Post
by Chouwano Kagi » November 18th, 2021, 3:15 am
Aldığı yanıt ile arkasına yaslanarak shinobiliğin ne olduğunu düşündü Kagi. Kime shinobi denirdi? Çakrası olan herkese mi? Hayır, zira öyle olsaydı 10 asır süren süreçte <shinobi> insan, insan ise <shinobi> yerini tamamen doldurabilen kelimeler olurdu. Her insanda çakra vardı fakat herkes bu çakrayı insanlığın üstüne çıkmak için kullanmaz, kullanamazdı. Öyleyse çakrasını kullanabilen herkese mi denirdi? Hayır, zira eğer öyle olsaydı keşişler de, samuraylar da birer shinobi sayılmalıydı. Öyleyse fark felsefi düzeyde olmalıydı.
Söylenen oydu ki; Samuraylar çakrasını yalnızca kılıcı üzerinde kullanırdı. Denirdi ki her olaya karşı -Kagi'nin takdirle karşıladığı- katî tarafsızlıkla yaklaşılır ve yalnızca düzenin sağlanması üzerine idealler oluştururlardı ve anlaşılan oydu ki Samurayların görev ifası ortalama bir shinobiden çok daha net ve keskin gerçekleşirdi. Bu hususta samurayların hepsini tek bir çatı altına toplamak ve net çizgilerle belirlemek mümkündü zira elde tek bir örnek, Demir Ülkesi vardı. Samuray ya olunur ya olunmazdı; iyiyse iyi, kötüyse kötüydü. Samuraylığın adına leke veya şan gelebilir fakat en nihayetinde Samuraylık sınırları bakımından belli olmaya devam ederdi
Keşişler ise anlaşılan oydu ki hem farklılaşmanın hem de benzerleşmenin bir ürünüydü. Benzerleşme ürünüydü zira her biri farklılaşmş klan, topluluk veyahut bireylerine karşı -en azından teorik olarak- eşit mesafede yaklaşmaktaydı. İçine aldığı bireyleri birbirine benzeştirir ve haliyle oluşan topluluğun yapıtaşı olacak ideal bireyi oluştururdu. Farklılaşma ürünüydü zira hem bütün insanları kapsayamadığı (ve kapsamayacağı) için oluşturulmuş ideal insan ile sıradan insan arasında yabancılaşma yaratırdı. Sadece bununla da kalınmaz farklı ülke hatta aynı ideolojinin farklı bir tapınağında farklı değerler üretebilirdi. Eğer bu durum olmasaydı Ateş, Rüzgar veya Su Rahipleri denmez, yalnızca Rahipler denirdi. Yine de <el ile> oluşturulmuş keşiş, iyi bir keşişti zira birisi kötü bir keşiş ise o kişi muhtemelen keşiş değildi. Bu pencereden baktığında ne Chagama'nın ne de Chawan'ın aslında keşiş olmadığını gördü.
Shinobi ise hiçbir tarife uymuyordu. Uzumaki Naruto'yu iyi ve sözgelimi 'eski' Kabuto'yu kötü shinobi olarak ele alırsak bu yalnızca <iyi> insan ile <kötü> insan arasındaki fark ile açıklanırdı. Eğer iyi shinobi başarılı ve kötü shinobi başarısızlıkla belirleniyorsa başarının ölçütü sorgulanırdı. Zira Orochimaru'nun yarattığı teknikler belki de kimi ulusların toplamda yarattığı tekniklerden daha fazlaysa ve bu sebeple o iyi bir shinobi ise bütün teknik repertuarı birbirinden çok da ayrı sonuç ve etkilere sahip olmayan <Rasengan> türevleri üzerine kurulu olan Uzumaki Naruto kötü bir shinobi miydi? Bunun üzerine düşünmek dahi gereksizdi. Yoksa gerçekten de iyi shinobilik, sicil defterinde başarılı görev sayısına göre mi belirleniyordu? Bunlar çok cılız yanıtlardı, Kagi yanıtların bu olmasını reddediyordu.
Kagi'ye göre shinobilik basitçe bir silah, belki de bir araç haline gelmekti. Shinobiliğin Shinobi Dünyası'ndaki ölçütü kudret idi. Madara, Naruto ve Kabuto iyi shinobilerdi zira onların dünyaya nüfuz edecek güçleri vardı. Kagi, Sekiguchi ve Etsuko ise kötü shinobilerdi zira onların nüfuz edecekleri bir kimse dahi yoktu. Onların affedilmesi için bir süreç başlatılamazdı zira affedilecek sürece sağ çıkacak güçleri yoktu.
Bu hususta shinobilik aslında felsefesiz, idealsiz ve cansız bir araçlığın kabulünden başka bir şey değildi. En nihayetinde ülke ve köy bazı değer yargıları üretir ve shinobilerden de bunlara sorgusuz sualsiz itaat etmesi beklenirdi. Bu uğurda da kontrol mekanizmasını ilk olarak shinobinin kendisine fakat öz ve yek başına ona pek de güvenmediği için asıl kontrolü toplumun kendisine bırakırdı. Haliyle her birey bir diğerinin gammazcısı ve polisi haline gelirdi. Bu uğurda shinobi dünyası anlayışında bazı değişiklikler yapmak ancak yine bu sistemin içinde güçlü bir konuma gelmekle ve kudretini diğerlerine dayatmakla, kabul ettirmekle mümkündü. Örneğin; Hatake Sakumo'nun arkadaşlarını kurtarma erdemi yüzünden düştüğü çukur ancak Hatake Kakashi'nin Konoha hiyerarşisinde güçlü bir konuma gelmesi ile doldurulabilir olmuştu.
En nihayetinde bu boyunduruğu reddedenler sadece kendisine zincir dayatan köyünü değil shinobi dünyasını külliyen karşısına almış olurdu. Zira her bir shinobi köyü birbirine karşı farklı görünen karşıt idealar olsa da aslında hepsi var olmak için birbirine muhtaç varlıklardı. Bu zincirlerden birisinin kırılması diğerlerinin de çözülmesine sebep olurdu. Tsunade'nin -öğrenilmiş- öfkesi bu zincirleri kırmak isteyen küstahlığaydı. Kabuto'nun artık shinobilik hakkında fikriyat üretemez ve konuşma "cesaretini" gösteremez olmasının sebebi de savaştığı düzene karşı onurlu ve boyun eğen bir teslimiyetten doğmaktaydı.
"Anladım." dedi, Kagi. Sanıyordu ki yüzünde, aldığı cevaptan pek de tatmin olmamış bir ifade bulunuyordu. Yine de gülümsemesini tutmaya gayret gösteriyordu. Ayaklandı ve "Çok teşekkür ederim, başınızı ağrıttıysam kusuruma bakmayınız." dedikten sonra el sıkışmak üzere Kabuto'ya elini uzattı. Sevecen bir gülümseme ile el sıkıştıktan sonra arkasını dönüp masadan 1-2 adım uzaklaşacak ve sonra aklına gelen soğuk bir esinti ile dönerek "Kabuto-san. Biliyorum fazla uzatıyorum fakat yolculuğumun sebebi öğrenme isteğimdendir." Yüzünde muhatabını kırmamak için sözlerini özenle seçmenin verdiği bir stres ve biraz da belirsizliğin verdiği ciddiyet vardı. Odaya girdiğinden beri ilk kez bu kadar sert mizaçlı görünüyordu. "Söylemek zorunda değilsiniz fakat..." Bir sesli nefes alıp verdi, belirsizliğin ağırlığı yük oldu, sırtına kondu. "Orochimaru'ya ulaşmamın bir yolu var mı?" Bir kere yutkunup devam etti: "Geçmişine bent çeken size daha fazla soru soramam ama belki ona sorabilirim."
Kagi sorduğu soru ile biraz da olsa çelişkiye düştüğünü fark etmişti zira geçmişine bent çeken onun Orochimaru ile bir ilişkisi artık olmamalıydı lakin Kabuto'nun fizikî hali hasebiyle aralarında kullanılmıyor dahi olsa halen çalışan bir iletişim kanalının olabileceği ihtimaline inandı.
Kagi yanıtını aldıktan sonra "Her şey için çok teşekkür ederim. İnanıyorum ki bir gün yeniden buluşacağız. " diyerek klasik baş eğme selamını verecek ve Kabuto'nun odasından ayrılacaktı. Koridorlarda ve bahçede de bir olay gerçekleşmezse yeniden Konoha Merkezi'ne, Hokage Binası'na doğru ilerleyecekti.
► Show Spoiler
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 20
Cinsiyet: Kadın
Boy: 181
Kilo: 61
Element: Katon
Köy:
Kusagakure
Seviye: B - Rank
Rütbe:
Nam: Sanrı
Puanlar
GP:0
VP:50
PP:1
Linkler
Karakter Kartı
Gelişim
Dükkan
Teknik Geliştirme
Teknik Yaratma
Mod Yaratımı
Efsanevi Yaratık Kaydı
Profil
Güç: E - Rank
Çeviklik: C - Rank
Potansiyel: E+ - Rank
Kondisyon: B - Rank
Zihin: B - Rank
Varlık: B+ - Rank
Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: F
[Çeviklik] Akrobasi: E
[Çeviklik] El Hassasiyeti: F
[Çeviklik] Saklanma: F
[Kondisyon] Form: F
[Potansiyel] Ninshuu: D
[Varlık] Aldatma: F
[Varlık] Empati: B
[Varlık] Sosyalleşme: C
[Zeka] Farkındalık: F
[Zeka] İzcilik: F
[Zeka] Bilim: F
Teknikler
Suiseki: Gekiha
Stiller ve Kabiliyetler
Shikigami no Mai
Suiseki (B Rank)
Yönelimler
Mühürleme Sanatı (B Rank)
Mühürleme Sanatı Dalı: Obje Boyut Sınırı Arttırma
Mühürleme Sanatı Dalı: Obje Üstüne Obje Mühürleme
Mühürleme Sanatı Dalı: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Dalı: Boş Mühür Oluşturma
Mühürleme Sanatı Dalı: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Özellikler