacaklar. Beni gören ilk kişiyi gördüğüm anda, yumruğumu sıkarak Jigoku no Ban'nin tekniğimi onun üzerinde kullanacağım. Aslında bu tanımadığım diğer kişinin üstünde kullanmak mantıklı bir hareket olabilirdi ancak hangisinin önce geleceğine dair fikrim yok. Belki de aynı anda gelecekler. Ancak, birisi benim tekniğime yakalanacak. Ona eminim. Sağ elimi havaya kaldırıp öne doğru tuttuktan sonra, artık onu kullanmanın vakti geldiğini fark ettim. Sol kolumu, kimsenin bilgisi olmayan kolumu kullanmak zorundayım. Şimdilik defans amaçlı kullanacağım, yakınıma gelirlerse herhangi bir kılıç, kunai darbesini engelleyebilirim. Bu yüzden, sol kolumu hafif büktüm yüzümün önüne doğru yerleştirirken. Parmaklarımı açtım gözlerimin görüşünü engellemeyecek şekilde. Bir ışık bombası daha yersem, elimle gözlerimi ve yüzümü kapamam da rahat olacak. Etrafı beklemeye başladım, hangisi önce çıkarsa beni gördüğünü gördüğüm anda yumruğumu sıkacağım. Eğer bu tekniği aktifleştirebilirsem, ikinci bir kişi gelecek mi diye beklemeye başlayacağım. Ne yapacakları belli olmaz, iki kişi de gelebilirler ancak yerimi bilen o tanımadığım kişi tek başına da gelebilir. Hiçbir fikrim yok. Birisinin kesin geleceğine eminim ancak ikisinden emin değilim. Bu yüzden, her şeye hazırlıklı olmak zorundayım. İkinci bir kişi görürsem hızlı bir şekilde Shibou no Jutsu için Tatsu mührüne başlayacağım. Mührü yapabilecek kadar mesafe açtığımı düşünüyorum ancak en çok korktuğum ikisinin aynı anda gelmesi. O zaman sıkıntı doğabilir. Ancak bir kişi gelirse, işim çok daha rahat olacaktır.
Off Topic
Ryu, Ryoken'in sesini duyduktan sonra rakiplerinin hala sis içerisinde olmasından yararlanabileceğini düşündü. Ancak, dümdüz koşturmak mantıklı gelmedi. Bu sebeple, sesin geldiği yönü tahmin etmeye çalışacak. Sesin yönünü tayin edebilirse, hızlı bir şekilde ayaklarına çakra verecek ve sisin içerisini bilmediği için önce sol çapraza doğru atlayabildiği kadar uzağa atlayacak, ardından sisin önüne, ancak uzak bir şekilde önüne çıkmak için sağ çapraza doğru atlayacak. Eğer sesi duyamaz veyahut yönü tahmin edemezse, sisin içerisinden nasıl bir saldırı geleceğini bilmediği için, tekrar aynı şekilde yara almamak adına kılıcını çekerken tekrar geriye doğru atlayacak. Çektiği anda, saldırgan bir duruşa geçerek sisten çıkmalarını bekleyecek. Tekrardan aynı saldırı gelme ihtimaline karşılık, olabildiğince tetikte olacak.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 328
Joined: September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Oita Butsuo » June 20th, 2021, 12:40 am

Chisa beni çok yordu, hem de çok. Zaten açtım buraya gelirken, bir de Chisa'nın bana çektirdiği acılarla şu an daha da kötü bir durumdayım. Ama ben de açım. Ve şu an en baştan beri istediğim yerde, karnımı doyurabileceğim bir yerdeyim. Bu sefer daha kontrollüyüm ve Chisa'nın elimden kaçıp gitmesine izin vermeyeceğim. İsterdim ki basitçe yüzüne bir yumruk atıp bayılmasını sağlayabilseydim. Ama yüzüne pek yakın sayılmaz yumruklarım şu an ve yüzüne ulaşmam için gereken süre zafer ve mağlubiyeti belirleyecek kadar uzun. Pek istemesem de farklı bir yönteme başvurmalıyım.

Başta apış arasına oldukça sert bir yumruk geçirmeyi düşündüm, hatta Oukashou ile desteklediğim bir yumruk. Ama bugün yaşananlardan sonra Ishigakure'yi Chisa'nın çocuklarından mahrum bırakmak memleketime yapabileceğim en büyük ihanet olduğunu net bir şekilde biliyorum. Köyüm için Chisa'nın en az 3 çocuk yapması gerektiğine inanıyorum.

Bu düşünce kafamdan geçerken aynı bölgeye kafa atabilirim diye de düşünmedim değil. İtiraf ediyorum.

Son olarak da diz kapağına yumruk atmayı düşündüm. Ama sonra kendi kendime dedim ki, "Butsuo, Juudaichi stilinde eğitim aldın, bu stille bir yerlere geldin, ekmek yedin. Şimdi gerçekten seni bugünlere getiren stiline ihanet mi edeceksin? Kendine, kendi gücüne ihanet mi edeceksin? Bilmiyor musun ki sağlam oturtulmuş bir yumruğun nereye oturtulduğunun bir önemi yoktur, ağır, oturaklı bir yumruk her zaman kendine yer bulur. Yeter ki sen o yumruğu atacak kadar sağlam ol!" Evet, zinde olmak anlamında pek sağlam değilim şu an, ama kafa olarak hala yeterince sağlamım. Hayır, kafa atmayacağım! Stilime de ihanet etmeyeceğim. Sikeyim diz kapağını, benim yumruğum çok daha fazlasına kadir! Sağ elimle Chisa'nın sarıldığım bacağının dizinin üstündeki kısmına Oukashou'yla olabildiğince sert bir yumruk geçireceğim, menzilimdeki hedef alabileceğim en geniş alan orası. Eğer hala tam performans verebilseydim bir tık gücümü kontrol ederdim ama artık öyle bir lüksüm yok, tam güç. Sol elim de boş durmayacak tabi ki. Sol elimle de Chisa'nın bacağını kendime doğru çekerek dengesini bozacak ve kendisini korumak için yapabileceği şeylerde onu yavaşlatmış olacağım. Hadi oğlum, bu sefer ulaş amacına. Planlarımız suya düştü, hayal kırıklığına uğradık, acı çektik. Şimdi atmayacaksın da ne zaman atacaksın içinde biriken negatif duyguları. Sisin içinde olmasaydım nara bile atardım şerefsizim! Ama yerimi belli etmek istemiyorum...
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by GM - Naruto » June 21st, 2021, 1:31 am

Butsuo, Chisa'nın sol bacağının dizinin üst kısmına Oukashou ile sert bir yumruk geçirmek adına hamlesine başlıyor yattığı yerden. Sağ elini Chisa'nın bacağından çekiyor ancak diğer eliye onu kendine çekmeye çalışıyor. Chisa da bu noktada elinden kılıcı bırakmış ve ellerini kafasına götürmüş durumda.

Her ikisi de birbirlerinin birer teknik hazırladıklarını anlayabiliyor fakat planlarında bir değişiklik olmuyor. Chisa, ani bir çığlık atarken Butsuo'nun yumruğu Chisa'nın bacağına bitiveriyor bir şok dalgasıyla!

Butsuo'nun yumruğunun kuvveti sebebiyle geri uçması gerekirken, hem Chisa'nın yere düşmemek adına aldığı önlemler hem de Butsuo'nun onu tutması sebebiyle yerinde sabit kalıyor. Ancak bu da hasarı tam anlamıyla hissetmesi anlamına geliyor.

Chisa'nın Genjutsu ile birleşmiş çığlığına acı da dahil oluyor. Ciğerleri sökülürmüşçesine atılan bu çığlık kulak parçalayacak cinsten. Butsuo bu çığlığı tüm gücüyle hissediyor ve anlık olarak boş bulunuyor. Chisa ise, sağ bacağının üzerine çöküyor aniden sol bacağındaki yükü azaltıp acıyı dindirmek adına. Bu esnada planına devam ediyor ve çantasından çektiği bir kunaiyi acıdan titreyen elleriyle çığlık sebebiyle kafası karışmış olan Butsuo'nun boynuna saplıyor!

Butsuo, ayık olarak son bir nefes veriyor. Chisa'nın acı dolu suratına bakarken Chisa'nın boynundan kunaiyi çektiğini hissediyor. Bilinci yitip gitmeden önce gördüğü son şey kansız ve tertemiz kunai oluyor.
Ryoken, ayaklarında chakra biriktirip havaya zıplıyor evin arkasından ve bağırıyor. Sis evin yarısını içerisine aldığı için bulunduğu yer sisin dışında. Havaya zıpladığı anda sisi tamamen görebiliyor. Sisin üzerinde, evin duvarlarındaki bir maymunun da evin arka tarafına ilerlediğini görüyor. Bu maymun bir insan boyutlarında ve iki ayağı üzerinde duruyor. Göz göze geliyorlar. O bir teknik hazırlıyor gibi, Ryoken de aynı şekilde. Fakat ikisinin de hamlesi yarıda kalıyor duydukları çığlık sebebiyle.

Ryoken zıpladığı yere nazikçe iniyor. Maymun ise anlık olarak kafasını tutuyor chakrasını bükmek ve el mühürlerini yapmak yerine. Birbirlerine bakışıyorlar. Sisin dışındalar.
Ryu, Ryoken'in laflarını duyuyor ancak farkındalığı pek buna yetmediği için yerini tam olarak kavrayamıyor. Onun için sisin içerisinden gelmiş bir ses gibi. Bu bağlamda geriye doğru adımlıyor kılıcını çekerken, gelecek saldırılara odaklanıyor. Sisin içerisinden, sağlı sollu olarak iki Teki çıkıyor ve üzerine doğru koşturmaktalar. Kılıçlarının parladıklarını seçebiliyor Ryu.

Arada 3-4 metre kalmışken, çok derin bir çığlık ile herkes anlık olarak duraksıyor. Teki'ler ve Ryu bakışıyor.
Teki, tüm chakra akışını anlık olarak dalgalandırmak adına bir deneme gerçekleştiriyor. Bu denemeyi yaparken geçen süre içerisinde dehşet verici bir çığlık ile karşılaşıyor. Bu çığlık, Kai denemesinin önüne geçse de çığlık kesildiği anda üzerinden bir yükün kalktığını hissedebiliyor. Sanki, bu çığlık bir önceki tekniği kırmış gibi görünüyor. Yine de, Teki bu çığlığın etkisinden kurtulmak için anlık olarak duraksıyor. Yerinden hareket etmemiş durumda, isterse hareketine devam edebilir, isterse başka bir hamle yapabilir.





Chisa: Baygın Butsuo'nun önünde, yere diz çökmüş durumdasın. Tüm ağırlığını sağ ayağına veriyorsun. Sol ayağın kullanılamaz halde. Kırık mı çatlak mı, durum ne şu an algılayabilecek durumda değilsin. Dehşet sızlıyor uyluğun. Kesinlikle sol ayağına ağırlık veremeyeceğini anlıyorsun; acıya dayanıp bunu yapmayı denemek bile senin için bir opsiyon değil. Emirlerine uymuyor resmen ayağın. Ter atıyorsun istemsizce alnından.

Modun da özellikle chakranı çok yemiş olmasa da hissedilir bir miktarını tüketmiş durumda. Savaşa devam edebilecek kadar chakran kesinlikle var, fakat fiziksel olarak nasıl bir durumdasın, o şüpheli. Ayağını kullanmadığın sürece bir şeyler yapabilirsin ama kesinlikle benzer yere başka bir hasar alırsan acı sebebiyle bilincinin kaymayacağının garantisini veremiyorsun. Bir kaç saniyeni soluklanıp kendini toparlamaya ayırmazsan bir sonraki yapacağın hamleyi de düzgünce yapmayacağının da farkındasın. Acının ilk şokuyla beraber titremeye başlayan ellerin daha yeni yeni kendine geliyor.

Butsuo: Ölmediğinin bilincinde, derin bir uykuya dalıyorsun. Suratın toprağa çarpıyor ve ellerin gevşiyor. Yerde iki seksen uzanmaktasın.

Ryoken: Evin arka tarafında, zıpladığın konuma geri inmiş durumdasın. 2-3 metre önünde 5 metrelik bir duvar var, üzerinde de bir maymun mevcut. Bakışıyorsunuz. İkiniz de hamle yapmaya hazırsınız.

Teki: Sisin içerisinde, Kai denemesi yaptığın konumdasın. Kapıya uzaklığın 1 metre kadar. Hayal meyal sisin içerisinde şurubu seçebiliyorsun önünde. Kendinde ve hamle alabilecek konumdasın. Çığlık seni biraz yormuş durumda. Bununla beraber Ryu'dan da biraz korkuyor gibi hissediyorsun. Her an bir taşın altından çıkacak da, seni yokluğa çekecekmiş gibi... Fakat bu hisler git gide azalıyor sen kendini toparlarken.

Ryu: Sisin dışındasın, 3-4 metre kadar önünde iki tane Teki mevcut. Anlık olarak duraksamış durumdasınız fakat herkes saldırıya hazır gibi görünüyor. Raiton no Yoroi yıldırımları vücudunda geziyor. Refleksif olarak avantajlı olduğunun bilincindesin fakat chakra rezervlerin çok hızlı azalmakta. Savaşa devam edebilirsin performansını kaybetmeden, ancak bu durum kısa süreli olacak gibi görünüyor.





Teki evin kapısının hemen önünde ancak iç kısımda. Ondan 6 metre kadar ileride, yerde Butsuo yatmakta. Kafası evden uzağı gösterecek bir şekilde yatıyor. Chisa ise Butsuo'nun kafasının hemen önünde yere diz çökmüş durumda. Chisa'nın sol arka çaprazında, 6-7 metre kadar geride Ryu bulunuyor sisin dışında. Onun hemen 2-3 metre önünde de 2 tane Teki mevcut. Ryoken, evin arka duvarından 2-3 metre kadar uzaklıkta. Bu duvarın üzerinde de Hiyaki mevcut.

Sis açılmaya başlıyor, fakat görüş hâlâ çok kısa. Üç dört saniye sonra tamamen kalkmış olacak.

Hiyaki, Ryoken, Ryu ve iki Teki sisin dışındalar. Diğer herkes sisin içerisinde.
Off Topic
Butsuo ayılana kadar RP yapmayacaktır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 429
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Jin Ryoken » June 21st, 2021, 10:06 am

Odağımı bozan, aynı zamanda belki de beni kurtaran şey bir çığlık oldu. Bu çığlığın ardından istediğim mesafeyi açamamış olsam dahi, rakibimi durdurmayı da başardı. Ellerini kafasına götüren maymunu gördüğüm anda, ondan daha hızlı olabileceğimi fark ettim. Çığlık olmasa aynı anda tekniklerimizi kullanabilirdik ancak şimdi işler değişebilir. Tek yapmam gereken, elimi kaldırıp yumruğumu sıkmak. Bunu ondan daha hızlı yapabileceğimi düşünüyorum. Ancak hala mesafemin eve iki ya da üç metre olması hoşuma gitmiyor. Katanamı Chisa-chan'a vermemiş olsaydım mesafeyi kapatmak gibi bir derdim olmayabilirdi. Ancak şimdi sadece sol kolumla defans yapabilecek durumdayım. Üstelik, evin yarısının sisle kaplı olmasından dolayı bana gelebilecek başka bir tehlikeyi göremiyorum. Bu sebeple, mesafeyi tekrardan açmayı deneyeceğim ancak tekniğimi kullanarak. Böylelikle karşımdaki maymun tekniğine odaklanmak yerine, benim tekniğime odaklanabilir. En azından o şekilde tepki vereceğini düşünüyorum. Sağ elimi hızla havaya kaldırdım göz göze olduğum rakibimle. Hızlı bir şekilde yumruğumu sıkıp, iki ya da üç metre atlamak adında geriye doğru zıpladım. Tekniğim başarılı olduktan sonra, iki ihtimalim var. Saniyelik bir karar vermem gerekecek. Benim tekniğimle uğraştığını, zaman harcadığını gördüğüm anda zıplarken Tatsu mührünü yapacak ve Shibou no Jutsu kullanacağım onun üzerinde. Eğer direkt benimle uğraşmaya devam ederse o zaman teknik yapmak yerine üzerime gelebilecek bir saldırıya karşılık sol kolumu kullanmak için harekete geçeceğim. Sol kolumun bir çok şeyi engellediğini biliyorum, ancak üzerime gelebilecek tekniklere karşı ne kadar koruyabiliyor onu bilmiyorum. Karşımdaki kişinin nasıl bir teknik kullanacağını da bilmiyorum. Bu yüzden ani bir kaçış yapmam gerekirse diye, zıplama mesafemi iki ya da üç metreye indiriyorum. Hızlı bir şekilde yere ayaklarımı basıp, ani bir refleksle yer değiştirebilmek için. Mesafemi açabilirsem, gelebilecek başka bir kişiye karşı da mesafe açmış olacağım. Gelecek kişiyi görebileceğim en azından. Böylelikle, odağımı maymundan çekip başka birisine teknik kullanabilirim.

Shibou no Jutsu kullanabilirsem, Kokuangyou no Jutsu için el mühürlerine başlayacağım hızlıca. Birinci görüntüyü sağ elimi maymunun göğsünden içeri sokup, omurgasını sökerek göstereceğim. İkinciyi görüntüyü ağzının içinde patlayıcı parşömen patlarken göstereceğim. Üçüncüyü görüntüyü boynunu kırarken, dördüncü görüntüyü ise bir kunaiyi göğsüne saplayıp, aşağı doğru yararken göstereceğim. Kokuangyou no Jutsu için mühürlere devam ederken, gözüm etrafta olacak. Bana gelebilecek başka bir tehlikeye karşı sonuna kadar açık olmalıyım.
Off Topic
Ryu, kısa süreli performansını hızlıca değerlendirmek istediği için, sol elini shurikenlere götürüp hızlı bir şekilde sağındaki Teki'nin üzerine doğru koşarken iki adet shurikeni dizlerine doğru fırlatacak. Ardından, önce sağ yukardan sol çapraza doğru bir kesme hamlesi, ardından sol yukardan sağ alt çapraza doğru bir kesme hamlesi gerçekleştirecek göğsüne doğru. Karşısındaki Teki'lerin klon olup olmadığını bilmeyen Ryu, Teki'nin yok olmaması halinde sağ çapraza doğru adımlayıp, solundaki Teki'nin görüşüne göre sağdaki Teki'yi önüne almaya çalışırken, tekrar hızlı bir şekilde sağdan sola doğru karnına yatay bir kesme işlemi gerçekleştirecek. Eğer klon yok olursa, anında üç shurikeni çıkartarak üzerine geleceğini düşündüğü solundaki Teki'ye kalan üç shurikeni fırlatacak.
Out: Turda attıktan 5 ya da 10 dakika sonrasında düzenleme yaptım. Düzenlemem şu şekilde, shurikeni fırlatacak yazmıştım sonrasında fırlatacağı yönü belirttim. Düzenleme konusunda bir sıkıntı çıkmaması adına belirtme gereği duydum, kabul edilmez ise eski haline çevirebilirim.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts: 403
Joined: October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Kasumikage Teki » June 21st, 2021, 7:09 pm

Bir şekilde genjutsudan kurtulmuştu ancak bunu kendi çabalarıyla mı başardı yoksa Chisa'dan geldiğini tahmin ettiği güçlü çığlık yüzünden mi oldu emin olamıyordu. Çatılmış kaşları ile içinde bulunduğu durumun boktanlığına sinirlenerek evin arkasına gidip Hiyaki'ye destek olmak için koşmaya başlamıştı bunları düşünürken. Kitsune'yi kınına yerleştirirken bir yandan da Butsuo'nun iyi olduğunu ümit ediyordu.

Sınavın ilk günü teçhizat kampından dönen Butsuo'nun sözleri yankılanmıştı beyninde. Ryoken'in de genjutsu kullanabilen bir shinobi olduğunu anımsamıştı. Bu sebeple kendisinden önce düşman ile etkileşime girme ihtimali olan Hiyaki'yi uyarmak amacıyla bağırmıştı dostuna doğru. Halen adımları devam ediyordu olabildiğince hızlı bir şekilde.

"GENJUTSU KULLANABİLİR!"

Hiyaki'nin nasıl bir önlem alacağını kestiremiyordu ancak üstünde bulunduğu duvardan kendisini geriye doğru salması sayesinde düşmanın görüş açısından çıkabileceğini düşünüyordu Teki. Tabii aynı zamanda bunu yaparken aşırtmalı olarak Mizuame Nabara'yı Ryoken'in üstüne doğru püskürtebilmesi Teki için olması muhtemel en harika alternatif olurdu.

Dövüşün gidişatından çok sıkılmıştı aslında. Bir noktada düşmana zarar vermeyi başaramaz ise sadece çakra kaybetmeye başlayacaktı. Bu yüzden de taktik değiştirmeye karar vermişti. Yıkık evin son köşesini dönmeden önce el mühürlerine başlayacaktı Bousen no Jutsu kullanmak için. Olabildiğinde Ryoken'e bakmamaya çalışacaktı. Yere, ayaklarına doğru odaklayacaktı bakışlarını. Tüm genjutsu teknikleri böyle işlemese de, bir çoğunun göz teması ile aktif olduğunu biliyordu Teki. Köşeye geldiği gibi biraz daha ivme kazanmak için ayaklarında hafif çakra aktararak kendisini ileriye doğru atacak ve aynı zamanda Bousen'i aktif edecekti. Kafasını sağdan sola çevirerek, duvara yakın konumdan başlayarak arka kısma doğru püskürtecekti keskin su dalgasını. Yere daha yakın, Ryoken'in bacaklarına zarar vermeyi hedefleyecekti.

Ryu'nun karşısındaki Teki'ler, Ishi shinobisinin vücudundaki elektrik tabakasını gördüğü gibi taktik değiştirmeye karar vermişlerdi. Artık element avantajlarını kullanabileceklerinin farkında oldukları için yakın dövüşe girmek yerine defansa çekilmek ve saldırmak için doğru anı beklemeleri gerektiğini biliyorlardı. İkisi de geriye doğru birer adım atarak, ellerinde tuttukları Kitsune'leri bırakıp, Suiseiki stiline bel bağlayacak ve Kaiden tekniğini aktif hale getireceklerdi. Ryu'nun zırhla kaplı olması ve elinde bir wakizashi tutması sayesinde yakın dövüşe gireceğini bildiklerini düşünüyorlardı. Tek bilmedikleri nokta ise önce hangisinin hedef olarak seçileceğiydi.

Ryu'nun kendisine saldıracak olduğunu anlayan Teki, Kaiden tekniğine devam ederek savunma yapmaya başlayacak, boşta kalan Teki ise hedef olmadığını anladığı vakit hemen el mühürlerine başlayarak Ryu'nun üstüne Mizurappa fırlatacaktı. Bu sayede Ryu'yu kendi elektriği ile vurabileceğini düşünüyordu.
Image
► Show Spoiler
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 440
Joined: August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Kotegawa Chisa » June 21st, 2021, 7:14 pm

Köydaşımın hareketsiz bedenine, ardından titreyen ellerime baktım. Bacağımda hissettiğim acının miktarı büyüktü fakat yüreğimde çok daha fazlasını hissediyordum. Boşta olan elimle göğsümü kavrayarak sıktım, derin derin nefes almaya başladım. İçten içe parçalanıyormuş gibi hissettiğim bu anlarda yaptığım şeyin ne kadar kötü olduğunu bir kez daha anladım. Her ne kadar arkadaşlarıma zarar vermek istese de birkaç saniye önce boğazını kestiğim kişi benim köydaşımdı. Belki de birkaç gün sonra aynı göreve atanacağım köydaşım. Aptalca bir rütbe için yapılan bu aptalca sınav benim ideallerime ihanet etmeme neden oldu. Bana verdiği acı ise bugüne kadar çektiğim hiçbir acıyla kıyaslanamaz. Gözlerimin önünde yitip giden yoldaşlarımı gördüğüm anda hissettiğim acıdan bile daha fazlasını hissettim yüreğimde. Onun birkaç saat sonra uyanacağının bilincinde olmama rağmen bunu hissettim. Savaş esnasında Ryu-san'ın klonu olduğunu bildiğim takdirde dahi katanamı doğrultmamıştım fakat şimdi gerçek bir insana doğrulttum. Ben... Gerçekten de acınası bir varlığım.

Taşıyamadığım gözyaşlarım yanaklarımdan usulca akarken burnumu çekmekle meşguldüm. Butsuo-san'a yönelttiğim yaşla dolmuş gözlerimi bir anlığına da olsa bacağıma indirdim. O anda, hareket ettiremediğim bacağımın hissettirdiği acı ile yüreğimdeki acının bir araya geldiğini hissettim. Gözyaşlarım daha da hızlandı, dayanılamayacak kadar büyük bir acı hissediyordum içimde. Yine de kendimi toparlamam gerektiği kanaatine varmam pek uzun sürmedi. Her ne kadar artık dövüşemeyecek durumda olsam dahi Kasumikage-san'a karşı bir şeyler yapmam gerektiğinin bilincindeydim. Birkaç saniye önce yere bıraktığım katanama doğru uzandım ve onu kınına geri soktum. Elimdeki kunaiyi de çantama geri koydum. Modumu da kapattıktan sonra popo üstü olduğum yere oturarak sisin dağılmasını beklemeye başladım.

Sisin dağılmasını beklediğim bu anlarda ise düşünmek için bolca fırsatım oldu. Butsuo-san'ın ne kadar harika bir shinobi olduğunun bir kez daha farkına vardım. Fakat bu sefer farkına vardığım şey, geçmişte fark ettiğim olağanüstü gücü veya ona benzer bir şeyi değildi. Ne kadar düşünceli bir insan olduğuydu. Bel bölgeme atacağı bir yumrukla uzun bir süre yatalak kalmama neden olacak bir darbe vurmayı tercih edebilirdi. Veya taştan ejderhaya karşı yaptığı gibi bacağımı kafasıyla darma duman edebilirdi. Fakat o bunu yapmayı tercih etmedi çünkü bana geri dönüşü olmayacak bir zarar vermek istemedi. İşte bu yüzden dövüşümüzün asıl kazananı O'dur... Kararımı verdim, onu elemeyeceğim. Onun gibi muazzam bir shinobiyi eleyerek sadece Ishigakure'ye kötülük yapmış olurum. Kanımca bu alanda Jounin rütbesini en çok hak eden kişi kendisi. Elbette takım arkadaşlarıma ihanet ederek parşömenden vazgeçmeyeceğim fakat son gün bir şans daha bulmasını sağlayacağım.
Not: Modumu kapattığımı yazmayı unuttuğum için ufak bir edit attım.
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by GM - Naruto » June 21st, 2021, 8:20 pm

Ryoken: Tekniğini hazırlıyor ve geriye bir kaç metre zıplıyorsun. Maymun da el mühürleri yapmaya başlıyor. Bu esnada, içeriden "GENJUTSU KULLANABİLİR!" diye bağıran birisini duyuyorsun. Teki olmalı, sesi ona benziyor. Bunu duyan duvardaki maymun kendisini geriye doğru, evin içerisine bırakmak için hazırlanıyor el mühürlerini bitirirken. Fakat sen çoktan elini açıp tekrar yumruk yapmış oluyorsun geriye konarken. O el mühürlerini tamamlayıp derin bir nefes alırken sen tekniği ateşlemiş oluyorsun. O anda sana doğru baktığı için yumruğunu da haliyle görmüş oluyor ve tekniğine kapıldığını hissediyorsun. Fakat bir an sonra, görüşünden çıkıyor evin iç kısmına düştüğü için.

Maymun görüşünden kaybolurken sana doğru ağzından bir sıvı tükürüyor ancak bunu geriye düşerken kontrolsüzce yaptığı ve yere doğru değil de havadan aşırtmalı yaptığı için bu sıvı sana isabet etmiyor. Bundan ziyade çevreye damlalar halinde dağılıyor. Zeki biri olduğundan her ne teknik uyguladıysa bunu yanlış uyguladığını anlayabiliyorsun. Yani etrafa rastgele sıvı fışkırtarak sana bir tuzak kurmadı, her ne yaptıysa hatalı yaptığından ortaya bir etki çıkmadı. Çevreye dağılan küçük sıvı damlaları zararsız görünüyor senin gözüne. Sana isabet eden yok.

Bu noktada, kafanda kurguladığın plandan uzaklaştığın için bir şey yapmak yerine defansa çekiliyorsun çok kısa süreliğine. Ta ki evin sana göre sol köşesinden birisi dönene kadar. Teki. Vücudu kurumuş balçıkla kaplı. Sana direkt olarak bakmadığını fark ediyorsun. Ayaklarına odaklanmış.

Teki: Sen evi terk ederken laflarını söylüyorsun. Ardından, el mühürlerini tamamladıktan sonra evin sana göre sol arka köşesinden çıkıveriyorsun. Çıktığın gibi arka duvardan 4-5 metre kadar ileride Ryoken'i görüyorsun defansif bir postürde. Hiç beklemeden ona doğru bakmamak adına bakışlarını ayaklarına indiriyor ve tekniğini salıveriyorsun. Çevrede herhangi bir Mizuame Nabara birikintisi göremiyorsun. Sağda solda ufak tefek damlaların konduğunu ve birikintilerin oluştuğunu anlıyorsun fakat bunların herhangi bir işe yaramayacağını da biliyorsun. Birazdan yok olacaklarının da bilincindesin.

Teki & Ryoken: Teki ileri atılıyor ağzından çok ince bir su kütlesi fışkırtırken. Bu kütle epey ince, Teki bakışlarını sağdan sola doğru çevirirken yeri keserek ilerliyor. Ryoken kendini korumak adına tekrar geriye doğru sıçrıyor bir kaç metre ancak Ninshuu konusundaki bilgisi kısıtlı olduğu için Teki'nin tekniği hakkında aklında bir fikir oluşmuyor, bu sebeple neye karşı savunma yapması gerektiğini hayal edemiyor. Teki'nin ağzından çıkan ince çizgi Ryoken'in sol diz altına isabet ediyor ve kesiyor. Su kütlesi ilerlemesini sürdürürken Ryoken'in sağ diz altını da kesip geçiyor ancak bu diğerine göre daha hafif oluyor Ryoken ayağını çevikliği sebebiyle geri çekebildiği için.

Teki tekniği kapatıyor ve Ryoken'e doğru ivmesini arttırıyor. Aralarında 2-3 metre kadar var sadece. Teki'nin kılıcı elinde.

Ryu: Önündeki iki Teki geriye doğru sıçrayarak senle aralarına kısa bir mesafe koyuyorlar ve ellerindeki kılıçları yere bırakıyorlar. Bu noktada, sen çoktan ileriye atılmış oluyorsun shurikenleri fırlatıp. Shurikenler ıskalıyor fakat sen muazzam bir hız ve çeviklik ile diplerinde bitiyorsun. Defansif postürleri olan Teki'lerden hedeflediğin senin saldırılarını savuşturmak için odaklanırken diğeri görüş alanından çıkıyor soluna doğru.

Dibinde bittiğin Teki'nin derisindeki garip kurumuş balçığa dikkatin çekiliyor. Sol yukardan sağ alt çapraza yaptığın kesme hamlesinden yana doğru dönerek kurtuluyor, bu noktada senin vücudunda patlayan elektrik akımları önündeki düşmanına fırlıyor sen onun dibine girdiğin noktada. Bu elektrik akımları rakibinin derisiyle temas edince ettikleri yerdeki balçığı parçalıyorlar ancak tenine hemen hasar vermemiş oluyorlar. Elektriğin rastgele doğası gereği de aynı yere ikinci bir elektrik akımı denk gelmiyor. Suratında ve kollarındaki bazı yerlerdeki zırh dökülmeye başlarken sen üstün hız ve reflekslerini kullanarak ikinci saldırını yapıyor ve silahını temas ettirmeyi başarıyorsun Teki ile.

Bu noktada, önündeki Teki birden patlayarak yok oluyor. Klon olduğunu anlamanla beraber diğerine doğru dönüyorsun Shuriken fırlatmak adına ve onun senden 3-4 metre kadar uzaklıkta, sol tarafında olduğunu fark ediyorsun. "Mizurappa!" diye bağırıyor ve üzerine bir su kütlesi gönderiyor, fakat bunu algılaman biraz geç oluyor. Shurikenleri fırlatırken bir yandan da kendi sağına doğru havada bir parende atarak kaçmaya çalışıyorsun ancak göğsünün sol tarafına su kütlesi isabet ediyor. Shurikenler ise Mizurappa sebebiyle sağa ve sola saçılıyor.

Parendeni kabaca tamamlıyorsun dengeni zar zor sağlayarak. Vücuduna temas eden su direkt olarak elektrik akımının sana zarar vermesine sebebiyet veriyor. Su kütlesi yüksek enerjiyle beraber buharlaşıp yok oluyor. Senin vücuduna yayılan elektrik akımı ise anlık olarak şiddetli bir acı hissetmene sebebiyet veriyor. Bu noktada fark ediyorsun ki eğer karşındaki Teki'nin zırhı olmasaydı çoktan onu patlatıp diğerinin saldırısı tamamlanmadan ona odaklanabilecektin. Ayrıca reflekslerin bu kadar iyi olmasaydı şu anda Mizurappa da sana komple isabet edecekti.

Savaşa devam edebilecek konumdasın, formun oldukça iyi olduğu için bu acı senin için şimdilik hiç bir şey, bayağı acıtmış olsa da. Performansın yerine. Önündeki rakibinle aranızda 3-4 metre kadar var. Bakışıyorsunuz.

Chisa: Modunu kapatıp kılıcını kınına sokuyorsun. Kunaini çantana atıyor ve poponun üstüne oturuyorsun. Bacağın çok sızlıyor, özellikle yumruğu yediğin yer. Tıp konusundaki bilgin ilk yardımdan öteye gitmediğinden mütevellit nasıl bir hasar aldın, fikir yürütemiyorsun. Bacağından vücuduna yayılan bir sıcaklık var. Bir noktadan sonra şişip moraracağını biliyorsun ama ten rengini de hesaba katınca bunun çok belirgin olmayacağını hayal ediyorsun. Butsuo hemen önünde, yerde bilinci kapalı bir şekilde yatmakta.





Teki evin arka duvarına sırtını vermiş bir şekilde ve ondan 2-3 metre kadar uzaklıkta. Önünde Ryoken var, ona doğru bakmakta ve 3 küsur metre kadar önünde.

Ryu evden 7-8 metre kadar uzaklıkta ve ön kapının olduğu tarafta. Sağ omzu eve bakacak şekilde. 3-4 metre kadar önünde bir Teki mevcut.

Chisa ve Butsuo evin kapısının direkt olarak 6 metre kadar önünde.

Sis kalkıyor ve görüş normale dönüyor. Aralarında ev olması sebebiyle Ryoken ve Teki'yi Chisa ve Ryu göremiyor, Teki ve Ryoken de onları görebilecekleri bir konumda değiller. Sadece Chisa, bakışlarını eve doğru çevirdiğinde evin içinde insan boyutlarında ve iki ayağı üzerinde duran bir maymunun elinde sıvıdan oluşmuş bir kunai ile ayaklarındaki hayali bir düşmana saldırıyormuşçasına hareketler içerisinde olduğunu görüyor.

Ryoken ayaklarını kullanabilir halde ancak aldığı hasarı bilmiyor anın adrenalini gereği. Aldığı kesiler canını iyi yakmış durumda ancak tek bildiği şey ayaklarını kullanmasına engel değil bu yaralar. Onun dışında bir bilgisi yok yaralar hakkında.

Teki'nin "GENJUTSU KULLANABİLİR!" bağırışını herkes duyabiliyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts: 429
Joined: August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba

Post by Jin Ryoken » June 21st, 2021, 9:03 pm

Tüm planlarım alt üst oldu, ancak bir şeyler yapabildim diyebiliriz. En azından, maymunu bir süreliğine evin içerisinde tutabilirim sanırım. Teki'nin nasıl saldıracağını bilseydim, sol kolumla engelleyebilirdim. Yazık oldu, en azından bir teknik uygulamasını da engellemiş oldum bir yandan. Şimdilik, maymunu oyalayabildim. Odağımı Teki-san'a vermeliyim. Dizlerime saldıran, yüzüme bile bakmayan Teki-san'a. Kokuangyou no Jutsu kullanma planım anlık olarak iptal oldu, bana bakmadığı sürece kullanabileceğim tek bir teknik var. Shibou no Jutsu. Aramızdaki mesafeyi hızlı bir şekilde kapatabilir, ancak bende yavaş biri değilim. Dizlerime aldığım hasar canımı yaksa dahi, hareket edebilecek durumda olduğumu biliyorum. Bu süreç içerisinde, yapılabilecek birkaç şey var. Onu tekniğim ile anlık olarak etkisiz hale getirsem bile üzeri balçık gibi bir şeyle kaplı. Kolumu bu zırhın üzerinde kullanmak oldukça yavaş olur. Zırhı eritsem bile kendine geldiğinde yakınıma girdiği anda işler değişir. Riske atmış olurum her şeyi. Bu zırhı nasıl aşacağım konusunda hiçbir fikrim yok.

Şimdilik, hızlı bir şekilde Shibou no Jutsu için mühür yapmalı ve üzerime koşup aniden saldırmaması için tekrar geriye doğru atlamalıyım. Bu atlayacağım mesafe yaklaşık bir ya da iki metre kadar olması yeterli diye düşünüyorum. Umarım beklediğimden hızlı biri değildir. Shibou no Jutsu kullanabilirsem, görüntüleri maymunda olduğu gibi ayarlayacağım. Şimdi düşünüyorum, Rena-chan'a kullandığım zaman ani bir şekilde geriye doğru düşmüştü. Bundan yararlanabilirim. Deneyebileceğim tek şey bu, yoksa çok büyük ihtimalle beni alt etmesi an meselesi olacak. Sol kolumdan yararlanmak zorundayım. Tekniği açık tutabildiğim kadar açık tutmam gerek. Bu planım, tekniği kullanabilirsem geçerli olacak. Ben kullanana kadar büyük ihtimalle aramızdaki mesafeyi biraz daha kapatmış olacak, böylelikle hızlı bir şekilde sağ elimle shurikenlerimi çekip, sırasıyla atarak odağını bozmaya çalışacağım. Bana yaklaşmaya çalışacağı mesafede, görüntüler ardı ardına gelecektir. Yavaş yavaş tükenmeye başladığını gördüğüm anda, Jubaku Satsu için el mühürlerine başlayacak ve dikenli tellerle bütün vücudunu saracağım. Sıkıca, olabildiğince sıkıca sıkmaya başlayacağım onu. Umarım bu seni etkisiz hale getirmek için yeterli olur Teki-san.

Eğer tekniğimi yapamazsam, herhangi bir kılıç saldırısına karşı hızla sol kolumu kılıcı tutmak için davranacağım. Kılıcı sıkıca tuttuktan sonra, çakra vererek kılıcı kırmayı deneyeceğim. Tutmak için yeterli olamazsam, savunma yapmam yeterli. Kılıcı engelleyebilecek bir kolum var. Ardından Shibou no Jutsu için mühür yapmayı deneyeceğim, mesafeyi açarak.
Off Topic
Ryu, boştaki elini hızlı bir şekilde Tanto'suna atacak ve karşısındaki Teki'nin de klon olduğunu düşündüğü için, göğsüne doğru fırlatacak. Tanto elinden çıktığı anda, hızlı bir şekilde Tanto'nun ardından fırlayacak ve bu sefer önce sol alttan sağ üst çapraza, değmemesi veya ani bir manevra gelmesi ihtimaline karşılık sağ üstte duran elini hafif bir açıyla sağ aşağı indirecek, ardından yatay bir kesme hamlesi uygulayacak.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Terkedilmiş Kasaba”