[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
Locked
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » October 8th, 2021, 9:45 am

Sabahın ilk ışıkları, sık ormana beklediğinden daha geç düşüyor. Normalde sabahın ilk ışıkları uyanman için yeterli olsa da, gözlerini açtığında Güneş’in epeydir günü aydınlattığını anlayabiliyorsun. Vücudun ise, uzun süredir hasret kaldığı dinlenmeyi tatmış olması nedeniyle oldukça dinç oluyor. Ne var ki, sırtında ağacın bıraktığı hafif bir ağrı yüzünü hafifçe ekşitmene neden oluyor. Her ne kadar vücudun rahat yataklarda yatmaya alışmamış olsa da, yine de bir insan olduğun gerçeği ile yüzleşerek bu ağrıyı selamlıyorsun. Yürümeye başladıktan ve vücudun ısındıktan sonra geçmesi muhtemel bu ağrıyla yerinden kalkıyor ve Konoha’ya olan yolculuğuna tam anlamıyla başlıyorsun.

İlerlediğin güzergah orman içi olması nedeniyle pek de tercih edilen bir yol gibi durmuyor. Daha çok yayaların kullandığı bir yol olduğunu düşündüğün güzergah, orman için birkaç noktaya da ayrılıyor sen yürüdükçe. Fakat bu güzergahlar, tıpkı yürüdüğün yolda olduğu gibi, doğal bir şekilde meydan gelmiş görünüyor. Zamanla ezilen çimler ve toprak yol haline gelmiş gibi. Kuş cıvıltıları, arada duyduğu yılan tıslamaları ve birkaç vahşi hayvan sesi, sana doğanın tüm güzelliklerini sunmaya çalışıyor. Şimdilik yürüdüğün yolda herhangi bir insana rastlamış değilsin ve çevreden gelen sesler, herhangi bir insanın olduğunu da göstermiyor. Bununla birlikte, becerilerin sayesinde doğru yolda olduğun yönünde bir inanca sahip olsan bile, yolun ne kadar süreceği konusunda pek bir fikrin bulunmuyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 260
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » October 11th, 2021, 4:16 am

Tanzaku'dan uzaklaştıktan sonra gözüne kestirdiği bir ağacın dibine tünemişti genç kız. Kafasında binbir önemli-önemsiz düşünce dönse de uzun süren yolculuk ve tempolu bir Tanzaku hayatından sonra uykuya dalması çok da zor olmamıştı. Alıştığı üzere güneş ışıklarını kendine hedef koymuştu lakin gerek yorgunluğun verdiği ağırlık ve gerekse sık ağaçların örttüğü güneş onu pekala geç bırakmışlardı.

Gözlerini açtığında ilk iş olarak havaya baktı. Gecenin karanlığında fark edilmeyen sık dal öbekleri şimdi daha rahat seçilebiliyordu. Güneş görünmüyor fakat mavi gökyüzü Yağmur Ülkesi'nde hiç olmadığı kadar net seçiliyordu. İki kolunu genişçe açarak esnedi. Tutulmuş boynu ve hafiften ağrıyan beli üzerine "30'umdan önce bir yere yerleşmezsem benim iş yaş. Chagama'dan evvel giderim ben." diye söylendi. Kolunu bir sağa bir sola, bir aşağı bir yukarı çevirerek kasılmış vücudunu gevşetti. Ayağı kalktı ve bir kıvırtma da ayakta yaptı.

Yürüdüğü yol pek de kullanılan bir yola benzemiyordu. Bir ticaret yolu denemezdi buraya, tenhaydı fakat Ateş Ülkesi'nde olması sebebi ile pek de tetikte değildi. Hele yolda duyduğu yılan sesleri, kuşlar ve nice diğer güzel sesler kulağına müzik gibi geliyor, ormandan gelecek bir kötülüğü hiç beklemez oluyordu.

Hayvanların sesleri ve kendisinden başka kimseyi görmediği yolda kendini biraz özgür hissetti, sıkıcı yolu da güzelleştirmek istedi. Duyduğu sesler üzerine kendince oyunlar oynayarak yürümeye, koşmaya ve kimi zaman da zıplamaya başladı. Guguk kuşu duydu ve tek ayak üzerinde üç kere zıpladı. "Guguk, guguk benim adım, minnacık başım, uzun uzun kanatlarım, ağaçlarda yaşarım. Uç guguk uç guguk, guguk, guguk." Ayaklarını sertçe yere bastı ve güç alıp uzunca zıpladı. Sesinde zıplamaya bağlı olarak oluşan çatlamalar kulağa oldukça komik geliyor olmalıydı. "Küçççük kurbağa küçççük kurbağa kuyruğun nerede?" Bir kez daha ileri zıpladı. Yüzünde de komik bir gülümseme vardı. Çocukken hatırında kalan tekerlemeler ve bazen de o anda uydurduğu dizeler ile yoluna devam etti. Kimi zaman da yol üzerinde gördüğü taş, kütük veya rastgele bir şeyi kendince oyun yaptı. "15 adımda şu taşa değmezsem n'olayım!" diyip uzun mu uzun adımlar, göz koyduğu ağaç dallarına belirlenen süreden önce değmek için koşmalar mı dersiniz her afacanlığı görmek mümkündü.

Yol uzun muydu, kısa mıydı? Hatta doğru yolda mıydı? Doğrusu bunlar pek belirsiz şeylerdi. Oynadığı oyunlar belki de onu yavaşlatıyor, belki yolundan saptırıyor ve kim bilir belki de gayesini mümkünatsız kılıyordu fakat niye acele etsindi ki? Dünya büyüktü ve nihayetinde Kagi, yaşıyordu. Ölene kadar da yaşamayı planlıyordu.
Ağlatırlar, Güldürler. - Giriş

Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » October 14th, 2021, 9:33 am

Kendince yarattığın atraksiyonlar eşliğinde ilerliyorsun yolunda. Adımların seni bir yerden bir yere götürmekten ziyade, öylesine atılan adımlara dönüşüyor yol üzerinde. Varmak istediği yere ulaşmakta acelesi olmayan biri gibi tasasız bir ilerleyiş oluyor. Etraftaki seslere zaman zaman kendini kaptırıyor, zaman zaman da boş bakışlarla yürüyorsun sadece. Patika yolların sonu geldiğinde bir başka yere sapıyor, tependen geçip gitmeye yüz tutan Güneş’e göre konum alıyor, yeni bir güzergah çıkartıyor ve ormanın derinliklerinde ilerlemeye devam ediyorsun. Kararan hava ilerlemeni imkansız kılana kadar yürüyorsun. Yol boyunca acıkan karnını ormanın sunduğu nimetlerle gideriyorsun. Akşam çöktüğünde ise durağın yine bir ağaç dibi oluyor. Bu kez daha kendinde çektiğin uyku, sabahın ilk ışıklarını kaçırmamanı sağlıyor. Gün dönüyor ve yine yürünecek bir yola başlıyorsun.

Yeni günde başlayan ilerleyişin, bir öncekine göre daha hareketli geçiyor. Hem yolun daha genişlemiş olması hem de çevreden gelmeye başlayan insan sesleri, doğru güzergahta olduğun konusunda seni emin kılıyor. İki yanında ormanın sürdüğü geniş yolda, onlarca insanın seninle aynı yöne doğru ilerlediklerini görüyorsun. Bazı kişilerin de tam tersi yönde ilerlediğini görsen de, hiçbiri shinobi gibi durmuyor. Kendi aralarında muhabbetle meşgul ve tüccar kılıklı insanların arasına karışarak yarım saat daha ilerlediğinde, bu kez Konoha’nın büyük giriş kapısını görüyorsun. Kapı önünde öbekleşen insanlar ve kapalı kapılar, henüz gelenlerin içeriye giremediğini gösteriyor gibi. Ancak genel hava, bu durumun kanıksandığı şeklinde oluyor. Kapıya yaklaşmaya başladığında ise kapının iki kanadının açılmaya başladığını görüyorsun ve insanların düzgün bir sıra oluşturarak içeriye giriş yapmaya başlıyorlar.

Kapı önündeki kuyrukta yeri almanın ardından sıranın sana gelmesini bekliyorsun sadece. Önündeki insanlar sırayla içeriye girerken, kapıda on kişilik bir shinobi grubunun bulunduğunu görüyorsun. İçlerinden bir tanesi en arkada beklerken, iki tanesi içeriye girmek isteyenlerle konuşuyor. Geri kalanlar ise sıradaki at arabalarını veya eşyaları inceliyor. Sıra sana gelene kadar hiçbir sorun yaşanmıyor ve herkes Konoha’ya giriş yapıyor. Sıra sana geldiğinde ise, sol tarafında bulunan genç bir shinobi saygılı bir şekilde seni selamlıyor. Hemen ardından hızlı bir şekilde seni süzüyor ve “Bir tüccar değilsin sanırım. Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?” diye soruyor. Bu esnada, kapının en ardında duran orta yaşlı adamın ise sana dikkatli bir şekilde baktığını görebiliyorsun. O anda, bu kişinin buradaki esas yetkili kişi olduğunu düşünmeden edemiyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 260
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » October 14th, 2021, 8:22 pm

Bir gününü bu tenha yolda eğlene eğlene geçirmişti. Bir garip sarhoşluk ile dem geçti, öyle ki güneşin eriyip de yitip gitmeye başladığını dahi fark etmedi. Sabah güneşinin vuracağı bir yer seçerek kendini doğanın şefkatine emanet etti.

Yeni gün ile beraber istediği gibi erkenden uyandı. Arzuladığı üzere de Konoha yolundaydı zira yol genişlemiş, insanlar sık sık görünür olmuştu. Buna rağmen halen daha yalnız gibi hissediyordu zira insanların hepsi kendi dünyalarında kendilerince mühim meseleler ile meşguldü. Bu durumdan pek de şikayetçi değildi.

Konoha kapısını görünce bir rahatlık geldi. Nihayetinde varmak istediği yere varmıştı. İnsanlar kapının önünde toplu bir halde bulunuyordu. Görünen oydu ki hem Kagi, hem de ahali bu durumdan pek de şaşkın değildi. Zira Kagi, Konohalıların pek de titiz bir emniyet idaresi olduğuna birinci elden tanık olmuştu. Ahalinin de bu durumu yadırgamamasını buna bağlamıştı. Kendisinin de sıraya girmesi ile beraber azametli Konoha Kapıları büyük bir gıcırtı ve ihtişamla açılmaya başladı.

Herkes sıraya girmiş ve sırayla şehre girmeye başlamışlardı. Shinobiler etraftan kendilerini izliyor, ikisi girenleri kontrol ediyordu. Bu halleriyle kendisini küçükbaş hayvan gibi hissetmişti. Atlar, arabalar ve insanlar aranmış ve en nihayetinde sıra Kagi'ye de gelmişti. Kendisini selamlayacağını hissettiği shinobiye apar topar başını eğdi ellerini sinesinde birleştirdi. Shinobinin sorusunu yanıtlamak üzere başını yeniden kaldırdı. "Hayır, değilim. Gezgin bir keşişim. Konoha'yı gezmek ve görmek için geldim." Bu sırada arka tarafta ciddi bakışlı ve muhtemelen en üst rütbeli kişiyi fark etti. Pek de tepki vermedi, tavrını değiştirmedi. Hafif bir gülümseme ile kendisine yaklaşan shinobinin yanıtını beklemeye başladı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » October 19th, 2021, 9:32 am

Konohagakure…

Dünya üzerinde kurulan ilk shinobi köyü…

Tarihi Dünya’nın şekillenişini belirleyen köy…

Eskinin gizli köyü, şimdinin ise Ateş Ülkesi’nin ve hatta belki de Dünya’nın en gelişmiş köyü…

Her biri zamanının en belirleyicisi olmuş 7 Hokage’nin kayalara kazınmış yüzleri…

Dairesel bir alana kurulmuş ve yüksek katlı binaların da insanları selamlamaya başladığı Konoha’ya giriş yaptığın anda, Konoha’nın tüm ağırlığı da üstüne çöküyor birden. İçeriye geçişine müsaade eden shinobiden sıyrılıp, daha yetkili görünen bir diğer shinobinin de yanından geçip gittiğinde, daha önce ayak basmadığını bir yerin üzerinde nasıl bu şekilde etki bıraktığını düşünmeye başlıyorsun. Köyün giriş kısmındaki dinginlik giderek yerini kalabalıklara ve insan seslerine bırakırken, şimdiye kadar görmediğin kadar büyük bir köyün içinde buluyorsun kendini. Ara yolların bile aslında bir hayli geniş ve yoğun olduğu Konoha’da insanların hareketliliği de dikkatinden kaçmıyor. Herkes çoktan işine gücüne başlamış halde ve sokakta oynayan çocuklar bile çoktan ilk oyunlarının yorgunluğunu yaşıyorlar.

Yol üzerinde ilerlemeye başladığında dükkanların ve evlerin arasından geçip gidiyorsun. Çoğunlukla geleneksel mimarinin hüküm sürdüğü yapılaşmalar, köyün yüksek kesimlerinde yerini yenilikçi ve modern binalara bırakıyor. Buna rağmen köy içerisindeki giyim-kuşam ve yaşam tarzı gelenekselliğini koruyor gibi görünüyor. Her ne kadar içgüdülerine güvenin tam olsa da, daha önce görmediğin bu büyüklükteki bir köyde yönünü bulmak, gideceğin yeri kestirebilmek senin için problem oluşturuyor. Bu sebeple birkaç adım daha attıktan sonra çevrene bakınmak dışında pek de bir şey yapamıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 260
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » October 20th, 2021, 2:37 pm

Devasa kapılardan geçtikten sonra kendini çok küçük hissetti. Kagelerin taşlara oyulmuş simaları oldukça uzakta, küçük ama seçilebilir görünüyordu. İçeriye girdiğinde gördüğü kalabalık belki de Tanzaku'dan bile daha cereyanlıydı. Sokakları birbirine bağlayan yollar, caddeler ve binalar Kusa'nın parmakla gösterilecek güzelliklerini dahi gölgede bırakacak cinstendi. Kimse Kagi'nin geldiğinin farkında değildi, önemsizdi, olması gerektiği gibiydi.

Şehrin azametinden kendini kurtardı ve birer birer adımlarını bu -kimine göre kutsal sayılabilecek- köyün içinde atmaya başladı. Kendine münhasır olduğu kesin idi. Bunu hem mimarisi ile hem de sokaklarda gördüğü özgün insanlar da pekala doğruluyordu. Girişten birkaç yüz metre gittikten sonra şehrin büyüklüğünü bir kez daha hissetti. Nereye gideceği konusunda pek fikirsiz kaldı. Olduğu yerde kalıp göğe doğru dik dik baktı. Güneşi veya havayı da tartmıyordu aslında, fakat bakmaya devam etti. Yakınındaki duvarlardan birini elini koyup yorgunca bir nefes aldı. "Ne aşağılık ne de küçüğüz böyle." diye kendi kendine söylendi. Duvardan elini ayırıp devam etti. "Zâhirimiz ne şahane ne güzel, Bâtınımız ne çirkin ne korkunçtur. Heyhat, nihayetinde zâhir, bâtın; bâtın da zahir olacaktır. O dem ki, aslında pejmürde olduğumuz beyan olacaktır." Kendisini birinin duyduğunu sanmıyordu fakat birisi dinliyor mu diye de bakmamıştı doğrusu.

Nereye gittiği hakkında bir fikri yoktu fakat hani dedik ya "Kagi ölecek, ölene kadar da yaşayacak." yine öyle yapacaktı. Köye giriş yaptığı kapıdan dümdüz içeri ilerlemeye devam etti. Nihayetinde belki bir ağlayana, gülene veya hiçbir şey yapmadan oturana rastlayacaktı. İnsanların kalabalıklaştığı yerleri aramaya konuldu. Kendisine konuşan birisi olmaz ise bir köşeye oturacak ve bu Shinobi Dünyası'nın devrimci, tarih yazan, dünyanın en modern halkının sözlerini dinleyecekti.

"Can û dilden fâni kıldın akıbet
Sen beni mestane kıldın akıbet
"
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » October 26th, 2021, 9:48 am

Konoha’nın iç kesimlerine doğru adımlarını yönlendiriyorsun. Etrafındaki kalabalık pek alışageldiğin türden olmasa da, insanların genel halinin gayet iyi olduğunu, ruh hallerinin yerinde olduğunu ve yaşadıkları andan mutlu olduklarını gözlerinin önüne seriyor. Elbette bunun bir dışavurum biçimi olabileceğini de düşünüyorsun ve bu yüzden gözlemlerine devam etmeye karar veriyorsun. Yolunun üzerinde denk geldiğin ağlayan çocukların, oynadıkları oyunlardan kaynaklandığını ve yaşlı denilebilecek kişilerin tek başlarına oturup sokaktakileri izlediklerini, ancak hallerinden pek de şikayetçi bir görünüşlerinin bulunmadığını görüyorsun. Bunun dışında çoğu kişi işinde gücünde oluyor. Bu nedenle durduk yere seninle iletişime geçecek pek biri yok gibi görünüyor. Dolayısıyla da dükkanların yoğunlukta olduğu bir bölgede sessizce kendine bir köşe seçiyor ve oraya oturuyorsun. Alışveriş yapan, öylesine dolaşan ve bölgenin güvenliğini sağlayan shinobiler bakışlarının altında geçip gidiyor. İnsanların kendi aralarında yaptıkları konuşmalar, gündelik hayattan ve bunca senedir duyduğun ayak üstü muhabbetlerden pek de öteye gitmiyor. Konoha’nın gelişimi gözlerinin önüne serilmiş olsa da, insanların genel muhabbetlerinin hala aynı kaldığını görmek, Konoha’nın özünü pek değişmediğini görmeni sağlıyor. En azından halk nezdindeki muhabbette pek bir değişim olmaması bu yönde bir düşünce oluşmasına neden oluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 260
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » October 26th, 2021, 11:38 pm

Bekledi ve sağdan sola, soldan sağa, gelip giden insanları izledi. Hepsinde bir refah, huzur ve dinginlik görüyordu. Dünyanın en gelişmiş köyünde geçip giden herkesin yüzüne bakıyordu. Buraya gelene kadar nihayetinde aranan zenginliklerin bu üçünde ve muadillerinde olduğunu sanıyordu fakat hepsine baktığında gördüğü şey tekdüzelikten ötesi değildi. "Nasıl?" diye iç geçirdi. Zira emindi ki, Ateş Diyarı'nın birkaç fersah ötesinde yemek bulmakta zorlanan insanlar vardı. Kagi refah, huzur ve dinginliğin aranan zenginliklerden olduğuna inanıyordu zira ancak bu zenginliklerin olduğu yerde insan maddiyatı düşünmek zorunda kalmayıp ondan vazgeçerek maddenin ve özünün ötesine geçebilirdi. Yanılmıştı. İşte karşısındakiler muzaffer Konohalılar idi.

İşte buradaydılar, pek de huzurluydular.

Oturduğu yerden kalktı. Zira Konohalıların -en azından zâhiri- hayatlarından pek de ders çıkaramayacağına kanaat getirdi. Bu hususta onların bir istiridye olduğuna inandı, inanmak istedi. Kimse ilgi çeken bir şey konuşmuyorsa, o konuşacaktı. Etrafta dolanan shinobi ya da shinobiye benzettiği kişilerden birinin yanına baş selamı vererek yaklaşacak ve "Selamlar. Polis karakolu ne tarafta acaba?" diye soracaktı. Bir konuşma hasıl olursa konuşmaya devam edecek, direkt olarak istenen yanıt gelirse de söylenen tarife göre ilerleyecekti.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2811
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » October 27th, 2021, 9:48 am

Oturduğun yerden kalkıp halkın arasında dolanan ve Konoha alın bandı taşıyan bir shinobiye doğru ilerliyorsun. Senden birkaç yaş küçük olan ve muhtemelen Chuunin seviyesinde olduğunu düşündüğün shinobinin yanına gidip selam veriyorsun. Shinobi de aynı şekilde selamına karşılık verdikten sonra ona sorunu iletiyorsun. Konoha shinobisi sana doğruca Polis Kuvvetinin bulunduğu yeri tarif ediyor. Aranızda başkaca bir konuşma geçecek gibi durmayınca, ikiniz de tekrar karşılıklı selamlaşıp yollarınıza devam ediyorsunuz.

Shinobinin tarif ettiği yolda ilerlerken, gözlemlediğin manzarada pek bir değişiklik olmuyor. Yaşamlarına devam eden Konohalıların arasında geçip gidip, ana yolu takip ederek Polis Kuvvetinin merkez binasına kadar geliyorsun.

Konoha Polis Kuvveti Binası
Image
Bina, işlevine göre gözüne küçük geliyor. Ancak binanın üstündeki teras kısmında gördüğün kişi sayısı ve binanın hemen önünde öbeklenmiş kişiler, aslında binanın ziyadesiyle kapasitesinin bulunduğunu gösteriyor sana. Terasta bulunan ve Konoha’nın standart shinobi kıyafetlerini giymiş olan kişiler ile mavi üniforma tarzı kıyafetler giymiş olan kişilerin kendi aralarında bir şeyler konuşuyor ve sigaralarını içiyorlar. Binanın önünde öbeklenmiş yaklaşık 20 kişilik grup ise, binanın hemen önünde duran ve standart shinobi kıyafetlerinden farklı, mavi tonlarında shinobi kıyafetine benzer kıyafet giymiş kişinin konuşmasını dinliyorlar. Bulunduğun mesafeden konuşmaları net olarak duyamasan da, yaklaştıkça konuşmalar netleşiyor ve ne yazık ki tüm konuşmanın sonuna yetişebildiğin için, mavi shinobi kıyafeti giymiş şapkalı kişinin “Dağılabilirsiniz!” dediğini duyuyorsun. Adamın bu talimatıyla öbekleşen grup hızla dağılıyor ve bir anda boşalmış alanın ortasında bir başına kalıyorsun. Anlık boşalmanın verdiği şaşkınlıkla etrafına bakındığın anda, mavi shinobi kıyafeti giymiş kişiyle göz göze geliyorsun ve adam sana hafifçe gülümsedikten sonra “Buralardan değilsin anlaşılan. Fūma Kōtarō ben, yardımcı olabilir miyim?” diye soruyor.

Fūma Kōtarō
Image
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 260
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » October 28th, 2021, 1:41 am

Tarif edilen noktaya ulaştığında bir insan öbeğidir, binanın etrafını sarmıştı. Az önceden beridir içinde bulunduğu kalabalık dolayısıyla pek de garipsediği bir durum olmadı. Yavaşça aralarına süzüldü ve birazdan kendisine konuşacak adamın emrivaki sözünden başka bir şey duyamadı. Hepsi dağıldıktan sonra nispeten boşalan meydanda bi o, bir de Kotarou Fuma kalmıştı. Onun gülümseyip kendisini takdim etmesinden hemen sonra o da başını eğerek ellerini sinesinde birleştirdi. "Ben de Kagi. Memnun oldum." dedikten sonra başını kaldırarak söze girdi:

"Ülkenizde adıma açılan bir soruşturma olduğunu sanıyorum. Kayıtlara 'Chawan no Kagi' ile mi yoksa yalnızca 'Kagi' ile mi geçtim bilmiyorum ancak bahsettiğim olay Ateş Tapınağı Rahibi Bansai-sama'nın olası cinayeti ile alakalı. Bir gelişme var mı onu sormak istedim." İki eliyle omuz silkti. "Sormak için doğru yerde miyim, bilmiyorum doğrusu. Fakat aklıma buradan daha iyi bir seçenek gelmedi."

Bunun üzerine Kagi, adam konuşmayı sürdürürse konuşacak; bir şey salık verilirse denileni yapacaktı.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”