[Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
- Akatsuya Shoshiro
- Posts: 49
- Joined: June 20th, 2021, 9:08 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Planladığım gibi adamları geri püskürtmeyi başarmıştım. Tabi bunun bir bedeli de olacaktı. Çevredeki kolayca tutuşabilecek malzemeleri aleve vermek gibi bir riske girmiştim bir kere. Bunu göze almıştım ama planım bu düştüğümüz pusudan bir an önce kaçarak uzaklaşmaktı. Jutsumu bitirdiğimde ise Ren ve diğer adamın nerede olduğunu göremiyordum sisten dolayı. Ren’i burada bırakıp gitmeyi aklımın ucundan bile geçiremezdim. Öylece görmediğim bir yere saldırarak onun ve kendi hayatımı da riske atmak istemiyordum. Ayrıca o adamın bizi ne kadar uğraştıracağı hakkında da bir tahmin yapamıyordum. Öyle bir durumda alevlerin ilerlemesiyle biz de tehlikeye girebilirdik. Aslında buranın yanması ve insanlara ne olacağı pek umurumda olduğu söylenemezdi. Fakat ikimizi de buradan güvenli bir şekilde çıkarmam gerktiği için yangın büyümeden alevleri kontrol altına almaya çalışmak en mantıklı hamle gibi görünüyordu. Şu an Ren’in işine karışmak yoluna çıkmaktan farksız olacaktı. Bu yüzden “Ne yapabilirim?” diye düşünmeye başlamıştım hızlıca. Keşke suiton teknikleri kullanabiliyor olsaydım. İşim kesinlikle daha kolay olurdu. Neyse ki zor yoldan yaşamayı çoktan tecrübe etmiştim ki hiçbir şeyin istediğim gibi gitmeyeceğinin farkındaydım. Alevler üzerini örterek söndürülecek eşiği geçmiş gibi duruyordu fakat belki de deneyebilirdim. Yine de daha kesin bir çözüm bulmak için etrafa bakınacaktım hızlıca. Södürebilecek bir şeyler bulma ihtimalime karşı.

- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Shoshiro: Çevrene bakınıyorsun alevleri söndürebilecek bir şeyler bulabilmek adına. Pek bir şey çekmiyor dikkatini. Çevrede olağanın dışında olan yegane şeyler çevreye saçılmış birkaç ceset. Alevler gittikçe büyüyor ve sağa sola sıçramaya başlıyor.
Renshiro: Rakibin tekme hamlesine girişmişken, savunmaya çekilmek yerine ofansif olmaya karar veriyor ve elini ekipman çantana uzatıyorsun bir shuriken almak adına. Shurikene yeni temas etmişken, rakibinin tekmesi karnının sol kısmında patlayıveriyor. Ciğerlerindeki nefes aniden boşalırken 'HIK' sesi çıkarıyorsun istemsizce. Yine de fena olmayan kondisyonun sayesinde almış olduğun darbeye rağmen hamlene devam etme gücünü buluyorsun kendinde. Shurikeni çamura buluyorsun rakibin ikinci tekmeyi çıkarmak için hazırlanırken. Seri bir hamleyle çamura bulamış olduğun rakibinin suratına savuruyorsun ve hamlenin devamı da keskin bir şekilde geliyor. Shuriken rakibinin suratına saplanırken, tantoun savunmasız boğazı yarıp geçiyor. Acınası bir böğürtüyle birlikte, kan sıçrıyor suratına.
Renshiro: Rakibin tekme hamlesine girişmişken, savunmaya çekilmek yerine ofansif olmaya karar veriyor ve elini ekipman çantana uzatıyorsun bir shuriken almak adına. Shurikene yeni temas etmişken, rakibinin tekmesi karnının sol kısmında patlayıveriyor. Ciğerlerindeki nefes aniden boşalırken 'HIK' sesi çıkarıyorsun istemsizce. Yine de fena olmayan kondisyonun sayesinde almış olduğun darbeye rağmen hamlene devam etme gücünü buluyorsun kendinde. Shurikeni çamura buluyorsun rakibin ikinci tekmeyi çıkarmak için hazırlanırken. Seri bir hamleyle çamura bulamış olduğun rakibinin suratına savuruyorsun ve hamlenin devamı da keskin bir şekilde geliyor. Shuriken rakibinin suratına saplanırken, tantoun savunmasız boğazı yarıp geçiyor. Acınası bir böğürtüyle birlikte, kan sıçrıyor suratına.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Akatsuya Renshiro
- Posts: 54
- Joined: June 20th, 2021, 5:28 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Çapulcu grubunun lideri sandığımdan daha fazla yakınımdaydı. Bu enteresan yakınlık Shurikenim ile yapmak istediğim dahiyane saldırımı yapmamı biraz zorlaştırıyordu. Ne yazık ki bu gerçeği bir elimde arkamda çamur ile oynarken fark ettim. Bu yapmış olduğum yanlış hesaplamanın bedelini ise karnıma yediğim sert bir tekmeyle ödemek zorunda kaldım. Almış olduğum darbe o kadar sertti ki aniden nefesimin kesilmesine neden oldu. Bu kısa süre zarfı içerisinde ciğerlerimdeki hava boşalırken ''HIIKKI'' diye istemsizce bir ses çıkardım. Tüm bu yaşanan aksaklıklara rağmen planıma devam ettim. Olaylar çok hızlı bir şekilde gelişti ve bir anda kendimi liderin kanıyla yıkanırken buldum.
Öncelikli amacım, bulunduğumuz durum ile ilgili bilgi toplamaktı. Statü olarak diğerlerinden daha üst kademede olduğundan dolayı istediğim bu bilgileri de liderden olabileceğimi düşünüyordum. Ne yazık ki boğazında hunharca bir yarık olan lider ile ne kadar verimli sohbet edeceğim konusunda pek emin değilim. Yine de şansımı denemek istiyordum. Az önce aldığım darbeden dolayı canım yandığı için biraz tedirgindim. Bu yüzden yavaş adımlarla lidere doğru yürüyecektim. Elimdeki Tantouyu hazır da bekleterek lidere odaklanacaktım. Sonuçta hayvan gibi adam. Baya kanaması var ama ne olur ne olmaz dikkatli olmakta fayda vardı. Yanına ilerlerken '' Eğer ölmediysen ve ölmek istemiyorsan söyleyeceklerime kulak ver. Kim için çalışıyorsun ve burada ne oldu? '' diyecektim. Bir yandan da ortalığın mahşer yerine döndüğünü fark ettim. Buradaki işimi bitirip bir an önce kardeşimin yanına gitmek istiyordum.
Öncelikli amacım, bulunduğumuz durum ile ilgili bilgi toplamaktı. Statü olarak diğerlerinden daha üst kademede olduğundan dolayı istediğim bu bilgileri de liderden olabileceğimi düşünüyordum. Ne yazık ki boğazında hunharca bir yarık olan lider ile ne kadar verimli sohbet edeceğim konusunda pek emin değilim. Yine de şansımı denemek istiyordum. Az önce aldığım darbeden dolayı canım yandığı için biraz tedirgindim. Bu yüzden yavaş adımlarla lidere doğru yürüyecektim. Elimdeki Tantouyu hazır da bekleterek lidere odaklanacaktım. Sonuçta hayvan gibi adam. Baya kanaması var ama ne olur ne olmaz dikkatli olmakta fayda vardı. Yanına ilerlerken '' Eğer ölmediysen ve ölmek istemiyorsan söyleyeceklerime kulak ver. Kim için çalışıyorsun ve burada ne oldu? '' diyecektim. Bir yandan da ortalığın mahşer yerine döndüğünü fark ettim. Buradaki işimi bitirip bir an önce kardeşimin yanına gitmek istiyordum.

- Akatsuya Shoshiro
- Posts: 49
- Joined: June 20th, 2021, 9:08 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Aslında buradan uzaklaştığımız sürece köye ne olacağı çok umurumda olmayacak olsa da arkamızda bir kargaşa bırakmak, kaçaklar olarak işimize gelmezdi. Çapulculardan kurtulduktan sonra daha dikkatli düşünme fırsatı bulduğumdan buradan ne kadar sessiz sedasız ayrılırsak o kadar iyi olacağı fikri güçlenmeye başlıyordu kafamda. Bu yüzden bu alevleri olabildiğince kontrol altına almalıydık. Tabi bunun için aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Etrafta müdahale edecek herhangi bir malzeme de göremiyordum. Daha fazla zaman kaybedersek ise biz de büyüyen alevlerin içinde kalabilirdik.
Ren’in dövüşüne hiç müdahale etmek istemiyordum ama önceliğimiz buradan kendimizi kurtarmak olmalıydı. Bize bir şey olmayacak olsa bile yangın köye ulaştığında bundan bizim sorumlu olduğumuzun farkına varırlarsa başımız derde girecekti. Buradaki işimizi daha fazla uzatmak istemiyordum bu yüzden. Zaten yanmış cesetlerin kokusu da giderek rahatsızlık vermeye başlıyordu. Umarım Ren’in işi çok uzun sürmezdi. Madem yangını söndürecek bir şey bulamıyordum. En azından Ren gelene kadar sıçramasını engellemeliydim. Pazar alanındaki kolay yanabilecek kumaş ve benzeri malzemeleri alevlerden hızlıca uzaklaştırmaya çalışacaktım. Eğer etrafa ufak alevler sıçrarsa da üstünü örtüp havasını keserek söndürecektim. Tabi bunu ne kadar yavaşlatabilirdim bilmiyordum. Zaman aleyhime işliyordu.
Ren’in dövüşüne hiç müdahale etmek istemiyordum ama önceliğimiz buradan kendimizi kurtarmak olmalıydı. Bize bir şey olmayacak olsa bile yangın köye ulaştığında bundan bizim sorumlu olduğumuzun farkına varırlarsa başımız derde girecekti. Buradaki işimizi daha fazla uzatmak istemiyordum bu yüzden. Zaten yanmış cesetlerin kokusu da giderek rahatsızlık vermeye başlıyordu. Umarım Ren’in işi çok uzun sürmezdi. Madem yangını söndürecek bir şey bulamıyordum. En azından Ren gelene kadar sıçramasını engellemeliydim. Pazar alanındaki kolay yanabilecek kumaş ve benzeri malzemeleri alevlerden hızlıca uzaklaştırmaya çalışacaktım. Eğer etrafa ufak alevler sıçrarsa da üstünü örtüp havasını keserek söndürecektim. Tabi bunu ne kadar yavaşlatabilirdim bilmiyordum. Zaman aleyhime işliyordu.

- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Renshiro: Az önce canını almış olduğun adama doğru tedirgin bir şekilde yaklaşıyorsun tantounu hazırda tutarak. Kafanda cümlelerinin taslaklarını oluşturuyorsun, gelgelelim içten içe sorularına cevap alamayacağının gayet bilincindesin. Birkaç adım sonra, bu farkındalık yerini netliğe bırakıyor. Ağzını açmamayı tercih ediyorsun bu sebeple. Burnundan derin bir nefes çekip, kontrolü sağlıyorsun ve çevrene bakınıyorsun.
Shoshiro: Kolay yanabilecekmiş gibi görünen şeyleri toparlamaya ve alevlerden yeni yeni uzaklaştırmaya başlarken, sana ve bulunduğunuz alana yönelmiş olan meraklı gözler hissediyorsun. İşine bir yandan devam ederken, bir yandan da çıkarmış olduğunuz tantananın gürültüsüne koşup gelen köy halkına göz atıyorsun. Çoğunun üzerinde eski püskü ve yırtık giysiler mevcut. Korkuyla yarısına yakını küle dönüşmüş pazar alanına bakıyorlar. Kimse saldırgan görünmüyor. Ancak yardım etmeye de gelen olmuyor. Çekinliklerini rahatlıkla anlayabiliyorsun. Az önce dövüşmüş olduğunuz gruptan geriye kalanlar, çoktan görüş açından çıkmış durumda.
Renshiro: Farkettiğin ilk şey, çevredeki şeyler daha fazla alev almasın ve ateş büyümesin diye uğraşan kardeşin oluyor. Telaşla evlerinden çıkıp tepkisizce sizi izleyen köy halkı bir diğer farkettiğin şey oluyor. Kardeşinle gözgöze geliyorsunuz, zemin cesetlerle dolu. Kaçabilenler ise çoktan kaçmış durumda. Görevinizi 'muhtemelen' tamamlamış olduğunuzu düşünüyorsun.
Shoshiro: Kolay yanabilecekmiş gibi görünen şeyleri toparlamaya ve alevlerden yeni yeni uzaklaştırmaya başlarken, sana ve bulunduğunuz alana yönelmiş olan meraklı gözler hissediyorsun. İşine bir yandan devam ederken, bir yandan da çıkarmış olduğunuz tantananın gürültüsüne koşup gelen köy halkına göz atıyorsun. Çoğunun üzerinde eski püskü ve yırtık giysiler mevcut. Korkuyla yarısına yakını küle dönüşmüş pazar alanına bakıyorlar. Kimse saldırgan görünmüyor. Ancak yardım etmeye de gelen olmuyor. Çekinliklerini rahatlıkla anlayabiliyorsun. Az önce dövüşmüş olduğunuz gruptan geriye kalanlar, çoktan görüş açından çıkmış durumda.
Renshiro: Farkettiğin ilk şey, çevredeki şeyler daha fazla alev almasın ve ateş büyümesin diye uğraşan kardeşin oluyor. Telaşla evlerinden çıkıp tepkisizce sizi izleyen köy halkı bir diğer farkettiğin şey oluyor. Kardeşinle gözgöze geliyorsunuz, zemin cesetlerle dolu. Kaçabilenler ise çoktan kaçmış durumda. Görevinizi 'muhtemelen' tamamlamış olduğunuzu düşünüyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Akatsuya Renshiro
- Posts: 54
- Joined: June 20th, 2021, 5:28 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Lider tarafından beklemediğim darbeler yediğim için son derece temkinli davranıyordum. Bu yüzden boğazını kesmiş olsam da yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için Lidere seslenmeyi denedim. Tabii ki kendileri bana herhangi bir cevap vermedi. Böylece uğraştırıcı bir rakipten kurtulduğum için bir nebze de olsa rahatladığımı hissettim. Bir nebze olan rahatlamam geçtikten sonra ise hemen etrafta kardeşimi aramaya başladım.
Kardeşimi bulmak için etrafa bakınırken her yerin alev aldığını fark ettim. Ortamın biraz yandığını biliyordum ama karşımda kontrolden çıkmış bir yangın durumu var gibi görünüyordu. İçimden ''Umarım bunların sebebi kardeşimdir'' diye düşündüm. Eğer kardeşim değilse başka ciddi rakiplerle karşılaşmam gerekiyordu. Üstelik böyle bir durum kardeşimin de pek iyi bir halde olmadığı anlamına gelirdi. Bunlar olmasını en son istediğim seçeneklerdi ... Alevler hunharca yanmaya devam ederken bir yandan bazı gözlerin beni izlediğini fark ettim. Bu insanlar bulunduğumuz köyde kalan yerel halk olmalıydı. En azından görünüşleri nedeniyle öyle olduklarını düşünüyordum. Elbet de az önce savaştığım grup lideriyle bir bağlantıları olabilirdi. Bu yüzden hala gardımızı indirmemiz gerekiyordu. Etraftaki insanların farkına vardıktan kısa bir süre sonra ise kardeşimle göz göze geldim. İşte o anda kardeşimin başına bir şey gelmediği gördüğüm için derin bir nefes çekerek rahatlamıştım. Ortalığı biraz karıştırmış olsa da tek parça haldeydi. Olan biten hakkında onunla konuşmak istiyordum. Bu yüzden ona doğru yürüyecektim. Onun yanına gittiğimde kısa bir Akatsuya sarılmasından sonra '' Liderlerinin icabına baktım. Fakat onunla konuşamadım. Grup ile ilgili çok fazla bilgi edinemedim. Sen bir şeyler öğrenebildin mi? Ayrıca bu köyün hali ne cehenneme dönmüş. '' diyecektim. Konuşmasına izin vermeden önce kısık bir sesle konuşmaya devam ederek '' Bu insanlara yardım edip onlardan bir şeyler öğrenebiliriz. Gerçi onlara ne kadar güvenebiliriz bilmiyorum. Ne yapmalıyız ?? '' diye ekleyecektim.
Kardeşimi bulmak için etrafa bakınırken her yerin alev aldığını fark ettim. Ortamın biraz yandığını biliyordum ama karşımda kontrolden çıkmış bir yangın durumu var gibi görünüyordu. İçimden ''Umarım bunların sebebi kardeşimdir'' diye düşündüm. Eğer kardeşim değilse başka ciddi rakiplerle karşılaşmam gerekiyordu. Üstelik böyle bir durum kardeşimin de pek iyi bir halde olmadığı anlamına gelirdi. Bunlar olmasını en son istediğim seçeneklerdi ... Alevler hunharca yanmaya devam ederken bir yandan bazı gözlerin beni izlediğini fark ettim. Bu insanlar bulunduğumuz köyde kalan yerel halk olmalıydı. En azından görünüşleri nedeniyle öyle olduklarını düşünüyordum. Elbet de az önce savaştığım grup lideriyle bir bağlantıları olabilirdi. Bu yüzden hala gardımızı indirmemiz gerekiyordu. Etraftaki insanların farkına vardıktan kısa bir süre sonra ise kardeşimle göz göze geldim. İşte o anda kardeşimin başına bir şey gelmediği gördüğüm için derin bir nefes çekerek rahatlamıştım. Ortalığı biraz karıştırmış olsa da tek parça haldeydi. Olan biten hakkında onunla konuşmak istiyordum. Bu yüzden ona doğru yürüyecektim. Onun yanına gittiğimde kısa bir Akatsuya sarılmasından sonra '' Liderlerinin icabına baktım. Fakat onunla konuşamadım. Grup ile ilgili çok fazla bilgi edinemedim. Sen bir şeyler öğrenebildin mi? Ayrıca bu köyün hali ne cehenneme dönmüş. '' diyecektim. Konuşmasına izin vermeden önce kısık bir sesle konuşmaya devam ederek '' Bu insanlara yardım edip onlardan bir şeyler öğrenebiliriz. Gerçi onlara ne kadar güvenebiliriz bilmiyorum. Ne yapmalıyız ?? '' diye ekleyecektim.

- Akatsuya Shoshiro
- Posts: 49
- Joined: June 20th, 2021, 9:08 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Ben alevlerin büyümesini engellemeye çalışırken etrafımızın kalabalıklaştığını hissetmem çok uzun sürmemişti. Gelenlerin köy halkı olduğunu anlamak zor değildi. Biraz fazla ses çıkarmış olacaktık ki neler olduğunu merak etmişlerdi belli ki. Burada olanların sorumlusunun bizim olduğumuz anlaşılmadan uzaklaşmak istesem de artık çok geçti. Şimdi bırakıp gitsek de beni görmüşlerdi. Gerçi daha çok pazar alanına odaklanmış gibilerdi. Üzerlerindeki kıyafetlerden fakir oldukları belliydi. Belki de tek geçim kaynakları bu pazar yeriydi ve ben onu kül etmiştim. Belki evlere sıçramasını engellemiştim ama insanların hayallerini yakıp yıktığımı hissediyordum bir anlığına.
“Hadi ama Shoshiro..! Vicdanın mı rahatsız oldu?” diye mırıldanmıştım kendi kendime. Bu sırada Ren’in boynuma sarılmasıyla kendime gelmiştim. Diğer adamın işini bitirmesine sevinmiştim fakat hala bitirmem gereken bir iş vardı. Ayrıca bir planı da varmış gibi görünüyordu. “Eğer kahramanları olmak istiyorsan, önce şu alevlerden kurtulalım. Zaten saf insanlara benziyorlar. Çabucak güvenlerini kazanırız gibi görünüyor.” diye fısıldayacaktım ben de ve harekete geçerek bir yandan alevlerin ilerlemesini engellerken bir yandan da halka dönerek “Öylece izleyecekseniz buradan uzaklaşın. Yangının size sıçrayıp öldürmesini mi istiyorsunuz?” diye seslenecektim.
“Hadi ama Shoshiro..! Vicdanın mı rahatsız oldu?” diye mırıldanmıştım kendi kendime. Bu sırada Ren’in boynuma sarılmasıyla kendime gelmiştim. Diğer adamın işini bitirmesine sevinmiştim fakat hala bitirmem gereken bir iş vardı. Ayrıca bir planı da varmış gibi görünüyordu. “Eğer kahramanları olmak istiyorsan, önce şu alevlerden kurtulalım. Zaten saf insanlara benziyorlar. Çabucak güvenlerini kazanırız gibi görünüyor.” diye fısıldayacaktım ben de ve harekete geçerek bir yandan alevlerin ilerlemesini engellerken bir yandan da halka dönerek “Öylece izleyecekseniz buradan uzaklaşın. Yangının size sıçrayıp öldürmesini mi istiyorsunuz?” diye seslenecektim.

- GM - Naruto
- Game Master
- Posts: 2811
- Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Sarılmanızın hemen ardından birbirinize cümlelerinizi kuruyorsunuz yalnızca ikinizin duyabileceği şekilde. Hemen sonra ise, Shoshiro kendilerini tepkisizce izlemekte olan halka hitaben bağırıyor. Shoshiro'nun sesiyle birlikte, kalabalıkta birkaç kişinin irkildiğini görüyorsunuz. Hemen sonra, hala çocuk yaşta diyebileceğiniz birkaç kişi öfkeli bir şekilde size yürümeye hazırlanıyor; ancak çevredeki yaşlılar tarafından hızlıca önleri kapatılıyor ve durduruluyorlar. Bu esnada, izleyen kalabalığın çoğunlukla ya yaşlılardan, ya da çocuklardan oluştuğunu farkediyorsunuz. Az sayıda genç kadın da mevcut. Erişkin, genç sayılabilecek herhangi bir erkek görmüyorsunuz güruhta. Birkaç saniye sonra, Shoshiro'nun sözünü dinleyeceklerini gösterircesine hızla ancak telaşla dağılıyorlar ve evlerine kapanıyorlar topluca. Yeniden, sakin köyde yalnız kalıyorsunuz. Minik yağmur damlaları düşmeye başlıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Akatsuya Renshiro
- Posts: 54
- Joined: June 20th, 2021, 5:28 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
Kısa süreli sarılmamız esnasında kardeşim söylediklerime karşılık olarak alevlerden kurtulmamız gerektiğini söyledi. Yaptığı dahiyane plana göre eğer alevleri söndürebilirsek yerel halkın gözünde birer kahraman olabilirdik. Düşüne tarzı gayet güzeldi. Fakat alevler her tarafa yayılmış şekildeyken burayı söndürmek pek de kolay olmayacaktı. Kardeşim dur durak bilmeden yaptığı planı hemencecik uygulamaya dökmeye başladı. Benimle olan konuşması bitirdiğinde kalabalıkta bekleyen insanlara dönerek tatlı sert şeyler söylemeye başladı. Hiçbir şey yapmadan izleyeceklerse buradan uzaklaşmaları gerektiğini söyledi. Yerel halkta bunu duyar duymaz evlerine dağıldılar. '' Belki de bize yardım ederler '' diye düşünmüştüm fakat herkes uzaklaşmayı seçti. Bu alevlerle uğraşmak sadece kardeşim ve bana kaldı.
Alevler etrafı cayır cayır yakarken köy meydanında sadece ben ve kardeşim vardık. Bu esna da şans bize gülmüş olacak ki minik minik yağmur damlaları düşmeye başladı. Az biraz uğraşla bu yağmuru söndürebilirdik. Elbet de her ne kadar kardeşime yardım etmek istesem de kafamda farklı düşünceler vardı. Zaten yağmur da başladığı için yangın çıkarma konusunda uzman olan kardeşim tek başına bu yangınla ilgilenebilirdi. Yaşlı adamın elemanlarının ölü olduğunu teyit etmiştik. Fakat bu kasabayla ile ilgili enteresan şeyler vardı. Az önce köy meydanındaki kalabalık büyük bir çoğunlukla yaşlılardan veya da çocuklardan oluşuyordu. Bir kasaba için böyle bir popülasyon doğru gibi görünmüyordu. Madem bu kadar çocuk var bunların anaları babalar nerdeydi??
Kafamda kendi küçük planımı yapmıştım. Önce kardeşimin sol omzuna dokunarak hafifçe dürttükten sonra '' Hazır yağmur yağmaya başladı yangınla sen ilgilenirsin. Kasabadaki insanlarla konuşmak istiyorum. Burayla ilgili gereksiz bir gizem var. Bunun ne olduğunu öğrenmeyi deneyeceğim. '' dedikten sonra yanından ayrılacağım. Dağılan kasaba halkının evlerine giderek insanlarla konuşmayı deneyeceğim. En azından planım bu yöndeydi. Bu eylemimi hızlıca yapmak istiyordum. Kapıştığımız gruptan kaçan elemanların destek getirme ihtimali karşın biraz tedirgindim.
Alevler etrafı cayır cayır yakarken köy meydanında sadece ben ve kardeşim vardık. Bu esna da şans bize gülmüş olacak ki minik minik yağmur damlaları düşmeye başladı. Az biraz uğraşla bu yağmuru söndürebilirdik. Elbet de her ne kadar kardeşime yardım etmek istesem de kafamda farklı düşünceler vardı. Zaten yağmur da başladığı için yangın çıkarma konusunda uzman olan kardeşim tek başına bu yangınla ilgilenebilirdi. Yaşlı adamın elemanlarının ölü olduğunu teyit etmiştik. Fakat bu kasabayla ile ilgili enteresan şeyler vardı. Az önce köy meydanındaki kalabalık büyük bir çoğunlukla yaşlılardan veya da çocuklardan oluşuyordu. Bir kasaba için böyle bir popülasyon doğru gibi görünmüyordu. Madem bu kadar çocuk var bunların anaları babalar nerdeydi??
Kafamda kendi küçük planımı yapmıştım. Önce kardeşimin sol omzuna dokunarak hafifçe dürttükten sonra '' Hazır yağmur yağmaya başladı yangınla sen ilgilenirsin. Kasabadaki insanlarla konuşmak istiyorum. Burayla ilgili gereksiz bir gizem var. Bunun ne olduğunu öğrenmeyi deneyeceğim. '' dedikten sonra yanından ayrılacağım. Dağılan kasaba halkının evlerine giderek insanlarla konuşmayı deneyeceğim. En azından planım bu yöndeydi. Bu eylemimi hızlıca yapmak istiyordum. Kapıştığımız gruptan kaçan elemanların destek getirme ihtimali karşın biraz tedirgindim.

- Akatsuya Shoshiro
- Posts: 49
- Joined: June 20th, 2021, 9:08 pm
Re: [Akatsuya Renshiro & Akatsuya Shoshiro] İki Beden Tek Geçmiş (Part 2)
İzleyenlere seslenmemle birlikte bazıları hareketlenmeye başlamıştı. Bir yandan alevlerle uğraşıyordum ama bir yandan da onların ne yaptığını izlemeye çalışıyordum. Kalabalıktan birkaç tane çocuğun öfkeyle üzerimize yöneldiğini fark etmem zor olmamıştı. Yürümeye başlamalarıyla durdurulmaları da bir olmuştu. Çocuklardan biriyle göz göze gelebilmiştim bu sırada. Bir çocuğun öfkesinin ne demek olduğunu biliyordum. O… O adam, bunu defalarca tecrübe etmemi sağlamıştı. Bunun ne hissettirdiğini biliyordum. Korkularımı öfkeye dönüştüren kişiyi biliyordum. Fakat daha önce hiç bu öfkenin hedefi olmamıştım. O adamla aynı şeyi yapmıştım. Bir çocuğun nefretini ateşlemiştim. Bunu isteyerek yapmamış olsam bile göz göze geldiğimizde bunu hissetmiştim.
Pazar yerinin yanması çocukları bu kadar etkileyebilir miydi? Ya da haydutlarla bir bağlantısı mı vardı? Kalabalığın arasında hiç orta yaşlı erkek de görmemiştim. Bu herifler sadece kendi köylerini korumak isteyen babalar ve abiler de olabilirlerdi. Gördüklerimin sonucunda senaryo yazıyordum sadece. Parçaları kafamda oturtmaya çalışıyordum. Bu ne kadar gerekliydi bilmiyordum. Alevlere odaklanmam gerekiyordu ama yağmurun başlamasıyla onun da kolaylaşacağını düşünüyordum.
Ren de bir şeylerden şüphelenmiş olacak ki konuşma yoluna gitmeye karar vermişti. Ren’e hiç dönmeden dediklerini kafamla onayladıktan sonra “Ren…” birkaç saniye duraklamıştım. “Hissettin değil mi? Çocukları…” Kafamı kaldırıp gökyüzüne bakarken, düşen yağmur damlalarının yüzüme çarpışını hissediyordum. Unutmaya çalıştığım geçmişimi tekrar hatırlatıyordu bana. “Dikkatli ol!”
Ren gittikten sonra benim de burada yapacak pek bir şeyim kalmayacak gibi görünüyordu. Haydutlarla ilgili düşüncelerimi doğrulamak istiyordum ama çoğu zaten çoktan kaçmıştı. Kalanlarsa maalesef kömür gibi yanmıştı. Bir bilgi elde edebilir miydim hiçbir fikrim yoktu. Yine de etrafı biraz araştırsam bir şey kaybetmezdim.
Pazar yerinin yanması çocukları bu kadar etkileyebilir miydi? Ya da haydutlarla bir bağlantısı mı vardı? Kalabalığın arasında hiç orta yaşlı erkek de görmemiştim. Bu herifler sadece kendi köylerini korumak isteyen babalar ve abiler de olabilirlerdi. Gördüklerimin sonucunda senaryo yazıyordum sadece. Parçaları kafamda oturtmaya çalışıyordum. Bu ne kadar gerekliydi bilmiyordum. Alevlere odaklanmam gerekiyordu ama yağmurun başlamasıyla onun da kolaylaşacağını düşünüyordum.
Ren de bir şeylerden şüphelenmiş olacak ki konuşma yoluna gitmeye karar vermişti. Ren’e hiç dönmeden dediklerini kafamla onayladıktan sonra “Ren…” birkaç saniye duraklamıştım. “Hissettin değil mi? Çocukları…” Kafamı kaldırıp gökyüzüne bakarken, düşen yağmur damlalarının yüzüme çarpışını hissediyordum. Unutmaya çalıştığım geçmişimi tekrar hatırlatıyordu bana. “Dikkatli ol!”
Ren gittikten sonra benim de burada yapacak pek bir şeyim kalmayacak gibi görünüyordu. Haydutlarla ilgili düşüncelerimi doğrulamak istiyordum ama çoğu zaten çoktan kaçmıştı. Kalanlarsa maalesef kömür gibi yanmıştı. Bir bilgi elde edebilir miydim hiçbir fikrim yoktu. Yine de etrafı biraz araştırsam bir şey kaybetmezdim.
