[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 13th, 2021, 11:23 am

Kısa bir süreliğine de olsa insani birtakım ihtiyaçlarını gidermiş olmanın rahatlığıyla anahtarı teslim ettiğin kadını bulmak adına ilerliyorsun. Vücudunun uzun süredir görmediği ve belki de uzun süre daha hasret kalacağı rahatlık ve temizlik hissine adapte olmaya çalışırken, görevli kadını bıraktığın yerde buluyorsun. Kadın güzel vakit geçirmiş olmanı dileyerek sana anahtarını teslim ederken “Kıyafetlerinizi yıkattım, hepsi tertemiz oldular.” diyor fazlasıyla kirli olduklarını kibarca ifade etmek istercesine. Ancak bunu kırıcı veya ayıplayıcı bir tavırdan uzak, samimi bir dilde yapıyor. İçerideki konuşmaları da dikkate aldığında, buradaki insanların kırıcı tavırlara, en azından bulunduğun ortamda, pek de girmediklerini anlayabiliyorsun.

Eşyalarını kilitlediğin dolabı açtığında yüzüne çarpan temizlik kokusu, vücudundan yükselen kokuyla karışıyor. Kokuyu birkaç saniye ciğerlerine doldurduktan sonra üstünü giyinip çıkışa doğru hareketleniyorsun. Görevli kadın kıyafet temizliği için ücreti kasada ödeyebileceğini söylüyor, herhangi bir fiyat belirtmeden. Buraya geldiğin andan beri her şeyin fiyatındaki belirsizliğe karşı karşılaştığın tavır ne tedirgin olmanı ne de rahat kalmanı sağlıyor. Nitekim kasaya vardığında, aynı adamın aynı tavırda beklediğini ve seni görünce hafiften hareketlendiğini görüyorsun. Adam yüzüne hafifçe baktıktan sonra “Evet… evet.” diyor daha sen hiçbir şey demeden ve önündeki kağıt parçasına hafifçe göz attıktan sonra “Kıyafetler de yıkanmış, evet…” diyor. Bakışlarını sana kaldırdığında kafasında bir hesaplar dönüyor gibi olsa da “Sana da mı gönlünden ne koparsa dedim?” diyor ve hemen akabinde “Ah, öyle dedim.” pek de pişman olmuşa benzemeyen, sıradan bir ifadeyle. Ardından ise bakışlarını sana dikiyor ve “Borcunuz gönlünüzden ne koparsa küçük hanım.” diyor. Adamın bu tavırlarında ve sözlerine herhangi bir art niyet veya başkaca bir şey sezemiyorsun. Sözlerinde samimi duran adama 1 ryo da versen 1000 ryo da versen ses etmeyecek gibi duruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 14th, 2021, 6:15 am

Anahtarı kadının elinden alırken masumca gülümsedi Kagi. Başını eğdi ve "Çok teşekkür ederim." dedi. Hamamdayken az da olsa kafasını kurcalayan bu meselenin de hiçbir şey yapmadan çözülmüş olması onu fazlasıyla mutlu ve huzurlu kılmıştı. Elbiselerindeki kiraz çiçeği öylesine yoğun ve hoş bir kokuya sahipti ki, insanlar arasında bu kokuyla dolaşacağı için içi rahatladı.

Fiyat halen daha belirsizdi, tabii "Gönlünden ne koparsa" yazılı bir çeki de vardı ama yine de içinde bi' garip kaygıdır, duruyordu. Kagi adamın yanına yeniden geldiğinde, ilk girerken yapılan o "meslekî etik ritüeli" tekrarlanmıştı. Adam bi' Kagi'ye bir de önündeki faturaya baktı. Nihayetinde "Söz senettir" derlerdi. Öyleymiş. Genç kız hiçbir şey demedi, ima da etmedi. Adam ne derse parası yettiğince verecek eğer yetmezse de çalışarak ödemek isteyecekti. "Gönlünüzden ne koparsa." dendi bir kez daha. Kagi'nin içini mutluluk kapladı. Sanmayın zinhar, konu paradır. Bilakis konu gönüldür, dildir.

Kagi, cebinden buruşmuş paralarını çıkardı, 2000 ryo denkleştirdi ve tezgaha bıraktı. "Para kullanmayalı uzun zaman oldu, bir hamamın ücreti ne kadardır onu dahi bilmem. Eğer verdiğim para az ise lütfen söyleyin." diyerek bitirdi. Adam "az" derse verecek "çok" derse alacaktı.

Muhasebe bittikten sonra Kagi neredeyse yere paralel olacak biçimde eğilerek son kez adamı selamlayacak ve "Ben Kagi, inanıyor ve umuyorum ki bir gün yeniden karşılaşacağız." diyerek kaplıcadan ayrılacaktı.

Kaplıcadan ayrıldıktan sonra saatin ne denli geç olup olmadığını bilemiyordu. Beldeden ayrılıp gitmeyi düşünüyordu fakat bu temiz elbiselerin birkaç saat içinde yine toz toprak olmasının israf olacağına inandı. Bu yüzden şehir merkezine yürüyecek ve eğer kalabalık, şen şakrak bir yer görür, duyarsa içeri girip "Neyden niye eğleniyorlar." sorusuna yanıt arayacaktı fakat eğer belde yavaş yavaş gece sonuna yaklaşıyor gibi duruyorsa yol üzerinde hatırladığı rastgele bir hana gidecekti.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 16th, 2021, 10:36 am

Tezgahın üstüne bıraktığın paraya göz ucuyla bakan ve bu esnada parayı da saydığı belli olan adam yavaşça süpürürcesine parayı kendine doğru çekerken “Yeterli yeterli.” diyor ne az ne çok olduğunu ima eden bir ses tonuyla. İyi dileklerin ve devamında cümlelerine ise başını sallamakla yetinen adam tekrar eski sıkılgan pozisyonuna geri dönüyor.

Kaplıcadan çıktığında saatin bir hayli geç olduğunu, muhtemelen sıradan insanlar için uyku vaktinin çoktan geldiğini, gökyüzünün karanlığından ve yıldızların parlaklığından anlayabiliyorsun. Ancak buna rağmen, Tanzaku’dan süzülen ışıklar buranın hala ayakta olduğunu sana anlatmaya yetiyor. Merkeze doğru ilerlemeye başladığında, geçtiğin yollardaki mekanlar da zihninde canlanmaya başlıyor. Kalabalık sokaklara giriş yapmanla birlikte, burnuna buram buram gelen alkol kokusu, eğlencenin ilk kaynağını da sana anlatıyor. Etrafında birkaç tane köşe başında sızmış adamı geride bıraktıktan sonra, kalabalığın yoğunlukta olduğu bir mekana doğru ilerliyorsun. Yanından geçtiğin insanların bağırtıya kaçan şen konuşmaları kulağına çalınsa da bunlar senin için önem arz eden şeyler olmuyor. Nitekim üç katlı bir yapının önüne geldiğinde, içeriden gelen yüksek ve eğlenceli müzik sesine karışan insanlar sesleri adımlarını kesmene neden oluyor. Aradığın yerin burası olabileceğine kanaat getirdiğinde, birkaç basamak çıkıp mekanın açık kapısından içeriye giriş yapıyorsun.

Mekana girmenle birlikte seni ilk karşılayan müzik sesinin yanındaki alkol kokusu oluyor bir kez daha. Etrafa adeta serpiştirilmiş masalarda hınca hınç insanlar oturuyor. Genellikle erkeklerin olduğu masalarda birkaç kadın da gözüne ilişiyor. Mekanın içinde sürekli sipariş yetiştirmeye çalışan garsonları da fark edebiliyorsun. Mekanın zemin katı tek bu yerden oluşuyor ve üst katlara çıkan iki merdiven bulunuyor. Şöyle bir bakındığında gözüne ilişen boş masa olmuyor, ancak gözlerinle masaları tararken, birkaç masada iskambil kartları döndüğüne de görebiliyorsun. Mekanın genel havası tamamen eğlence odaklı görünüyor ve buradaki insanlar da hallerinden son derece memnun bir izlenim yaratıyor.

Tam bu esnada, yanına düzgün giyimli, uzun boylu ve oldukça alımlı bir kadın yanaşıyor. Kıyafetlerinde sıradan insanlar için biraz açık sayılabilecek göğüs ve bacak dekolteleri bulunuyor ve bu da kadının çekiciliğini bir kat daha arttırıyor. En azından insanları bu mekana çekebilecek kadar etkili görünüyor, içerideki kalabalığa da bakınca. Yüzünde sade, ancak kırmızı tonlarının ağırlıklı olduğu makyajıyla sana yaklaşan kadın “Hoşgeldiniz, masalardan birine oturabilirsiniz ya da üst katlardaki özel odalara geçebilirsiniz.” diyor. Kadın tamamen para kazanmaya ve insanları buraya çekmeye yönelik bu konuşması kulağa oldukça tahrik edici geliyor. Özellikle özel oda kısmı, gayet insanların ilgisini çekecek gibi görünüyor. Ne var ki iliğine işleyen shinobilik ruhu ve Chagama’nın öğretileri, kadının bu havasından seni rahatça koruyor ve becerilerin de kadının esas niyetini görmeni rahatlıkla sağlıyor. Kadın hafifçe sana doğru bir adım daha atarak seni içeriye çekmeye çalışırken, kadının senden olumlu bir cevap beklediğini anlayabiliyorsun.
Off Topic
İmzanızdaki paradan 2.000 Ryo düşmelisiniz. Kalan paranız 34.750 Ryo'dur.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 17th, 2021, 6:00 am

Boş ve Tanzaku ehlinin yaşadığı sokakları birer birer geçti genç kız. Kimileri bu cereyana bir son vererek yalancı ölümün kollarına kendini bırakıyor, kimi hayatı sevenler ise bu cereyanı kanlarının son damlasına kadar yaşatmayı hedefliyordu. İlerledikçe yolları daha iyi hatırlıyordu, hatırladıkça da ana caddeyi bulması kolaylaştı. Sesler yükseliyor, neşe artıyor ve şu baş döndüren koku da gittikçe daha da hissedilir oluyordu.

Caddeye yayılıp her yanı saran alkol kokusu es geçilecek gibi değildi. Öyle ki yanından geçen her insandan farklı bir alkol kokusu alıyor hele bir de duvar dibinde sızıp kalmış kimselerin yanına vardı mıydı öksürüp tıksırmadan edemiyordu. Herkes halen daha şendi ve sanıyordu ki güneş yeniden zahir olana kadar da durmaya niyetleri yoktu. Uzunca bir binanın dibinde durdu. İnsan süzer gibi binayı süzdü. İçinden yükselen kahkahaları, müzikleri, koşuşturanların ayak seslerini... Et kokusuna üşüşen kedi-köpek gibi ürkek fakat ne istediğini bilen bir tavırla içeri girdi.

Onlarca insan masaların etrafında farklı farklı oyunlarla kendinden geçiyordu. Güldükçe gülüyor, güldükçe müzik yükseliyor, müzik yükseldikçe de coşuyorlardı. Garsonlar bir sağdan bir soldan vızır vızır koşuşturuyor ve akıbet; onların eğlencelerine meze oluyorlardı. Hepsi mutluydu fakat Kagi halen daha bu mutluluğun nedenini anlamış değildi. Merakla içeri sokulmaya devam etti.

Güzel mi güzel bir kadın önüne çıkıp onun bu 'sızmasını' durdurdu. Yakalanmış gibi hissetti genç kız, içinde bir çocukça his yükselip kaçıp saklanmasını istedi fakat nihayetinde işte, tam karşısında duruyordu. Sanıyordu ki: Kadın, bu ahalinin çoğunluğunu oluşturan erkekleri cinsel dürtüler ile "tuzağa çekip" yakalamak istiyordu. Bu haliyle boynuzlu bir yılandan farksız gibi durmuyordu aslında Kagi'nin gözünde fakat ne diyebilirdi ki? Kagi'nin düşündüğünü onlar düşünemiyor muydu? Tuzağa çekilen de aslında tuzağa çekildiğini bilmiyor muydu? Bu mekanda Kagi gibi bir fellah kaçkınının hükmüne ne hacet vardı? İşte Kagi, işte kadın.

"Teşekkür ederim." dedi Kagi. Yüzünde samimi bir gülümseme ile. "Çok güzel ve zarifsiniz. Geceniz de güzel geçer umarım." diyerek başını birazcık eğerek selamladı ve içeriye doğru ilerledi. "Özel Oda" muamması ve gizemin tabusu insanları çekmek için iyi bir söz öbeği gibi duruyordu fakat Kagi için pek de beklenen tesiri yapmamıştı. Belki de en azından şimdilik yapmamıştı. Zira şu an Kagi için şu girişin merdivenleri bile pekala özel bir oda, muamması ve gizemi korkutucu ve merak uyandırıcı bir imge idi. Burasının ne olduğunu tam olarak bilmeden 'daha' özelin cazibesine kapılamayacaktı.

Kagi içeri ilerledi ve en kalabalık duran masaya doğru ilerledi. Böylelikle kalabalık arasında pek de fark edilmemeyi ve en çok insanın olduğu yerde daha çok insanın hissiyatını özümseyebilmeyi umdu. En azından birisi ona konuşana kadar böylece durup onları izlemeyi planlıyordu.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 17th, 2021, 10:46 am

Kadının ticari davetine samimi bir gülümsemeyle karşılık vermenin ardından, içeriye doğru ilerliyorsun. Senin bu ilerleyişin kadının yüzünde bir galibiyet gülümsemesi oluştursa da, galibiyet saydığı şeyin aslında senin için hiçbir şey ifade etmediğinin farkında bile olmuyor. Masaları keserek ve en kalabalık olanını tespit etmeye çalışarak attığın adımların, masaların arasından fırlayan garsonların ilerleyişi ile kesintiye uğrarken, en sonunda aradığın türden bir masa bulabiliyorsun.

Oldukça büyük sayılan ve etrafında 12 kişinin bulunduğu bir masadan yükselen sesler hemen dikkatini çekiyor. Dikdörtgen şeklindeki masanın etrafında bu 12 kişi oturmuşken esas ilginç olanı, masanın etrafında ayakta duran ve masayı izleyen insanlar oluyor. Adımlarını bu tarafa doğru ilerletiyor ve masayı izleyen kalabalığın arkasına yanaştığın anda, masadan gelen bir kadın sesiyle masadaki tüm şamata ve eğlence duraksıyor. “Ne dedin sen, bir daha söyle bakayım!” diyerek ayağa fırlayan kadının sırtına uzanan, iki yanından at kuyruğu şeklinde toplanmış sarı saçları ve yeşil uzun haorisini görüyorsun. Haorisinin arka kısmında kırmızı bir dairenin için “kumar” kanjisini görebiliyorsun. Kadının duruşundan iki elini masaya koymuş bir şekilde ayaklanmış olduğunu anlayabiliyorsun. Kadının cümlesiyle birlikte kesilen seslerin arasında cılız bir erkek sesinin “Efsanevi Enayi dönmüş dedim sadece.” dediğini duyuyorsun. “Seni küçük…” diye bir kez daha lafa giren kadının kolların giren iki kişi kadını zorlukla tutup geri çekmeye çalışırken kadın “Tamam lan, bırakın beni! Olay çıkarmayacağım!” diyor. Kadının hareketlerinden ve konuşmasından kafasının güzel olduğunu anlayabiliyorsun ve masadakilerin kadından bir hayli çekindiğini de.

Kadının kollarına giren iki adam kadını yavaşça bıraktıklarında, hemen önündeki yol adeta ikiye ayrılan bir nehir gibi açılıyor ve bir anda az önce arkasından gördüğün kadının yüzünü görüyorsun. Akademi yıllarındaki kitaplarından tanıdığın bu yüzün sahibinin 5. Hokage Tsunade olduğunu fark ettiğinde, neredeyse dibine kadar gelmiş olan Tsunade, ekşi bir surat ifadesi, bayık ve sinirli bakışlarla suratına bakıyor ve “Çekilecek misin yoksa seni gökyüzüne uçurmamı mı istersin?” diyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 21st, 2021, 3:34 pm

Genişçe ve etrafına üşüşen bolca insanın olduğu bir masayı gözüne kestirerek yavaş yavaş yaklaştı. Öyle ki masanın şamatası bütün odanın diğer eğlencelerini baskılıyor gibiydi. Herkes mutlu ve eğleniyordu. Kagi halen daha onları böylesine mutlu eden şeyi anlayabilmiş değildi. Kendisi gibi masayı izleyenlerin omzunun üstünden masayı gözlemeye başladı.

Sarı saçlı ve yeşil haorili bir sinirli kadın hiddetle ayağa kalkmış ve masaya yumruğunu vurmuştu. Tüm gırgır-şamata kesilmişti. Bütün kumarhaneye yayılan bir sessizlik olmuştu. Kagi dahi bu kadının gücünden veya çevresindeki insanların korkusundan yayılan bir aurayı içinde hissetmişti. Karşısındaki adam bu hiddet ve canavarlık karşısında pek cılız bir ses ile yanıt verebildi. Yine de bu yanıt kadını daha da hiddetlendirmeyi başarmıştı. İnsanlar onun kollarına yapışmış ve olası bir "faciayı" önlemeye çalışmıştı.

Kadın en sonunda belki sakinleşti belki pes etti fakat akıbet; tamam dedi. İnsanlar kollarını yavaşça bıraktı ve kadın, yüzünü Kagi'ye doğru dönüp yürümeye başladı. Genç kızın içinde bir mutluluk bir heyecan oldu. "Byakugou no In!" diye söylendi. Her küçük kunoichinin hayatının bir noktasında Tsunade'ye özendiği mutlaka olmuştu. Zira o, en nihayetinde "Kunoichilerin Kutbu" sayılan bir kadın idi. Her ne kadar bu durum artık tamamen Haruno Sakura lehine değişmiş olsa da Tsunade, halen daha bu unvanın timsali durumundaydı. En azından Kagi için durum böyleydi.

Kagi kendi içinde Tsunade'nin güzelliği ve heybetini içten içe överken onun kendi dibine kadar geleceğini hiç düşünmemiş ve dolayısıyla onun kendisine doğru ilerlediğini fark etmemişti. Tsunade'nin kendisine sinirli bir ifade ve öfke dolu gözlerle baktığını görünce şaşkın bir ifadeyle büründü, biraz da çekinmişti. Hayallerindeki Tsunade biraz daha uzundu. Göz kontağı kurmak için başını eğmesi gerektiğinde aklına gelen tek şey buydu.

Tsunade kumarbazdı, içkiye meraklı ve belki de şu anda Tanzaku'daki en güçlü kişiydi. Kendisini tehdit ettiği için bunun yanlış olduğunu ilam edecek uzunca bir konuşma yapmak, içinden yükselen dürtüydü fakat nihayetinde muhatabı kuvveti yerinde olan bir sarhoştu. Sanıyordu ki bu topraklarda kuvvet, bir kere ele alındı mıydı, konuşmaya yer yoktu. Az önceki basit laf atışmasının geldiği sonuç da buna pekala delil idi. Kagi farklı bir şey denemek zorundaydı.

Başını öne eğip selam vererek başladı konuşmasına. "Tsunade-sama." Başını kaldırdı ve masumca bir ebsemi yüzüne oturttu. "Lütfen size eşlik etmeme izin verin. Bu tür mekanların adabı nedir, oyunları nasıl oynanır hiç bilmem. Öğrenmek niyetindeyim. İzin verin bu işi gediklisinden, sizden öğreneyim; yanınızda gezeyim. Sözümdür: ayak bağı olmayacak ve bir süre sonra yanınızda olduğumu dahi fark ettirmeyeceğim." Yeniden başını eğerek iki avcunu sinesinde birleştirdi lakin bu seferki "baş eğme" birazcık daha Tsunade'nin hareketlerini görecek açıdaydı. Zira en nihayetinde karşısındaki bir sarhoş, hele de güçlü bir sarhoştu. Tsunade'nin ani bir hareket yaptığını hissederse en azından "köteği" direkt olarak yememek için kendisine bir hamle şansı yaratmak istiyordu.

Eğer kabul ederse dediği üzere Tsunade'yi takip edecek; eğer kabul etmezse Tsunade'ye "iyi geceler" dileyip aynı masadan insanları izlemeye devam edecekti.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 23rd, 2021, 1:17 pm

Başını öne eğerek verdiğin selamın ardından konuşmaya başlıyorsun. Cümlelerin ağzından döküldüğü anda Tsunade’nin yüzündeki asabi ifadenin giderek memnuniyetsiz bir hal almaya başladığını görüyorsun. Değil cümlelerine, kelimelerine bile tahammül edecek takati kalmadığını yüzünde hareketlenmeye başlayan damarlarından anladığın Tsunade’nin sözel olmasa da vereceği cevabı aşağı yukarı anlayabiliyorsun. Kaldı ki, böylesine bir durumda bu şekilde bir tutumla konuşmanın çok da yeri olmadığını becerilerin sayesinde kavrayabiliyorsun. Karşındaki sarhoş kadının az önce de duymuş olduğun lakabına karşılık, sözlerinde samimi olsan dahi ironi içeriyor gibi olduğunu fark edebiliyorsun. En azından Tsunade’nin sözlerini bu şekilde anladığını görüyor ve hanene koca bir eksi yazıyorsun.

Konuşman sonlandığında baş eğme hareketini bir kez daha gerçekleştiriyorsun. Ancak bu kez Tsunade sağ elinin baş ve işaret parmağıyla çene ucunu hafifçe tutarak başını yukarıya kaldırıyor. Bakışlarındaki sarhoş ve öfkeli ifadeyi hala görebildiğin Tsunade “Benimle dalga mı geçiyorsun lan? Seni cehenneme yollayacağım!” diyor ağzından kelimelerin zorla döküldüğü bir ses tonuyla. Olayların bu gelişimi, seni hazırlandığın kötek dolu kadere sürüklediği anda, hemen arkandan “Tsunade-sama, durun lütfen!” şeklinde gelen ve bir kadına ait olan cümleyi duyuyorsun. Tsunade’nin sesin sahibini tanıdığını yüzünde değişen ifadeden anlayabiliyorsun. Sesin sahibi hemen sağından geçip Tsunade’nin koluna doğru girerken, bu gelen kadının Shizune olduğunu görüyorsun. Tsunade’nin aksine yüzünde endişeli bir ifade olan, ancak bulunduğu duruma da bir hayli alışmış olmanın verdiği rahatlıkla hareketlerini kontrol eden Shizune bakışlarını sana çevirirken “Buradan gitsen iyi olacak.” diyor tehditkar olmayan bir şekilde. Shizune’nin tavsiye niteliğindeki bu sözünde samimi olduğunu sezebiliyorsun ve başına bir iş gelmesinden korktuğunu da. Tsunade ise Shizune’nin gelişiyle üzerindeki gerginliği biraz daha atmış olsa da, hala bakışları sana kilitlenmiş bir şekilde duruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 23rd, 2021, 2:56 pm

Bir sarhoşa hele de belalı bir sarhoşa nasıl yaklaşılacağını pek bilmiyordu Kagi. Elinden gelenin en iyisini yapmış fakat görünen oydu ki başarısız olmuştu. Sözlerinin samimiliği, dürüstlüğü veya doğruluğu bu topraklarda anlamsız idi. Sannin'den keşişine hepsi güce tapıyor hepsi de tehdit ve öfke ile varlıklarını sağlamlaştırma yoluna gidiyordu. Bu insanların halen daha böylesine gurur ve kibre sahip olması ne komikti. Zira onlar değil miydi 16 yıl önce Uzumaki Nagato tarafından itten beter edilip aşağılanan? Onlar değil miydi Uchiha Madara tarafından rezil rüsva edilen? Madara, Nagato, Obito; onların gözünde ne idiyse şu masadaki kumarbazların gözünde de Tsunade'nin o olduğunu görmüyorlar mıydı? Bunu taakkul edemiyorlar mıydı? Gerçekten onlar bu zalimliklerinin ilanihaye ve ebed müddet süreceklerini mi sanıyorlardı? Ne de çok yanılıyorlardı, keşke bilselerdi.


Tsunade'nin hiddetlenmesi üzerine bir iki adım geri çekildi Kagi. Yüzündeki masumluğun yerini acıma ve hayal kırıklığı aldı. 'İşte başlıyoruz." diye iç geçirdi. Son bir yıldır soğana dahi yumruk atmamıştı. Şimdi ise Tsunade'nin, Sannin'in yumruklarını savuşturmaya çalışacaktı. Kendini bu duruma hazırlamıştı ki bir başka kadın seslendi. Hızla geldi ve Tsunade'nin kolunu kavradı. Kim olduğunu bilmiyordu tabii fakat gelişen olaylar sonucunda "Olsa olsa Shizune-san'dır." diye kâni oldu. O, Tsunade'yi yatıştırırken sağduyu ile Kagi'nin mekanı terk etmesini istemişti.

O buradaki çıngara ne sebep ne de sonuç idi fakat en nihayetinde uygun olan onun gitmesiydi. Karar adil değildi fakat doğru olanın bu olduğu bariz idi. Diyecek bir şeyi yoktu. Shizune'ye bakıp hafifçe başını salladı. Tsunade'ye dönüp olabildiğince ifadesiz bir surat ile "Niyetim düşündüğünüz gibi değildi. Özür dilerim." dedi, aynı ifadesiz surat ile Shizune'ye döndü. "-Yeri ya da zamanı değil- fakat Shizune-san, Orochi.. " derken durdu. Yüzünde bir boşvermişlik vardı. "Ne önemi var ki?" diye bitirdi ve gülümseyerek "İyi geceler dilerim." diyerek yanlarından ayrılmak üzere gerisingeri yürümeye başladı. Kimsenin kimseyi sözleriyle ve varlığı ile anlamak kabullenmek istemediği bu topraklarda sahiden; ne önemi vardı ki? Kalmamıştı ab-ı insana minnet.

"Ben Kagi, inanıyor ve umuyorum ki bir gün yeniden karşılaşacağız."

Mekanda başka bir şey yaşanmaz ise kasabadan ayrılacak ve yakınlarda bir yerde sabaha kadar konaklayabileceği bir yer arayacaktı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 24th, 2021, 4:04 pm

Özrünü iletip boğazına takılan cümlelerle çıkışa yönelirken Shizune’nin Tsunade’nin durumundan dolayı endişeli yüz ifadesi ile karşılaşıyorsun. Ancak durum hakkında yürüttüğün mantık çerçevesinde adımlarını atmaya başladığın sırada, Tsunade’nin arkandan “Dur bakalım!” dediğini duyuyorsun. Muhatabının alelade biri olmaması ve ortama yaydığı aura, adımlarının aniden kesilmesine neden oluyor. Belki istemli belki de istemsiz bu kesilmenin ardından Tsunade koluna giren Shizune’den yavaşça kurtulurken “Niyetini söyle bakalım o zaman. Benim bir gedikli olduğumu bildiğine göre, bana burada ne dediklerini de duymuşsundur. Yani benden öğrenebileceğin tek şey, nasıl para kaybedileceği olur!” diyor. Suratını hafifçe seninkine yaklaştıran Tsunade gözlerini hafifçe kısarak “Kaybetmeyi mi öğrenmek istiyorsun? Niyetin ne?” diyor sorgulamadan da samimiyetten de uzak bir şekilde.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 24th, 2021, 7:37 pm

Tsunade'nin sözleri ile adımlarını kesti. Bir süre öylece arkası dönük durdu. Konuşmanın devam edeceğini düşünmemişti. Aklını boşaltmaya başlamış ve kendi içine gark etmeye hazırlanmıştı. Akıbet, işte durmuştu. Tsunade sözlerine yeniden başlayınca o da yavaşça arkasını döndü. Önce yan gözle süzdü sonra tamamen yüzünü döndü. Çehresinde belirli bir ifadesi yoktu; doğrusu, ölü gibi bile denebilirdi.

Tsunade'nin sözleri bitince bir kez daha göz göze geldiler. Kagi'nin tavrında bir değişim yoktu. Niyetini az önce harfiyen söylemişti fakat bir kez daha söylemesi isteniyordu. Muhtemelen aynı sözleri bir kez daha lafz ederse Tsunade yine sinirlenecekti. Sağ eliyle alnını kaşıdı, içli bir soluk aldı. Başını hafifçe yukarı kaldırarak söze başladı. "Kazanmak, kaybetmek... Bunlar benim için pek de önemli mefhumlar değil hanımım." Tsunade'ye net ve keskin gözlerle baktı. "Sanıyorum ki bu sizin için de öyle." Sağ elini hafifçe kaldırarak insanları işaret etti.

"Kazananın bir kez daha buraya gelmesi anlayabilirim zira en nihayetinde dünyamız kazananın dünyasıdır fakat kaybedenin bir kez daha buraya gelmesi; işte onu anlayamıyorum. Kaybediyorsunuz fakat işte yine buradasınız, yine olacaksınız. Buraya bağlayan nedir? Kaybederek kazandığınız şey nedir? Bunu öğrenmek istedim." Bir süre insanlara boş gözlerle baktı.

"Kazanmak, kaybetmek; 'Kaybetmeyi öğrenmek'..." diye söylendi kendi içinde fakat muhatabının da duyabileceği bir ses tonu ile. Yeniden Tsunade ve Shizune'ye döndü. "Belki de heyecanlanıp öylece önünüze atılma sebebim kaybedecek bir şeyimin olmayışındandır."

Hafif de olsa gülümsedi.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”