[7. Gün - Gündüz Safhası | Sekino Teijo - Kasumikage Teki (Klon)] Teçhizat Tentesi

[GM - Naruto]

Teki'nin o anki chakrasının üçte birine sahip olan klon teki ve Teijo, gerçek Teki'yi bıraktıktan sonra Butsuo'nun peşinden Teçhizat Tentesi'ne doğru yola çıkıyorlar.

Son günün vermiş olduğu adrenalinle daha önce katetmiş olduğunuz bu yol süre olarak aşağı yukarı aynı olsa da çok daha hızlı geçmiş gibi hissettiriyor. Yol boyunca klon Teki, bir önceki gün yaşananları Teijo'ya aktarıyor. Göz açıp kapayıncaya dek tentelerin yerleştirilmiş olduğu koruluğun girişinde buluyorsunuz kendinizi. Güneş tepeye yaklaşıyor. Takribi yirmi dakika daha ilerlediğiniz takdirde Teçhizat Tentesi'nin açıklığına ulaşacağınızı tahmin edebiliyorsunuz.

Off Topic

Pasiflik süresi 24 saattir. 24 saat içerisinde yazmayan oyuncuların yerlerinde sabit kaldığı varsayılacaktır.

Rplerinizde karakterinizin genel düşünce akışı dışında çok ekstra bir tasvir beklentimiz bulunmamaktadır, ancak pasiflik sınırları içerisinde istediğiniz stilde yazmakta özgürsünüz.

[Sekino Teijo]

Butsuo’yu yolcu ettikten sonra gerçek Teki’yi geride bırakıp Klon Teki ile birlikte yola koyulduk. Tenteye hızlı ulaşabilmemiz için Butsuo’dan ayrıldığımız için biraz endişeliyim. Umarım biz gelene kadar herhangi bir zorlukla karşılaşmaz. Sınavda gözlemlediğim kadarıyla normal şartlar altında insan üstü dayanıklılığı sayesinde tek bir rakiple mücadele ederken bir zorluk yaşayacağını sanmıyorum. Ancak beni endişelendiren şey bizim yaptığımız gibi başkalarının da bir şekilde tenteye erken giderek ona pusu kurmaları... Son gün olduğu için çoğu takımın o parşömeni istediğini düşünüyorum eğer Butsuo, hızlı olmak için tüm gücüyle koştuktan sonra bir tuzakla karşılaşırsa işler çirkinleşebilir.

Yolculuğumuz sırasında klon sayesinde bizimkilerin dün sabah başlarına neler geldiğini öğrendim. Bir anda elde ettiğimiz parşömen alev aldığı için günlük rutin rapor kısmını atlamak zorunda kaldık ama klon sağ olsun artık neler olduğunu biliyorum. Duyduklarım karşısında oldukça şaşırdım. Mor Takımın bize tuzak kuracağını hiç düşünmüyordum. Sınavın başından beri onurlu davrandıkları için bu ihtimal hiç aklımıza gelmedi ve bu yüzden kandırıldık. Eğer dün gerçek parşömeni sorunsuz bir şekilde ele geçirebilseydik bugün üçüncü parşömenimizi de alıp son gece savunmaya çekilebilirdik. Ancak şimdi işler birazcık çıkmaza girdi. Neyse bunlar hakkında çok düşünmeye gerek yok. Bir şekilde hallederiz. Şimdilik dikkatimi dağıtmadan önümdeki göreve odaklanmam gerekiyor.

Klon Teki’den tüm olayları dinledikten sonra “Dün gece soracak bir fırsat bulamadım. Bu yüzden olayları anlattığın için teşekkürler. Tahmin ettiğimden çok daha fazla şey yaşamışsınız.” Diyeceğim. Ardından tenteye giderek yaklaştığımız için dikkatli bir şekilde etrafı kolaçan etmeye başlayacağım. En kötü ihtimalle Butsuo’dan yavaş bizden hızlı birileri ile karşılaşabiliriz. Böyle bir durumla ile karşı karşıya kalırsak düşmanlarımızı önceden fark etmemiz bize oldukça fazla avantaj sağlayabilir.

[Kasumikage Teki]

"Sorma Teijo-san... Duygusal bir deprem yaşadık gerçekten dün. Bolayı size sormadan kullandığı için gerçek Teki adına da özür dilerim. Parşömenin sahte olabileceğini asla düşünmemişti."

Dün yaşananların özetini takım arkadaşına anlatabildiği için mutlu olmuştu. Yaşadıkları mutsuzluk yüzünden normal gecelere göre bir tık daha içe kapanık bir gece geçirmişti Teki. Yavaş yavaş teçhizat tentesine doğru yaklaşırlarken de tedbirleri arttırmaları gerekecekti.

"Teijo-san ben bir klon olduğum için tek darbede yok olabilirim. Bu yüzden şimdiden önlemleri arttıralım." Cümlesini bitirdiği gibi vücudundan klan zehrini salgılamaya başlamıştı Teki. "Zırhım beni bir süre koruyabilir ancak aniden yok olmayacağımı garanti edemem. Bu yüzden açıklığa bodozlama girmeyelim ve saklı ilerlemeye çalışalım."

Klan zehri tüm vücudunda organik bir zırh oluşturmaya hazır bir şekilde yayılmışken Kitsune'yi kınından çıkarıp kuşanmıştı Teki. Artık alana yaklaştıkları için çevresine ekstra dikkat ederek ilerlemeye devam edecekti. Butsuo'nun çoktan alana varmış olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden içi biraz daha rahattı aslında. Öncü kuvvet değil de, destek ekibi olarak ilerliyor olmak düşünme ve taktik oluşturma için ek bir zaman tanıyacaktı Teijo ve Teki'ye. Bu yüzden de alana girmeden önce çevrelerinin sakin ve sessiz olduğundan tam emin olmak istiyordu.

[GM - Naruto]

Teki, deri porlarından zehir salgılayıp istediği zaman sertleşip zırh haline gelmesi için hazır hale getiriyor. Bu esnada ilerleyişiniz sürüyor. Çevreyi dikkatli bir şekilde kolaçan ederek, bir yandan da dikkat çekmemeye çalışarak yolunuza devam ediyorsunuz. Alana direkt bodoslama dalmamak için alanı rahatça görebildiğiniz bir nokta bulmaya çabalıyorsunuz. Alan sınırına takribi 10 metre uzaklıkta, ağaçların arasında bir nokta bulabiliyorsunuz kendinize. Ve görebildiğiniz kadarıyla, açıklık alana bakıyorsunuz.

Alanda farkettiğiniz ilk şey, artık orada bir tentenin olmayışı. Basit bir şekilde yerleştirilmiş dört direk ve üzerine gerilmiş büyükçe branda kaldırılmış. Eskiden tentenin tam ortasında kalan noktada ise garip bir düzenek kurulmuş durumda.

Zeminden birbirlerine doğru eğimli olarak yükselen 4 tane çubuk bulunmakta. Bu çubuklar yaklaşık 4-5 cm kalınlığında ve sağlam çelikten yapılma gibi görünmekteler. Yerden 3-4 metre kadar yüksekte, orta noktada birleşen bu çubuklar bakıldığı zaman basit bir piramidi andırıyorlar. Çubukların birleştiği üst orta noktadan ise yaklaşık 1 metre uzunluğunda kalın bir zincir sarkmakta. Kalın zincirin ucunda, piramidimsi yapının ortasında ise çapı yaklaşık 2-2.5 metre gibi görünen bir küre bulunuyor. Küre tamamen çelikten yapılmış ve içi görünmüyor. Kürenin üzerinde, göbek kısmında dikdörtgen şekilli bir şey görüyorsunüz. Üzerinde hafif bir pırıltı var, ancak ne olduğunu seçemiyorsunuz.

Alanda kimse yok.

[Kasumikage Teki]

Alana yeteri kadar yaklaştıkları için artık son gün için hazırlanan eğlenceyi net bir şekilde görebiliyorlardı. "Garip bir mekanizma sanırım..." diye fısıldamıştı Teijo'ya. Zaten şu ana kadar bu alana gelip, saçma bir mekanizma görmediği olmamıştı. Tüm dikkatini çevresine vermeye de çalışıyordu. Ancak kimseyi görememişti henüz.

Butsuo'nun alana daha erken varamamış olmasının imkansız olduğunu bildiği için içini hafif bir rahatlama kaplamıştı. Teki'nin düşüncesine göre Butsuo çoktan bulundukları konuma gelmiş ve alanın ortasında bulunan ilginç yapıyı incelemişti. Çevreye bakındığında savaş izine benzer herhangi bir şey göremediği için de henüz partinin başlamadığını anlamıştı kendince.

"Büyük ihtimalle Oita-san da buralarda bir yerde. Şimdilik konumumuzu koruyalım Teijo-san. İllaki başka gelenler de olacaktır."

Kısık sesle Teijo'ya aklındakileri ilettiği gibi eli Kitsune ile buluşmuş ve sıkıca kavramıştı katanasını. Ses çıkarmamak istediği için henüz kuşanmayacaktı silahını. Hem alanı, hem de çevreyi pür dikkat izlemeye başlayacaktı.

"Acaba Oita-san çoktan parşömeni aldı ve üsse mi dönüyor? Öyle olsa çok komik olurdu."

[Sekino Teijo]

Klon Teki’nin konuşması bittikten sonra “Bende seninle aynı düşünüyorum. Alana bodoslama girmek yerine bekleyip temkinli davranmakta fayda var. Böylece hem sen güvende olursun hem de rakiplerimizi bir anda ortaya çıkarak şaşırtabiliriz.” Diyerek onun dediklerine katıldığımı belirteceğim. Konuşmamı bitirdikten sonra aklıma ilk gün parşömenimizi savunmak için yaptığım pusu geldi. Sınavın başında kendimi biraz kaptırdığım için azıcık acımasız olduğumu kabul ediyorum. Açıkçası başlangıçta yapılan giriş konuşmasından sonra sınavın çok daha kanlı geçeceğini düşünmüştüm. İlk günden de iki kişi üssümüze gelince mecburen elimi taşın altına sokarak kendimi korumak için abartı hareketlerde bulundum. Eğer araya Mor Takımdaki Medic girmeseydi büyük ihtimalle durmayacaktım. Sonuç olarak boş yere kimsenin canını almadığım için mutluyum ama yaptıklarım için pişman değilim. Yine aynı senaryo ile karşı karşıya kalırsam ne yaparım emin değilim.

Klon Teki ile konuşup düşüncelere daldıktan sonra hızlıca toparlanarak etrafa göz gezdirmeye başladım. Çok fazla dışarı çıkmadığım için gördüğüm manzara karşısında nasıl tepki vereceğimi bilemedim. Bunda önce bir defa gıda tentesine gitmiştim ancak hiç teçhizat tentesine uğramadım. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere iki yerinde benzer yapıda olduklarını düşünüyorum. Bu düşünceme göre de ortada küçük bir sorun var. Ortada tente filan yok. Onun yerine büyük ve sağlam görünen değişik bir yapı var. Anlaşılan son gün olduğu ve ortaya bir anda ekstra parşömen çıktığı için sınavı hazırlayanlar konsepte biraz değişikliğe gitmişler. Görünürde Butsuo olmadığı için bu değişikliğin bizim için iyi mi kötü mü olduğu konusunda emin değilim.

Mekanizmayı incelerken Teki fısıldayarak konuşmaya başladı. Etrafta kimseler olmamasına rağmen bende ona ayak uydurarak fısıldayarak “Eğer dediğin gibi olursa hem komik hem de çok güzel olur.” Dedikten sonra aynı şekilde fısıldayarak “Biraz daha bekleyebiliriz. Dediğin gibi bende başka birilerinin geleceğini düşünüyorum. Hatta kesin geleceklerinden neredeyse eminim.” Diyeceğim. Ardından da görebildiğim kadarıyla karşımdaki değişik mekanizmayı incelemeye başlayacağım.

[GM - Naruto]

Konuşmanız sonucunda, beklemeye karar veriyorsunuz. Ancak kısa bir süre bile beklemenize gerek kalmadan ikinizin birden dikkatini çeken bir şey oluyor. Sizin uzağınızdaki bir noktadan, ağaçların arasından bir shinobi beliriyor ve boş alanda ilerlemeye başlıyor. Elleri ceplerinde, yürüyüşü oldukça sakin. Yüzünde meraklı bir ifade var ve bakışlarını alanın ortasındaki garip düzeneğe dikmiş durumda. Sırtında, uzunca bir silaha benzeyen garip bir aygıt görüyorsunuz shinobinin.

Shinobi, alanda kimsenin olmayışının da etkisiyle aheste aheste yürüyerek piramit benzeri düzeneğe ulaşıyor. Ara ara kafasını sağa sola çevirdiğini ve birilerinin gelip gelmediğini kontrol ettiğini görebiliyorsunuz. Sizi farketmiş gibi görünmüyor. Piramidin çevresinde bir tur atıyor, ardından kürenin üzerindeki kırmızımsı parlayan yazının önünde dikelerek oraya bakmaya başlıyor.

---

[Sekino Teijo]

Klon Teki ile konuşup beklemeye karar verdikten kısa bir süre sonra ortam hareketlenmeye başladı. Bu hareketliliğin tek ve yegane sebebi ise daha önce sınav alanında görmediğim bir arkadaşın gayet rahat tavırlar ile yavaş yavaş yürüyerek alanın ortasındaki düzeneğin yanına gitmesiydi. Bu rahat tavırları ilk günde gördüğüm için aklıma direk sunalılar geldi. Elendiklerini bilmesem bu yeni arkadaşın onların takımının bir üyesi olduğunu düşünebilirdim. Ancak var olan koşullarda alanda tek karşılaşmadığım kişiler mor takımdaki kör kız ve Teki'nin bahsettiği raiton kullanan çocuk. Gördüğümüz kişide kız olmadığına göre geriye bir seçenek kalıyor.

Adamı gördükten sonra göz ucuyla Teki'ye bakarak "Bana kalırsa hala daha beklememiz lazım. Butsuo ortaya çıkmadığına göre o da doğru anın gelmesini bekliyordur. Rakibi şaşırtabilecek konumdayken tüm kartlarımızı bir anda oynamamızın doğru olduğunu düşünmüyorum." diyeceğim. Ardından da başka misafirlerimiz var mı diye sağa sola bakmaya başlayacağım.

[Kasumikage Teki]

Ryobe'nin alanda belirmesi ile tüm dikkati ona odaklanmıştı Teki'nin. Mor Takım üyesinin neler yapacağını çok merak ediyordu. Bir yandan da gergindi. Ryobe'nin yanında getirmiş olabileceği oyuncağı biliyordu.

Hızlıca saklandıkları alandan çıkıp Ryobe ile konuşmaya başlayacaktı fakat bunun ne kadar mantıklı bir fikir olduğundan emin değildi Teki. Refleksif olarak hareket etmek üzereyken Teijo'nun sözleri ile yerine sabitlenmişti tekrar. Sahi Butsuo'nun da alandan olduğundan eminlerdi. Ancak takım arkadaşları halen ortaya çıkmamıştı. Eğer şu anda düşüncesizce dışarı çıkacak olurlarda Butsuo'nun tüm bu zaman boyunca hazırlamaya çalıştığı planı bozabilirlerdi. Bu yüzden de beklemeleri gerekiyordu.

"Haklısın Teijo-san. En azından Oita-san'ı görene kadar beklememiz lazım. İstemeden onun planını bozmayalım. Fakat Ryobe'ye dikkat. Çantasından falan havalı gözüken bir kunai çıkaracak olursa anında işe girişmemiz lazım. Parşömeni aldığı gibi üssüne ışınlanması bizi çok zora sokar."

Sözleri bittiği gibi durup izlemeye devam etmeye başlamıştı kamp alanını. Bir yandan da gökyüzünü kontrol etmeye başlayacaktı. Bu zamana kadar asla aklına gelmemiş olsa da Yeşil Takım üyesi Ringo'nun bir kuşa sahip olduğunu hatırlamıştı Teki. Onları da halen ortamda görmedikleri için kuşun havadan bilgi sağlıyor olup olmadığı konusunda kuşkuya düşmüştü.

[GM - Naruto]

Bekleyişinizi sürdürüyorsunuz. Bu esnada, aniden tente alanının sizin karşınızda kalan ağaçlık sınırından biri fırlıyor. Bunun, takım arkadaşınız Oita Butsuo olduğunu biliyorsunuz. Karşıdan direkt olarak sizin doğrultunuza göre koşmakta, alanın yaklaşık merkezinde olan Ryobe'ye doğru ilerlemekte.

Butsuo, tente alanının farklı bir noktasından aniden açıklık alana doğru fırlayıp Ryobe'ye doğru koşmaya başlıyor. Bir yandan hızla koşarken, diğer yandan ise bağırmakta: "Kunaiye falan gerek yok Ryobe-san, ben tek yumrukta seni üssünüze ışınlayabilirim!" Ryobe, hızla geriye doğru sıçrıyor ve sırtındaki silaha uzanıyor Butsuo'nun aniden ortaya çıkışıyla birlikte. Size yaklaşmış oluyor. İkili arasında 15 metre kadar bir mesafe var. Ryobe, yere indiği gibi sırtındaki silahı çekmiş ve kendisine doğru koşuyor olan Butsuo'ya doğrultmuş durumda. Yüzünde hafif bir sırıtış beliriyor siyahi shinobinin: "Sen kimdin yakışıklı?"